• Sonuç bulunamadı

Ölümünün 10. yıldönümünde İbnülemin Mahmud Kemal İnal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün 10. yıldönümünde İbnülemin Mahmud Kemal İnal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ölümünün 10. yıldönümünde

1%

5-> 'H

Ibnülem in

K e m a l

Mahmud

İ n a l

Yazan:

Prof. Dr, Abdülkadir KARAHAN

cz az fâniye nasıp olan uzun ve sürekli bir çalışma ile taçlanan# bir hayat hikâyesinden sonra, tam on yıl önce dünyaya gözlerini kapayan İbnüiemin Mahmud Kemal İnal, son ytiz yıl İçinde ye­ tişen büyük araştırıcı bilginlerimizden biri ve en ön safta gelenidir. B** | silmiş yirmibir eseri, gazete ve dergilerde kalmış yüzlerce makalesi

tanbul Üniversitesine bağışladığı zengin kütüphane ve yazı koleksiyonu ve adına kurulmuş olan tesis ile o, Türk aydınlarının ve kültürseverle- rln gönlünde yaşama hakkı kazanmış olan nâdir insanlaş araşma geçmiş bulunmaktadır. Bu bakımdan, bu yıldönümünde, İboülermn Mahmud Kemal’i hayırla anarak onun hayatı, eserleri ve şahsiyeti hakkında bir j yazı yazmağı zevk ve vazife saymaktayız.

Mahmud Kemal, 1870 yılında İstanbul’da doğmuştu. Babası Mehmed Emin Paşa, Rumeli Beylerbeyi pâyeai ricalinden olup fazileti ve doğru­ luğu ile tanınır bir zattı. Gerek en önemli eserlerinden olan «Son Asır

Türk Şairleri* nin 12’nci cüzünde «Kendime dâir* başlığı ile verdiği izahlarda, gerekse 1910 yılında Vilâyât-i Mtirataze Kalemi Müdürü iken hazırladığı bal tercümesinde Ibnülemin, şahsı hakkında merak edile­ cek belli başlı noktalara cevap vermiştir. Bunlardan faydalanıp şöyle bir özet verebilirin:

O, Şehzâdc Rüşdiye Olculundan pek İyi derece ile çıktıktan sonra yatılı olarak Mülkiye Okuluna bir süre devam etmiş, ancak sonradan ordan ayrılmıştır. Bir ara da -dinleyici olarak- Hukuku izlemiştir. Fakat asıl öğretimini camilerde özel hocalardan görmüş, din ilimlerini öğren­ miştir. Bir taraftan tefsir ve hadis gibi ana din ilimleri tahsil ederken, . öte yandan Aıapça. Farsça ve biraz da Fransızca ile meşgul olmuştur. Henüz yirmi yaşlarında iken devlet hizmetine giren İbnüiemin, az 2amanda değişik görevlerde ehliyetini göstermiş ve oldukça «ür’atle ter­ fi eylemiştir. Sadaret dâiresinden başlı yan memurluğunda, 1908’de Sad­ razamlık Mektubî Kalemi Müdürlüğüne yükselmiştir. İstanbul Hükü­ meti tarihe karıştığı sıralarda o, oldukça önemli bir makam sayılan Di- van-i Hümâyun Beylikçisi idi. 1927’de tâyin edildiği Türk ve İslâm Eser­

leri Müzesi Müdürlüğünü, dokun yıl yaptı. 1935’te yaşı 65’i doldurdu­ ğunda n buradan emekliye ayrıldı. Daha 22 yıl Türk kültür ve edebiya­ tına hizmette bulunduktan sonra 24 Mayıs 1957’de Hakkın rahmetine kavuştu.

İbnüiemin, ilk yazısını 27 Şubat 1890 tarihinde bastırmıştır. Böy. lece O’nun yazı hayatı 67 yıl gibi uzun ve normal bir ömürden eksik sa­ yılmamak gereken bir süreyi kaplar. O hemen bütün ömrü boyunca okuyan, not alan, belgeler toplayan ve yazan bir inceleme üstadı olmuş­ tur. İlk makalesinin başlığı: «Ömr-f Beşer* di. Tarîk Gazetesinde ya­ yınlanan bu yazısı, kendisine cesaret vermiş, sonraları Ahmed Mithat Efendiden de teşvik ve takdir görünce Tercüman-i Hakikat’e yıllarca yazı yazmaktan geri durmamıştır. Başka gazete ve dergüerde de bir hayli yazısı yayınlanmıştır. Ancak İbnülemin’in asıl şöhreti eserlerin­ den ve özellikle Türk kültür ve edebiyatının güç ve az işlennrif konu­ ları ürerine eğilerek bunlara yen! bir bayat kazandırmış olmasından ileri gelmektedir.

Burada, Mahmud Kemal Beyin, bütün eserlerinin adım kaydetmek bile mümkün değildir. Biz sadece en son ve en önemli bir kaçma te­ masla yetineceğiz:

Bunları şöylece üç grupta toplamak mümkündür: A) Bazı kitapla­ rın neşrinde bunlara yazdığı mukaddimeler; B) Bazı hal tercümeleri ni­ teliğinde olan eserlere ek sayılabilecek biyografi« eserleri; C) Kendisini ilgilendiren veya iyi bildiği bazı konuları aydınlatan özellikte risaleler. Bun 1 ardan ilk grup için misal olarak: Divan-i Yahya, Divan-İ Galib, Di­ van-! Hikmet mukaddimeleri iloy Tuhfe-i Hattatin v© MenakıM Hüner- veran mukaddimelerini hatırlamak yerinde olacaktır. İkinci gruba da şu çalışmalarını almak gerekir: Son Asır Türk Şairleri; Osmanlı Dev­ letinde Son Sadrazamlar; Son Hattatlar ve bir de ölümünden sonra ya­ yımı tamamlanan Hoş Scdâ. Son gruptan olmak üzere de: Tarihçe-i Evkaf ve Terâcim-i Ahvâl-i Nuzzar ile Kâmil Paşa’nın Sadareti ve Ko­ nak Meselesi... ys. gibi eserlerine işaret edîlebllinir.

hmülemin’e şüphesiz eski yazı ile yayınlanan eserlerinde en büyük şöhreti: Üç divana yazdığı üç şairin biyografilerinden bahis ciddî in­ celemeler ve Geiiboltflu Mustafa Ali’nin Menakıb-i Hünerveran’ı ile Mustakim-Zâde Sadcddin’ln Tuhfe-i Hattatin’inin baş taraflarına ekle­

diği, bu yazarların hayat ve eserleriyle ilgili etraflı ve âlimane araştır­ malar kazandırmıştır. Yen! yazıda ise o, 12 cüzü içinde 542 zatın hal ' tercümeleri ile şiirlerinden örnekler topladığı Son Asır Türk Şairleri , başta olmak üz#*re Mıistakim-Zade’denberi yetişen gûzelyazı sanatı üstatla­ rının içine alan 840 sayfalık Son Hattatlar ve son yüzyıl Türk musikişinas­ larına dair hazırladığı Hoş Sadâ gibi büyük emek, sabır v© uzmanlık iv teyen toplamaları ile tanınmışlığımn zirvesine ulaşmıştır. Tereddüde düş­ meden denebilir ki, içinde yaşadığımız yüzyılda. İbnüiemin Mamhud Ke- maf tnal’den. daha yetkili ve daha velût tetkikçi.. bu alanlarda tanımı­ yoruz. Onda güçlü bir araştırıcı, sabır ve zekâsı yanında klâsik kültür ve edebiyatımızı müstesna bir genişlik ve yetki ile tanıyan bir âlim hüviyeti de apaçık görüldüğü ve ayrıca uslûbunun canlı ve tesirli niteliği de ifa­ desine mukavemet edilmez bir tatlılık kazandırdığı içindir ki. Tbnül- emîn, dün olduğu gibi, bugün de, rahatça ve zevkle okunabilmekte ve eserleri kütüphanelerde ve evlerde her zaman başvurulan kaynaklar ara­ sında yeı almış bulunmaktadır. Bu özellikler İbnülemin’e has mevkiin daha uzun süreler korunabileceğini de göstermekte ve aydınlarımızla genç kuşakların şükran duygularını uyarmaktadır. ,

m

ç

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çekilen bilgisayarlı paranazal sinüs tomografisinde eks- pansil, sağ maksiller sinüsü tümüyle dolduran bir kemik doku kitlesi ve sağ maksiller antrumun inferomedialinde ektopik

Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Başsavcılığı, 37 kişinin yakılarak katledildiği Sivas olaylarıyla ilgili mütalaasında, Yazar Aziz Nesin’in de “

Akademi ve daha sonraki yıllarda çeşitli yurt içi ve yurt dışı karma ve kişisel sergilerde eserlerini sundu.. 1970'de Salzburg

işte, tam bu sıralardadır kî, Reşat Nuri Giintekin «G ali Kuşu» romanındaki Feride’siyle Türk kızının ilk gerçek örneğini vordi.. F e­ ride mektepten

Gerçi, öykülerinin büyük bir bölümü ölümünden sonra, yakm zamanlarda, ki­ tap olarak okura sunulmuştur. Kişiliği ve sanatı konusunda çeşitli tezler de ya-

Kuzguncuk Camisi ile yanyana duran Surp Krikor Lusaroviç, kubbesi olan tek Ermeni Kilisesi İstanbul’un.. Ayia THas

Sonuçları Mayıs ayında Geological Society, London Special Publications’da yayımlanan bir araştırmada bi- lim insanları Antarktika’da buzul tabakasının altında

Ethnomusicologist Etem Ruhi Ungor, whose research in this field is known worldwide, has travelled thousands of miles over the years, from city to city and