YOZGAT İLİ HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE AÇILAN NAKIŞ KURSLARINA KATILAN KURSİYERLERİN
KURS PROGRAMLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ
ÖZLEM GÖÇÜRÜCÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
EL SANATLARI ANA BİLİM DALI NAKIŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU
Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 1 yıl sonra tezden fotokopi çekilebilir.
YAZARIN
Adı : ÖZLEM Soyadı : GÖÇÜRÜCÜ
Bölümü : NAKIŞ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI İmza :
Teslim Tarihi :
TEZİN
Türkçe Adı : Yozgat İli Halk Eğitim Merkezlerinde Açılan Nakış Kurslarına Katılan Kursiyerlerin Kurs Programlarına İlişkin Görüşleri
İngilizce Adı : The Opinions Of Trainee Attending To Embroidery Course In Yozgat Puplic Education Center About The Course Program
ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI
Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.
Jüri Onay Sayfası
………tarafından hazırlanan “………. ……….. ………...” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi……….. ………..Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans/Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.
Danışman: Yrd. Doç. Yakude DEVELİOĞLU
El Sanatları Anabilim Dalı Gazi Üniversitesi
Başkan: ……… Üye: ………. Üye: ……… Üye: ……… Tez Savunma Tarihi …./…./……..
Bu tezin ………Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans/Doktora tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.
Yrd. Doç. Yakude DEVELİOĞLU Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü
YOZGAT İLİ HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE AÇILAN
NAKIŞ KURSLARINA KATILAN KURSİYERLERİN
KURS PROGRAMLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ
(Yüksek Lisans)
ÖZLEM GÖÇÜRÜCÜ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN 2015
ÖZ
Yapılan bu çalışmanın konusu Yozgat İli Halk Eğitim Merkezlerinde Açılan Nakış Kurslarına Katılan Kursiyerlerin Kurs Programlarına Katılmalarını Güdüleyen Etmenler ve Kurs Programlarına İlişkin Görüşleridir. Kursiyerlerin bu kurslara ilişkin görüşleri alınarak halk eğitim merkezleriyle ilgili eğitim ihtiyacı saptanmaya çalışılmıştır.
Bu araştırma beş bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmını içeren birinci bölümde çalışmanın problem, amaç, önem, varsayım, sınırlılık ve tanım bölümleri açıklanmıştır.
Araştırmanın genel amacı; Yozgat İli Halk Eğitim Merkezlerinde açılan nakış kurslarını saptamak, bireylerin bu kurs konularına katılımlarını güdüleyen etmenleri belirlemek ve çalışmada Halk Eğitim Merkezlerinde açılan kurs programlarına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesidir.
Yaygın eğitim, halk eğitim, halk eğitimlerin kapsamı, ilkeleri, kurs programlarının anlatıldığı ikinci bölüm kavramsal çerçeve adı altında toplanmıştır.
Bu araştırma betimsel bir araştırmadır.
Araştırmanın evrenini; Yozgat ili Halk Eğitim Merkezleri’nde açılan nakış kurslarına devam eden kursiyerler örneklemini ise; Yozgat ili merkez ilçelerindeki Halk Eğitim Merkezlerinden Akdağmadeni, Sorgun ve Saraykent Halk Eğitim merkezlerinde 2012-2013 öğretim yılında açılan nakış kursları ile bu alandaki kurslara katılan 110 kursiyer oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak konu ile ilgili kaynak tarama yapılarak incelenmiş ve anket oluşturulmuştur. Kapalı uçlu 37 adet sorudan oluşan anket formu yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak araştırmacı tarafından bireylere uygulanarak veri toplanmıştır.
Bilgisayara aktarılan veriler üzerinden gerekli istatistiksel çözümlemeler için SPSS 16.0 (Statistical package for socialscienses) programından yararlanılmıştır.
Bulgular kısmını oluşturan dördüncü bölümde ise, bireylerin demografik özellikleri, kurs ve kurs öğreticilerine ilişkin bakış açıları, kurs ortamının fiziki özellikleri, kurs programları ve istihdama yönelik düşünceleri hakkında bilgileri alınmış ve çıkan sonuçların yorumları yapılmıştır.
Anketlerin değerlendirilmesi sonucunda elde edilen verilerden; Yozgat ili ve ilçelerinde bulunan nakış kursuna katılan kursiyerlerin çoğunluğunun 19-24 yaş arasında, ortaokul mezunu ve bekâr bireylerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Kursiyerlerin herhangi bir işte çalışmadığı, ayrıca nakış kursuna daha önceden de katıldıkları bunu kuran kursu, kuaförlük ve bilgisayar kurslarının izlediği görülmektedir.
Nakış kursunu seçme nedenlerinin sorulduğu soruya kursiyerlerin verdiği cevaplardan boş zamanlarını değerlendirme ve günlük yaşamlarına farklılık katmak istedikleri ayrıca geleceğe dönük ekonomik yaşamlarına canlılık katmak istedikleri görülmüştür.
Araştırmaya alınan bireylerin çoğunluğunun en çok aileden, kurs öğretmeni ve kurs arkadaşlarından destek gördüğü, çevrenin ise kurslara talep konusunda zayıf kaldığı anlaşılmıştır. Çevre daha çok popüler olan kurslara (bilgisayar, İngilizce v.s.) etki etmektedir. Bireylerin çoğunluğu öğrenim açısından kurs sürelerinin yeterli olduğunu belirtirken, yeterli olmadığını düşünen bireyler ise zamanın kısa olması nedeniyle öğrenmede zorluk çektiklerini ifade etmişlerdir.
Bu faaliyetlere katılan bireylerin büyük oranda kurslarda beklentilerinin karşılanmadığı, karşılanamama nedenleri arasında araç gereç eksikliğinden, konuya ayrılan sürenin yetersiz olmasından, yeterince uygulama yapamamadan ve kişilerin zaman zaman sağlık sorunları yaşamalarından kaynaklandığı saptanmıştır.
Nakış kursunu açan öğreticilerin kendi alanları ile ilgili kurslar açtıkları ve bu açılan kursların içeriğinin çoğunlukla kursiyerlerin kendi seviyelerine uygun olduğunu göstermektedir. Bireylerin istihdamın önemini benimseyerek kurs seçiminde bilinçli oldukları düşünülmektedir.
Araştırmacının gözlemlerinden elde edilen verilerden bireyler için kurs bitirme belgesinin büyük önem taşıdığı fakat bunu sonraki hayatlarında uygun şekilde kullanma imkânı bulamadıkları görülmüştür.
Bilim Kodu :
Anahtar Kelimeler : Yaygın Eğitim, Halk Eğitim, Kurs Programları, İstihdam Sayfa Adedi :77
THE OPINIONS OF TRAINEE ATTENDING TO EMBROIDERY
COURSE IN YOZGAT PUPLIC EDUCATION CENTER ABOUT THE
COURSE PROGRAM
(Ph. D)
ÖZLEM GÖÇÜRÜCÜ
GAZI UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES
JUNE 2015
ABSTRACT
The topics of this research are The Factors Motivating The Trainees Taken Part In Embroidery Courses In The Public Educatıon Centers Of Yozgat Province and Their Jud gements About Course Programmes. By contulting the trainees opinions on these courses educational needs for public education centers have been tried to be determined.
This research have five parts. In the first chapter including entering part; problem, aim importance, assumption, limitation and definition parts of this work have been explained. The fundamental aim of the research; to fix the embroidery courses opened in the public education centers of Yozgat, to define the factors motivating the individuals participation in this course topics, to evaluate their judgement about the course Schedule opened in the public education centers.
The second part which is explained the course schedules, their principles, embrace of public education, public education, mass education has been named as conceptual frame. This investigation is a descriptive research.
The system of inquiry is formed the trainee entering into embroidery courses opened in the public education centers at Yozgat; the sampling of the research is formed 110 trainees participated in the courses of this field and embroidery courses opened in 2012-2013 academic year in Saraykent, Sorgun, townships of Yozgat. Source search has been examined about the topic as a collection of data tool and the questionnaire has been formed. The questionnaire consisting of 37 pieces of closed-ended questions have been applied to the individuals by using face to face interview technique and the data has been collected.
For necessary statistical analysis at the data conveying to the computer, SPSS programme has been benefitted.
In the fourth part consisting of the findings, the individuals judgements on their demographic features, their opinions of courses and teachers, the physical properties of the
course surroundings, their judgements about course Schedule and emplayment have been got, information and the conclusion of search has been commented.
It is understood from the questiannaire that the majority of trainees entering into embroidery courses at Yozgat and it is townships are about 19-24 years old and groduated from secondary school and single individuals. It is found that the trainees have not worked any accupation and also they took part in embroidery courses previously, followed by Quron Course, hairdressing course and computer course.
When the trainees are asked, why they have chosen the embroidery course, ıt is determined that they have wanted to size up their free time, to differentiate their daily lives and to renew their economical lives.
It is understood that the majority of the individuals entering into the search have mostly supported from their families, course teacher and course friends; and also the environment has impaired about demanding to course. The surrounding affect to most popular courses (computer, English etc) The individuals thinking non sufficient have expressed that they are difficulty in learning because of time limitation while most of the individuals taking part in these activities have not been met their expectations.
The reason results from the lack of enough tools, time limitation of the topic, not being sufficient practice and individuals health problems.
It means that the instructives opening the embroidery courses have opened the feature related to their fields and the contents of these courses mostly fit the levels of the trainees. It is thought that the individuals seriously take up the importance of emplayment and they become conscious of election course.
It is seen from the observation of the researcher that the course certificate has a big importance for individuals but they have not found opportunity for using this certificate effectively outside the course.
Science Code :
Key Words : Mass Education, Public Education, Course Programmes, Emplayment Page Number : 77
İÇİNDEKİLER
TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU………İ ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI………..İİ JÜRİ ONAY SAYFASI……….İİİ ÖZ………İV ABSTRACT………Vİ İÇİNDEKİLER………...Vİİİ TABLOLAR LİSTESİ………...Xİ
GİRİŞ……….……….1
Problem Durumu………..1 Araştırmanın Amacı……….4 Araştırmanın Önemi………...….4 Araştırmanın Sınırlılıkları………...5 Varsayımlar………...5 Tanımlar………6KAVRAMSAL ÇERÇEVE……….7
Yozgat İli Hakkında Genel Bilgi……….7
Akdağmadeni İlçesi………..8
Saraykent İlçesi……….8
Yaygın Eğitim………...9
Yaygın Eğitimin İlkeleri……….10
Yaygın Eğitim Kurumları………..10
Olgunlaşma Enstitüleri………...11
Çıraklık Eğitim Merkezleri………11
Türkiye'de Halk Eğitiminin Gelişimi………...12
Cumhuriyet Öncesinde Halk Eğitimi………12
Türkiye'de Halk Eğitiminin Örgütsel Yapısı………...14
Halk Eğitiminin Önemi………..14
Halk Eğitimini Gerektiren Nedenler………15
Ekonomik Nedenler………15
Toplumsal Nedenler………15
Bireysel Nedenler………15
Halk Eğitiminde Amaçlar………..16
Halk Eğitiminin İlkeleri……….17
Halk Eğitimine Katılanların Ruhbilimsel Özellikleri……….17
Halk Eğitimin Kapsamı……….17
Halk Eğitimi Programları………..18
Halk Eğitimi Programlarının Amacı, İlkeleri ve Özellikleri………..18
Halk Eğitim Programlarının Amacı ve Kapsamı………18
Halk Eğitim Programlarının İlkeleri………18
Halk Eğitimi Programlarının Özellikleri……….18
Halk Eğitim Program Çeşitleri………..19
Yozgat İli Halk Eğitim Merkezi Modüler Programları………..19
Nakışın Tanımı………21
Nakışın Toplumumuzdaki Yeri ve Ekonomiye Katkısı………...22
YÖNTEM……….23
Model………...23
Evren ve Örneklem……….23
Verilerin Toplanması……….23
Verilerin Analizi……….24
ARAŞTIRMA BULGULARI VE YORUM……….25
Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Demografik Özelliklerinin Durumu……….25
Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurslara Bakış Açılarının Durumu………..31
Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Öğreticilerine İlişkin Bakış Açılarının Durumu………..45
Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Ortamının Fiziki Yapısına İlişkin Bakış Açılarının Durumu……….48
Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Programına İlişkin Bakış Açılarının Durumu……….51
Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin İstihdama Yönelik Bakış Açılarının Durumu………..52
SONUÇ...………57
ÖNERİLER……….65
KAYNAKÇA………..67
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Cinsiyet Durumlarının Dağılımı………25 Tablo 2. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Yaş Durumlarının Dağılımı………26 Tablo 3. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Öğrenim Durumlarının Dağılımı………27 Tablo 4. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Medeni Durumlarının Dağılımı………..28 Tablo 5. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Uğraştıkları El sanatlarının Dağılımı………28 Tablo 6. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Çalışıp Çalışmadığının Dağılımı………29 Tablo 7. Yozgat İli ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Çalıştığı İş Yerlerinin Dağılımı………...30 Tablo 8. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Daha Önce Kurslara Katılıp Katılmadıkları Durumlarının Dağılımı………31 Tablo 9. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Katıldıkları Diğer Kurs Durumlarının Dağılımı………...31 Tablo 10. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Halen Başka Kurslara Devam Edip Etmedikleri Durumlarının Dağılımı...32
Tablo 11. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Başka Hangi Kurslara Devam Ettikleri Durumlarının Dağılımı…………..32 Tablo 12. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Diğer Kurslar Hakkındaki Bilgilerinin Dağılımı………33 Tablo 13. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Nakış Kursunu Seçmelerinde ve Devam Etmelerinde Önemli Olan
Faktörlerin Dağılımı………...34 Tablo 14. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Nakış Kursunu Seçmelerinde Destek Görüp Görmediklerinin Dağılımı…..35 Tablo 15. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Nakış Kursunu Seçmelerinde Aile ve Çevre Desteğinin Dağılımı………….36 Tablo 16. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Nakış Kursunu Seçmelerinde Aileden ve Çevreden Karşı Çıkanların
Dağılımı………...37 Tablo 17. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Nakış Kursunu Seçmelerinde Ailelerinin Karşı Çıkma Nedenlerinin
Dağılımı………...38 Tablo 18. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Devam Ettikleri Kursun Öğrenim Açısından Süresinin Yeterli Olup
Olmadığının Dağılımı……….39 Tablo 19. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Devam Ettikleri Kursun Öğrenim Açısından Süresinin Kısa Olması
Durumunun Dağılımı……….40 Tablo 20. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Masraflarını Karşılamadaki Zorluk Durumlarının
Tablo 21. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurslarda Başka Konularda Beklentileri Durumlarının
Dağılımı………...42 Tablo 22. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurslarda Sosyal Kültürel Konuların İşlenmesi Durumlarının
Dağılımı………...43 Tablo 23. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurslarda Edindikleri Bilgilerin Günlük Yaşamda Nasıl
Kullanacakları Durumlarının Dağılımı………44 Tablo 24. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursu Öğreticilerinin Mesleki Yeterliliğinin Kursiyerlerin Öğrenme İsteklerini Karşılama
Durumlarının Dağılımı………..45 Tablo 25. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Bir Konuyu Öğreticinin Ayırdığı Süre İçerisinde Öğrenip
Öğrenememe Durumu………...46 Tablo 26. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Bir Konuyu Öğreticinin Ayırdığı Süre İçerisinde
Öğrenememe Durumunun Dağılımı……….46 Tablo 27. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Görevli Öğreticilerin Mezun Oldukları Kaynağa İlişkin Görüşlerinin
Dağılımı………..47 Tablo 28. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Ortamında Araç Gereç Yeterliliğine İlişkin Durumlarının
Tablo 29. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Ortamının Isı Düzeninin Yeterliliğine İlişkin Durumlarının
Dağılımı………...49 Tablo 30. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Ortamının Işık Düzeninin Yeterliliğine İlişkin Durumlarının
Dağılımı………...49 Tablo 31. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Ortamının Havalandırma Düzeninin Yeterliliğine İlişkin
Durumlarının Dağılımı……….50 Tablo 32. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Programının Meslek Kazandırma Yeterliliğine İlişkin
Durumlarının Dağılımı………..51 Tablo 33. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Programının Kendi Seviye, Bilgi ve Becerilerine Uygunluğu
Durumlarının Dağılımı……….51 Tablo 34. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurslarda Edindikleri Bilgilerin İstihdam Açısından Yeterliliği
Durumlarının Dağılımı………..52 Tablo 35. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Bu Kursları Seçmelerinde İş İmkânlarını Ne Kadar
Önemsedikleri……….53 Tablo 36. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Bu Kurslarda Yapılan Ürünleri Sergileme ve Piyasaya
Tablo 37. Yozgat İl ve İlçelerinde Bulunan Nakış Kursuna Katılan Kursiyerlerin Kurs Sonunda Kendi Bilgilerini Kullanabilecekleri İstihdam Alanlarının Dağılımı………...54
BÖLÜM I
GİRİŞ
Problem Durumu
Hızla değişip gelişen bilim ve teknolojiye ayak uydurmak için, hizmetleri etkili sunmak önemli ölçüde eğitim kurumlarının görevleri içerisinde yer almaktadır. Bu gelişmelere halkın ayak uydurmasını sağlama, kişinin topluma uyumunu sağlama, bilgilerini güncel tutma, iş ve meslek edinme gibi ihtiyaçlarını karşılamada önemli rol üstlenmektedir.
Değişen dünya ve çevre karşısında problemleri artan insanın, yardımına koşan müesseselerden biri de eğitimdir. Eğitim; bireylerin, çevresinde olan değişmelere uyum sağlayabilmeleri için, insanlara, yeni davranışlar kazandırmakla yükümlüdür. İnsanları, hem çevredeki değişmelere uyum sağlayabilecek, hem de çevrede istenilen değişmeleri tanzim edebilecek kapasiteye ulaştırmak, eğitimin yükümlülüğü olunca, eğitimin, hızlı bir yenileşme süreci içinde olması da bir mecburiyet olmaktadır (Halis, 2002, s. 1).
Eğitim, davranışsal anlamda, bireyin belli amaçlar doğrultusundaki davranış değişmeleridir. Bu davranış değişmeleri ‘’öğrenme’’ olarak adlandırılır. Fakat bu öğrenme salt bir öğrenme değil yine belli amaçlar doğrultusunda yönlendirilmiş bir öğrenmedir. Eğitim sadece okullar düzeyindeki biçimsel (formal) bir öğrenmeyi kapsamaz, aynı zamanda topluluk, grup ya da ailenin etken olduğu biçimsel olmayan (informal) öğrenmeyi de kapsar (Kazancı, 1989, s. 5-6). Eğitim, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temel araçlarından biridir.
Kalkınma kavramı ise, bireylerin yaşam düzeyini yükseltmek amacıyla siyasal iktidarın belli ekonomi ve toplumsal politikalar izleyerek toplumun yapısını değiştirme girişimi olarak ele alınabilir. İnsan kaynaklarının geliştirilmemiş olması az gelişmiş ülkelerin temel problemi olarak görülmektedir. Çünkü kalkınma ile insan gücü arasında çok yakın ve sıkı bir ilişki vardır. Bu sebeple, üretim faktörleri arasında önemli yeri bulunan insanın işlenip değerlendirilmesi ise, eğitim aracı ile gerçekleşmektedir. Bu nedenle kalkınma ve gelişme çabası içerisinde bulunan ülkelerin birinci görevi insan gücü kaynaklarını geliştirmektir ki, buda ancak eğitim yoluyla sağlanabilecektir (Alabay, 2003, s. 2).
Bir toplumun ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda geliştirme süreci bir eğitim sorunudur. Çünkü eğitim, bireyleri ve toplumu ulaşılmak istenen yaşam standartlarına yükseltmeyi amaçlayan, bu amaçlarla bireyleri organize eden ve bunu yaparken karşılaşılan sorunlarla mücadele etmede rol oynayan bir faktördür.
Ateş (2008, s. 1)´ in belirttiği üzere “her insanın yeterlik ya da yetersizlikleri ne olursa olsun bireysel yaşam amacına erişebilmesi ve gizli güçlerini kullanabilmesi, geliştirebilmesi için yardıma gereksinimi vardır. Bireylerin bu gereksinimlerini giderebilmesi için en iyi yardım ise eğitimdir”.
Sarıçam (2013, s. 4)’ ın belirtmesi üzerine “bir toplumun, üyelerini toplumsal beklentiler doğrultusunda ve toplumsal kalkınmayı sağlayacak bir biçimde yetiştirmesi; bireyin yaşamını daha iyi koşullarda sürdürmesi ve toplumsal yapı içerisinde üzerine düşen görev ve sorumluluğunu en etkin biçimde yerine getirmesi, öncelikle bireye bu konuda verilecek eğitime bağlıdır”.
Eğitim kavramı örgün ve yaygın eğitim olmak üzere iki ana başlıkta toplanmıştır.
Toprakçı (2002, s. 273)’ nın belirttiği üzere “örgün eğitim; belirli yaş grubundaki ve aynı seviyedeki bireylere, amaca göre hazırlanmış programlarla okul çatısı altında yapılan düzenli eğitimdir. Örgün eğitim, okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsamaktadır”.
Karslı (2005, s. 346)’a göre “yaygın eğitim, örgün eğitim sistemine hiç girmemiş yahut, herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden çıkarılmış vatandaşların ve örgün eğitimin dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar”.
Yaygın eğitim faaliyetleri örgün eğitime paralel olarak sürdürülen faaliyetlerdir. Toplumsal değişime ve ekonomik kalkınmada etkili bir araç olarak görülmektedir. Bireylere okuma-yazma öğretmek, eksik eğitimlerini tamamlamak için yardımcı olmak, kültür değerimizi korumak ve geliştirmek, kişilere boş zamanlarını iyi şekilde değerlendirme alışkanlığı kazandırmak, ekonomik gelişme doğrultusunda bireylerin istihdam edinmelerini sağlama da önemli ölçüde yardımcı olan bir eğitim türüdür.
Ergun, Ergezer, Çevik, ve Özdaş (1999) tarafından yaygın eğitim tüm kurum ve kuruluşlarca yürütülebilecek bir faaliyet olarak tanımlanmıştır. Bu sebeple yaygın eğitim kurumları çok çeşitlidir. …Örgün eğitim kurumları aynı zamanda yaygın eğitim faaliyeti de düzenleyebilir. Okullarda açılan hazırlık ve tamamlama kursları bunlara örnektir. Yaygın eğitim kurumu tescili gerektirmeyen bu kursları, okulların açma yetkisi bulunmaktadır. Bazı durumlarda örgün eğitim kurumlarının bünyesinde yaygın eğitim kurumu açıldığı da görülmektedir. Mesela kız meslek liselerinin bünyesinde bir yaygın eğitim kurumu olan pratik kız sanat okulları bulunmaktadır.
Ülkemizde yaygın eğitim faaliyetleri Halk eğitimi merkezleri, Çıraklık Eğitimi Merkezleri, Pratik Kız Sanat Okulları, Olgunlaşma Enstitüleri, Endüstri Pratik Sanat Okulları, Mesleki Eğitim Merkezi, Yetişkinler Teknik Eğitim Merkezleri, Özel kurslar, Özel Dershaneler, Eğitim ve Uygulama Okulları(özel eğitim), Meslek Okulları(özel eğitim), Meslekî Eğitim Merkezleri (özel eğitim), Bilim ve Sanat Merkezleri (özel eğitim), Açık ilköğretim Okulu, Açık Öğretim Lisesi gibi kurumlar tarafından yürütülmektedir ( Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2011).
Milli Eğitim Bakanlığının sadece yaygın eğitim hizmeti vermek üzere açtığı en geniş örgütlenmeye sahip kurumlar halk eğitimi merkezleridir.
Halk eğitimi terimi, toplumu oluşturan bireyler arasında hiçbir ayrım yapmadan, okul dışı eğitimi bütünleştiren bir kapsam ve nitelik taşımaktadır. Tüm okul dışı eğitim çalışmaları halk eğitimi alanına girmekte, bireylerin gereksinmelerine, yaşam isteklerine, kültür düzeylerine dayalı ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda birbirini destekleyen programlar uygulanmaktadır. … Bu nedenle halk eğitimi; eğitim sürecini geniş çapta ve yaşam boyu süreklileştiren bir eğitim düzenidir (Gedikoğlu, 1991, s. 147).
Gerçekte, tüm bilim, teknik ve sanat alanlarında olduğu gibi, halk eğitimi amaçları da; bir bakıma uygarlık düzeyi üstün, kalkınmış, gönençli, ileri bir toplum olmada, bireysel ve toplumsal mutlulukta aşamalı ereklerdir. Toplumların yapısal özelliklerine, ekonomik ve yönetsel biçimlerine, sorunlarına göre; halk eğitiminin kapsamı değişmektedir.
Ergun vd. (1999) halk eğitim merkezlerinde sosyal kültürel uygulamalar, sosyal kültürel kurslar ile mesleki ve teknik kurslar bünyesinde eğitim verilmektedir. Mesleki ve teknik kursları; meslek kazandırmak veya bireyin mesleğinde ilerlemesini sağlamayı amaçlayan kurslar olduğunu vurgulamıştır.
Mesleki ve Teknik Eğitim; bireysel ve toplumsal yaşam için zorunlu olan bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve pratik uygulama yeteneklerini kazandırarak bireyi zihinsel, duygusal, sosyal, ekonomik ve kişisel yönleri ile dengeli biçimde yetiştirme süreci olarak tanımlanmaktadır (Alabay, 2003, s. 9).
Yaygın eğitimin kapsamına giren bu süreç, bireyin ve toplumun beklentilerine göre düzenlenmektedir.
Günümüzde il ve ilçe merkezlerinde bulunan halk eğitim merkezleri faaliyetlerini bulundukları sınırlar içerisinde yürütürler. Toplumsal alanda hızlı değişme ve gelişmeyle kendini sürekli yenileyen bu kurum, toplumun beklentilerine cevap vermek için bu değişiklikleri programlarına yansıtmaktadır. Toplumu oluşturan bireyin, amaca uygun yetiştirilmesi, kalkınmada rol oynaması ve toplumsal işlevi açısından bu programlara ilişkin beklentileri büyük önem taşımaktadır.
Bu çalışma; Meslek ve Genel Bilgi Kursları içinde yer alan ve araştırmanın konusunu oluşturan, Yozgat Halk Eğitim Merkezlerinde düzenlenen meslek eğitimi etkinlikleri kapsamında açılan nakış kurslarına katılan bireylerin kurslara ilişkin görüşlerine ve daha sonraki yaşantılarına sağlayacağı katkıların değerlendirilmesi için planlanıp yürütülmüştür.
Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın genel amacı: Yozgat İli Halk Eğitim Merkezlerinde açılan nakış kurslarını saptamak, bireylerin bu kurs konularına katılımlarını güdüleyen etmenleri belirlemek ve çalışmada Halk Eğitim Merkezlerinde açılan kurs programlarına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesidir. Bu amaç doğrultusunda araştırma kapsamında belirlenen alt problemlere cevap aranmıştır.
Halk eğitim merkezinde açılan kurs programları nelerdir? Açılan nakış kursları hakkında genel görüşleri nedir? Nakış kurslarına katılımlarını etkileyen etmenler nelerdir? Nakış kursları hakkındaki görüşleri nelerdir?
Kurs programları, kursiyerlerin beklentilerine cevap vermiş midir? Kurs programlarının belirlenmesinde ki etmenler nelerdir?
Araştırmanın Önemi
Toplumdaki her birey kendi başına sürekli bir öğrenme süreci içerisindedir. Ancak her bireyin çevresindeki değişikliklere, gelişen teknolojiye ve toplumsal değişime uyum sağlayabilmesi için gerekli davranışları kazanabilmesinde eğitim süreci içerisinde düzenlenen eğitim faaliyetlerinden de yararlanması toplumsal kalkınma açısından önemlidir.
Toplumu etkileyen, ülkenin eğitim sisteminin bir parçası olan Halk Eğitim Merkezlerini sahip olduğu programlar açısından ve bu programların bünyesinde açılması gereken kursların açılma nedenlerini etkileyen faktörlerin başında gelen insan kaynağının, bu programlara ilişkin düşüncelerinin araştırılması ve ortaya konması büyük bir önem taşımaktadır.
Örgün eğitim sisteminin eğitimin temel taşlarını oluşturmasına karşın, bireylerin değişen ilgi ve ihtiyaçlarını karşılama da zaman zaman yetersiz kalması; bu yapıya daha farklı açıdan yaklaşan yaygın eğitim programlarının gerekliliğini etkin kılmıştır.
Toplumumuzda yaygın eğitim hizmetlerinin büyük çoğunluğunu il ve ilçe merkezlerinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan ve bu kurum tarafından açılan Halk Eğitim Merkezleri sürdürmektedir.
Halk eğitimi konusuna yeni bir çalışma ile farklı bir yenilik getirecek olan bu çalışmadan elde edilen bilgiler doğrultusunda; Halk eğitim merkezlerinde açılan kursların araştırılıp ortaya konması, bu kurs programlarına katılanların, kurs konularına katılımlarını güdüleyen etmenlerin belirlenmesi, yapılan çalışmalar ve kurs süreci sonunda kursiyerlerin kurs programlarına ilişkin görüşlerinin gerekli verileri sağlaması açısından önemlidir. Türkiye’de kalkınmanın hızlandırılması ve istihdamın geliştirilmesinde görevi olan Halk eğitimlerin bünyesindeki kurs programlarının, kursiyerlerin ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olup olmadığı, kurs programlarına katılanların halk eğitiminin önemine ilişkin görüşlerinin neler olduğu, kurs süresince kursiyerlerin kursa katılımını teşvik edici etmenlerin olup olmadığı, kurs konuları arasında girişimciliği etkileyen etmenlerin varlığı ya da yokluğu hakkında bu kurslara katılanların kurs programlarına ilişkin görüşleri ve katılımlarını güdüleyen etmenlerin neler olduğunun değerlendirilmesi açısından önem taşımaktadır.
Araştırmanın Sınırlılıkları
Araştırma 2012-2013 döneminde Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı, Yozgat ili merkez ilçelerindeki Halk Eğitim Merkezleri ve bu merkezler bünyesinde sürdürülen programlarda açılan kurslar ile sınırlıdır.
Araştırma Yozgat merkez ve merkeze bağlı Akdağmadeni, Saraykent, Sorgun ilçelerinde açılan nakış kurslarına katılan kursiyerler ile sınırlıdır.
Araştırma amaç ve alt amaçlarda cevap aranacak anket soruları ile sınırlıdır. Araştırma konu ile ilgili Türkçe kaynaklarla sınırlıdır.
Varsayımlar
Bu araştırma aşağıda belirtilen varsayımlara dayalı olarak yürütülmüştür.
Araştırma kapsamında yer alan örneklem grubu evreni temsil eder niteliktedir. Anket uygulanan kursiyerlerin görüşleri güvenilir ve objektiftir.
Araştırma için belirlenen yöntem ve teknikler ile araştırmacı tarafından hazırlanan anket araştırmanın amacında belirlenen alt problemleri ölçecek yeterliliktedir.
Tanımlar
Halk Eğitimi: Halk Eğitim; örgün eğitimin içinde veya dışında kalmış, her yaş gurubundaki fertlerin, günün gelişen teknolojik, toplumsal, sosyal ve kültürel şartlara uyumlarını, değişik meslek sahibi olmalarını sağlayan, okuma-yazma ve eksik eğitimlerini tamamlayan planlı, programlı eğitim faaliyetleridir.
Halk Eğitim Merkezleri: Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı taşra birimleri olan, her yaş, eğitim, gelir, sosyal statü ve kültür düzeyindeki vatandaşlara onların ilgi, istek, yetenek ve beklentilerine yönelik mesleki, sosyal, toplumsal, ekonomik, sportif ve kültürel alanlarda ücretsiz kurslar düzenleyen yaygın eğitim kurumlarıdır.
Kurs: Halk eğitimi merkezleri ve eğitim odaları ile halk eğitimi merkezlerinin denetim ve gözetiminde diğer kurum ve kuruluşlar tarafından, halka açık ücretsiz olarak açılan okuma yazma, meslekî ve teknik, sosyal ve kültürel amaçlı programları içeren faaliyetlerdir.
Usta Öğretici: Merkezde kadrolu öğretmen ve kadrolu usta öğretici sayısının yetersiz olduğu durumlarda, ek ders ücreti karşılığında görevlendirilen resmi görevi olan / olmayan kişiler arasından ek ders ücreti karşılığında görevlendirilen öğreticilik niteliğine sahip kişidir (M.E.B,2011).
Kursiyer: İlgi ve ihtiyacı doğrultusunda, kendisine sunulan programlardan yararlanarak, beceri ve yeteneğini geliştirmeyi hedefleyen kişidir.
Program: Belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünüdür.
BÖLÜM II
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Yozgat İli Hakkında Genel Bilgi
Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerindendir. Yozgat, İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi arasında geçiş noktası oluşturan ve Anadolu Halk Edebiyatının zengin ürünlerini barındıran bir yerleşimdir.
Yozgat ilinin ilçeleri; Akdağmadeni, Aydıncık, Boğazlıyan, Çandır, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent, Sarıkaya, Sorgun, Şefaatli, Yenifakılı ve Yerköy’dür. İlin karayolu ve demir yolu ulaşımı mevcuttur. En yakın havalimanı mesafedeki Ankara ve Kayseri Havalimanıdır.
Yozgat’ da İç Anadolu’nun karasal iklimi egemendir. İl alanının önemli bir bölümünü kaplayan Bozok Platosu güney ve kuzey Anadolu taş sistemleriyle deniz etkilerine kapatılmıştır. Bu nedenle yazla kış ve geceyle gündüz arasında ısı farkları yüksektir. Bu sert iklim koşulları Yeşilırmak havzasına giren Çekerek Vadisinde biraz yumuşamaktadır. Bu kesimlerde az da olsa Karadeniz iklimi etkileri görülür.
Yozgat ili, yer şekilleri bakımından genelde sade bir yapıya sahiptir. Yer şekillerinin büyük bir bölümünü platolar kapsamaktadır.
Yozgat ili, İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümü’nde Bozok platosu üzerinde yer almaktadır. Ankara-Sivas karayolu ile Samsun-Kayseri-Mersin karayolları Yozgat’tan geçmektedir. Bu yollar, uluslar arası taşımacılıkta önemli bir yere sahiptir. Ülkemizden ve Avrupa ülkelerinden Ortadoğu’ya yapılan ticaret, bu yolların önemini daha da arttırmaktadır. Kuzeyde: Çorum, Amasya, Tokat, Doğuda: Sivas, Güneyde Kayseri, Nevşehir, Batıda: Kırşehir, Kırıkkale illeri ile komşudur.
Akdağmadeni İlçesi:
Rakım:1.330 m. Yüzölçümü: 2.112 km2. İl merkezinin doğusunda yer alan Akdağmadeni, doğuda Sivas Şarkışla, güneyde Çayıralan, batıda Sarıkaya ve Saraykent, kuzeyde ise Kadışehri ile çevrilidir.
İlçe iklimi karasal iklimden ziyade, Karadeniz iklimi ve karasal iklim arasında bir geçiş tipidir. İlçe yayla olduğu için Orta Anadolu’nun iklimine benzerliği olup, yazın fazla sıcak; kışın da dondurucu soğuklar olmaz. Kar yağışı Yozgat’ta olduğu gibi , kasım ayının ortalarında başlar. Havası genellikle rutubetlidir. Rüzgarlar, doğu ve güneyden eser. Kuzey rüzgârlarına karşı dağlar koruyucu durumdadır. Dağlık değildir.
Saraykent İlçesi:
Rakım: 1150 m Yüzölçümü: 341 Km2 Nüfus: 26 796 (1997)
Konumu: İlçe, il topraklarının doğusunda yer almaktadır. Doğuda ve güneyde Akdağmadeni, batıda Sorgun, kuzeyde ise, Kadışehri ile çevrili olan ilçenin, Kadışehri ile sınırı Çekerek suyu çizmektedir.
Fiziki Coğrafyası: İlçe, genellikle dağlık ve dalgalı bir arazi yapısına sahiptir. İlçe merkezinin kuzeyindeki Kale tepe ve Yılan boynu Tepesi en önemli engebelerdir. Granit gibi volkanik kaynakların yaygın olduğu ilçede fay hatlarının (kırık hattı) varlığından dolayı zengin termal kaynaklar bulunmaktadır. Şifa kaynağı olarak kullanılan bu kaynaklardan, son yıllarda seracılık alanında da yararlanılmaktadır. İlçede, çok sayıda mağara vardır. Bu nedenle 1975 yılına kadar ilçeye Kara mağara denilmiştir. En önemli akarsuyu ilçe merkezinden geçen ve çekerek ırmağının önemli kollarından olan Sarayönü dür. İlçede yazların sıcak ve kurak, kışların soğuk ve sert geçtiği tipik bir karasal iklim egemendir. İlk ve sonbahar mevsimlerinin yağışlı olduğu ilçede yaygın bitki örtüsü bozkırlardır. İlçe merkezinin kuzeyinde ise, meşe ormanları yer almaktadır.
Sorgun İlçesi:
Rakım: 1200 m Yüzölçümü: 1 804 km2 Nüfus: 116 740 (1997)
Konumu: İI merkezinin doğusunda, E88 Kara yolu (Yozgat Sivas) üzerinde kurulan ilçe, doğuda; Akdağmadeni, Saraykent, güneyde; Sarıkaya, batıda; Yozgat, kuzeyde ise, Çorum, Aydıncık ve çekerek ile komşudur.
İklimi karasal olup, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve sert geçmektedir. Yıllık yağış tutarının büyük bir bölümü ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde düşen ilçe merkezi, ovada
kurulduğu için her yönden rüzgârın etkisine açıktır. Özellikle, lodos ve poyraz en etkili rüzgârlardır.
Yaygın bitki örtüsü bozkırlardan oluşan ilçede, akarsu kenarlarında yoğun olarak, kavak ve söğütlükler bulunmaktadır. Yeraltı kaynakları bakımından zengin olan ilçede, MTA’nın çalışmaları sonucunda demir, kuvarsit, uranyum ve linyit kömürü yatakları bulunmuştur. Bunların içerisinde özellikle linyit kömürü rezervleri büyüktür. İlçede, Yeni Çeltek Kömür İşletmesi, Doğan Madencilik Kömür İşletmesi ve Mad. San. Ltd. Şti. olmak üzere üç kömür işletmesi mevcuttur. Diğer madenlerin tenoru düşük olduğu için işletmeye açılmamıştır (www.e-sehir.com).
Yaygın Eğitim
Karslı (2005, s. 346)’ nın belirttiği üzere “yaygın eğitim, örgün eğitim sistemine hiç girmemiş yahut herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden çıkarılmış vatandaşların ve örgün eğitimin dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar”. Yaygın eğitim tüm kurum ve kuruluşlarca yürütülebilecek bir faaliyet olarak tanımlanmıştır. Bu sebeple yaygın eğitim kurumları çok çeşitlidir. Ayrıca bu faaliyetlerin yürütülebilmesi için kurum açılması da gerekmez. Mesela, örgün eğitim kurumları aynı zamanda yaygın eğitim faaliyeti de düzenleyebilir. Okullarda açılan hazırlık ve tamamlama kursları bunlara örnektir.
Ergun vd. (1999) Bazı durumlarda örgün eğitim kurumlarının bünyesinde yaygın eğitim kurumu açıldığı da görülmektedir. Mesela kız meslek liselerinin bünyesinde bir yaygın eğitim kurumu olan pratik kız sanat okulları bulunmaktadır. Yaygın eğitimin kendine özgü ilke yöntem ve teknikleri vardır. Bu sebeple örgün eğitimden daha farklı ve esnek bir yapıya sahip olması gerektiğini söylemiştir.
Çetin (1987, s. 3)’e göre “planlı bir şekilde yapılacak her çalışma için amaçların önceden saptanmış olması zorunludur. Nitekim amaç belirlenmeden yapılacak çalışmalarla ilgili karar verilmesi ve bu çalışmaların sonucunda bir değerlendirme yapılması olanaksızdır”.
Yaygın eğitimin amaç ve görevleri arasında Milli Eğitimin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak vatandaşlara; Okuma-yazma öğretmek, eksik eğitimlerini tamamlamaları için eğitim imkânları hazırlamak, çağımızın bilimsel, teknolojik, iktisadi, sosyal ve kültürel gelişmelerine uymalarını sağlayıcı eğitim imkânları hazırlamaktır. Milli kültür değerimizi koruyucu, geliştirici, tanıtıcı, benimsetici nitelikte eğitim yaparak, toplu yaşama, dayanışma, yardımlaşma, birlikte çalışma ve örgütlenme anlayışı ve alışkanlıkları kazandırmaktır. İktisadi gücün artırılması için gerekli beslenme ve sağlıklı yaşama şekli ve usullerini benimsetmek, boş zamanları iyi bir şekilde değerlendirme ve kullanma alışkanlıkları kazandırmak, kısa süreli ve kademeli eğitim uygulayarak ekonomimizin gelişmesi doğrultusunda ve istihdam politikamıza uygun meslekleri edinmelerini sağlayıcı imkânlar hazırlamaktır. Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanların hizmet içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmaktır (Karslı, 2005, s.346).
Yaygın Eğitimin İlkeleri
Herkese Açıklık: Herkesin yararlanmasına gerekli ortam ve olanağı sağlar.
Gereksinime Dönüklük: Bireysel ve toplumsal gereksinimlere uygun olarak yürütülür. Süreklilik: Bireylerin yaşam boyu yararlanabilecekleri biçimde düzenlenir.
Bilimsellik: Her deney ve türdeki program ve uygulamalar, bilimsel araştırmalara dayalı olarak
sürekli biçimde geliştirilir ve yenilenir.
Planlılık, Sunu-İstek: Kalkınma amaçlarına uygun olarak üretim, eğitim, insan gücü istihdam
ilişkileri dikkate alınarak, üretken yaygın eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır.
Yenileme ve Gelişmeye Açıklık: Programlar, öğrenme-öğretme yöntem ile ders araç gereçleri
bilimsel ve teknolojik ilkelere yeniliklere, çevre ve ülke gereksinimlerine göre sürekli olarak geliştirilir.
Gönüllülük: Çalışmalarda birey ve toplumun isteyerek katılımı temel alınır.
Mali Destek: Amaçları gerçekleştirmek üzere genel bütçe dışında yapılacak her türlü yardım
ve bağışları alma, harcama ve denetleme, halk eğitimi hizmet yapan dernek ve benzeri kuruluşlarca tüzüğe uygun olarak yapılır.
Her Yerde Eğitim: Amaçlar düzenli ve programlı olarak yalnız kamu kurumları ve özel
kuruluşlarda değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilir.
Bütünlük: Örgün eğitim ile birbirini tamamlayarak ve destekleyerek, gerektiğinde aynı
nitelikleri kazandırabilecek biçimde birbirlerinin her türlü olanaklarından yararlanabilecekleri bütünlük içinde düzenlenir.
Eşgüdüm: Aynı alanda hizmet yürüten çeşitli kamusal, özel ve gönüllü kuruluşlar arasında
eşgüdüm ve işbirliği sağlanarak verimlilik artırılır (Celep, 1995, s. 94-95). Yaygın Eğitim Kurumları
Bugün genel olarak, yetişkin eğitimi etkinliklerinin tamamlayıcı eğitim, meslek eğitimi, sağlık ve aile eğitimi, yurttaşlık eğitimi ile ilgili kurslardan oluştuğu görülmektedir.
Ülkemizde çeşitli bakanlıklar, mahalli idareler, üniversiteler ve meslek kuruluşları tarafından yetişkin eğitimi faaliyetleri düzenlenmektedir. Ancak sayıları üç yüzün üzerinde olan kamu, özel kurum ve kuruluşları içerisinde yetişkin eğitimi etkinliklerinin sürekliliği, program çeşitliliği, yetişkin eğitimi hizmetlerini ulaştığı kitle açısından durum incelendiğinde ilk sırayı Milli Eğitim Bakanlığı almaktadır. Bünyesindeki Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü aracılığıyla yetişkin eğitimi faaliyetlerinin büyük bir bölümünü yürütmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak yetişkinlere yönelik faaliyetler düzenleyen kurumların başlıcaları şunlardır:
Olgunlaşma Enstitüleri
İlk kez 1945 tarihinde açılan ve halen 11 ilde 12 Enstitü'de faaliyet gösteren Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri, 2 yıl süreli döner sermaye ile işletilen kurumlardır. En az İlköğretim okulunu bitiren öğrencilerin, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirerek meslek sahibi olmalarına imkân sağlayan, Enstitülerin amacı; geleneksel Türk giyim ve el sanatları alanlarında; araştırma, geliştirme, değerlendirme, arşivleme ve üretim çalışmaları yapan el sanatlarının yaşatılmasını sağlamaktır.
Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri; eğitim öğretimin yanı sıra; kültürel değerlerimizden, kaybolmaya yüz tutmuş Türk el sanatlarını koruyan ve aslına sadık kalınarak gelecek kuşaklara aktarılmasına öncülük eden, seçkin örneklerini yurt içi ve yurt dışında tanıtan, bu alanda sanatsal ağırlıklı eğitim ve üretim çalışmalarını birlikte sürdüren tek eğitim kurumudur (www.olgunlaşma.com).
Çıraklık Eğitim Merkezleri
Örgün eğitime belli bir süre devam edip ayrılmış veya devam etmeyip bir meslek edinmek için işyerlerinde çalışanların mesleki eğitim gördükleri kurumlarıdır. Çıraklık eğitiminin amacı, gençlere mesleklerinin teorik ve pratik bilgilerini bir sistem bütünlüğü içinde kazandırarak onları vasıflı insan gücü haline getirmektir (Çetin, 1997, s.13).
Ergun vd. (1999) 1980'li yılların ikinci yarısında becerili insan gücünün yetiştirilmesinde çıraklık eğitimine büyük ümitler bağlanmıştı.
İlk yıllarda önemli gelişmeler sağlandı ancak daha sonra çırak öğrenci sayılarındaki artış durdu. Halen 200 bin civarındaki genç bu eğitimden yararlanmaktadır. Çıraklık eğitimi merkezlerinin sayısı arttığı halde öğrenci sayısında artış sağlanmamakta olduğunu belirtmiştir. Halk Eğitim;
İnsan hayatının vazgeçilmez unsuru olan planlı ve kasıtlı olarak gerçekleştirilen eğitim faaliyetinin birde halk boyutu vardır. İnsanların kişisel gelişimini sağlarken, değişimlere ayak uydurmalarını ve yeteneklerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarına yardımcı olan eğitim, hayatı kolaylaştırarak daha işlevsel hale getirmektedir.
Kocamış (2010, s. 2)’ a göre “ulusal bütünlüğün korunması ve bilimsel, demokratik, özgür düşünme gücünün bir toplumda yerleşmesi, yetişkinlere verilecek yaşam boyu eğitimle olanaklıdır. Bu bağlamda halk eğitimi, toplumun kalkınmasında ve demokratik değerlerin kazandırılmasında önemli role sahiptir”.
Tanır (2006, s. 7)’a göre “halk eğitimi ya da yaygın eğitim, toplumu ve bireyleri insani ve milli değerlerle donatarak ekonomik ve sosyal yönden dinamik duruma getirmek amacıyla onlara belli programlar halinde sunulan bir eğitim faaliyetidir”.
Fidan (2014, s. 12)’a göre “halk eğitim merkezlerince düzenlenen eğitim- öğretim faaliyetlerinden olan Mesleki ve Teknik kurslar; hiç eğitim görmemiş, eksik görmüş veya bir meslekte çalışan kişileri, yeni bir meslek sahibi yapmak, toplum içinde pasif bir tüketici aktif bir üretici kılmak, işlerinde gelişmelerini sağlamak amacıyla düzenlenmişlerdir. Halk eğitimi, zorunlu öğrenim çağının dışına çıkmış ve asıl uğraşı artık okula gitmek olmayan kimselerin, hayatlarının herhangi bir aşamasında duyacakları öğrenme ihtiyaçlarını veya ilgiyi tatmin etmek üzere özellikle düzenlenen faaliyet ya da programları kapsar.
Halk eğitimi konusunda bir tanımlama yapmadan önce bir eğitsel çalışmanın halk eğitimi sayılabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gereklidir:
Eğitimin, işi okula gitmek olmayan fakat toplumda sorumluluk yüklenmiş veya yüklenmeye elverişli durumda olan yetişkinlere, okul çağındakilere okul dışında verilmesi,
Bireylerin yeteneklerini, tutumlarını ve davranışlarını geliştirmek amacıyla öğrenci-öğretici ilişkisinin kurulması,
Öğrenci-öğretici ilişkisinin düzenli ve tasarlanmış bir yapıda olması gereklidir (Celep, 1995, s.7).
Tanır (2006, s. 7-8)’ ın belirttiği üzere “geniş anlamda sürekli eğitimin ilk evresini tamamlayan bilinçli olarak bilgi anlayış veya beceri, değer biçme ve tutum bakımından değişikliklere uğramak amacıyla ardışık ve düzenli etkinliklere imkân veren bir süreçtir”.
Türkiye'de Halk Eğitiminin Gelişimi
Yetişkinlerin toplumsal güvenliklerini ve ekonomik verimliliklerini artırmak, değişen toplumsal ve ekonomik rollerine uyumlarını sağlamak için, onların eğitimine duyulan ihtiyaç insanlık tarihi kadar eskidir. Hemen her toplumda yetişkinlerin eğitimine yönelik uygulamaların uzun bir geçmişi vardır (Türk Eğitim Derneği, 1987, s. 3).
Cumhuriyet Öncesinde Halk Eğitimi
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Medreseler ile Fatih zamanında kurulan Enderun Okulları en eski örgün eğitim kurumları olmakla birlikte, halk eğitimi alanında sınırlıda olsa etkinlik göstermişlerdir.
Bunların yanı sıra esnaf kuruluşları, ordu ve gönüllü kuruluşlar tarafından bugünkü anlamda olmamakla birlikte yetişkinlere yönelik eğitim verilmekteydi. Cumhuriyet öncesinde halk eğitimi etkinliklerini yürüten kurum ve kuruluşlar;
Medreseler: ...Ders programlarında dini bilgiler yanında; dilbilgisi, mantık, matematik,
metafizik, astronomi, tıp ve diğer konulara yer verilmiştir. Medreselere bağlı olan kitaplıklar, bakımevleri, hastaneler halka yönelmiş birer eğitim ve yardım kurumu işlevi görmüştür.
Enderun Okulları: Enderun okulları 1455 yılında yönetici ve devlet adamı yetiştirmek
amacıyla Fatih Suntan Mehmet tarafından kurulmuştur. Dünyada kamu yönetimi alanında eğitim veren ilk kuruluş olan Enderun okullarının bir özelliği de dini temele dayalı olmamasıdır.
Ahilik: ... Toplumsal kurumlar halinde etkinlik gösteren ahilik örgütü, Ahi adını verdikleri
başkanlarının yönetiminde zorbaları yok etmek, yabancılara, gezgin ve konuklara ziyafetler verme ve toplumsal yardımlarda bulunma işlevlerini gerçekleştirmiştir.
Loncalar: 18.yy. itibaren Ahilik örgütünün yerini alan loncalar, esnaf arasında birlik ve
dayanışmayı sağlama işlevleri yanında, ticaret ahlakını koruyan, çırak, kalfa, usta yetiştiren, onlara işyeri açan bir eğitim kuruluşu kimliğini de kazanmıştır (Celep, 1995, s. 78-79).
Cumhuriyet döneminin başında öğretmenler ve onların mesleki kuruluşları kentlerde, köylerde, İrşad Heyetleri (aydınlatma toplulukları) adı altında halkı aydınlatma çalışmaları yapmışlar, halka devrimlerden bahsetmişler, okuma yazma öğretmişlerdir (Akyüz, 1989, s. 451).
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde ilk halk eğitim birimi 1926'da "Halk Terbiyesi Şubesi" adıyla İlköğretim Genel Müdürlüğünde Talim ve Terbiye Dairesine bağlı olarak kurulmuştur.
1927'de Halk Derslikleri ve Halk Konferansları için çıkarılan yönetmelik, çeşitli nedenlerle hiç okuyamamış veya istediği öğretim derecesine erişememiş olanları, bir Cumhuriyet vatandaşının bilmesi gereken temel yurttaşlık bilgileriyle donatmak, ulusal kültür ve bilincini güçlendirmek görevini bu dersliklere yüklüyordu (Celep, 1995, s. 81-82).
1928 sonlarında, Mustafa Necati'nin Bakanlığı sırasında Latin harflerinin kabul edilmesi üzerine halka okuma yazma öğretmek üzere Millet Mektepleri kurulmuştur.
1930'lardan itibaren köylerde yetişkinlere okuma yazma öğretmek için Halk Okuma Odaları açılmıştır.
... Siyasal ve kültürel hizmetler yapmış ve artık bu tarihi görevlerini tamamlamış olan Türk Ocakları kaldırılarak Halk Evleri kuruldu. Şubat 1932 (Akyüz, 1989, s. 451).
Köy Eğitmen Kursları (1936) ve Köy Enstitüleri (1940); Köy eğitmen ve öğretmenlerine okuldaki görevlerini yanı sıra, halkı eğitmek ve yetiştirmek görevi de verilmiştir. Köyü, köy kökenli önderlerin öncülüğünde kalkındırmaya yönelen Köy Enstitüleri, halk eğitimi alanında da etkili olmuştur. Öğretmen, köy halkının mutluluğunu artırmak, mutsuzluğunu gidermek için önlemler almakla görevli kılınmıştır.
Türkiye'de halk eğitimin hukuki dayanaklarını; 1928 yılında çıkarılan 1353 sayılı " Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkındaki Kanun" ile 1961 yılında çıkarılan 222 sayılı " İlköğretim ve Eğitim Kanunu" ve 1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı " Milli Eğitim Temel Kanunu" oluşturmaktadır (Celep, 1995, s. 83).
Türkiye'de Halk Eğitiminin Örgütsel Yapısı
Türkiye'de Halk eğitimi etkinliklerinin düzenli bir yapıya kavuşturulması 29 Ağustos 1960'da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Halk Eğitimi Genel Müdürlüğünün kurulması ile olmuştur. Söz konusu Genel Müdürlük 1964 yılında Köy İşleri Bakanlığı'na bağlanmış, daha sonra 1967 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na iade edilerek Kültür Müsteşarlığına bağlanmıştır. 1971 yılında Kültür Bakanlığının kurulması sonucunda, Kültür Müsteşarlığının bu Bakanlığa devredilmesiyle Halk Eğitim Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Baş müsteşarlığına bağlanmıştır.
Halk Eğitim Genel Müdürlüğünün örgütsel yapısında değişiklik yapılarak 1977 yılında Mesleki ve Teknik Eğitim Öğretim Müsteşarlığına bağlı olarak Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü adı altında yeniden düzenlenmiştir. En son olarak 1983 yılında iki genel müdürlüğün birleştirilmesiyle Çıraklı ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü adını almıştır (Celep, 1995, s. 93).
Halk Eğitiminin Önemi
Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ekonomik, kültürel, siyasal ve toplumsal yapısında değişmelere neden olmaktadır. Bireylerin bu değişmelere uyum sağlaması, değişmenin gerektirdiği bilgi, beceri ve değerleri kazanmasını zorunlu kılmaktadır.
Örgün eğitim yoluyla bu değişikliklerin gerektirdiği bilgi ve beceri, bireylere ancak belli bir yaşa kadar aktarılmaktadır. Bireyin örgün eğitim sonrasındaki yaşantısında ve örgün eğitimden yararlanamayan bireylerin bu değişikliklerin gerektirdiği bilgi ve beceriyi edinebilmesi, örgün eğitim sonrası eğitimle olanaklıdır. Bu nedenle halk eğitiminin eğitim sistemi içerisindeki önemi artmıştır.
...Gelişmekte olan ülkelerde yetişkinlerin eğitimine devlet ilgisini artıran önemli neden de, bu ülkelerin halk eğitimini özel bir tüketim konusu olmaktan çok, toplumsal değişmeyi ve ekonomik kalkınmayı hızlandıran, düzenleyen ve özellikle de uluslaşma bilincini kuvvetlendiren, etkili bir araç olarak görmeleridir.
Toplumların, örgütlerin, işletmelerin ve bireylerin çevrelerindeki hızlı değişmelere uyum sağlayabilmeleri, değişimlerin olumsuz etkilerinden korunabilmeleri için, işlevsel ve dinamik halk eğitimi hizmetlerine olan gereksinim ve halk eğitiminin önemi giderek artmaktadır (Celep, 1995, s. 3-6).
Celep (1995, s. 9)’e göre “gelişmeye bağlı olarak toplumda birincil ilişkilerin zayıflaması sonucunda, toplumsal yapıda çözülmeler olmaktadır. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde daha çok kişisel gelişmeyi ve toplumsallaşmayı sağlayıcı eğitime ağırlık verilmektedir. Bu görüşten hareketle, gelişmiş ülkelerde örgün eğitim dışındaki eğitsel etkinlikler halk eğitimi niteliği taşımaktadır”. Halk eğitimi önemli kılan faktörün başında ilişkilerin artırılması, sosyalleşmenin sağlanması eğitim faktörü içerisinde yer almasının ana unsuru olmuştur.
Yinelemeli Eğitim; Bireyin zorunlu öğretimden sonra ileri düzeydeki eğitimini kendi istediği
zamana ertelemesi veya bir meslek edinebilmeye yönelik olarak düzenlenen eğitimdir.
Yaşam boyu Eğitim; Örgün ve yaygın eğitimi kapsayan ve bireyin tüm yaşamı boyunca
kazandığı eğitimdir.
Toplum Eğitimi; Toplu yaşayışın niteliğini iyileştirmek amacıyla, öğrenme gereksinmelerini
anlamak, belirlemek ve karşılamak üzere kişileri ve grupları bir araya getiren süreçler ve programlardır. Bu eğitime örnek olarak akıl hastalıkları, anne-baba eğitimi, çevre kirlenmesi ve beslenme eğitimi verilebilir (Celep, 1995, s. 9-10).
Halk Eğitimini Gerektiren Nedenler
Bilim ve teknolojideki değişme ve gelişmelere bağlı olarak toplumda değişmek zorundadır. Örgün eğitim yoluyla ancak belli dönemlerde bireye bilgi ve beceri kazandırılmaktadır. Örgün eğitim sonrasında bireyin yeni davranışlar kazanması, halk eğitim etkinlikleri ile olanaklı olabilmektedir. Halk eğitimini gerektiren nedenler ekonomik, toplumsal ve bireysel nedenler açısından ele alınmaktadır.
Ekonomik Nedenler
Bir toplumun kalkınması, ekonomik gelişmeye bağlıdır. …Doğal kaynaklardan daha iyi yaralanabilmek ve denetim altına alabilmek için, bireye, gereksinme duyduğu bilgi ve beceriyi kazandırmak; sermaye birikimini dolaylı olarak etkileyen tutumluluk davranışını bireye kazandırmak esastır. Teknolojik gelişmeye bağlı olarak bireyi yeni bilgi ve becerilerle donatmak, ekonomik kalkınmaya göre kesimlerin gereksinme duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmektir (Celep, 1995, s. 17).
Halk eğitimi işgücünün niteliğini arttırır, eğitilmiş işgücü ile daha az girdi, emek hammadde ile daha kaliteli ve fazla üretim yapılır. Ekonominin ihtiyaç duyduğu bilgi beceri ve tutumlar eğitimle kazandırılır. Bireyler gelirlerine göre giderlerini daha akılcı yaparlar. Ekonominin ihtiyaç duyduğu sayı ve nitelikte işgücü zamanında hazır olmaz ya da yetiştirilmezse kalkınmayı ve verimliliği olumsuz etkiler. …İnsanların doğal kaynakları etkin kullanabilmesi için bazı bilgi ve becerileri kazanması, tasarruf yapma eğiliminin kazanması, ekonomideki yeni teknik ve yöntemleri öğrenmesi, üretim pazarlama bilinçli ve örgütlü olarak yapması, ekonominin ihtiyaç duyduğu sayı ve nitelikte insan gücünün sağlanması kısacası ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanabilmesi için halk eğitimi gereklidir (Tanır, 2006, s. 23).
Toplumsal Nedenler
Toplumun bütünleşmesi, kültürel faaliyetlerini sürdürmesine toplumun dünyanın ilerleme ve gidişatına ayak uydurmasına, toplumda yeni kültürel değerlerin kazandırılmasına, toplumun gelişmesine halk eğitimi yardımcı olur.
…Halk eğitimi, toplumsal kalkınma için alt yapıyı hazırladığı, halka okuma-yazma, temel bilgi ve beceriler kazandırdığı için olumlu yönde toplumsal kalkınmaya katkı sağlar. Toplumun ekonomik ve sosyal yönden kalkınabilmesi için halkın düşünce yapılarında olayların değerlendiriliş biçimlerinde olumlu yönde değişiklik yapmak halk eğitimiyle mümkündür (Tanır, 2006, s. 24-25).
Celep (1995, s. 18)’e göre “halk eğitimi, toplumsal değişme açısından üç ana göreve sahiptir:
Bireyleri belli bir eğitsel düzeye getirmek,
Toplumsal değişmenin doğurduğu yeni koşullara bireyin uyumunu sağlamak, Bireyin, çevreyi değiştirme gereğini, bunun yöntemini kavramasına, değişmeyi
istemesine bu amaçla harekete geçip örgütlenmesine yardımcı olmaktır”. Bireysel Nedenler
İnsanın kendini gerçekleştirme isteği bireyi güdüler, yeteneklerini geliştirmeyi ister. İnsanın demokratik ortamda bireysel yetenek ve gizil gücünü ortaya çıkarmak için halk eğitimine ihtiyaç vardır.
Bireylerin fiziksel, duygusal ve toplumsal yönden olgunlaşmaya ihtiyacı vardır. Bağımlılıktan bağımsızlığa, bilmezlikten geniş becerilere, dar yüzeysel ilgilerden geniş ve derin alanlı ilgilere, belirsiz kimlikten bütünleşmiş kimliğe geçiş olması gibi gereksinimleri halk eğitimi sayesinde sağlanmaktadır (Tanır, 2006, s. 25-26).
Halk Eğitiminde Amaçlar
Kültürel, ekonomik ve toplumsal alanların ya da kişisel ve toplumsal yaşamın tümüyle ilişkili; başka bir deyişle, okul içi eğitimin dışında ve yanında yapılan tüm eğitim çalışmalarını içeren çağdaş halk eğitiminin amaçları çeşitli ve çok yönlüdür. Bir bakıma halk eğitimini gerektiren nedenler hem birer görev ve hem de birer amaç niteliği taşımaktadırlar (Gedikoğlu, 1991, s. 60).
Ulusal amaçlar; bir toplumda ekonomik, kültürel, bilimsel, teknolojik ve siyasal değişmelere bağlı olarak bireylere, yeni bilgi ve beceri kazandırma amacına dayanmaktadır. Buna göre; bireylere, mesleki bilgi ve beceri kazandırmak, bireylerde toplumsallaşmayı ve üretkenliği sağlayıcı davranış değişiklikleri oluşturmak, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına yardımcı olmak, toplumda okur-yazarlık oranını artırmak, toplumsal değişmeye bağlı olarak bireylerin karşılaştıkları sorunları çözmelerinde gerekli ortamı sağlamaktır (Celep, 1995, s. 19).
Tanır (2006, s. 13-14) “Kısacası halk eğitimin amaçları bireysel gelişmesini sağlamak, ekonomik, sosyal kalkınmayı destekleme, gelişmelere uyum sağlamasına yardımcı olmak ve bireylerin eğitimle ilgili her türlü gereksinmelerini karşılamaktır”.
Ülkemizde halk eğitimin amaçları MEB' nca özet olarak şu şekilde belirlenmiştir: Bireylere okuma-yazma öğretmek ve yaşam boyu eğitimlerini sağlamak,
Toplum üyelerinin Atatürk devrimlerine bağlı bilimsel, özgür, demokratik düşünme güçlerini geliştirici çalışmalar yapmak,
Toplum kalkınmasını sağlamak için kamusal, özel ve yerel kaynakları harekete geçirerek, kalkınma projelerine bireylerin katılımını sağlamak,
Ulusal kültür değerlerini korumak, evrensel kültüre açık olarak geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
Yerel özellikler ve gereksinimlere göre eğitim-üretim-istihdam pazarlama ve örgütlenmeye yönelik çalışmalar yapmak,
Sanayinin gereksinimi olan iş gücünün yetiştirilmesine yardımcı olmaya yönelik olarak çeşitli mesleklerde çalışanların hizmet içinde yetiştirilmesi için gerekli olanakları sağlamak,
Kırsal kesimden kente göç eden bireylerin bulunduğu topluluğa uyumunu sağlayıcı etkinlikler düzenlemek,
Halk sağlığının korunması, aile planlaması, sivil savunma, sağlıklı konuta kavuşmuş bir üretici, tutumlu bir tüketici toplum yaratmaya yönelik çalışmalarda bulunmak, Boş zamanlara sosyal ve kültürel etkinliklerle değerlendirmeye yönelik eğitim çalışmaları yapmaktır.
Halk Eğitiminin İlkeleri
Bir ülkedeki halk eğitimi çalışmalarının başarı ile yürütülebilmesi, özellikle ortaya konulan amaçlara ve bunun hangi ilkeler içerisinde gerçekleştirileceğine bağlıdır. İlke, amaçlara ulaşmayı kolaylaştıran temel öncüldür. Bu nedenle halk eğitimin temel ilkeleri;
Bireyin gereksinimleri ile işe başlama ilkesi, İşe, eyleme yönelik "İşle İş İçin" ilkesi, Yararlılık ilkesi,
Bireyin eğitsel etkinliklere katılması ilkesi, Konuların öncelik sırasına göre planlanması ilkesi, Yerel öncüllerden yararlanma ilkesi,
Çalışmaların izlenmesi ve denetlenmesi ilkesi, İşbirliği ilkesi (Celep, 1995, s. 20-24).
Halk Eğitimine Katılanların Ruhbilimsel Özellikleri
Halk eğitiminin temel sorunlarından biri de, çalışmalara katılanların küme, grup ve sınıfların çeşitli yaşta, kültür düzeyinde olmalarıdır. Deneyimli, ilgi, yetenek ve beklentileri farklı, boş zamandan yararlanarak öğrenmek için ayırabildikleri zamanları sınırlı olan bu kişilerin eğitimlerinde, ruhsal yapıları önemli etkenlerdir. ...Çeşitli nedenlerle oluşan kişisel özellikler yanında, yetişkinlerin ortak genel özellikleri, davranışları bulunmaktadır. Şöyle ki:
Yeniliklere karşı düşüncelerinde daha katıdırlar,
Daha yavaş öğrenirler,
Hemen kullanacakları bilgileri öğrenmek isterler,
Çalışmalarında daha iyi hazırlanmış uygun koşulları gereksinirler, Parça parça verilen bilgi kırıntılarını anımsamakta güçlük çekerler,
Başarısızlıktan korkarlar, yaptıkları çalışmalarda başarılı olduklarını seçmek isterler,
Çok çeşitli sorumluluklar taşıdıklarından, zihinleri dersin dışında başka sorunlarla uğraşabilir (Gedikoğlu, 1991, s. 65-66).
Halk Eğitimin Kapsamı
Halk eğitiminde hedef grupların ve gereksinimlerin farklılığı nedeniyle, halk eğitimi etkinlikleri çok farklı alanları içerir. ...
Temel Eğitim: Okuma-yazma öğretiminin yanı sıra, örgün eğitimden yararlanma olanağı
bulamayanları yeterli eğitsel düzeye getirme amacına dayanır.
Akademik Halk Eğitimi: Zamanında örgün eğitime devam edemeyen bireylere belli bir
eğitim kurumu diploması kazandırmak için yapılan eğitsel etkinliklerdir.
Genel Kültür: Belli bir temel eğitime sahip olan bireylere ekonomi, sosyoloji, anatomi,
hukuk, yönetim ve güzel sanatlar gibi bireyleri belli konularda aydınlatıcı alanları içermektedir (Celep, 1995, s. 25).
Demokrasi ve Yurttaşlık Eğitimi: Halkın kendi sorunlarına ve toplumsal sorunların farkına
vararak, kendisinin çözüm üretmesine, yönetime etkin katılmasına, temel hak ve sorumluluklarını kavrayıp kullanmasını sağlamaya yönelik eğitimi kapsar.