• Sonuç bulunamadı

Haldun Dormen:Olmak ya da olmamak!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haldun Dormen:Olmak ya da olmamak!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

o

I

m

a

k

D

a

O

I

m

a

S ö y le ş i: B a n u Z E Y T İ N O Ğ L U

HALDUN

DORMEN

“G erçek bir tiyatro a d a m olan Hakiun A bi ile bir İstanbul ak şa m ın d a senelerdir otu rduğu T e ş v ik iy e ’d e k i e v in d e b u lu ş tu k . B e n v e D o rm e n T iy a tro su S ah n elerP tiin , o y u n c u o la ra k to z u n u y u tm u ş ş a n s lı a d a m K a y a S en sev. İtiraf ediyorum ki, ikimiz d e o e v e ilk d e fa gitm iyorduk v e K a y a ’nın d a benim d e Hakkın Abimiz O. Ben, o sahneden geçm edim belki am a Dormen Tıyatrosu’nun kültüKi içinde d o ğ m u ş şa n slı v e m utlu ç o c u k la rd a n d ım . S ıcak simit içinde eritilmiş k a şa r peyniri ve ç a y eşliğin d e sevgili H aldun Ahim izle keyifli b ir s o h b e t e b a ş la d ık . K a y a ’nın gö zlerin in ö n ü n d e o y u n c u lu k y a p tığ ı s a h n e gü n leri, ben im se gözlerim in önün de “Y a y g a ra 70” ile ilk k e z t a n ış t ığ ım tiy a tr o s a h n e le r i . .. ”

Haldun D o rm en , Y a le Ü n iversites i T iy a tro B ö lü m ü ’nden m a s te r d e re c e s iy le m e z u n olduktan sonra 1954 yılında yaşayabileceği tek şehir İstanbul’a geri döndü. Muhsin Ertuğrul yönetimindeki “Küçük Sahne”de oyunculuğa başladı ve aynı dönem de am atör tiyatrocularla birlikte “C ep T iyatro su ”nu kurdu. Yıl 1955’e geldiğinde ise, Dormen Tiyatrosu’nun kapılannı tiyatro severlere açtı.

B.Z.: Dorm en Tiyatrosu bu sene 50. yılını kutluyor. Bu 50 yılın hikayesini anlatır mısınız?

H.D.: Dormen Tiyatrosu ilk olarak 1955

y ılın d a “ P ap az K a ç tı” adlı o y u n la fa a liy e te g e ç ti. A m a o zam a n b ir tiyatrosu yoktu; gezgin bir tiyatro olarak başladık. Ben askere gidecektim ve o yazı boş geçirm em ek için başlamıştık. Ç ok başarılı olduk. Sonra ben askere gittim ve 1957’de askerliğimi bitirip de döndüğüm de şansıma, “ Küçük sahne” bizi bekliyordu. 1957’den 1962’ye kadar “ K üçü k S ahne” de, 1962’den 19 73’e k a d a r d a ş im d i Ferhan Ş e n s o y ’ un tiyatrosu olan eski Fransız Tiyatrosu, yani Ses T iy a tro s u ’ nda faa liye tlerin i sürdürdü. 1972’de mali sebeplerden dolayı perdelerini kapattı. O noktadan s o n ra ben a rtık tiy a tro p a tro n lu ğ u yap m ak istem ez oldum . B irço k oyun sahneye koydum. Egemen Bostancı ile ç o k sıkı çalışm alarım oldu . “ Hisseli Harikalar Kum panyası” gibi oyunları yazdım ve sahneye koydum .

ik in c i m acera Egem en B o s ta n c ı’ nın tiy a tro s u olarak 1984'te başladı. Pangaltı’dakl binanın boş olması sonucu Egemen Bostancı “ orayı tutup bir kom edi tiyatrosu yaratalım ” dedi. Bir süre sonra Egemen “ Her şeyi sen yapıyorsun, bu tiyatronun ism i Dorm en T iyatrosu o lsu n " de di. Böyle bir em rivaki ile tiya tro n u n adı “ Dorm en T iyatrosu " o ld u ve 2 0 0 1 ’e ka d a r devam e tti ve sonrada kapandı.

B.Z.: 2001 yılın d a k a p a n d ı; a n c a k 50. yılı kutlanacak...

H .D .: Kutlamak İstiyoruz; çünkü Dormen

Tiyatrosu’nda yetişen o kadar çok insan var ki...

B.Z.: İlk kimlerle yola çıktınız?

H.D.: ilk olarak Erol Günaydın... Sonra Altan Erbulak,

Metin Serezli, Nisa Serezli, Erol Keskin, Yılmaz Guruda, Ayfer Feray, Gülriz Sururi, Yıldız Alpar...

B.Z.: Aslında gözlerimizi kapatıp Türk Tiyatrosu duayenlerini düşünürsek, aklımızdan geçecek tüm sanatçıların çoğu Dormen Tiyatrosu’ndan geçmiş...

H.D.: Özel tiyatrolarda çalışanların aşağı yukan hepsi

Dormen Tiyatrosu Sahnesi’nden geçti. Dormen T iy a tro s u ’ n d a e ğ itile n le r, D orm en T iy a tro s u ekolünden çıkanlar 250-300 kişiyi bulur sanırım.

B.Z.: Siz kaç oyunda rol aldınız?

H.D.: Rol aldığım oyunların sayısı büyüklü, küçüklü

130 civarındadır. Bunların içinde ilk sahneye çıktığım dönemdeki roller ve başroller de var.

B.Z.: Bildiğim kadarıyla sahneye koyduğunuz oyun adedi de 140.

H.D.: Hayır, sahneye koyduğum oyun adedi 160 ve

bunların 32 tanesi de müzikal.

B.Z.: 20 yıldır Şehir T iy a tro la rın d a oynanan “Lüküs Hayat”... Türk tiyatro severleri müzikal kavramıyla sizin sayenizde tanıştı, değil mi? H.D.: Öyle de denilebilir. Gerçi müzikaller benden

önce vardı, ama müzikal denmiyordu. Cemal Reşit Rey ve yapıtları vardı kİ, onlar bence çok önemli. 19 30’ lu, ha tta 1920’ li yılların sonunda M uhlis S abahattin’in yapıtları vardı. Bu yapıtlar bence müzikal. Cemal Reşit Rey sonuna kadar bunları “operet" diye tanımladı. “ Lüküs Hayat” 1930’larda yazılmış bir müzikaldi... daha sonra 1961 ’de ilk defa Batı anlamında bir müzikali, “ Sokak Kızı lrm a” yı sahneledik. Koca Atlas Sineması’nı (kapasitesi 2300 kiş iy d i), her akşam d o ld u ru y o rd u k . B öylece Türkiye’de müzikal anlamında büyük bir adım atılmış oldu.

B.Z.: 2001 yılında Dormen Tiyatrosu kapılarını kapattı. O dönemde neden vazgeçtiniz? Devletin özel tiyatrolara destek sağlamamış olması buna neden olmuş olabilir mi?

H.D.: Eskiden devletten hiç destek almazdık. Şimdi

en azından biraz alınabiliyor. Eskiden buna rağmen işler ço k güzel yürüyordu; ama bence problem seyircinin ve medyanın ilgisinden yoksun kalmamız. Medya eskiden tiyatroya oldukça fazla yer verirdi; şimdi vermiyor. Kısmi hiçbir dergide bir tiyatro kritiği yok. Ben tiyatroyu bırakmadım, tiyatro patronluğunu bıraktım. Tiyatroyu kapattığımdan beri oyun sahneye koyuyorum . Antalya’da “ Folkloram a”yı sahneye koydum . B uradaki operada da “ Folkloram a” yı sahneye koydum. Geçen yıl da Eskişehir’de kendi yazdığım bir oyun olan “ Nerede Kalm ıştık” adlı müzikal komediyi sahneledik.

B.Z.: Peki film çalışmalarınız hakkında konuşabilir miyiz? Film sanatına ne kadar yakın oldunuz? H.D.: 1964-1965 yıllarında kendi film şirketim i

kurdum ve üst üste iki film yaptım. Biri “ Güzel Bir Gün için” , diğeri “ Bozuk Düzen” , iki film toplam 7 ödül kazandı. En iyi film, en iyi oyuncu, en iyi senaryo ödülleri gibi... Fakat film ler hiç para getirmedi. O zaman ödüllü film lere kim se önem verm iyordu. Gazetelerde doğru dürüst lanse edilmedi. İşletmeciler ise filmleri yok saydılar. Tatsız bir ortam olduğu İçin film yönetmenliğini bıraktım. 2002'de “ Yeşil lşık”tan hoş bir teklif geldi. Karakter de hoştu ve en son film çalışmam bu oldu. İyi bir rol olursa oynarım ama film yönetmem.

B.Z.: Bir zam an lar ço k severek izlediğ im iz yaklaşık 8 yıl süren “Kam era Arkası” adlı bir program vardı. Yeniden televizyon için bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

H.D.: TV 8 ’de öyle bir program yapma olasılığı var.

Sinema olmayacak tabii. Daha içeriğini belirlemedim. Benden öneri bekliyorlar.Belki her çeşit sanatçıdan bahseden, her çeşit sanat hakkında bilgi veren ama magazin ağırlıklı bir program olabilir. Magazin tarafı olm ayan pro gra m ı kim se izlem ek iste m iy o r. Benim için olmak ya da olm ak var. Karar verirsen o lm a k z o ru n d a s ın . B en o lm a m a y ı k a b u l edemiyorum. Bu kitap olmaya karar vermek için yol gösteren b ir kitap. Hayli esprili bir dille yazıldı. Bahsedilen bütün olaylar hakkında bilgi veren bir kitap halinde. Rejisörlük, sinema aktörlüğü, televizyon aktörlüğü, sahne aktörlüğü ile ilgili esprili bir şekilde bilgi veriyor.

B.Z.: Kitabınız ne zam an piyasaya çıkacak? H.D.: Mart ayı İçinde.

B.Z.: Kitabınızı hayranlarınız olarak biz de sabırsızlıkla

bekliyoruz.

Haldun Dormen'e bize değerli zamanını ayırdığı için teşekkür ederek yanından ayrılıyoruz.

B.Z.: Haldun D orm en için İstanbul ne ifade ediyor?

H.D.: İstanbul benim tek yaşamak istediğim şehir.

B e n im k a fa m d a k i İs ta n b u l ç o k s a k in ... G ençliğim deki, çocu klu ğum d aki İstanbul. Am a şim diki İstanbul'u da ço k seviyorum; çünkü çok canlı, çok dinamik! Her şeyi olan bir şehir kısacası... New York’ta tarih yok, İstanbul’da var. New York'ta tabii ki güzellik yok, İstanbul’da var.

B.Z.: Haldun Dormen iş dışında en çok nerede mutlu olur?

H.D.: Evinde mutlu... Müzik dinlerken... Ahbaplarıyla

sohbet ederken... Bir de Şile’deki evine gitmekten m utlu. Orası benim için çok hoş bir yer. Oraya dostlarım ın da gelmesi, keyifli akşam yem ekleri yememiz çok hoşum a gidiyor.

B.Z.: Haldun Dorm en’in alışverişle arası nasıl?

H.D.: Ben alışveriş delisiyim. Alışveriş yapm adan

duramıyorum. Şimdi bir alışveriş merkezinin içinde oyun sahneye koyayım ki bu benim için çok tehlikeli, aralarda mutlaka etraftaki mağazalara girip alacak bir şey buluyorum .Tabii bu durum da Capitol de benim için vazgeçilm ez adreslerden biri yıllardır.

Bence Capitol, özellikle Anadolu yakası için çok önemli bir merkez.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada; Hong Kong Havalimanı ve Ordu- Giresun Havalimanı; yapım aşaması ve sonrasındaki hava kalitesi, su kalitesi ve deniz ekolojisine etki üzerinden

Karoten ve klorofil ayn› yaprakta birlikte bulunduklar›nda, güneflten gelen k›rm›z›, mavi-yeflil ve mavi ›fl›klar› so¤ururlar, bu yüzden yapraktan yans›- yan

İstanbul Haber Servisi - Park Oteli inşaatı dün Beyoğlu Bele­ diye Başkanı Hüseyin Aslan ta­ rafından mühürlendi.. Aslan, 1987’den bu yana kamuoyunu meşgul eden

Duygulanmasının soylulu­ ğu ile sonsuz derecede gelenek­ ten; şiirini kuruşu, görüntüleri­ ni seçişi, soylu ve yeni davranı­ şına karşın gününe, gününün

Ilki 8.000 nüfuslu oldu~unu söyledi~i Antalya'da Türkler nüfusun 2 / 3 olup kalan~~ te~kil eden Rumlar, sadece Türkçe bilirlerdi; ikincisi bugünün büyük ~ehri (198o

Öncelikle bu sayı palindromik, yani tersten yazdığımızda da kendisini elde ediyoruz.. İkincisi bu sayının 9’a bölündüğünü

Göçmen aileler arasında yaygın olan akraba evliliğine bağlı, tedavisi uzun ve çok pahalı olan hastalıklar karşısında sigorta şirketleri de yeni kısıtlamalara gitmek

Bu di­ ziden çıkan ilk kitap ise yan bir dizi olarak devam edecek; yemek Dizinin editörü Ferda Erdinç, Selim İleri'nin yazdığı “Evimizin Tek Ista- kozu”nun