F o to ğ ra fl a r: Z A F E R K A P T A N O Ğ L U
BEBEK’İN ORTASINDA BİR “VAHA,” YANİ OASIS
Bu barda
A
slında o gece bara gitmekten çok, eşi görülmemiş vah şilikte soygunlarla dolu bir “haydut filmi” izle meye yakındı ruh halim ... Gün boyu İstanbul’un üzerine çöken karanlık ve psikopat hava da bu hali destekliyor, “mükemmel bir ortam” yara tıyordu adeta. Ama akşamüs- tüne doğru, bir bar yazısı yaz mak üzere vazifelendirildiğim bildirdi. Hemen TV reklamla rındaki gazeteciler gibi fotoğ raf makinamızı kaptık, çevik bir hareketle arabamızın üze rine sirenimizi yerleştirip son sürat olay yerine gitmek üzere yola koyulduk fotoğrafçı arkadaşımla. Gecenin herhangi bir başarısızlıkla sonuçlanmaması için, bar yazıları konusunda “ü stad” sıfatını kazanan bir gazeteci dostumuzu yanımıza alm ayı da ihm al etm edik. Arabamız Etiler’den Bebek’e inen yokuştan süzülürken saat 20.30 civarıydı. Bebek’te ara cımızı ilk bulduğumuz yere park edip kısa bir yürüyüşle mekâna ulaştık: Oasis. Basit bir tarif vermek gerekirse Oa sis, Bebek otobüs durağım bi raz geçince cadde üzerinde yer alıyor. D aha önce aynı yerde - çevremizde hakkında fazla övgüyle bahsedilmeyen - bir başka mekân olan Felicita bulunuyormuş.
Bebek’teki ikinci adres
İçeri girdiğimizde ilk dik katimizi çeken, bizden başka müşteri olmamasıydı. Atmos fer hoştu doğrusu; fonda İtal
yanca bir m üzik, m ekânın yerleri paspaslanıyor... Her ne kadar menfi bir manzara çiziyoruz gibi görünsek de, ilerleyen saatlerde Oasis’de herşeyin yoluna girdiğini
Henüz iki aylık bir mekân Oasis. İddiasız bir tarzı
var, ama rahat ortamı ve “efendi” havası takdire
değer. 11.00 - 23.30 arası cafe - restoran olarak
hizmet veren mekânda, sonrasında sıkı bir bar
muhabbeti başlıyor. Ortam güzel, müzik güzel...
Adının Oasis olmasının ise o meşhur müzik
grubuyla hiçbir ilgisi yok. İngilizce “vaha”
anlamına geldiği için “Oasis” adı verilmiş...
lirtmeliyim. Özellikle bizdenbaşka müşterinin olmaması nın o saate rastlayan mühim bir maç yayınından kaynak landığını kavradığımızda iyi ce rahatladık. Gerçekten de bir süre sonra mekân yükünü aldığında yeterli derecede si likleştiğimiz duygusu içimizi huzurla doldurdu.
Oasis yaklaşık iki ay kadar önce hizmete başlamış. İddi asız bir tarzı olan m ekânda yerler, m asalar, sandalyeler ve birisi girişte sağda, diğeri karşıda kalan iki bar da ah şaptan yapılmış. Tavanı ise boydan boya bir çuval kaplı yor. Rahat bir ortamı, efendi bir havası var Oasis’in. Fazla
büyük bir yer değil zaten. Sa bahları saat 11.00’de kapıları nı açan mekân, geceye kadar daha çok cafe - restoran ola rak hizmet veriyor. 23.30’da yem ek servisi b itiy o r ve 02.00’ye kadar sıkı bir bar or tamı yaşanıyor.
“İnsanların rahat edebile cekleri; gündüzleri gelip ga zetelerini okuyup sohbet ede cekleri, geceleri de arkadaş larıyla bir iki kadeh içip mü zik dinleyecekleri bir yer ya ratmak istiyoruz Bebek’te...” Oasis’in sahiplerinden Baha dır Keskinkılıç’ın sözleri bun lar. Yani bir anlamda yıllar dır Bebek Kahve’nin üstlen diği misyona da talipler.
Oasis'in iddiasız dekorasyonu rahat atmosferi içinizi de rahatlatıyor.
Çarşamba akşamları Melis ve Cenk Sökmen canlı müzik yapıyor. Türk popu sanmayın; Melis Sökmen Sting, Erle Clapton, Sade gibi müzisyenlerin parçalarını söylüyor.
Bahadır beyin açıklamala rından anladığımız kadarıyla, mekânın adının son zam an larda albümleri efsanevi top luluk B eatles’tan bile fazla satan Oasis gurubuyla ilgisi yok. Her şey bir isim benzer liğinden ibaret. O nlar “Oa- sis”i İngilizce “vaha” anlamı na geldiği için seçmişler. Be bek’te bir vaha...
Canlı müzik olayı
Geceye dönersek... Ç ar şamba ve cumartesi akşamları canlı müzik var. Çarşambaları Melis - Cenk Sökmen, cumar tesileri ise Ayçan ve Can adlı ikili çalıyor. Bizim de orada bulunduğumuz gece, Melis ve Cenk Sökmen saat 22.00’ye doğru sahneye çıktılar. İlk an da, bir Türk popu bombardı manıyla karşı karşıya kalaca ğımızı düşünerek yaşadığımız tedirginlik, müziğin başlama sıyla az da olsa geçti. Melis Sökmen daha çok Sting, Eric Clapton, Sade gibi müzisyen lerin parçalarını icra etti. Şu ana kadar ağzından sadece “Maçka” kelimesinin çıktığını duyduğumuz için olsa gerek, hoşumuza gitti şarkılar... Bir süre için...
Açıkçası Melis Sökmen se sinin zaafını kapatm ak için bağırıyor. Oasis gibi küçük sa yılacak bir mekân için bu ses bir hayli fazla. İki satır konuş mak imkânı kalmıyor. Yalnız geri planda gayet iyi bir müzik çalınıyor.
GÜNDÜZ CAFE-RESTORAN
Oasis’in gündüz müşterileri daha çok genç işadamları. En çok tercih ettikleri yemekler ise curry soslu ta vuk, Rockforlu bonfile ve 240 kalori lik özel diyet tabağı. Menüde başka yiyecekler de var elbette. Biz sosis ve patates yemeyi tercih ettik ve yediklerimizi başarılı bulduk. Fiyat larla ilgili birkaç örnek vererek de ğerlendirmeyi size bırakalım. Bira... ... 200 bin TL. Rakı... ... 250 bin TL. Nescafe...100 bin TL. Et yemekleri... 500 bin TL Fettucine...400 bin TL Sosis - patates...250 bin TL
Bir ara, yere bakma alış kanlığımızdan sıyrılıp kafamı zı kaldırdığımızda gördük ki, neredeyse bütün m üşteriler b ire r perküsyoncu olm uş. Herkes müziğin ritmine kaptı rıp önündeki masayı kullana rak güzel sesler çıkartıyor. Yanlış anlama olmasın, öyle rastgele vuruşlar değil. Ayrıca sahneyle de gayet sıcak bir di yalog içindeler. Tüm bunlar dan anlayacağınız gibi içeride bulunanların çoğunluğu mü zisyen tayfasından insanlar. Genel müşteri profili bu ol mayabilir ama en azından o geceki durum öyleydi.
Başka ne diyelim; ortam güzel, arkadaşlık güzel, isim
de idare eder...
E l
Adres: Cevdet Paşa C ad. No: 342, Bebek
Tel: (0212) 257 45 67
timeout 95
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi