T.C.
FIRA T
ÜNİVERSİTESİ
FEN-EDEBİYAT-FAKÜLTESİ
TÜRK
DİLİ
VE EDEBiYATI BÖLÜMÜ
.... :;:/'
NAHİT
SlRRI
ÖRİK'İN
HAYATI-EDEBi
ŞAHSİYETİ
VE
ESERLERİ
Yöneten
Viiksek Lisans Tezi
Fırat Üniversitesi Merkez Kütüphanesi 111111111111111111111111111111111111111111111 *0068597* 255.07.02.03.00.00/08/0068597 TD YL/51
Yrd. Doç. Dr. Halil Hadi BULUT
Elnzığ 1996
..
{ . • 'lll•Fıru,:-T-~Oı\l!Vt:Rs!-rF:-.1
·1
1 KOtüph ' ,, ' :~.· :·.c a · ·
'.'\/On ı :·~ c s 1 . . !_ ı ·~~ i Dem i rb :;-~- ~"f-:}· ı:~s: Hazırlayan Hasan ÖZÇAMr
~.
ÖN SÖZ
N ah it Sırrı Ör ik ( 1 H95- 1 960); rom anları, hikaye leri, piyesleri, tenkit yazıları ile Türk edebiyatının dikkat çeken yazarlarındandır.
Nahit Sırrı, 1928'den sonra başladığı yazı hayatında yetiştiği aile ·çevresi ve aldığı
~ransızca kültürü ile Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde yetişen kişilerin; Cumhuriyetin ilk yıllarındaki yeni düzene ayak uydurmaya çalışmalarını anlatarak
geçmiş eski dönemlere duyduğu özlemi dile getirmeye çalışan bir yazarımızdır.
Yazarın dört romanı;19 hikayesi; 4 piyesi; 5 inceleme eseri; 3 seyahatnamesi; 15 tercüme eseri; lhatıra eseri ve tesbit edebildiğimiz kadarıyla 432 makalesi vardır ki
bunların çoğu kitap haline getirilmemi§, gazete ve dergi sayfaları arasında kalmı§tır.
Biz yazarın dergi ve gazetelerdeki eserlerini de toplayarak onların unutulmalarını
engellemeye çalı§tık.
Yazar hakkında §imdiye kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Biz Nahit Sırrı nın bütün eserlerinin kısa özelliklerini verip onları incelemek suretiyle, Nahit Sırrı'yı
Türk edebiyatında layık olduğu yerekoymayı gaye edindik.
Ancak, şunu da ilave etmek isteriz ki, yazarın eserlerinin temininde bir takım
sıkıntılar yaşanmıştır. Mi lll Kütüphane ve İstanbul Beyazıd Kütüphanesi 'nde
yaptığımız araştırmalarda yazarın bir çok eserini ve ilgili mecmuaları temin edemedik.
Bu konuda bize özel kütüphanesini açıp faydalanmamızı sağlayan Ankarab Mehmet Ergin' e özellikle te§ekkür etmek isterin1.
Bunun dışında yazarın yazmı§ olduğu iki Fransızca hikflyeyi ve basılmamış, ama
aynanmış olan bir tiyatro eserini de temin edemedik.
Nahit Sırrı Örik üzerine yaptığımız çalışmayılO bölümde düzenledik: 1. bölümde "Nahit Sırrı Örik'in Hayatı, Edebi Ki§iliği ve Eserleri" ni vermeye çalı§tık.
II. bölümde yazarın romanları üzerinde durarak, bunların künyelerini ·ve
krunolo.iik y:ıpılarını Vl'l"l'fl'k vak'a. ~alııs kadrosu. zaman, ınl'kfııı ve hakı~ a<.:ısı
bakınıından İncekdik
III. bölümde yazarın hikayelerini ele alarak incelemelerini yaptık. Hikayeterin kronolojik yapılc~rını verdikten sonra onları yapılarına göre inceledik. Hikayeleri yapı
/,··<:~;:.
(:'''"'\
1
~· ,-;:.:;:~"-., ll \. i
(f(('
·1:.i\) - · ..t
ı \ <:.~·~·· If'· ; t
,. ~. . .. ' . .. ~
bakımından incelerken, hikayeleri bir araya getirmek suretiyle vak'a,\ §:q.lit~k~adfQ~\!,?J
zaman, mekan ve
bakış açısıitibariyle
bir bütün olarak elealıp inceledik~~~~;~~
IV. bölümde yazarın tiyatro eserlerini ele alarak kronolojik öyküleriniverdikten sonra yine vak'a, §ahıs kadrosu, zan1an, mekfm ve bakı~ açısı yönlerinden inceledik.Ayrıca bu eserlerin özelliklerini kısaca bclirtnıcye çulı§tık.
V: bölünıde yazarın seyahatnflme türünde yazdığı eserlerin künyeleri ile özelliklerini kısaca verdik
VI. bölümde yazarın tenkitçi yönü üzerinde durarak , onun ortaya koymak
istediği ferdi tahassüs ve dü§üncelerine dikkat çekmek amacıyla tenkitlerinin genel bir
değerlendirmesini yaptık.
VII. bölün1de Nahit Sırrı'nın nutkaleleri üzerinde durarak bunların incelemesini
yaptık.
VIII. bölümde yazarın hatıra türünde yazdığı "Eski Zaman Kadınları Arasında"
adlı eserini inceledik.
IX. bölün1dc yazann terci.iınc ve ınütercim hakkındaki görü§lcrinc yer verdik .
.\: hi.•liııııdr y;ı;.;ııııı ııı;ık;ılrlrıiııiıı l;ısııil' nlilıııi:;ı lislrsiııi vrnlik.
Çalı~manıızda son olarak da hibliyografyaya ve yazarın cl yazısı örneği ilc bir
kaç fotoğrafı na yer verdik.
Tezimizin hazırlanmasında yardımlarını eshgemeyen, daima bilgi ve deneyimlerinden faydalandığım, yerinde uyarıları ile bana yol gösteren hocam sayın
Yrd. Doc. Dr. I-Ialil Hadi BULUT'a gerek yardımlarından, gerekse beni böyle bir
çalışmaya sevkettiklerinden dolayı §Ükranlarımı sunmayı bir borç bilirim.
HasanÖzçanı
İÇİNDEKİLER
ÖN SÖZ
İÇİNDEKiLER
KlSALTf\·J..\ LAR
A- NAHİT SlRRI'NIN IIAYATI
I. BÖLÜM
B- NAIIiT SlRRI'NlN I·:Uı·:Bi KiŞiLiGi VE FAALiYETi C- NAI-IiT SlRRI'NlN I·:SLRLERi
NAHİT' SlRRI'NIN ROMANLARI A .. EVE DÜŞEN YILDlRlf\,1
l.Roınanın Künyesi
2. Rornanın Kroııolojik Yapısı
3. Rcrınanın İncelennıesi
a) Vak'a
h) Zaınan
c) f\1ekan
d) Şahıslar
e) Bakış Aırısı ve Anlatıcı
B. KISKi\.Nl\1!\K
1. Ron1anın Künyesi
2. Ronıanın Kronolojik Yapısı
3. Romanın
i
nc~lennıesia) Vak'a
b) Zaınan
c) f\~tekan
d) Şahıslar
t·) Bakış i\çısı ve A.nlatıcı
Il. BÖLÜM
C. SULT'i\N HA~vliT DÜŞERKEN
l.Ronıanın Künyc:si
2. Roınnnın Kronolojik Yapısı
3. Rom anın inceletllnesi n) Vak'a b) la ınan c) f'v1ekün d) Şahıslar III VII 6 18
25
25 16 27 28 29 3 ı 3 ı 3 1 36 36 37 38 39 40 41 41 41 45 45 45 46 46e) Bakış A.çısı ve Anlatıcı
D. TERSiNE GiDEN YOL
l. Roınanın I<. ünyesi
2.Roınanın Kronolojik Yapısı
3 .Ronıanın İncelenınesi
a) Yak'a
b) Zaınan
c) l\1ekan d) Şahıslar
e) Bakış Açısı ve Anlatıcı
A-NAHİT SlRRI'NIN HiKAYELERİ
I .Zeyıı~·b La courtisanne
2.Co1Cre De .Sultan J .s~ın:ıtk~irlar
4. Eski R~siınler
lll. BÖLÜM
. 8-HİKAYEL.ER[N YAPI BAKIMINDAN İNCELENMESİ a) Vak'a
b) Zan1an
c) rvtekftn
d) Şahıslar
t~) Bakış Aç.ısı ve A.nlatıcı
IV. BÖLÜM 48 50 50 50 54 54 55 55 56 57 59 59 61 62 62 63 63 67 69 70 72
NAHİT SIRRI'NIN ·TİY A TR OLARI 73
A-TİY ATROL/\R IN YAPI BAKIMINDAN İNCELENMESİ 74
I.S(>N rvt EYEN A'T'EŞ 74
:ı) Vak'a 74
b) /mn an 75
c ı f\1 eküıı 75
d) ~ahıslar 75
•n
Bul~ı~ Açısı ve Anlatıcı 762.1\lUHARRİR 76 a) Vak'a 76 b) Laınan 77 c) f\·ld..:.ün 77 d) Şahıslar 77 . ··"IV· . . .
e) Bakış Açısı ve Anlatıcı 3.0YUNCULAR a) Vak'a h) Zatnan c) Mekan d) Şahıslar
e) Bakış Açısı ve Anlatıcı
V. BÖLÜM
NAHİT SlRRI'NIN SEYAHATNAMELERİ
A) ANADOLU'DA-YOL
NOTLARI-B) BİR EDİRNE
SEYAHATNAMESi
C) I<A
YSERİ-KJRŞEHİRKASTAMONU
S EYA ll A'l' N!\
rvır~LER
i
N<)
ZELLiKLE
Ri
NAHİT SJRRl'N IN TENKİTÇİLİGİ
NAHİT SlRRI'NIN MAKALELERİ
I-EDEBiYAT
A. TÜRK EDEBiYAT! ı. Edebiyat tarihi,., s·.
-·~J llf 3.Ro·man 4.Hikaye 5.Tenk·it 6.Tiyatro ?.Seyahat 8. Eser Tanıtnnı 9. Yazarlar Hakkında 1 O. tvlecınua TanıtımıB. BATI EDEBİY ATI
VI. BÖLÜM
VII. BÖLÜM
1.1\'lecınualardaki
Haberlere Dair
YazdığıMakaleler
1. Yazar Tanıhını
3.Est;r
Tanıtıını II-TARİI--1 III-D İL \ .. 77 '\ .. 78·. ;·' 78 78 79 79 79 81 82 83 8484
86 94 94 94 94 95 95 97 98 99 100 101 102 102 103 103 103 103 104 104 .VIV-TERt'Ü f\tt E
y .. aCJzr·:L
SANATLARMAK.ALELERİNİ TOPLADIGI ESERLERİ
A. EDEBİYf\T VE SANAT BAHİSLERİ
B. ROl\1;\N VE HiKAYE
C. HAYAT İLE KiTAPLAR D. ABDULHAMİD'İN HAREMi
VIII. BÖLÜM
NAHİT SIRRI'NlN HA TIRALARI
IX. BÖLÜM
NAHİT SlRRI'NIN TERCÜMELERİ
X. BÖLÜM 108 .. 108 112 113 115
NAHİT SIRRI'NIN fVlAK.ALELERİNİN TASNİF EDiLMiŞ LiSTESi 118
BiBLİY<)GRAFY A 137
KI SAL TIVIALAR
a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale
An k. :Ankara bkz. :Bakınız C. : Cilt Çev. :Çeviren Haz. : Hazıdayan İst. : btanbul
iŞT. . : İstanbul Şehir Tiyatrosu
K.E. : Kanun-ı Evvel K. S. : Kanun-ı Sani
Mec. :Mecmuası
s. :Sayfa
S. :Sayı
TDK · : Türk Dil Kurumu T.E. : Teşrin-i Evvel T.S. : Teşrin-i Sani
/\· .. l'ii\Hir1, SJI{RI'NIN 1-IA YATI
22 mayıs I S0·l tu fibinde İstanbul'da doğan ve 18 Ocak 1960'ta da yine istanbul'da ölen Ntılüı SuTı~nın hayatı hakkında, ne yazık ki, yeterli bilgiye sahip
değiliz. Ancak bazı tiıdkak ve kitaplanndan öğrendiğimize göre şecere olarak ailesini Tiflisli Yahya Paşa isminck birine dayayan1 Nahit Sım'nın dedesi Oltulu Alunet Nafiz
Paşa divan sahibi b)r ~ı;air: babası ise ~~Maarif nezareti mektupçularından, mabeyn
ınütercimi, aynı zanıi.ıtıda da 'Hukuk ivtektebi' hocası, rusiımat müdir-i umumiliğinden
eınekli Örik Ağası züdc Hasan Sın·ı Bey'dir .. Shakespeare'nin iki piyesini aslından Türkçeye çevinniş, ikri düşüneeli bir adamdı."2
Atınesi Melek Hanım da··('rçüıu~ü Ordu Topçu Kumandanlığından emekliyken öhnüş Lehli İbrahiın Pa~a 'nıİı keriınesi''3dir. Melek Hanım, annesi tarafından öğrenimine öneın veı'ilnıi~~. hatta ""o zaınanın şaıtlarına göre pek mükemmel okutulup
en
yüksek
kız nH:kı~:lıi oi~ıı~ Darülıınıallinıat'tan ınezun edihniş"4bilgili bir
kadındır.Hasan Sın·ı Bt:y·'lı.: ~ddck Iüınıın'ın ilk çocuklan olan Ayşe Nihai Hanım 1890 yılında doğn1uş an(:<ıL :·!.·~ yd~lannda iken ( 19 12) ölmüştür.5
Ailenin ikiıı~ i ve :~Pn \~ocuğu o Jan 1\ahit Sım Eski Zaman Kadınlan Arasında adlı
eserinde kendindı:n itul n bahsetıni..-·yen yazar sadece doğum tarihini ve doğduğu evi
anlatır. N ah it Sır n, nın tx~liı1tiğin(~ göre "ailem Ihlamur'dan Yıldız Sarayına giden
yokuş döneınec.inde .. t\:~ karakoL beyaz karakol, süslü karakol diye anılan karakol
binasının karşısında h~1!{i b~ıki buhınup bu sefer de bütün eskiliğine rağmen apartman kesilen, bahçenin nihaydinJeki ahıL arabahk ve müstahdemin binası da ikinci bir ev kılığına sokulan büyi.'ık vı..~ ahşap, rı,~ katlı ~ir eve taşınmışlar. İşte ben bu evde ve
babanı Hasan Sı Hı Bı.:v ·in iHtlk~sinc güre 1895 senesi Mayısının Cuına günü doğınuşuın".(' Ancak y<ıza.r r-vt. Hchçct Yazar'ın istemiş olduğu 'hal tercemesi'nde
doğum tarihini I 894 obtrak beJiıtir.'
1
Nahit Sun Örik. Eski Z:ıı ı: ı .ı K:ıdıul:ıı ı t\r~ısııı:.Ja. s.25
:! Tahir AJungu. Cıımlıı.ıri) ı'ltı.:ıı~~üııra lliküy~: \\.!Roman 1919-1930, s.239 ] ÖRİK. a.g.c .. s.lllJ .
.ı ÖRİK. a.g.c.~ s. 1 . .ı, ı :; ÖRİK. a.g.c .. s.lJü.l-H:.
cı ÖRİK. a.g.c .. s.l ):i
7 M.Bdıçcl
~'fb ...
;·
'.
~l
~ ~' .
if.J
·...-~ \ l ~ .. :rJ.ıı,,.;; .~f· ' \ ... ~1 , ... •f. ıl ı' ( ~J. ) "'~ı.·•'
.'~ır. fi~~ ~ tt'-- ı ..ı·"~ • '\lı.. Yi\~! •ıt·,,~ f;\"
(~' . . ;,:Yazann ölüm tnrihı hakkuıda değişik göıüşlerle karşılaşınaktaylz.'··i;~JJ · Alangu'da, Vatan G<ib.::ı.:::;\'nde~ ve Yeni '{ayınlar Dergisinde de 1895 olarak görünen tarihi Mehınet Beh\'Ct Y;:1;-r,ar da I 897.olarak gösteımektedir.9
Nahit Sını'nın lı:~ydiı hakkındaki en öneınli kaynak olan Mehınet Behçet
Yazar'ın "Edebiynt.t; ı! arı m ız ve Türk Edebiyatı, adlı eseri için N ah it Sırrı 'nın 'hal
tercüınesi,ni yflz(hgı 5 ~:ubat 1938 tarihli ınektuptur. Bu mektuba göre Nahit Sırn,nın
hal tercüınesi şöyledir:
"1894(?) l'vhıyısını.la htanlnırda Yıldız'da doğduın. Babaın Maarif ~Nezareti
Mektupçusu, Mabcyn ~.:1ütcrc.inıi ve Hukuk mektebi hocası bulunuyordu. Rüsumat
müdiri uınumiliğindcn nıi:td.;.aiden öldii. Shakespeares'in iki piyesini aslından türkçeye
tercüıne etmiş ve Htıkulu Hususiyei Düveli men1lekette ilk okutan hoca oln1lıştur.
Onun babası Ahınct N:)riz. l)aşa'.nnı d~ bir küçük cilt hıtacak kadar gayrı matbu şiirleri
vardır. Babaınıu eccbd: a.'-:.len Ohili olup, ()rik Ağasızade adıyle anılınışlar ve bana sadece Örik adını bını1.;.mıştanhr. Anneınin babası İbrahiın Paşa ise, Rusya'dan iltica ve ihtida eylenıiş bir il'~k-::·nltr ve \·.ok ihtiyar olarak ölınüştür. I'vlektep tahsiliın orta dereceyi geçınezse tk z.aınanın ınünevver bir rnuhitinde doğup büyüdüm ve
çocukluğurndan beri cdc·hiyat ve t:ırihc dair eserler okuınağı severdiın. Pek genç iken, bir ınüddet fakat cü i nl1a~;ı ran babaının hatırı için Berlin Büyük Elçili ği ınaiyetinde
bulunduın. 'Y"ıllardanb(.~ri ~v'1aarif Vckaletinde ufak bir n1emun.ıın, hizmetim de
nıütercirnliktir. Harhi IJ m undnin ikinci yılından 1928 senesine kadar zaınanınıın en fazla kı sını Avrupa' da gesti. Tiflj s ten I<.openhag ve Parise kadar bir çok garp
Şehirlerini.gördüm ve lk·dinde. Paı·iste, Viyanada ve Rornada birer ınüddet yaşadnn.
Bir kaç fasıladan scırfın;:ri'.nr, seıH.~Icrde.nberi Ankara' dayıın. Meınleketiıni nıaateessüf
istediğiın kadar g~1i'C:p Fs:zeıneditn. 1\1aaıi:ıafıh Karadeniz ve Mannaı·a sahillerini,
kıstnen İzınir cihe~1ı;.j 'd~ ·rnıkyayı, Kayseriye kadar da bazı Anadolu kasabalarını ziyaret ettin1. Kendi k·:·ıu.ilıııe yazı yazınağa epey erken başladığnn halde Matbuat
hayatına 1928 '<.k ~!in! i m ve ilk 7..aınanlarda (Cüınhuriyet) gazetesinde bir ınüddet
- - - ----·-·· ... -···-·
x Vatan Gazetesi. ·'N~ıhi\ :~~~·:ı·,;)\:'\ ... ?U Ocık l')(ıO. ss.]
çalışarak Babdili c;·ıc:ı:k.:ıinin hay:tlını yaş:·tdıın.
t•ı
kaldığınıa ınüteessi fiın. ,. ''
Babıaliye rnuh:ıbir olarak gırcn Nahit Sın·ı, 1928 yılının yaz ve sonbahar
aylannda Cuınhuriyd ( "ii:1zctcsi 'nde ç.;:dışır. Ancak ilk zatnanlarda yazıları neşredilınez.
Gazeteye haftacin t~iı· ıi~:Ycl) .. ıp y(tl.'.ısııH bırakan Hüseyin Suad,ın kendisine "Siz de kendinize göre bir :;.·<~' y:ı.r.!p neşrd"til\icıı sonra bu hazzı anlarsınız" diye söylediğini
beliıien Nahit Sını 1
i r•ııcıık Hayat rvTecınuası ile yazı hayatına ciddi olarak atılır.
Yazarı edebi şahsi)"1:ı i höli1ınünde de bahsedeceğirniz gibi pek çok dergi ve gazetede
yazıları çıkan Nahü ~;;dTı~ 1930 y·ıhnda Ankara'ya yerleşir.12 Ankara'da "Maarif Vekaleti taliın ve tl:rhiv\~ d(ıircsi oıüterciınliğinde vazife ifa"13 etıniş ve bu vazifesinde
on beş yıl kadar ç"lıştıkimı sonra luıycnının geri kalan kısınını İstanbul'da yazı yazınak
ve çeviriler yapnwkL: ~· .. :ı;:nTni~;tir.ı .. ı.
l933 yılında \larl:k De1·gisi.ııi YaşarNabi ile beraber kuran Nahit Sırrı, aradan
bir sene geçtikten son rJ. Y n ş ar N abi jlc~ araları açılın ca dergi ile alakasını kesmiştir.
Ancak 1936 yılına k:Hh:l· bu dcrgiyc y:ızı gönderen Nahit SııTı, Yaşar Nabi,ye yazdığı
1934 tarihli n1cktuhcıH.h şunları si)yler: "Sade o beniın Varlık'la alakanı kahnanıış gibi
olduğunu söylediğini/i bir kere süyledi.',15
Nahit Sırrı'nın \1~ıı·Lk ik ilgisi konusuna değinen Satnet Ağaoğlu Yaş?r Nabi ile
Nahit Sırrı nın birh!rLT.inden oldukç.a farklı yapılara sahip olduklarını beliıtir: " Ankara 'da 1935 ve sunr:.~ki bir kaç yıl çeşitli yerlerde toplanıyorduk. Bunların başında
İstanbul Pasta S<1 1 onu ~:.c1 iyor. (. .. Jİ5tanbul Pastahanesi 'nd eki edebiyatçılar çevresinin
iki yüzü h~_r zarnan ~.:;ın ymu\ otunıyor. Vartık Dergisi nin kurucuları. Birincisi Yaşar
Nabi, ikincisi Nalıi! :~ııı: (hik.( ... ) Bu iki yüzde yüz birbirinin tersi ınizaç nasıl olup da yanyana geleb·iirni~;ri? 1 icnıde bir ~:aı"ıt, bir fikir köşesinde. Nahit Sırrı heyecanlı idi. YaşarNabi soğukk~:n1ı. N~ıhit Sını
biraz avare idi.
Yaşarn1untazan1, dikkatli, Nahit
Sırrı daha san1iın1 id:. \·a::;:ır [\Jahi daha ihtiyatlı. Nahit SııTı yalnız fikirleri ile değil,
10YAZAR. "Edcbiyalcıl;ırın;:,: ·c Tiırk Fdcl.;ıy;ı1ı.
l:;t l9JX. s. 19-20
1 1ÖRİK, Hay·at İle. Kit:ıpLır :, ::;,.,
12 Y:·ışar Nabi Nnyır. Dnı;,ı \lt.·:.·i.ıpl:ir. ~ .ı:ı
IJYAZAR. a.g.m .. s. Li
ı.ı ~)RİK. a.g.c .. s.l2~
1
~~ıt., c~.
~~ rrr~
.
(~~,\-C~
iihangi yoldan pek h;ıtır!aınıyoruı:n, An1avut Prensliği devirlerine kadar \~~ğhi~~:g? _;.~~
.
·';.Jı·" ~N~vt.~ ... ?,.~~ · ,
•, t~""' ' \tf..'>.:, ' ,.
geçınişi ile de övünCırdii. ,"'·. '·1
{ ,?>;.~~'·.' · ...,~~~ıe·::,·
Varlık 'ın ikj kuruc . .ısu <~rasındaki böylesine çekişıneli bir yakınlık uzun _süreınezdi
elbet. Nasıl ki onları birbirlerine bağlayan bağ günün birinde koptu; Nahi:t SııTı da
ınanevi hayatında tck b<ışına, yapayalntz, çeşitli maddi acıların pençesinde kıvnlarak
kaldı. Bana yazdığı g Tcınınuz 1950 tarihli bir mektupta şu hazin satırlar var: ' ... 0
derece perişan olnHı~, ynı ulınu~, hayattan korkınuş bir haldeyiın ki eğer bir elin beni
aziınle kurtaraçağ,ını hi . ..,~i~~ııııcscın geç:ireccğiın daha korkunç çaresiz günlerde cinnetin
pençesine düşınekten artı k korkuyon.nn. Müslüınan olmasaın intİlıarı düşünürdüm ... "' 16
Zatnanında hal d ı·i,[d yere k.ıvuşaınayan ve dostlannın da kendisi hakkında pek
birşeyler yazn1adığı r<ahit Sırrı'nın edebiyatçı dostlan arasında değişik tipiyle
dikkatleri çektiğ·ini bditten ·Yaşar Nabi otllın hakkında şunları söyler: "Edebiyatçı
dostlarnn arasında e~,;~~(' rastlanınası güç, büsbütün değişik bir tipi vardı. Uzun boyu,
kendisini pek üzen
scyrdnıiş saçhırı, gözlüğünü çıkanncadaha iyi beliren 'ufak çipil
gözleriyle pek de yn\ış:ldı sayılanıayacak uzunca bir yüzü vardı."17 Devaın eder Yaşar NC\bi, '~T'~ahit Sırn da ondan ( Nunılialı Ataç) aşağı kalmazdı özgünlükte. Ataç,ın,
karal<terce tan1 tersi oiınakla beraber Ataç ne kadar batılı idiyse tutumuiıda Nahit o kadar doğulu kalnıış!1, uzı.m yıllar Paris'te yaşanıış olmasına rağmen. Kendine özgü,
osmanlıcası bol ve· ;:ı:pnwcıklı koııuşmasıyla tatlı tatlı dinietirdi en alınayacak
kaprislerini. ()ver, i1\'Ftisiine fazla güvenilınez, söver, yergisine pek de Öyle önem
verilınezdi aına kendi·ııj aratır~ sözlerini zevkle dinletir, taşıdığı dedikodu yükünün
ağırlığı ile herkesi ~aşırtıniı. l(oınışınası gibi canlı, ilginç mektupları. İster iltifatlar,
ster hakar~tler yağdli·ır o1suıı, o k~~dar canlı ki, karşıında gözlüklerini çıkannca
çipilleşen gözleri konuştu konuşacak adeta."18
Seliın İleri'nin ·~'aşar Nabi,den faydalanarak belirttiği gibi, ~ gerçekten,
ÜEdebiyatçı arkndaşl~ın Nnhit Sırrı üzerine, dostluk, arkadaşlık üzerine yazınamışlar,
ola ki yazınaktan kaçımrnşb~r, yazınayı gereksinıneınişler.
Yaşar N abi bazı nıı~ktuphı.nnı yayunlarken kötü baskılı bir fotoğrafını da ekleyip, uzun boyundan, SC)Te1en saçlanndan, seyrelen saçlanndan, gözlüğünü çıkannca
111 Samct Ağaoğlu. İlk Köşe. ji•7tı.
•;.2.1. 2(,-2"7. 17
NAYIR. a.g.c .. s.1·1.
~
r
~~ı~~ c;.~, 1f1
.lfA-·--~\
~
f4~~.
r
((s.)
tl ~ ~ "·~\~·.. r:r.;
·~,...
'W ~ l,&,l\ ..;., ·'' ·'*-:i f/1 ~~ ., 1 ... , .,'':..iY ·.;. ~ ~ ~~<\ ''tA'· ~'ii ~ . \:~~ t&
büsbütün küçliliip bihl)iıl t'ıı1 çipille~;cn gözlerinden söz açınıştır. N ah it S nı-ı, ~~·~~t~~1~~~·~ ···~
··::..~.·
-seyre1iyor oiınasına çok iL).ülünı1i'ış~ oysa pek de yakışıklı sayılamayacak uzunca ır
yüzü vannış. Herkesi \~'.:ki~~ı-innektcn, yerrnekten hoşlanınnış.n19
Hatıralarını yaznı:-:ya f1rsat bulanıadan ölen Nahit Sın·ı'nın arkasından sadec.e
Varlık Dergisi ilc V:ı:a:·: Gazetesi 'nde birer yazı çıkınış, diğer dergi ve gazetelere ise
bu ölürn sadece bir ~Hl~J<~~~· olarak yansrıı1ıştır.
Nahit Sırrı'nın öWrnü üzerine Vatan Gazetesi'nde yayınlanan imzasız bir yazıda
şu satırlar yer alır: ·'Hiitün 1ıali.s İstanbul efendileri gibi siyasi ve içtiınal bütün
çekiş1nelerden uzak ctcı!ini şahsi ıni'ınazaalara da bulaştınnadan, bu koca yokuşun
gazete idarehancleriııi, j.;ilapçılanııı dolaştı, aktı, gitti ve son ınakaınına ulaştı. İnce
s~si nin, terbi yel i ve le:~, ı· i f'<ltlı konuşınal arının ak isieri daha bir zaınan ku1aklarnnızda
çınlayacak. Eski zanı~w kadınlarını onun gibi anlatan çok yazannuz kalınadı aıiık.
Tan n rahınetine kabil! cı sin.''20
1
'' Selim İlcrL "Ayıı:ılı Dul: ılı; ı ıı.:: ı: ı fkvoh cr ... Argos. 2X Aralık 1990, s. 35.
2
Nahit Sırrı, kendine has uslfıbu ile Cuınhuriyetin ilk yıllannda yetişen yazarlar
arasında belirli bir yere sahiptir. Özellikle eleştirileri ile dikkat çeknıiş, kitap haline
getirdiği ron1an, hikaye, tiyatro gezi, tarih! inceleme sahalarındaki eserlerinin yanı sıra
Fransızcadan Türkçeye tercüıneler yapınıştır Çoğu eleştiri olmak üzere yüzlerce yazısı dergi ve gazete sayfalarında kahnış, kitaplarına ginne şansı bulanıamıştır. Bu yazılar onun asıl şöhret:ini tenıin eden tenkitçi yönünün vesikaları dır. Yaşar N abi 'ye yazdığı
bir ınektubunda te nk itçiliği ile bir hayli övünür: " ... Ve Türkiye 'nin en büyük münekkidi de bendeniz olduğuın için bu yazımı bu işe tahsis ettiın."1
Daha çok eleştiri yönü ile karşunıza çıkan Nahit Sırrı, ınatbuat alemine girişini
M.Behçet Yazar,n1 sorularını cevaplarken açıklar: "Mektep tahsiliın orta dereceyi
geçnıezse de zarnanrn n1ünevver bir n1uhitinde doğup büyüdüın ve çocukluğüından beri edebiyat ve tarihe dair eserler okumayı severdim. Harb-i Uınuml'nin ikinci yılından
ı923 senesine kadar zmnanın1ın en fazla kısmı Avrupa'da geçti. Kendi kendiıne yazı
yazn1aya epey erken başladığını halde, ınatbuat hayatına ı 928' de girdin1 ve ilk zamanlarda Cuınhuriyet gazetesinde bir ınüddet çalışarak Babıali caddesinin hayatını
yaşadım. "2
Görüldüğü gibi nıatbuat hayatına 1928 yılında Cuınhuriyet Gazetesi ile girdiğini beliıien Nahit S11Tı, bu yıldan sonra hatıp çıkan pek çok gazete ve dergilere hikayeler,
ryınanlar, seyahat yaz~ları~ denenıeler ve çeviriler venniştir. ı 945 yılına kadar sürekli yazan Nai1it Sırn ,yı bu yıldan sonra, neşredihniş bir kaç ınakalesinin dışında, göremiyoruz. Nahit Snn,nın ölüınü üzerine bir yazı yazan Y. Nabi Nayır, onun 1945 'ten sonra edebiyafta olan bağlarını koparelığını belirtir: "Yeni edebiyatla, genç
edebiyatçılarla bağhlnnı aşağı yukarı 15 yıldan beri birer birer çözüp attı. "3
Edebi hayat1nda ilk olarak Fransızca büyük hikaye olan Zeyneb La Courtisane'yi 1927 yılında neşreden Nalıit SııTı daha som·a genellikle makaleleri ile karşımıza
1 YaşarNabi Nayır. Dos( Mck!uplar. Şubat 1972. s.J7.
2
M. Bchçct Yazar. EdcbiYal<;ıl:ırımll. ve Tiirk Eclcbiy;ıtı. İst. l9.1X. s.J04. 3 Y. Nabi Nayır. "Nahil S.ırrı İr;iıı··. Varlık. 20 Ocak .19GO. s.J.
~~,(~'
f
!
v.;; •\\i r .·.~'r<J':I::~~r ~'
t' ,s.ı>
..
~ 1 '·' )~\
~~;."~~---- ·~::·~"~..
lı'fiJf
çıkınıştır. Yazarrn tesbit edebildiğiıniz ilk ınakalesi 1928 yılının nıart ayınd~:i·{:e~~)i·~t.~~~;~_;
Mccınuası'nın 70. say1sında yer alan Batı edebiyatına dair bir· makaledir..4 ···,·-~!~_:~~?.~\.J.
·
Göıiildüğü gibi ilk yazısını "Batı edebiyatı" konusunda yazan yazar, l-Iayat'ta aynı
koüuda pek çok inakale neşretıniştir. 1928 yılından 1945 yılına kadar sürekli yazan Nahit Sın·ı'nın bu yıldan sonra özellilde tarihe dayalı yazılar neşrettiğini görüyoıuz.
1950'li yıllarda Vatan. Dünya ve I-IüıTİyet gazeteleri ile Tarih Dünyası ve Resin1li Tarih gibi ınecınualarda tarihi konularda ınakaleler neşretıniştir. Bu yıllarda ercüıne
eserler veımeye de dev<un eden N ah it Sırrı tercüıneferinin yansını I 945 yılından sonra
vermiştir.
İlk ınakaleleri Hayat IVIecınuası'nda ( 1928-1930 ) neşredilen, daha sonra genellikle Türk Vurdu ( 1930-1931); Varlık ( 1933-1936); Ülkü ( 1937-1941) ve Tanin Gazetesi,nde ( 1941-1945 ) yazan Nahit SııTı'nın edebi edebi şahsiyetini
oluşturan iki unsurdan söz edebiliriz: Ivfüşfthede ve ınütalaa ... Bu iki esaslı özelliğin
önen1ini anlayan ve heınen her eserinde bu özelliğini kullanan Nahit Sın·ı, kendisiyle
çağdaş olan yazarlardan '" Sadri Erteın, CeHUeddin Ekreın, Reşat Enis gibi yazarlar çöken dünyanın ınüınessilleri olan aristokrat-kibar bir çeşit seçkinler tabakasının ( Tanzimat Paşalan, büyük ;neınur aileleri çevresi ) kritiğini ve hicvini yaparlarken ( O ) olup bitenleri yakındem gözlen1ekle beraber, onlar kadar seıi ve hırpalayıcı olınağa
lüzum görmeden, zaınan zaınan nıüstehzi de olabilen, duygusuz bir anlatışla, bu konulara el atıyordu., .. )
Makalelerinin yanında diğer edebi türlerde de eserler veren Nahit Sırrı'nin heınen
her edebi tür hakkında da o türleıin teknik özelliklerine ait nıakaleleri özellikle
ıne.cınualarda
.
ve eazctclcrde yer '--' altnıştır.Nahit
Sın·ı,gerek
anketıere verdiğicevaplarda ve gerekse kendi inceletnelerinde
sanat-edebiyat hakkındaki görüşlerini, hangi edebi ekole bağlı olduğunu; ron1an, büyük hikaye, küçük hikaye, seyahatııfnne, tiyatro, tenkit ve tercüıne konulanndaki
göıüşlerini açıklaınışt1r. Dört roınanı bulunan Nahit SııTı, gerek dergilerde yayınlanan
makalelerin de, gerekse 1933 'te İstanbul' da basılan Roınan ve Hikaye6 adlı eserinde
4 N.Sırrı, "Büyük Katcrina'nın Hayatı Hakkında
Bir Eser", Hayat, 1928, S.70, s.355-356.
5
Tahir Alangu. Cumlnıriyc!1cn .Sonra Hik<iye ve Roman ( 1919-1930. c.l) 19GR, s. 240-241. 6
/ ~"' i!'~-,
;· "':'-'\._~-+
i(l
/~~:;~,,.. ,:- .
i ı·'f .. ,, f (
tt
•
t ~ ~. ~ ' -~;·:.·~:· '\. ' 'S ~. roman, "büyük hikftye" ve "küçük hikaye" konularına değinmiş; bunların riı~~Ye~!~yt:~
!/
birbirlerinden
ayrılan
özellikleri üzerindeclurmuştur.
NahitSırrı roınan ve~~-··~_~k~~-~-
·tüıünde eser verenlerin şekil ve kurallara uyınası gerektiğini savunur; bu' şekil ve
kurallara uymayanlan ise "roman ve hikaye muhaıTirleri, kari kütlesi ile aralannda hiç kimse gönnedikleri için, bir takıtn şekillerin ve kaidelerin ınürakabesi altında kalınağa lüzum hissetmeden, hatta bu şekil kaidelerin ınevcudiyetini hatıra getirmeksizin eserlerini vücuda getiriyorlar,, 7 diyerek eleştirir.
Nahit SnTı ,ya g(·)rc roınan, hayattan alınan ve sınırlan belli alınayan bütün bir hayattır. Onun için roınaııa seçilen ınevzuun öneınli alınası gerekir. Seçileıi ınevzuun da okuyuculaı·a daha ıyJ .cıktarabihnek için roınanın belli bir uzunluğunun alınası geerekmektedir8
Kısaca roınancı ''evveleınirde roınancılık san, atının bütün inceliklerini bilecek,
tekmil bir hayat safhasını canlı ve heyecanlı göstennek için ne lazıınsa hepsini "
yapacak, bu dikkat ve gayreti de üç yüz, dört yüz, beş yüz sahife devarn edecektir. Fazla şairane tasv iriere cesaret etıniyecek, kelime ve üsh1p oyunlan yapınaya cak, şu kadar ki çala kaleın ve gelişigüzel yazarak bir ınacera hikayecisi derekesine di.lşınekten
d~ her zaman çekinecektir.<.>
Roman ve hi1d1yeler hakkında yazdığı makale! ere gelen eleştirileri 10 cevaptandıran Nahit Sırn, bu arada kendisine göre bir roınan tasnifı yapar. Bu tasnifte roınan ve lükayenin birbirlerinden farklı olan yönlerini anlatan yazar nelerin roınan
nelerin de hildiye olduğunu rnaddeler h~Uinde belirtir: 11
I-Iikayeleri "büyük hikaye" ve "küçük hikaye" diye ikiye ayıran Nahit SnTı hikaye
ı
türünün genellikle teknik özellikleriyle ilgilennıiştir. Ancak o hikaye konusunda pek
~
çok yazı neşretınesine ve onlarca hikaye yazn1asına rağınen bir iki hikaye-si dışında edebiyat çevrelerinele fazla beğeni kazaııan1aınış bir yazanınızdır. Pek çok edebiyat tarihçi si eserlerinde N ah lt Sırrı 'ya yer verıneıniş; Halit Ziya, Selaıni İzzet, Kenan H alet gibi yazarlar tarafından da hikayeleri eleştirilmiştir.
7Nahit Sırrı. Roman ve Hildrc. İst. 19J3, s.S.
8 bkz. Nahit. Sırrı, a.g.c .. s. 7 .
9
Nahit Sırrı. a.g.e.~ s. 1 2
10 İbrahim Nccmi Bcv. 1 l;ıkimi\ ı.:l-i Millivc. 12 Haziran 192X
i
rif
''rli;~tr::~:\
1 ~ ,,_,.,. ı .. , ;..-\.t
\ t" '~\::. '·~-·:
>: .. , ... /
.~:r ,r.-rNahit SııTı'nın hikayeciliği hakkında olumlu fikirleri olan nadir yazarlard~il-Talx_\~~;:~;ft·~~~
._ "'·i>. ·<~ı. lif, •. ~·?
-f\langu şunları söyler: ""Eserlerine bir göz gezdirirsek onun herşeyde önce bir ı)i'f§..ıXt~:f\:
.
lükaye yazan olduğunu görürüz. En başarılı eserlerini de bu alanda vennişfir. (Tahir Alangu Eve Düşen Yı ldı rı ın, ı da büyük hikaye olarak kabul eder.) Onun yakın · tarihimize ait bilgisinin derinliği ve anlatışının sağlaınlığı yüzünden bu tür eserlerininyapılan iyice güçlenrniştir. Onun yine aynı vadide yazan Abdülhak Şinasi Hisar'la bir
çok birleşen taraflan oln1akla beraber, N ahit Sırrı 'nın çağımızın hiçliği ve geçınİşin
üstünlüğünü beliıtınek arnacı ile hareket etı11ediği anlatışından iyice bellidir. Tarihi
eserle- rindeki objektjflik bir bakuna edebi eserlerine de geçmiş, anlattıklarını ancak bugünkü düşkünlükleri i~·.inde gösterip idealize etınek cihetine gitıneıniştir. Eski ve solgun resin1ler üzerinde efendice, sakin ve heyecansız üslubu ile anlattıkl;:ın, belli belirsiz bir ironi ilc hüzüıı arası bir tesir bırakınaktadır.12
YaşarNabi de Nahit Sırrı'nın hikayelerinde eski zaınanlara ait salınelerin güçlü olduğunu, ancak onun ins"n ruhunun derinliklerine ineınediğini beliıiir: "Bilhassa eski devre ait ınanzara ve sahneterin tasvirinde kudret gösterdiği gibi, hayattan alırunış bazı tipierin hikaye içinde canlandınlışında muvaffak olduğu söylenebilir.
Nahit Sırrı, derinliklerine İnıneden insan ruhunun tezahürlerini yakahyarak, tesbit e~ınekten hoşlanır. Hikayelerinde en hakinı unsur vak'adır. Ve bu hikayelerin bir fikri isbat veya bir tesiı: yapınaktan ziyade, dikkate değer bir vakayı anlatmak içi-n-yazılınış
ıd 11 .. ,, ı ~ o u< an goze çarpar. · ·
Yazann ush1bu nktcı olmakla beraber zaınanına göre dilinin biraz ağır
ve
terkipli olduğu da dikkatleri çekınektedir.Nahit, SııTı 'nın hi.kayelerinden bir kısnu -kendi hikaye tasnifine uygun şekliyle büyük hikaye (tki Kız Karclaş ve Bir Delikanlı, Colere de Sultan, · ~eyneb La Couıiisane, Osmanh Dip1onıatı Persenasi Beyle Madaını ve Kanlıcanın Bir Yalısında); diğerleri ise küçük hiküye olarak karşunıza çıkınaktadırlar.
Henıen her edebi türde eser veren ~-.Jahit Sırrı'nın "Seyahatnarne vadisinde de bir hayli makalesi ve üı; tane de kitaplaşn11ş eseri vardır.Bir makalesinde "Her seyahat
kitabını daima hazla okuınuşuındur; artık şimdi, hayat yolunun hiç değilse yarısını
---~----·----··-·--12
ALANGU, a.g.e., s.2A2
;ıl-"f.'ll'.>. ~·', <.t'·• :~,., ~c.,:.tf- "·. _,.-.j.Q_ ~· .ı;,ı /, ... --:;;;··,""· .... k {/"( 1 li" . '- \ ..
t
~~. :;~(
i,.\·,w·
_'(,1,) 't{ 'kat'etdikten sonra, bu hazza çok hüzün, men'iret
kanşıyor"sözleriyle başl~~~f:J~~g}'l~~~ .ı\3
SnTı ınakalesinin sonunda seyahat ettne arzusunu şöyle dile getirir: "Bu hi.lib.h ~~
~·~~-=
"
mediretin sebebi şu ki, yiı·rni bir yaşında solgun Baltık Denizi'ni, yinni üç yaşında
K.af1<asya'nın yüksek dağİarını seyretıniş, yiı1ni beş yaşında Venedik'le Roına'yı, yinni
altı yaşında da kendisine dünya şehirlerinin en cazibelisi denen Paris'i tanıınışdım.
İhtiyar olmadan önce de Aınerika ile i\ vustralya'ya, siyah ve san insanların yaşadıklan uzak kıt'alara kadar dünyan1n her tarafını ziyaret etıneyi hisab ediyordl!ın. Bu
hülyalarım tahakkuk ctnıedi."1'1
O, seyalü1tnc1ıne tür ii hakkındaki göıüşlerini önce I-lay at
Mecmuası 'nda15
bcl irtıniş, daha sonra da bu ınakalelerini "Edebiyat ve' San ,at Bahisleri"( Ankara 1931. s.5-26) adlı eserinde yayınlaınıştır.
N.SuTı bu ınakalckrinde, önce Roland Dorgeles'in eserini tanıtır~ daha sonra da "seyahat edebiyatı tab·iri~·,, Batı ve Türk Edebiyatlanndaki bu tarz eserler ile özellikleri
hakkında
bilgi verir.
Nahit Nahit Sırrı ,nın en çok alaka duyduğu türlerden biri de tiyatrodur. O, bu türde
yazdığı telif eserleri yantnda bulunduğu yerlerde oynanan hemen her temsili izleıniş ve
görüşlerini de yayınlarntştlr. Zaten onun en çok yakındığı konuların başında
edebiyatnnızda bir tiyatro tenkidi alanının gelişmeıniş olmasıdır. "Ve bu münasebetle
düşündüın ki, bizİnı ttyatro ınüellifleriıniz ve sahne sanatkarlarunız için en büyük
bahtsızhk]ardan biri de Türkçenin büyük üstadlarından hiç birinin tiyatro tenkidi
sahasında yazı yazrnanıış olnıa1andır. (fslupçulanınız ve edipleriıniz tiyatroya pek
nacliren gider ve intibaların1 asla yaznuızlar." 16
Tiyatronun rncselelcrine en çok yer veren yazarlardan birisi olan Nahit Sırrı,
Ankara 'nın tiyatro sahnesi hakkında da pek çok makale neşreder.
Kendi yazdığ·ı tiyatro eserleri de İŞT'nda -Para Uğrunda 1949,
hariç-oynanmarnış olan Nahit Sırrı bu konuda da dertlidir: "Ankara İŞT,nun bir tun1esine
uğrak oldu. Fakat sanıyoruın ki, bu temsiller, istisnasız olarak terceıne ce adapte eserlerdir. Çünkü İŞT k<1p1lann1 telif eseriere kapamış gibidir ve ınemleketi~ -en iyisi - - - -·---
----·--14
Nahit Sırrı, "Bir Seyahatnameye Dair'',Ülkü, Şııbat l9..J.l, s.564.
15 Nahit Sırrı. "Seyahatninıc Edr;bi~·;ıtı Hal<kınd:-l Düşünceler 1". Hayat, c.4, 17 Temmuz 192R. S ~()~ "Seyahatname Edebiyatı r l;ıkkınd;ı Diişüııcclcr ri", Hayat. c.4, 24 Temmuz 1928, S.87
16
./ -~
·'
1,
iJ ~~-:;rF>\ ~i ~f ,.~} :: \ ( {t·ı
"
....
\;~:~)
?:'·. ' . .~~~:ç~,/j~~-
jf
tabii Reşit Rıza ile arkadaşlannın heyeti- diğer bir kaç tıupu ise yeni telit~·es~ilei1ı'i~j~ii! ·
'. ~~.~ ~~;:;:t~..ı.
yazdırıp n1üelliflerc telif hakkı veremeyecek vaziyettedirler. Meınleketin şiındiki hata-e~~'"' hemen yegane ınuntaznın sahnesi addedebileceğiıniz İŞT niçin telif eser oynamayor; ileri sürdüğü nokta-i naznr Türk nıuharrirlerinin eserlerine halkın rağbet etınediği ve bundan dolayı da tiyatronun ziyan ettiren eserleri oynamaya cesaret eden1eyeceği
keyfıyetidir.Halbuki, İŞT'nda tercernc ve adapte eserlerde açık veriyor ve bu açık
Bel.ediye varidatıyla kapatılıyor... l-Ieınen hiç bir Türk ınuhaıTiri es~rlerinin oynanmayacağını bile bile, çeknıelerinde saklamak maksadıyla tiyatro eseri yazınaz,
yazsa bile çel<1nelerinde nıahbus kalacak tiyatro eserinin yenisi eskisine Hiik olan1az.
Diğer taraftan Şehir Tiyatrolannın kapılannda telif eser o derece bahtsızdır ki, bu
eserlerin tedkikleriyk nıııvazz.af bulunan ve binaenaleyh hükümleri rnuta, olınak iycab eden heyet veya zatın kabulüne rağınen de yerli n1üellif elinde eseriyle bu kapıdan girse de sahneye vararnadıt~ı çoktur. Yıllardan sonra ve şahsi bir iğbirarla' değil sırf
dava ıçın bir delile ihtiyacınıdan dolayı söylüyoıuın, rakkaınını şu anda
n
hatırlayaınacbğını bir eski tenısil senesi başında Şehir Tiyatrosu iki eseriınİ oynayacağını iylan ctrni~di. Bu iki eserden birini Muharrir isirnlisini, üınidsizlikten
kitab halinde badn·ıb ge(;tirn. Bir Canda İki Derd adlısını da bir yıl evvel bu sütunlarda
b~r büyük hildiye halinde ııeşretiin1,17 İŞT hakkında bunları söyleyen Nahit Sırrı, sözlerini şöyle bitirir: ''Bu nıünasebetlc Ankara Devlet Tiyatrosu 'nun kapılarını telif eseriere de '~çmasını ve bu hususta fedckar alınasını teıneıuıi edeceği ın." 1 s
İŞT'nun telif eseriere kapılarını kapatınası ve Nahit Sın-ı 'nın aynanınayan
eserleri konusunda fvletin And da şunları söyler: "Seçtikleri oyunu oynatınak yetkisi
Edebi Heyetler'e tannıinıştır. Ancak bazı oyunlar iş yapanıaz diye, siyasi nedenlerle oynatılınan1ıştır. Çoguııhıkla Edebi Heyet' in kabul ettiği, üstelik tiyatronun da
oynan1ayı kabul edip kmnuoyuna oyunun oynanacağı duyuruhnuş nice oyun daha sonra oynann1aktan vazgeç.ihniştir. Mesela İŞT'nun önce duyurduğu sonra vazgeçtiği oyunlar arasında N ah it Sırrı ,nın İki C anda Bir Dert, Oyuncular ve MuhaıTir eserleri de
vardır." 1 9
---·--·---·--·----17
Nahit Sırrı. "İki Kız K:ırd;:~ ye Uir Dclik:mlı" Ü!kü. Nisan- Temmuz 1939
nı Nahit Sırrı, "MemkkctiııÜz(k: 'T'iyatm Eclcbiy<ılının İııkişafı Bahsi Üzerinde", Ülkü, Haziran I 940, s.377-37R
19
~~~
.,.fl· .. , . .wı•ır't ~'t'..._ ... \~~.~
;:
::,~;~!'(' '~\
f ~n " ( i J,·r •, ~.;.
Nahit
Sım'nın
tiyatromuzhakkında yazdığı
bueleştirilerinin
yan~~ı,~i'~';rtf:·~
(ı·..
{:~ ~)
.• , ' --~~
ll
·~L '<\n.-.'\ ...
~-almunda incelen1e ve araştırınalara dayanan yazılan da vardır. Bunlara öın .- "·ôlaı-ak;·\
··'llllr,-~·
"Teınsil Sanatında Hc~,;ecanların l-fududu"(Hayat, c.4, 1928, S.94, s. 105)~ "Sahne
Sanatkarlanınız Hakk1nda Notlar" (Türk Yurdu, c.5-25, 1930, s.37-42~ 50-53. N. SnTı
bu yazı dizisinde aktör ve aktrislerinıizi tanıtır: Eıtuğıul Muhsin, Vasfi Rlza, Küçük
Keınal, !(üçük Behzat ik Eliza Bineınecyan, Bedia Muvahhit Kınar, Neyyire Neyir,
Şaziye, Şepher, Necla., 1Vlina, Halide Saniye ve Suzan Hanımlar); "1908'den Beri Türk
Edebiyatında Güzel Sm1atlara Dair Eser ve Yazılar I, Tiyatro" (Ar, Haziran I 938, S.6,s.9-11; Nahit Sını 1nı nıakalesinde de tiyatTo alanında yazılını ş eser ve broşürleri
zikre- derek bunlar ha~'kında kısa bilgiler verir.) ve "Abdülhak Hamid'in )iyatro Eserleri" (Ülkü, Eylül- T.
r;:.
193 7, s.3- 13 ~ 1 1 9-128; Bu makale de Abdülhak Hamid'in tiyatro eserlerini ineticyen Nahit Sını bize ayrıca A.I-Iaınid,in "Kanuni Sü1eyınan,,adlı bitmemiş bir eserinin daha olduğunu söyler.
Yukarıda belirttiğiıniz türden ınakalelerini neşreden Nahit Sırrı kendisinin edebiyat anlayışını ve bağlı olduğu ekolü açıklayan düşüncelerini de, özellikle, kendisiyle yapılan an kc ı krde be 1 iriın iştir .J\1 ese]a sanatın sanat için ın i yoksa ceıniyet
için nli olduğu yolundaki bir soruya Nahit Sın·ı, şöyle cevap verir: "Bir eserin gayesi ve tezi olmasının ınutlak<·ı eserin değerini azahacağını ve hatta yok edeceğini, uınumi
bir kaide olarak kabul elrnemeliyiz. Bir sanatkar, her hangi bir gayeyi çok saıninıi bir
şekilde benimseyerck, bu gaye uğrunda yürekten bir heyecanla eser verebilir. Hatta daha ileri giderek söyleyeyin1 ki~ davasına asla inanmaksızın, hatta -ınatrut değilse
bıyık altından güle gülc asla inannıadığı bir davayı müdafaa ederek de başkalarını
istediği yola götürebilecek kudrette eser halkedebilir. Nasıl sahne sanatkarlarından
oynadığı rolün ancak tekniğine hakin1 olınası isteniyorsa, yani, ın esela kocasını öldüren kadun rolünde, aktristin haddizatında gayet soğukkanlı olrnası talep ediliyorsa, büyük fazilet telkinleri yapınak üzere eline kaleın alan şair ve roınancının da -tabii uınuıni bir
hald~ olarak deği]- fakat-1 iktidan varsa, ınuvaffak bir eser vennesine pekala iınkan
vardır. Çünkü edebiyat fazilet ve saıniıniyet değil, kudret meselesidir. Hiç değilse
gibi-Tahir Alangu'nun da belirttiği gibi Nahit Sın·ı'nın eserlerinde Realizın'in
özellikleri göıiilse de kendisi Realizın 'e taraftar olmadığını açıklar: "Edebi ın esieğim
ve unıumiyetle san 'at tı.;lakkiın etiketi altında söylenebilecek hiçbir şey düşünınediın.
Hakikaten heyecan duyar::ık yazclığnn yazılar, hikayelerimde bazı sahneleri anlatırken
çehreleri, jestleri ve dekorJan gözlcrinıin önüne gelen bir takını kitaplardan aldığım
intibaları, edebi ınes1eL ve san, at telakkisi altında ve bir sual üzerine daha fazla şey
söylenıek arzusunu ve belki de kudretini bana venneıniştir.
Sade, şunu ; lc\ ve ctnıel< istcriın ki, realizın adlı ınektebe ginnek hevesinde
olmaınakla bera b cr gürnıedi0-iın b ve bilınediğim nıuhitleri hikayelerimde
canlandınnaktan çekinirirn, fazla nunnal insanlarla meşgul olmaktan da hazz~tmeın?1
Hatta bir nıaka1csindc " ... biziın hiç ayak atmadığunız yerlerden nasıl bir cesaret ve emniyetle bahseden edihlerinıi.zi hatırlıyoıum. Hatta, görmediğiın yerlerden
bahsettnenıek hususundaki ınutlak itinaına rağmen Karadeniz sahilindeki bütün
kasabalarnnızı bi1d1ğ.i!P. halde ziyaret etınemiş olduğum r(.aradeniz Ereğlis(ni bir
eseründe ( K.ıskanınc.k ) nedense dekor olarak aldığım için bir keıTe daha vicdan azabı
du:yı.ıyonını"22djyerek csı;rlcriode
realist unsurlara önetn verdiğini beliıtir.
Mahir Ünlü i le ()m er <)zcan da Nahit SııTJ 'yı realizın ekolünün içerisinde kabul ecierler: "Öıner SeyJI:.ddin .. Re f'ik Hal it, Reşat Nuri, 'l. K.adri Karaosmanoğlu "kuşağının
k1ııucu ve hazırla:J.'1C"l '(~ıhşınalanndan sonra başlayan gözlemci-gerçekçi aknn, Falıı·i
Celaleddin, Meınduh Şevket, Kenan Hulusİ, Bekir Sıtkı l(unt, Reşat Enis, O. Ceınal
I<aygılı, N-:. Sırrı ()ri k ve Sad ri Erteın' den geçerek S abahaddin Ali' de gittikçe
soınutlaşır. "23
Nahit SııTı, ortaya konulan eserlerin bağlı olduğu edebi ekol; dili uslubu gibi özellikleri üzerinde dw-ıııaya çalı~ınaz. O, eserlerin daha çok teknik özellikleriyle
uğraşır. Iv! esela ''Ronı.an ve I-Iiküye,, ~ İst. I 933) adlı eserinde "roınan1arda plan ve tesadüf ıneselesi", '\rwnmun bitiriljş tarzlan", "büyük hikaye" ve "küçük hikaye" gibi
20 Şinasi ÖzcleıL Varlık. 15 lll/ir an ı ıJ-U. s. -l<i2-.:J.(i]. 21
YAZAR. a.g.c .. s.J07. 22
Nahit Sırrı. "Bir OkuYııi_·ııı:ır:ı ı··~ot!;ın". (Jlki'ı. K.E. ı ')7,7. s. ]76. 23
konular üzerinde chır?ınd.:: bu konular hakkrn.daki göıiişlerini açıklar.
kaçındığını göıürüyoruz: '"Doğrusu bu sualinizi pek alimane buldum. Belki uzun uzun
düşünsen1 sualin alttndan kalkarını anıa, şiındi akşamın altı buçuğu."24
Roman ve hild\ye mevzuu olarnk, kaybettiğimiz eski eyaletlerimizin de işlenınesi
gerektiğine inanan ve bir yazısında '" Senede üç roınan1an gündelik gazetelerde kinıler
okudukları ve kaça ba1iğ bulunduklan meçhul okuyuculara sunulan velüt
roınancılanmız için lstanburdan ayrılarak ve klişe halindeki Anadolu'dan da geçerek
ecdadımızın at oynaHık!an bütün diyariarda dolaşınak zaınanı acaba hiç geltniyecek
ınidirT'25
diye üziilen Nahit Sırrı eserlerinde bu konulara değiıunemiş, konusu İstanbul ve AP.adolu ı da geçen ronıan ve hikdyeler venniştir.
N ah it SnTı 'nın 'Türk edebiyatında beğendiği sirnalann başında A.bdülh~k Harnit Tarhan gelir. Bir nıakalı.;sinde~ edebiyatunızda beğendiği şahsiyetleri şu şekilde sıralar:
"Abdulhak I-Ianıi(ri
·rurk
edebiyatının en büyük siması bulunun. Tarihçi Murat Bey'i bu devreye ınaletınek nıünıkünse onun ilk okuduğuın Türkçe roınan olan Turfanda ınıYoksa Turfa mı? isiinli K·onıanını da hala çok sevdiğimi söylernek isterinı. Edebiyat-ı
C edi de 'ye gelince: onun eskiden beri sevdiği ın ve daiına sevecek olduğuın sinıası
}-~ali d Ziya ı dır. Daha h İç~ kinise "'Aşk-ı Iv1 eınnu, dan kuvvetli hatta o kadar kuvvetli bir
roınan yazaınadı. t'v1chmı:.t Rauf\ın da unutulınıyacak sallifeleri yok değildir. Nasir
o]anü~ Cenap'la Nazifi eskiden daha çok severdin1. FecrHHi'den bir çok isn1i şimdi
kimse hatırlaınıyor. Fnk:~t onda bu1unnnışlardan Haşiın'i, hele Yakub'u anacağ{m gibi, 1-Ialide Edi b' e hay ra n 1 q~.ı ın ı b!lhassa süyleınek İsteri ın. Halide Edi b' in roınanlanndaki
şiir ve ihtir.as kin1in escrinde var! Refik HaliCle Falih Rıfkı'yı da her kaleın anınakla mükelleftir. Genç !\nlemler üzerinde dunnağa lüzuın göımüyoruın. Son devreden bahs e ise cesaret etınjvorurn. :zcı ,.J
Nahit Sın·ı, eserlerinde anlattığı dönern ve uslubu dolayısıyla en çok Abdulhak
Şinasi Hisar'la benzeri ik ler göstern1ektedü·. Hatta birer yazılannın isn1i bile neredeyse
aynıdır. (Nahit Sırrı: Kanlıcanın Bir Yalısında; Abdulhak Şinasi Hisar: Kanlıca'daki
Yalı ) Ancak iki yazar ~:ırasında fark da vardır: "Ancak Nahit Sırrı, geçmişe bakarken,
· · · ·
-24
ÖZDEN, a.g.m., s. 4(ı-+.
25
Nahit Sırrı, "Bir Okuyııcum::! Notl:ırı"". Ülkü. T.E. l<J39. s. 180.
~!r~\
/ '~ /(~-·~''"'.~;') ı: ~\.
aıiık
yitip giden bir<:anıaııııı insanlarını,
özlemlerini,eşyalarını aımsarken ~ai~i~:·;~::-~,
#,j
.c.. (o\',Vt \~~~ .. ::ı-~·\;.;·· ;;;f;/'
,,..~ . r., ... •-\·•····-ıl"'··
nostaljik bir tavır yansr!ınanıaktad1r. Curnhuriyefle eski dönem insanlan ve~~ biçemi arasına giren ti)d d ığa gerçekçi bir anlatırula dikkatleri çekmektedir daha ço~. "27
20. Yüzyıl Türk Edebiyatı isinı]i eserde O. Cemal Kaygılı anlatıhrken, yazann Nahit SııTı,ya olan benzerliği üzerinde de dunılur: "Osınan Ceınal Kaygılı;
1. Eski i :-;tan bul' un kenar sen1tlerinde geçen acı k lı ve gülünç yaşayışı
yansıtması~
2. Hüseyin F:.a!nni ve Ahnıet .Rasiın anlatın11nı sürdüımesi;
3. Gülıneccyc yer vennesi
açılanndan biri yada bir kaçıyla E. Ekrem Talu, F. Celaleddin ve Nahit SııTı
· Örik'le benzer yön1cri bulunınaktadır.Bunlardan ayrılan niteliği folklordan
yararlann1ası, yahn, aç.ık ve içtenlildi bir anlatuna sahip olınasıdır."2R
Ronıan ve hikaye türündeki eserlerinde genellikle tarafsız kalınaya çalışan Nahit
Sırrı, bazan ınakaka1e1 erinde olduğu gibi kendince yanlış veya eksik gördüğü
"
özellikleri de bellıtınckıen kaçınnıaz .. Mesela Sultan Haınit Düşerken isimli romanında
yazar Şefik'in şahsında iHihatçılarla alay ediyor gibidir. Yine Anadoluda-
Yof.Notlan-adlı gezi eserinde Kayseri' de gördüğü bir /\.tatürk heykelini anlatırken " l\1eydanın f~zla genişliği ve uzunluğu ile de ezilen bu heykelin bir Türk sanatkan tarafından yapılınış alınasından dobyı, acaba onu ınut1ak beğenınek mecburiyetinde n1İyiz? Eğer
bu ınecburiyet yoksa söyl1ye1inı ki, yapan sanatlüinn mutlak suretle aynı olan bir eşini
de bir başka şehriınize :~.attığı söylenilen bu heykel, Türk tarihinin en kara günlerini
eşsiz bir şan ve zafer destanı ile kapayıp unutturan adaına hiç de layık değildir."29
diyerek bu konudaki kendi görüşlerini aktarır.
Nahit Sırrı seyaiH',.tnünıe türü.ndeki eserleri ile de Reşat Nuri ile benzerlikler göstennektedir. Anc:ık Nahit S1nı, gördüğü gibi yazınası ve kendi düşüncelerine fazla yer vennen1esi öze ll ig.rnden dolayi Reşat N u ri, den ayrıhr. "Gültekin 'in kişisel izienimler ve düşüncelere fazlcı yer veren metnine karşı Örik tan1 bir kamera gözlemcil i ği yaprnaktad! 1'. ,.Jo
2i ,X Alunet Oktav. .. •. .. CuınhııriYcl Döne ı ıli Fclchi\ ::ılı 1 ')23- 19 50. Ankara 1993. s.l ı 53 .. .. . . .
-· Mhhir Unlü-Omer ,y Ozc:ın. :ı.'!, . c .. s.Cıl
-- N:ıhit Sırrı. Anadolud:ı-Yol r\ıolları-. Ist. ll)3'J. s. XX.
30 OKTA ·y, a.g.c .. s.l I 5<)-lı.~;
•
.. t,· . .
',.
'·.·.'
adı geçen n1akalesi nde, N ah it SnTt 'nın yeni edebiyatla bağlarını kopannasının sebebini onun dili ve usllfıbmıda görür:
··c>,
eski dili ve eski düşünme tarzı ile gençler arasındayadırganınaınası inıkansızdı. Çalışrnalanna verdiği yönle kendisi ayıımıştı yolunu
bizden. Onu yeni edcbiyattan, dolayisıyla, kısaca edebiyattan çekip ayıran geçmış
sevgisi, eskiye bağhlıb~1 oldu.31
Bir başka yaz1~'rnc!.a Yaşar N abi, N ah it Sın·ı 'nın dil ve ushlbunun özelliklerini
anlatır: "Öınrünün bir kısmı Fransa'da geçtiği ve Türkçe bilgisi kitabi olduğu için koyu bir Osınanlıcayla ynzi p konuşrnaktan çok haz ederö.i. Sonraları bu tutumunu
vazgeçeınecliği bir hııy ha h ne getirerek bile bile çağına aykırı düşen bir dille yazmayı sürıiürdü. Yergide, gürdüklerini. sevdilderini hele sevınediklerini çekiştinneye
b l d ıı.12
ay1.ı.ır ı.
N ah it Sırrı 'nn1 dil ve üslup yönünden "eskiye bağlı" olrnasını yetiştiği çevre ve
Batı ile ilgilenınesirıe bnğlayan Hal it Ziya onun için şunları söyler: "Nahit SııTı 'nın
hayat ile teınasa baş!:ıdt!~t zaınandan itibaren nıes'ut bir rnazhariyeti var: Ta o
s~nelerden beri gaı·bın fl:kir, lisan ve san 'at eserleri ile ülfet ve ünsiyet içindedir; öyle
bir ınuhitin çocuğudur ki orada nıüsahelıe daiına yüksek bir sahada deveran etıniştir ve öyle bir sınıfa mensub1ı:r ı.~i orada Türkçe en güzel şekillerile söylenir, konuşulur. Bu müsaid şeraitle, hayatın ve devrin ınuhtelif sahalan arasına erkenden karışmış olmak,
gaı·bın ı:ıedeniyet diyarında uzun \ızun dolaşınak imtiyazlan da ilave edilirse onun
san ı at hayatı için ll<ısıl rnutavıf cihazlarle kuvvet bulan bir fıtrat sahibi olduğuna
ş aş ılın az.
Her san, at ıniintt~sibi bir tehlj},.cye rna, ruz kahnıştır~ i lun al ve isticalden doğan bu tehlike ( ... ) ınuh<ırririn Eve Düşen Yüdırım hikayesinin vak'asında karşınuza
çıkıyor. ,:n
31
.NA YIR. a.g.m .. s.3.
32.NA YIR., Dost MeklupLır. ~ııh;ıı
1 ()72. s . .1·+.
33 HaiitZi:;ı:a UşaklıgiL S;m.;ıt:ı D;ıir
rt·:~~~,\\
Edebiyat tarihi c:-;t.;rkrinde kendisine yer veriimeyen; Türk edebiya1~~.·ıta.:·~s~.~~~~~
..
iS.M.· ;_4,~~.:~t;ij}'-f!-iıı, ·~.:s· ·.rt~ .... ~ti· .·. \j.'-"
~· , .. ~ •• 11 .• ~ ... ~~li'
eser kazandıran; eserlerinin henıen hepsinde geçrnişi ve o yıllardaki yalı .";i_·.·· r~"
unuttuımmnaya ç.alışrnı.~ olan Nahit SnTı, ne yazık ki, layık olduğu yere gelememiştir.
Hatta Abdi.ilhak Ş1nasi '"ecnebi di11i Türk kaleınlerinin" faaliyetlerini incelernek ve tahlil e tın ek üzere yazdığı bir makalesinde dahi N ah it Sırrı' dan bahsetınenıiştir. "Benim yazı hayatıeım b::ışında bu yazınuı haritası için garip bir tesadüf o]arak Rene Schikele,nin Retour"umı ııeşreden nıühin1 bir edebiyat ınecınuasında, Les Oeuvres Libres 'de intişar ct ın i~ olan uzun bir hikayeınİ de anın ak hakşinaslığtJ1a. lüzuın
.. . d' ,14 gonneıntş 1. ·
..
3 . 1I- ROMANLAR
II. Eve Di.i~en '{ ıldırnn, İst., I 934 (Yazarın 1929 yılında yayınlaınrş olduğu
Kıımızı ve Siyah isin1li hikayesinin küçük değişikliklere uğramış şeklidir.l931
yılında da Mill1yet (]azetesi 'nde tefrika edilıniştir.)
2. Kıskmnnak,
i
st., 1946 ( 193 7 yılında Tan Gazetesi 'nde tefrika edilıniştir.) 3. Sultan 1 [aınit f)üşerken, ist., 1957.4. Tersine Uıdcn Yol, ist. 1995. (Yazarın bu roınanı 1948 yılında Tasvir-i Efld1r Gazetesi 'nde tefr1ka cdilnıiş, ölümünden sonra ise Arına Yayınları
tarafından ki tnplaşJrrı hnıştır.)
II-
I-IİI<A YEL[R iA) Kitap J Ialindı~ Basılanlar
l._Zeyneb La Courtisaııe, Paris 1927 (Fransızca)
2. I(ırnıu.ı ve Siyah,
i
st. 1929 .(Büyük Hikaye, daiıa sonra Eve DüşenY11dının adıyla yeniden y::ıynn!anırnştır.
3. Sanatk.lrLir. İst. 1932. ("Şair Necıni Efendi'nin Bahar K.asidesi", "En Güzel Eseri" ve '"Bir Sannıkar', adlı üç hikayeden oluşınaktadır.)
4._ Calere de Su han, İst. I 933. (Fransızca)
5.
..
Eski Re::;1ınler .. İst. 1933. ( "'Kanlıcanın Bir Yalısında" ve "Eri Cenge Gitti Cenkten Döndü" adlı iki hjkclyedcn o1uşnıaktadır.)B) Gazete \'e
Dergilerde
!(alınışfiikayeleri
l.Peri KızJyb İhtiyar }(adının Ivfasalı, T. Y., 1930, s.33-42.
,..) B . P 1· ' . ı ... . 1' ,_. 1 0, O ""' I 3 5
-· ır arn ·nrı\aycsı, . 1 ., . • ) , S:~1 - .
3 .Bir Dağ ve: Deniz 1-I.iküyes.i, T. Y.,I-Iaziran 1930, s. 43-5 1
4.Sadettin Bey'in Daınad-ı, Varlık, 1-15 Teın.ınuz 1936, S. 72, s. 5,7-8.
r...
•'ı'"'\
frr
~~
..
·~
~
:~; :;~ i 1", ;\ .~j.(
l.
:"' ~::'· \ ~'"" # li; ~:6.Aınerik:ı!r.
HiiviikMiınarla Şarkh
Prenses OlanKarısı,
Ülkü M~.ı[~~~~~-1\'
·
·'
~:~:·.~;/~1-(;.;,t'~'\~.
1937, s.359-369. ·~~;:.~.~ ·
7.NişantcışnıJn Bir I<..onağ1nda, Ülkü Mec. T.S. 1937, s.235-247.
8.Bir Ronımıc1 Profili, Ülkü l'vfec., I<.S. 1937, s.357-372.
9.Bebekkri.yk Oynaınayınca, Yaşar Nabi'nin Genç Neslin En Güzel Hikayeleri isiınli kitabında ya.yınlanınıştır.193 8)
lO.İki Kız l<ardaş ve Bir Dc1ikanlı, Ülkü IVJec. Nisan 1939, s. 132-138~
Mayıs 1939, s.225-2:-;•k Haziran 19:19, s.338-345.; Ten1nıuz 1939, s. 411-418.
1 I. Dedcnı1n iki Evlenişi, Ülkü M ec., !vf ayıs 1941, s. 24 7-250.
12.0snıanl i Diploınah Persenasi Bey le l\-1adaını, Sanat ve Edebiyat
Gazetesi, G Eylül I <>.:17.
III- TİY ATRC/ FS ER LERİ A) I<itap 1-]; d i
nde
Basılanlar1. Sönrn·::ycn Ateş, Ank;:ıra l9J 3. ( 3 Perde ) 2. M uharrir, Ankara I 934. ( l Perde )
B) Dergilerde 1<alınış Eseri
3. Ü)'1HlC.ıılaL Ulkii.
rvrec.
Nisan 1938, s.l62-174; Mayıs 1938, s.240-253;Haziran 193 8, s.
:rz:
-J:rl.IV- GEZİ N(JfL/\RI
...
1. Aııadoln'da-'{ol ~-Jotlan ··:·ht. 1939.
2. Bir EdinH.'. Seyahatnaınesi, Ankara 1941. 3. Kayserin·Kırşehir-·Kastaınonu, İst. 1955.
V- İNCELEl\11-:: ı:~SERLERİ
1. Edebiyat ve San 'at B'ıhisleri, f'J1kara 1932.
2. Roınan ve 1:-rikayc, İst. 1933.
3. Tarihi ('cbreler Etrafında, ,'\nkara 1933. 4. Hayat ik J<.itap)ar, ist. 1946.
5. Abdülhcunid 'in Bareıni, İst. 1989.
VI- ANI T(fRÜ r-,JDL~:Ki ESER İ
1. Eski Zam:ın Kadmları Arasında, İst. 1959.
VII-TERC()rvJE ESEI\LERJ
l.Sy1ve~lrc BPnnard'ın Cünnü (Anatole France'den), İst. 1939. 2.Gece Y~ın~~~ Güneşi ( Pierre Benoiften), İst. 1939.
3.Dirlik Düi~cnlik (George Couıieline'den), İst. 1940.
4.Kanlı fvkydanlar ( Blasso İbanez' den), İst. 1940.
5.İsveç. Knılı Xll. Ş3rl Tarihi ( \1oltaire'den), İst. 1940.
G.Aziyadc ( Picrre Loti\icn), İst. 1940.
7.Vadiclcki Zaınbak ( H.D. Balzac'tan), İst. 1941. S.Goriot Baba ( li.D. Balzac'tan), Ankara 1943. 9.Bir 1(-ır :<.:ıfası (Thomas Raucoftan), Ankara 1944.
lO.Bilinıncycn Şaheser ( H.D. Balzac'tan), Ankara 1945.
ll.Kaııdid ( \'oltaire'clcn), Ankara, l.cilt 1945; 2.cilt 1945; 3.cilt 1946.
ı2.Bezgin ı<:ıdnıhır ( Pierre Loti\ien), İst. 1947.
13.İstanbur{ı Ait (.iünlük Hatnalar (Anatoine Galland'dan), Ankara 1949.
14.Avnıpa ve Fr,ınsız İiitila1i (
Albert Sorel'den),
İst.,l.cilt 1949~ 2.cilt1949; 3.cilt 1950; 4.cil: F)51~ 5.ciH 1952~ 6.cilt 1952; 7.cilt 1953;
VIII
_l\ If 11. I(A f ı~; 1 r~·R
ıilVl_l-\J ... ...~,ı. ... l~{~J.ı l
Nahit Sırn'nı11 nıuhtelif dergi ve gazetelerde, tespit edebildiğimiz kadarıyla,
432 makalesi vanhr. Bu nıakaleh~rin tasnif edilıniş listesi çalışmalarnnızrn 3onunda
verihniştir. 1
1
ROMANLARI
Nahit Sırrı'nın hayatta iken yayınlanmı§ üç romanı bulunmakla birlikte 1948
yılında Tasvir-i Efidir Gazetesi 'nde tefrika edilmi§ bir romanı da 1995 yılı içerisinde·
Arba Yayınları arasında çıkmı§tır. Yazar.ın yayınlanan bu d ort romanı üzerinde de. ayrı
ayrı durulacaktır. Aynı zamanda onun tenkitçi yönü münasebetiyle roman hakkında
yazılan pek çok yazısı da vardır. Bu yazılar tezimizin "Nahit Sırrı'nın Edebi Ki§iliği ve Faaliyeti kısmında değerlendirilmi§tir. Yazar, roman hakkındaki dü§üncelerini "Roman ve Hikaye" İstanbul 1933 adlı e.serinde bir araya getirmi§tir.
A- EVE
DÜŞENYILDIRIM
1- ROMANINI<ÜNYESİ
Nahit Sırrı'nın ilk romanı olan Eve DüşenYıldırım\Teşrin-i evvel 1931 ·tarihinde Ankara'da yazılınış ve aynı tarih ile Kanun-ı sani 1931 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi' de tefrika edilıni§tir
1934 yılında İstanbul Burhaneddin Matbaası'nda basımı yapılan eser Varlık
yayınlarının 5. sırasında çıkmı§tır. İkinci bir baskısı yapılmayan eser 20 bölüm ve 104
sayfadan olu§ınaktadır.
· Eve Düşen Yıldırım, yayınlanınca edebiyat çevreleri tarafından fazla
beğenilmeyerek eleştirilmiştir. Halit Ziya U§aklıgil "San' ata Dair" adlı eserinin birinci . cildinde romanı "pek iyi idare edilmesine imkan olan, hatta daha geni§ bir sahada ince tahlillere, vuku' atın. ve onlarda inkişaf edecek hissiyatın neticeye doğru akmasını ihzar eyleyen safalıatı
tasvire pek müsaid bulunan bir mevzu'u muharfir hemen
çırpı§tırıvern1ek
suretile idare .
etmişve herhangi
ınatbu'at
sütunlarındagarb
1 Yazarın 1929 yılında yayınlamt§ olduğu Kırmızı ve Siyah isimli büyük hikayesinin küçük değişikliklere uğramış şeklidir.
~~~~ ""..(i•" lf'_;{; i.,..~ ... ":;;<~
l
'1'. ı."2j< '\
. 1 ;g. ~:;~~~.. ·~ . . { -t.). ,-- ... ·' • ' '';ı l....: . . ""'~ ,, -r.··q .lisanlarından
naklolunarak iki fincan kahvearasında uyduruluverıJı\. \k~~.Ç·
i
nev'inden bir eser
yaratmı§dır,"
2
diye belirtir. ·. \ . ' ..~!!!~~~
.
.
...
.._,_
Varlık'ta da Selami Izzet eserin "Bağ Bozumu" adlı bir garp kitabı~dan adapte · edildiğine aniatmasına ragmen Nahit Sırrı, bu makaleye cevap vererek vak'anın ve
§ahıslarının gerçek olduğunu Ahmet · Muhip'in yazısını da örnek g~stererek
açıklamı§tır.4 Ayrıca
eser hakkında Ülkü' nün Te§rin-i evvel 1934 tarihli sayısında,
K.N. imzasıyla bir tanıtım yazısı çıkmı§tır.
2- ROMANIN KRONOLOJiK Y APISl
Roıııaıı, 1\lıınct ~Ukıti Efcııdrııiıı bir ak~aıntistU, cviııc UzgOıı bir hallle gclıncsi ve
ev halkının onu kar§ılamasıyla ba§lar. Romanın daha ilk sayfalarından itibaren Ahmet
Şükrü Efendi'yi ve ailesini tanımaya ba§larız. Buna göre Ahmet Şükrü Efendi,
Ankara'nın Cebeci taraflarında iki oğlu, gelini ve _evin hizmetçisi ile birlikte sade ama
mutlu bir hayat geçirmektedir. Ailenin büyük oğlu Namık evlidir ve babasıyla aynı yerde -İmaHit-ı Harbiye fabrikalarının ·birinde- çalı§maktadır. Evin küçüğü Sait ise henüz liseye devam etmekte olan ·genç bir delikanlıdır. Namık'ın karısı olan Şayeste
Hanım, fazla güzel olmamakla birlikte, Namık ile evde bir kadın bulunsun amacıyla
evlendirilmi§ bir kadındır ..
Ailcd<;; babaya kar§t a§ırı bir sevgi, saygı ve çekingenlik vardır. On bc§inci
bölün1den itibaren ron1ana giren, evin hizmetçisi, Emine Kadın da "eve dü§en
yıldırım" olan Muazzez'den sonra vak'anın akı§ını deği§tiren ki§idir.
Aile bireyleri bu §ekilde kısaca tanıtıldıktan sonra Ahmet Şükrü Efendi'nin,
İstanbul'daki kardeşinden mektup aldığı belirtilir. Karde§iyle araları açık olan Ahmet Şükrü Efendi mektuptan, karde§inin ölüm dö§eğinde olduğunu öğrenir ve onu ölmeden önce görebilmek için İstanbul'a gitmeye karar. verir. ݧte Ahmet Şükrü Efendi'nin
üzgün olmasının sebebi budur. Biz bu mektup vesilesiyle Ahmet Şükrü Efendi'nin . karde§i olan ı~ıüsnü Bey' i de kısaca tanımı§ oluruz. Allınet Şükrü Efendi'nin, serseri ve
2·Halit Ziya Uşaklıgil, "San'ata Sadakat", San'ata Dair I, 1938, s.129.
3
ScJami İzzct, "Eve Dü~cn Yıldırım Münascbctiylc", Varlık, 15 .Eylül1934, S.29, s.89.
4
A"P"'"----~:;:,,. ;!'~' !f.~'i ,,,.,,, ""-'"':\~
;(
'".~~t:
,, ' \
. ~!:i ~ ·'/(·;;.: ... , >24 ·-~ 14 •:-:.. J ·' - ' " " ' '·' . . . >~~\ ~~· ll'·serbest bir hayat
geçirdiği
için, karde§i Hüsnü Bey ilearaları açıktır; ~"' i!ii:t~~J
.
~~.-\1'
>süredir ilişkilerini koparmışlardır. , ,,. , , .
İstanbul' da kardeşini sağ olarak bulamayan Ahmet Şükrü Efendi, onun yetişmiş
kızı Muazzez'i "karde§ yadigarı" (s. 21') diye alurak Ankara'yu, kendi evine, getirir,
Muazzez'in gelişi ile evin düzeni değişmeye başlar. Pürüzsüz ve sade geçen aile
hayatında çatı§ma ve kavgalar ortaya çıkar: Muazzez çok güzel bir kızdır. Bu güzellik, önce, .evin gelini Şayeste Hanım'ın gözünden kaçmaz. O, kocasının kızı görüp aşık
olacağından korkar böylece de kocasının ve Muazzez'in hareketlerini kuşkuyla takip eder. Ayrıca evin tek hakim olan kadınlığını bu yeni gelen "şımarık ve nazlı küçük
hanım" (s.23) 'a kaptıracağı için de üzülmektedir.
Şayeste 1-lanım'ın kocası Namık, yeni gelen kıza önceleri ağabey şefkatiyle yaklaşır. Kardeşi Sait'in Muazzez ile gezmeye çıktıklarını öğrendikten sonra ise kıza
olan duyguları deği§meye başlar. Nihayet karısı ile Muazzez için tartışırlarken kızı
sevdiğini anlar ve Muazzez' in bütün taliplerine bir kusur bularak evlenmesine man i
' .
olnıaya çalışır. Ru
Konuda,
karşısındasöz bile
söyleyenıediği babasıyladahi
tartışır.Evin küçük oğlu Sait de Muazzez'e kar§ı sevgi hisleriyle doludur. Bir gün, her zaman yaptıkları gibi, mesire yerlerinde gezerlerken biri bir~lerini sevdiklerini itiraf ederler.· Bu konuşma neticesinde Muazzez ile evlenıneye karar veren Sait bu sıralarda
bütün hızıyla lise imtihanlarını vermeye çalı§maktadır. Öıicelikle bir ihracat şirketinde kendisine bir iş bulur ve daha· sonra da babasına Muazzez'le evlenmek istediğini
bildirir.
Sait'i evlenme konusunda en çok destekleyen ki§i Şayeste Hanım'dır. Çünkü o, Sait ile Muazzez'in evlenmeleri sayesinde kocasını Muazzez'e kaptırmayacak;
kocasıyla beraber başka bir eve taşınarak "Ahmet Şükrü Efendi'nin tahkümünden de
ݧte nihayet" (s.8~) kurtulacaktır. Ayrıca bu evlilik ile birlikte "Kocasının bedbahtlığını
her gün görürse, sızısı bir türlü yüzünden geçmeyen tokadın intikamını pek güzel almı§
olacaktı." (s.52)
Ahmet Şükrü Efendi, evdeki huzursuzluğun biteceği umuduyla Sait'in Muazzez. ile evlenmesine izin verir. Bu haberi büyük bir.mutlulukla kar§ılayan Şayeste Hanım,