• Sonuç bulunamadı

İstanbulda esir pazarı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbulda esir pazarı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEMMUZ 1953 17

İstanbulda Esir Pazarı

Bize şimdi gayri tabiî geliyor, vaktiyle Ame- rikadan tutunuz da dünyanın diğer taraflarında esir ticareti vardı. Hattâ Amerikalıların şimal- cenup savaşının sebeplerinden biri de bu esir ti­ careti idi.

Zamanmda alelâde ticaret işi olan esir alış verişi ile uğraşan bir zümre vardı. Bu alışveriş bugün Tavukpazan denilen yerde, — Çemberli- taşla Nuruosmaniye arasında — yapılırdı: Bu­ rada bir pazar vardı. Bu pazar yeri ağaçlı geniş bir meydandı. Bu meydan küçük ahşap kulübe­ lerle sınırlanmıştı. Kulübelerin bir kapısı ve bir de kafesli tek penceresi mevcuttu, içeride

kadınlar âdeta yığın halinde doldurul­

muştu. Meydanda da erkekler bulunurdu. Bir kısmı ağaçlar altında oturmakta, bazıları da ayakta gezinmekte idiler. Her cins insan; sarı veya kızıl saçh, mavi gözlü çerkez, kumral veya siyah saçh, yeşil gözlü gürcü, siyah parlak tenli, kıvırcık saçlı, geniş alınlı ve yassı burunlu ha- beş, kumral yeşil gözlü macar veya nemçe kız­ ları ve erkekleri bulunurdu.

Bahçenin içinde mal sahipleriyle alıcılar çu­ buklarım tüttürerek dolaşır, pazarlık yaparlar, satılacak esiri tekrar tekrar muayene ederler, bütün âzasını gözden geçirirlerdi. Ağzında bir tek dişi bile noksan olanın fiatından tenzilât ya­ pılırdı. Genç, elinde sanat ve marifeti olanların da değeri fazla idi. 17 nci asırda 13-14 yaşların­ da bir Macar kızı 35 düka altınına satıldığı gö­ rülmüştür (1). 18.inci asra kadar İstanbul hıris- tiyanlan da evlerinde esir kullanırlarken Üçün­ cü Mustafa zamanmda bir fermanla bu mene- dilmişti(2). Esir kadınların genç ve güzel olan­ ları esir pazarı lojmanlarında değil, evlerde iti­ na ile yetiştirilir, sesi güzel olanlar hanende ola­ rak terbiye edilirdi. Bunlar yüksek sosyeteye satılırdı. 1839 da Sadrâzam bulunan Abaza kö­ lelerinden Hüsrev Paşamn çocuğu olmamıştı. Birçok köle satın alarak terbiye etmiş, okutmuş­ tu. Bu kölelerden sekiz tanesi müşir ve bir hay­ lisi askerî ve mülkî yüksek mevkilerde bulun­ muşlardı. Eski Sadrâzamlardan Reşit Mehmet Paşa bunlardan biridir(3). Esir pazarının emini, kethüdası, şeyhi vardı. 17.nci asm Türk beste­

kârlarından meşhur Itrî Mustafa Efendi

Dördüncü Mehmet tarafından esirciler şeyhliği­ ne getirilmişti (4).

18.inci asırda esir pazarına genç ve güzel olan Kontes (Potocka) nasüsa düşer.

(Marquis de V...) adında bir Fransız asilzade­ si kontesi satın alır. Bu adam az zaman sonra Istanbulu terkeder, Kontesle birlikte Fransaya giderken Kamniçde HollandalI Kont dö Vitt ta­

rafından büyük bir ihtiramla karşüanır. Güzel­ liğine hayran olan HollandalI, Kontese izdivaç teklif eder ve Fransızın elinden alır, iki sene sonra refikası ile beraber Kont Avrupa saray­ larım dolaşırken bu defa da Hamburg’da Polon- yanın yüksek bir generali kontese âşık olur. Ko­ casından boşanmaya icbar eder ve evlenir(5). Bizde esir ticareti 1847 tarihinde ikinci Mah- mudun bir fermaniyle lâğvedilmiş ve esir pazarı da dağılmıştır. Fakat cariye satışı ikinci Meş­ rutiyete kadar devam etm iştir(1908).

Esir kızlar daha 6-7 yaşında iken esirciler tarafından satın alınır, hususî evlerde büyütü­ lür, terbiye edilir, okutulur, 12-14 yaşlar arasın­ da güzelleri seçilir, bunlara daha fazla itina

K a d ife K a led en İzm ir

İzmir vue de Kadife Kalé

(2)

18

TÜRKİYE TURİNG ve C olunurdu. Elleri bozulmasın diye kaba iş yap­ tırılmaz, kırıtmalara, işvebazlıklara alıştırılırdı. Esirci kadınlar bu kızlan kapı kapı dolaşarak satmaya çalışır ve türlü diller dökerdi.

Cariye satın alacak erkek kızın göğsünü, kol­ larını ve dizlerine kadar bacaklarım muayene edebilirdi. Bu kızlardan bazdan bilerek ortak üstüne giderlerdi. Kızlar umumiyetle konaklara cariye olarak girerler ve talihi yaver olanlar nikâhlanırlar, tam mânasiyle hanım efendi olur­ lardı. Satılacak olan kız bir gece müşterinin evinde alakonulur, uykusu, horlaması kontrol edilir, eğer böyle halleri varsa reddedilir yahut da fiattan düşülürdü. Doktora ve ebeye muaye­ ne ettirildikten sonra parası verilirdi. Güzelce bir kız 500-600 altına kadar satılırdı. Kafkas- yada Çerkez kızları umumiyetle bu işler için büyütülür, hattâ kızlar kendi arzulariyle bu işle

meşgul olanlara kaçarlardı. Nâzım YÜCELT

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Siyah gözlü bir anne ile mavi gözlü bir babanın çocuklarının göz rengi ile ilgili aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır. (Siyah

Göz/ yüz kor uması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur El l er i n kor unması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur Ci l di n ve vücudun kor unması Özel koruyucu ekipmana

Diğer bilgiler Toner sudaki toksin olmamasına rağmen, mikroplastikler sudaki yaşam için fiziksel bir tehlike oluşturabilir ve kanalizasyona, kanalizasyona veya su yollarına

Göz/ yüz kor uması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur El l er i n kor unması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur Ci l di n ve vücudun kor unması Özel koruyucu ekipmana

K imsenin olmadığı, ıssız, ıpıssız sokakta, havanın azdan aza kararma- ya başladığı saatlerde ufak tefek, ablak yüzlü, 45-50 yaşlarında, te- peden tırnağa

Gözlüklü, siyah kıvırcık saçlı ama erkek değil.. Şiirle-

Genellikle zehirli kurbağaların parlak renkleri olur ancak kırmızı gözlü ağaç kurbağaları zehirli değildir ve parlak renkleri bu yüzden hayatta kalmaları için avantaj

Türkel Hocam, kızımın kırmızı elbiseli devrimci teyzesi, ihanetin kol gezdiği, kitlesel firarların olduğu bir zaman diliminde kalenin burçlar ında dalgalandırdığın