S \
w T W f X
7. Antika Kitap Müzayedesi’nin ardından
‘Boğaz’da balık fiyatına
9
Hartmann Schedel’in 1493 tarihli “ İstanbul G ravürü”, gezgin Corneille le Brun’un “Voyage au Levant” adlı kitabı, Sir Paul Rycaut’nun “The History of the Turkish Empire from the Year 1623 to the Year 1677”si. Librairie de Pera’nın geçen pazar The Marmara Oteli’nde düzenlediği kitap müzayedesinde alıcılarını bulan yapıtlardan yalnızca birkaçıydı.
Sahaflar Çarşısı mezat ustası İbrahim Manav’ın yönettiği müzayede, son dönem sıkça düzenlenen antika
müzayedelerinden daha keyifli, hareketli ve sıcak bir ortamda geçti. “Kitap ve gravürler” geçidi, Manav’ın tanıtımlarıyla okurların ilgisini sürekli canlı tuttu. Manav, Y (Ervand) Odyan’ın “Abdülhamid ve Sherlock Holmes” adlı kitabını, “ Abdülhamid uykusu kaçtığı geceler bu tür kitaplar okurmuş” diyerek sundu. Müzayedede Mithat Cemal Kuntay’m “Namık Kemal” adlı romanı alıcısını bulduğunda Manav, “Kitabın sahibi 100 numara” dedi. Giovanni Boccaccio’nun erotik öykülerle bezeli “The
Decameron”unun açılış fiyatı 160.000 TL.’ydi. Kitap alıcısına 1 milyon 400 bin TL’lik değerle kavuştu. Müzayedede 75. sırada Seyyid Mehmed İzzet’in “Çay Risalesi” adlı kitabı yer alıyordu. Kitap tutkunlan sıra bu kitaba geldiğinde “çay molasına” davet edildi.
Ara sonrası, Barnette Miller’ın, Topkapı Sarayı’nın
kuruluşundan 1924 nisanında kapanışına dek geçirdiği sürecin bilimsel incelemesi “Beyond the Sublime Porte, The Grand Seraglio of Stambul” adlı kitabını Manav, “Boğazda balık fiyatına” na diyerek tanıttı. Octavien Dalvimart’ın 19. yüzyıl başında Osmanlı kıyafetleri üzerine hazırlanmış kitabı ise “ Baklavayı sona sakladık” diyen Manav’ın sesiyle 5.5 milyona alıcısını buldu.
Kitapçı Uğur Güracar, kitap müzayedesine ayrı bir iş olarak bakmadıklarını aktarıyor. Güracar’a göre müzayede aslında ayrı bir iş. Librairie de Pera, bu işi bir reklam ve bu piyasanın reorganizasyonu için yapıyor. Temel amaç da nitelikli bir koleksiyon oluşturmak.
Eski kitap piyasasının kendine özgü rasyonelleri olduğunu söyleyen Güracar, “Bir kitabı on kişi isterse o kitabın değeri milyonlara tırmanabilir. Ama hiçbir zaman yeni kitap piyasası ile boy ölçüşebilecek bir durum değil bu. Yeni kitap piyasasındaki talep kitlesel bir talep. Biz müşterimizi tek tek tanırız” diyor.
Müzayedeye giren kitap fiyatlarındaki artışa yönelik, Güracar, “ Eski kitaba karşı son dönemde ‘patlama’ düzeyinde olmasa da bir ilgi artışı söz konusu. Bazı kitapların fiyatları çok hızlı artış gösteriyor, bazıları daha ağır seyrediyor. Bu başlangıç müzayedeleri ile insanlar bilgilerini sınayacak, ayrıştıracak. Hangi kitabın hangi kitaptan daha önemli olabileceği yeniden ortaya çıkacak” diyor. Güracar, önceki müzayedelerden birinde Halit Ziya Uşaklıgil’in imzalı, ilk baskı kitabının çok ucuz bir fiyata satıldığını, buna karşın Saffettin Ziya’nın diplomatlar için azdığı görgü kurallarını içeren kitabının 250.000 e alıcı ulduğunu belirterek bunu “olağan” bir.naiflik olarak değerlendiriyor.
Uğur Güracar, kitap satmak isteyenlerde iki eğilim gözlemiş: Bir grup işi umursamadan yapıyor. Bir grup da tam tersi, 1930’lu yılları büyük bir tarih sanıyor, hatta tarih öncesi. Bu
£
gruptakiler 50.000 TL. edecek kitaba 1 milyon TL. isteyebiliyor. Güracar’a göre bu da Türkiye’de kültürel gelenek kopukluğunun doğal bir sonucu.
Bir not daha:
VII. Antika kitap Müzayedesi’nde Schedel’in “İstanbul G ravürü” ile gezgin Le Brun’ün “Voyage au Levant”ı alıcılarına 15 milyon TL gibi sürpriz bir fiyatla ulaştı.
A.K.
B ib liyo g ra f Turgut K u t m üzayedeleri a n la ttı
Babil kızlarından bugüne
30 yıldır kitap tarihi üstüne çalışan
bibliyograf Turgut Kut, Avrupa’da
gerçek müzayedenin 1550-1750
yılları arasında büyük bir gelişme
gösterdiğini belirtiyor. Kut,bizdeki
müzayede kataloglarının en
eskisinin 1855 tarihli olduğunu
belirterek “İlk katalogların
çoğunluğu taşbaskı ve künyeleri
eksik” diyor.
