• Sonuç bulunamadı

Türk denizcilik tarihinin efsane ismi:Barbaros Hayreddin Paşa

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk denizcilik tarihinin efsane ismi:Barbaros Hayreddin Paşa"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/ l l

.4 *

'« .

r , \ 0

■•_ ' k p > . * S i

-Türk denizcilik tarihinin

efsane ismi

A legendary name in

Turkish naval history

BARBAROS HAYREDDIN PAŞA

By TURGAY TUNA

*

■?-V ; Visual materials HAKAN BİNGÖL / PRINT PHOTOBANK TURKEY

(2)

1538 yılının ilkbaharında tarihin gelmiş

geçmiş en büyük donanması oluşturulu­

yordu; İspanya, Almanya, Venedik, Porte­

kiz, Ceneviz, Vatikan, Floransa, Malta gibi

Avrupa devletlerine ait 600 gemiden mey­

dana gelen bu büyük Haçlı donanmasının

başına Almanya İmparatoru Charles Quint

tarafından Andrea Doria getirtildi. Doria,

16. yüzyıl Avrupası’nın en büyük amirali

olarak biliniyordu. Bu büyük donanmanın

asıl amacı, Cezayir Beylerbeyi, Kaptanıder-

ya Barbaros Hayreddin Paşa komutasında­

ki Osmanlı donanmasını ortadan kaldır­

maktı. Donanma, Avrupa ülkeleri için Ak­

deniz sularında büyük bir tehdit oluşturu­

yordu. 1538 yılının Eylül ayı başlarında,

Haçlı donanmasına ait gemiler büyük bir

saldırı için lon Denizi’nde toplanmaya baş­

ladılar. Kötü haber çok geçmeden İstan­

bul’da divanıhümayuna, oradan da Ağrı-

boz’da bulunan Barbaros Hayreddin

Pa-Kaptanıderya Barbaros Hayreddin Paşa'nın İstanbul, Deniz MUzesi'nde sergilenen portresi (üstte). Osmanlı Bahriyesi Nice Limanı'nda. Matrakçı Nasuh’un ‘Süleymanname’ adlı eserin­ den (sağda). / High Admiral Barbaros Hayreddin Paja’s por­ trait at the Naval Museum (above). The Ottoman fleet in Nice harbour from a miniature by Matrakçı Nasuh in the Süleymanname (right).

In the spring of 1538 the largest armada ever known was being formed, consisting of 600 ships belonging to Spain, the H oly Roman Empire, Venice, Portugal, Genoa, the Vatican, Florence, Malta and other European states. Holy Roman Emperor Charles V appointed Andrea Doria, the most celebrated admiral of 16th century Europe, as com- mander-in-chief of the fleet. The main objective o f this great Christian armada was to destroy the Ottoman fleet u n d e r th e com m and o f B arb aro s H ayre d d in Paşa, G overnor o f Algeria and High Admiral o f the Ottoman Empire, since the fleet's supremacy In the Mediterranean was a serious threat to the European countries. A t the beginning o f September 1538 the fleet gathered in the Ionian Sea in readiness for a major attack. The news soon reached Istanbul, and the Ottoman government informed Barbaros Hayreddin Paşa who was with the fleet at the island of Euboea In the Aegean.

Andrea Doria launched a bombardment o f Preveza, a port in what is now western Greece and which at that time was th e m o st im p o rta n t O tto m a n naval base in th e Mediterranean, sinking some o f the Turkish ships anchored in the harbour. Barbaras Hayreddin Paşa sent a reconnais­ sance fleet o f 20 vessels under the command o f Turgut Reis into the Ionian Sea, and when he arrived off the island

*** 7 « lA tl Id,

nanmasının Akdeniz’deki en önemli

deniz üssü olarak bilinen Yunan

sularındaki Preveze’yi topa tut­

muş, limanda demirli gemiler­

den bir kısmı da sulara gö­

m ülm üştü. B unun üzerin e

B arbaros H ayreddin Paşa, j

yirmi parçadan oluşan bir fi- |

loyu donanma komutanların- !

dan Turgut Reis’in emrine ve­

rerek, keşif için ton Denizi’ne

gönderdi. Turgut Reis, lon Ada- ’

ları’nm güneyindeki Zanta Adası

açıklarına ulaştığında, Haçlı donan­

masına ait kırk parçadan oluşan filoyu

crnlnm

görerek düşmanın konumunu Barbaros’a iletti,

alınan haber üzerine Osmanlı donanması Ağrıboz’dan çı­

kıp Mora kıyılarını takip ederek güneydeki Modon üssüne

geldi. Onun yaklaştığını öğrenen Andrea Doria da, Preveze

kuşatmasına son vererek, donanmasını kuzeyde yer alan

Korfu’ya doğru çekti. Bunun üzerine Osmanlı donanması

da Arta Körfezi’nin kuzeybatı ucunda yer alan ve girişi dar

bir boğazdan oluşan Preveze deniz üssüne girerek demir

Tuna

madalyası (solda). Matrakçı Nasuh’un ‘Süleyman­ name’ adlı eserinden, Paşa'yı Kanuni Sultan Süleyman’ın huzurunda gösteren minyatür (altta). / A medal struck in commemorati­

on of Barbaros Hayreddin Paşa (left). A miniature by Matrakçı Nasuh in the Sü­ leymanname showing Barbaros Hayreddin Paşa being received by ; Sultan Süleyman the M agnificent

(below).

of Zanta (the modem Zakinthos) in the southern Ionian Islands he r obseived a fleet o f 40 vessels belong­ ing to the Christian armada. News was sent back to Barbaras, who led the Ottoman fleet from Euboea around the Morean coast to the naval base at Methoni.

Learning o f the approach o f the enem y, Andrea Doria lifted the siege of Preveza and w ithdrew northwards to Corfu. Meanwhile the Ottoman fleet sailed north to Preveza at th e n o rth w e st e x tre m ity o f th e G u lf o f Amvrakikos and through the narrow channel

16

S K Y L IF E E Y L Ü L S E P T E M B E R 2001 S K Y L IF E E Y L Ü L 17 S E P T E M B E R 2001

¿

(3)

into Preveza Harbour. This was what Andrea Doria had been hoping for. He had predicted that the Turkish fleet would avoid a battle in the open sea against the superior forces of the Christian fleet, which had three times th e n um b er o f v e sse ls. W ith th e Ottoman fleet trapped at Preveza a Christian victory was certain.

O n Friday 27 Septem ber Barbaros Hayreddin Paşa gathered his captains to discuss the enem y’s strategy and decide upon their own. In view of the superiority o f arms o f the Christian fleet, he proposed to take the

inltla-Nigârl’nin Barbaros portresi, Topkapı Sarayı Müzesi (üstte). Kaptanıderya ve Cezayir Beylerbeyi Barbaros Hayreddin Paşa’nın forsunun bir örneği (üstte sağda). ‘Gazavât-ı Hayreddin Paşa’nın son sayfaları, İU Kütüphanesi (altta). Nigâri’s portrait of Barbaros Hayreddin Paşa (above). The standard of Barbaros Hayreddin

Paşa, high admiral and governor of Algeria (above right). The last pages of Barbaros Hayreddin Paşa’s account of his life, enti-

tled Gazavât-ı Hayreddin Paşa, from the manuscript in İstanbul University Library (right).

attı. Amiral Andrea Doria’nın da istediği

buydu. Yapmış olduğu plana göre Türk

donanması, güç bakımından daha üstün

olan Haçlı donanmasına karşı açık denizde

bir savaşa girmekten çekinerek, Preveze’de

hapis kalacaktı. Haçlı donanması, Türk do­

nanmasından üç kat daha güçlü konumday­

dı. Barbaros Hayreddin Paşa, 27 Eylül Cuma

günü amirallerini etrafında topladıktan sonra

yaptığı görüşmelerde karşılarındaki düşmanın

stratejisini, silah üstünlüğünü göz önüne

ala-¿ Aj j-sV Aj" '- 3 . . - İs . y j

-

~ '

.\ ,

-.V\«^

>>v oAi*-' a * * * jj'

