• Sonuç bulunamadı

Başlık: URLA ESKİ KONUT DOKUSUNDA CEPHE DÜZENLERİNE İLİŞKİN BİR TİPOLOJİ ÇALIŞMASIYazar(lar):İPEKOĞLU, Başak Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 141-156 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000853 Yayın Tarihi: 1990 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: URLA ESKİ KONUT DOKUSUNDA CEPHE DÜZENLERİNE İLİŞKİN BİR TİPOLOJİ ÇALIŞMASIYazar(lar):İPEKOĞLU, Başak Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 141-156 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000853 Yayın Tarihi: 1990 PDF"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

URLA ESKİ KONUT DOKUSUNDA CEPHE DÜZENLERİNE İLİŞKİN BİR TİPOLOJİ ÇALIŞMASI

Başak İ P E K O Ğ L U * G İ R İ Ş

Urla ilçe merkezindeki sivil mimarlık örneklerinin cephe düzenleri ile ilgili olarak hazırlanan tipoloji çalışmasında, mimarinin oluşumunu ta­ r i h i süreç içinde etkileyen nedenler belirlenmeye çalışılmıştır.

Bu nedenle öncelikle genel bir cephe tipolojisi yapılarak, cephe özel­ likleri incelenmiş, daha sonra Llrla'da görülen mimari t ü r ü etkinliğin ne­ denleri ve sonuçları açıklanarak genel bir değeılendirme yapılmıştır.

U R L A E S K İ K O N U T D O K U S U N U N G E N E L Ö Z E L L İ K L E R İ Bugün İzmir ilinin önemli ve yakın ilçe merkezlerinden biri olan Urla'da sivil mimarlık örneği teşkil edebilecek nitelikteki yapılar; genel­ likle yerleşmenin güney, güneydoğu ve batı yönünde yer alan. Sera ma­ halle, Yeni mahalle ve Yenice mahallesinde bulunmaktadır.

19. yüzyıldan itibaren başlayan Rum nüfus artışı, bu zamandan iti­ baren, yerleşmede görülen mimarinin etkinlik kazanmasına neden ol­ muştur.

Genel olarak engebeli bir arazi üzerinde kurulmuş olan Urla'da, özellikle yamaçlarda yer alan mahallelerde doku sık olup, sokaklar dar­ dır.

Çalışmamıza konu olan, sivil mimarlık örnekleri, Urla'nın güneybatı yönünde uzanan önemli ticaret arterlerinden b i r i olan Zafer Caddesi'nde ayrıca Postahane Sokak, Dere Sokak, Uzun Sokak, Güven Sokak ve Erinç Sokakta yer almaktadırlar. Yapılar, 1875, 1890. 1895 tarihleri

ta-* Başak İpekoğlu, Y. Mimar, Rest. Uzm. AÜDTCF Sanat Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi

(2)

142 BAŞAK İPEKOĞLU

şımakta olduğundan çalışmada Urla'nın 19. yüzyıl sonundaki durumu ele alınarak değerlendirmeye gidilmiştir.

Cephe Tipolojileri

İncelenen konutlar aşağıdaki gruplar halinde değerlendirilmiştir: 1. Yalnız konut işlevine sahip olanlar:

Bu yapılar, konut yerleşim alanları olan Postahane Sokak, Filiz Sokak, Erinç Sokak, Uzun Sokak ve Güven Sokak üzerinde yer almakta­ dırlar.

Bunlar:

1.1. Çıkmalı Tipler:

İ k i tam kattan oluşurlar. Çıkma cephede üst katta bir yanda yer alır. Genel olarak çıkma, girişin üstündeki cephe bölümündedir ve girişle çıkma aynı düşey aks üzerindedir. Buna göre; cephenin bir yanında çık­ ma ve giriş, diğer yanında altlı üstlü ikişer pencere yer alır. Giriş, derin­ liği az bir niş içinde son derece görkemli olarak düzenlenmiştir.

Değişmemiş örneklerde zemin ve üst kat yatay bir silme ile ayrıl­ mıştır.

Çıkmaların hem ait oldukları yapılara hem de sokağa belli bir ha­ reket ve canlılık verdikleri gözlenebilmektedir.

Çıkmalar cephe üzerinde ahşap konstrüksiyonlu tasarımlardır. Çık­ ma cepheleri, üç bölümlü olarak belirlenmiştir. Çıkma üzerinde düzen­ lenmiş pencereler giyotin tipindedir. Çıkmaların altında, dökme demir­ den, süslü motifli konsollar yer alır. Bunlar cepheye bir süsleme öğesi olarak katkıda bulunurlar.

Örnekler arasındaki farklılıklar çıkma cephelerindeki ahşap süsleme .detaylarında görülür.

Bu tipler genelde zengin cephe elemanlarına sahiptir. (Şekil: 1.1.1, 1.1.2) (Fotoğraf: 1).

1.2. Balkonlu Tipler:

İ k i tam kattan oluşurlar. Bazı örneklerde toprağa gömülü bodrum katı belirlenmiştir. Bu kat depo işlevi görür. Cephede görünen kısmı 1 m. yi geçmez. Cephedeki pencere akslarında havalandırmayı sağlayan kü­ çük açıklıkları vardır.

(3)

CEPHE DÜZENLERİNE İLİŞKİN BİR TİPOLOJİ ÇALIŞMASI 143

Şekil : 1.1.1. Çıkmalı Tipler (konut) Şekil : 1.1.2. Çıkmalı tipler (konut)

(4)

144 BAŞAK İPEKOĞLU

Balkon cephede üst katta bir yanda ve girişin üstündeki bölümdedir. Buna göre; giriş ve balkon aynı düşey aks üzerindedir. Cephenin bir ya­ nında balkon ve giriş, diğer yanında aklı üstlü ildşer pencere yer alır. Giriş, derinliği az bir niş içinde son derene görkemli olarak düzenlenmiş­ tir.

Balkon korkulukları süslü motiflere sahiptir. Altlarında dökme de­ mirden süslü motifli konsollar yer alır. Balkonlar da çıkmalar gibi, cep­ heye bir süsleme öğesi olarak katkıda bulunurlar.

Balkonlu tipler de genellikle zengin cephe elemanlı örneklerdir. (Şekil: 1.2.1) (Fotoğraf: 2).

Çekil : 1.2.1. Balkonlu tipler

1.3. Çıkmasız Tipler: İki kat'ı örnekler:

A T i p i : Yaygın tiplerdir. Cephede giriş bir yanda düzenlenmiştir. Üst katta girişin üstündeki cephe bölümünde bir pencere, diğer cephe bölümünde altlı üstlü ikişer pencere yer alır. Giriş, derinliği az bir niş

(5)

CEPHE DÜZENLERİNE İLİŞKİN BİR TİPOLOJİ ÇALIŞMASI 145 içinde veya cephe düzlemindedir. (Şekil: 1.3.1, 1.3.2,1.3.3,1.3.4) (Fotoğ­

raf: 3). Şekil: 1,3.5 de verilen örnek nadir rastlanan bir düzenlemedir.

Şekil : 1.2.1 Çıkmasız Tipler - A Tipi (kont)

Şekil : 1.3.3. Çıkmasız Tipler - A Tipi (konut)

Şekil : 1.3.2. Çıkmasız Tipler - A Tipi (konut)

Şekil : 1.3.4. Çıkmasız Tipler - A Tipi (konut)

(6)

146 B A Ş A K Î P E K O Ğ L U

Fotoğraf : 3 Çıkmasız bir örnek Şekil : 1.3.5. Şıkmasız tipler - A Tipi (konut)

Bu tipler, zengin cephe elemanlı örnekler ve yalın örnekler olarak i k i grupta değerlendirilebilir.

B T i p i : Bu grup yapılarda alt katta bir depo mekanı yer almaktadır. Buranın ayrı bir kapısı vardır. Boyutları ana girişten daha küçük, süs-lemesJz ve düz taş lentoludur. Depo mekanları genellikle 70 X 90 cm. bo­ yutunda küçük pencere açıklıklarına sahiptir. Bu bölüm alt katta cep­ henin bir yanında yer ahr. Diğer yanda evin giriş bölümü vardır. Bu tip­ lerde evin esas kapısı, doğrudan doğruya üst kata açılır. Sokaktan çıkı­ lan merdivenlerle, bazı örneklerde geniş, bazı örneklerde dar bir giriş sahanlığına ulaşılmaktadır. Üst katta giriş bölümünün yanında i k i l i pencere düzeni görülür. (Şekil: 1.3.6, 1.3.7).

Bu tipler de zengin cephe elemanlı örnekler ve yalın örnekler ola­ rak i k i grupta değerlendirilebilir.

(7)

CEPHE D Ü Z E N L E R İ N E İ L İ Ş K İ N B İ R T İ P O L O J İ ÇALIŞMASI 147

Şekil : 1.3.6. Çıkmasız Tipler - B Tipi (konut)

Şekil : 1.3.7. Çıkmasız Tipler - B Tipi (konut)

Tek katlı örnekler:

Yaygın değildir. Giriş cephenin bir yanında yer alır. Diğer yanda pencereler düzenlenmiştir (Şekil: 1.3.8)

Şekil : 1.3.8. Çıkmasız Tipler - Tek K a t l ı

1.4. Herbiri kendine özgü özellikler gösteren tipler:

Bu grup yapılar, tek tek örneklerdir. Herbiri yarı cephe düzeni göstermektedir (Fotoğraf: 4, 5, 6, 7).

(8)

148 BAŞAK İ P E K O Ğ L U

Fotoğraf : 4 Fotoğraf : 5

(9)

CEPHE D Ü Z E N L E R İ N E İ L İ Ş K İ N B İ R T İ P O L O J İ ÇALIŞMASI 149

2. Konut-ticaret işlevine sahip olanlar:

Herbiri kendine özgü cephe düzenlemesi gösteren bu yapılar, şeh­ r i n önemli ticaret arteri Zafer Caddesi üzerinde yer almaktadırlar. (Şe­ k i l : 2.1, 2.2, 2.3). Ortak özellikleri genel olarak i k i katlı olmaları, üst

ka-Şekil : 2.1. (Konut - Ticaret) Şekil : 2.2. (Konut - Ticaret)

(10)

150 BAŞAK İPEKOĞLU

t ı n konut, alt katın ticaret işlevine sahip olmasıdır. Dükkanların kapıları, basık kemerli ya da düz taş lentoludur. Pencereler değişik düzenlemeler gösterir.

K o n u t girişleri bazı örneklerde görkemli, planda derin bir niş içinde düzenlenmiştir. Bu örneklerde geniş bir giriş sahanlığı bulunur. Pencere­ ler, üst katlarda i k i l i düzende ve 120x200 cm. boyutlardadır.,

Cephe düzeni yukarıda açıklanan yalnız konut işlevli yapılarda plan şeması genelde büyük bir ayrılık göstermemekte, alt katlarda genellikle bir oda, mutfak, tuvalet gibi servis hacimleri yer almaktadır. Üst katlar­ da ise, bir yanda uzanan sofa üzerinde i k i ya da üç oda bulunmakta, oda­ lar, bu sofaya açılmaktadır.

Cepheleri zengin cephe elemanlarıyla görkemli bir görünüşe sahip olan evlerin içlerinde odaların tavanları ve kapıları zengin işçilik göster­ mektedir. Yalın cephe düzeni olan evlerin içlerinde ise herhangi bir süs­ leme yoktur.

Konutlar, yörenin i l d i m koşulları gözönüne alınarak; yazın serin, kışın sıcak olacak şekilde düzenlenmiş, dolayısıyla kalın duvarlar halin­ de inşa edilmiş, demir kepenkler t ü m yapılarda kullanılmıştır.

Cephe Elemanları 1. Sokak Kapıları

Cephe tiplerinin özelliklerine göre, yapı cephesiyle aynı düzlem üze­ rinde, derinliği az bir niş işerisinde veya geniş bir giriş sahanlığı içinde düzenlenmişlerdir.

Kapılar, i k i kanatlıdır ve genelde taş bir söve ile çerçevelenmiştir. Basık kemerli veya düz taş lentoludurlar. Söveler ve lentolar kesme taş­ t a n ve süslemelidir. K a p ı kanatları demir veya ahşap malzemedir. Alt­ tan 1 / 4 oranında bir kısım masif bırakılmıştır. Geri kalan kısım canlı ve açılabilir kanatlar şeklindedir. Camların dış kısmına süslü motifli parmaklıklar konulmuştur. Kapının üst kısmında yatay bir pencere bu­ lunur. Bu bölümde de süslü motifli parmaklıklar gözlenir.

2. Pencereler

Yaygın olarak 120x200 cm. boyutlardadırlar. Pencereler t ü m ör­ neklerde taş bir söve ile çerçevelenmiştir. Lento ya basık kemer

(11)

hiçi-CEPHE D Ü Z E N L E R İ N E İ L İ Ş K İ N B İ R T İ P O L O J İ ÇALIŞMASI 151

minde ya da bir silme ile zenginleştirilmiştir. Demir kepenkler b ü t ü n ör­ neklerde görülür.

3. Duvar Silmeleri

Bazı örneklerde katları ayıran cephe elemanları olarak düzenlen­ mişlerdir.

4. Köşe Dikmeleri

Zengin cephe elenıanlı örnekler olarak değerlendirilen yapılarda cep­ heye b i r süsleme öğesi olarak katkıda bulunmak üzere düzenlenmiş ele­ manlardır.

5. Saçak Silmeleri

Konutlarda geniş saçaklar görülmez. Saçak silmeleri cephe düzenini tamamlayan elemanlar olarak gözlenir.

T A R İ H İ SÜREÇ İ Ç Î N D E R U M L A R I N U R L A Y A R I M A D A S I N A G E L İ Ş L E R İ N E D E N L E R İ V E E T K İ N L İ K L E R İ

Rumların 18. ve 19. yüzyıl başlarında Urla yarımadasına gelişleri ile ilgili mahalli rivayetler şunlardır:

"Takriben 150 sene kadar evvel (1960-150 = 1810?) Hacı Memiş Ağa çiftlik işlerinde çalıştırılmak üzere Sakız adasından bir miktar R u m Çeşme'ye getirmiştir. Bunlar daha sonra kendi akrabalarını da getirmek suretiyle çoğalarak Çeşme kazasının bir kısmını işgal etmişlerdir. Zaman­ la bu Rumlar köylere de yerleşerek kayalık arazileri set yapmak ve başka yerden toprak taşımak suretiyle bağlıklar kuruyorlar ve Sakız adasından koyun getirerek yetiştirmeye başlıyorlar"1.

"Vaktiyle Çeşme'de de arazi büyük parçalar halinde idare edilir ve oralarda karasabanla hububat ziraati yapılıımış; Çeşme, kalesi etrafın­ da ufak bir kasaba imiş ve mamur Rum köyleri meydana gelmezden ev-1 R. SÖNMEZ, "Sakız koyunlarının ırk vasıflan, vücut yapılışları ve verimleri ile bunların diğer sütçü koyunlarla mukayeseleri üzerinde bir araştırma", Alatüri Üniversitesi Yıllığı, 1960. Erzurum: 1961, s. 49-77.

T. B A Y K A R A , "19. yüzyılda Ura Yarımadasında Nüfus Hareketleri", Türkiye'nin Sosyal

ve Ekonomi Tarihi (1071-1920), Birinci Uluslararası Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi

(12)

152 BAŞAK İPEKOĞLU

vel o n l a r ı n y e r i n d e o v a k i t l e r u f a k ve i b t i d a i ç i f t l i k tesisleri varmış, tn-san e l i n i n azlığından v e h i m m e t s i z l i k l e r i n d e n , b u ç i f t l i k l e r sahiplerine p e k a z fayda s a ğ l a n m ı ş . F a k a t Çeşme b u d u r u m d a i k e n adalar da, n ü -fus fazlalığından m u z d a r i p b u l u n u y o r m u ş , o r a l a r d a n da nü-fus k e n d i n e taşacak yer a r a m a k t a i m i ş . İ ş t e a d a l a r d a n bazı çalışkan ve becerikb' R u m l a r i h t i y a ç sebilciyle Çeşme'deki ç i f t l i k sahiplerine m ü r a c a a t ederek k e n d i l e r i n e ayrılacak k ü ç ü k arazi p a r ç a l a r ı üzerinde bağ tesisine i z i n a l ­ mışlar v e uzunca b i r m ü d d e t f a y d a l a n a c a k l a r ı b u b a ğ l a n b u m ü d d e t i n h i t a m ı n d a bağ o l a r a k a y n e n ç i f t l i k sahiplerine b ı r a k m a y ı t a a h h ü d et­ mişler.

İ l k i n b i r k a ç açıkgözün teşebbüsü ile açılan b u çığır kısa z a m a n d a t a a m ü m etmiş ve her t a r a f t a y e r yer bağlar tesis edilmeye, h a l k çoğal­ m a y a v e p e k t a b i i o l a r a k a d a l a r d a n g e t i r i l e n R u m aileleri i ç i n evler ya­ p ı l m a y a v e k ö y l e r k u r u l m a y a başlamış"2.

U r l a ' d a k i nüfus artışı i ç i n ise şöyle b i r a ç ı k l a m a y a p d m a k t a d ı r : " R u m l a r , U r l a ' d a k i t o p r a k sahibi ağalar t a r a f ı n d a n çalıştırılmak üzere g e t i r i l d i . B u n l a r Nakşe A d a s ı ' n d a n gelmişlerdi. B i r z a m a n sonra U r l a ' l ı b i r k a ç ağa; " m a d e m buradasınız, i b a d e t i n i z i d e y a p ı n ı z " diyerek kilise y a p m a l a r ı n a d a i z i n v e r i y o r l a r . A y a - y o r g i ' y i önce entepüften' ya­ p ı y o r l a r . N i k a r i a , A d a s ı ' n d a n d a b i r papaz g e t i r i y o r l a r k i , adı H o r t o p e t i m i ş "3.

B ü t ü n b u r i v a y e t l e r e göre; R u m l a r b i r e r T ü r k yerleşmesi o l a n b u yerlere d a h a sonra gelmiş ve yerleşmişlerdir.

U r l a yarımadasında, 19. y ü z y ı l başlarında d a T ü r k n ü f u s u n u n h a k i m ö z e l l i k l e r i n i n g ö r ü l d ü ğ ü k a y n a k l a r d a n a n l a ş ı l m a k t a d ı r4. A n c a k salgın

hastalıklar, T ü r k e r k e k l e r i n i n asker o l m a z o r u n l u l u ğ u g i b i nedenlerle U r l a ' d a T ü r k n ü f u s u k ı s m e n d e olsa azalırken, R u m nüfusu artış göster­ m i ş t i r5.

2 H. U R A N , Hatıralarım, Ankara: 1969, s. 67. T. B A Y K A R A , Aynı eser, s. 281.

3 T. B A Y K A R A ,Aynı eser, s. 281.

4 C. M A C F A R L A N E , Constanıinople in 1828 London: 1829, s. 70.

E V L İ Y A Ç E L E B İ , Seyahatname, IX, İstanbul: 1935, Urla, s. 100-104; Çeşme, s. 107-109; Seferihisar, s. 130-131. ,

(13)

CEPHE D Ü Z E N L E R İ N E İ L İ Ş K İ N B İ R T İ P O L O J İ ÇALIŞMASI 153

U R L A ' D A 19. Y Ü Z Y I L S O N L A R I N D A K İ NÜFUS, E K O N O M İ K V E M E K A N S A L Y A P I

1. Nüfus6:

Nüfus hakkında genel bir değerlendirme yapıldığında; 19. yüzyıl başlarında Türklerin sayı ve oran bakımıdan hakim oldukları Urla'da ve t ü m Urla yarımadasında, yüzyılın sonlarında durum değişmiş, Rum nüfus, sayı ve oran bakımından artmıştır. Rumların sayı ve oran bakı­ mından artmaları, T ü r k nüfusun gerilemesi ile oluşmuştur. Türk nüfusu­ nun azalmasının başlıca sebebi salgın hastalıklar ve özellikle savaşlardır. Genç erkek nüfusu askere gidip, büyük kayıplara uğrayan Türklerin ya­ nında Rumların ve bütün hristiyanların Tanzimattan sonra daha da artırılan hakları ve askerlik yapmamaları, nüfuslarının artmasında en büyük etken olmuştur7.

2. Ekonomi:

Bu dönemde Urla'da başlıca tarım faaliyetleri bağcılık ve zeytinci­ l i k t i r8.

Urla kazasının ihracat ve ithalatları, kuzeyde 4400 m. mesafede, aynı ismi taşıyan limandan yapılmaktaydı. Çeşme-İzmir şosesinin kol­ larından biri, doğrudan doğruya bu limana yönlenmekte ve burada mem­ leketin ihracını amaçladığı ürünler için dükkanlar ve depolar yer almak­ taydı. Buradaki ticari hareket son derece önemliydi9.

3. Mekansal Yapı:

Urla bu dönemde, ingiliz, Avusturya, Macaristan ve Rum konsolos­ larının bulunduğu bir kaza merkezidir. Urla'da Duyunu Umumiye'nin bir bürosu, tütünle ilgilenen inhisar idaresi, uluslararası servislerin Türk­ çe ve Avrupa dillerinde çalışan bir telgraf istasyonu vardır. Genelde ken-6 Urla'daki nüfus hareketleri ile ilgili olarak T. B A Y K A R A ' n ı n "19. yüzyılda Urla Yarım­ adasında Nüfus Hareketleri", Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomi Tarihi (1071-1920), Birinci Ulus-lararası Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi Tebliğleri, Ankara: 1980, s. 279-286. isimli araştırması açıklayıcı bilgileri ayrıntılı biçimde vermektedir. Biz çalışmamızda bu araştır­ manın sonuçlarından yararlandık.

7 T. B A Y K A R A , Aynı eser, s. 284.

8 V. C U I N E T , La lurquie d'Asie, Cilt: 3, Paris: 1893, s. 519. 9 V. CLTN'ET, Aynı eser, s. 520.

(14)

154 BAŞAK İ P E K O Ğ L U

t i n konutları i y i inşa edilmiş olup, burada yaşayanların zenginliği hak­ kında i y i bir fikir vermektedir. Bütün yollar gaz lambaları ile aydınla­ tılmıştır1 0.

1894'de Urla'da incelemeler yapmış olan Vital Cuinet'nin La Tur-quie d'Asie adlı kitabından bu dönemde Urla'da, ilkokuldan ortaokula kadar 1365 öğrencisi olan ve bunun 1110 u erkek, 255 i kız olan 18 okul olduğunu öğreniyoruz1 1. Ortaokul Müslümanlar İlkokul Ortaokul Rum Ortodokslar -İlkokul Katolik yabancılar İlkokul

Okullar Erkek 1 7 3 4 1 16 Kız 2 2 18 (okul) Öğrenciler Erkek 45 500 145 400 20 1110 Kız 255 255 1365 (öğrenci) G E N E L D E Ğ E R L E N D İ R M E

Urla'da özellikle Zafer Caddesi ve Postahane Sokak'ta' yoğun olarak bulunan belirlenebilen tarihleri 1875, 1890, 1895 olan konutlardaki cep­ he düzenlerini etkileyen nedenler genelde değerlendirildiğinde:

— 19. yüzyıl sonlarındaki Rum nüfus artışı, Urla'da incelemeleri­ mizi gerçekleştirdiğimiz kesimde, geleneksel Türk evi olarak tanımladı­ ğımız türden farklı bir mimari karakterin doğmasına neden olmuştur.

— Urla'nın 19. yüzyılda ingiliz, Avusturya, Macaristan ve Rum konsoloslarının bulunduğu bir kaza merkezi olması, bu yüzyıla Urla'nın önemli bir yerleşme olduğunu göstermektedir. Ayrıca, zeytincilik ve bağ­ cılığa dayanan zengin ekonomik hayatı, gelir durumu yüksek ailelerin varlığını belirlemektedir. Dolayısıyla zengin cephe elemanlı yapıların varlığı açıklanabilmektedir.

10 V. CUINET, Aynı eser, s. 518. 11 V. CUINET, Aynı eser, s. 519.

(15)

CEPHE DÜZENLERİNE İLİŞKİN BİR TİPOLOJİ ÇALIŞMASI 155 — Yine ekonomide zeytincilik ve bağcılık bu işle uğraşan- ailelerin konutlarında depo hacimlerine yer verilmesine neden olmuş ve bu hac­ m i n varlığı cephe düzenlerine yansımıştır.

— Zafer caddesi'nin şehrin en önemli ticaret arteri olması nedeniyle ticaret-konut işlevini yüklenen konutlar, bu cadde üzerinde yer almıştır. Cephe düzenleri belirgin bir mimari zenginlik sergileyen bu yapılar, gelir seviyesi yüksek ailelerin konutları olarak belirlenebilir.

— Konutların kalın duvarlı yığma teknikle inşaa edilmiş olması ise, i k l i m özellikleri ile yakından ilgilidir. Yapım-tekniği ile yazın sıcağa k ı ­ şın soğuğa karşı korunmuşlardır. Demir kepenkler, poyraz rüzgarlarına açık olan konutlar için önemli bir koruyucu eleman olarak cephede yer almışlardır.

— Konutların bugün de iç planda bazı ekleme ve düzenlemelerle çoğunlukla kullanılır olması ve mahallinde yapılan sosyal araştır­ malar, yapıların mimarisinin yöre koşullarına göre, sosyal ve ekonomik etkenler sonucu doğduğunu ve cephe düzenlerinin de aynı nedenlerle orta­ ya çıktığını belirlemiştir.

KAYNAKLAR

A H R W E I L E R , H. "L'histoire et la géographie de la region de Smyrne entre les deux occupations Turques", Travaux et Mémoires!. Cilt: 1, 1965, s. 1-204.

A K I N , H. Aydınoğulları Tarihi Hakkında bir Araştırma. Ankara: 1968.

A R D E L , A. "Çeşme Yarımadasında Coğrafi Müşahadeler", İÜEF Coğrafrafya Enstitüsü Dergisi, n. V I / 12, 1961, s. 68-77. BAYKARA, T. İzmir Şehri ve Tarihi, İzmir: 1974.

B A Y K A R A , T. "19. yüzyılda Urla Yarımadasında Nüfus Hareketleri", Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomi Tarihi (1071-1920), Birinci Uluslar­ arası Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi Bildirileri, Ankara: 1980, s. 279-286.

CANPOLAT, E. İzmir, Kuruluşundan Bugüne Kadar. İstanbul: 1953. CUINET, V. La Turquie d'Asie, Cilt: 3, Paris: 1893.

(16)

156 BAŞAK İPEKOĞLU

EVLİYA ÇELEBİ, Seyahatname, Cilt: I X , İstanbul: 1935. FONTAMER, V. Voyages en Orient, Paris: 1829.

GEOPGIADES, D. Smyrne, Paris: 1885.

HASLUCK, V.F. "Depopulation in the Aegean Island", The Annual of the British School at Athens, n. 17, (1910-1911) s. 151-175.

., İslam Ansiklopedisi, Salname maddesi, Cilt: 10, s. 134-136. MACFARLANE, C. Constantinople in 1829, London: 1829.

SLADE, A. Turkey, Greece and Malta London: 1837.

SÖNMEZ, R. "Sakız koyunlarının vasıfları, vücud yapılışları ve verimle­ ri ile bunların diğer sütçü koyunlarla mukayeseleri üzerinde bir araş­ tırma", Atatürk Üniversitesi Yıllığı, 1960, Erzurum: 1961, s. 49-77. URAN, H. Hatıralarım, Ankara: 1959.

Şekil

Şekil : 1.1.1. Çıkmalı Tipler (konut)  Şekil : 1.1.2. Çıkmalı tipler (konut)
Şekil : 1.2.1 Çıkmasız Tipler - A Tipi  (kont)
Şekil : 1.3.6. Çıkmasız Tipler - B Tipi  (konut)

Referanslar

Benzer Belgeler

Soyut ve somut arasında kalan, bir sınır durumu olarak da niteleyebileceğimiz bu yaklaşım, Hofmannsthal'in şiirinde her şeyin sanat katına yükseltilmesiyle estetik bir

Ancak, Türkologların da onaylayabilecekleri gibi, Türk hukuk dilinin spesifik, yani yalnızca hukuk terminolojisinin çevirmene yabancılığından kaynaklanmayan bazı

Nostalji ve özlem duygularının ağır bastığı İstanbul Soneleri'ni, övgü konusunda pek titiz olan şair ve kuramcı Penço Slaveykov (1866-1912) olumlu karşılar:

Ankara'da yaşayan üst sosyoekonomik düzey ailelerin çocuklarının bazı antropometrik özelliklerini tespit etmek ve zaman içerisinde değişen çevresel etmenlerin

Diese Spannung entspricht im Hinblick auf den Autor eines literarischen Werkes der Spannung zwischen Fiktion und Wirklichkeit im literarischen Text: Der Autor, den der Leser -wie

Yeni Asur dönemindeki durumun tersine, Yeni Babil dönemine ait en karakteristik silindir mühür tipinde, kafası tıraşlı, sakalsız ve uzun giysili bir rahip, üzerinde

Aurora Leigh’deki türsel birleşim ve melezlik onun içerisinde birçok (yazılı ve sözlü, gündelik ve yazınsal, güncel ve politik) farklı sesin etkileşimde olduğu çoğul

Bir proje olarak ele alınan açık kaynak kodlu bir yazılımdan yeni bir sürüm türetmek ya da var olan sürüme yama oluşturmak için bilgi merkezleri, işletim sistemleri