— §X/ V U
/Yoiooı^ot
-4
Kanunu evel929■l.'.liilia.i!--- U a g B B B B B
fc-L'UwJfe-N gSÎR:
KÖ RLÜK!?
Şiirde çığır açmak ; Necip Fazıl, Faruk Nafizin şiirleri - ne.. Nazım Hikmetin üslûp tarzlarına vezinlerde, hattâ da ha garibi; nidası . . vergülü.. iki noktasile tevarüs etmek olmadığı gibi , başkalarının fikirlerini kendi şiirlerine mal etmek demek te değildir.
Ancak gelip geçen ve gör ünen şairlerin şiir kalıpların dan ayrı bir usul takip edi lerek bam başka bir icat ku dreti taşıyan yazış yoluna çığır derler...
Bilmem ki niçin anlaşılmı yor ?
Şiir , ne bir riyazi mesele ve ne de bir bendesi dâvâ - dır !...
Bir damla şiir yazacağım diye şiir mecmualarının için*' düşüp kafiye ariyan, fikir ça- ‘ lan ve parmaklarını ikide bir oynatarak vezin bulmıva uğ raşanların “ Hali perişanına., gülmek kadar ağlamak, ağla mak kadar da gülmek lâzım d ı r !
Mütemadiyen kelime sıralı- • yarak dimağına balyalarla ka
fiye istif eden ve nihayet bir gün kendi de kafiye sırıma mazhâr olacak adama şair de mezler.
Şair odur ki; ruhundaki va kıaları, İlişlerindeki heyecan sellerini kelimelere nefhederek kâğıtlara döke bilendir !
Şair odur k i ; duyan ve du yduğunu duyurandır!...
Yoksa kısıla kısıla rüvel za- ı viveleri hatlaşan adam lara ;
Deveyi insan zannederek kol kola gezer, Ayşaların saçım.. Eminelerin kaşını çiçek diye yolaYİar.
Bu nevi “ galatı niyet,, ne ticesinde “ galatı idrâk,, hasta lığına tutulan şair eksik değil dir.
Meselenin en feci tarafı; bu nlar, bu rüyet zaviyeleri kı- sıla kısıla lıatolanlar, hilkaten gözlüklüdürler ...
Okadar ki; kendilerini tabii cesametlerinden daha büyük görürler...
Göermernezliğin en korkun cu . . en berbadı ruhi körlük tür !
Mele bu düşkünlüleri Me- dih kaygusite kalem oynatan lara acırım . Zira ; lâmbaları ■ tutuşturmakla geceyi gündüz göstermek ne beyhude emek tir !
Yakan ele, yapan gaza, ka raran cama ve eksilen fitile yazık !!
Karanlık , gene karanlık - tır !...
Bürhan Sadık
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi