• Sonuç bulunamadı

Metin And'dan mektup

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Metin And'dan mektup"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14

j t t ı ı t m r |

Metin And’dan mektup

ZEYNEP ORAL

U H SİN Ertuğrul'la ilgili yazıma, Metin A nd'dan bir yanıt aldım. Aynen yayınlıyorum:

1 “Arredam ento-Dekorasyon dergisinin Eylül sayı­ sında benimle bir söyleşi yayınlandı. S e s bandına dayanarak yapılan bu söyleşinin ne başlığını koydum, ne de yayınlan­ madan se s bandlarının yazıya çevrilm iş metnini gördüm. Dergi çıkınca baktım söyleşinin başlığı M uhsin Ertuğrul Türk Tiyatrosuna yalnız zarar vermiştir' olmuş. O ysa altı büyük sayfadan oluşan bu söyleşide M uhsin Ertuğrul'a ayrılan bir iki paragraftı. Gerisi tiyatronun kökeni, tiyatroda mekân ve dil sorunları, kültür konuları idi. Böyle bir başlığı ben de koyabi­ lirdim ama kendi kalemimden çıkm ış bir yazıda bütününü M uhsin Ertuğrul'a ayırarak. Geçmişte çeşitli yazılarımda, ki­ taplarımda, konuşm alarım da yaptığım gibi. Söyleşid e de be­ lirttiğim gibi ilerde yayınlanacak M uhsin Ertuğrul kitabımda yapacağım gibi.

Durum böyleyken salt bu söyleşide benim koymadığım başlığa bakarak, önce Milliyet gazetesinde bir haber gibi çık­ tı, bir iki gün sonra da Cumhuriyet gazetesinde... Daha sonra da Mllllyet’in 22 Eylül günlü sayısında Zeynep O ral'ın yazısı çıktı. Bu yazıda pek çok bilgi ve mantık yanlışı-olduğundan benim de aynı uzunlukta bir yanıtım zorunlu oldu. Şöyle ki:

1) Zeynep O ral'ın özellikle bana ait olm ayan yazının başlığı için gösterdiği tepkinin en ilginç yanı ölm üş bir kişinin arkasından konuşulm am ası. Nitekim yazısının sonund a ben de ölürsem beni de böyle bir saldırıya karşı korurmuş. Bunu söylemekle tarihçiliğe karşı çıkıyor. Öyle ya ben kalkıp II. Abdülhamit'in olum suz yanları üzerine yazm aya kalkışsam, ölmüştür, kendisini savunam az diye bunu yapam ayacak mı­ yım ? Üstelik ben onun özel yaşam ına değil kamu ödentileriy­ le yani bizlerin parasıyla yaptığı işleri değerlendiriyorum.

2) Kaldı ki ben bunu şimdi değil M uhsin Ertuğrul'un sağlığında çeşitli yazılarımda, kitaplarımda ve konuşm ala­ rımda yapmışım. O zam an tepki gösterm ediğine göre Zey­ nep Oral bunları bilmiyor. Bu bana Yeniçeri ile Yahudi'nin fık­ rasını anımsattı. K ısaca Yeniçeri yolda rastladığı bir Yahudi- yi pataklarken bunu Yahudllerin Isa'nın ölümüne neden ol­ duklarından yapıyormuş, Yahudi kendisine bu işin yüzlerce yıl önce olduğunu söylem esi üzerine "B e n yeni duydum " de­ miş. Zeynep Oral da bunları anlaşılan görmemiş. Bunlar yal­ nız M uhsin Ertuğrul'un sağlığında yayınlanmakla kalmamış, M uhsin Ertuğrul'dan tepki de almıştır. İlerde çıkacak kitabım­ da onun bu tepkisini benim ona yanıtımı ayrı bir bölümde ala­ cağım. Bu, 1973'te yayınlanan Elli Yılın Türk Tiyatrosu kita­ bimdi; bu satırları yazarken elimin altında olmadığı için aynı kitabın genişletilmiş üçüncü baskısı olan Cumhuriyet Döne­

mi Türk Tiyatrosu kitabımdaki M uhsin Ertuğrul üzerine olum ­

suz bölümlerin sayfalarını Zeynep O ral'a bir kolaylık olsun diye veriyorum: 16-23, 32-36, 38-39, 46-48, 72-74, 89,197-198, 271-272, 3268-328, 330, 363, 393, 606-607. Çeşitli kitapla­ rımda, eleştirmenlik yıllarımda yalnız bir gazeteye -Ulus'a- yazdığım 800 yazı, ve başka dergi ve gazetelere yazdıklarım­ da da bunlar vardır.

3) Zeynep Oral yazısında M uhsin Ertuğrul'un katkıları diye başlıklarla sıralamış. Ben bunları yok demiyorum ki, tam tersine onun başlıklarla verdiklerini ve vermedikleri bu katkıları, yukarıda adını verdiğim 700 sayfalık kitapta uzun uzun ele alm ış ve övmüşüm. Am a bunlar Türk tiyatrosunu taklitçilikten, aktarmacılıktan, devşirmecilikten kurtarmamış. ‘Tek A dam 'ın yaptıklarını değil yöntemlerini eleştiriyorum. Tek A dam ' ya da M uhsin Ertuğrul sendrom una (ya da komp­ leksine) tutulmuşların özgün, yaratıcı bir tiyatro sanatı kur­ mak için yolları tıkanmıştır. Bu nedenle zaten sözüm onlara değil. Yarının tiyatrosunu yaratıcı, özgün bir sanat olarak ku­ racak genç kuşaklar beni ilgilendiriyor. Am a önce tek adam sendrom undan kurtulmaları gerekir. Belki ilerde çıkacak ki­ tabım bir ölçüde bunu sa ğla rsa ne mutlu bana. S ö z konusu kitapta Tek A dam 'ın tek adam kalmak için yaptıkları, yöntem­ lerinin yanlışlığı yirmi kadar bölümde ele alınacak, burada en geniş bölümde geçen yıl yayınlanan M uhsin Ertuğrul'un anıları incelenecek. Ancak bir kaza sonucu erken gündeme gelen bu konuda kitap çıkmadan önce bir İki yere yazılar da yazarım. Belki birini de Zeynep O ral’ın sorum lusu olduğu

Milliyet Sanat dergisine."

Metin A n d ’ın mektubu burada bitiyor. Anlattığı Yeniçeri- Yahudi fıkrası çok hoş am a benimle ilgisini görmüyorum. Metin And elbet o sıraladığı kitapları okuduğum u bilir. Hadi bilmiyor diyelim, yazım da zaten ben söylüyorum bu tavrının “yeni olmadığım". Yazımın orası gözünden kaçtı herhalde. Tıpkı, derginin başlık atma yöntemini de sorguladığım ı gör­ mezlikten geldiği gibi.

Metin A nd'ın "T ek Adam Sen d ro m u " üzerine söyledik­ lerine kesinlikle katılıyorum. A m a yine de "Katkılarını 700 sayfalık kitapta uzun uzun ele alm ış ve övm üşüm ” dediği M uhsin Ertuğrul için "Tiyatrom uza yalnız zarar verm iştir" di­ yebilmesini de aklım almıyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hastane enfeksiyonu olarak; kan kültüründe üreme saptanan 12 vaka, diğer kültürlerinde üreme olan 30 vaka, NOSEP skoru ≥ 11 olan ancak kültürde üremesi olmayan 14 vaka

Centrul perinatal SCM nr.1 Maternitatea Sângerei Maternitatea Glodeni Maternitatea Râşcani Maternitatea Făleşti Maternitatea Sângerei Maternitatea Briceni Maternitatea

(Size okuduğu) Kur’ân, ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.” 288 Âyet-i kerime, İhlâs Sûresi’nin açıklanmasını müteâkip verilmiştir. Bu sûrenin mânâsını

COVID-19 yoğun bakım servisinde biz hemşireler; yatan hastanın takibi, tedavisi ve bakımını sürdürerek hemşirenin bakım verici ve tedavi edici rolünü, işe

6 İlgili mevzuatlarda belirlenen kullanım ömrü süresince malın azami tamir süresi 20 iş gününü, geçemez. Bu süre, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın

Sonuç olarak ala sözcüğünün bütün Türk lehçelerinde kullanılması, Moğolca ve Mançuca gibi Altay dillerinde var olması bu sözcüğün çok eski olduğunu

Modern Test Kuramında Klasik Test Kuramının aksine madde güçlük düzeyleri dikkate alınarak maddeler ağırlıklandırılmış olarak puanlanır.. • Yani KTK’daki gibi

İşçi sınıfı ve emekçilerin talep ettiği değişiklik- ler, burjuva demokratik çerçeveyle sınırlı yeni hükümet tarafından tam olarak hayata geçirilmeyecek olsa da,