• Sonuç bulunamadı

Ermenilerin tarihi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermenilerin tarihi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

G Ü N Ü N A N S İ K L O P E D İ S İ

irm© im S Harlını t a r i h i

Lübnandaki Ermeniler bir kongre ak­ detmişler; komiteler, faşistlerin teşvikile «Büyük Ermenistan» hülyasını ortaya atı- yorlarmış.

Ermeniler, eski tarihlerinde, kendilerini kitabı mukaddesle alâkadar göstermek istediklerinden, cedleri olan Hayik'in Ba- bilden Fırat havzasına gitmiş olduğunu zikrederler. Buna bakılırsa Ermenilerin, komşuları olan Keldaniler, Asurîler, Siir- yaniler gibi Samı ırktan olmaları lâzım- gelir. Simaları da bir dereceye kadar bu­ na delâlet edebilirse de milletlerin cin­ sini tayin hususunda miyar diye kullanı­ lan lisan mihekki Ermenicenin ari bir dil olduğunu gösteriyor. Garp tedkikatı, Ermenilerin Hind - Avrupai aileye men­ sup olduğu neticesine varmıştır.

Bunlar evvelâ Firicya’ya (Phrygie’ye), yani Garbi Anadoluya geldiler; milâddan evel altıncı ve dördüncü asırda da Mezo- potamyaya gittiler. Orada Semit kabile­

lerle buluştular. Ermeniler kendilerine

Hayik derler. (Müfredi Hay). Ermeni (Armenie) sözü İbranice Aram’dan gel­ medir.

İlk Ermeni memleketi, Urartu (=A ra- rat) idi. Civar hükümdarlarının ve ci­ hangirlerin harekâtına sanhe oldu. Eşkâ- niyan zamanında ve daha sonraları Er­ meniler İranın idaresindeyken din ve ah­ lâkları İranlılarınkine eşti.

Ermeniler, milâddan önce ikinci asırla

milâddan sonra beşirtci asır arasında

Arşagunik sülâlesi idaresinde müstâkil kaldılar ve epeyce kudret kesbettiler.

Vagarşag (=Vagharschag) tarafından kurulan bu sülâlenin meşhur şahsiyetleri şu hükümdarlardır:

Tigfan = Roma lejyonlarile boy ölçüş­ müş ve bazan da onlara karşı muzaffer olmuştur. Abgar = hlristiyanlık Ermenl- ler arasına onun devrinde sokulmağa başlamıştır.

Arşagunik sülâlesi altında Ermeni dev­

letinin oldukça vazıh bir meşrutiyeti

vardı. Erazi, idare bakımından on beş

eyalete ayrılmıştı; eyaletlerin de idari

taksimatı mevcuddu.

Beşinci asrın 428 senesinde bu meşhur Arşagunik sülâlesi söndü. İki büyük kom­ şu, (yani İranlIlarla BizanslIlar) Ermeni ülkesini ele geçirmeğe uğraşıyorlardı. Bü­ yük kısmı İrana intikal etti. Bu devlet­ ler Ermeniler! «marzban» dedikleri hâ­ kimlerle idare etti. Bunlar hıristiyanlığı söndürmeğe çalıştılar.

Dini muharebeler o kadar kanlı ve şiddetli oldu ki, Ermenilerle meskûn sa­ halar zayıfladı; yedinci asırda Arapların eline düştü. Halifeler, Sasanîlerin yerine geçti. Marzbanlar yerine de Osdiganlan memleketi idare etti.

Emevi kargaşalığı çıkınca, bundan is­ tifade eden Pakradunlk ailesinden bir asil, Ermenistamn başına geçmek teşeb biisünde bulundu. Ertesi asırda da, gene ayni aileden, Aşod isimli bir prens, hali­ felerin nzasile bir devlet tesis etti kİ, bu Pakradunlk hanedanı, 885 le 1079 ara sında hüküm sürdü. Bunların merkezi Kars civarında - çoktandır harap olan - Ani şehri idi.

On birinci asırda BizanslIlar ötdenberl pek gözdlkdikleri bu memleketi takriben baştanbaşa ele geçirdiler. Lâkin Selçuk! ler onları buradan koğdu. BÖylece Erme­ ni hâkimiyeti nihayet buldu. İstilâdan kaçan Ermeniler, Toros boğazma kadar göçtüler. Oradan da KUikya’ya (Adana taraflaima) geçtiler. Burada, Ermeniler, - yeni tabirle haçlılar dediğimiz - ehli sa­

liple sıkıca bir anlaşma hasıl ettiler. O zamanlar, - Ermenilerin ilk yerlerine Er­ menistan denmesine nazaran - bu Kilik- ya’ya Küçük Ermenistan deniyordu. Kl- likya, 1198 de, Papalık makamının ve Al­ man imparatorluğunun tâbii idi. Bu mem­ lekette, sıra ile üç sülâle hüküm sürdü: Rupenyenler ,Hetumyenler, Lüsüıyanlar.

Kilikyadaki devletin teşkilâtı, haçlıla­ rın Suriyedeki teşkilâtına benziyordu. On dördüncü asırda Mısır Mcmlûkleri tara­ fından devrilen bu devlet, limanlarının mevki ve kara geçidleri sayesinde bir za­ manlar ticari bir inkişaf gösterdi.

Son Ermeni kralı altıncı Leon Fransa- da, altmcı Şarl’in misafiri iken vefat et­ miştir (1393). Onun hukuku Kıbns Lü- sinyanlarma geçti.

Ermenilerin eskiden oturdukları yuka­ rıda bahsetiğimiz şark memleketi İse Sel­ çuk!, Cengiz ve nihayet OsmanlI akınla- rile Türkleşti. Buranın şark kısmı on yedinci asırda İrana ilhak olundu. Der­ ken diğer büyük bir devlet sahnede be­ lirdi: Ruslar... Bunlar 1802 de Gürcista- nı yuttuktan sonra, Ermenilerle meskûn bazı yerleri de on dokuzuncu asırda al­ dılar. Böylelikle eski Büyük Ermenistan, Rusya, İran ve Türkiye arasında inkisa- ma uğradı.

Şimdiki vaziyette, ' Türkiye hududlart

içinde, - o da İstanbul gibi maladud yer­ lerde - pek az Ermeni vardır. Suriyede, İranda, Amerikada, Avrupa şehhslerihd* Ermeniler, dağmık bir halde ve muhitle­ rine yarı yarıya temessül etmiş bir hal­ de yaşarlar. Yalnız Ararat dağının şar­ kında, Sovyet Rusyada Erivan etrafında ııisbeten toplu bir haldedirler.

Ermeniler, milâdın dördüncü asrında

hıristiyanlığı kabul ettikleri vakit, lisan­ larında bu yeni dine dair gayet iyi eser­ ler yazmışlardır. Bunların mükemmelli­ ği, Ermenicenin o sırada kuvvetti bir ede­ biyata malik olduğunu anlatıyor. Fakat hıristiyanlık taassubu putperest dinler zamanından kalma kitapların imha edil­ mesine sebep olmuştur. Eski Ermenice ile şimdiki arasında hayli fark mevcuddur. Bugünkü Ermenicenin raptı kelâmı bile Türkçenin kavaidi tesirine girmiştir.

Ermenilerin büyük bir kısmı kendi ki­ liselerine, bir kısmı katolik kilisesine tâ­ bidir. Pek azı protestandır.

\ o

Şemseddin Saminln şu müşahedesi

dikkati caliptir:

«Ermenilerden yalnız Asyada kalanlarla

İstahbula ve sair bu civarlara hicret

edenler elyevm kendi lisanlarını söylerler. Anadolunun sair taraflarında bulunan­ ların cümlesi Türkçeden başka lisan bil­ memektedirler. Bunların ise anasıl Er­ meni mi olup, yoksa Kakadükya ve Flric- ya gibi Anadolunun eski kıtaları ehall- sinden olup ta Ermenilerle ayni mezhep­ ten bulunduklarından mı kendilerini Er­ meni tesmiye etmek istedikleri meçhul­ dür. Ermenilerin kendi lisanlarını mu­ hafaza meyillerine bakılırsa bu ikinci İh­ timal daha kuvvetlidir.»__________

C-Evlenme kâğıdları

Mal sandıklan, ellerinde bulunan evlenme kâğıdlarım kıymetsizlendik meğe başlamışlardır. Bu husustaki tebligata göre birinci sınıf evlenme kâğıdlanndan 300, ikinci sınıf kâğıd- lardan 100 ve üçüncü sınıf kâğıdlar- dan da yalnız 10 kuruş alınacaktır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

• Çokkültürlü toplumlarda & devletlerde dil, din ve mezhep kavramları, başat kültürel aidiyet ve tanımlama formları olarak tarih boyunca yaşamın hemen her alanında,

Therefore more recent studies comparing sex roles in advertisements (appearing in 1974 - 75 and 1979 - 80) found women to be shown less frequently as dependent

Kist hidatik hastal›¤›nda kemik tutulumu nadir görül- mekle birlikte, endemik bölgelerde kemikte yer kaplayan tümörler, Pott hastal›¤› ve patolojik kemik

Haftalar, aylar, yıllar da geçse, onun hatıraları, bizimle beraber daima yaşayacak, eseri olan “Hürriyet,, bu hatıraların ı sönmez bir meş’alesi olacak-

Bu çalışmada, çimento katkı maddesi olarak düşük içerikteki silika aerojel ilavesinin hibrit harç numunelerinin mekanik, termal iletkenlik, gözenek yapısı

Kısmi en küçük kareler veya varyans tabanlı ya- pısal eşitlik modelleri (VT-YEM; partial least squares structural equation modeling-PLS-SEM) çok değişkenli ikinci nesil

tarafından pediatrik periton diyaliz hastalarında yapılan bir çalışmada da serum adiponektin düzeyleri kontrol grubuna göre belirgin olarak yüksek bulunmuştur

Zimosanın monosit, makrofaj ve dendritik hücreler gibi immün sistem hücrelerindeki etkilerine toll-like receptor 2, dektin-1, mannoz ve kompleman reseptörleri gibi