• Sonuç bulunamadı

Prof. E. Frank

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prof. E. Frank"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. E. FRANK

Yazan: ör. linin Stiemduh TAYANÇ

1934 yılının eylül ayında, eski Gu- reba hastanesinin kapısından içeriye giren uzun boylu, gözlüklü, öne ha­ fif eğilmiş, büyük adımlarla yürüyen bir yabancı, bol ışıklı koridordan geç ti ve bizlere elini uzatarak: Prof. Frank diye kendisini tanıttı. Yurdun toprağına verdiğimiz bu büyük adam: Benim hoeamdır, benden başka: Yüz­ ler ve yüzlerle Türk hekiminin de.

Arkadaşım bana: (Hoca öldü) de­ diği zaman, her fâninin alın yazısı olan bu kara habere inanamadım. Çünkü: Prof. Frank ölmezdi ki. ö l­ mek, gözlerin yumulup beynin duy­ maz olması,, bir varlığın yokluğa göç mesi demek olsaydı, Hoca, (ilebilirdi. Onun yaradılışındaki insanlar, ardla- rmda bıraktıkları eserlerle, gönüllere kazıdıkları silinmez çizgilerle, yal­ nız oldukları gibi kalmaz, filizlenip yeşererek gelişir, fânilikten kurtu­ lurlar.

Hocanın, bilgi sahasındaki erişilmez liğini neden yazayım? Biz talebeleri, hastaları, bütün vatandaşlar ve bütün dünyanın bildiklerini tekrarlamanın değeri nedir ki? Hasta başında dalgın, uzak, ilgisiz gibi duran, günler, aylar ve yıllarla sonra bunları en ince nok taİarına kadar bizlere hatırlatan söz leri karşısında hayran kalır *ve bu çok uzakta duygusunu veren bu en içte ve yakında oluşun sırrını birbiri mize sorar dururduk.

En temiz ve pürüzsüz Türkçe ile yaymış olduğu kilahların her satırı­ na bir hikmeti gizlemek, her bilginin yapabileceği şeylerden değildir, idi nik dersler':, Türk tıb edebiyatının şaheserleri olarak nesillere intikal edecektir.

Hocamın, önlerinde eğildiğim sayı­ sız hatıralarından ikisini yazmayı bir borç bilirim. Yıllar önce kendi- | sine, Amerika Üniversitelerinden çok I üstün teklifler geldi. O, hepsini red ; ediyor, Gurebadaki ufacık odasında, ellerini uğuştıırârak,.dumanlı gözlük i leı-inin ardından, önündeki yazılarım aözden geçiriyor ve, yerinden kıpır­ damıyordu. Bir ihtisas imtihanında kendisine: Neden gitmediniz? Hocam dedim. Bana, uzun uzun baktı ve gülümsemeye sardığı göz yaşlarını "izlemeğe lüzum bile görmeden o tok. «çık ve yürekten gelen feri

ile-— 3-nı denemek mi istiyorsun? B i­

ye sordu ve devam etti: Yurdumdan | atılmış olma acı şaşkınlığına uğra- | dığım günlerde bana yalnız ve yalnız Türkiye kolladım açarak bağrına bas tı. Burası benim vatanimdir, ayrılıp nimetlerine kilfranda bulunamam. Burada kalacak ve bu kutlu toprakla ra karışacağım. Hocam, sözünde dur­ dun.! Zaten senden aksi beklenemez­ di ki! Seni, gönüllerimizin kefenine sararak toprağa verdik. Senin, toprak tan korkun kalır mı? Hele < toprak, bu toprak olursa!

Prof. Frank, yıllarla aramızda bir Türk gibi yaşadı, bir Türk gibi ça­ lıştı bir Türk gibi öldü. Cok büyük bir vatandaşı kaybettik. •

Hoca, bütün mânâsile bir insandı. Her büyük insan gibi o da nankör­ lükler, iftiralar, çekemezlikler, dedi­ kodularla karşılaştı. Yataklara düşe­ cek kadar ızdırab duydu ve göz yaşı döktü. Fakat, yılmadı, vazifesine de­ vanı etti „ve. öldüğü dakikaya kadar dipdiri ayakta kaldı. Her şeyi ve her herkesi de af etti. Ontı ezmek, kürsü siinden hatta, batta, yurdundan uzak Ilıştırmak Istlyeııler bugün önünde, ayağa kalkıp (saf saf el bağladılar!)

O ‘ acı günlerde, kendisini ziyaret ederek teselli etmek istedim. O İlâ­ hi sese, gelin hep birlikte kulak ve­ relim:

— Üzülme Muin! Dünya kuruldu kurulalı bu, böyledir tfe böyle sü­ rüp gidecektir. En büyük marifet: Sa na kaldırılan yumrışğun parmaklan nı gevşeterek o elin, elini sıkmak için sana uzandığını görmektedir! Bilgin olmıyanların seviyesine inersek, yük seldiğimiz yere lâyık olmuş İnsanlar sayılnmşyız!

Bir İnsan, bu kadar yükselir de aşağı baktığı zaman başı nasıl dön­ mez? Bu Tanrı vergisi de her kula nasib olmuyor.

Prof. Frankı o çok sevdiği Rumeli hisarı mezarlığına, Türk mezarlığına gömdük. Bu, onun, son isteği! Bunun mânâsını yarının tarihleri yazar. Biz dilsiz kalalım. Bu azamet karşısında beyin, zorlanırsa çallar!

Hoeami, tapdığm bu toprak, 'seni şimdi -hem 3e ebediyen- taparcasına bağrına basıyor. Göz yaşlarımız, se­ nin, yüreklerimizde yeniden dirilmiş olmanın ¿evine' ile de karışıktır!

Meğ»r sen, ne mutlu imlisin llocam!

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Cahit, o «yetim» sözcüğünü, Nazım Hikmet’in Peyami Safa için yaz dığı ünlü şiirdeki «Ey yetim-1 Safa» dizesinden esinlenerek, şaka için

M im ar Sinan Üniversitesi sayın yönetici, öğretim üyeleri ve öğrencileri ile tüm D O ST L A R IN A yakın ilgilerinden dolayı. teşekkürlerimizi ve

In addition, chest radiography detected broad hyperaeration along with cystic changes, a deviation of the mediastinum to the right side, and prominent scoliosis in

Çatalca-Kocaeli Yarımadası arasında yer alan bu boğazın açılışı, Altın Boy­ nuz adı verilen Haliç’in teşekkülü, sularını Karadeniz ve Marmara Denizime bo­

Faringeal irritasyon şikayetleri olan hastalara orofaringeal bölgeye cerrahi girişim yapılacaksa, anormal seyirli bir karotis arterden şüphelenilmeli ve dikkatli olunmalıdır..

Dünya Sa¤l›k Örgütü (WHO) ile Tüberküloz ve Akci¤er Hastal›klar› ile Savafl›m Birli¤i (IUATLD)'nin 1990 araflt›rma so- nuçlar›na göre, 1.7 milyar kifli Mycobacterium

KITÂB EL-GINÂ: Gene Arab mûsıkîcilerinden YAHYA BİN ALİ BİN YAHYA BİN MANSUR (öl. 912) tarafından kaleme alınmış olup, “ İslâm Musikîsi Yunan

Therefore, the implementation of scientific writing skills using a blended learning system in the Indonesian language general course at higher education can