• Sonuç bulunamadı

Ankara ilinde bulunan resmi kurumların kadın pantolon giyimine ilişkin görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara ilinde bulunan resmi kurumların kadın pantolon giyimine ilişkin görüşleri"

Copied!
147
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ANKARA İLİNDE BULUNAN RESMİ KURUMLARIN KADIN PANTOLON GİYİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

GÜLŞAH POLAT

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ...(….) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : GülĢah Soyadı : POLAT

Bölümü : Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Ġmza :

Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Ankara Ġlinde Bulunan Resmi Kurumların Kadın Pantolon Giyimine ĠliĢkin GörüĢleri

Ġngilizce Adı : Found in the province of Ankara Official Opinions on Women's Pants Clothing

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı : GülĢah POLAT Ġmza :

(5)

iii Jüri Onay Sayfası

GülĢah POLAT tarafından hazırlanan “Ankara İlinde Bulunan Resmi Kurumların Kadın Pantolon Giyimine İlişkin Görüşleri” adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Halime YÜCEER ARSLAN

Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………

Başkan: Prof. Dr. Fatma ÖZTÜRK

Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………

Üye: Prof. Dr. Mehmet TAġPINAR

Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………

Tez Savunma Tarihi: 29/12/2014

Bu tezin Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad: Prof. Dr. Servet KARABAĞ

(6)

iv

(7)

v

TEŞEKKÜR

AraĢtırmanın hazırlanmasında bana yardımcı olan, bilgilerinden ve değerli görüĢlerinden yararlandığım hocam, Sayın Yrd. Doç. Dr. Halime YÜCEER ARSLAN’a, tezin istatistik kısmında engin bilgilerinden yararlandığım hocam Sayın Prof. Dr. Mehmet TAġPINAR ve AraĢtırma Görevlisi Sami PEKTAġ’a, sonsuz sabır ve desteklerinden dolayı baĢta ailene olmak üzere, değerli arkadaĢlarıma, verilerin toplanması sırasında bana yardımcı müdürlere, memurlara, öğretmenlere ve emeği geçen herkese sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

(8)

vi

ANKARA İLİNDE BULUNAN RESMİ KURUMLARIN KADIN

PANTOLON GİYİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

(Yüksek Lisans Tezi)

GülĢah POLAT GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Aralık 2014

ÖZ

Bu araĢtırmanın amacı; Ankara ilinde bulunan resmi kurumların kadınların pantolon giyimine iliĢkin görüĢlerinin belirlenmesidir. AraĢtırmanın evrenini Ankara ilindeki resmi kurumlar; araĢtırmanın örneklem grubunu ise Ankara ilinde 7 farklı resmi kurumlarda çalıĢanlardan random yöntemiyle seçilmiĢ olan 150 kadın ve 150 erkek olmak üzere toplam 300 kiĢi oluĢturmaktadır. AraĢtırma tarama modeline dayalı olarak tasarlanmıĢtır. AraĢtırmaya ilk olarak konu ile ilgili literatür taramalarının yapılmasıyla baĢlanmıĢtır. Literatür taramalarından yola çıkarak kadın pantolon algısı, resmi kurumlarda kadınlara getirilen pantolon yasaklamalarına iliĢkin anket soruları hazırlanmıĢ ve kiĢilerin görüĢleri alınmıĢtır. Resmi kurumlarda çalıĢan kiĢilerin kadın pantolon giyimine iliĢkin görüĢleri değerlendirildiğinde, resmi kurumlarda pantolon giyinmeyi benimsedikleri, kendilerini fiziksel olarak daha rahat hissettikleri, dini açıdan pantolon giymeyi uygun gördükleri, cinsiyet faktörünün kadınların pantolon giyinmesine engel olmadığı, erkeklerle çalıĢma ortamında kendilerini eĢit statüde hissettikleri, resmi kurumlarda pantolon giyinmesinin yaygınlaĢması ile toplumun kadın pantolonuna olan ön yargılarının azaldığı sonuçları tespit edilmiĢtir.

Pantolonun diğer giysi türlerine göre daha ucuz buldukları, çalıĢma hayatında daha çok pantolon giyinmeyi tercih ettikleri, kılık kıyafet yönetmeliğinde belirtilen pantolon kumaĢ ve modellerini tercih ettikleri, ancak bunun yanında resmi kurumlarda tayt, streç ve kot gibi diğer pantolon modellerini tercih etmedikleri sonuçlarına ulaĢılmıĢtır. Erkeklerin kadın pantolonunu kadınlara oranla daha az benimsedikleri hatta pantolon giyen kadınları erkeksi buldukları ve dini açıdan da uygun bulmadıkları sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bunun yanı sıra erkeklerin kadın pantolon modasına iliĢkin görüĢlerinde genellikle kararsız oldukları tespit edilmiĢtir.

Anket formu resmi kurumlarda değil toplumdaki her kesimden kiĢilere uygulanmalı ve farklı kültürlere sahip bölgelerimize uygulanabilir. Buradan elde edilecek bilgiler ıĢığında resmi

(9)

vii

kurumlarda çalıĢanlar ile toplumun diğer kesimleri arasında bir karĢılaĢtırma yapılabilir. Sonuçlar ıĢığında kadın pantolon giyiminin resmi kurumlarda kurumdan kuruma farklılık gösterdiği ortaya çıkmıĢtır. Bu duruma karĢılık tüm resmi kurumlarda kadın pantolon model ve kumaĢ yönünden aynı olması sağlanmalıdır. Kadınların çalıĢma hayatında pantolonu daha çok tercih ettikleri sonucundan yola çıkarak, modacıların ve hazır giyim firmalarının pantolon modelleri ve kumaĢlarını resmi kurumlarda çalıĢan kadınlara yönelik daha fazla üretmeleri gerekebilir.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : ÇalıĢan kadın, resmi kurum, kadın giyimi, kadın pantolonu, pantolon yasaklamaları

Sayfa Adedi : 124 Sayfa

(10)

viii

ANKARA OF THE OFFİCİAL AGENCY OPINIONS ON WOMEN

WEAR TROUSERS

(The PostgraduateThesis)

GülĢah POLAT GAZI UNIVERSTY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES November 2014

ABSTRACT

The purpose of this study Is to determine the views of women's pants wear the official authorities in Ankara. Official institutions in Ankara province's population of the study; If the sample of the study were randomly selected by the employees in seven different public institutions in Ankara are a total of 300 people, including 150 women and 150 men. The research was designed based on the screening model. Was first started by performing the relevant research literature. Based on the literature perception of women's pants, trousers survey questions regarding the ban imposed on women in public institutions has been prepared and opinions of the people.

Considering the opinions relating to the formal institutions of the people working trousers wear, they have adopted pants to dress in formal institutions, they feel physically comfortable, they deem appropriate to wear a religious point of pants, gender factor does not hinder women's pants dress, the men and the work environment they feel equal status, pants in public institutions the prejudice to the community women's pants with the expansion of the dressing decreases, they found it cheaper than other clothing type of pants, work life more pants dressing their choice, they prefer pants fabric and pattern specified in the dress regulations, but the tights in public institutions besides, stretch jeans reached the conclusion that they do not prefer other models, such as pants. Men and women pants women less than even they find they adopt masculine women wearing pants and religious terms, the conclusion was reached

(11)

ix

that they find appropriate. Of this, as well as their views on women's pants fashion men generally were found to be unstable.

Not only in the questionnaire should be applied to people from all walks of public institutions in our society and can be applied in different cultures. The information here will be achieved by working in public institutions in the light of a comparison can be made between the other segments of society. In light of the results revealed that vary from one institution to wear trousers in official institutions. This situation corresponds to all official institutions that should be the same in terms of women's pants pattern and fabric. Based on the results of women's work life they much prefer trousers, fashion and apparel firms may be required to produce more models and pants for women working in the fabric of the official institutions.

Science Code :

KeyWords : Female employees, government agencies, women's clothing, women's trousers, the pants of bans

Page Number : 124 pages

(12)

x

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI ... iii

İTHAF SAYFASI ... iv

TEŞEKKÜR SAYFASI ... v

ÖZ ... vi

ABSTRACT ... viii

İÇİNDEKİLER ... x

TABLOLAR LİSTESİ ... xiii

RESİMLER LİSTESİ……….xvii

ŞEKİLLER LİSTESİ………...xix

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ………...xx

BÖLÜM I 1. GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2.Araştırmanın Amacı ... 5 1.3. Araştırmanın Önemi ... 5 1.4. Sayıltılar ... 6 1.5. Sınırlılıklar ... 6 1.6. Tanımlar ... 6 BÖLÜM II 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 8

(13)

xi

2.1.1. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Eğitim ... 8

2.1.2. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Ekonomi ... 9

2.1.3. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Siyaset ... 11

2.1.4. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Sosyal Hayat ... 13

2.1.5. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Giyim ... 14

2.1.5.1. Politik Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi… ... 15

2.1.5.2. Ekonomik Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi ... 16

2.1.5.3. Sosyo-Kültürel Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi ... 17

2.1.5.4. Sanatsal Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi ... 17

2.1.5.5. Cinsiyet Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi ... 18

2.1.5.6. Spor Faktörünün Kadın Giyimine Etkisi ... 18

2.2. Batıda ve Türkiye’deKadın Giyiminde Pantolon Tarihi ... 19

2.2.1. Batıda Kadın Pantolon Tarihi ... 19

2.2.2. Türkiye’de Kadın Pantolon Tarihi ... 26

2.3. Kadın Pantolon Giyimini Etkileyen Faktörler ... 31

2.3.1. Batıda Kadın Pantolon Giyimine Sosyo-Kültürel Faktörlerin Etkisi ………. ... 31

2.3. 2.Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine Sosyo-Kültürel Faktörlerin Etkisi ... 33

2.3. 3.Batıda Kadın Pantolon Giyimine İlişkin Psikolojik Faktörlerin Etkisi ... 35

2.3. 4. Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine İlişkin Psikolojik Faktörlerin Etkisi ... 37

2.3. 5. Batıda Kadın Pantolon Giyimine Dini ve Ahlaki Faktörlerin Etkisi ... 38

2.3.6. Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine Dini ve Ahlaki Faktörlerin Etkisi ... 39

2.3. 7.Batıda Kadın Pantolon Giyimine Cinsiyet Faktörünün Etkisi 40 2.3. 8. Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine Cinsiyet Faktörünün Etkisi ... 41

2.3.9. Batıda Kadın Pantolon Giyimine İlişkin Politik ve Ekonomik Faktörlerin Etkisi ... 42

2.3.10.Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine İlişkin Politik ve Ekonomik Faktörlerin Etkisi ... 43 2.3.11.Batıda Kadın Pantolon Giyimine Meslek Faktörünün Etkisi . 46 2.3.12.Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine Meslek Faktörünün

(14)

xii

Etkisi ... 49

2.3.13. Batıda Kadın Pantolon Giyimine Sağlıklı Yaşam ve Sporun Faktörünün Etkisi ... 53

2.3.14. Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine Sağlıklı Yaşam ve Spor Faktörünün Etkisi ... 56

2.3.15. Batıda Kadın Pantolon Giyimine Sanat Faktörünün Etkisi .. 60

2.3.16. Türkiye’de Kadın Pantolon Giyimine Sanat Faktörünün Etkisi ... 64 2.5. İlgili Araştırmalar ... 68 BÖLÜM III 3. YÖNTEM ... 75 3.1. Araştırma Modeli ... 75 3.2. Çalışma Grubu ... 75 3.3. Verilerin Toplanması ... 76 3.4. Verilerin Analizi ... 77 BÖLÜM IV 4. BULGULAR ve YORUM ... 79

4.1.Kişilere İlişkin Genel Bulgular ... 79

4.2.Araştırma Konusuna İlişkin Sorulara Ait Kişilerin Görüşlerinin Cinsiyete Göre Karşılaştırılması ... 81 BÖLÜM V 5. SONUÇ VE TARTIŞMA ... 101 5.1. SONUÇ ... 101 5.2. ÖNERİLER ... 105 KAYNAKLÇA ... 107 EKLER ... 119

EK-1. Ankara İlinde Bulunan Resmi Kurumların Kadın Pantolon Giyimine İlişkin Görüşlerinin Alınmasına Yönelik Hazırlanan Anket Formu... 119

(15)

xiii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Türkiye’de Cinsiyete Göre Eğitim Seviyeleri……….9 Tablo 2. Kadın istihdam oranı OECD ülkeleri 2011 ... 10 Tablo 3. Seçim yılı ve cinsiyete göre milletvekili sayısı ve oranı ... 12 Tablo 4. Kadın ve erkeklerin demografik özelliklerinin frekans ve yüzde dağılımı.. .. 79 Tablo 5. Kadınların resmi kurumlarda pantolon giyinmeleri kiĢiliklerini yansıtmalarını olumlu etkiler bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değikeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 81 Tablo 6. Kadınların pantolon özgürlüğünden sonra kadınların pantolon giyinmeye uyum sağlaması kolay olmuĢtur bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki kare testi ... 82 Tablo 7. Resmi kurumlarda kadınların pantolon giyinmesi kiĢisel bakımı zaruri olmaktan kurtarır bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasndaki arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 83 Tablo 8. Pantolon özgürlğü ile kadınlar fiziksel olarak rahat hareket edebilme olanağı buldular bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 83 Tablo 9. Pantolon özgürlüğü ile kadınların fiziksel görünümlerinden dolayı pantolon giyebilmeleri özgüvenlerini artırır bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 84 Tablo 10. Kadınların kendi fiziksel özelliklerine uygun pantolon modeli seçmeleri psikolojik olarak rahat olmalarını sağlar bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi... 84

(16)

xiv

Tablo 11. Resmi kurumlarda kadınların dini açıdan bol ve dökümlü pantolon giymeleri daha uygundur bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 85 Tablo 12. Resmi kurumlarda kadınlara tanınan pantolon özgürlüğü ile birlikte kadınların pantolon giymeleri üzerinde ailelerin dini baskılarını azalttı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 85 Tablo 13. Resmi kurumlarda kadınların pantolon giymeleri ile birlikte dini çevrenin kadın pantolon giyimine iliĢkin önyargılarını azalttı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 86 Tablo 14. Kadınların pantolon giymeleri karĢı cinsi etkiler düĢüncesi resmi kurumlarda kadınların pantolon giymeye baĢlamaları ile azaldı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 86 Tablo 15. Dini inanç kadınların pantolon giymelerine engel değildir bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 87 Tablo 16. Resmi kurumlarda kadınlara tanına pantolon özgürlüğü erkekler ile aynı çalıĢma ortamında eĢit statü sağladı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 87 Tablo 17. Pantolon özgürlüğü ile resmi kurumlarda kadınların pantolon giyimi arttı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 88 Tablo 18. Kadınların resmi kurumlarda pantolon giyinmeleri pantolononun sadece erkek giysisi değildir algısını oluĢturdu bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi... 88 Tablo 19. Resmi kurumlarda kadınların pantolon giyinmeleri ile kadınlar daha erkeksi bir görünüüm kazandılar bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 89 Tablo 20. Her iki cinsinde pantolon giyinmesi cinsiyet ayrımına yol açmadı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 89

(17)

xv

Tablo 21. Resmi kurumlarda kadınlara getirilen pantolon özgürlüğünü doğru bulurum bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 90 Tablo 22. Kadınların pantolon giyimi resmi kurumdan kuruma farklılık göstermektedir bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 90 Tablo 23. Resmi kurumlarda pantolon yasağı kaldırıldıktan sonra kadınlar tarafından bu durum suistimal edilmiĢtir bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 91 Tablo 24. Kadınlara getirilen pantolon özgürlüğü ile birlikte kot pantolon, tayt, streç gibi pantolonların giyilmesine de izin verilmelidir bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 91 Tablo 25. Resmi kurumlarda kadınlar için yeniden kıyafet yönetmeliği uygulanmalı ve belirli sınırlar olmalıdır bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 92 Tablo 26. Resmi kurumlarda kadınlara pantolon özgürlüğünün verilmesi pantolon satın almada artıĢ sağladı bağımlı değiĢkeni ile kadınların frekans ve yüzde dağılımı ... 93 Tablo 27. Gelir durumum pantoplon alma davranıĢımı olumlu etkiler bağımlı değiĢkeni ile kadınların frekans ve yüzde dağılımı ... 93 Tablo 28. Pantolonu diğer giysi türlerine göre ekonomik açıdan daha uygun bulurum bağımlı değiĢkeni ile kadınların frekans ve yüzde dağılımı ... 94 Tablo 29. Kadınlara resmi kurumlarda pantolon özgürlüğünün tanınması ile pantolon modellerinde çeĢitliliğin artmasını sağladı bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi... 94 Tablo 30. Resmi kurumlarda belirlenen pantolon modelini ve kumaĢını tercih ederim bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 95 Tablo 31. Kadınlar çalıĢma hayatında pantolonu diğer giysi türlerine göre daha çok tercih ederler bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 95

(18)

xvi

Tablo 32. Günümüz kadın pantolon modellerini beğenirim bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 96 Tablo 33. Sık sık kadın pantolon trendlerini takip ederim bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 96 Tablo 34. Günümüz kadın pantolon modelleri her yaĢa hitap ediyor bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 97 Tablo 35. Günümüzdeki kadın pantolon modellerinin renk çeĢidini yeterli bulurum bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 97 Tablo 36. Günümüz pantolon modelleri kadınların kendi tarzlarını yansıtmalarına imkan verir bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 98 Tablo 37. Mevsimler pantolon seçiminde ve giyiminde etkili olur bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 98 Tablo 38. DüĢük belli pantolon modellerini model açısından diğer pantolon modellerine göre daha çok beğenirim bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 99 Tablo 39. Yüksek belli kadın pantolonlarını diğer pantolonlara göre daha raha ve kullanıĢlı olduğunu düĢünürüm bağımlı değiĢkeni ile cinsiyet bağımsız değiĢkeni arasındaki çapraz tablo ve ki-kare testi ... 100

(19)

xvii

RESİMLER LİSTESİ

Resim 1. M.Ö. YaklaĢık 470 Tarihinde Pantolon GiymiĢ Amazon Kadın Tasviri ... 19

Resim 2. Danimarka’da IV Yüzyıl Kalıntılarda Bulunan Pantolon ... 20

Resim 3. Ġlk Pantolon Örneği(1900 Yılında) ... 20

Resim 4. Amelia Bloomer ... 22

Resim 5. Bloomer Pantolon ile Kadın ... 23

Resim 6. Bloomer Pantolon Örneği ... 24

Resim 7. Pantolon Giyen Kadın ve Hakimiyet ... 24

Resim 8. Bloomer Pantolonu ... 25

Resim 9. Amerika’da Bloomer Panotlonu... 25

Resim 10. Göçün Kadınların Pantolon Giyinmesindeki Etkisi ... 35

Resim 11. Türkiye’nin Ġlk Kadın BaĢbakanı Tansu Çiller ... 45

Resim 12. TBMM’ye Pantolon ile Giren Ġlk Kadın Milletvekili ġafak Pavey ... 46

Resim 13. Amerika’da Üniforma Ġle ÇalıĢan Kadın ĠĢçi... 47

Resim 14. Birinci Dünya SavaĢında Pantolon ... 48

Resim 15. New York Kadın Polis Üniforması ... 49

Resim 16. Türkiye’de Kız Öğrencilerin Üniforması ... 50

Resim 17. Ġlk Pilot Leman Bozkurt ... 51

Resim 18. Ġlk Pilot Leman Bozkurt ... 52

Resim 19. Ġlk SavaĢ Pilotu Sabiha Gökçen ve Atatürk ... 52

(20)

xviii

Resim 21. 1878 Yılına Ait Kadın Yüzme Kıyafetleri ... 54

Resim 22. 1900’lerde Kadın Bisiklet Kıyafeti ... 55

Resim 23. Cumhuriyet Dönemine Ait Binici Kıyafeti ... 57

Resim 24. Trabya Oteli Önünde Mayolu Grup ... 58

Resim 25. Ġlk Türk Kadın Binici Hayal Gönenli ... 59

Resim 26. Ġlk Türk Kadın Hakem Lale Orta ... 59

Resim 27. Marlene Dietrich ve Katharine Hepburn ... 60

Resim 28. The Wild One Filmi ... 61

Resim 29. Bridgitle Bardot ... 62

Resim 30. Annie Hall Filmi ... 62

Resim 31. Grease Filmi ... 63

Resim 32. Gönül Yazar ... 65

Resim 33. Hülya Koçyiğit ... 65

Resim 34. Ajda Pekkan ... 66

Resim 35. Susuz Yaz Filmi ... 67

Resim 36. Ġstanbul Tatili Filmi ... 67

(21)

xix

ŞEKİLLER LİSTESİ

ġekil 1. Anadolu Kadını ġalvarı ... 28

ġekil 2. Kurganlardan Çıkan Ġlk Pantolon ... 29

ġekil 3. Potur ... 30

(22)

xx

SİMGELER ve KISALTMALAR LİSTESİ

OCED : Avrupa Ekonomik Yardım ve GeliĢtirme Örgütü

TÜİK : Türkiye Ġstatistik Kurumu

(23)

1 BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde; problem durumu, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, sınırlılıklar, sayıltılar, tanımlara yer verilecektir.

1.1.Problem Durumu

Giysi, geçmişte sadece dış etkenlerden korunmak amacıyla ortaya çıkmış olsa da daha sonra çeşitli görevler üstlenmiştir. Giyim olgusu geçmişten günümüze sosyolojik, politik, sanatsal, bir gruba ait olma, cinsiyet ayrımı gibi birçok etkeni içinde barındırmıştır. Kişiler tercih ettikleri giysileri cinsiyetlerine, kimliklerine, toplumsal değerlere, ekonomik güçlerine ve daha sayabileceğimiz birçok etkeni göz önünde bulundurarak seçmişlerdir. Bilinmelidir ki giysiler de bir iletişim aracıdır ve kişilerin kimliğini, cinsiyetini v.b. karşılarındaki kişilere iletme de oldukça etkilidir. Giyimde cinsiyet kavramına değinecek olursak kadın ve erkek giysileri olarak yapılan ayrımlar gerek dini gerekse toplumun kodlamaları doğrultusunda gerçekleşmiştir. Özellikle bir giysi türü olan pantolon erkek giyimi olarak bir toplumsal kod haline gelmiştir. Pantolonun kelime anlamına değinecek olursak “Pantolon belden başlayan genellikle ayak bileklerine kadar inen bir giysi türü olarak tanımlanmıştır”

(http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.548c6002c28bb0. 35846291).“Pantolon Antik Çağ kültüründe ise “külot” olarak tanımlanmıştır” (Yashfeh, s. 2).

Pantolonun kökeni Venediklerinin Aziz Pantaleone‟ye duydukları sevgi ve saygının ifadesi olarak giydikleri dar ve uzun külotlara pantoloni adını vermelerine dayanmıştır. Fransa krallığında pantolon XVI. yüzyılda bir commediadell‟arte tipi aracılığıyla tanınmıştır. Pantolon uzun don giyen, çok özel kıyafetli zengin ve cimri ihtiyar rolünü oynamıştır. Mecazi anlamda pantolon “amacına ulaşmak için birçok kılığa giren ve her rolü oynayan birine denilmiştir.”

(24)

2

İtalyan komedisinin bu tipi “pantolonade” (soytarılık) denen dans figürü ile tanınmıştır”(Bard, 2012, s. 8).

Pantolonun tanımı belki sıradan gibi görünse de tarihi o kadar da sıradan değildir. Pantolonun kültürel geçmişine baktığımızda toplumsal kodlarda erkek kimliğinin bir simgesi haline gelmiş, erkek pantolonsuz düşünülemediği gibi pantolon onun güç ve iktidarını dile getiren bir giysi olmuştur. Moda tarihi incelendiğinde Avrupa‟da geçmişte bazı ülkelerde erkekler etek ya da uzun elbise türü giysiler giyebilirken kadınların pantolon giymesi bir sorun olarak görülmüştür. Asyalı toplumlar arasında çok benimsenen boyu ayak bileklerinde biten, bacakları saran pantolonlar, Çinliler, Moğollar ve Persler özellikle de bu toplumların savaşçıları tarafından giyilmiştir.

Perslerde hem erkek hem de kadın pantolon giymiştir. Persler ata bindikleri için pantolona değer vermişlerdir. Pantolon atlı Asyalı göçebe kadınların daha sonra Macarlar ve Osmanlı Türkleri yoluyla Modern Avrupa‟ya tanıtılmıştır. Çin, Osmanlı devleti, Pakistan ve Hindistan‟da da pantolon hem kadın hem erkek tarafından giyilmiştir. Sadece Avrupa kültüründe pantolonun giyilmesine erkekler izin vermemiştir. Batı Antik dünyada pantolona duyulan nefret uzun bir dönem sürmüştür. Uzun pantolon giyen insanlara “Kuzeyden gelen Barbarlar” olarak tanımlamışlardır. Ama M.S. I. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde askerler soğuk yerleri fetih etmek için ve soğuktan korunmak için pantolon giymeye başlamışlardır”(“…”,Pants On Women, 2009).

“Yahudiler ve Fenikeliler de pantolonu tanımışlardır. Sarmatlar, Daklar ve Lidyalılar,

pantolonu büyük ihtimalle Persler'den almışlardır

(http://merakediyorumgrubu.blogcu.com/ilk-cagdan-gunumuze-pantolon/4656854). “M.Ö. I. yüzyılda Rusya‟da Baykal gölü kıyısında Urga‟da ve Noyun Ulu‟da Hunlara ait buluntularda insan başlıkları ve pantolonlar bulunmuştur. M.S. II. ve IV. yüzyılda ilk Hun Türklerine ait kadın ve erkek mumyalarının üzerinde ipek kumaşlar ve deri pantolonlar bulunmuştur”(Ayhan, 2013, s. 3). “Ancak Latin Avrupa‟ya IV. yüzyılda gelen ve bazı kabileler tarafından sarılarak oluşturulan kıyafetler yerine kesilip, dikilmiş iki parça yeni bir giyim türünü bulmuşlardır. İlk pantolon, etek ve bir tür gömlek giysi türü Asya‟dan Avrupa‟ya geldiği düşünülmüştür” (Vassilev, 2004).

XVIII. yüzyıl sonunda, uzun zamandan beri giyildiği bilinen pantolon “bir kıyafetin külotları ve çorapları” olarak tanıtılmıştır. 1790‟da Marat “altı olmayan uzun bir külot”tan söz etmiştir. Gerçekten de ortaçağın sonundan başlayarak erkekler bel hizasından dizlere kadar inen külotlar giymişlerdir. Orta çağın sonunda kısa pantolonların boyları sabitlenmiş ve külot boyuna yaklaşmıştır. Modaya ve dış etkilere bağlı olan külot sık sık biçim değiştirmiş: esnek, bol ya da

(25)

3

dar, açık ya da başka bir giysinin altında yer almıştır. Dolayısıyla pantolonun kökenleri belirli koşullarda oluşan geniş bir yelpazeye sahip olmuştur(Bard, 2012, s. 8).

“Pantolon bazı kültürlerde iki cinsiyet içinde kabul olmamıştır. Bazı dini gruplar kadınların pantolon giymelerini kısıtlamıştır. Pantolon giyen kadınlara taciz yapılmış ve eleştirilmiştir” (Yashfeh, s. 2).“Pantolon erkek geleneksel giysisi, etek ise kadın geleneksel giysisi olarak kabul edilmiştir” (Acheson, 2012).

“Kilise ve devlet insanları giydiği giysilerin türlerini önceki dönemlerde dikte etmişlerdir. Bu insanların aksine İngiltere kraliçesi Victoria, toplumsal beklentilere göre yönetmiştir. Victoria İngiltere‟sinde genç kadın işçiler etek altında pantolon giymişlerdir. 1800‟lerin ortasında bir grup kadın özgürlük için kadın hareketi başlatmıştır. Feministler için öncülük elbise reformu hareketi olmuştur. İş yerinde kadınlar için yeni bir elbise stili aranmıştır. Elizabeth Smith Miller ayak bileklerinde toplanan, kabarık pantolon tasarlamıştır. Kısa elbise ile giyilen Amelia Gaf tarafından ünlü yapılan bu “olgunlaşanlar” tarzı medyanın dikkatini çekmiştir. 19.yüzyıl sonunda kadın, bisiklet sürme ve diğer spor dalları için toplumda pantolonla görünmeye başlanmıştır”

(http://hubpages.com/hub/A-History-of-Trousers-and-Pants-in-Western-Culture).

1900‟ler moda tarihinin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Modanın tarihi gelişimi süreci içerisinde daha öncede bahsedildiği gibi pantolon her zaman sorun olmuştur. Kadınların bu giysi türünü giymeleri tartışıla gelmiştir. Moda tarihi kaynakları incelendiğinde pantolon tarihinin yer alması ve kadının ilk kez pantolonu giyme süreci, yaşanılan toplumsal olaylar ayrıntılı olarak verilmese bile yer almış ancak pantolon sürecinin günümüzde toplumsal bakış açısına, pantolon yasaklamalarına değinilmemiştir.

Oysaki Avrupa‟da, Afrika‟da, ülkemizde ve daha birçok ülkede“pantolon tarihinde kadınların pantolon giyinmesi kısıtlanmış veya yasaklanmıştır. Günümüzde de hala kadınların pantolon giyimine yönelik kısıtlamalar devam etmiştir. “19 Ocak 2012 yılında Afrika'da yer alan, az gelişmiş ve yoğun nüfuslu ülkelerinden Malavi'nin Blantyre kentinde binlerce kadın, bazı kadınlara pantolon giydikleri için düzenlenmiş olan saldırıyı protesto etmiştir.“Afrika'nın güneyindeki en muhafazakâr ülke olan Malavi'de kadınlara, diktatör Kamuzu Banda yönetimi altında uzun bir süre pantolon giyme izni verilmemiş, 1994'te bu yasak kaldırılmıştır” (http://www.haber7.com/afrika/haber/833293-kadinlardan-pantolon-hakki-icin-eylem). “Sudan‟da günümüzde hala pantolon giyen çok sayıda kadının keyfi tutuklamalarla hapis ya da kırbaç cezasına çarptırıldığı bilinmektedir” (http://pazarvatan.gazetevatan.com/haberdetay.asp?hkat=1&hid=19927 ).

(26)

4

“1800 yılında kabul edilen yasaya göre, Fransa'nın başkenti Paris'te kadınların polisten izin almadan pantolon giymesi yasaklanmıştır. Fransız hükümeti, artık günümüzde faal olarak uygulanmasa da resmî olarak yürürlükte bulunan yasayı 2013 yılında kaldırmıştır. Fransız Kadın Hakları Bakanı NajatVallaud-Belkacem, yaptığı açıklamada, yasağın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu ile garanti altına alınan kadın-erkek eşitliğine aykırı olduğunu kaydetmiştir” (http://www.haber7.com/guncel/haber/985944-kadinlara-artik-pantolon-serbest).

“Fransa'da yasak toplumsal hayatta uygulanmamış ancak Hollande Kabinesinin Mülk ve Barınma Eşitliği Bakanı Cecile Duflot, 17 Mayıs 2012 günü Meclis'teki ilk kabine toplantısına jean pantolonla geldiğinde sansasyona neden olmuştur. Bir sonraki toplantıya döpiyes giyerek gelmiştir” (http://bianet.org/bianet/dunya/144104-fransa-da-kadinlar-resmen-pantolon-giyebilecek,).

“Ülkemizde ise 25.10.1982 tarihinde yayımlanan resmi gazetede 03.01.2002 yılında yapılan değişiklik ile 5. madde de yer alan 24629 kanun gereğince kadınların kılık kıyafet düzenlemesinde kamu kurumalarında pantolon giyemez yasağı kalkmış ancak kot ve streç

pantolonların giyilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir”

(http://www.memurlar.net/haber/1094/). Ülkemizde yaşanılan diğer bir pantolon yasaklaması ise milletvekili kadınların pantolon ile meclise girememeleri olmuştur.

Mecliste kadınların pantolon giymeleri için iç tüzüğün çıkarılmasını sağlayan Şafak Pavey, geçirdiği kaza sonucu sol bacağını kaybetmiş ve iç tüzük gereğince etek giymek zorunda kalmıştır. Bunun sonucunda meclis başkanı Sayın Cemil Çiçek‟in de desteği ile Şafak Pavey‟in pantolon mücadelesi neticeye kavuşmuş ve pantolon giyme hakkını elde etmiştir.08.10.2013 tarihi ile yapılan kılık kıyafet yönetmeliğe dair değişiklik resmi gazetede yayımlanmıştır.

İşte tam da bu sorunların yaşanılması hala şu soruyu sordurmaktadır, günümüzde kadın pantolonu ile ilgili yukarıda söz edilen olaylar yaşanırken, toplumun resmi kurumlarda kadın pantolonu algısına ve kadınlara getirilen pantolon yasaklamalarına bakış açısı nedir? Böyle bir problemin var olması bu konuda resmi kurumlarda kadın pantolonu ve kadınlara

(27)

5

getirilen pantolon yasaklarına ilişkin görüşlerin alınması için ayrıntılı bir durum saptanmasını gerektirmiştir. Ülkemizde bu konuda gerekli araştırmaların yapılmamış olması bu alanda bir araştırmanın yapılması gerektiğini ortaya koymuştur.

1.2.Araştırmanın Amacı

Bu araştırmada Ankara‟da bulunan resmi kurumlarda çalışan kadınlar ve erkeklerin kadın pantolonu ve kadınlara getirilen pantolon yasaklamalarına ilişkin görüşleri incelenmiştir. Bu amaçla aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

1. Araştırmaya katılan kişilerin demografik özellikleri nelerdir?

2. Resmi kurumlarda pantolon giyinmenin Psiko-sosyal ve fiziki görünüm etkileri açısından kadınları etkileme durumuna ilişkin kişilerin görüşleri nelerdir?

3. Resmi kurumlarda pantolon giyinmenin dini ve ahlaki etkileri açısından kadınları etkileme durumuna ilişkin kişilerin görüşleri nelerdir?

4. Resmi kurumlarda pantolon giyinmenin cinsiyet etkisi açısından kadınları etkileme durumuna ilişkin kişilerin görüşleri nelerdir?

5. Resmi kurumlarda pantolon giyinmenin politik etkileri açısından kadınları etkileme durumuna ilişkin kişilerin görüşleri nelerdir?

6. Resmi kurumlarda pantolon giyinmenin ekonomik etkileri açısından kadınları etkileme durumuna ilişkin kişilerin görüşleri nelerdir?

7. Resmi kurumlarda pantolon giyinmenin modanın etkisi açısından kadınları etkileme durumuna ilişkin kişilerin görüşleri nelerdir?

1.3.Araştırmanın Önemi

Araştırma ile toplanacak verilerin, özellikle:

1. Araştırmanın yapılması ile moda tarihi derslerine ve kaynaklarına ışık tutacağı 2. Günümüzde kadın giyiminde özellikle pantolon giymelerine yönelik toplumun

düşüncelerini ortaya çıkaracağı

3. Kadın giyiminde kadınlara getirilen pantolon yasaklamalarının nedenleri ve bu yasaklamalara etki eden faktörleri ortaya koyacağı

(28)

6

4. Pantolon tarihi ile ilgili bilgilerin güncelleştirilip konuyla ilgili araştırma yapacaklara kaynaklık edeceği umulmaktadır.

1.4.Sayıtlılar

Araştırma kapsamında yapılan pantolon tarihi ile ilgili ikincil kaynakların doğru olduğu kabul edilmiştir.

1.5.Sınırlılıklar

2. Araştırmanın konusu kadın pantolon konusunun tarihi gelişimi ve resmi kurumlarda kadınlara getirilen pantolon yasaklamaları ile sınırlıdır.

3. Araştırma Ankara ilinde bulunan random yöntemi ile seçilecek olan resmi kurum ve resmi kurumlardan yine random yöntemiyle seçilecek olan 150 kadın ve 150 erkek olmak üzere toplam 300 kişinin resmi kurumlarda kadınlara getirilen pantolon yasaklamalarına ilişkin görüşleri ile sınırlıdır.

4. Araştırma ayrıca anketin uygulandığı tarihte ulaşılan resmi kurumlarda çalışan kadınlar ve erkekler ile sınırlıdır.

1.6.Tanımlar

Avangart:“Fransızca askeri bir terim olan öncü birlik sözcüğünden gelir. Gerek Fransızcada gerek diğer dillerde kültür, sanat ve politika ile bağlantılı olarak, "yenilikçi" veya "deneysel" işler veya kişiler anlamına gelir”( https://tr.wikipedia.org/wiki/Avangart).

Barbar: “Antik toplumlar kendileri gibi düşünüp yaşamayanlar için bu tanımı kullanmış olsa da, Romalılar barbar tanımını şöyle yapmaktadır: Elinde hiçbir tahrik edici sebep bulunmamasına karşın, sırf zarar verecek güce sahip olduğu için zarar veren topluluk ya da uygarlıklara barbar denir” (http://tr.wikipedia.org/wiki/Barbar).

(29)

7

Çakşır: “Paça bölümü diz üstünde veya diz altından kalan erkek şalvarı” (http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.548c5f7c bee2c1.97251335).

Hegemonya:“bir sistem içerisindeki bir elemanın diğerlerinden üstün, baskın olduğunu belirtir. Marksist teoride daha teknik ve has olarak kullanılmıştır” (https://tr.wikipedia.org/wiki/Hegemonya).

Konsept: “Tarz”

(http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.548c5f86 57fc30.89812322).

Kuşak: “Bele sarılan uzun ve enli kumaş”

(http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.548c603f 033170.80485074).

Medler: “Günümüzdeki İran'ın Kuzeybatı ve günümüzdeki Azerbaycan'ın Güney ve Güneydoğu kesimlerinde yaşamış halk”

(https://tr.wikipedia.org/wiki/Med_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu).

Sankülot: “Külotsuzlar/donsuzlar, bizdeki deyişle, baldırı çıplaklar”

(30)

8

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde literatür taraması yapılarak oluşturulan kavramsal çerçeve ve konu ile ilgili araştırmalara yer verilmiştir.

2.1.Kavramsal Çerçeve

Bu bölümde araştırma konusu ile bağlantılı olan Batı ülkelerinde ve ülkemizde kadın ve eğitim, kadın ve sosyal hayat, kadın ve siyaset, kadın ve ekonomi, kadın ve giyim kavramlarına değinilmiştir. Batıda ve ülkemizde kadın pantolon tarihi hakkında bilgi verilmiştir. Batıda ve ülkemizde kadın pantolon giyimini etkileyen faktörler tek tek ele alınarak ayrıntılı olarak işlenmiştir. En son olarak geçmişten günümüze on yıllık periyotlarda kadın pantolon modası ve moda tasarımcıların pantolon modelleri resimler ve yorumlarla açıklanmıştır.

2.1.1.Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Eğitim

“Çağlar boyunca ataerkil düzenin etkisiyle kadınlar erkeklerle eşit görülmemiştir. Bu ne yazık ki her alanda olduğu gibi eğitimde de aynı olmuştur. Bugün dünyadaki okuryazar olamayan nüfusun üçte ikisini kadınlar oluşturmaktadır” (Özbudan, Sarı &Demirer, 2007, s.90).“Dünyada sanayileşme ve makineleşme ile birlikte artık fiziksel güçten çok zihinsel güç gerektiren işlerin ön plana çıkması ile kadınların ekonomik ve sosyal yaşama

(31)

9

katılabilmeleri açısından kadın eğitimi daha önemli hale gelmiştir”(Güven, 1997, s. 150). “Ancak kadına yönelik genel verilere bakıldığında önemli sorunlar olduğu görülmektedir. Buna göre temel bulgulara göre okuma yazma bilmeyen her üç kişiden ikisi kadındır. Afrika ve Asya‟da ise kadınların %80‟i okuma yazma bilmemektedir” (Taşpınar, 2013 s. 1).

“Ülkemizde kadın eğitimine yeterince önem verilmemesinin başlıca nedeni kadının tarla ve kendi iş yerleri haricinde çalışma hayatına geç katılmasıdır”(Güven, 1997, s. 148). “Bilindiği gibi ülkemizde Osmanlı Devleti‟nde kızlar ancak temel eğitim görebilmişlerdir. Bu dönemde devlet okulları 1847 yılında kurulmuş ve 1869 yılına kadar da kız çocuklarının eğitimi ülkede genellenememiştir. Tanzimat‟tan sonra bazı orta dereceli okullara kızların devamına izin çıkmış ve bu amaçla özel kız okulları kurulmuştur”(Doğramacı,1993, s. 40). “Cumhuriyet‟le beraber bu mesele daha geniş bir biçimde ele alınmıştır. Kızların ortaokuldan sonra liseye devam etme sayısı artmıştır. Yüksek okullara devam eden kız öğrenciler 1923‟te 285 iken bu sayı 1949‟da 3361‟e yükselmiştir”(Taşçıoğlu, 1958, s. 58-63-64).“Türk tarihinin hiçbir döneminde kadınların okuryazarlık oranı erkeklerin önüne geçmemiş, 2006 yılı verilerine göre ise Türkiye„de 25-64 yaş arası kadınların yüzde 77„sinin eğitim seviyesi ilköğretim ve altındadır”( Mercan ve Çetinkaya,2009, s. 137).

Tablo 1. Türkiye‟de Cinsiyete Göre Eğitim Seviyeleri

Eğitim seviyesi Erkek Kadın

İlkokul % 98,77 % 98,56

Ortaokul % 68,53 % 66,14

Lise % 35,59 % 35,42

Üniversite 1.151,197 öğrenci 939,023 öğrenci

(Taşpınar, 2013, s. 3)

Görüldüğü gibi ilköğretim, orta öğretim ve yüksek öğretimde birbirine yakın oranda okullaşma düzeylerine ulaşılmıştır.

2.1.2. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Ekonomi

Günümüzde dünyadaki nüfusun yaklaşık yarısını (%49.7) kadınlar oluşturmaktadır. Dolayısıyla tarihin her döneminde ekonomik ve toplumsal yaşamın bir yanını kadınlar, diğer

(32)

10

yanını da erkekler teşkil etmişlerdir. Ancak kadınların ekonomik yaşama katılımları ile toplumsal ve ekonomik kalkınmadan yararlanma düzeyleri, doğru orantılı değildir. Bu durum her ne kadar ülkelerin gelişim düzeyleriyle ilişkilendirilse de genelde kadınların tüm toplumlarda erkeklerin gerisinde kaldıkları bir gerçektir(Koca, s. 2).

Dünyada kadın istihdamına ilişkin genel bilgiler şöyle özetlenebilir (Külahçı, 1984).

 Dünya‟da işgücünün 1/3 ünü kadınlar oluşturmaktadır.

 Gelişmekte olan ülkelerde köy kadınları yiyecek üretiminin % 50 sini karşılamaktadır.

 Kadınlar erkeklerden %40-60 daha az kazanmaktadırlar.

 Kadınlar Dünya‟daki gelirin ancak 1/10‟unu alabilmektedir.

Kadınların sahip oldukları mal varlığı 1/100 oranındadır.

Genel bilgiler doğrultusunda kadınların erkeklere göre daha fazla istihdama katılmalarına rağmen, elde ettikleri kazançların fazla olmadığı görülmektedir.

Tablo 2. Kadın istihdam oranı, OECD ülkeleri 2011

(Taşpınar, 2013, s. 2)

“OECD ülkeleri karşılaştırıldığında kadının istihdama katılma oranı 2011 yılında % 77,3 ile en yüksek oranda İzlanda'da en düşük oranda ise % 27,8 ile Türkiye'dedir”(TÜİK, 2012).“Avrupa Birliği temel haklar şartında kadın erkek eşitliği, istihdam, iş ve ücret dahil bütün alanlarda sağlanması esas alınmıştır. ABD Hukukunda iş duyurularında, işe almada, çalışma koşullarında ve işten çıkarmada cinsiyet ayrımcılığı yasaktır”( Bakırcı, s. 195, 196). “Kadınlar tarihin ilk dönemlerinden beri ekonomik hayatın faal öğesidirler. Fakat

0 20 40 60 80 100

(33)

11

kadınların ekonomik faaliyetleri, önceleri savaş dönemleri haricinde kadınlara yüklenen geleneksel yapı içinde temel görevler üreme ile ev ve aile bakımıdır”(Doğramacı,1993, s. 47).

Ülkemizde Osmanlı Devleti‟nde İkinci Meşrutiyet‟in ilanı ile birlikte, çalışma hayatındaki kadın sayısında artış olmuştur. Yine bu dönemde devam eden savaşlar sebebiyle, askere giden erkeklerin boşalttığı bazı memurluklara kadınlar atanmış, erkek nüfusun azalması kadınlara çalışma ortamı hazırlamıştır”(Özkiraz, 2011, s. 4).“Osmanlı İmparatorluğu‟nda 19. yüzyıl sonları, 20. yüzyıl başları itibariyle kadının çalışma yaşamındaki yeri, küçümsenemeyecek bir düzeydedir”(Makal, 2010, s. 21). “Cumhuriyet‟le birlikte kadınlar hemen hemen her iş alanında çalışmaya başlamışlardır. “Ayrıca kadınların serbest meslek veya sanatla uğraşmasını tehdit edecek herhangi bir kanun hükmü de yoktur”(Taşçıoğlu, 1958, s. 67). “Cumhuriyetin kurulmasından sonra kadınların iş gücü artışı hemen yükselmese de laikleşme ile birlikte cinsiyete dayalı iş bölümü azalmaya başlamıştır”(Doğramacı, 1993, s. 47). “Türkiye‟de kadınlar sadece kentte değil köylerde de çalışmış ve hatta köyde çalışan kadınlar kentlerdekinden oran olarak çok fazla olmuştur. 1985 yılında çalışan her 100 kadından 85‟i tarımda çalışmıştır”( Tekeli, 2010, s. 105).“Tüik istatistiklerine göre 2004 yılında erkeklerin işgücüne katılma oranı % 70,3 iken bu oran 2012 yılında % 71'e yükselmiştir. Aynı dönemde kadınların işgücüne katılma oranı % 23,3'den % 29,5'e yükselmiştir” (TÜİK, 2012).

2.1.3. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Siyaset

Kadınlar açısından cinsiyet ayrımının en yoğun olduğu bir alan da siyasal etkinlikler alanı olmaktadır. Siyaset erkek işi veya erkek alanı olarak algılanmakta ve kadının bugün de oy verme ile yetinmesi istenmektedir. ABD‟de yapılan çeşitli araştırmalar kadın politikacıların erkeklere göre daha ileri yaşlarda siyasete atıldıklarını göstermiştir. Avrupa Konseyine üye ülkeler üç grupta yer almaktadır. Birinci grupta %20 ile %30 arasında kadınların temsilini sağlayan ülkeler bulunmaktadır. İkinci grubu kadınların parlamentoda %12-15 oranında yer aldığı ülkeler oluşturmaktadır. Üçüncü grupta ise kadının parlamentoda temsili çok düşük düzeyde kalmaktadır”(Arat, 1993, s. 200, 204, 205).

“Danimarka‟da 1850‟lerde başlayan ve 1915‟de ilk kadın üyelerinin parlamentoya girmesiyle kadın siyasete adım atmıştır. Almanya 1848‟lerde kadın hakları mücadelesini başlatır ancak 1918‟de seçim hakkı sağlar. İsviçre 1971 yılına kadar bu hakkı elde edemez. Fransa‟da ilk kadın bakan 1936‟da Blum kabinesinde görülür. İtalya‟da kadınlar

(34)

12

parlamentoya ancak 1948‟de girebilmiştir.”(Doğramacı, 1993, s. 125).” Türk kadını ise birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. “Ancak kadınların partilerde aktif olarak çalışması 1960‟lar sonrasındadır”(Tekeli, 2010, s. 268). “1994 yılına kadar sadece beş kadın Türk hükümetlerinde farklı kabinelerde on bakanlık pozisyonda yer almıştır” (Öğün, 2011, s. 6). “Türkiye, kadın haklarını yasal olarak iyi bir duruma getirmiş olmasına karşılık, bu hakkın kullanılması konusunda aynı başarıyı gösterdiği söylenemez”( Menteşe, 2012, s. 32).

Tablo 3. Seçim yılı ve cinsiyete göre milletvekili sayısı ve oranı

(Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2012)

Seçim yılı Toplam Erkek Kadın %

1935 399 381 18 4,5 1939 429 413 16 3,7 1943 455 439 16 3,5 1946 465 456 9 1,9 1950 487 484 3 0,6 1954 541 537 4 0,7 1957 610 602 8 1,3 1961 450 447 3 0,7 1965 450 442 8 1,8 1969 450 445 5 1,1 1973 450 444 6 1,3 1977 450 446 4 0,9 1983 399 387 12 3,0 1987 450 444 6 1,3 1991 450 442 8 1,8 1995 550 537 13 2,4 1999 550 527 23 4,2 2002 550 526 24 4,4 2007 550 500 50 9,1 2011 550 471 79 14,4 2012 550 471 79 14,4

(35)

13

2.1.4. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Sosyal Hayat

Sosyal hayat en genel ifadeyle kişilerin toplum içindeki yerini statülerini belirlemektir. Bu açıdan kadının statüsü; basitçe, bir kadının edinmiş olduğu yer olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda, her toplumda kadının edinmiş olduğu yer değişik faktörlere dayandırılmakta, her toplum varoluşlarının yegâne sebeplerinden biri olan kadınları farklı basamaklara yerleştirmektedir. Bir toplumda kadının statüsü; almış olduğu eğitime, mensup olduğu aileye ve en önemlisi de toplumda genel olarak yerleşmiş olan “kadın kimliğine bakış açısına göre şekillenmektedir. Günümüzde de kadın kimliği halen “ev” ve “aile” ile özdeşleştirilmiş kimliğini korumaya devam etmekte ve erkeğe bağımlılığı sürmektedir. Kadınların toplumsal yaşamda karşılaştıkları en önemli güçlüklerden biri de aile içi şiddet olgusudur”(Göçmener, 2008, s. 34).

“Yaşamın herhangi bir döneminde maruz kalınan fiziksel veya cinsel şiddetten herhangi birinin yaşanmasına ilişkin oranlar kadının eğitim düzeyinin artması ile azalmaktadır. Yakın dönem dikkate alındığında hiç eğitimi olmayan kadınların yüzde 17,4'ü ve lise ve üzeri eğitimi olan kadınların yüzde 10'u fiziksel veya cinsel şiddetten herhangi birini yaşamıştır” (TÜİK, 2012).

“Kadınlar sosyal hayatta cinsiyet ayrımı ile karşı karşıya kalmıştır. Toplumun cinsiyet önyargıları iki cinsin birbirinden hangi bakımlardan ayrıldıklarına; hangi davranış, görünüş ve kişiliğin kadın ve erkeklere özgü olduğuna; insanların cinsleri arasında hangi farklılıkların bulunması gerektiğine ve erkek ve kadınların nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin inançları ifade eder”( Vatandaş, s. 33).

“II. Meşrutiyet döneminde Osmanlı İmparatorluğu‟na yön veren düşünceler ve bu düşüncelerin kadına yaklaşımı da farklıdır. Kadının sosyal ve iktisadi yaşama atılması yeni bir düzenlemeyi de beraberinde getirir. 1917 yılında kabul edilen Hukuk-u Aile Kararnamesi ile kadınlara bazı haklar tanınır”(Dulum, 2006, s. 26).

Bu kararname, aynı zamanda bir İslam ülkesinde aile hukukuna dair hazırlanmış olan ilk kanun metnidir. Bu kararname ile nişanlanmaya yeni bir hukuksal boyut getirilerek, kamu otoritesinin, yani devletin aile işlerine müdahale etmesi hükmüne yer verilmiştir. Evliliğe yaş sınırı getirilmiş, kızların küçük yaşta evlenmelerine izin verilmemiştir. Kızların evlenebilmesi için on yedi, erkekler için ise on sekiz yaş sınır kabul edilmiştir. Kararname ile çok eşlilik eşin rızasının alınmasıyla mümkün hale getirilmiştir. Kadına da erkek gibi boşanma hakkının verilmesinin yanı sıra evlenmelerin de bir memurun ve iki şahidin huzurunda gerçekleştirilmesi hükmü sayesinde evlilikler kayıt altına alınmıştır (Özkiraz, 2011, s. 5).

(36)

14

Cumhuriyet rejimi ile Türk Medeni Kanunun kabul edilmesiyle kadın erkek eşitliği her alan ve konuda sağlanmıştır. Kadın sosyal hayatta aktif hale gelmiş, eğlence, spor, çalışma hayatı ve daha birçok sosyal olguda kendini ispatlama hakkına sahip olmuştur. Kadınların sosyal hayatındaki en büyük atılım şüphesiz feminist adı altında kadın hareketi olmuştur. “Feminizm 1960‟lardan itibaren batı dünyasında bağımsız kitle hareketlerine dönüştüğü halde, üçüncü dünya ülkelerinde benzer bir süreç ve değişim yaşanmamıştır. 1970‟lerin sonunda feminist hareket ülkemizi de etkilemiştir ( Tekeli,2010, s. 291).

2.1.5. Batıda ve Türkiye’de Kadın ve Giyim

“İnsan kültürünün en önemli unsurlarından biri de giysilerdir. Giyim, kimilerine göre bir örtünmedir, kimine göre de tabiatın etkilerinden korunmak için vücudu korumadır. Uygarlığın ilerlemesi ile değişiklik gösteren, insan vücuduna şekil veren, giysilerin tümüne giyim adı verilmektedir”(Bayraktar, 1983, s.1). Kadın giyim tarihine baktığımızda önceleri sadece utanma, korunma, örf ve adetler, cinsiyet, toplumdaki yeri v.b. olgulara göre giyinen kadın zaman içinde moda olgusunun ortaya çıkması ile giyimini buna göre belirlemiştir. Moda olgusu en çok kadını etkilemiştir.

“Moda kavramı insanların değişiklik arama ve yeni biçimler ortaya koyma tutkusudur. Daha geniş anlamda tanımlanırsa toplumdaki süslenme ve değişiklik ihtiyacından doğan geçici bir yeniliktir denilebilir” (Kaya, 2007, s. 10). “1900‟ler modanın başlangıcı olarak bilinir. “Moda sanayi devrimi ile ve Rönesans hareketleri ile insanın yeniden değer kazanmasıyla ortaya çıkmıştır” (Hakko, 1983, s. 12).“Moda aynı zamanda geçmişten günümüze kitle toplumu ve kitle kültürü ortamında bir iletişim kanalı olmuştur” (Karadülger, 1995, s. 78).

Tarih boyunca modayı etkileyen birçok etken ortaya çıkmıştır. Modaya yön veren siyasi faktörler, ekonomik faktörler, sosyal olaylar ve sanatsal akımlar gibi birçok etkenin olduğu bir gerçektir.“Kadın modası da bu etkenlere bağlı olarak sık sık değişimlere uğramıştır. Türkiye'de kadın kıyafetleriyle ilgili değişim, son 20 seneye kadar sadece büyük şehirlerin merkezleriyle sınırlıyken, teknoloji ile birlikte günümüzde dünyadaki son moda kıyafetlerin, en ücra kasaba ve köylere kadar yaygınlaşmıştır”(Özdemir, 2003).

(37)

15

2.1.5.1.Politik Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi

20. yüzyıl başındaki iki büyük savaş sırasında erkeklerin askere alınmasıyla boşalan işçi kadrolarını çoğunlukla kadınlar doldurmaya başlamıştır. Erkeklerle eşit olmasa da belirli oranda ekonomik özgürlüğünü elde eden kadın kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme özgürlüğüne sahip olduğu için tüketici niteliği de kazanmıştır. Fabrikalarda, ağır sanayi isletmelerinde, demir yollarında her türlü iste çalışmayla evden dışarı çıkarak toplum içinde mesleğiyle yer alan kadınların kıyafetlerinde çok kökten değişiklikler yaklaşık otuz yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşmiştir. Viktorya döneminin, süs bebeğini hatırlatan crinolinli korseli kıyafetleri terk etmişlerdir. İş hayatında erkeklerle olan rekabetten dolayı kadınsı her türlü süs öğesini bırakarak, kıyafetlerine benzer bir tarz geliştirmişlerdir (Pektaş,2006, s. 65).

Osmanlı devletinde batılılaşma hareketleri ve işgalin başlaması Avrupa modasının kadınları etkilemesine zemin hazırlamıştır. 1912-1913 Balkan Savaşları sonrasında göçmen olarak Kafkaslar, adalar ve Balkanlardan Anadolu‟ya gelenlerin kıyafetlerinin farklı olması, giyim ve kuşamda tartışmaları yeniden alevlendirmiştir. Özellikle bu dönem içerisinde kadınların çalışma hayatına atılmalarıyla birlikte, eski giysiler yerine daha pratik ve rahat kullanımlı giysiler benimsenmiş, çarşaf ve peçe kullanımı giderek azalmıştır. Nitekim İttihat ve Terakki Partisi, Türk Ocakları ile kadın kıyafetini yeniden düzenlemeye çalışmıştır. Kadın kıyafeti konusunda tesettürden yana olan Enver Paşa, 1916 Ekimi‟nde kuruluş hazırlıklarına başlanılan Birinci Ordu Kadın İşçi Taburu için düzenlenen talimatnamede, kadın işçilerin şalvar, ceket ve başörtüsü taşımaları ve uzunca bir elbise giymelerini şart koşmuştur(Aysal, 2007, s. 10).

“Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupalı hem cinsleriyle etkileşim içinde yaşayan kadınlar çarşaf ve ferace ile bunları tamamlayan yaşmak ve peçede değişiklikler yapmaya başlamışlardır. Balkan savaşının yaşandığı günlerde Şeyhülislam Müslüman kadınlarının çarşaf giymeleri gerektiğini giymeyenlerin cezalandırılacağını söylemesine rağmen aldırmamışlardı.”(Kıranlar,2007).“Cumhuriyetle birlikte kadın giyimi ve genel moda akımları batı ile alabildiğine paralellik göstermiştir”(Etike, 1995, s. 33). İkinci dünya savaşı ile yoksulluklar artmış ve zorunlu tasarruf giysilerin biçimlenmesinde gösterişten uzak bir etki yaratmıştır.

“1960‟lı yılların ikinci yarısına Vietnam Savaşı damgasını vurmaktadır. Vietnam savaşları atmışlı yıllarda ortaya çıkan hippi akımını güçlenmesine zemin oluşturmuştur”(Connikie,1990, s. 22).“Siyasi akımlar içinde modaya yansıyıp, en uzun süreli ve en etkili olanı hippilerdir”(Zengingönül, s. 112). “60‟lı yılların ikinci yarısında özgürlükçü tavrı ve “savaşma, seviş” sloganı ile tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan “ hippi “ akımının öncüleri Çiçek çocukları “grunge” havaları ve kıyafetlerindeki renklilik ile ayrıcalıklarını ortaya koyuyorlar ve aynı zamanda Rock müzik dinleyerek, kadın hareketlerini savunmuşlardır” (Pamuk, 2009, s. 204). Hippiler pasaklı giyim tarzları, uzun saçları ve barış sembolü aksesuarlarıyla tüm dünya modasını etkilediler.

(38)

16

2.1.5.2. Ekonomik Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi

“I. Dünya Savası sonrasında hayat artık hiç eskiden olduğu gibi değildi. Ekonomide çok şey değişmişti. 1918‟den sonra moda evleri yeniden kapılarını açtı, ancak savaştan sonra kumaş çeşitleri azalmıştı”(Vassilliev, 2004, s. 34).

Moda ise oldukça sıkıntılı bir dönem geçirdi. 1945 yılına kadar üniforma giymek zorunluluktan moda olmuştur. Sivil kıyafetler gerek miktar, gerekse kullanılan malzeme açısından çok kısıtlıydı. Diğer birçok şey gibi giysilerde karneyle dağıtılıyordu.1943‟deki moda uyarıları daha az giysiye sahip olun, çünkü zamanınız, paramız yada yaşamınızı gereksizliklerle karma karışık yapacak değerleriniz olmayacak, sade giysilere sahip olun, çünkü bugünlerde ayrıntılı her şey aptalca görünüyor. Savurgan kesimlere ve aşırı süslemelere sınırlamalar getiriliyordu. Suni ipek ve 1938‟de bulunan naylon gibi lüks kumaşlar paraşüt için tavsiye ediliyordu(Pektaş, 2006, s. 129).

Savaş sırasında bulunmaz ipek çoraplar yerini, dikiş yerine bir kalem çizgisine, apartman topuklu ayakkabılar tahta topuklara bırakmıştı. Hatta elde örme kazaklar, hırkalar ceketin yerini almıştı. Savaşın getirdiği sıkıntılar modada tüketimi değil yeniden üretimi körükledi. Yarat, yap, tamir et ilkesiyle eski giysilerin elden geçirip, kumaşları ters düz edip yeniden imal edildiği, rengi solan kumaşların boyatıldığı, yetişkin giysilerin çocuklara uyarlandığı bir dönem olmuştu. Kirlenen yaka ve kol manşetleri için seyyar yaka ve kol manşetleri kullanıldı (Worsley: 2000, s. 300).

“Giyimin bir gereksinimden çıkıp modaya bağlı değişikliği, çıkan dünya savaşlarından Türkiye‟nin de ekonomik anlamda olumsuz etkilendiği görülmüştür”(Etike, 1995, s. 33).

2.1.5.3.Sosyo-Kültürel Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi

Eşitsizlik ve toplumlardaki hiyerarşik düzen geçmişten itibaren eleştirilmiştir. “Savaş sonrasında toplumda politik ve sosyal eşitlik düşüncesinin etkileriyle kadın modasında erkek stiline yönelme görülmüştür. Bunun sonucu olarak diz uzunluğunda elbiseler ve basenden bağlanan kemerler yardımıyla vücut hatları gizlenmeye çalışılmıştır. 1920‟lerde kadın giyiminin en karakteristik özelliği, “erkek gibi kadın” tipinin yaygınlık kazanması olmuştur. Kadınların yüzü erkeksi bir görünüm kazanırken buna karşı olarak etekler kısalmış ve dişiliğin sembolü olmaya devam etmiştir (Barbarosoğlu, 2004, s. 35).

“II. Dünya savaşı sonrası işgal, yas ve kıtlık yıllarından kurtulan Fransa, kendi markasını oluşturmuştur. Savaş öncesinin mutlu hayatı geri dönünce moda da ışıltılı günlerini yaşamaya başlamıştır. Dior‟un başlattığı akım, devrime dönüşmese de moda dünyasında bir restorasyon görevi gördü” (Baudot, 2000, s. 142).“1960‟larda doğu kültürü etkili olmuş

(39)

17

Budizm ve Hare Krisha gibi dinler kabul görmeye başlamıştır. Martin Luther King, Malcolm X ve Huey P. Newton gibi zenci liderlerin yardımıyla zencileri beyazların oluşturduğu sosyal çevrede iyi bir sosyal statüye kavuşmalarını sağlamıştır. Bu hareketler modaya yansımış modellerin çoğunda egzotik biçimler kendini göstermiştir”(Zengingönül, s. 109). “Kadınların bu bağlamda giysi seçimlerinde yalnızca güzel ve çekici olmak için değil, farklı ve güçlü bir kişilik çizmek amacı ile modaya ihtiyaç duydukları görülmektedir” (Etike, 1995, s. 54).

1980‟ li yıllar hem teorik hem de pratik anlamda feminist hareketlerin büyük bir ivme kazandığı, kadın konusunun hem resmi, hem de sivil yapılarda giderek daha fazla gündem belirlemeye başladığı bir dönemdir. Bu dönemde cinsellik ısrarlı bir şekilde söze dökülmüş “özel” hayat denen alan ilk kez bir kamu meselesi olara kuşatıcı ve kışkırtıcı bir söz düzeni içerisinde tarif edilmiştir. İyi eğitim görmüş ve feminist literatüre ulaşabilmiş kadınların girişimiyle feminist hareketi başlatılmış ve yansımaları bütün dünyada olduğu gibi Türkiye‟ yi de etkilemiştir( Pamuk, 2009, s. 43).

2.1.5.4. Sanatsal Faktörlerin Kadın Giyimine Etkisi

“Fütürizm, savaş öncesi dönemin diğer coşkulu gelişmeleri arasında en önemli avantgarde hareket olarak belirmişti. Fütürist hareketin amacı, bütün geleneksel, modası geçmiş ve burjuva tarzlarını saf dışı etmekti. Edebiyat ve plastik sanatlar alanlarında çağın teknolojisi ve hızı adeta kutsanıyordu. Bu bakış açısıyla modada daha dinamik renkli, geometrik, asimetrik tasarımlar gerçekleşmeye başlamıştır” (Lehnert, 2000, s. 16).“1918 yılında tango merakı, kadınların tango dans giysileri giymesini ve moda olmasını sağlamıştır. Bu dönemde mini eteklerin altına ipek çorap giymek, fiyonklarla süslü şapka takmak moda olmuştur” (Onur, 2004, s. 53). “Yine aynı yıllarda moral arayışındaki Avrupa‟da yüksek ücretlere sahip dans kursları açılmış ve bu kurslardaki öğrencilerin yarışmaları büyük organizasyonlar düzenlenmiştir. Bu esnada ortaya çıkan bir dans ve dansta kullanılan kostümler özellikle kadın modasını önemli derecede etkilemiş ve çarliston modası ortaya çıkmıştır”(http://blog.mosmoda.com/2013/05/14/great-gatsby-ile-tekrar-gundeme-gelen-1920li-yillar). 1930‟lu yıllarda ülkemizde de sanat kadın giyimini etkilemiştir. Bu dönemde ünlü oyuncu Cahide Sonku‟nun sarı saçları ve şık giysileri kadınlar için şıklığın simgesi olmuştur (Yılmaz, 2011, s. 124).“50‟li ve 60‟lı dönemlerde, Hollywood modayı yönlendirmeye başlamıştır. Audrey Hepburn, Marilyn Monrou, Brigitte Bardot gibi yıldızlar moda idolleri haline gelmişlerdi”( Pamuk, 2009, s. 39). 1960‟lı yıllarda hem Avrupa‟da hem de ülkemizde film yıldızlarının giydiği mini etek modası çoğu kadın

(40)

18

tarafından benimsenip mini etekler giyilmeye başlanmıştır. 1970‟li yıllarda Türk Yeşilçam filmleri büyük gelişme göstermiştir.

2.1.5.5. Cinsiyet Faktörünün Kadın Giyimine Etkisi

“Her ne kadar moda sık sık kadınları erkek giyimine ait unsurlarla tarzları benimsemeye teşvik etse de, Batı toplumunun normları giyimi kadınlık ve erkeklik üzerinde temellendirmiştir” (Davis, 1997, s. 54). Kadın erkeğin yerini alabilecek durumda olduğunun farkına savaş sırasında varmıştır. Birinci dünya savaşı sırasında çalışma hayatında erkeksi giysiler giymeye başlamış ve oğlan çocuğu görünümde olmuştur. Ala garson modası ile erkeklerin kullandığı kravatlar, erkeksi takımlar kadın giyiminde görülmüştür. Unisex modası kadınla erkek arasında giyimden kaynaklanan farkları ortadan kaldırmıştır. “1970‟lerde hem Avrupa‟da hem ülkemizde Unisex modası doruk noktasına ulaşmıştır” (Aydinç, 2001, s. 19).

2.1.5.6. Spor Faktörünün Kadın Giyimine Etkisi

“Amerika‟da Amerikan kadın üniversitelerin açılması ile 1850‟lerde ortaya çıkan popüler bir sağlık ve beden eğitimi hareketine rastlanmıştır. Bu okullarda beden eğitimi derslerinde kullanılan kostüm çeşitlerinde biri siyah pamuk çoraplarla giyilen diz hizasında pantolon etekler olmuştur. Ayrıca bu pantolon etekler ve golf pantolonları Amerika‟da yaygınlaşan bisiklet binmede de kullanılmıştır”(Crane, 2003,s. 156,157).

Avrupa ve tüm dünyayı kasıp kavuran zindelik ve sağlık modasına bağlı hayat tarzında jogging, sigara içmeme, kilo verme, egzersiz yapma ve ölçülü beslenme gibi değerlere ağırlık verilmiştir. Zindelik modasında, bol, çuval gibi sade tasarımlı şalvar pantolonlar, sweat-shirtler ile bir yandan da parlak vücuda sımsıkı oturan, çok canlı desenleri olan sentetik likra kumaştan yapılmış body‟ler, mayolar ve taytlar popüler olmuştur (Fred, 1997, s. 154).

Türkiye‟de 1970‟lerin sonlarından itibaren sağlık ve esenliğe ilgi artarak, sporun bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi gündeme geldi. Jimnastik salonları, dans stüdyoları, televizyon karşısında yapılan aerobik seansları, gençler arasında basketbol başta olmak üzere çeşitli spor dallarına karşı duyulan ilgi bu trendin tamamlayıcısı olan giysilerinde tasarlanmasına neden olmuştur. Shirt, t-shirt, tight gibi İngilizceden dilimize yerleşmiş pek çok giyim parçası, saç bantları, spor ayakkabılar, eşofmanlar aynı zamanda dönemin modası disko danslara da uygun bu kıyafetler hareketi kolaylaştıracak beceriye sahip elastik ve pamuklu kumaşlardan üretilmiştir ( Cumhuriyet Modaları,1999, s. 81).

(41)

19

2.2. Batıda ve Türkiye’de Kadın Giyiminde Pantolon Tarihi 2.2.1. Batıda Kadın Pantolon Tarihi

“Günümüzde tüm dünyada kadınlar tarafından rahat olduğu kabul edilen pantolon, aslında çok geçmiş tarihlere dayanmaktadır. Araştırmacı Gundula Wolter'e göre, taş devri kaya ressamları, pantolonun "10 bin yıl önce bilindiğini doğrulamıştır. Bazı araştırmacılara göre ise pantolonun geçmişi IV. yy. olarak tahmin edilmektedir” (http://www.calisirtekstil.com/pantolon-tarihcesi/).Pantolon giyen bir savaşçı portresi M.Ö. 770bir mezar sitesinde bulunan bir fincanda resmedilmiştir.

Resim 1. M.Ö. yaklaşık 470 pantolon giymiş amazon kadın

(tasvirihttp://hubpages.com/hub/A-History-of-Trousers-and-Pants-in-Western-Culture)

Tarihte Romalılar pantolon giyenleri barbar olarak anmışlardır. Romalılar I. yüzyılda KeltBriton'u ele geçirince, Romalı askerler, soğuk hava iklimlerinde Togo giysisine göre daha uygun olan sıkı Capris çifti andıran braccae denilen pantolon giymiştir. Braccae kelimesinin Latin dilindeki anlamı diz boyu pantolondur. Yunanlı tarihçi Herodot SythiansWaring, Herodot da Amazonların (Yunan mitolojisinde kadın savaşçı) pantolon giymiş olduklarından bahsetmiştir Belgelerde Keltler, Orta Avrupa'da göçebe insanlar, III. yüzyıl civarında Orta Avrupa'ya yayılan ve Perslerden kopyalanan pantolon giymişlerdir. Diğer tarafta ise Ukraynalılar, Bulgaristanlılar ve Romanyalılar çizme içine sıkışmış gevşek pantolon giymiştir (http://hubpages.com/hub/A-History-of-Trousers-and-Pants-in-Western-Culture).

Şekil

Tablo 2. Kadın istihdam oranı, OECD ülkeleri 2011
Tablo 3. Seçim yılı ve cinsiyete göre milletvekili sayısı ve oranı
Şekil 1. Anadolu kadını şalvarı ile
Şekil 2. Kurganlardan çıkan ilk Türk pantolonu, Moğolistan(Ön ve Arka)   (Ayhan, 2013, s
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Model uygulanan pantolon kalıbı üzerinden ön pantolon, arka pantolon, ön kemer, cep, cep kapağı kopyasını alınız ve sayfa düzenine ve düz boy ipliğine dikkat ederek

Elinizdeki bu moddül ile erkek safari pantolon model uygulama, şablon hazırlama, seri çizimi yapma, pastal resmi hazırlama işlemleri ile kullanılan yardımcı malzemeler ve

Uygulama faaliyetinde yapmış olduğunuz çalışmayı kontrol listesine göre değerlendiriniz... Patlet Dikim İşlemleri.. Patlet, pantolon ve erkek pijamasında bulunan, giyip

MEB, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Temel Kalıp Bilgisi,

Araştırma alt problemlerinden hip hop pantolonlarının model, kumaş, yardımcı malzeme ve aksesuar özellikleri, kalıp formları, dikiş teknikleri ile ilgili bulguların

Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yürütülmüş Sesli Betimleme Destek Projesi’nin çıktılarından biri olan SüngerBob Kare Pantolon Suyun

kUl11a~ yararlanma yUzdesi ilc birim metraj birlikte ineelenerek en optimum sonucu vereeek kuma~ cninin belirlenmesi gerek- mekledir. Bunu saglayabilmek i,in ,ah~mada

Gazi Üniversitesi’ni yüksek lisans tezi yapılma oranlarına göre, Hacettepe Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Çuku-