R - Y A Ş A M
Cumhuriyet 5
/ft ?■/»#?
T7V
Yalcın
PEKSEN
40. yılında Mücap
Ofluoğlu-“Geçimim sadece
mtiyatrodan olm adı
99
M UHASEBECİLİK YAPTLM — M ücap O fluoğlu, « T iy a tro c u lu k la b irlik te u zu n y ılla r m u h a seb e cilik y a p tım . B u k a d a r m u h a se b e y ap ıp d a h esab ım bilm eyen a d a m la rın d a b a ş ın d a gelirim » diyor.
Yüzyılın
önemli
gazetecisi
Rebecca West
öldü
Kültür Servisi — Röportaj ları, romanları, denemeleri, si yaset ye tarih yazılarıyla tanı nan, İngiliz yazan Dame Re becca West geçtiğimiz salı gü. nii Londra’daki evinde öldü. Ünlü yazar doksan yaşındaydı.Rebecca West. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki Nürnberg Dunışmaları’na ilişkin röportaj ları ve savas hainleriyle ilgili yazılarıyla çağımızın en önem li gazetecilerinden biri sayılı yordu.
West’e en büyük ünü kazan dıran kitabı, 1941’de ABD’de yayınlanan, «Kara Kuzu ve Boz Şahin» adlı yapıtı oldu. West, bu kitabında, geçmişi, bugü. nü, arkeolojisi, tarihi, sanatı, halkı ve politikasıyla Yugos lavya’yı ayrıntılı bir biçimde inceliyordu.
1892’de İrlanda’da doğan Re becca West, tüm yasamı boyun ea feminizm ve toplumsal re form sorunlarını isledi. Zaten Rebecca adını da İbsen’in «Ros mersholm» adlı ovunundaki güçlü bir iradeye sahip genç kadından almıştı.
Madaralı Roman
Ödülü'nü
yaşatmak
amacıyla
vakıf kuruldu
ANKARA (a.a.) — Madaralı Roman Ödülii’nü geliştirmek ve yaşatmak amacıyla «Mada ralı Vakfı» kuruldu.
Tevfik Fikret Madaralı tara fından Yalova’da kurulan vak. fill mal varlığı 400 bin lira o larak belirlendi.
Bir mütevelli heyet tarafın dan yönetilecek olan vakıf ile, Yalova'ya bağlı Çiftlikköy İ!k- okulu’nu birincilikle bitiren öğ rencilere ya da Ciftlikköy’de başka ortaokul ve lise açılma sı durumunda bu okulları her yıl birincilikle bitirenlere ödül vererek, 1973 vılıoden bu »a. na süregelen Madaralı Roman Ödüiü’riün süresiz yaşatılması amaçlanıyor.
İstanbul
Uluslararası
Fotoğraf
Yarışmasının
koşullan
belirlendi
Kültür Servisi — İstanbul Fo toğraf ve Sinema Amatörleri Derneği ÎFSAK’ın düzenlediği Üçüncü İstanbul Uluslararası Fotoğraf Yanşması’na katılma koşullan ve yarışmanın seç menler kurulu belli oldu.Hiçbir konu sınırlaması ge tirilmeyen yanşma siyah beyaz baskı, renkli baskı ve saydam olarak üç bölümden oluşuyor. Bir kişi her bölüme en çok dör der yapıtla katılabilecek, Yapıt- lann en geç 16 Mayıs 1983 ta rihine kadar «3. Uluslararası Ya rışma, ÎFSAK, P.K. 273, Bey oğlu, İstanbul» adresine gönde rilmesi gerekiyor.
Şaldr Eczacıbaşı, Nusret Nur dan Eren, Baha Geleııbevi, Onat Kutlar ve Mehmet Baykan'dan oluşan seçmenler kurulunun de ğerlendireeeği yapıtlara, çeşitli ödüllerin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı ödülleri ve UNESCO Türkiye Milli Komis yonu ödülleri de verilecek.
Bu yılki yarışmanın giderleri ilk kez dört yüz fotoğrafseve- rin biner lira katkıda bulun masıyla karşılanıyor.
Güher ve Süher
Pekine! kardeşlerin
konseri 25-26
martta
İSTANBUL (THA Sanat Ser- visi) — Güher ve Siiiıer Pebfnel kardeşler, 25 mart cuma günü saat 18.00’de ve 26 mart cumar tesi günü saat 11.00’de İstan bul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde iki konser verecek.
Pekinel kardeşleri, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki konserle rinde, Mircea Basarab yöneti. minde Mendelssolm’un piyano konçertosunu seslendirecekler.
Mircea Basarab yönetiminde ki İstanbul Devlet Senfoni Or kestrası ayrıca Brucbner’in 2. senfonisini yorumlayacak.
M ücap O fluoğlu «sa n a tla rın birincisi, m es le k lerin sonuncusu» de diği tiy a tro ’d a 40. yılını 21 m a rt p az a rte si gü n ü d o lduruyor. Ş an Tiyat- ro su ’n d a y ap ılacak k u t la m a gecesinin geliri, h e r yıl gö steri s a n a tla rı d a lın d a verilecek b ir b u rs için k ullanılacak. G eçen h a f ta içinde k u t la m a tö re n in in h az ırlık la n içinde b u lu n a n Of luoğlu ile « tiyatrodaki 40 yılım» konuştuk.
— M ücap Bey. k ırk yıl n asıl geçti?
— İyi geçti sayılır. «Kırk yıhk» derlerdi.. în sa n y aşam a y ın ca a n la y a m ıyor. Biz d e «kırk yıl lık» o lduk yani.. — B indokuzyüzkırküç’ te m i başlam ıştın ız ti- y a tro ’ya? — A slında d a h a önce si ver... K ırküç, p a ra a l dığım ta rih ... A m atör o la ra k onyedi y aşın d a b aşlıy o r bu iş. Cağaloğ- lu ’n d a lisede o k u rk en b ir tem sil verdik. O tem sile k a d a r a k tö rlü ğ ü dü şünm em iştim . F a k a t ede b iy at hocam ız «sen a k tö r olacaksın» deyince ilk kez ak lım a takıldı. S o n ra hep ta klit kaldı.
«İyi bir iş mi?
— B aşladığınız ta rih te tiy a tro cu lu k iyi b ir iş miydi?
— Değildi. H âlâ İyi b ir iş değil, iyi b ir iş mi?
— O z a m a n la r ayıp- Ianırm ış tiy a tro d a oyna m ak. O nu soruyorum . Belki sizden b iraz d a h a önce bu...
— Şim di ayıp lam ıy o r la r a rk a d a n konuşuyor lar, Eskiden «başka iş bulam adı mı?» derlerdi. «Adam olam adı a k tö r ol du» derlerd i. Şimdi a d a m ın yü zü n e «Bravo, afe rin ne k a d a r iyiydiniz» diy o rlar. A rk a d an d a «Zavallı b ir b altay a sap olam adı, a k tö r oldu» di
yorlar. Yine bugün b ir a k tö r evlenm eye k a lk tı ğı zam an, k a z a ra tu tu c u b ir ailen in k ız m a aşık ol m a b ah tsızlığ ın a u ğ r a r s a d a m a t o la ra k kab u l ed ilir m i? A m a bu B atı’ d a d a böyle,.. Ü nlü tiy a t ro ad a m ı J e a n M ayer ti y a tro için «S an atların bi rincisi, m esleklerin so nuncusu» dem iş. Bu söze ben de k a tılm a k la birlik te, k ırk yıl içinde yaşadı ğım bu m esleği h o r g ö r m ek istem iyorum . G üç b ir iştir a m a zevklidir.
— K ırk yıl boyunca sadece tiy a tro c u lu k ta n mı geçindiniz?
— H ayır. H a tta sade ce tiy a tro d a n hiç geçin m edim diyebilirim . Ti y a tro c u lu k ta n önce ve b irlik te m uhasebeciliğim var. U zun y ıllar çeşitli şirk e tle rd e m uhasebeci lik yaptım . Bu k a d a r m u h aseb e yapıp d a he sabını bilm eyen ad a m la rın d a başın d a gelirim .
«Heykel» rolünde
— T iyatroya profesyo nel o la ra k başlam a öy k ünüzü anlatsam z..
— Ben tiy a tro y a sınav la girem edim . Bir kez A n k a ra Devlet K onserva tu v a rin a , iki kere de Is tan b u l Şehir- T iy atro su ’- n d a sın a v a girdim . K aza
nam adım . T iy a tro y a bu y o lla girem edim y a ni. B indokuzyüzkırküç’te d ostum F aru k G enç’in «D ertli P ınar» film inde oynadım . O zam an sine m a işleri tiy a tro c u la rın elindeydi. Bü yolla tiy a t ro y a girebileceğim i dü şü n ü y o rd u m . G erçek ten öyle oldu. İlk o y u n u m d a d a d ek o r oldum . — Ne dem ek d ek o r ol m ak? — Y ani d ek o r rolü yaptım . Heykel rolün- deydim . Şim di h erk es ti y a tro y a «Hamlet»le b aş lıyor. Ben «heykel» le baş ladım diyorum . Jü l Se- z a r o y u n u n d a sah n ed e b u lu n a n heykellerden bi ri olm uştum . İlk rolüm bu oldu. «Heykel» diyor la r gidip o ra d a d u ru y o r dum . Böyle başladım ti yatroya. Benim heykel- liğim i çok beğenm iş ola c a k la r ki, ikinci oyunda. «Gök Korsan» adlı m a n zum b ir piyeste k o rsan rolüne çıktım . İlk kez piyeste konuştum .
Yüzü geçmiştir
— K aç o yunda o y n a
dınız b u güne k ad a r? — Y üzü geçm iştir. K ır k a y akın oyunu d a sa h neye koydum .
— D aha çok kom ed yen o la ra k ü n k azan d ı nız galiba..
— H ayır. Komedi oy nadığım k a d a r d ra m d a oynadım . Ü nlü k la sik le
rin hem en hem en h e p sinde oynadım . A m a son z a m a n la rd a «K aktüs Çi çeği», «Pepsi» gibi oyun la r a a ğ ırlık verince... Öyle b ir izlenim doğdu..
— Bu o y u n la rı o y n ar ken m uhasebecilik s ü rü y or m uydu? — M uhasebeciliği e- pey y ap tım a m a so n ra b ıraktım . A m a dediğim gibi sadece tiy a tro geçin dirm iyordu. D ublaj yapı yordum ... Radyo tem sil leri.. rad y o eğlence prog ra m la rın d a sunuculuk.. B unun gibi işler.. Son z a m a n la rd a re k la m la r d a d a oynad ık geçinm ek için... A m a beti bu n u n orm al b u luyorum . La- u rence O livier bile.. İn giltere K raliçesi’n in Lor du.. R eklam larda o y n a dı..
— Bir a k tö rü n aile ya şaııtısı nasıl o luyor Mü cap Bey. H a n ım la r ti y atro oyuncusu olan ko cayı n asıl k arşılıy o rlar? — Evet.. Aile.. B ir ak tö rü n eşi tiy a tro y u sev m iyorsa eğer, o m esleği sevm iyorsa.. O a k tö r y a şam ıyor d em ektir, O ev
lilik yürüm ez.. M uhsin E rtu ğ ru l rahm etli.. «Bir a k tö r çok çalışıyorsa be k a r yaşam alıdır» derdi..
— G alib a siz bu tavsi yeye pek uym adınız..
— E vet uym adım .. Üç k e re evlendim .. O nu de mek istiy o rsu n u z h e r halde.. Ü stelik iki evlili ğim de eşlerim de tiy a t rocu idi. A m a iki oyun cu d a b ir a ra d a yaşay a m ıyor. S o n u n d a iyi b ir ra stla n tı sonucu edebi y atı seven, k a fa m a u y g u n birini buldum .. Ra h a ta erd ik k ırk yaşından sonra.. T iy a tro c u n u n eşi hoşgörülü olacak.
— H angi kon u d a? İç k i mi? H anım h a y ra n la r mı?
— Yolc içki değil, ça lışm a konusunda.. Çok çalışm ası lâzım tiy a tro cunun.. İçkiyle a ra m iyi d ir a m a şik â y et konusu o lacak k a d a r değil. Kont rollü b ir adam ım dır. Ka dehi elim e alm asını da. b ırak m asın ı da bilirim . A lkollü sah n ey e çık m am . H a tta sah n ed en so n ra bile h e r ak şam iç mem. H afta d a b ir gün
tatilim var. O gü n b iraz içerim . Doğan N adi'nin b ir esprisi v a rd ır... Çok güzeldir... Rahm etli ile P ark O tel’de. D ivan’da sik sık b u lu şu rd u k . Fa k a t d a h a beni sahnede görm em işti. Bar am eri
k a n d a o turuyoruz, içi yoruz.. A m a ben dedi ğim gibi fazla içm iyo rum . Hiç u n u tm a m söy le dem işti. «Mücap senin sa h n ed e nasıl oynadığı nı bilm iyorum Bm a bar a n ıe r 'k a n ’d a iyi oynu- yorsun»
— Sayın M ücap Oflu- oğlu yaşadığınız kırk yıl içinde tiy a tro m u z n e re den nereye geldi. Bunu da özetler m isiniz?
— T iyatrom uz eıı p a r lak y ıllarım elli-yetm ış yılları a ra sın d a vırm ı yıl yaşadı. S o n ra d an bir çok o la y ların etkisinde geriledi. Batıda b ir söz vard ır. «Bir ülkenin u y g a rlık ölçüsü, o ü lk ed e ki tiy a tro sayısı ile öl çülür» derler. D urum u sizin ta k d irin ize b ıra k ı y o ru m ...
«Herkes tiyatroya «Hamlct»le başlıyor. Ben
«Heykel»Ie başladım. Jül Sezar oyununda
sahnede bulunan heykellerden biri olmuş
tum. İlk rolüm bu oldu.»
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi