tLf-
~rr.: T T İ Û Ö 2 ...irşadı ibret:--- Refet paşanın istifası
4 Aayıs 1340 - 1944 Tanin Ki -562-
(yjfj
Ankarada Dahiliye Vekili Perid -^eyin istifası beklenirken İstanbûlda Refet x-aşa ^ e b 'uzluktan çekildi.Bu makus retice gayri muntazar olduğu kada- r da gayrı makul idi.O derecede ki Refet Iaşanın istifası,düşman cebhaneli- ğini ateşlerken dikkatsizlikle kendisi de berhavamdan fedaî neferin gayri şuurî faziletini bile taşımıyot.Başka bir zamanda/başka sebeblerle olsaydı bu istifa İstanbul halkını pek müteessir ederdi.vimdi yalnız zihinlerde me rak ve tecessüs uyandırmakla kalmıştır.Refet Paşa Akşam gazetesinde intişa* r eden altı sütunluk beyanatiyiie bu merakı tatmin edemedi.Şu dakikada her kes İstanbul öıeb'usu muhtereminin Ankarada altı gün bile oturmadan bütün d devrei içtimaiye müddetini Şişlide geçirmesi esbabını araştırmakla meşgul dür.Hülâsa Refet Paşa bir müşkil halledeyim derken yeni bir meşgale açtı; ıaamaafih bu nokta üzerinde fazla tevakkuf edecek değilim.
Ben kendi hesabıma■Refet Paşanın istifasını istinaddettiği sebeplerde mubaliğalı bir tevehhüm,bu istifadan beklediği gayede de fazla bir itimadı nefs görüyorum. Vakıa tevehhüm çok defa insanlarda muhakemenin sükun ve iti idalini sarsdığı için nisbeti tabiîye haricinde hareketlere sebeb olabilir, bu itibarla yapılan hareketi mazur görmek mümkündür.Ancak fazla itimadı hkî
nefs mahsulü olan beyanatında eğer Refet Paşa samîmi ise bunun sonu gelmez bir hayalperestâne yol olduğunu söylemekten de kendimialamıyacağım.
^nkarada Refet Paşaya haris denildiği ne dereceye kadar doğrudur bum; nu pek bilemezsem de Ferid Beye gösterilen müzaharet veya husumetin Ttefet Paşa ile hiçbir alakası olmadığını temin edebilirim.Bizim burada ziyade eh emmiyet verdiğimiz şeylere Ankaranın nekadar lakayıd yaşadığını kendi gözü mle gördüm.Bana öyle heliyor ki hesab yanlışlmğı,tevehhüm,ve binnetice
hü-m
kümlerdeki sakatlık hep bundan neş'et ediyor.Refet Paşa bu hataya düşmeme li, h a d i s u t m iç yüzünü daha doğru görmeli idi.
Bu tariki muhakeme üzerinde yürürken kendi kendirhe şu gayeye vasıl oluyorum: Refet Paşa bezginlik duymağa başlamıştır.paşa beni mazur görsün,
A
bu kadar açık söyleyişimi hürmetkarane bir teessürden mütevelliddir.Refet Paşanın Aeb'usluktan çekilmesini mücadeleden korkduğuna hamiletmek aklımd an geçmez.Şanlı ismini ırücadei milliye tarihinin şerefli sahifelerine kayd ettirmeğe muvaffak olan İstanbul ile b'usu muhteremlen haşin cidallerden kor kmayacak kadar cesur,ve cidalin en şereflisi meclisin tâ ortasında yapılan olduğunu takdir edecek kadar zekidir. Bunun haricinde,bahusus bir asker iç in, mücadele sahası olamaz.Olsa da bu saha ya pek mahdud yahut az çok bula nıktır.Refet Paşa ne mahdud bir sahadakendini hırpalatacak kadar tedbirsiz liğe düşer, ne de bulanık işlere iltifat edecek hilkatte yaradılmış bir ad amdır .Binaenaleyh istifa kararı olsa olsa bezginlikle v e , müsaadelerine mag- ruren söylüyorum,bir parça da Boğaziçi ikliminin beslediği tenperverlikle tevil edilebilir.
Refet Paşanın bundan sonra bütün mesaîsi üzerinde teksif edeceği ga yeye gelince, hükûrhet mevkiine Gazi paşanın inkilab arkadaşlarını getirmek behemhal yegâne çarei selamet midir,bir inkilabdan doğan müesseseleri yaşa tmak için mutlaka o inkilabı yapanlatı mş:xkx?XKS mı iş başına gelmelidir?
3 - 2
Bunu kat'î olarak kestirmek mümkün değilse de Refet Paşanın bu nazariyesi doğru olduğu kabul edilse bile İstanbul Meb'usu muhterelini bu gayeye îsal edecek yol Şişlideki Appartımandan değil,Ankaradaki meclis binasından geç liğinde şübhe yoktur.
İğbirar ve infial yeis ve fütur gibi menfî neticelerde tecellî ettiğ- ği zaman kiymeti ne ise Refet Paşanın Ileclis haricinde kendisine aradığı sahai cidalin kiymeti de o dur.Fazla olarak şunu da söylemek isteriz ki
İstanbul halkı kendi Mebûuslarma,beyenmedikleri harsksiisra vaziyetlere arkalarını çevirmek için değil,böyle vaziyetler karşısında yüz yüze çarpış mak içiç rey vermiştir.Hükümetin işleri iyi gitmiyorsa Reiet Paşa bunu İst- anbulda matbuat sütunundan değil,Ankarada millet Kürsüsün ün söylemeli idi.Hakîkî yol budur. ûte tarafı şatafatlı bir edebiyatı siya siyedir ki ancak bir gazete yaprağı kadar muammer olabilir.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi