• Sonuç bulunamadı

Mitostan Siyasete Venüs Prometor -Roma-Aphrodisias İlişkisinde Etkin Tanrısal Bir Figür-

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mitostan Siyasete Venüs Prometor -Roma-Aphrodisias İlişkisinde Etkin Tanrısal Bir Figür-"

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M~TOSTAN S~YASETE VENÜS PROMETOR

-ROMA-APHROD~S~AS ~L~~K~S~NDE ETK~N TANRISAL B~R F~GÜR- GÜL E. DURNA*

Aphrodisias, "Roma imparatorluk Ça~~'nda Anadolu" dendi~i vakit ilk akla gelen, hatta adlar~~ önemle an~lan yerle~im alanlar~ndan biridir. Karla' n~n önemli bir kenti, Anadolu'nun ünlü bir kült merkezidir.** Roma nezdin-deki yeri ise hayli özeldir.

~lk yerle~imleri tarih öncesi devirlere uzanan Anadolu'nun binlerce y~l-l~ k geçmi~i içinde oldukça s~ radan duran yöre, "Aphrodisias" ad~yla sergile-di~i sosyo-kültürel ve kentsel kimli~ine ~.O. 2. yüzy~lda di~er bir deyi~le Geç Helenistik/Erken Roma Dönemi'nde bürünmü~tür. Gerek Roma emperya-lizminin Helenistik dünya üzerindeki yengisi, gerekse o dünyan~n en önemli kav~a~~~ olan Anadolu'nun Roma ~mparatolu~u'na eklenmesi aç~s~ndan bir dönüm noktas~~ olan bu yüzy~l, siyasi alanda yitip giden özgürlüklerle bir sonu simgeler görünse de, Aphrodisias için yeni ba~lang~çlar demektir. Yöre, ça~da~' olan bir çok kenti imrendiren zenginli~ine ve bu zenginli~e yak~~~r kentsel görkemine bu dönemde kap~~ aralam~~t~r. Yerle~ikleri, bundan böyle toplumlar aras~~ platformda imparatorlarca kay~r~lan; ekonomik ve siyasi alanda ayr~cal~ kl~~ k~l~nan bir toplum olma yolundad~r.

Asl~nda de~i~en ve geli~en sadece yöre ve halk~~ de~ildir. Yüzy~llard~r bölgede tap~n~lagelen yerel tanr~ça yerini bir yenisine, Helen pan theon unun önemli bir üyesi olan Aphrodite'ye terk etmi~tir. ~.O. 2. yüzy~ldaki yenilikle-rin taban~nda da bu dönü~üm yatmaktad~r. Bir ba~ka deyi~le, Geç Hellenistik Dönem'de yerle~im alan~ na kentsel kimli~ini katan, toplumsal ve kültürel geli~imi körükleyen yeni bir kültün varl~~~d~r. Bölge, tanr~ça Aphrodite'yle birlikte ünü Anadolu s~n~rlar~n~~ a~an bir kült merkezine dönü~mü~; kay~ tlara da tanr~çadan ald~~~~ ad~yla Aphrodisias olarak geçmi~tir. Deyim yerindeyse

* Orta Do~u Teknik Üniversitesi, Tarih Bölümü, O~r.Gör.Dr.

** Eski Ça~~ Anadolu haritas~nda Kana (Güneybat~~ Anadolu) s~n~rlar~~ içinde bulunan Aphrodisias kentinin kal~ nt~lar~, Ayd~n ili Karacasu ilçesine ba~l~~ Geyre köyü yak~n~nda yer almaktad~r.

K. T. Erim, Aphrodisias (~stanbul, 1993), s. 10-11.

(2)

Aphrodisias'~~ Aphrodisias yapan, bir bak~ma Aphrodite'dir. Bölge halk~n~n dinsel ya~am~nda, yerle~im alan~na ad~n~~ verecek kadar köklü bir yer edinen tanr~ça, antik ça~~n sonuna de~in öneminden hiçbir ~ey yitirmemi~; hatta kurumla~m~~~ kültüyle, pagan gelene~in bir sembolü olarak H~ristiyanl~~a kar~~~ olanca gücüyle direnmi~tir. Köklü yerle~ikli~inde ve öneminde hiç ku~ku yok ki karakterinin pay~~ büyüktür. Erken Roma Dönemi'nden itibaren geli~en sosyo-ekonomik ve siyasi ko~ullar tanr~çaya önemli roller yüklemi~tir. Aphrodite -Romahlar aras~ndaki ad~yla Venüs- bir bereket kayna~~; koruyucu bir kent tanr~ças~; daha da anlaml~s~, Romal~lar'~n ileri sürdü~ü, Aphrodisias-l~lar aras~nda da kabul gördü~ü üzere, imparatorlar~n "Tanr~sal Anas~"d~r. Bu s~fat~~ kendisini mitosdan külte, kültten siyasete ta~~yan önemli bir yönü-dür: Roma egemenli~inin Anadolu üzerinde güçlenmeye ba~lad~~~~ yüzy~lda, Aphrodisias ile Roma'y~~ birbirine yak~nla~t~rm~~; her iki tarafa da yalunla~t~r-d~~~~ oranda kazançlar sa~lam~~t~r. Özellikle Aphrodisias'~n Roma yönetimiyle edindi~i ayr~cal~kl~~ konumda Aphrodite kültünün katk~s~, derecesi tart~~~l~r olmakla beraber inkâr edilemeyecek boyuttad~r.

Bu makalede, Aphrodisiasl~lar ile Romal~lar aras~ndaki inanç ortakl~~~ -n~n bir simgesi olan tanr~sal figürün, edebi, mitolojik ve arkeolojik kaynak-lara dayanarak Roma-Aphrodisias ili~kisindeki rolü ele al~nmakta; mitos-kült-siyaset eksenine yerle~mi~~ görüntüsü irdelenmektedir.

Aphrodite kült merkezinin Roma imparatorluk Ça~~'na özgü duran par-lak görüntüsünün ard~nda uzun fakat sönük bir geçmi~~ serilidir. Yörenin ta-rihi, Menderes Nehri ve kollar~n~n sulad~~~~ bereketli topraklar~n çekicili~ine kap~lan ve bu topraklar~~ kendilerine mekân yapan tarih öncesi topluluklara kadar uzanmaktad~r2. Aphrodisias s~n~rlar~~ içerisinde yer alan Akropolis ve 2 M. Sharp Joukowsky, "Prehistoric Developments on the Acropolis (Theater Hill)",

Aphrodisias Papers 2: The Theatre, A Sculptor's Workshop, Philosophers and Coin Types, ed.

R. R. R. Smith and K. T. Erim ( Michigan, 1991), s. 9-12; K. T. Erim, "Aphrodisias: Results of the 1967 Campaign", TAD XVI/1 (1967), s. 70-71; A.g.y., "Aphrodisias: Results of the 1968 Campaign", TAD XVII (1968), s. 43-45; A.g.y., "Aphrodisias: The 1977 Campaign", TAD XXV/2 (1981), s. 57-58; R. T. Marchese, "Report on the West Acropolis Excavations at Aphrodisias, 1971-1973", AJA, c. 80 (1976), s. 393-412; M. J. Mellink, "Archaeology in Asia Minor", AJA, c. 81 (1977), s. 296; A. g. y., "Archaeology in Asia Minor", AJA c. 80 (1976), s. 267; D. French, "Recent Archaeological Research in Turkey", AS, c. 20 (1970), s. 22; A.g.y., "Recent Archaeological Research in Turkey", AS, c. 21 (1971), s. 28; A.g.y., "Recent Archaeological Research in Turkey",

AS, c. 25 (1975), s. 20; G. E. Bean, Turkey Beyond the Meander (London, 1989), s. 195; K. T. Erim (1993), s. 10; Ag.y., "Ancient Aphrodisias and Its Marble Treasures", JNGS, c. 132, no. 2 (August, 1967), s. 293.

(3)

M~TOSTAN S~YASETE VENÜS PROMETOR 35

Pekmez Tepeleri'nden gün ~~~~~na ç~ kar~lm~~~ arkeolojik buluntular, Geç Ne-olitik Dönem'den (~.Ö. 6. biny~l) ba~layarak ard~~ s~ra kurulmu~~ yerle~imlerin varl~~~n~~ ortaya sermekte ve bölgenin kutsall~~~na dair önemli veriler sun-maktad~ r. Dirsekten yukar~ya bükülerek gö~üs üzerine yaslanan kollarla sti-lize edilmi~~ gövde formundaki mermer tanr~ça heykelcikleri3 ile yass~~ ta~~ idoller,4 bölgede en erken dönemlerden itibaren süregidecek olan bir Ana Tanr~ça kültünün ilk göstergeleridir. Geçimlerini tar~mdan sa~layan toplu-luklar~n muhtemelen bereket ritüelleri ile karakterize ettikleri tanr~ça, 1.0. 2. yüzy~lda Aphrodite kültüyle önem kazanan kutsal alan~n ilk tanr~sal ege-meni olarak kabul edilebilir.

Eski ça~~ toplumlar~nda "Tanr~lar Anas~", "Büyük Ana" ya da "Ana Tan-r~ça" s~fatlanyla evrenselle~mi~~ olan söz konusu tanr~sal figürün ayn~~ alandaki bir ba~ka görüntüsü de büyük ihtimalle tanr~ ça Nina'd~r. Bölge,

~

.S. 6.

yüzy~lda ya~am~~~ Bizansl~~ yazar ve dil bilimci Stephanos'dan edinilen bilgiye göre, s~ras~yla Lelegopolis, Megalepolis ve ard~ndan da Ninoe ad~ n~~ alm~~ur5. K. T. Erim Ninoe ad~n~, do~u toplumlar~nda bereket, a~k ve sava~~ tannças~~ olarak yayg~n biçimde tap~ n~lan ~~tar'~n Akad kültüründeki kar~~l~~~~ olan tanr~ça Nina (~nar~m) ile ili~kilendirmi~; varl~~~~ mul~te~nel bir Nina kültün-den dolay~~ da bölgenin Ninoe ad~n~~ alm~~~ olabilece~ini ileri sürmü~tür6. Be-an'e göre de, Ninive kentinin Medler ve Babilliler taraf~ndan tahrip edilme-sinden önce ya da sonra, Anadolu topraklar~~ üzerinde yay~lan Asurhilar'~n Karia'n~n bu kesiminde bir I~tar/Nina kültü kurmu~~ olmalar~~ ihtimal dahi-lindedir7. Nitekim arkeolojik bulgular bu konuda sessiz de~ildir. 1977 y~l~nda bazilika ve agora kap~s~nda yürütülen kaz~~ çal~~malar~ nda ele geçen paneller, ta~~d~klar~~ figürler ve mitolojik sahneler aç~s~ ndan dikkat çekicidir. Rölyefier aras~nda en çarp~ c~~ olan~, bir altar~ n önünde sunu yaparken betimlenmi~~ Ninos ve Semiramis tasvirleridir ki bunlar epigrafik olarak da tammlanabil-mektedir8. Ninos, Asur-Babil ~mparatorlu~u'nun ve Ninive kentinin kuru-cusu, ünlü Semiramis'in (Sammuramat'~n) kocas~~ ve Bat~~ Asya'dan Ege'ye kadar uzanan bölgenin fatihi olarak kabul edilen efsanevi bir ki~nliktir ve

3 D. French, AS, c. 21 (1971), s. 28; A.g.y., "Recent Archaeological Research in Turkey," AS, c. 28 (1978), s. 11.

4 H. Allum, "Explorations and Excarations in Turkey: 1967-1968," Anatolica, no. 111 (1969-1970), s. 48-49.

G. E. Bean (1989) , s. 188.

6 K. T. Erim, JNGS, c. 132, no. 2 (August, 1967), s. 294. 7 G. E. Sean (1989), s. 188.

8 K. T. Erim, TAD XXV, 2 (1981), s. 59; J. Robert & L. Robert, "B~~lletin Epigraphique", REG, c. 94 (1981), s. 457, no. 516; S. Doruk, "Aphrodisias: Ara~t~rmalar, Kaz~lar, Tarihçe", Belleten , c. LIII (A~ustos-Aral~k, 1989), s. 557.

(4)

ad~n~~ tanr~ça Nina'dan alm~~t~r9. ~.Ö. 3. yüzy~l~n ikinci yar~s~na tarihlendiri-len bu rölyefler bölgedeki do~u etkisini ortaya seren ve Nina kültünün varl~-~~na yönelik varsay~m~~ güçlendiren bulgular olarak de~erlendirilmi~tir". Kentin Ninos ile ili~kisini kan~tlayan bir di~er arkeolojik bulgu da Geç Hele-nistik döneme tarihlendirilen bir adak yaz~t~d~rn. Yaz~tta tanr~~ Zeus'un Ni-neudios epiteti ile al~nmas~~ anlaml~d~r. Do~u mitolojisinde önemli bir karak-ter olan Belos ile Helen mitolojisinin Kronos'u aras~nda kurulan özde~li~in, o~ullar~~ Ninos ile Zeus aras~nda devam ettirilmi~~ olmas~~ °2 ve bu özde~li~in Zeus'un ad~na yans~ t~lmas~~ ~a~~rt~c~~ de~ildir. Zeus'un yerel bir s~fau olarak beliren Nineudios epiteti, hem mitoloji ve inanç sistemindeki do~u-bat~~ etkile~imini, hem de kentin Ninos ve tanr~ça Nina ile olan ba~lant~sm~~ aç~~a ç~ -karan bir veridir.

Aphrodisias'daki ya da önceki ad~yla Ninoe'deki Nina kültünün süre-genli~ini belirli bir zaman dilimine yerle~tirmek güçtür. Ancak kültün Hele-nistik döneme kadar bölgede korunmu~~ oldu~unu söylemek mümkündür. ~.Ö. 6. yüzy~la tarihlendirilen bir yap~n~n temeline ait olabilece~i dü~ünülen duvar kal~nulan, oturur durumda betimlenmi~~ terrakotta f~gürinler ile çok say~da kandil parças~, kültün arkaik kan~tlar~~ olarak de~erlendirilmi~tir". Ne var ki tap~nak bölgesindeki periyodik yap~lanmalarda mevcut mimari kal~nt~-lar~n tekrar tekrar kullan~lm~~~ olmas~ndan kaynaklanan stratigraf~k sorun-lar" ve buna ba~l~~ olarak mimari bulgular~n nitelik ve nicelik aç~s~ndan ye-tersizli~i, kutsal alan~n arkaik ve klasik evrelerini (~.Ö. 7.-4. yüzy~llar) karar~-

9 K. T. Erim, TAD, c. XXV, 2 (1981), s. 59; A.g.y. (1993), s. 10.

1° K. T. Erim, Aphrodisias: City of Veniis-Aphrodite (New York, 1986), s. 26. Ayr. bkz. D. French, AS , c. 28 (1978), s. 11.

11 R. R R. Smith, "Archaeological Research at Aphrodisias 1989-1992", Aphrodisias Papers 3: The Setting And Quarries, Mythological and Other Sculptural Decoration, Architectural Development, Portico of Tiberius and Tetrapylon, ed. Charlotte Roueche 8c R. R. R. Smith (Michigan, 1996), s. 50-51, no. 1, fig. 44.

12 K. T. Erim (1986), s. 25-26.

13 A.g.e., s. 58; K. T. Erim, TAD XVI/1 (1967), s. 70; A. g. y., "1971 Excavations at Aphrodisias in Caria", TAD XX / 1 (1973), s. 66; D. French, "Recent Archaeological Research in Turkey", AS, c. 22 (1972), s. 38; K. T. Erim, "Aphrodisias: 1964 Hafriyan", TAD XIV / 1, II (1965), s. 137; M. J. Mellink, "Archaeology in Asia Minor", AJA, c. 69 (1965), s. 145; K. T. Erim, "The Mine of Statuary in Aphrodisias", ILN (Archaaeological Section, no. 2213) (February 20, 1965), s. 22-23; D. French, "Recent Archaeological Resarch in Turkey", AS, c. 16 (1966), s. 37; K. T. Erim, "More Treasure From the Mine Statuary: Excavations at Aphrodisias in Caria in South-West Turkey, Part I: The Temple and Odeion," LLN (Arcaeological Section, no. 2163) (December 21, 1963), s. 1028-1031.

(5)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 37

l~kta b~rakm~~; dolay~s~yla kültün yap~s~na ya da kutsal alan~n mimarisine ili~-kin kesin tespitleri güçle~tirmi~tir.

Tap~n~ m alan~n~n görüntüsü ve kültün yap~s~~ ancak Geç Helenis-tik/Erken Roma döneminden itibaren ayd~nlanmakta ve gittikçe belirgin-le~mektedir. Bu döneme tarihlendirilen arkeolojik bulgular her ~eyden önce kutsal alanda büyük bir de~i~ime i~aret etmektedir. ~.Ö. 1. biny~l~n ilk yüzy~l-lar~nda Güneybat~~ Anadolu'ya yönelen Helen göç ve kolonizasyonuyla ba~la-yan Helenle~me sürecinde -bu kültürel devinim Karia'n~n iç kesimlerinde ancak ~.Ö. 4• yüzy~lda etkisini göstermeye ba~lam~~t~r15- Helen din kültürü-nün önemli bir ö~esi olan Aphrodite tanr~ça Nina'n~n yerini alm~~; kentin ad~~ da Ninoe'den Aphrodisias'a dönü~mü~tür. Erim'e göre kent ad~ndaki bu de~i~iklik, Büyük ~skender'le ba~layan dönemde (~.Ö. 336) Helenler'in ve dolay~s~yla Helen etkisinin bölgeye nüfuzu ile gerçekle~mi~tir16. 1989-1992 y~llar~~ aras~nda kent bazilikas~nda yürütülen arkeolojik kaz~larda ele geçen ve yukar~da de~inilen Ninos frizine ait oldu~u saptanan bir panel parças~, üze-rinde ta~~d~~~~ Aphrodite tasviriyle dikkat çekmektedir. Orta grubu Ninos ve Semiramis'in olu~turdu~u bir frizde kentin yeni tanr~ças~~ Aphrodite'ye yer verilmi~~ olmas~, söz konusu dönü~ümün önemli bir göstergesi olsa gerektiri7. Tanr~sal figürlerin bask~n olan kültüre göre birbirinin yerini almas~nda en büyük etmen, karakterleri aras~ndaki benzerlik ya da özde~liktir. Aphrodite ile Nina'y~~ bir araya getiren ise büyük ihtimalle üzerine geli~tikleri "Kutsal Kad~n" ya da "Kutsal Ana/Ana Tanr~ça" .modelidir. Bu model tarih öncesi dönemlerden itibaren ~lk Ça~~ insan~n~n do~as~nda köklü bir yere sahiptir. ~nsanl~k tarihinde avc~l~~~n yerini tar~ma b~rak~nas~yla birlikte kad~n~n eko-nomik ve sosyal alanda kazand~~~~ büyük önem, topluluklar~n matriarkal formda biçimlenmesini beraberinde getirirken, dinsel inançlar~n da bir Ana Tanr~ça/Tabiat Ana kavram~~ üzerine odaklanmas~na yol açm~~t~r. Do~aya egemen olarak kavranan ve yarat~c~, biçimlendirici, besleyici, koruyucu ol-mak gibi en temel ve do~al özelliklere sahip olan kad~n~n ~ahs~nda temsil edilen bu tar~ma' güç, ~lk Ça~~ tarihi boyunca farkl~~ kültürlerde farkl~~ adlarla yer edinmi~tir. Sümer'de Nina/~nanna, Babil'de i~tar, 18 Suriye'de Atargatis

15 A. Laumonier, Les Cultes Indigenes En Carie (Paris, 1958), s. 713.

16 K. T. Erim, JNGS, c. 132, no. 2 (August, 1967), s. 294. Ayr. bkz. H. Brewster, Classical

Anatolia; The Glory of Hellenism (London, 1993), s. 51.

17 It R. R. Smith, Aphrodisias Papers 3 (1996) , s. 56.

18 G. Leick, A Dictionary of Ancient Near Eastern Mythology (London, 1991), s. 87-93, 96- 99.

(6)

ya da Derketo,1" Fenikeliler'de A~tarte,2° Kapadokya ve Pontus'da Ma, Firig-ya'da (Pessinus) Kybele2° örneklerinin de ortaya koydu~u gibi, kendisine, belli bir bölgeye ve zaman dilimine s~n~ rl~~ kalmmadan yayg~n bir biçimde ta-p~n~ lm~~t~r. Bu figürler ait olduklar~~ toplumlar~n sosyo-ekonomik yap~lar~~ ve kültürel özellikleri ile karakterize edilmi~~ olsalar da, özlerini olu~turan "Ana Tanr~ça" kimli~inden çok fazla bir ~ey yitirmemi~lerdir. Aphrodite de bu kimli~in Helen din kültüründeki görüntüsüdür. Dolay~s~yla tanr~çan~n, böl-gede bask~n ç~ kan Helen kültür etkisiyle birlikte Nina'n~n yerini alm~~~ olmas~~ do~al görünmektedir. Özetle, Neolitik dönemden itibaren geçimlerini ta-r~mdan sa~layan yöre topluluklar~n~n inanç dünyalar~nda evrensel Tabiat Ana'n~n yerel bir versiyonu olarak geli~en ve zamanla do~u din kültürüyle beslenerek biçimlenen tanr~ça, Erken Roma Dönemi'yle birlikte Aphrodite kimli~inde temsil edilmi~tir.

Bu döneme de~in üzerinde bir tap~nak ve kült amaçl~~ kullan~lan birta-k~m ek yap~lar~~ bar~nd~ran bölge, Aphrodite tap~mm~yla birlikte gelen büyük bir canlan~~a sahne olmu~tur22. Kal~nt~lar, Romal~~ imparatorlar~n "Asya'daki tek kent" olarak benimsedikleri23. Aphrodisias'a, "en gözde toplum" olarak kay~rd~klar~ 24 Aphrodisiasl~lar'a yak~~an bir ihti~am~n izlerini; daha da anlam-l~s~, bu ayr~cal~~~n ve ihti~am~n ard~na saklanm~~~ bir inanc~n simgelerini

ta-~~maktad~ r: Kent, tanr~ça Aphrodite'nindir; Aphrodite (Venüs) ise mitoslara

göre Romal~~ soyunu üretendir*.

Roma mitolojisinde Romal~lar'~n soyu, Venüs'ün ölümlü Ankhises'den olma o~lu Troia kral~~ Aineias'a dayanmaktad~r. Ovidius'da geçen mitosa göre" Venüs, babas~~ Iuppiter'den Aineias ile Aineias'~n o~lu Iulus'u torun olarak kabul etmesini istemi~; damarlar~nda kendi kan~n~~ ta~~d~~~~ gerekçe-siyle ona tanr~sal bir özellik ba~~~lamas~n~~ dilemi~tir. Iuppiter k~z~n~n ricas~m geri çevirmemi~~ ve bir ölümlüden olan torununu tanr~la~t~rm~~t~r. Aineias,

19 A. B. Cook, Zeub, A Study in Ancient Religion, c. I (New York, 1964), s. 582. 20 G.F. Hill, 'Some Graeco-Phoenician Shrines',JHS, c. XXXI (1911), s 56-64.

211 Ferguson, The Religions of the Roman Empire (London, 1970), s. 16.

22 K. T. Erim (1993), s. 10.

23 K. T. Erim (1986), s. 30.

2 1 R. K. Sherk, Roman Documents From the Greek East; Senatus Consulta and Epistulae

to the Age of Augustus (Baltimore, 1969), s. 168-169. Ayr. bk.z. D. Magic, Roman Rule in Asia Minor, c. I (Princeton, 1950), s. 432.

* Tanr~ça Aphrodite, makalenin ilerleyen bölümlerinde Latince ad~yla “Venüs" olarak amlacakur.

(7)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 39

bundan böyle kendisine tap~naklar, sunaklar in~a edilen, tanr~sal bir güç, bir ölümsüzdür. Homeros'un destanlar~ nda önemli bir karakter olarak ele al~ nan26 Aineias, asl~ nda Romal~~ ozan Vergilius'un esin kayna~~d~r. Ozan~ n ya undaki ana tema, Troia kraliyet soyundan gelen Ankhises'in Venüs'den do~ma o~lu Aineias'~n, Troia sava~~ndan sonra Anadolu'dan Italya'ya göçü~ü ve Roma kentine temel olacak yeni bir yurt kuru~u üzerindedir. Aineias'~n Kreusa'la birlikteli~inden olan o~lu Iulius, di~er ad~~ ile Askanius, babas~ n~n ölümü üzerine kral ünvan~n~~ alm~~~ ve Latin halk~n ba~~na geçmi~tir".

Tanr~sal Aineias'~~ Roma kentinin ve devletinin efsanevi kurucusu olarak kar~~m~za ç~ karan bu mitos, Roma imparatorlar~na kutsall~~~ na s~~~nabilecek-leri bir kimlik kazand~rm~~; Roma ~mparatorlu~u'nun ard~ na da çökertmesi zor, sa~lam bir dayanak yerle~tirmi~tir. ~mparatorlar~n tanr~ça Veniis'e da-yand~rd~klar~~ kutsal soy iddias1,28 Romal~~ tarihçi Appianus'a göre özellikle Caesar'~ n mensubu oldu~u Iulius sülâlesinde çok belirgindir2". Ön yüzünde Venüs ba~~, arka yüzünde Caesar lejand~~ ve kuca~~nda babas~~ Ankhises'i ta~~ -yan Aineias f~gürünün bulundu~u ~.Ö. 44 y~l~na (Iulius Caesar dönemine) ait gümü~~ bir Roma sikkesi,3° imparatorlar~n mitoslar arac~l~~~yla kendilerine biçtikleri kutsall~~~ n somut bir i~aretidir. Tanr~çan~ n Iulius sülâlesini üreten ve koruyan bir güç olarak görülmesi, kendisine Genetrix (üreten, do~uran) ünvamyla Roma pantheonunda özel bir yer açm~~t~ r31. Romal~~ Praetorlarm, 26 Homeros. ~lyada, çev. Azra Erhat & A. Kadir (~stanbul, 1984), II 819-823, V 166-275, V 297-317, V 431-470, XII 98-99, XIII 458-505, XIII 540-544, XV 332-338, XVI 608-631, XVII 333-345, XVII 753-761, XX 75-352.

27 Troya'mn y~ k~m~ndan sonraki olaylar~~ Aineias'~n liderli~inde i~leyen klasik Latin destan~~ için bkz. Vergilius, Aeneis, çev. Robert Fitzgerald (New York, 1983). Aphrodite - Aineias ili~kisi için ayr. bkz. Dionysius (of Halicarnassus), Roman An tiquities I (Books 141), çev. E. Gary (London, 1968), s. 155, I XLVIII. 2; s. 159, I XLIX. 3; s. 161, I XLIX. 4; s. 163, I L. 1-3; s. 165, I L. 4; s. 169, I LI. 3 ve C. Bailey, Religion In Virgil (Oxford, 1935).

28 Ap p ian, Roman History III (The Civil Wars - Books I-III), çev. Horace White (London,

1964), I 11, 97; Martialis, Epigrams, ed. ve çev. Shackleton Bailey (Cambridge, 1993), V 7d; Ovidius, A~nores (The Love Poems), çev. A. D. Melville (Oxford, 1990), I 2, 5; Diodorus, Siculus

III (Books IV.59-VIII), çev. C. H. Oldfather (London, 1939), IV. 75. 5; Al~n L. T. Bergren, "The Homeric Hymn to Aphrodite: Tradition & Rhetoric, Praise and Blame", Class. Ant., c. 8, no. 1 (April, 1989), s. 31; Strabon, Geographika çev. Adnan Pekman (~stanbul, 1993), XIII, I 27.

29 Appian, II XXI, 151; Il X, 68; Il XV, 102.

30 Peter Clayton ed., 'Sales List", Seaby Coin and Metal Bulletin, no. 841 (June, 1989), s. 140-158, C319; Benzer betimlemeler ta~~yan bir di~er sikke için bkz. Laurence Brown, "Sales List", Seaby Coin Sc Medal Bulletin no. 816 (December, 1986), s. 383, C533.

31 Pliny, Natural History X (Libri XXXVI-XXXVII), çev. D. E. Eichholz (Cambridge, 1962), XXXVII. V. 11; A.g.y., Natural History /X (Libri XXXIII-XXXV), çev. H. Rackham (Cambridge, 1968), XXXV. IX. 26, XXXV. XLIV. 15, XXXV. XL. 136.

(8)

Eryx'deki (Sicilya) ünlü Venüs kutsal alan~na yapm~~~ olduklar~~ özel ziyaret-ler, kutsal alan~n 200 askerle koruma alt~na al~nmas~na ili~kin ç~kan senato karar~~ ve Roma'ya sad~k kentlerin tap~nak hazinesine alt~n olarak ödemeleri gereken vergilere ili~kin buyruklar,32 Roma Devleti'nin tanr~çaya verdi~i önemin uygulamaya dönük örnekleridir.

~mparatorlann tanr~ça ile aralar~nda kurduklar~~ kutsal ba~~ yaln~zca

mi-toslarda kilitli kalmam~~; d~~~ dünyaya kar~~~ izlenen siyaseti de güdümlemi~tir ki bunun en aç~k örne~i Aphrodisias tarihinde görülmektedir. Söz konusu bak~n, imparator isimlerine ili~tirilen s~fatlar ba~ta olmak üzere her türlü d~

-~avurumu, siyasi ç~karlara dayanm~~; Roma egemenli~ine teslimiyetin adeta

bir güvencesi olmu~tur. Örne~in Romal~~ tarihçi Appianus, diktatör Corne-lius Sulla'y~~ "Venüs/Aphrodite'nin gözdesi" anlam~na gelen Epaphroditos

epiteti ile kar~~m~za ç~karmaktad~r. Tarihçi bu unvan~n Cornelius Sulla'ya,

Roma Senatosu'nun ç~karm~~~ oldu~u özel bir onurland~rma karar~yla veril-di~inden ve kendisinin de bu karar~~ ta~~yan belgeyi gördü~ünden bahsetmektedir. Aktard~k' bilgiye göre Cornelius Sulla Epaphroditos, ~.Ö. 85 y~ -l~nda Anadolu'yu tehdit eden Mithridates sava~lar~~ s~ras~nda üstün bir güce nas~l kavu~abilece~i konusunda bir kahine dan~~m~~~ ve kahinden, "kutsal güç

saçan Aeineias soyunun koruyucusu olan Kypris'e" bir labyris (çift a~~zl~~ balta) sunmas~~ gerekti~i yolunda ö~üt alm~~t~r. Sulla, ald~~~~ ö~üt üzerine Aphrodisias'a alt~n bir taç ve labyris göndermi~; yan~na da, rüyas~nda tanr~-çay~~ silahlanm~~~ sava~kan bir kraliçe olarak kendisini a~~rlarken gördü~ünü anlatan bir mektup eklemeyi ihmal etmemi~tir".

Sulla'n~n askeri sefer öncesi tannçan~n önemli bir kült merkezi olan Aphrodisias'a yollad~~~~ labyris, gücü ve sava~~~ sembolize eden, Ka~ia'ya özgü bir semboldür34. Sunulan arma~an, simgeledi~i de~erler aç~s~ndan Venüs'ün

32 Diodorus, W. 83-84.

* Kypris Aphrodite'nin bir di~er ad~d~r. bkz. Hesiodos, «Theogonia", Hesi~~d~~s, Eseri ve Kaynalclan, çev. S. Eyubo~lu & A. Erhat (Ankara, 1991), 195-200.

33 Appian, I 11, 97.

34 D. French, AS, c. 25 (1975), s. 33; K. T. Erim (1986), s. 28. Labyrisin önemi, bir Mili ve adak e~yas~~ olarak kullan~lmas~ndan kaynaklanmaktad~r. Kutsal bir sembol olarak eski bat~~ dünyas~ndaki en erken arkeolojik izlerine Girit-Knossos Saray~'nda ve Psykhro Ma~aran'nda rastlanmaktad~r. Bu ma~arada bronz idoller ve kurban yerine sunulmu~~ küçük hayvan heykelcikleriyle birlikte sunak etraf~na ve stalaktitlerin aras~ndaki yar~klara b~rak~lm~~~ olan

labyrisler birer adak e~yas~~ görünümündedir. Ayr~ca, Girit-Miken sanat~~ labyrisi tanndan çok tannçayla ili~kilendirmekte; sava~ç~~ yönü simgeleyen bir unsur olarak kar~~m~za ç~karmaktad~r. (Bkz. S. Alexiou, Minos Uygarl~~~ , çev. Elif Till Tulunay (~stanbul, 1991), s. 94, 109-111). Bu adak malzemesinin büyük olas~hkla kurban ritüellerinde de kullan~lan önemli bir kilit e~yas~~ oldu~u dü~ünülmektedir. (Bkz. Keith Branigan, `The Genesis of the Household Goddess",

Studi Micenel ed Anatolici, c. 8 (1969), s. 32-33). Girit'deki izleri Bronz Ça~~'na uzanan

(9)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 41

güç ve zafer ba~~~layan koruyucu bir sava~~ tanr~ças~~ olarak benimsenmi~~ ola-bilece~ini dü~ündürmektedir ki bu sembol ~.Ö. 1. yüzy~la tarihlendirilen ön yüzü Venüs poru-eli bir Aphrodisias sikkesinde de yer almaktad~r35. Sergile-nen davran~~~ modeli ise, inanç yönünden sava~tan askeri ba~ar~, siyasi yön-den ise Aphrodisias'dan sadakat beklentisinin bir d~~avurumu olsa gerektir. Epahroditos ünvan~na gelince, Roma'n~n Anadolu'daki varl~~~n~~ tehdit eden Mithridates sava~~n~n (~.Ö. 85) yaratt~~~~ siyasi bir kaos ortam~nda, gücünü ancak kendisine sad~ k toplumlarla besleyebilen Romal~~ bir otoritenin Venüs'e tap~nan bir halk~n kar~~s~na bu s~fatla ç~kmas~, dinsel inanç sömürüsünün aç~ k bir belirtisi gibidir. "Tanr~çan~n gözdesi olmak" büyük olas~ -l~ kla gereken sadakati sa~lam~~; sa~lanan sadakat de mükâfats~z b~rak~lma-m~~ur. Mithridates sava~~~ (~.Ö. 81) sonras~na tarihlendirilen bir Stratonikeia yaz~ t~36 bu ba~lamda dikkat çekicidir. Tanr~çan~n kültüne ili~kin izler" ta~~-yan bu yerle~im alan~ndan* ç~ kan yaz~tta da Sulla ayn~~ ünvanla an~lmaktad~r. Söz konusu yaz~un bir bölümünde, diktatörün dü~man güçlere kar~~~ cesurca direni~~ ve Roma'ya ba~l~ l~ k örne~i sergileyen Stratonikeial~lar'a duydu~u ~ükran duygular~~ dile getirilmi~; kentin özerk yap~s~n~n korunaca~~; birtak~m ba~~~larda bulunulaca~~~ belirtilmi~tir38. Ba~~~lanan haklar Roma aç~s~ndan adeta gelecekteki sadakatin ve kolay kontrolün garantisidir. Kazan~lan türlü hak ve ayr~cal~ klar~n korunmas~~ ise gösterilen sadakatin devaml~l~~~na ba~l~ -d~r. Üstü kapal~~ görünen bu türlü ko~ullanmalarda dinsel inanç bütünlü~ü-nün ve sömürüsübütünlü~ü-nün rolü yads~namaz boyuttad~ r. Bu durum Roma-Aphro-disias ili~kisi çerçevesinde de~erlendirildi~-'inde, inanç ortakl~~lyla geli~tirilen yak~nl~~~n ve al~nan kar~~l~~~n daha da büyük çapta oldu~u görülmektedir.

Levi, "Minoan Research Crosses the Aegean: Recent Excavations at Iasos in Caria," ILN (Archaeological Section, no. 2141) (luly 20, 1963), s. 91 ve Herodotos, The Persian Wars, çev. George Rawlinson (New York, 1942, I 171), Kana bölgesinde Aphrodite ile ili~kili bir sembol olarak benimsenmi~~ olmas~~ do~al görünmektedir.

33 David J. MacDonald, The Coinage of Aphrodisias (London, 1992), s. 61, res. I, 010 R15; res. IV, 074 R118.

36 R. K. Sherk, s. 105, no. 8.

37 Yukar~da belirtilenin d~~~ nda, kentteki Aphrodite kültüne i~aret eden iki ayr~~ yaz~ t bulunmaktad~r. Bunlardan ilki, kübik forma sahip mermer bir s~n~r ta~~d~r: Bkz. M. Ç. ~ahin, "Die Inschriften Von Stratonikeia," IGSK, c. 22/1, II/I (1982), s. 120, no. 849, Tes. XIV. ~ kincisi de. I.S. 1. yüzy~la ait bir adak yaz~ ud~r: Bl~z. A. Laumonier, s. 245 ve O. Weinreich,

-eEo~~

EIIHKOOI AM, c. XXXVII (1912), s. 5, nr. 3.

* Antik ça~da Kana bölgesi s~ n~ rlar~~ içinde kalan Stratonikeia antik kenti, günümüz co~rafyas~na göre Mu~la Yata~an ilçesine ba~l~~ Eskihisar Köyü yerle~im alan~~ içinde yer almaktad~r.

(10)

Aphrodisias'dan gün ~~~~~ na ç~kar~lan ve imparatorluk Ça~~'na tarih-lendirilen bulgular, Roma ile Aphrodisias aras~nda Venüs üzerine kurulmu~~ olan inanç ortald~~~n~~ çarp~c~~ bir biçimde ortaya sermektedir. Kentin Sebas-teion bölgesinden ele geçen rölyefii panel parçalar~, Romal~~ yöneticiler tara-f~ndan ileri sürülen kutsal soy iddias~n~n Aphrodisias'daki uzant~land~r. En kayda de~er olanlar~n ba~~nda, Iulius sülâlesi mensuplar~n~n Venüs ve Aieni-as'la birlikte görüntülendi~i bir rölyef gelmektedir39. Aineias'~n, annesi Ve-nüs'ün korumas~~ alt~nda babas~~ Ankhises'i s~rt~nda ta~~yarak Troia'dan kaç~~ - ~~n~n ve Roma'ya yolculu~unun i~lendi~i bir ba~ka sahne,4° Romal~lar ara-s~nda yayg~n olan Aineias destan~n~n Aphrodisiasl~lar taraf~ndan da benim-sendi~ini göstermektedir. Epigrafik bulgular üzerinde tanr~çan~n Geneteira41 ve Prometor42 (~lk Ana) s~fatlarlyla an~lmas~~ ya da Roma imparatoruna Theogenes43 (Tann Soyundan Gelen) unvan~n~n verilmesi, bu benimseyi~in di~er önemli kan~ tlar~d~ r. Aphrodisiasl~lar'~n, imparatorlar~~ "Venüs'ün Çocuktan"" olarak bu denli yüceltmesi, her iki tarafa da maddi ve manevi kazanç lar sa~lam~~t~r.

Aphrodisias'~n en büyük kazanc~~ ~.Ö. 39 tarihli bir Senatus Consultum (Senato Karar~) ile olmu~tur. Iulius Caesar'~n ~.Ö. 44 y~l~nda kadedilmesini izleyen, Octavianus, Lepidus ve M.Antonius'un olu~turdu~u Üçlü Koalisyon (Triumvires) Dönemi'nde ç~kart~lan bu karar, Pard~~ sava~lar~~ esnas~nda (i.Ö.

39 R. R. R. Smith, "The Imperial Reliefs From the Sebasteion at Aphrodisias",JRS, c. LXXV11 (1987), s. 95.

4° K. T. Erim Sc R. R. R. Smith, "Sculpture From the Theatre: A Preliminary Report", Aphrodisias Papers 2: The Theatre, A Sculpture's Workshop, Philosophers and Coin Types", ed. R. R. R. Smith Sc K. T. Erim (Michigan, 1991), s. 93. Ayr. bkz. K. T. Erim (1986), s. 118.

41 J. Robert & L. Robert, "Bulletin Epigraphique", REG, c. XCV (1982), s. 386, no. 355; A. Chastagnol et al. ed., "Asie Mineure", L'Anee Epigraphique (Paris, 1980), s. 236, no. 867; H. W. Pleket et al. ed., SEG, c. XXX (1980), s. 345, no. 1253.

42 C. Roueche, "Bulletin Epigraphique: Aphrodisias", REG, c. 101 (1988), s. 457, no. 884;

J. Robert 8c L. Robert, "Bulletin Epigraphique", REG, c. XCVI (1983), s. 158; M. J. Mellink, "Archaeology in Asia Minor", AJA, c. 87 (1983), s. 438; R. R. R. Smith, "Simulacra Gentim: The Lthne From the Sebasteion At Aphrodisias", JRS, c. LXXVIII (1988), s. 50; J. M. Reynolds. Aphrodisias 8c Rome (London, 1982), s. 183, dökilman 55.

43 H. W. Pleket et al. ed., SEG, c. XXX (1980), s. 342-343, no. 1245.

44 E. Badian, 'Notes on Some Documents From Aphrodisias Concerning Octavian", GRBS, c. 25 (1984), s. 159.

45 j. M. Reynolds (1982), s. 61, dökiiman 8; A. g. y., "Aphrodisias: A Free and Federate City", Vestigia, c. 17 (1973), s. 118; Wilhelmus Dittenberger, Orientis Graeci Inscriptiones Selectae (Supplementum Sylloges Inscriptionum Graecarum), Volumen Altertum (Lipsiae, MDCCCCV), s. 38-43, no 453-455.

(11)

M~TOSTAN S~YASETE VENÜS PROMETOR 43

40) bir çok Anadolu kentinin aksine, Labienus'a direnç göstererek Roma'-dan sadakatini esirgemeyen Aphrodisiasl~lar'~n46 mükafatland~r~lmas~na ili~-kindir. Caesar döneminde kente tan~nm~~~ olan ayr~cahklar~n korundu~una ve yürürlükte kalaca~~na, ayr~ca bunlara yenilerinin eklenece~ine dair bir teminat mektubu niteli~inde olan yaz~tta, Aphrodisias'~n Roma'n~n müttef~~i ve dostu oldu~u, halk~n~n özgür k~l~nd~~~, tüm vergilerden muaf tutuldu~u ve kentten asker, silah ya da gemi talep edilmeyece~i belirtilmi~; kent ve civa-r~na Roma askeri güçlerinin yerle~tirilmeyece~i garanti edilmi~; kentin kendi yasalar~n~~ ç~karma yetkisi ve özerk yap~s~~ tan~nm~~; ayr~ca Venüs tap~ na~~n~n dokunulmazl~~~~ ilan edilerek kutsal alana s~~~nma hakk~~ (asylium) verilmi~tir. Venüs, "halk~ n aras~nda olan bir tanr~ça" olarak an~lmaktad~ r.Bu tan~mlama, tanr~çan~n kentte benimsenmi~~ olan "Yöneten"47, "Kurucu" 48 ya da "~lk Ana" s~fatlan kadar özel ve belirleyici de~ilse de, Venüs'e koruyucu bir kent tanr~ças~~ olarak tap~n~lm~~~ olabilece~ini dü~ündürmektedir. Caesar döneminde Venüs kutsal alan~na verilmi~~ olan s~~~nma hakk~n~n I.Ö. 39 y~ -l~nda Senato taraf~ndan resmen onaylanmas~~ ve tap~n~m alan~n~n dört bir yan~ndan yakla~~k 36 metre daha geni~letilerek kesin s~n~rlara kavu~turul-mas~, Venüs kültüne verilen de~erin aru~~na i~aret eden önemli bir geli~-rnedir50. Yaz~ta göre, Senato'nun ald~~~~ karar çerçevesinde Aphrodisias ile Roma aras~nda yap~lacak antla~man~n yaz~ld~~~~ bronz tabletlerin bir kopyas~, Roma-Capitolium'daki Iuppiter tap~na~~nda, di~er kopyas~~ ise Aphrodisias'-daki Venüs tap~na~~nda saklanacakur. Romal~~ 340 senatörün and içerek al-m~~~ oldu~u bu kararlar ve bunlar~n tablet üzerinde korunma biçimi, her iki taraf aras~ndaki dinsel ve siyasal birli~in önemli bir göstergesidir. Kentin böy-lesi ayr~cal~kl~~ bir konuma kavu~mas~nda, M. Antonius'un, ~.Ö. 40 y~l~ndaki Parth sava~lar~~ s~ras~nda istilac~~ güçlere kar~~~ direnmi~~ olan kentlere duydu~u minnettarl~~~n pay~~ büyüktür. Kendisine Roma devleti taraf~ndan birtak~m haklar tan~nan tek kent elbette Aphrodisias de~ildir51. Ne var ki yaz~t, Aphro-disiasl~lar'~~ di~erleri aras~nda "en gözde toplum" olarak kar~~m~za ç~karmak-tad~r52. Bu tammlaman~n ard~ nda Septimius Severus ve Caracalla'n~n da be-

" 6 D. Magic, s. 431.

47 J. M. Reynolds (1982), s. 127, dökiiman 18.

48 A.g.e., s. 176, dökiiman 49.

49 Ag.e., s. 183 , döküman 55. s. 78-80.

51 Miletos ve Stratonikeia kentlerine de birtak~ m haklar tan~nd~~~, ayr~cal~ klar ba~~~land~~~~ bilinmektedir. Bkz. D. Magic, s. 432.

(12)

lirttilderi gibi tanr~çaya verilen önem yatmaktad~r. Her iki imparatorun imza-s~n~~ ta~~yan ve ~.S. 2. yüzy~l~n sonuna tarihlendirilen bir yaz~tta, kentin ba~~

tanr~ças~ndan dolay~~ Aphrodisiasl~lar'~n Roma'ya daha yak~n görüldü~ü be-lirtilmi~tir55. Bu görü~, imparatorlar ile Venüs aras~nda kurulmu~~ olan soy ili~kisinin, Aphrodisias halk~n~n ayr~cal~kl~~ k~l~nmas~nda önemli bir etmen ol-du~unu bir kez daha dü~ündürmektedir.

Iulius Caesar'~n siyasi alanda mirasç~s~~ olan ve Roma tarihinde önemli bir dönüm noktas~n~~ ba~latan Octavianus döneminde, Aphrodisias'la kurul-mu~~ olan ki~isel ve siyasi ba~~n tazelenmi~, kentin ayr~cal~kl~~ statüsünün ko-runmu~~ oldu~u göze çarpmaktad~r. izledi~i dinsel politikada Caesar'~~ model alan Octavianus'un, özellikle ~.Ö. 27 y~l~nda Augustus (muzaffer) ünvan~n~~ ald~ktan sonra, siyasi gücünü sa~lamla~t~rmak amac~yla Asya eyaletindeki ta-p~nak ve kutsal alanlarla yak~ndan ilgilenmi~~ oldu~u görülmektedir. Ancak Anadolu'daki kutsal alanlar aras~nda ilgisini üzerine en fazla yo~unla~t~rd~~~~ ve ayr~cal~ kl~~ k~ld~~~~ bir kült merkezi vard~r ki bu da Aphrodisias'daki Venüs tap~n~m alan~d~r. Aphrodisias yaz~tlar~~ ~~~~~nda de~erlendirildi~inde Augus-tus'un kent ve külte gösterdi~i ilgide, t~pk~~ Caesar döneminde oldu~u gibi, Romahlar ile tanr~ça aras~ndaki soy ili~kisinin rol oynad~~~, imparatorun bu ili~kiye dayanarak edinmi~~ oldu~u kutsal kimli~in, kent üzerindeki siyasi gü-cünü sa~lamla~t~rmas~na büyük katk~da bulundu~u anla~~lmaktad~r54.

Sebasteiondan gün ~~~~~ na ç~kar~lm~~~ olan epigraf~k ve di~er arkeolojik bulgular, Roma'n~n kente ve külte gösterdi~i önemi, tanr~ça ile Augustus aras~ ndaki özel ili~kiyi ve buna kar~~l~k kentin Roma imparatorlu~una duy-du~u sayg~y~~ somut olarak ortaya sermektedir. ~.S. 1. yüzy~la tarihlendirilen kal~nt~lar aras~nda yer alan Venüs'e ait bir heykel kaidesi üzerinde tanr~ça, Augustus'un Prometor'u (~lk Anas~) olarak an~l~rken,55 ayn~~ döneme tarih-lendirilen bir ba~ka yaz~ tta Sebasteiondaki propylonun "Venüs'e, Kutsal Augustus'a ve Dernos'a (halka)" adanm~~~ oldu~undan bahsedilmektedir55. Tanr~ça ile Roma imparatoru aras~ndaki kutsal ili~kiyi aç~~a ç~karan bir ba~ka kaynak, yine ayn~~ dönemden günümüze ula~an büyük mermer bir blok üze-

531 Reynolds (1982), s. 127-129, döküman 18; Ayr.blcz. A.g.y., Vestigia, c. 17 (1973), s. 122. 54W. Orth, "Der Triumvir Octavian, Bemerkungen zu Inschriften aus Aphrodisias", LA, c.

3 (1984), s. 81-82.

K. T. Erim (1986), s. 111.

56 K. T. Erim, "Aphrodisias 1982", KST V (1983), s. 278-279; M. J. Mellink, AJA, c. 87

(13)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 45

rinde yer alan yaz~tur57. Kentin do~u duvar~ndan ele geçen bu adak yaz~-unda, Marcus Iulius Attalus ad~nda bir ~ahs~n 'imparatorlar~n tanr~ças~~ Ve-nüs Geneteira'ya, Senato'ya ve Roma Halk~na' duydu~u minnettarl~k dile getirilmi~tir. Tannçan~n üreten, do~uran Kutsal Ana niteli~ini ön plana ç~-karan Geneteira s~fau, tanr~çan~n Augustus'un Prometor'u olarak benim-senmi~~ oldu~unu güçlendiren bir veridir58. Yaz~tta dikkat çeken bir ba~ka yön de, Roma egemenli~i alt~nda olan di~er Anadolu kentlerine ait yaz~ tlarda kar~~la~~lmayan bir ithaf biçimidir. Söz konusu fark, "Kentin Tanr~ças~, Roma imparatoru ve Kent Hallo"n~n yan~s~ra, "Roma Halk~na ve Senatosu'na" da ithafta bulunulmu~~ olmas~d~r58. Bu ibare, Aphrodisias ile Roma aras~ndaki dinsel ve siyasal ba~~~ vurgulamas~~ bak~m~ndan önemlidir.

Augustus yönetiminin ilk y~llar~nda Venüs kült merkezine gösterilen özenin bir di~er göstergesi de kutsal alandaki mimari yap~lanmad~r. i.Ö. 39 tarihli Senato karar~yla ba~~~lanm~~~ olan haklar~n verdi~i bir güvenle in~asma ba~land~~~~ dü~ünülen tap~nak kompleksinin, ancak Augustus döneminde büyük bir törenle kullan~ma aç~lm~~~ olabilece~i ileri sürülmektedir80. Uzun kenarlar~~ onüç sütunlu oktastil formda yap~lan tap~nak, sonradan Korint ba~l~ kl~~ sütunlarla çevrili bir temenosla daha da zengin bir görünüme kavu~turulmu~tur8°. Büyük olas~l~kla, imparatorlar~n Tanr~sal Anas~~ Venüs kültüne merkezlik eden bir yerle~im yerinde görkemli bir yap~lanma ihtiyac~~ duyulmu~tur ki kutsal alan~n~n "Venüs Prometor'a ve Iulius soyundan gelen imparatorlara" adanm~~~ olmas~" bu olas~l~~~~ güçlendirmektedir. Tap~na~a ait yap~~ bloklar~~ üzerinde yer alan ve Augustus dönemine tarihlendirilen bir yaz~ t,63 tap~na~~n in~as~na katk~da bulunan ki~ilerin bir listesini vermektedir. ~ah~slar~n kimler oldu~unu saptamak güç olsa da ad~~ geçenler çok büyük

57 J. Reynolds (1982), s. 182, döküman 54; H. W. Pleket, et al. ed., SEG c. 300C (1980), s.

345, no. 1253; A. Chastagnol et al, ed., s. 236, no. 867.

J. Robert & L. Robert, REG, c. 95 (1982), s. 386, no. 355.

59 J. Reynolds (1982), s. 182-183.

60 j. Reynolds, "Inscriptions and the Building of the Temple of Aphrodite," Aphrodisias Papers: Recent Work On Architecture and Sculpture, ed. Charlotte Roueche and K. T. Erim (Michigan, 1990), s.38; R. R. R. Smith, Aphrodisias Papers 3 (1996) s. 42; A.g.y., "Late Antique Portraits in a Public Context: Honorific Statuary at Aphrodisias in Caria, A.D. 300-600," J/ZS, c. LXXXIX (1999), s. 157; K.T. Erim, "Aphrodisias 1984", KST VII (1985), s. 545.

61 K. T. Erim, "Aphrodisias (Karla) Kaz~lar~", TAD XI (1961), s.27; A.g.y. (1986), s. 56; R.

R. R. Smith, "Aphrodisias 1993", KSTXVI/2 (1994), s. 192-193.

62 R. R. R. Smith, JRS, c. LXXVIII (1988), s. 50; Charlotte Roueche, REG, c. CI (1988), s.

458.

(14)

olas~l~kla kültte görevli olan rahiplerin ya da tap~nak hazinesinden sorumlu neopoioi (tap~ nak muhaf~zlar~ ) kurulunun üyeleridir. Tap~na~~n in~as~~ için gereken paran~n büyük ölçüde kült hazinesinden kar~~land~~~~ anla~~lmakta-d~r. imparatorluk Ça~~'nda imparator kültünün benimsenmesi ile birlikte

-bu, ~.S. 14 y~l~nda Augustus'un resmen tannla~unlmas~~ üzerine geli~en bir

tap~n~m modelidir"- kentin zengin ailelerinin cömert ba~~~lanyla agoran~n do~usunda in~a edilen yeni binalar,65 kutsal alan~~ daha da renldendirmi~tir. 1979 y~l~nda gün ~~~~~na ç~kar~lan ve yaz~tlarda Sebasteion olarak an~lan yeni yap~~ kompleksi ise "Venüs'e, Augustus'a ve Iulius-Cladius soyundan gelen imparatorlara" adanm~~ur. Bu durum, Sebasteionun hem imparatorlar kül-tünde hem de Venüs tap~n~m~ nda kullan~lm~~~ bir temenos oldu~unu

dü-~ündürmektedir66. Venüs'ü Prometor ton Theon Sebaston (Kutsal

Augustus-'un ~lk Anas~) olarak tammlayan 67 Aphrodisiasl~lar, Augustus'u tannla~ur-makta büyük olas~l~kla zorluk çekrnemi~lerdir".

Roma imparatorluk Ça~~'ndalti kentsel rekabette önde giden Aphrodi-sias, sahip oldu~u üstün ko~ullar~n ve görkemin, Roma ve Iulius ailesi ile kurmu~~ oldu~u yak~n ba~dan kaynakland~~~ mn bilincindedir. Bir ba~ka de-yi~le Aphrodisiashlar, Roma imparatorlannca Venüs'e biçilen "~lk Ana" kim-li~inin ya da bu kimli~in siyasi düzleme ta~~nan yönünün fark~ndad~ rlar. Hatta Roma idaresinin Anadolu'da güçlenmeye ba~lad~~~~ Geç Helenistik

64 B. W. Winter, 'The Imperial Cult", The Book of Acts in lts Graeco-Roman Setting, ed. David W.J. Gill & Conrad Gempf, c. Il (Michigan, 1994), s. 93-94.

65 J. M. Reynolds, "Honouring Benefactors at Aphrodisias: A New Inscription", Aphrodisias Papers 3: The Setting and Quarries, Mythological and Other Sculptural Decoration, Architectural Development, Portico of Tiberius and Tetrapylon, ed. Charlotte Roueche Sc

R.R.R. Smith (Michigan, 1996), s. 121-122.

66Sebasteion ya da Kaisareion Roma tarihinde tanr~sal imparatorlar için in~a edilmi~~

tap~n~m alanlar~na verilen add~r. Theoi Sebastoi ünvan~n~~ alan imparatorlar için Anadolu'daki Helen yerle~imlerinde in~a edilen kutsal alanlar aras~nda en f~nhisü Aphrodisias'dakidir. Kompleksin Do~u Akdeniz bölgelerindeki Roma imparatorluk sanat~ nda ve mimarisinde önemli bir etkisi oldu~u dü~ünülmektedir. Aphrodisias'daki Sebasteion'a ili~kin olarak bkz. R. R. R. Smith, JR.S, c. DCXVII (1987), s. 88-90; K. T. Erim, KST VII (1985), s. 542; A. g. y. (1986), s. 106, 122-123.

67 K. T. Erim (1986), s. 111.

68 Roma ~ mparatorlu~u'na ba~l~~ kentlerde ya~ayan Helenlerin, özellikle Augustus yönetimiyle birlikte Roma yöneticilerine besledikleri sayg~~ ve minneti dinsel zemine ta~~yarak tap~n~m biçimine dönü~türdükleri görülmektedir. Price'a göre imparator kültleri, Helen kentlerine ba~~~lanan özgürlü~e ya da önceden ba~~~lanm~~~ olan birtak~m siyasi ve ekonomik ayr~cal~klar~n tazelenmesine kar~~l~k olarak geli~en bir tap~n~m modelidir. Bkz. S. R. F. Price, "Gods & Emperors: The Greek Language of the Roman Imperial Cult," JHS, c. CIV (1984), s. 83.

(15)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 47

Dönem'de yerle~im yerinin Aphrodisias ad~n~~ almas~nda, kent rahiplerinin politik yakla~~m~n~n rol oynam~~~ olabilece~i dü~ünülmü~türG9. Aphrodisiaslar kazand~klar~~ konumu kaybetmek istememi~lerdir. Gerek ba~~ tanr~çalar~n~~ imparatorlar~ n Prometor'u kabul ederek, gerekse onlara kutsal alan adaya-rak Roma Devleti'ne gösterdikleri sayg~~ ve sadakat, kentin önde gelen bir ~ahsiyetinde ifadesini bulmu~tur. Bu ki~i, Venüs kültünün ba~~ rahibi ve ken-tin ba~~ magistrau C. Iulius Zoilos'dur. Epigrafik veriler, 1.0. 38 y~l~ndan iti-baren ardarda on kez stephanephorus memuriyetini üzerinde ta~~m~§ olan Zoilos'u," memleketi olan Aphrodisias'~ n Roma idaresindeki ayr~cal~kl~~ ko-numu kazanmas~nda ve halk~n~n Roma'ya sad~k kalmas~nda arac~~ rol üst-lenmi~~ önemli bir figür olarak kar~~m~za ç~karmaktad~r'". Zoilos'un her iki taraf aras~nda oynad~~~~ önemli rol, siyasi statüsü kadar dini görev ve yetkile-rine de dayanm~~~ olmal~d~r. Zira önceleri bir köle olarak Iulius Caesar'~n emrinde çal~~m~~~ olan ve daha sonra Augustus taraf~ndan azad edilen bu ~ahsiyetin," Aphrodisias'a döndükten sonra Venüs kültünde ömür boyu ba~-rahiplik memuriyetini elde etmi~~ olmas~nda" derin bir anlam yatmaktad~r. Zoilos'un kentin siyasal ve dinsel ya~am~nda oynad~~~~ aktif rolde Roma impa-ratorlu~unun deste~i oldu~unu ba~ka bulgulara dayanarak ileri sürmek mümkündür. Kent tiyatrosundaki ar~itrav bloklardan birinde yer alan Octa-vianus'un mektubu, Roma'n~n ba~rahibe ve kente verdi~i önemin ve de~e-rin çarp~c~~ bir kan~ t~d~r. imparator, M. Antonius'un Aphrodisias'a yönetici olarak atad~~~~ Stephanos adl~~ bir ~ahsa yazd~~~~ mektubunda, rahip Zoilos'-dan dostu olarak bahsetmekte; Asya eyaleti s~n~rlar~~ içinde dostunun memle-keti olan Aphrodisias kenti ile özellikle ilgilendi~ini ve sadece bu kentin hi-mayesini üzerine ald~~~n~~ vurgulamakta; sert ve tehditkâr bir ifade ile Aph-rodisias halk~n~n korunmas~~ ve ç~karlar~n~n gözetilmesi konusunda emirler vermektedir. Octavianus'un, Prometoru olarak ilân etti~i Venüs'ün ba~rahi-bini dostu olarak benimsemesinde, dostunun memleketi olarak tan~mlad~~~~ Aphrodisias'~n özgürlü~üne dü~kün bir tutum sergilemesinde ve âdeta bat~-daki tebaas~~ ile e~it gördü~ü Aphrodisiasl~lar'~n haklar~na ve ç~karlar~na ilgi göstermesinde ve bu ilgiyi ifade biçiminde politik bir yakla~~m göze çarp-

69K. T. Erim (1986), s. 28.

70 J. Reynolds (1982), s. 162, döküman 36 b.

71 A.g.e., s.157; J. Reynolds, Aphrodisias Papers 3 (1996), s. 124; A. g. y., "Epigraphic Evidence For the Construction of the Theatre: P` Century B.C. to Mid 3'11 c. AD.", Aphrodisias Papers 2: The Theatre, A sculptor's Workshop, Philosophers and Coin-Types, ed. R. R. R. Smith & K. T. Erim (Michigan, 1991), s. 15; K. T. Erim (1986), s. 30, 137; A. g. y., "Aphrodisias In Caria: The Results of the 1970 Campaign", TAD XIX / 1 (1970), s. 56; D. French, AS, c. 22 (1972), s. 38.

72K. T. Erim (1986), s. 80; R. R. R. Smith, "Aphrodisias 1990", tiSTXIII/2 (1991), s. 141.

731 Reynolds (1982), s. 158, döküman 33.

(16)

maktad~r. Gelece~in imparator Augustus'u büyük olas~l~kla, Anadolu'da kendine dayanak noktas~~ olarak kullanabilece~i politik bir zemin yaratma çabas~ndad~r. Bu aç~dan bak~ld~~~nda, rakibi M. Antonius'a kar~~~ siyasi gü-cünü sa~lamla~t~rmak isteyen Octavianus'un, Aphrodisias kentini Anadolu'-daki di~er Helen kentlerine kar~~~ iyi bir propoganda arac~~ olarak kullanm~~~ olabilece~i göz ard~~ edilmemelidir. Böyle bir amaç do~rultusunda harcanan çaba, Venüs kültüne dayand~r~larak olumlu yönde geli~mesi ve korunmas~~ amaçlanan Roma-Aphrodisias ili~kisinde, dinsel ve siyasi alanda etkin ve yet-kin olan ve böylece kentin sadakatini temin edebilen Aphrodisiasl~~ bir ~ahs~n arac~l~~~n~~ gerektirmi~tir. Zoilos'un ya~am~~ boyunca üzerinde ta~~d~~~~ ba~ra-hiplik görevi ile on y~l boyunca icra etti~i stephanephorosluk memuriyeti, bir yandan Roma'n~n güttü~ü siyasete hizmet etmi~; di~er yandan da Aphrodisi-as'~n ayr~cal~kl~~ konumunun korunmas~~ gibi halk~n~n yarar~na kal~c~~ bir dü-zen sa~lam~~t~r. Kendisinin Roma-Aphrodisias ili~kisinde yüklendi~i misyon her zaman için övgü toplam~~; ayr~ca ta~~d~~~~ statünün de teminat~~ olmu~tur. Venüs tap~na~~n~n bat~~ kap~s~na ait mermer bir blok üzerinde yer alan ve

Augustus dönemine tarihlendirilen bir yaz~ tta Zoilos'un "kentin kurtanc~s~" ve "hay~rsever" s~fatlanyla an~lm~~~ olmas~" Aphrodisiasl~lar'~n kendisine duydu~u ~ükran duygusunun bir ifadesidir. Kent tiyatrosunun in~as~~ için ba-~~~ta bulunacak kadar zengin olan Zoilos, Aphrodisias'da onuruna an~t diki-len ender ~ahsiyetlerden biridir. Kentin kuzeydo~u kesiminde yap~lan kaz~lar s~ras~nda ele geçen üzeri Zoilos frizi ile süslenmi~~ an~ tsal kal~nt~lar, söz ko-nusu karakterin önemini aç~~a ç~karan önemli bulgulard~r. Bunlar aras~nda 1.05. 1. yüzy~la ait olan eserde Demos'un, etraf~~ alegorik figürlerle çevrili olan ve Polis taraf~ndan taçland~r~lan Zoilos'u selâmlama sahnesi," ba~~ rahibin Aphrodisias aç~s~ ndan de~erini ve büyüklü~ünü göz önüne sermektedir. Romal~~ yöneticilere gösterilen sadakatin korunmas~nda önemli rol üstlenmi~~ tek isim elbette Zoilos de~ildir. Kendisini, Zelos ve M. Isobounos gibi Venüs kültünde ba~rahiplik yapan, tap~nak görevlilieri olarak hizmet veren ya da

magistrat statüsünde olan ki~iler izlemi~tir.* Soylu s~n~f~n temsilcileri olan bu 75 Ag.e., s. 162, dökiiman 37.

76 K. T. Erim (1986), s. 137; R. R. R. Smith, KST XVI / 2 (1994), s. 197.

* Ad~~ geçen ~ah~slardan Zelos ~.S. 2. yüzy~la tarildendirilen Aphrodisias sikkelerinde s~kl~kla kar~~la~~lan bir isimdir (bkz. D. J. MacDonald, s. 84, res. VII-VIII, 0124 R206; s. 85, res. VIII, 0126 R209-213; s. 86, res. VIII, 0126 R214; s. 86, res. VIII, 0127 R217, 0128 R218). Epigraf~k bulgular kendisini, gerek siyasi ya~amda oynad~~~~ rolüyle gerekse kenti yaranna yapt~~~~ i~lerle Romahlar'~n ve Aphrodisiashlar'~n takdirini kazanm~~~ önemli bir ~ahsiyet olarak kar~~m~za ç~karmaktad~r (bkz. H. W. Pleket et al ed., SEG, c. XXVI (1976-1977), s. 280, no. 1219; J. Reynolds, Aphrodisias Papers 2 (1991), s. 19, 26; J. Robert Sc L. Robert, "Bulletin Epigraphique," REG, c. XC (1977), s. 410; A. Chastagnol et al ed., s. 421, no. 1522). Menesthus Isobounos ise ~.S. 195 ile 196 y~llar~~ aras~nda arhonlar -antik Yunan'da hükümetin ba~~ nda bulunan yüksek memurlar- kuruluna ba~kanl~k etmi~; ayr~ca Venüs tap~na~~n~n ba~~ koruyucusu olarak görev alm~~t~r (bkz. D. J. MacDonald, s. 40).

(17)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 49

kimselerin, sahip olduklar~~ sosyo-ekonomik ko~ullar~n kendilerine sa~lad~~~~ dini ve siyasi yetkileri, Roma-Aphrodisias ili~kisinde kendileri ve kentleri ya-rar~na kullanm~~~ olduklar~n~~ söylemek mümkündür.

Aphrodisias-Roma ili~kisinde esasen Sulla ile ba~layarak Caesar ve Octa-vianus yönetimi boyunca yap~c~~ bir unsur olarak ön planda tutulan Venüs kültünün sonraki dönemlerde öneminden hiç bir ~ey yitirmedi~i görülmek-tedir. Roma Devleti ile tanr~ça aras~nda kurulan kutsal ba~~n imparator Trai-anus'dan (~.S. 98-117) itibaren de siyasi alanda itici bir güç olarak kullan~l-m~~~ oldu~u yine epigraf~k bulgulardan anla~~labilmektedir. 1977 y~l~nda ken-tin agora kap~s~n~n güneyinde yürütülen kaz~~ çal~~malar~nda, içlerinde Eros figürlerinin de yer ald~~~~ çok say~da rölyefli heykel kaidesi gün ~~~~~na ç~ka-r~lm~~t~r. Bunlardan iki yüzü de yand~~ olan bir parçada, söz konusu eserin Traianus taraf~ndan Venüs Prometor'a adanm~~~ oldu~unu belirten bir ifade bulunmaktad~r77. Harf karakteristi~ine dayanarak ~.S. 1. yüzy~l~n sonu ya da 2. yüzy~l~n ba~~na ait oldu~u dü~ünülen yaz~ t, öncekiler gibi Traianus'un da kutsal soy ili~kisini korumu~~ oldu~unu aç~kça göstermektedir. ~.S. 2. yüzy~l~n sonlar~nda Septimius Severus (~.S. 193-211) ve Caracalla'n~n (~.S. 198-217) Aphrodisias kentine ve kentin ba~~ tanr~ças~na sergiledikleri yakla~~m Trai-anus'unkine benzer niteliktedir. Kent tiyatrosundaki ar~itrav bloklardan bi-rinde yer alan ve her iki liderin de imzas~n~~ ta~~yan bir mektupta," Aphrodi-sias kentine ba~~~lanm~~~ olan haklar~n korundu~una de~inilmi~; her iki lide-rin, kentin ba~~ tanr~ças~~ Venüs'e dü~kün ki~iler olarak, barbarlar üze-rinde kazanm~~~ olduklar~~ zaferden dolay~~ bir kutlama bekledikleri vurgu-lanm~~t~r. Ayn~~ liderler taraf~ndan yaz~lm~~~ bir ba~ka mektupta,79 kentin bu döneme kadar edinmi~~ oldu~u özel statünün devam ettirilmesine özen gös-terilece~i bildirilirken, "kenti yöneten" bir tanr~ça olarak tan~mlanan Venüs-'ün varl~~~ndan dolay~, Aphrodisiasl~lar'~n di~er kent halklar~na göre Roma ~mparatorlu~u'na daha yak~n görüldü~ü belirtilmi~tir. Benzer ifadelere yine ayn~~ yüzy~ldan gelen Traianus Decius (~.S. 249-251) ve Herennius Etruscus' a (~.S. 251) ait mektupta da rastlamak mümkündür. Kent duvar~n~n güney k~sm~nda ele geçen bir blok üzerinde yer alan mektupta, hem ad~n~~ Venüs'-den alm~~~ bir kent hem de Roma'n~n sad~k müttefi~i olmas~~ sebebiyle, Aph-rodisias'dan Decius ve Etruscus yönetimine destek vermesi istenmi~; ayr~ca o

771 Reynolds (1982), s. 183-184, döküman 55; D. French, AS, c. 28 (1978), s. 12.

781 Reynolds (1982), s. 124-127, döküman 17; A. g. y., Vestigia, c. 17 (1973), s. 122. 79 J. Reynolds (1982), s. 127-129, döküman 18; A. g. y., Vestigia, c. 17 (1973), s. 122.

(18)

zamana kadar ba~~~lanm~~~ olan haklar~n bundan böyle de korunaca~~~ ifade edilmi~tir813.

Venüs'ün Roma-Aphrodisias ili~kisindeki etkin rolü, ön yüzleri ço~un-lukla imparator portreleriyle bezenmi~~ Aphrodisias sikkelerinde de ikonog-raf~k ifadesini bulmu~tur. ~.S. 2. yüzy~l~n ortalar~na (~.S. 161-169) ait oldu~u saptanan bir sikke üzerinde M. Aurelius ve Lucius Verus'un, tanr~çan~n kült heykeline tap~n~r pozda betimlenmi~~ olmas~8' dikkat çekicidir. ~.S. 3. yüzy~l~n ba~~na tarihlendirilen di~er bir sikkede ise iki imparator aras~ndaki dostluk sahnesi i~lenmi~tir82. El s~k~~~rken betimlenen askeri giysili imparator figür-leri aras~nda altar motifine yer verilmesi; belki daha da önemlisi, soldaki fi-gürün elinde bir Venüs idolü ta~~yor olmas~~ anlaml~d~r. Roma imparatorluk Ça~~'na ait Aphrodisias sikkelerinde yer alan bu tür sahneler, imparatorlar~n Prometor epiteti ile Venüs'e biçtikleri "Tanr~sal Ana" kimli~inin önemli bir vurgusu, hatta resmi bir iletisi olmal~d~r.

Roma'n~n Aphrodisias politikas~nda önemli bir unsur olarak beliren Venüs Prometor'un kimli~i ne tür tanr~sal nitelikler üzerine geli~mi~; ça~~n ko~ullar~n~n do~urdu~u kayg~~ ve beklentilerle yönlenen dinsel inançlar, tan-r~çaya ne tür roller yüklemi~tir? Arkeolojik bulgular bu soruya k~smen ve do-layl~~ yoldan cevap sunmaktad~ r. Anla~~lan odur ki Venüs'e öncelikle kent ko-ruyucu bir tanr~ça olarak tap~n~lm~~t~r. Tap~nan gruplar~n, ya~am~ n ak~~~n~~ belirleyen koruyucu bir güce olan inançlar~~ ve o güce s~~~nma ihtiyaçlar~~ bü-yük olas~l~ kla tanr~çaya böylesi bir rol bü-yüklemi~tir. Venüs'ün kent ve halk üzerindeki egemen yönü, bir Aphrodisias yaz~unda "kentin yöneticisi" s~fa-t~yla dile gelmi~tir83. ~.S. 180 y~l~na tarihlendirilen ön yüzü Commodus büstü ile kapl~~ bir Aphrodisias sikkesinde," tanr~çan~n elinde asa ve ba~~nda sur formunda bir taçla betimlenmi~~ olmas~, bu yönünün somut bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Egemenli~i simgeleyen asa, Apollonia Salbake,85 Ko-rint,88 Leukas (Akarnania bölgesi)87 sikkelerinin de ortaya serdi~i gibi, tanr~-

80 j v. Reynolds (1982), s. 140-143, döküman 25.

81 D.J.MacDonald, s. 83, res. VII-VIII, 0124 R205; s. 84, res. VIII, 0125 R207. 82 Ag„.. , s. 96, res.XII, 0147 R250.

831 Reynolds (1982), s. 127, döküman 18.

84 D. J. MacDonald, s. 155, res. XXXI, 0303 R594.

85 H. V. Aulock, ed., SNG Karien, c. 7 (no. 2334-2867) (Berlin, 1962), res. 78, no. 2481, 2491.

86 F. W. Imhoof s Blumer 8c P. Gardner, Ancient Coins Illustrating Lost Masterpieces of Greek Art (Chicago, 1964), s. 18, res. D, DOC

(19)

M~TOSTAN SIYASETE VENÜS PROMETOR 51

çayla bir arada görüntülenen yayg~ n bir semboldür. Korunman~n ya da sa-vunman~ n bir simgesi olan sur ise, kentin varl~~~ n~ n ve güvenli~inin önce Venüs'e emanet edilmi~~ oldu~unu göstermektedir ki ~.S. 1. yüzy~la ait rölyefli bir büst, tanr~çaya yönelik geli~en bu s~~~nma duygusunun önemli bir yans~ -mas~d~ r. Venüs, yüksekli~i 60 cm. olan bu mermer eserde, ba~~nda ta~~d~~~~ sunu taç~yla tipik bir kent tanr~ças~~ görünümündedir88.

Venüs'ün kent-devleti üzerindeki koruyuculu~u temelde sava~ç~~ niteli-~iyle ilintilidir. Kendisine bir sava~~ tanr~ças~~ olarak tap~n~ lm~~~ olabilece~ini dolayl~~ yoldan ortaya koyan bulgular~n ba~~nda Venüs-Mars betimli bir sikke gelmektedir89. Bir sava~~ tanr~ças~~ olan Mars'~~ Venüs ile bir araya getiren ise -bu birliktelik ~.Ö. 4. yüzy~la ait bir Venedik rölyefim ya da Roma dönemine ait bir Teos sikkesinde"' daha aç~ kt~ r- büyük olas~ l~ kla aralar~ndaki karakter benze~mesidir. Helen-Roma inanc~, her iki figürü de sava~larda kendilerin-den medet umulan, üstün güç ve zafer için kendilerine yakar~lan tanr~sal güçler olarak karakterize etmi~tir. Örne~in Romal~~ ozan Martialis'de üstün askeri güç, sadece sava~ç~~ Mars'~ n de~il, Venüs'ün de bir ba~~~' olarak tan~m-lam~~t~r". Ozan~ n Venüs'ün karakterine ili~kin ipuçlar~~ bar~ nd~ ran bu ifade-leri, tanr~çan~ n ad~ na biti~tirilen Strateia (komutan)" ya da Areia (sava~ç~ )"1 ünvanlar~yla do~rulanabilmektedir. Tanr~çaya askeri zaferin kayna~~~ olarak önemli bir rol yükleyen bu güçlü inanç, Nikephoros (zafer getiren), Victoria (muzaffer) ya da Victrix (zafer müjdeleyen/zafer sa~layan) s~fatlar~ nda daha

88K. T. Erim Sc R.R.R. Smith (1991), s. 80, fig. 16.

89 F. W. Imhoof-Blumer, Kkinasiatische Münzen, c. I (Wien, 1901), s. 113, no. 5; D. J.

MacDonald, s. 67, res. II, 027 R55, s. 94, res. XI, 0142 R245; Barclay V. Head, Catalogue of the Greek Coins of Caria, Cos, Rhodes 8cc., BMC (British Museum Catalague) (London, 1897), s.

43, no. 113, res. VII.6.

9° L. R. Farnell, The Cults of the Greek States (Oxford, 1896), s. 702.

91 B. V. Head, Historia Numorum: A Man ual of Greek N~~~~~ismatics (London, 1963), s.

606.

92 Belliger inç ictis guod Mars tibi seri* in armis, non satis et, caesar, ervit et ipsa Venus (Caesar, yenilmez askeri gücün için sava~ç~~ Mars'~n sana hizmeti yeterli degildir; Venüs de sana yard~m edecektir). Bkz. Martialis, VII 6.

93 P. Le Bas & W. H. Waddington, Inscriptions Grecques et Latines (Recueillies en Asie Mineure), c. II, ed. H. Engelmann & R. Merkelbach (Hildesheim-New York, 1972), s. 124, no.

414 ve 415; A. Boeckhius ed., CIG, c. II (New York, 1977), s. 476, nr. 2693; W. Blümei, "Die

Inschriften Von Mylasa." IGSK, c. 34, I (1987), s. 76-77, no. 202 ve 203. H. Engelmann & R.

Merkelbach, "Inschriften Von Erythrai und Klazomenai," IGSK, c. II (1973) , s. 347, no. 207; W.

Blümel, "Die Inschriften von Iasos", IGSK, c. 28, II/2 (1985), s. 3, no. 222; J. Robert & L

Robert, "Bulletin Epigraphique,"REG, c. 84 (1971), s. 510, no. 624.

(20)

da belirgindir. ~.Ö. 291 y~l~nda Romal~lar'~n Samnium'da bulunan Venüs

Nikephoros kütt heykelini ba~kentlerine ta~~malan, Victoria için bir tap~nak

in~a etmeleri ve Forum a an~tsal bir heykel dikmeleri tanr~çan~n zafer ile ba-~~n~~ somutla~uran yakla~unlard~r95. Caesar'~n, Pompey ile giri~ti~i mücade-lede Venüs Victrix'e kurbanlar kesmesi ve ba~ar~~ kazand~~~~ takdirde minne-tinin bir ifadesi olarak Roma'da tanr~ça için bir tap~nak in~a ettirece~ine dair and içmesi, tannçan~n söz konusu alandaki etkin gücüne yönelik inanc~n bir ba~ka d~~avurumu olsa gerektir96. Venüs'ün bu yönü Aphrodisias sikkele-rinde Nike figürü ile simgelenmi~tir. ~.S. 2. yüzy~l~n sonlar~na tarihlendirilen bir sikkenin arka yüzünde tanr~ça bir elinde asa, di~er elinde ise Nike hey-kelci~i tutarken betimlenmi~tir". Nike zaferi simgeleyen bir unsurdur. ~.S. 2. yüzy~l~n ikinci yar~s~na ait bir di~er sikke,98 Nike'nin bu yönünü aç~~a ç~karan önemli veriler ta~~maktad~r: Arka yüzde yer alan ana motif bir imparator tasviridir. Elinde tuttu~u m~zrak ile yan~nda duran tutsaklar, imparatorun sa-va~~ sonras~ndaki galibiyetinin simgeleri olmal~d~r ki di~er elinin alt~nda bu-lunan trophe* motifi bu kamp bir hayli güçlendinnektedir. Liderin Nike ta-raf~ndan taçland~r~larak ödüllendiriliyor olmas~~ ise bu tanr~sal figürün, zafe-rin teminindeki etkin rolünü ortaya koymaktad~r. Dolay~s~yla, yukar~da ele al~ nan Venüs-Nike betimli sikkeye yans~yan, tanr~çan~n sava~larda kazan~lan ba~ar~n~n kayna~~~ oldu~u yolundaki genel inançtan öte bir ~ey de~ildir.** Ni-tekim, ~.S: 3. yüzy~l~n ba~~na tarihlendirilen bir ba~ka örnekte99 zaferin sim-gesi olan ganimet motifine Venüs kült imaj~, rahibe figürü ve altar tasvirleri ile bir arada yer verilmi~~ olmas~, dolayl~~ yoldan kurulan bu ili~kiyi daha da peki~tirmekte; kent tanr~ças~mn bu yönünün, resmi tap~mmda ne denli ön plâna ç~ kar~lm~~~ oldu~unu göstermektedir.

Venüs'ün bir kent tanr~ças~~ olarak benimsenmesinde ve bu yönünün özelllikle Roma döneminde ön plâna ç~kar~lmas~nda toplumsal ve siyasal et-

95 A. M. Burnett, "The Iconography of Roman Coin Types in the Third Century B.C.," NC, c. 146 (1986), s. 75.

96 Appian, II, 10. 68

97 D. J. Macdonald, s. 156, res. XXXII, 0304 R595. 98 Ag.e., s. 84, res. VII-VIII, 0124 R206.

* Antik ça~da sava~~n kazan~ld~~~~ alana dikilen zafer an~t~.

** Venüs'ün Nike figürüne ba~l~~ olarak aç~~a ç~kan bu yönü, I.Ö. 1. yüzy~la ait bir Roma sikkesinde daha da nettir. Tanr~ça bu örnekte kalkan ve Nike motifleriyle bir arada resmedilmi~tir. Bk.z. P. Clayton ed., "Sales üst," Seaby Can~~ and Medal Bulledn, no. 828 (March, 1988), s. 50, C 101.

(21)

M~TOSTAN S~YASETE VENÜS PROMETOR 53

menler oldu~u yadsma~naz. Geç Hellenistik dönemde Aphrodisias bölgesin-deki kentle~me sürecinde, kent-devletinin varl~~~~ için gerekli olan güvenlik ve istikrar~n sa~lanmas~na yönelik kayg~lar ya da d~~~ dünyaya kar~~~ korunma ve savunma ihtiyac~, tannsal gücün rolünü belirlemi~tir. Bu ba~lamda geli~en inanç bütünlü~ü, bireysel tap~n~mdan uzak, resmi ve kolektif bir kült yap~s~~ do~urmu~tur ki bu kült, Aphrodisias kent-devletinin bel kemi~ini olu~-turmu~tur. Tannçay~~ ya~ama egemen bir güç olarak kent tannças~~ niteli~iyle dinsel inanç sisteminin merkezine konumland~ ran kaderci anlay~~, Roma-Aphrodisias ili~kisindeki pragmatik ve oportünist yakla~~mlara büyük olas~-l~kla kolayl~k sa~lam~~t~r. Di~er bir deyi~le Venüs'e ba~l~l~k, siyasetin arac~~ olmu~tur. Do~uya yönelik yay~lmac~~ bir politika izleyen ve Anadolu'yu kendi-lerine önemli bir üs olarak hedefleyen Roma imparatorlann~n önce kent tanr~ças~na yönelmeleri, hatta kutsal bir soy iddias~yla bu tanr~sal güce ol-dukça yak~n durmalan do~ald~r. Soylar~n~~ tannçaya dayand~ran Iulius sülâ-lesi üyeleri ve onlar~n siyasi alandaki mirasç~lar~~ olan imparatorlann tanr~ça Venüs'e Prometor kimli~iyle yükledikleri rol, Roma'ya kendisine sad~k

müt-tefik bir toplum, kutsall~~ma s~~~nd~~~~ sa~lam bir zemin yarat~rken, Aphro-disias'a da siyasal, sosyal ve ekonomik alanda di~er Anadolu kentlerinin sa-hip olamayaca~~~ kadar ç~kar ve haklar sa~lam~~; Roma ça~~~ dünyas~nda az~msanamayacak bir önem kazand~rm~~t~r.

Kentte oldukça derin köklere sahip olan Venüs Prometor kültünün yüz-y~llarca öneminden bir ~ey yitirmedi~i, hatta antik ça~~n bitiminde H~risti-yanl~~a ra~men kolayca silinmedi~i görülmektedir. 1981-82 y~llar~nda Sebas-teionun kuzey portikosunda ele geçen ve ~.S. 3. yüzy~ldan sonras~na tarih-lendirilen kal~nt~lar, Venüs'e duyulan inanc~n ve sadakatin süreklili~ine i~a-ret etmesi aç~s~ndan anlaml~~ göstergelerdir. Bunlar aras~nda tannçan~n ido-lünü ta~~yan büyük bir rahip büstü, bir basamak üzerinde oturur durumda betimlenmi~~ Venüs figürü ile siyah mermerden yap~lm~~~ üç adet akar dikkat çekici örneklerdir 'm Bu ba~lamda göze çarpan bir di~er bulgu da Tiberius Portikosundan ele geçen, ~.S. 5. yüzy~la ait ba~~~ örtülü rahibe heykelci~idir". H~ristiyanl~~~n bölgede mevcut olan pagan kültürü üzerindeki bask~s~~ ve y~-k~c~~ etkisine direni~in somut bir ifadesi olan bu figür, söz konusu dönemde' paganlar aras~nda özel kullan~m için gizlice üretilen dinsel nitelikli küçük sembollerin sadece bir örne~idir. ~.S. 5. yüzy~l~n ortalar~nda entelektüel ya- 1013 R. R. R. Smith, `Late Roman Philosopher Portraits From Aphrodisias', JRS, c. LXXX (1990), s. 128, 130, 154.

(22)

~amda kentin önde gelen isimlerinden biri olan ünlü filozof Asklepiodo - tos'un etkisiyle, paganizmin Venüs'ün ~ahs~nda canlanm~~~ oldu~u; ancak bu inanc~n, pagan kültürünü çökertmeye dönük yo~un çabalar~n harcand~~~~ Justinianus döneminde (~.S. 6. yüzy~l~n ortalar~), paganist ayd~nlar~n suçlu ilin edilmesine kadar yerini koruyabildi~i anla~~lmaktad~rw2. Bu tarihten iti-baren tanr~ çan~n ve kentin ad~~ yap~~ bloklar' üzerinden silinerek kentin ad~~ 'Haç Kenti' anlam~na gelen Stauropolis'e dönü~mü~;103 tüm görkemi ile kentin simgesi haline gelmi~~ olan Venüs tap~na~~~ da yap~sal de~i~ikli~e u~ ra-yarak yerini bir H~ ristiyan kilisesine b~ rakm~~t~r. Böylece, yüzy~llarca Venüs kültüne merkezlik yapm~~~ olan Aphrodisias kült merkezi, bu tarihten itiba-ren bir pisikoposluk merkezi olarak bamba~ka bir inanç sistemine be~iklik etrni~tirio4.

KAYNAKÇA

Alexiou, Stylianos. Minos Uygarl~~~ , çev. Elif Tül Tulunay. ~stanbul: Arkeoloji Yay., 199].

Alk~ni, Handan. "Explorafions and Excavations in Turkey: 1967 and 1968." Anatolica, c.III (1969-1970), s. 1-92.

Appian. Roman History III (The Civil Wars - Books I-III), çev. Horace White. London: William Heinemarm Ltd. , MCMLXIV (1964).

Aulock, Hans Von ed. SNG Karien (Sylloge Nummorum Graecorum - Karien), c. 7 (No. 2334-2867), Berlin: The British Academy Deutsches Archaeologisches Institut Verlag Gebr. Mann., 1962.

Badian, E. "Notes on Some Documents from Aphrodisias Concerning Octavian." GRBS (Greek, Roman and Byzantine Studies), c. 25 (1984), s. 157-170.

Bailey, Cyril. Religion in Virgil. Oxford: Clarendon Press, 1935.

Bean, George E. Turkey Beyond the Meander. London: John Murray, 1989. 102 Ag., s. 154-155.

103 C. Roueche, "Inscriptions and the Later History of the Theatre", Aphrodisias Papers 2:

The Theatre, a Sculptor's Workshop, Philosophers and Coin Types, ed. R. R. R. Smith 8c Kenan T. Erim (Michigan, 1991), s. 107.

104 R. Cormack, "The Temple as Cathedral," Aphrodisias papers: Recent Work on

Architecture and Sculpture, ed. Charlotte Roueche and K. T. Erim (Michigan, 1990), s. 75-76; K. T. Erim, TAD XIV / 1, II (1965), s. 135; K. T. Erim (1986), s. 33.

(23)

M~TOSTAN S~YASETE VENÜS PROMETOR 55

Bergren, Ar~n L. T. "The Homeric Hymn to Aphrodite: Tradition and Rhetoric, Praise and Blame." Class. AnL (Classkal Antiquity),c. 8, no. 1 (April 1989), s. 1-41.

Blümel, Wolfgang. "Die Inschriften von Iasos." IGSK (Inschriften Griechischer Stadte Aus Kleinasien), c.28, II, 2, 1985.

. "Die Inschriften von Mylasa." IGSK (Inschriften Griechischer Stadte Aus Kkinasien), c. 34, I, 1987.

Boeckhius, Augustus ed. CIG, c. II. Berolini Ex Officina Academica, 1843. Boeckhius, Augustus ed. CIG (Corpus Inscripdonum Graecarum), c. II

(Berolini Ex Officina Academica, 1843). Subsidia Epigraphica, Quellen und Abhanlungen Zur Griechischen Epigrafik, ed. H. Engelmann Sc R. Merkelbach. New York: Georg Olms Verlag, 1977.

Branigan, Keith. "The Genesis of the Housel~old Goddess." Studi Micenei ed Anatolid (Edizioni Dell'Ateneo, Roma), c. 8 (1969), s. 28-38.

Brewster, Harry. Classical Anatolia; The Glory of Hellenism. London: I. B. Tauris & Co Ltd., 1993.

Brown, Laurence. "Sales List." Seaby Coin & Medal Bulletin, no. 816' (December, 1986), s. 382-406.

Burnett, A.M. "The Iconography of Roman Coin Types in the Third Century B.C." NC (Numismatic Chronicle), c. 146 (1986), s. 67-75.

Chastagnol, Andre et al. ed., "Asie Mineure." L"Annee Epigraphique. Paris: Presses Universitaires De France, 1980, s. 234-242.

Clayton, Peter ed. "Sales List." Seaby Coin and Medal Bulletin, no. 841 (June, 1989), s. 140-158.

. "Sales List." Seaby Coin and Medal Bulletin, no. 828 (March, 1988), s. 50, C 101.

Cook, Arthur Bernard. Zeus, A Study In Ancient Religion, c. I. New York: Biblo Sc Tannen, 1964.

Cormack, Robin. "The Temple as the Cathedral." Aphrodisias Papers: Recent Work On Architecture and Sculpture, ed. Charlotte Roueche and Kenan T. Erim, (Journal Of Roman Arhaeology, Supplementary Series No. 1, ed. J. H. Humphrey), Michigan: Ann Arbor, 1990, s.75-88. Diodorus. Sicu/us H/ (Books IV.59 - VIII), çev. C. H. Oldfather. London:

(24)

Dionysus (of Halicarnassus). Roman Antiquities I (Books i ~~ II), çev. E. Cary. London: Willliam Heinemann Ltd., MCMLXVIII (1968).

Dittenberger, Wilhelmus. Orientis Graeci Inscriptiones Selectae

(Supplementum Sylloges Inscriptionum Graecarum), Volumen

Altertum, Lipsiae: Apud S. Hirzel, MDCCCCV.

Doruk, Seyhan. "Aphrodisias; Ara~t~ rmalar - Kaz~ lar- Tarihçe." Belleten, c. LIII, say~: 207 - 208 (A~ustos - Aral~ k, 1989). Ankara: TTK, 1989, s. 553-563.

Engelmann, H. & R. Merkelbach, "Inschriften von Erythrai Und Klazomenai". IGSK(Inschriften Griechischer Stadte Aus Klei~~asien), c. II, 1973

Erim, K. T. Aphrodisias: City of Venüs-Aphrodite. New York: Facts on File Publications, 1986.

. Aphrodisias, ~stanbul: Net Turistik Yay., 1993.

"Aphrodisias 1964 Hafriyau." TAD (Türk Arkeoloji Dergisi) XIV/ 1, II (1965), s. 135-140.

. "Aphrodisias 1982." KST (Kaz~~ Sonuçlar~~ Toplant~s~) V (1983), s. 275-283.

. "Aphrodisias 1984." KST (Kaz~~ Sonuçlar~~ Toplant~s~) VII (1985), s. 541-577.

. "Aphrodisias in Caria", The Results of the 1970 Campaign." TAD (Türk Arkeoloji Dergisi) XIX /1 (1970), s. 55-85.

. "Aphrodisias (Kana) Kaz~lar~ ." TAD (Türk Arkeoloji Dergisi) XI (1961), s. 26-29.

. "Aphrodisias: Results of the 1967 Campaign." TAD (Türk Arkeoloji

Dergisi) XVI/1 (1967), s. 67-80.

. "Aphrodisias: Results of the 1968 Ca~r~ paign." TAD (Türk Arkeoloji

Dergisi) XVII (1968), s. 43-57.

. "1971 Excavations at Aphrodisias in Caria." TAD (Türk Arkeoloji

Dergisi) XX/1 (1973), s. 63-87.

. "Aphrodisias: The 1977 Campaign." TAD (Türk Arkeoloji Dergisi) XXV/2 (1981), s. 55-63.

. "Ancient Aphrodisias and Its Marble Treasures, ",INGS (Journal of the

(25)

M~TOSTAN S~YASETE 'VENÜS PROMETOR 57

. "The Mine of Statuary in Aphrodisias" ILN (Illustrated London News) (Archaeological Section), No. 2213 (February 20, 1965), s. 21-23 . "More Treasure From the Mine Statuary: Excavations at Aphrodisias in Caria in Sputh-West Turkey. Part I: The Temple and Odeion." ILN (Illustrated London News) (Archaeological Section), No: 2163 (December 21, 1963), s.1028-1031.

Eri~~~ , K. T. & R. R. R. Smith. "Sculpture From the Theatre: A Preliminary Report." Aphrodisias Papers 2: The Theatre, A Sculptor"s Workshop,

Philosophers and Coin Types (Journal of Roman Archaeology

Supplementary Series, no. 2), ed. R. R. R. S~nith & Kenan T. Erim, Michigan: Al~n Al-bor, 1991, s. 67-98.

Farnell, L. R. The Cults of the Greek States.Oxford: Clarendon Press, 1896. Ferguson, John. The Religions of the Roman Empire. London: Thames &

Hudson, 1970.

French, David. "Recent Archaeological Research in Turkey. "AS (Anatolian Studies), c. 16 (1966), s. 25-53.

."Recent Archaeological Research in Turkey. 'AS, c. 20 (1970), s. 7-35. . "Recent Archaeological Research in Turkey. 'AS (Anatolian Studies), c. 21 (1971), s. 5-58.

. "Recent Archaeological Research in Turkey. 'AS (Anatolian Studies), c. 22 (1972), s. 11-62.

"Recent Archaeological Research in Turkey. 'AS (Anatolian Studies), c. 25 (1975), s. 15-52.

. "Recent Archaeological Research in Turkey. "AS (Anatolian Studies), c. 28 (1978), s. 9-37.

Head, Barclay V. Catalogue of the Greek Coins of Gana, Cos, Rhodes Sc c., BMC (British Museum Catalague), London: Printed by Order of the Trusteees of the British Museum, 1897.

. Historia Numorum: A Man ual of Greek Numismatics. London: Spink & Son Ltd., 1963.

Herodotos, The Persian Wars, çev. George Rawlinson.New York: Random House, Inc., 1942.

Hesiodos. "Theogonia". Hesiodos, Eseri' ve Kaynaklar~ , çev. Sabahattin Eyubo~lu & Azra Erhat. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay~nlar~, 1991.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ama Günefl enerjisiyle çal›flan oto- mobillerin yavafllamak için normal otomobillere göre daha az güce ihtiyac› oldu¤u için frenler daha küçük. Bunlardan baflka bisiklet

denizlerde yaflayan ve fosilleflen baz› mercan türleri, ayn› dönemde yaflam›fl dall›bacakl› tür- leri (midye benzeri deniz canl›lar›), Kar- bonifer dönemine (360-286

olgularda (CD4 800-1000) toplum kaynaklı pnömoni etkenleri karımıza çıkmaktayken immun sistem bozulmaya baladıında (CD4 250-100) toplum kaynaklı pnömoniler yanında

Literatürde yaplan çal³malara göre en çok kullanlan sosyal medya uygulamalar olan Facebook, Twitter ve Instagram uygulamalarnn kullanm sklklarn azaltmay

Maternal ölümlerin ülkemize göre son derece düflük s›kl›kta oldu¤u ‹ngiltere’de yay›mlanm›fl “Why Mother Die 2000-2002” (Anne Neden Ölür 2000-2002)

Unutkan- l›¤› oldu¤unu söyleyen, glokom hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmayan, hastal›¤›n erken aflamas›nda olan (düflük Ç/D), fazla say›da antiglokomatöz

Birinci Basamaktan Fark Denklemleri.

Genel sald›rganl›k puanlar›na göre sald›rgan olarak tan›mlanan ve tan›mlanmayan k›z ve erkek kat›l›mc›lar›n yükleme puanlar›na uygulanan ana- lizlerin sonuçlar›