K
ASLI KAYABALitap tutkunlarını bir araya getiren ve keyifli anlar yaşatan kitap müzayedeleri son yıllarda adından sıkça söz ettiriyor. Türkiye’de kitap müzayedelerinin öyküsü 1855’te başlamış. 1927-1981 yılları arası “ ölü” bir dönem olmuş. Kitap müzayedelerinin geçmişi ve kitap koleksiyoncuları üze rine 30 yıldır kitap tarihi ile uğraşan bibliyograf T ur gut K ut’la görüştük. 1970-1980 yılları arasında Chica go’da asistan kütüphaneci olarak görev almış olan Kut, İstanbul’daki A tatürk Kitaplığı’nın ilk müdürü.— Sayın Turgut Kut, kitap müzayedesine geçme den önce genel anlamda müzayede tarihinden söz
Turgut Kut
eder misiniz?
— H erodot MÖ. 500’de Babil toplum unun gelenek lerinden söz eder. H erodot’un aktardığına göre Babil halkı yılda bir kez her köyden evlenme çağma gelen kızları bir yerde toplarmış. Bir daire oluşturan erkek ler de kızları çevrelermiş. Müzayedeci en güzelinden başlayarak kızları satarmış. M Ö 146’da Romalı kon sül Lucius Aristides’in yaptığı “ Bacchus” tablosunu 600.000 sestere (23 bin altın) satmış. Avrupa’da gerçek müzayede 1550-1750 yılları arasında gelişme gösteriyor. 18. yüzyılda müzayedeler büyük salonlarda düzenleni yor. Sotheby, Christie gibi ünlü kuruluşlar bu dönem de ortaya çıkıyor.
— Türkiye’deki müzayedecilik üzerine bilgi verir misiniz?
— Bu dönem Kassam ve Tereke defterlerini kapsıyor. Tereke, ölen bir kişinin bıraktığı eşyalardır. Bu eşyala rı paylaştıran memura da kassam denir. Yazma ya da basma tereke defterleri iktisadi-sosyal tarih araştırma ları bakımından çok değerlidir. Basılı tereke defterleri (müzayede katalogları) yalnız kitaplara aittir. Ölenin terekesinden basit fihrist şeklinde dizgi ya da taşbaskı olarak bastırılmış kitaplar da vardır. Bu kitaplar o dö nemde 100-200 kadar basılmıştır. Bunlara artık kütüp hanelerde rastlanmıyor. 1855-1927 yılları arasında 22 müzayede (tereke) katalogu saptadım. Bunların üçü sad razamlara, dördü şeyhülislamlara, ikisi evkaf nazırına, üçü maliye, bayındırlık ve adliye nazırına, onu da çe şitli üst düzey çalışanlara ait.
— İlk müzayede kataloglan hangi dönemde hazır lanıyor ve nasıl bir çalışma izliyor?
— Müzayede kataloglarının en eskisi 1855 tarihli. Bu, vergi emini Ali Fuat Bey merhum un Kütüb-i Mevcu- desi defteri. İlk katalogların çoğunluğu taşbaskı ve kün yeleri eksik. Bizde ilk kitap müzayedesi 1855’te yapıl mış. Bunun tereke kataloğu hazırlanmış. Tanınan ör nek kataloglardan bip 1893 tarihli Sadrazam Ahmed Vefik Paşa’nın çeşitli konularda 3851 kitap-yazma içe ren kataloğu. H arf devriminden önceki son katalog 1927 tarihli, “ Fihrist-i Hususi Tevfik Bey” başlıklı ka talog. 1927-1981 yılları arası boş bir dönem var. Bu ara da da kitap satılmadı değil. Zengin kişilerin kitapları nın gazeteler aracılığıyla ev ve konaklarında satıldığı biliniyor. Ancak bunların hazırlanmış katalogları mev cut değil. Bu “ boş” geçen dönem cumhuriyetin ilk yıl larını kapsıyor. Ayrıca II. Dünya Savaşı’nın etkisi ve buna koşut çağın sosyal sorunları bu boşluğu beslemiş olmalı. Bu uzun aradan sonra 1981’den itibaren kitap müzayedeleri yeniden hız kazanıyor.
— Bunlar Batı’da müzayede yoluyla satılmış mı?
— 19. yüzyılın ünlü şarkiyatçılarının çoğunun kitap ları ölümleri sonrası müzayede yoluyla Batı’da satılmış, katalogları da düzenli biçimde basılmış. Caussin de Per- seval’in 1826, J.R. Reinaud’nun 1867, Silvesterde Sacy’- nin 1842, Garcin de Tassy’nin 1879 baskı tarihli kitap ları örnek verilebilir.
— Kitap koleksiyonculuğunun ölçütleri nedir siz ce?
— Kitap koleksiyoncuları kendi ilgi alanlarına göre kitap toplar. Yazarı, konusu, güzel cildi, gravürleri için toplayanlar vardır. Kimisi tarih kitaplarına ilgi duyar, kimisi örneğin Tanzim at’ı hedefler ve o çağa dek olan kitapların peşine düşer. Bu arada imzalı ya da taşbaskı kitapları arayanlar da vardır. Son yıllarda Batıkların ar keoloji kitapları revaçta. □
C U M H U R İ Y E T K İ T A P S 4 V I 4 9
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi