• Sonuç bulunamadı

Yabancılara Türkçe öğretiminde eğitici oyunlarla dil becerilerinin geliştirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yabancılara Türkçe öğretiminde eğitici oyunlarla dil becerilerinin geliştirilmesi"

Copied!
157
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE

EĞİTİCİ OYUNLARLA

DİL BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan SEHER ESRA KILIÇ

Ankara Mayıs, 2012

(2)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EĞİTİCİ

OYUNLARLA

DİL BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Seher Esra KILIÇ

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Asiye DUMAN

Ankara Mayıs, 2012

(3)

I T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Seher Esra KILIÇ’ın “Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eğitici Oyunlarla Dil Becerilerinin Geliştirilmesi” başlıklı tezi …/…/…… tarihinde jürimiz tarafından Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: ... ... Üye (Tez Danışmanı): ... ... Üye : ... ...

(4)

II

ÖN SÖZ

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde hazırlanan bu tezin amacı, Türkçe öğrenen yabancıların Avrupa Dil Gelişim Dosyası çerçevesinde temel seviyede (A1-A2) dil becerilerini geliştirecek eğitici oyunlar hazırlamaktır.

Çalışmamız boyunca akademik tecrübesini benimle paylaşan, hoşgörüsünü, yardımlarını benden hiç esirgemeyen tez danışmanım değerli hocam Asiye DUMAN’a, beni maddi ve manevi her yönden destekleyen hocam Erol BARIN’a, deneyimleri ve görüşleriyle tezime ışık tutan Ankara Üniversitesi TÖMER, Hacettepe Üniversitesi TÖMER ve Yunus Emre Türkçe Eğitim ve Öğretim Merkezi’ndeki (YETEM) yabancılara Türkçe öğreten uzman hocalarıma ve bana her zaman güvenen, yanımda olan anneme şükranlarımı sunarım.

(5)

III

ÖZET

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EĞİTİCİ OYUNLARLA DİL BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

KILIÇ, Seher Esra

Yüksek Lisans, Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Asiye DUMAN

Mayıs–2012, 144 sayfa

Yabancı dil öğreniminde amaç, bireyin tercih ettiği dilin kurallarını öğrenerek o dili doğru bir şekilde kullanmasıdır. Dili kullanmak da temel dil becerilerini kazanmakla mümkündür. Dil öğreniminde sözcük dağarcığının genişliği, belli cümle kalıplarının bilinmesi çok önemli olsa da birey kendini yazılı ve sözlü ifade edemiyorsa, iletişim becerilerini geliştirememişse bunları bilmek çok da değer taşımaz. Dile hâkim olabilmek için dil becerilerinin eşit şekilde geliştirilmiş olması gerekmektedir.

Yabancı dil öğretiminin etkili ve kalıcı olabilmesi için öğretmenin çağdaş öğretim yöntem ve tekniklerini kullanması gerekir. Çünkü her öğrencinin farklı öğrenme stratejisi olabilir. Bu nedenle öğretmen tüm öğrencilere hitap edebilecek yöntemler, teknikler kullanmalıdır. Eğitici oyunlarla öğretimde tüm öğrenciler etkindir. Eğitici oyunlar, öğrenilen dilin yaparak ve yaşayarak öğrenilmesini sağlar. Amaçlara uygun olarak düzenlenen ve seçilen eğitici oyunları derslerde kullanmak, öğrenilen yabancı dilde pratik yapmak demektir. Böylece öğrenilen yabancı dil, pekiştirilerek kalıcı hâle gelir. Yabancılara Türkçe öğretim programları ve ders kitapları hazırlanırken içerikte yer verilecek eğitici oyunlar ile hedeflenen başarıya daha çabuk ulaşılacak, dersler daha etkili ve verimli hâle gelecektir.

Betimsel araştırma modeli kullanılan bu çalışmada, Türkçe öğrenen yabancıların temel seviyede (A1-A2) dil becerilerini kolay, kalıcı ve eğlenceli olarak geliştirmede kullanılabilecek eğitici oyun örnekleri sunulmuştur. Bu oyunlar, Avrupa Dil Gelişim Dosyası çerçevesinde dinleme, konuşma (sözlü anlatım, karşılıklı konuşma), yazma ve okuma becerilerine yönelik ayrı ayrı düzenlenmiştir. Çalışmamızda önce eğitici oyun ve eğitici oyunun dil öğretiminde kullanılmasına yer verilmiş, daha sonra Avrupa Dil

(6)

IV

Çalışmada yöntem olarak literatür taraması seçilmiş, dil öğretiminde eğitici oyunların kullanımıyla ilgili yerli ve yabancı kaynaklar incelenmiş ve uzman görüşleri alınarak Avrupa Dil Gelişim Dosyası’ndaki yeterliklere ve dil becerilerine uygun bir şekilde bazı eğitici oyunlar yabancılara Türkçe öğretimine uyarlanmış, bazıları da özgün olarak hazırlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Oyun, eğitici oyun, Avrupa Dil Gelişim Politikası, dil

(7)

V

ABSTRACT

IMPROVING LANGUAGE SKILLS THROUGH EDUCATIONAL GAMES IN TEACHING TURKISH TO FOREIGNERS

KILIÇ, Seher Esra

Postgraduate, Department of Teaching Turkish Thesis Advisor: Assistant Professor Doctor Asiye DUMAN

May-2012, 144 pages

The goal in learning a foreign language is to use the language that the individual chose in a proper manner after learning the rules governing that language. Using a language is possible after learning basic language skills. These skills are listening, speaking, reading and writing. Even though the richness of word treasure and knowing some expression forms are very important, these will prove useless if the person is unable to use this knowledge in writing and orally and if the person has not improved his/her communication skills. In order for a person to have control over the language, she or he needs to have improved his/her language skills equally.

In order to provide efficiency and permanency of foreign language teaching, the teacher must use modern teaching methods and techniques. Because, each student may have different kinds of learning strategies. For this reason, the teacher needs to use methods and techniques which would appeal to all students. Teaching through educational games includes activities where all of the students can be active. These games help the students to learn the language by experiencing and practicing. Including educational games that are chosen and organized in parallel with the objectives, means making practice in the target language. In this way, the individual who has learned the language will internalize it. With the educational games incorporated into preparation of education programs and course books for teaching Turkish to foreigners, the success will rise and the lessons will be more efficient and affective.

Using the descriptive model of this research, sample educational games are prepared which can be used in improving Turkish learners’ language skills at basic level (A1-A2) in an enjoyable, easy and lasting way. These games are organized one by one for listening, speaking (spoken production, spoken interaction), writing and reading skills within the framework of European Language Portfolio. In this study, firstly,

(8)

VI

skill games are presented in a fundamental level (A1-A2). .

In the study, literature review method has been adopted, and local and foreign sources have been examined in case of teaching of language usage in the games and then educational games have been prepared after getting experts’ opinions. European Language Portfolio criteria is adapted for language proficiency and language skills to teach to the foreigners. Some of the games are prepared to the Turkish equivalances, some of them are prepared original.

Keywords: Game, educational game, European Language Policy, language

(9)

VII

Sayfa

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI………...I ÖN SÖZ...II ÖZET...III ABSTRACT...V İÇİNDEKİLER………..VII TABLOLAR LİSTESİ ...X KISALTMALAR LİSTESİ ………XI 1. GİRİŞ 1.1. Problem Durumu ...1 1.2. Araştırmanın Amacı ...1 1.3. Araştırmanın Önemi ...1 1.4 Varsayımlar ...2 1.5. Sınırlılıklar ...2 1.6. Tanımlar ...2 1.7. İlgili Araştırmalar………...3 2. BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE...8

2.1. Eğitici Oyun Kavramı………....………..8

2.1.1. Oyun………8

2.1.2. Oyun Sınıflandırmaları………..10

2.1.3. Eğitici Oyun………...11

2.1.4. Eğitici Oyunun Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılması…...………….…...11

2.1.5. Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılan Eğitici Oyunların Sınıflandırılması....14

2.1.6. Eğitici Oyunların Planlanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar...15

2.1.7. Eğitici Oyun Öğretimi………...16

2.2. Avrupa Dil Politikası………..17

2.2.1. Avrupa Konseyi ve Avrupa Dil Politikası……….17

2.2.2. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesi……….19

2.2.3. Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni……….20

2.2.4. Avrupa Dil Gelişim Dosyası………..21

2.2.5. Avrupa Dil Gelişim Dosyası’nda Türkçenin Yeri...29

2.2.6. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Çerçevesinde Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eğitici Oyunlarla Dil Becerilerinin Geliştirilmesi...31

2.3. Dil Becerileri ve Yabancılara Türkçe Öğretiminde Dil Becerilerini Geliştirmede Kullanılabilecek Eğitici Oyunlar………...………..33

2.3.1. Dinleme………...33

2.3.1.1. Dinleme-İşitme……….34

2.3.1.2. Dinlemeyi Etkileyen Faktörler……….34

2.3.1.2.1. Dinleyiciye Bağlı Faktörler……….35

2.3.1.2.1.1. Zekâ………35

(10)

VIII

2.3.1.2.1.5. Dikkat……….36

2.3.1.2.1.6. Dinleme Amacı………...36

2.3.1.2.1.7. Dil Özelliklerinin Bilinmesi………...37

2.3.1.2.2. Konuşmacıya Bağlı Faktörler………...37

2.3.1.2.3. Konuşmanın/Dersin İçeriği………...37

2.3.1.2.4. Dinleme Ortamı………...38

2.3.1.2.5. Dinleme-Anlama Hızı……….38

2.3.1.2.6. Dinleme Süresi………38

2.3.1.3. Dinleme Türleri………39

2.3.1.4. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Çerçevesinde Dinleme Becerisi………….42

2.3.1.5. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Dinleme Becerisini Geliştirmeye Yönelik Eğitici Oyunlar...46

2.3.2. Konuşma………58

2.3.2.1. Konuşma Türleri………...60

2.3.2.2. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Çerçevesinde Konuşma Becerisi…………60

2.3.2.3. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisini Geliştirmeye Yönelik Eğitici Oyunlar...68

2.3.3. Okuma………....…....…...79

2.3.3.1. Okuma Eğitiminde Etkili Olan Faktörler……….79

2.3.3.1.1. Okuyucuya Bağlı Faktörler……….79

2.3.3.1.1.1. Görme……….79

2.3.3.1.1.2. İşitme………..80

2.3.3.1.1.3. Zekâ………....80

2.3.3.1.1.4. Dil Gelişimi………80

2.3.3.1.1.5. Nörolojik Olgunluk………....80

2.3.3.1.1.6. Genel Hareket Yeteneği……….80

2.3.3.1.1.7. Cinsiyet Faktörü……….80 2.3.3.1.2. Çevresel Faktörler………....80 2.3.3.1.2.1. Aile………...81 2.3.3.1.2.2. Arkadaş Çevresi………..81 2.3.3.1.2.3. Kitap-Kütüphane………81 2.3.3.1.2.4. Okul-Öğretmen ……….81

2.3.3.2. Okuma Becerisi ve Metin...82

2.3.3.3. Okuma Amaçları...83

2.3.3.4. Okuma Türleri………...83

2.3.3.5. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Çerçevesinde Okuma Becerisi…………...85

2.3.3.6. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Okuma Becerisini Geliştirmeye Yönelik Eğitici Oyunlar...91

2.3.4. Yazma………..109

2.3.4.1. Yazma Süreçleri……….110

2.3.4.2. Yazma Becerisinin Önemi………..111

2.3.4.3. Yazma Becerisinin Geliştirilmesi……..………...111

2.3.4.4. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Çerçevesinde Yazma Becerisi…………..113

2.3.3.5. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Yazma Becerisini Geliştirmeye Yönelik Eğitici Oyunlar...117

3. BÖLÜM YÖNTEM...130

(11)

IX 3.3. Verilerin Toplanması...130 3.4. Verilerin Analizi...130 4. BÖLÜM BULGULAR ve YORUM ...131 5. BÖLÜM SONUÇ ve ÖNERİLER...137 5.1. Sonuç...137 5.2. Öneriler...138 KAYNAKÇA...139

(12)

X

Tablo 1: Avrupa Ortak Dil Kriterleri’ndeki (AODK) Dil Seviyeleri ………24 Tablo 2: Dil Düzeyi Göstergeleri………...25 Tablo 3: Kendini Değerlendirme Ölçeği………27

(13)

XI

KISALTMALAR LİSTESİ

AODK: Avrupa Ortak Dil Kriterleri ADGD: Avrupa Dil Gelişim Dosyası Akt : Aktaran

Bkz: Bakınız

CEF: Common European Framework Çev : Çeviren

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı s. : Sayfa

TÖMER: Türkçe Öğretim Merkezi vd. : ve diğerleri

(14)

1. GİRİŞ

1.1. Problem Durumu

Dil öğretiminde amaç, öğrenenin temel dil becerilerinin geliştirilmesidir. Türkçe öğrenen yabancıların dil becerilerinin geliştirilmesinde pek çok sorunla karşılaşılmaktadır. Bu sorunlar; dil becerilerini geliştirmek için derslerde kullanılması öngörülen farklı öğretim yöntem ve tekniklerine, öğrenen merkezli etkinliklere ve uygulamalara yeterince yer vermemekten kaynaklanmaktadır. Öğrenen merkezli olan, Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılabilecek eğitici oyunların tam olarak tespit edilmemiş olması ve eğitici oyunların da derslerde kullanılmaması dil becerilerini geliştirmede yetersiz kalındığını göstermektedir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, “Türkçeyi yabancılara kalıcı, kolay ve eğlenceli bir şekilde öğretmede Avrupa Dil Gelişim Dosyası doğrultusunda dil becerilerini geliştirmeye hizmet edecek temel seviyede (A1-A2) eğitici oyunlar nelerdir?” sorusuna cevap aramaktır.

Bu araştırmada;

1. Eğitici oyunun yabancı dil öğretim sürecine katkıları nelerdir? 2. Hangi eğitici oyunlar, hangi temel dil becerilerini geliştirebilir?

3. Hazırlanan eğitici oyunlar, Avrupa Dil Gelişim Dosyası’nda yer alan hangi yeterliklere hizmet etmektedir?

sorularını cevaplandırmak amaçlanmaktadır.

1.3. Araştırmanın Önemi

Bu araştırma, eğitici oyunlarla Türkçeyi yabancılara daha zevkli öğretme ve dil becerilerini eğitici oyunlarla daha kolay geliştirme açısından önemlidir.

Eğitici oyunların yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılması üzerine yapılacak bir alan araştırması öğreticilere yol gösterecektir. Eğitici oyunlarla dil becerilerini

(15)

geliştirmenin ne kadar etkili olduğunun bilinmesi, yabancılara Türkçe öğretiminde dil becerilerinin kalıcı, kolay ve zevkli bir şekilde geliştirilmesi amacına ulaşmada, öğreticileri bilgilendirme ve onlara yol göstermede, uygulamadaki problemlerin çözümünde önemli katkılar sağlayacaktır.

“Yabancılara Türkçe Öğretimi” alanında Avrupa Dil Gelişim Dosyası’nda öngörülen yeterlikler dikkate alınarak hazırlanmış eğitici oyun örneklerini içeren bir çalışma daha önce yapılmamıştır. Çalışmamızdaki eğitici oyunlar, Avrupa Dil Gelişim Dosyası’ndaki yeterlikler dikkate alınarak hazırlanan ilk çalışma olması bakımından da önem arz etmektedir.

1.4. Varsayımlar

a. Türkçe öğrenen yabancıların dil becerilerini geliştirmede eğitici oyunlar yeterince kullanılmamaktadır.

b. Yabancı dil olarak Türkçe öğreten uzmanlar genellikle kitaba bağlı kaldıklarından ve klasik metotlar kullandıklarından dersler sıkıcı olabilmektedir.

c. Eğitici oyunların uygulandığı sınıflarda öğrenilen bilgi daha kalıcıdır. ç. Öğrencilerin seviyeleri birbirlerine eşittir.

1.5. Sınırlılıklar

Araştırmamız, yabancılara Türkçe öğretirken geliştirilmek istenen temel dil becerilerine yönelik Avrupa Dil Gelişim Dosyası doğrultusunda temel seviyede (A1-A2) eğitici oyunlar belirlemekle sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Yabancı dil: Ana dilin dışında olan dillerden her biri (TDK, 2005).

Oyun: Bireylerin zihinsel, duygusal ve bedensel yeteneklerini geliştiren ve

içerisinde zevk ve eğlence unsurları taşıyan eğitimsel nitelikleri bulunan etkinliklerdir (Aykaç, 2005: 162).

Eğitici oyun: Öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini sağlayan ve daha rahat

(16)

özelliklerinden biri de eğitsel oyunların öğrenmeye yönelik olmasıdır ve bir amaç doğrultusunda sınıf içinde uygulanmasıdır (Demirel, 1999: 123).

Avrupa Dil Gelişim Dosyası: Dil pasaportu, dil öğrenim geçmişi ve dil

dosyasından oluşan, Avrupa Konseyi Modern Diller Bölümü tarafından ortak dil kriterleri temel alınarak hazırlanan, bireyin bildiğini ifade ettiği dilleri standart ölçülere bağlamayı amaçlayan dosya.

Avrupa Dilleri Öğretimi Çerçeve Metni: Dil öğretimi merkezlerine,

programlarına, kitaplarına ve sınavlarına yön göstermesi amacıyla Avrupa Konseyi Modern Diller Bölümü tarafından geliştirilmiş çerçeve metin. Söz konusu çerçeve metin; Avrupa Konseyi Ortak Dil Kriterleri Metni, Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Programı, Ortak Başvuru Metni, Ortak Çerçeve Metni gibi adlandırmalarla da anılmaktadır.

A1-A2 Dil seviyesi: Herhangi bir dilin temel seviye göstergeleridir.

Dil becerileri: Dört temel beceri olarak kabul edilen dinleme, konuşma, okuma

ve yazma becerileridir.

Dinleme: İşittiğimizi almak ve saklamak ya da işittiğimizi anlamak amacıyla

dikkat harcamaktır (Sever, 2000: 9).

Okuma: İnsanların kendi aralarında önceden kararlaştırdıkları özel sembollerin

duyu organları yoluyla algılanıp beyin tarafından yorumlanarak değerlendirilmesi işlemidir (Yalçın 2002: 47)

Konuşma: Zihinsel bir çabayla, zihinsel birikimle oluşturulan iletinin dil

aracılığıyla karşıdakine sunulmasıdır (Adalı, 2003: 27).

Yazma: Düşünce gücüne sahip olanların görüş, fikir ve duygularıyla gözlem,

deney ve tecrübelerini, seçilen konuyla ilgisi ölçüsünde planlayıp dilin kurallarına uygun biçimde anlatmasıdır (Ağca, 1999: 109).

1.7. İlgili Araştırmalar

Ülkemizdeki üniversitelerde “Yabancılara Türkçe Öğretimi”nde eğitici oyunlarla dil becerilerinin geliştirilmesine yönelik bir tez, bir kitap bu çalışmanın hazırlandığı tarihe kadar kaleme alınmamıştır. Tez konumuzu ilgilendirebilecek şu çalışmalar yapılmıştır:

(17)

Ankara Üniversitesinde Nemciye Dervişoğulları tarafından Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretilen Sınıflarda Oyunlarla Sözcük Öğretimi adlı bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Dervişoğulları, 2008). Bu çalışmada yabancı dil olarak Türkçe öğretilen sınıflarda oyunla sözcük öğretiminin öğrencilerin başarılarına etkisi incelenmiştir. Geleneksel öğretim ve oyun yoluyla öğretimin yapıldığı iki grup üzerinde çalışılmış, oyunla sözcük öğretiminin uygulandığı gruptaki bireylere ait puanlar ile oyunların uygulanmadığı gruptaki bireylere ait başarı puanlarının anlamlı bir şekilde farklılaştığı tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda oyun yoluyla sözcük öğretiminin geleneksel öğretimden daha etkili olduğu ortaya konmuştur.

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dil Bilim Ana Bilim Dalı Yabancı Dil Öğretiminde Kadir Yaşlı tarafından yapılan Yabancı Dil Öğretiminde İletişimsel Yeti ve İletişimsel Yetinin Kazandırılmasına ve Geliştirilmesine Yönelik Uygulamalar adlı yüksek lisans tezinde yabancı dil öğretiminde orta ve ileri seviyedeki öğrenciler için temel dil becerilerinin geliştirilmesiyle ilgili örnek uygulamalara yer verilmiştir. Tezde önce, “İletişim nedir?” sorusuna cevap aranmış, iletişimin toplumsal/kültürel işlevleri incelenmiş; dil bilim açısından “İletişimsel Yeti”nin kuramsal tanımları, yabancı dil öğretimindeki algılanışı, gelişimi, yabancı dil öğretim sürecindeki rolü, etkileri ve gerekliliği ele alınmış; sonra da kavramın diğer disiplinlerle ilişkisi ve “İletişimsel Yeti”nin yabancı dil öğretiminde geliştirilmesine yönelik uygulamalar irdelenmiştir (Yaşlı, 2008).

Türker Özcan, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yapmış olduğu “İlköğretim Türkçe Öğretiminde Oyunla Öğretim Yöntemi ve Uygulamalar” adlı yüksek lisans tezinde oyunla öğretim yönteminin önemine ve ilköğretim Türkçe öğretiminde kullanılabilecek oyun örneklerine yer vermiştir (Özcan, 2001).

Atatürk Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalında Mustafa Fırat tarafından yapılan Yabancı Dil Öğretiminde Oyunun Kullanımı adlı yüksek lisans tezinde ilköğretim seviyesindeki öğrencilerin, oyun aracılığı ile yabancı dili en kolay yoldan nasıl öğrenebilecekleri, oyunun yabancı dil üzerindeki yararları incelenmiştir. Tezde yabancı dil öğretiminde oyunun kullanılmasının, öğrencilerin yabancı dili öğrenmelerini kolaylaştırdığı, bilgilerin kalıcı olduğu, öğrencilerin bu yöntemden zevk aldıkları, derslere severek ve isteyerek katıldıkları tespit edilmiştir (Fırat, 2007).

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalında Sibel Ataöver tarafından hazırlanan Teaching English Grammar Through Games To Adolescents adlı yüksek lisans tezinde, ders saatinde İngilizce gramer oyunları

(18)

oynamanın öğrencilerin öğrenme seviyelerini mevcut eğitim yöntemleriyle karşılaştırıldığında ne kadar arttırdığını tespit etmiştir (Ataöver, 2005).

Selçuk Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalında Gamze Şenergüç tarafından yapılan How Games Work On Adults In Teaching Vocabulary adlı yüksek lisans tezinde yetişkin öğrencilerin kelime öğrenmelerinde oyunların katkısı araştırılmıştır (Şenergüç, 2007).

Erciyes Üniversitesi Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalında Vildan Dursun’un yaptığı Yabancı Dil (İngilizce) Öğretiminde İlköğretim Birinci Kademeye Devam Eden Öğrencilere Hedef Sözcüklerin Oyunla Öğretimi adlı tezinde tek denekli araştırma modellerinden denekler arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılarak yabancı dil öğretiminde hedef sözcükleri öğretirken oyun tekniğinin etkililiği araştırılmış ve oyunla sözcük öğretiminin farklı oyunlarda genellenebilme etkisi de incelenmiştir. Araştırma sonucunda oyunla sözcük öğretiminin çocukların İngilizce öğrenmesinde etkili olduğu ve çocukların, öğrendikleri hedef sözcükleri farklı oyunlarda kullanmalarında da olumlu etkisi tespit edilmiştir (Dursun, 2007).

Tülin Abacıoğlu tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalında yapılan “Çocuklara Oyunla Yabancı Dil Öğretimi” adlı yüksek lisans tezinde dil ve iletişim olgusu, yabancı dilin günümüzdeki önemi ve çocuğun yabancı dil öğrenmesinde rol oynayan etkenler araştırılmıştır. Bu etkenler; biyolojik koşullar, zekâ gelişimi ve bilişsel gelişim durumu, ana dildeki gelişim düzeyi, duygular ve dış etkiler, güdülenme, yaşanılan ortam ve öğrenme durumu ve kullanılan zaman ve enerji ile sınırlandırılmıştır. Araştırma, çocuklara yabancı dil öğretiminde kullanılabilecek seksen altı oyun türü, bu oyunların hangi amaca yönelik oldukları, oyunlarda kullanılan malzemeler ve oyunların oynanışları incelenmiştir (Abacıoğlu, 2002).

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Gürkan Dağbaşı’nın hazırladığı Oyun Tekniği ve Arapça Öğretiminde Kullanımı adlı yüksek lisans tezinde oyun tekniğinin Arapça öğretiminde nasıl kullanılabileceği açıklanmaya çalışılmış, Arapça öğretiminde kullanılabilecek otuz beş oyuna yer verilmiştir (Dağbaşı, 2007).

Gülizar Doğanay, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde yaptığı Tarih Öğretiminde Oyun adlı yüksek lisans tezinde oyunun tarih öğretiminde bir teknik olarak kullanılmasından örnekler sunmuş ve bu şekildeki derslerin daha ilginç, kalıcı olduğunu ortaya koymuştur (Doğanay, 2002).

(19)

Osman Engin vd., Oyunların Öğrenmedeki Yeri ve Önemi adlı makalesinde dil öğretiminde oyunların rolünü ve öğrenenlerin başarı düzeylerini artırıp artırmadığını ele almıştır (Engin, 2004).

Gülhanım Gürbüz, Fransızcadaki Seslerin Oyunlarla Öğretimi adlı makalesinde Fransızcadaki seslerin atasözü, bilmece, bulmaca, şiir, tekerleme ve eğitsel oyunlarla nasıl öğretilebileceğini ele almıştır. Makalede dinleme becerisini geliştirmeye yönelik oyunlar verilmiştir. Ayrıca sözcük ve dil bilgisi öğretimine, dil becerilerini geliştirmeye yönelik oyun isimleri de zikredilmiştir (Gürbüz: 2004).

Mehmet Kara Oyunlarla Yabancılara Türkçe Öğretimi adlı makalesinde Gazi Üniversitesi Türkçe Öğrenim Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde 2004-2008 yılları arasında konuşma, yazma, anlama ve dil bilgisi derslerinde, farklı öğrenci grupları üzerinde uygulanan birtakım oyun etkinlikleri üzerinde durmaktadır (Kara, 2010).

Aynur Gürsoy ve Mustafa Arslan, Eğitsel Oyunlar ve Etkinliklerle Yabancılara Türkçe Öğretim Yöntemi adlı makalelerinde yabancılara Türkçe öğretiminde eğitsel oyun ve etkinliklerin kullanım yöntemlerini açıklamaktadırlar. Makalede yabancılara Türkçe öğretiminde eğitsel oyun ve aktiviteler bir plan çerçevesinde sunulmuş, ayrıca eğitsel oyunların yabancılara Türkçe öğretiminde öğrenci motivasyonunu sağlaması üzerinde de durulmuştur (Gürsoy ve Arslan: 2011).

Meltem Kutay İzgören Oyunlarla Dil Öğretimi adlı kitabında dil öğretiminde ve dil becerilerinin geliştirilmesinde oyunun önemini vurgulamaktadır. Kitapta her oyunun düzeyi, türü ve kazandırılmak istenen beceri ayrı ayrı sunulmakta ve oyunların nasıl uygulanacağı ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Ele alınan oyunların düzeyi, “temel, orta ve yüksek” olmak üzere üç seviyede belirtilmektedir. Yazar dil öğretiminde kullanılabilecek elli oyuna yer vermektedir (İzgören, 1999).

Andrew Wright “Games for Language Learning“ adlı kitabında oyunların tüm dil becerilerini geliştirmede etkili araçlar olduğunu savunarak öğretmenlerin öğrencilerle oynayabilecekleri sekiz başlık altında gruplandırılmış 101 tane oyun örneği sunmaktadır (Wright vd., 2005).

Jill Hadfield, “Beginner’s Communication Games” adlı kitabında dil öğrenmeye yeni başlayan öğrenciler için 40 farklı oyundan bahsetmektedir (Hadfield, 1999).

William Rowland Lee, on bölümden oluşan Language Teaching Games and Contests adlı kitabında dil öğrenmeyi eğlenceli hâle getirmek ve dili etkili kullanmak amacıyla oyun örnekleri sunmaktadır. Kalabalık sınıflar için de uygun olan oyunlar her

(20)

yaş grubuna hitap edecek şekilde hazırlanmıştır. Kitapta oyunlar şu başlıklar altında yer almaktadır: 1- Yapı Oyunları 2- Kelime Oyunları 3- Heceleme Oyunları 4- Telaffuz Oyunları 5- Sayı Oyunları 6- Dinleme Oyunları 7- Okuma Oyunları 8- Yazma Oyunları 9- Mimik Oyunları

10-Tartışma Oyunları (Lee, 1986)

Yabancı dildeki kaynaklarda, özellikle İngilizce kaynaklarda, eğitici oyun örneklerini içeren pek çok kitap bulunmaktadır. Bu nedenle sadece temel kaynak olarak kullandığımız kitapları burada ele aldık.

(21)

II. BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Hızlı bir değişim içerisinde yaşıyoruz. Bu değişim haklı olarak kendisini eğitim öğretimde de göstermektedir. Öğretimde önemli olan bilgileri ezberlemek değil eski bilgilerle yeni bilgiler arasında bağ kurmaktır. Öğrenenler, bilgiyi işleyebilmeli ve yeni bilgiler üretebilmelidir.

Öğretme ve öğrenmenin etkili olabilmesi için kullanılan yöntem çok önemlidir çünkü başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri de yöntemin yanlış seçilmesidir. Klasik eğitimin yetersiz kalmasıyla pek çok öğretim yöntem ve tekniği ortaya çıkmıştır. Eğitimde yapılan değişikliklerle artık öğretmen merkezli eğitim anlayışı terk edilmiş, öğrencinin etkin olduğu bir anlayış benimsenmiştir. Eğitici oyunlarla öğretimde öğrenci derslerde etkin rol oynamaktadır.

2.1. Eğitici Oyun Kavramı

2.1.1. Oyun

Çocuk, genç, yetişkin, yaşlı herkes oyun oynamaktan zevk duyar. Bu zevkli meşguliyetten yararlanılarak, sınıf içi çalışmalar daha güdüleyici ve daha kalıcı hâle getirilebilir.

Oyun TDK Türkçe Sözlük’te (2005: 1526) “Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence” şeklinde tanımlanmaktadır. Oyun, bilim adamları tarafındansa farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bunun nedeni de bilim adamlarının oyuna faklı yönlerden bakmalarıdır. Bazı bilim adamları oyunu fiziksel ve zihinsel yönden ele almış fiziksel ve zihinsel özellikleri geliştiren bir araç olarak görmüş; bazıları da psikolojik ve sosyolojik açılardan incelemiştir. Ellis (1973: 135), oyunu bir şeyleri araştırma, öğrenme, keşfetme, kontrol etme, öğrenilenler arasında ilişki kurma ve deneyimleme süreci olarak tanımlarken; Rixon (1988: 3), kuralları olan istikrarlı bir olay, hedefleri ve ana maddesi eğlence olan etkinlik olarak tanımlamaktadır. Hazar (1997: 7) ise oyunu,

(22)

insanların günlük uğraşlarının dışında kalan zamanda belli bir amaca yönelik olarak (eğlence, eğitim, sağlık gibi ) fiziksel ve zihinsel yeteneklerle sınırlandırılmış yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, gönüllü katılım yoluyla grup oluşturan, sosyal uyum ve duygusal olgunluğu geliştiren yetenek, zekâ, dikkat ve beceri ve rastlantıya dayanan, katılanları ve çoğunlukla izleyicileri de etkisi altında tutan, gerilim duygusunun eşlik ettiği, sonuçta maddi çıkar sağlamayan zevk veren etkinlikler şeklinde açıklamaktadır.

Yukarıdaki tanımlardan oyunun; eğlendiren, zevk veren bir faaliyet olduğu, bireylerin bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimine önemli katkılar sağladığı anlaşılmaktadır. Bireyler oyunda sürekli bir zihinsel faaliyet içinde olduğu için ve zihinsel alıştırmalar yaptığı için oyunlar, bireylerin zihinsel gelişiminde oldukça etkilidir. Oyun; bireyin kendini, çevresini, dünyayı keşfetmesini, bilgilerini deneyimlerle birleştirmesini sağlar. Oyunun birtakım kurallarının olması, kuralları kabul eden bireyin oyuna dâhil olması, bireyin sosyal hayatta da kuralları daha çabuk kabullenmesinde etkili olmaktadır. Oyun sayesinde birey kendini, duygularını kontrol eder; heyecan, gerilim gibi pek çok duygusal tepkiyi öğrenir.

Oyun, basit kurallara dayanan sonunda kazanmanın ve kaybetmenin çok da önemli olmadığı, katılımcıların keyif ve neşe içinde vakit geçirmek ya da etkinliğe dâhil olmak adına içinde bulundukları fiziksel ya da zihinsel bir eylem bütünlüğüdür (Onay, 2007: 13). Onay’ın da belirttiği gibi oyunda kazanmak ve kaybetmek önemli değildir. Oyunun nasıl sonuçlanacağıyla ilgilenmek yerine sadece oynamak gerekir. Önemli olan oyunun belli bir amaca hizmet ediyor olmasıdır.

Öğrenciler, oyun içerisinde yaşadıkları deneyimlerini gerçek hayata aktarma fırsatı bulurken, öğrenmeden de zevk alırlar. Oyunlarla, öğrenilenlerin kalıcılık düzeyi artırılır (San, 2003: 45). Kısacası oyun, eğlenirken öğrenmeyi sağlar; eğitimi sıkıcılıktan kurtarır. Oyun sayesinde öğrenilenler kalıcı hâle gelir. “Öğretimde, insanların doğal eğilimlerini dikkate almanın, öğretimi, öğrencilerin doğal eğilimlerine uygun olarak düzenlemenin gerekliliğine inanılmaktadır. Bu nedenle, öğretme, öğrenme sürecinde, oyunlara yer vermenin dersleri ilginç hâle getireceği ve öğrencileri güdüleyeceği düşünülmektedir.” (Açıkgöz, 2008: 145). Geleneksel öğretim anlayışının ortaya çıkardığı olumsuzluklar oyunlar aracılığıyla giderilirken, eğitim öğretim daha keyifli hâle getirilebilir.

(23)

2.1.2. Oyun Sınıflandırmaları

Oyunlar, farklı bilim dallarında faklı şekillerde ele alınmıştır. Psikoloji, folklor, beden eğitimi gibi alanlarda uzmanlar tarafından oyunlar çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır.

Psikoloji alanında Piaget, oyunları bireylerin zihinsel gelişimine paralel olarak sınıflandırmıştır. Piaget (Piaget’den akt. Özdoğan, 1997: 102), oyunları üçe ayırır:

- Alıştırma oyunları (0-2 Yaş)

- Sembolik oyunlar (2-7 ya da 2-11 yaş arası) - Kurallı oyunlar (11-12 yaş sonrası)

Avedon, ve Simith (Avedon, ve Simith’den akt. Özdemir, 2006: 31) ise oyunu üç grupta ele almışlardır:

a. Fiziksel beceri oyunları: Bu oyunlarda fiziksel yetenekler söz konusudur. Oyun içindeki değişimler, rakip takımın avantaj ve dezavantajları, ani ve doğru karar verebilme oyunun sonucunu etkiler (koşu oyunları, stafet yarışları vs.).

b. Strateji oyunları: Oyunun sonucu, oyuncunun oyun içerisindeki becerisine, zekâ gücüne ve doğru karar vermesine bağlıdır (satranç, dama vs.).

c. Şans oyunları: Oyunun gidişatı oluruna bırakılır. Talihe ve tesadüflere dayanır (tombala, rulet vs.).

Callois; oyun çalışmalarının alanını daha geniş tutarak, oyuncuların tatmak istedikleri başarı ve coşkuyu sağlamak amacıyla seçtikleri davranışları, “oynamayı” sağlayan ilkeleri dört ana başlık altında toplamıştır:

1. Şans Oyunları

2. Gösteri-Rol Oyunları 3. Macera-Heyecan Oyunları

4. Mücadele-Yarışma Oyunlar (Callois, 1994: 42). Oyunlar;

1. Çocuk oyunları: Bunlar nesilden nesile aktarılarak gelen, kültürel izler taşıyan eğlenceli geleneksel oyunlardır.

2. Eğitsel oyunlar: Eğitim amacı ile oynanan oyunlardır. şeklinde de sınıflandırılabilir (Akandere, 2003: 15).

(24)

2.1.3. Eğitici Oyun

TDK Türkçe Sözlükte (06.04.2011) eğitici oyun “Bireylerin zihinsel, toplumsal ve bedensel gelişmelerine katkı sağlamak amacıyla hazırlanmış, eğitici ve öğretici nitelik taşıyan tiyatro eseri, eğitsel oyun” olarak ele alınmıştır. Demirel'e göre (2004:77) eğitici oyunlar, öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdir. Eğitici oyunlar özellikle öğrenmeye yönelik olmalı ve bir amaç için sınıf içinde uygulanmalıdır.

Eğitici oyunlar, öğrenilen bilgilerin eğlenceli bir ortamda pekiştirilmesini sağlayan zihinsel, dilsel etkinliklerdir. Eğitici oyunlar öğrenmeye yöneliktir ve her zaman, her ortamda ve her yaş grubunda ilgi görmektedir.

Bumpass (Bumpass’tan akt. Engin vd., 2004: 111), etkili dil öğretimi için eğitici oyunların şu özellikleri taşımasını önermektedir:

1. Öğrencilerin sıkılmamaları için oyunların hareketli olması gerekir. 2. Oyunlar, rekabet veya heyecan verici özellikler taşımalıdır.

3.Oyunlar, çok sayıdaki öğrencilerin belirlenen alanlardaki ihtiyaçlarını giderebilecek özelliğe sahip olmalıdır.

4. Puan kazanmak veya aydınlatıcı açıklamalar için kısa bir zamanda oynanacak kadar basit olmalıdır.

5. Oyunlar, belirli öğrenme hedeflerini ve düzenli sınıf içi ders etkinliklerini destekler niteliklere sahip olmalıdırlar.

6. Oyunlar, ilgileri destekleyip sürdürmek ve yükseltmek için yeteri kadar aktivite sağlamalı ve belirli sınıf içi etkinliklerinde rahatlık sağlayacak değişikliklere de yer vermiş olmalıdır.

2.1.4. Eğitici Oyunun Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılması

Oyun, insan hayatının her döneminde var olan, kullanılabilen bir etkinliktir, bir eğitim aracıdır. Yabancı dil öğretiminde kullanılan eğitici oyunlar, öğrencilerin dil edinimlerini hızlandırdığı gibi öğrenilenleri de pekiştirir. Bu nedenle eğitici oyunlar, yabancı dil öğretiminde önemli yere sahiptir.

Yabancı dil öğretiminde kullanılan eğitici oyunlar, her şeyden önce bireylerin birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlar. Oyunlar, öğrenciler arasında iletişimi

(25)

geliştireceği gibi dil becerilerinin de gelişmesini sağlar. Eğitici oyunlar sayesinde dil, öğrenciler tarafından işlenmiş olur. Öğrenciler aynı zamanda yeni sözcükler öğrenir, cümleler kurarak rahat konuşma ve yazma alışkanlığı kazanır. Oyun esnasında sorular sorarak yeni bilgiler edinir.

Sınıf içi ders öğretim etkinliklerinde eğitici oyunlar öğrenmeyi destekleyici unsurlar olarak yer almaktadır. Özellikle yabancı dil öğretimi sınıflarında verilen ders içerikleriyle uyumlu olan oyunların öğrenilen dilin yaparak ve yaşayarak öğrenilmesi gerçeğini destekleyen etkinlikler olduğu görülmektedir. Yaparak yaşayarak öğrenme her yaş grubu için etkili, verimli, kalıcı bir öğrenmedir ve öğrenciyi sınıfta, öğrenme sürecinde etkin kılar. Aynı zamanda soyut yaşantılar somutlaştırılmış olur. Öğrenilenler, hayata geçirilir. İyi planlanan ve kurallarına göre uygulanan bir eğitici oyun, öğretimin amaçlarına ulaşmada hem öğretmene hem de öğrenciye pek çok fayda sağlar. “…Birçok eğitimci oynayarak öğrenmenin hafızada daha çok kaldığını, mukayeseli düşünme ve karar verme ustalığı kazandırdığı ve davranışları olumlu yönde geliştirdiğini tespit etmiştir. İyi bir eğitimci konuları oyuna bağlayarak çocuklara çok şey öğretebilir…” (Akandere, 2003: 15).

Öğretim esnasında bireyler dikkatini uzun süre bir konu üzerinde toplayamazlar, bir süre sonra sıkılırlar. Dinlerken çeşitli düşüncelere dalar, konudan uzaklaşırlar. Bu da eksik öğrenmelere neden olur. Çeşitli etkinliklerle dersler renklendirildiğinde bu olumsuzluk giderilir. Çünkü oyun, bireyi etkin duruma getirdiği için bireyin dikkatini yoğunlaştırmasını sağlar. Dobson (Dobson’dan akt. Engin vd., 2004: 114) dil oyunlarının; konuşma ve anlama çalışmalarına, motivasyonu geliştirme noktasında eğlence kattığını ve duruma genişlik kazandırdığını vurgulayarak tartışma ve konuşma gibi zihni meşgul eden aktivitelerden sonra, yorgunluğu gideren ve öğrenmeyi tazeleyip yerleştiren uğraşılar olduğunu savunmaktadır. Amaca uygun olarak kullanma aşamasında, dil öğretimi ve öğreniminde temel unsurları içeren ve aynı zamanda dinlenmeyi de sağlayarak, sınıf içi monoton alıştırma ortamını dağıtan harika etkinliklerdir.

Eğitici oyunlar; öğrenciyi değerlendirmede, öğrenilenleri ölçmede, öğrencinin kişiliği hakkında bilgi edinmede oldukça etkilidir. Çünkü oyun; çocuğu, öğrencileri rahat bir şekilde gözleme imkânı sağlar. Oyunda bireyler rahattır, üzerindeki tedirginliği atmıştır. Bu sayede hatalar, zayıf yönler tespit edilir; yetenekler ortaya çıkarılabilir.

(26)

Eğitici oyunda amaç, kazanmak veya kaybetmek değil; zevk alarak öğrenmeyi pekiştirmektir. Zamandan kazanmak, dil öğretimini kolaylaştırmak ve öğrencilerin dikkatini çekmek için eğitici oyunlara başvurulmalıdır.

Mc Callum (Mc. Callum’dan akt. Engin vd., 2004: 114) dil sınıfında eğitici oyunların, öğrenme etkinliklerini destekleyici unsurlar olarak kullanılmalarının yararlarını şöyle sıralamaktadır:

1. Oyunlar, öğrencilerin dikkatlerini spesifik cümle yapılarına, gramer özelliklerine ve kelime konularına yoğunlaştırmaktadır.

2. Oyunlar kavramayı, şartlanmayı kolaylaştırır ve destekler.

3. Oyunlar hızlı ve yavaş öğrencileri eşit düzeylerde katılımcılar hâline getirir. 4. Oyunlar, sınıftaki öğrencilerin yaşlarına ve öğrenme düzey ve fiziki kapasitelerine göre uyarlanabilir.

5. Oyunlar stres oluşturmayan bir durum içerisinde dilin doğal kullanımını teşvik etmek ve geliştirmek için bir çıkış ve çerçeve oluşturan sağlıklı bir rekabet atmosferine katkı sağlayabilir.

6. Oyunlar; dilin edinilmesi gereken her becerinin tam olarak kavranmasını sağlayan, destekleyen etkinlikler olarak algılanabilir.

7. Oyunlar, en az bir öğretmen hazırlığıyla en üst düzeyde öğrenci katılımını sağlar.

8. Oyunlar, öğretmen için gerekli olan ve anında gözlenmesi ve alınması gereken geri beslenmeyi sağlar. Öğrenci bir anlamda öğrendiğini uygulayarak pekiştirir.

Eğitici oyunların yabancı dil öğretimine sağladığı yararları şu şekilde maddelendirebiliriz:

Eğitici oyun;

1. Dört temel dil becerisini geliştirir. Oyunda kişi, kendini ifade etmek için dili kullanır. Bu yüzden dil becerilerinin gelişiminde oldukça etkilidir.

2. Öğrenilenlerin pekiştirilmesini ve yanlış öğrenmelerin düzeltilmesini sağlar. 3. Birden fazla duyu öğrenme sürecine katıldığı için bilginin kalıcı olmasını sağlar.

4. Oyunlar sayesinde yeni sözcükler öğrenilir, bireyin sözcük dağarcığı gelişir.

5. Öğrenme öğretme sürecini zevkli, eğlenceli kılar; sürecin monotonluğunu kırar ve bireylerin daha fazla tecrübe edinmesini sağlar. Zevk alınarak yapılan çalışmalarda da başarı üst seviyelere çıkar.

(27)

6. Öğrencileri düşündürür; onlara problem çözme, eleştirme, yorum yapabilme becerileri kazandırır. Danesi (1987: 13), “Dil öğretimi oyunları, öğrenciler arasında etkileşim temeline dayanan problem çözme etkinlikleri olarak tanımlanabilir.” demektedir.

7. Dikkati toplar ve motivasyonu arttırır. Çünkü dikkate alınmak ve değer gördüğünü bilmek motivasyonu geliştiren önemli etkenlerdir.

8. Arkadaşlığı, dostluğu, takım olma duygusunu geliştirir.

9. Çekingen ve güvensiz öğrenciler oyun grubu içinde kendilerini daha rahat hissederler (Durmuş vd., 2005: 6). Öğrencilerin öz güvenlerini kazanmalarını sağlar.

2.1.5. Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılan Eğitici Oyunların

Sınıflandırılması

Uzmanlar, yabancı dil öğretiminde kullanılan eğitici oyunları farklı şekillerde ele almışlardır. Oyunların değişik sınıflandırılmasının sebebi öğrencilere derste kazandırılması hedeflenen becerilerin çok çeşitli olmasından kaynaklanmaktadır. “Bazı eğitimciler oyunların dilsel beceriler göz önüne alınarak dört gruba ayrılması gerektiğini belirtmişlerdir. Bunlar; duyma, konuşma, okuma ve yazma oyunlarıdır.” (Abacıoğlu,2001:39).

Demirel (2004: 78-79) eğitici oyunları, iletişim oyunları ve gramer oyunları olmak üzere ikiye ayırmıştır:

a. İletişim Oyunları: Öğrencilerde iletişim becerilerini geliştirmeyi amaçlayan oyunlardır. Özellikle son yıllarda yabancı dil öğretiminde iletişimsel yaklaşımın ortaya çıkmasından sonra bu tür oyunlar çok önem kazanmıştır. İletişim oyunları ikili ya da gruplar hâlinde oynandığından ve grup üyeleri arasında iletişim ağının kurulması önemli olduğundan yarışmadan çok dayanışma içinde geçer. Öğretmen de danışman ve yol gösterici durumdadır. Bu oyunların amacı adından da anlaşılacağı gibi dil bilgisi kurallarını pekiştirmekten çok grup içinde iletişim kurmayı öğrenmektir.

b. Gramer Oyunları: Gramer kurallarını öğretmek ve pekiştirmek amacıyla oynanan oyunlardır. Bu oyunları öğretmen, yeni bir gramer yapısını vermeden önce ya da öğrettiği gramer yapısını kontrol etme, pekiştirme ve tekrar aşamalarında sınıf içinde uygulanabilir.

(28)

Wright ve arkadaşları (2005), dersin amacına göre ya da öğretilecek konuya göre oyunları Games for Language Learning adlı eserlerinde şu şekilde sınıflandırmışlardır:

1. Doğru yanlış oyunları 2. Tahmin oyunları 3. Hafıza oyunları

4. Soru ve cevap oyunları 5. Resim oyunları

6. Ses oyunları 7. Sözcük oyunları 8. Hikâye oyunları 9. Parti, eğlence oyunları 10. Psikoloji oyunları

2.1.6. Eğitici Oyunların Planlanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Öğretmen sınıf içinde eğitici oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yapmalıdır. Eğitici oyunlara başlamadan önce öğretmen amacı belirlemeli, süreyi ayarlamalı ve kuralları öğrencilere anlatmalıdır. Oyunda araç gereç kullanılacaksa bunları ayarlamalıdır. Hedeflere ulaşmak için öğretmen gerektiği yerlerde oyuna müdahale etmeli, oyunun rahat bir şekilde ilerlemesini sağlamalıdır. Tüm öğrencileri oyuna dâhil edebilmelidir.

Eğitici oyunların planlanmasında dikkat edilecek hususları şöyle sıralayabiliriz: 1. Oyunun Amacı: Oyun seçilirken hangi amaca hizmet edeceği önceden

belirlenmeli ve bu amaç doğrultusunda oyun oynatılmalıdır.

2. Oyunun Seviyesi: Belirlenen oyun, grubun yaş seviyesine ve çeşitli özelliklerine uygun olmalıdır.

3. Oyun Yeri: Seçilen oyunlar fiziksel imkânlara uygun olmalıdır.

4. Araç-Gereç: Oyun planlanırken oyunun amacına uygun araç gereç seçilmeli ve kullanılmalıdır.

5. Oyunun Süresi: Öğretime hizmet edecek oyunun ne kadar süreceği önceden belirlenmeli oyun süreci buna göre ayarlanmalıdır.

(29)

2.1.7. Eğitici Oyun Öğretimi

Durmuş vd. (2005: 7) eğitici oyunların öğretiminde dikkat edilecek hususları şöyle belirtmektedirler:

1. Dersten önce oyunun ayrıntılarını yeteri kadar planlayınız.

2. Öğrencilerinizin tanımadığı bir objeyi ya da bilmedikleri bir kavramı oyun içinde kullanacaksanız öncelikle bunları tanıtınız.

3. Oyuna başlamadan önce mutlaka bir örnek uygulama yapınız. Öğrencilerin süreci anladıklarından emin olduktan sonra oyunu oynayınız.

4. Oyunu anlatırken ve oyun esnasında öğrencilere verilecek yönergelerin kısa ve tek eylemli yönergeler olmasına dikkat ediniz.

5. Grubu oyun için motive edip heyecanlandırarak bütün öğrencilerin oyuna katılmasını sağlayınız.

6. Oyun oynarken öğrencilere keşif imkânı tanıyınız.

7. Oyun süreci içinde öğrencilere rehber ve destek olmayı sürdürünüz. 8. Yeri geldiğinde siz de oyunun üyesi olunuz.

9. Sonuca değil sürece odaklanınız.

10. Süreçten edindiğiniz izlenimlerinizi öğrencilerinizi tanımak için bir veri olarak değerlendirmeye alıp “ Neyi?”, “Niçin?”, “Nerede?”, “Ne Zaman?” ve “Nasıl?” vermeniz gerektiğine dair ipucu olarak kullanınız.

11. Ödül ve ceza uygulamasına başvurmayınız.

Yukarıdaki maddelerden hareketle eğitici oyun öğretimi dört aşamada ele alınabilir.

a. Oyunun Tanıtılması: Oyunun adı belirtilir ve bireyler psikolojik olarak oyun

oynamaya hazır hâle getirilir.

b. Oyun Kurallarının Açıklanması: Oyunun nasıl oynanacağı açıklanır.

Oyunda çeşitli kavramlar varsa açıklanır ve kullanılacak araç, gereçler tanıtılır. Oyunda görev dağılımı yapılması gerekiyorsa bireysel özellikler dikkate alınarak görev dağılımı yapılır.

Oyunun iyice anlaşıldığından emin olunmalıdır. Herkesin oyuna katılması sağlanmalıdır. İsteksiz olanlara da görev verilerek oyuna istekli katılmaları, oyunda etkin olmaları sağlanmalıdır.

(30)

c. Oyunun Uygulaması: Oyunun uygulaması aşamasında oyun mutlaka bir kez

denenmeli, daha sonra esas oyuna geçilmelidir. Oyunda kural dışı davranışlara engel olunmalıdır.

ç. Oyunun Değerlendirilmesi: Öğretmen eğitici oyunların planını, oyuna

katılanların durumunu ve kendini değerlendirmelidir.

Oyun planının değerlendirilmesi, çalışma öncesinde hazırlanan planın çalışma sonrasında ne kadarının gerçekleşebildiğinin kontrol edilmesidir. Bu bir bakıma planın ne kadar doğru hazırlandığının da göstergesidir. Bu süreçte oyunun; amaçlanan eğitici değerine ulaşıp ulaşmadığı, oyuna katılanların seviyesine uyup uymadığı, araç gereçlerin oyun için yeterli olup olmadığı tespit edilmelidir.

Oyuna katılanların değerlendirilmesi de eğitici oyunların, eğitimde kullanılması açısından çok önemlidir. “Oyuna katılanlar oyundan yeteri kadar faydalanabildiler mi, neşe ve ilgi içerisinde oynadılar mı, oyunu ne kadar algılayabildiler ve gerçekleştirebildiler?” sorularına yanıt aranmalıdır.

Öğretmen, eğitici oyun sonrasında kendi kendini değerlendirmede dürüst olmalıdır. Öğretmen, “Oyun planını ve oyun seçimini doğru yapmış mıyım, eksiklerim nelerdir, oyunu öğretebildim mi, oyunu yönetebildim mi?” sorularıyla kendini değerlendirmelidir.

2.2. Avrupa Dil Politikası

2.2.1. Avrupa Konseyi ve Avrupa Dil Politikası

2. Dünya Savaşı’nın maddi ve manevi yıkımlarının bir kez daha yaşanmaması için Avrupa ülkeleri tek bir yumruk olarak sosyal, ekonomik ve kültürel bağları güçlendirmek maksadıyla bir birlik kurmaya yönelmişlerdir. Bu birlik, Avrupa Konseyidir.

Avrupa Konseyi fikrini ortaya atan ilk kişi Winston Churchill olmuş ve 1946 yılında Zürih'te “Avrupa Birleşik Devletleri” konulu bir konuşmasında ilk kez “Avrupa Konseyi” kavramını dile getirmiştir. Churchill'in bu konuşmasından tam üç yıl sonra 5 Mayıs 1949 yılında 10 Avrupa ülkesinin (Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İsveç, İtalya, Lüksemburg ve Norveç)

(31)

kurucu üye olarak katıldığı Avrupa Konseyi örgütü kurulmuş ve örgütün merkezi Fransa'nın Strasbourg kenti olmuştur. (Avrupa Konseyi-Council of Europe, 1997).

Türkiye, Avrupa Konseyine 1949 yılında katılan ilk ülkelerden biridir. Bu nedenle kurucu üye statüsündedir. Konseyin tüm çalışmalarına kesintisiz katılmıştır.

Konseyin temel amacı, demokrasi ve insan haklarını korumak, Avrupa toplumunun karşılaştığı, ırkçılık, etnik ayrımcılık, çevrenin korunması ve organize suçlar gibi temel sorunlar için çözüm yolları bularak Avrupalı vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirmek, farklı kültürlere sahip Avrupa vatandaşları arasında karşılıklı anlayışı geliştirmek ve tüm bireylere Avrupalılık kimliğini kazandırmaktır. (Avrupa Konseyi-Council of Europe, 1997).

Avrupa Konseyinin amaçlarını incelediğimizde demokrasi ve insan haklarına önem verildiği, toplumsal sorunlara çözümler getirmek istendiği ve bireylere Avrupa kültürü kimliği kazandırmaya çalışıldığı görülmektedir. Farklı kültürlere sahip Avrupa vatandaşları arasında karşılıklı anlayışın geliştirilebilmesi ve bireylerde Avrupa kültürü bilinci oluşturulabilmesi için ortak iletişim sistemlerine ihtiyaç vardır. Birçok dilin konuşulduğu Avrupa’da kültürler ve toplumlar arasında sağlıklı bir etkileşim kurabilmenin yolu ‘’dil’’dir.

Avrupa Konseyinin Avrupa’nın geleceği için belirlediği eğitim ve kültür politikaları içinde en ağırlıklı konu dil politikasıdır. Polat’a göre (2001: 31) “Avrupa’nın özünü oluşturan dil ve kültür çeşitliliği, korunması ve sürdürülmesi gereken bir zenginliktir. Bu zenginliğin yok olması Avrupa’nın yok olması anlamına gelecektir.” Bunun için Avrupa Konseyi, 2001 yılını “Avrupa Diller Yılı” olarak ilan etmiştir.

Avrupa'da çok dilliliği yayma ve bunu üye ülkelerin eğitim politikalarına yansımalarını sağlamak amacıyla konseyin bünyesinde yer alan “Yaşayan Diller Bölümü”, “Dil Politikası Birimi”ne dönüştürülmüştür. Birimin temel görüşü: Demokratik vatandaşlık hakları bağlamında herkesin dil öğrenme hakkı vardır. Bu hak o ülkenin resmî dilinin dışında yer alan tüm dilleri de içermektedir. Diller zenginliğine sahip Avrupa kıtasında yaşayan insanlar için çok dil öğrenmek kültürel mirası yeni kuşaklara devretmek için ve mevcut dilleri yaşatabilmek için

(32)

bir zenginliğin doğurgusudur. Bu dil zenginliğine sahip çıkılmalıdır. (Demirel, 2005).

Konsey, Avrupa’nın geleceği için “çok kültürlü, çok dilli” bir toplum yaratma anlayışını vazgeçilmez bir eğitim hedefi olarak belirlemiştir. Bunun için Avrupa Konseyine üye ülkelerin dil ve kültür miraslarına sahip çıkmaları ve bunu diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşmaları istenmektedir. Ayrıca bireylerin birden çok dili öğrenmeleri teşvik edilmekte ve üye ülkeler yönlendirilmektedir.

Avrupa Dil Politikası Birimi Avrupa’da çok dilliliği yaygınlaştırmak için çeşitli çalışmalar yapmakta, seminerler düzenlemekte ve projeler üretmektedir. Avrupa Konseyine üye ülkelerde yürütülen en yaygın dil eğitim politikası projesi “Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesi”dir.

2.2.2. Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesi

Avrupa Konseyi, Dil Politikaları Birimi tarafından geliştirilen Avrupa Dil Gelişim Dosyası projesinin, 15-17 Ekim 2000 tarihleri arasında Polonya’nın Cracow kentinde düzenlenen Eğitim Bakanları Daimi Konferansı sonunda imzalanan sonuç bildirgesiyle konseye üye tüm ülkelerde uygulanması karar altına alınmıştır. 2004-2005 öğretim yılına kadar önce pilot okullarda uygulamaların yapılması, 2004-2005 öğretim yılından sonra da, tüm Avrupa Konseyi üye ülkelerinde bu uygulamanın yaygınlaştırılması planlanmıştır. Avrupa Birliği bu projeye parasal destek sağlamaktadır (Demirel, 2005).

Bu projenin amacı; farklı ülkelerdeki dil öğretiminin standartlaşması ve bireylerin hareketliliğini sağlayacak "yabancı dil becerilerinin" belgelendirilmesidir. Proje ile bireylerin en az üç yabancı dili öğrenmesi beklenmektedir.

Bu proje ile Avrupa yurttaşları arasında karşılıklı anlayışın geliştirilmesi, değişik kültürlere saygı gösterilmesi, kültür ve dil farklılıklarının korunması, farklı ülkelerdeki dil öğretim programlarının birbirine uyumunun sağlanması ve dil öğretimine standartların getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu projenin temel amacı, her Avrupa vatandaşının bir dil pasaportuna sahip olmasıdır. Bu pasaportu taşımaktaki temel amaç, Avrupa vatandaşlarının çok dilli yetiştirmelerini sağlamak ve onları çok dil öğrenmeye teşvik etmektir. Başka bir anlatımla, çok dillilik ve çok kültürlülük bağlamı içerisinde her Avrupa

(33)

vatandaşı, ilköğretimde birinci yabancı dili, orta öğretimde ikinci yabancı dili ve üniversitede de üçüncü yabancı dili öğrenmesi gerektiğini vurgulamak ve onları dil öğrenmeye teşvik etmektir (Başbakanlık, 2002).

Dil eğitimindeki en önemli uygulama, dünyada 2001 yılında uygulaması başlayan, Avrupa Konseyinin uygulama projelerinden biri olan ve en yaygın dil eğitim projesi kabul edilen Avrupa Dil Gelişim Dosyası’na temel oluşturan Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’dir.

2.2.3. Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni

Avrupa Konseyi, Avrupa’da yabancı dil öğretiminin ortak bir felsefeye ve ortak ölçütlere dayalı biçimde yapılmasını sağlamak için bir "Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni" hazırlamıştır.

Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni, Avrupa dillerinin daha geniş bir alana yayılması, öğretilmesi ve öğrenilmesiyle çok dilliliğin gelişmesine katkı sağlamak için hazırlanmıştır. Söz konusu “Çerçeve Metin” Avrupa eğitim sistemindeki öğretim programları, ders kitapları, sınavları, öğretim yöntem ve teknikleri ile öğretim stratejilerini kapsayan ve rehber niteliği taşıyan ortak bir çalışmadır. Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Başvuru Metni’nin başlıca hedeflerinden biri; Avrupa’da dil öğretimi, öğrenimi ve değerlendirme için ortak bir başvuru çerçevesi olarak hizmet eden öğrenme hedeflerini kavramsallaştırmaktır.

Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni, dokuz bölümden oluşur, ancak Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’nde üç ana konu üzerinde durulduğu söylenebilir. Bunlar:

- “Avrupa Dil Politikası”nın amaçları, hedefleri

- “İletişimsel Yeti”nin kapsadığı alanlar ve bunlarla ilgili açıklamalar

- Beceri ve yetilere göre yabancı dil düzeylerinin belirlenmesi için ortak ölçüt betimlemeleridir.

Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’nin kullanım alanları şunlardır: 1. Dil öğrenme programlarının planlanması,

2. Dil öğreniminin belgelendirilmesi, 3. Kendi kendine öğrenmenin planlanması,

(34)

4. Öğrenme programları, 5. Sertifika esasları

Avrupa Konseyi, “Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni”ni, farklı ülkelerdeki eğitim kurumları arasındaki iş birliğini desteklemek, dil niteliklerinin karşılıklı olarak tanınması konusunda temel oluşturmak, öğrenenlere, öğretenlere, ders programı ve sınav hazırlayanlara destek vermek ve koordinasyonu sağlamak amacıyla önermektedir (CEF: 2001). Avrupa Konseyi’ne bağlı ülkelerin çoğu, kendi ana dillerini yabancılara öğretmek için, ders programlarını “Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni”ne paralel olarak hazırlamaktadır.

2.2.4. Avrupa Dil Gelişim Dosyası

Küreselleşen dünyada yabancı dil öğretiminin başarılı bir biçimde yapılamaması birçok ülkenin temel bir eğitim sorunu olmuştur. Bu nedenle bu sorunun çözümü için büyük katkı sağlayacak bir uygulamaya geçilmiştir. Bu uygulamanın adı, Avrupa Dil Gelişim Dosyası’dır. Tüm Avrupa ülkeleri kendi ülkeleri için farklı modeller geliştirmişlerdir. Bu modeller Avrupa Konseyi Dil Politikaları Birimi’nden onay aldıktan sonra uygulanmaya başlamıştır. Ülkemizde, Milli Eğitim Bakanlığı adına onay almış iki model bulunmaktadır. Bunlar, 10-14 ve 15-18 yaş grubu için olan modellerdir.

Avrupa Dil Gelişim Dosyası, bir öğrencinin yabancı dil öğrenirken elde ettiği başarıları ve kazanımları kayıt altına alan ve dil gelişimi ile yeterliliklerini ortaya koyan bir dokümandır. Avrupa Dil Gelişim Dosyası’ndaki ölçütler, ulaşılması planlanan amaçlardır. Bu amaçlara ulaşmada, öğretmenin yapması gereken, sınıfta “Öğrenen Özerkliği” ve “Kendini Değerlendirme” uygulamalarını ön plana çıkararak ve “Kültürel Çeşitlilik” gerçeğini de göz önünde bulundurarak öğretme etkinliklerini gerçekleştirmektir.

Avrupa Dil Gelişim Dosyası üç bölümden oluşmaktadır: Dil Pasaportu, Dil Öğrenim Geçmişi ve Dosya.

Dil pasaportu, kişinin belirli dönemlerde değişik dillerdeki yeterliliğe ilişkin bazı kişisel bilgiler ile Avrupa Konseyi Modern Diller Bölümü’nce geliştirilmiş dil düzeyi göstergelerini içerir. Bireyin dil becerilerinin düzeyini, hem kurum hem de birey kendisi değerlendirir. “Pasaport” dil becerileri, yeterlilikleri ve deneyimlerinin bir kaydıdır. “Avrupa'da serbest dolaşım hakkını ve iş izni alabilmek için her Avrupa vatandaşının bu

(35)

pasaportu yanında taşıması gerekli olacaktır. Başka bir anlatımla, normal pasaport yerine, sadece dil pasaportu geçerli olacak ve dil pasaportunda o ülkenin dilini bildiğinizi belgelendirmeniz gerekecektir.” (Demirel, 2005). Böylece, dil pasaportu olanlar Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde uzun süreli iş ve oturma izni alma şansına sahip olacaktır.

Dil öğrenim geçmişi ise bir öz geçmiş görünümündedir. Bu bölümde daha çok o dili öğrenmek için harcanan süre, dili öğrenmedeki amaç, nerede ve nasıl öğrenildiği ve bu dilin kültürüyle olan etkileşim düzeyi açıklanmaktadır. Öğrencinin devam ettiği okullar, katıldığı dil kursları, ziyaret ettiği ülkeler, öğrenme stilleri, öğrenme alanlarına yönelik yapabildikleri bu bölümde yer almaktadır. Dil öğrenim geçmişi düzenli ve ayrıntılı bir şekilde güncellenir. Bu bölüm, öğrencinin öğrenme yöntemlerinin her birinde gösterdiği başarıyı değerlendirme ve gelecekteki dil öğrenimini planlama konusunda da yardımcı olur.

“Dil Öğrenim Geçmişi” dört kısımdan oluşur: 1. Dil öğrenim geçmişi

2. Dil öğrenim sürecinin değerlendirilmesi 3. Diller ve kültürler arası deneyimler 4. Kişisel dil başarısı

Dil dosyası ise kişinin öğrendiği yabancı dilde aldığı tüm belgelerin yer aldığı bölümdür. Bu dosyada birey yabancı diline ilişkin sertifikalar, diplomalar, proje örnekleri, ödevler, mektuplar, şiirler, fotoğraflar ya da günceler gibi belgelerini bulundurur. Birey, dosyaya istediği çalışmaları koyabilir ve gerektiği zaman dosyasını güncelleyebilir. Bu sayede birey, dil öğrenmedeki gelişimini gözlemleyebilir.

Dil Gelişim Dosyası’nın iki işlevi mevcuttur. Birincisi, bilgilendirme işlevidir yani kişinin dil öz geçmişi hakkında bütün bilgilerin bu dosyada yer almasıdır. Yabancı bir dili öğrenmek için ayrılan süreden, öğrenim yaptığı kuruma kadar, öğrendiği dille ilgili aldığı sertifikaların, diplomaların hepsi bu işlevi yerine getirmektedir. İkincisi, dil gelişim dosyasının eğitsel işlevidir. Eğitsel işlev, bireyin dil öğrenme konusundaki kararları kendisinin vermesine yardımcı olması ve bir dil öğrenme konusunda öğrencinin özerk olması yani öğrenme otonomisine sahip olmasıdır. Bu anlayışla, dil öğrenen kişi kendisini öğrenme sürecinde bağımsız hissedecek ve kendi kendini değerlendirme şansına sahip olacaktır. Bu eğitici yararların yanı sıra dil öğrenmenin saydam olması, dil düzeylerinin belirlenmesi, öğrenmiş olduğu bu bilgileri aktarabilmesi, transfer edebilmesi açısından da bireye önemli katkılar getirmektedir

(36)

(Demirel, 2004: 20-21). Bu anlamda öğrenen özerkliği kavramı devreye girmekte ve dil öğrenme sürecinin bireye dönük olduğu ve bunun sınıf içinde değil yaşamın her aşamasında olduğu gerçeği ön plana çıkmaktadır.

Avrupa Dil Gelişim Dosyası’nda kişinin dilsel becerileri, 6 farklı seviyede ele alınmış ve bu seviyeler ayrıntı olarak tanımlanmıştır. Yapılan tanımlamalar kişinin bulunduğu düzey doğrultusunda, günlük hayatta, mesleki alanda ve özel hayatında neler yapabileceğini belirlemektedir. Bu amaçla dil öğretiminde hedefleri, yöntemleri ve elde edilenleri kapsamlı bir şekilde tanımlayan ve betimleyen; bilgi, beceri ve hedefleri belli kategoriler dâhilinde sınıflandıran, “yapabilirim tanımları” oluşturulmuştur. Bu tanımlar doğrultusunda öğrenci, öğrenme sürecinin neresinde olduğunu, hedefine ulaşmak için daha ne kadar öğrenmesi gerektiğini ve yeni hedeflerini; öğreten ise bu süreç içerisinde neyi ne kadar öğreteceğini planlayıp kendisine hedefler belirleyebilir ve hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını yine aynı araçla ölçebilir (Common European Framework of Reference for Languages: Learning, Teaching, Assessment, 2002: 24).

Dil yeterlik alanları, tüm dillerde aynı kritik davranışlarla ifade edilmektedir. Bu seviyelerin tüm Avrupa’da uygulanmaya başlanması ile birlikte her ülkenin kendine göre geliştirdiği sertifikalar, belirlenen bu yeni dil seviyelerine göre yeniden düzenlenecek ve dil öğrenen kişi, okul değiştirdiğinde; işe başlayacak olan kişi dil düzeyini belgelemek istediğinde Avrupa çapında geçerli bir sertifikaya sahip olabilecektir.

Avrupa Dil Gelişim Projesi’nde; bugüne kadar kullanılan ve 70’li yıllara dayanan, her ülkenin kendine göre geliştirdiği farklı dil düzeylerinin yerine, tüm Avrupa’da kullanılmak üzere yeni düzeyler oluşturulmuştur. Bunlar şu şekildedir:

Dil pasaportunda belirlenen dil düzeyleri başlangıç, orta ve ileri düzey olmak üzere üç aşamada ele alınmaktadır. Bu aşamalar da kendi içinde ikiye ayrılmaktadır.

I. Başlangıç düzeyi A1 ( Breakthrough ) (Temel kullanıcı), A2 ( Waystage )

II. Orta düzey B1 ( Threshold )

(37)

III. İleri düzey C1 ( Proficiency ) (Yetkin Kullanıcı) C2 ( Mastery )

(Avrupa Konseyi, 2001: 34)

1. Tablo: Avrupa Ortak Dil Kriterleri’ndeki (AODK) Dil Seviyeleri

A B C

↓ ↓ ↓

Temel Dil Kullanımı Bağımsız Dil Kullanımı Yetkin Dil Kullanımı

↓ ↓ ↓ ↓ ↓ ↓ A1 A2 B1 B2 C1 C2

Bu düzeyler, ALTE (Association of Language Testers in Europe), ICC (International Certificate Conference), IELTS (International English Language Testing System) ve DIALANG gibi, Avrupa Birliği içinde yabancı dil öğrenim öğretim sürecinde hedeflenen dilsel yeti basamaklarının ortak ölçütler çerçevesinde belirlenmesiyle yükümlü kurumların çalışmaları sonucunda saptanmıştır (Sevil, 2004: 157).

Bu düzeylerle dil öğrenimine Avrupa Konseyi tarafından yeni standartlar getirilmekte, her mesleğin standartları olduğu gibi dil öğretiminde de bu standartlara yer verilmektedir. Bireylerden bu standartlara ne kadar ulaştıklarını belgelendirmeleri istenmektedir. Standartlaşma, belgelendirme işlemiyle bir anlamlılık kazanmaktadır.

Aşağıdaki tabloda altı düzeye ait tanımlamalar gösterilmektedir. Buna göre belli bir düzeye ulaşmış dil öğrenen bir bireyin o dilde genel olarak hangi becerilere sahip olması gerektiği betimlenmiştir. Bu tablo, adından da anlaşılacağı üzere genel bir tablo olup buradan yola çıkılarak daha özelleştirilebilir ve geliştirilebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

So, building the first music museum in the North West and in the largest city of it means in the Tabriz, collecting the country music artists works specially in Azerbaijan, the

Sınıf yönetiminde var olan üç temel disiplin yaklaşımı; düşük düzey kontrol, orta düzey kontrol ve yüksek düzey kontrol şeklindedir..

Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada hastaların dosyalarındaki bilgilerden yararlanılarak hastaların cinsiyet dağılımı, hastalığın başlangıç yaşı ve

·; ·ı aza1abi1mekte 1 nitekim öğrencilerin okudukları bölümler kendileri gibi geri dönen gençlerin çok bulunduğu yerler olduğu için, şiddeUi bir

Eşdizimli sözcüklerin müfredatta ve hedef sözcük listelerinde daha fazla yer kaplaması gerekliliğini destekleyen teorilerin başında Lewis’in geliştirdiği

“Yabancılara Türkçe Öğretiminde Temel Düzey Söz Varlığını Belirleme: Yabancılar İçin Hazırlanan Türkçe Ders Kitapları İle Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin

Almanya’da Türkçe ana dili derslerinde gerçekleştirilen sözcük öğretiminin belirli bir plan dahilinde aşamalı olarak yapılıp yapılmadığı, Türkçe temel söz

Çok uluslu bir yapıya sahip olan Selçuklu İmparatorluğunun tarihsel süreçteki gelişmelerini ve Selçuklu döneminin kültürel, siyasal, toplumsal ve sanatsal alandaki