%

ş ^ V * '-* * yu y y y * -->v -■>>J i

J

f?.&

(4)

rak, Preveze’den çıkıp bu güçlü armadaya hücum

edilmesini önerdi. Ona göre, en büyük avantajları

Türk gemilerinin üstün hareket kabiliyeti ve Türk

toplarının menzil üstünlüğü idi! O gece, bütün do­

nanma hazırlanarak, 28 Eylül Cumartesi sabahı gü­

neş doğmadan önce Preveze

Boğazı’ndan çıkıp üssü terk

etti ve güneş doğduktan bir­

kaç saat sonra iki donanma

karşı karşıya saf tuttu. Os-

manlı donanması üç kanada

bölünmüştü. Orta kanattaki

gemilere Kaptanıderya Bar­

baros Hayreddin Paşa, sağ

kanattaki gemilere Salih Reis,

sol kanattaki gem ilere ise

Şeydi Ali Reis komuta edi­

yordu. Turgut Reis ise arka­

da yer alan yedek kuvvetle­

rin başındaydı. Osmanlı do­

nanması karşılarında toplan­

mış bulunan Haçlı gemilerini

üç koldan top ateşine tuta­

rak büyük bir taarruza geçti

ve birkaç saat içinde de ge­

milerin yarısını Akdeniz’in

sularına gömdü. Amiral And-

rea Doria hiç beklemediği bu durum karşısında da­

ha fazla kayıp vermemek için savaş alanını süratle

terk ederek, geride kalan sağlam gemilerini topla­

yıp Arta Körfezi’nden uzaklaştı. Denizcilik tarihinin

five and sail out of Preveza to the attack. He argued that the Turkish fleet had the advantages of greater manoeu­ vring ability and longer range guns. T h at night the Ottoman fleet made its preparations and set out before daybreak on the morning of Saturday 28 September. A few hours after sunrise the tw o | fle ets cam e face to face. T h e Ottom an fleet was divided into three squadrons, the ships in the centre commanded by Barbaros Hayreddin Paşa, those to the right by Salih Reis, and those to the left by Şeydi A li Reis. Tu rg u t Reis remained behind in command of th e re s e rv e ships. A ll th re e Ottoman squadrons began firing on the Christian fleet, and within a few hours half w ere sunk. A t this unexpected defeat, Andrea Doria decided to cut his losses and made a rapid withdrawal. The B attle o f P re veza, one o f the largest in naval history, thus ended w ith th e v ic to ry o f B arb aro s Hayreddin Paşa.

Bom in 1473 Barbaras Hayreddin Paşa began life at sea on pirating expeditions along the coast o f North Africa with his elder brother O ruç Reis, winning fame and notoriety throughout the Mediterranean, and conquering most of Algeria, which was subsequently ruled first by Oruç and

Hüsnü Tengüz’ün ‘Osmanlı Bahriyesi’nin Mazisi’ adlı kitabından Osmanlı Bahriyesi’ne ait kıyafetler. Osmanlı bahriye askerleri genellikle kırmızı cepken, kısa mavi şalvar ve kırmızı pabuç giyerlerdi (üstte ortada). / Ottoman naval uniforms from Hüsnü Tengüz’s book about the history of the Ottoman navy. Seamen usually wore red jackets, short blue trousers and red shoes (above centre).

2 0

(5)

en büyük savaşlarından biri olarak ka­

bul edilen Preveze Deniz Savaşı da

böylece, Barbaros Hayreddin Paşa’nın

zaferiyle son bulmuş oldu.

1473 yılında dünyaya gelen Barbaros

Hayreddin Paşa, Osmanlı împaratorlu-

ğu’nun gelmiş geçmiş en ünlü kaptanı-

deryası olarak bilinir. Önceleri, ağabeyi

Oruç Reis ile birlikte kuzey Afrika kıyı­

larında korsanlık yaparak doğudan ba­

tıya bütün Akdeniz’de ünlendi. 1528 yı­

lında Cezayir’de kurduğu devleti Os­

manlI İmparatorluğu topraklarına kat­

tıktan sonra imparatorluk

donanması-then by H ayre d d in . T h e y accep ted Ottoman suzerainty in 1519, and in 1533 H ayreddin Paşa w as appointed high ad m iral o f th e O tto m a n fle e t by Süleyman the Magnificent. U n d er his command the Ottom an fleet became the most powerful in the Mediterranean. A t the advanced age o f 70, Barbaros Hayreddin Paşa won his last and one of his greatest v icto rie s at N ice . O n 5 August 1543, a fleet of Turkish and allied French ships besieged and took the city of Nice from the Holy Roman Emperor Charles V. The city was returned to France on 20 August.

Osmanlı Bahriyesi’nde kürek ve yelkenle hareket eden harp gemileri ve bahriyeye ait kıyafetler. En solda, Osmanlı Bahriyesi’nde kullanılan kalyonlardan göke (Hüsnü Tengüz, ‘Osmanlı Bahriyesi’nin Mazisi’) Ottoman warships, which were propelled by both oars and sails, and naval uniforms. At the far left is a göke, a type of galleon used by the Ottoman navy, as depicted in Hüsnü Tengüz's book about the history of the Ottoman navy.

(6)

Kanuni Sultan Süleyman tarafından Barbaros’un kaptanıderyalığa getiri­ lişini gösteren tablo (üstte). İstanbul Beşiktaş’taki Barbaros anıtı (1944) Hadi Bara ile Zühtü Miiridoğlu’nun eseri (sağda). / A painting depicting Sultan Süleyman the Magnificent appointing Hayreddin Paşa as high admiral (above). The statue of Barbaros by Hadi Bara and Zühtü Müridoğlu dated 1944 in Beşiktaş, İstanbul (right).

nm kaptamderyalığına getirildi. Zamanında Os-

manlı donanması Akdeniz’deki en büyük deniz gü­

cü haline dönüştü. Türk denizciliğindeki köklü ya­

pılanmanın temelleri de onunla beraber atıldı. Bar­

baros’un kazandığı en büyük zaferlerden biri de 70

yaşındayken, denizcilik yaşamındaki son seferi

olan Fransa zaferidir. 5 Ağustos 1543 tarihinde

müttefik Fransız gemileriyle beraber denize açıla­

rak Nice önlerine gelen Barbaros Hayreddin, Al­

manya Kralı Charles Quint’in elinde bulunan kenti

yaptığı başarılı bir kuşatmayla ele geçirerek 20

Ağustos’ta Fransa Krallığı’na teslim etti.

Bu olaydan birkaç yüzyıl sonra, Fransız Deniz

Kuvvetleri’nin en önemli deniz üslerinden birinin

yer aldığı Toulon’un belediye sarayına, üzerinde

Toulon Limanı’na demirli Osmanlı donanmasını

gösteren görkemli bir tablo asıldı. Barbaros’un anı­

sını yaşatan bu resmin altındaki şiirin son dizesi

şöyle dizilmişti: “Bu gördüğünüz, hepimizin imda­

dına yetişen Barbaros ve ordusudur.”

Barbaros Hayreddin Paşa bu son seferden döndük­

ten iki yıl sonra, İstanbul’da öldü ve Beşiktaş’ta,

bugünkü Denizcilik Müzesi’nin karşısındaki türbe­

sine gömüldü. Onun seferden dönüşünü, büyük

şair Yahya Kemal Beyatlı şu dizelerle destanlaştırır:

Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor /

Barbaros belki donanmayla seferden geliyor / Ada­

lardan mı, Tunus’tan mı, Cezayir’den mi / Hür

ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğ­

muş ayı gördükleri yerden geliyor / O mübarek

gemiler hangi seherden geliyor?

Several hundred years later a magnificent painting por­ traying the Ottoman fleet at anchor in Toulon harbour was hung in the city hall o f Toulon, France’s main naval base, in commemoration of Barbaras Hayreddin Paşa. Beneath the painting, which remained there for several years, was a poem, whose last line read, ‘Here you see Barbarossa and his army who came to the aid of us all.' Hayreddin Paşa died in Istanbul in 1546, tw o years after this battle, and was buried in his mausoleum situated next to the Naval Museum in Beşiktaş. The modem Turkish poet Yahya Kemal Beyatlı has described his return from campaign in these lines: W hence these sounds o f cannon on the horizon of the sea? / Perhaps Barbaras is returning with his fleet / Does he come from the Archipelago, Tunisia o r Algeria? / T w o hundred armed vessels on free horizons / They come from sight­ ing the newly risen moon / From which dawn do those

blessed ships come? •

* Turgay Tuna, yazar. * Turgay Tuna is a freelance w riter.

2 3

S K Y L IF E E Y L Ü L S E P T E M B E R 2001

Referanslar

Benzer Belgeler

1980 sonrası yasaklarından en çok nasibini alan sanatçılardan biri olan Saltuk, “Mahkeme kararıyla türkü söyleyen kaç sanatçı vardır, bilmiyorum”

Abdülhamid Münir paşaya ko­ nağını yaptırmak için üç defa dokuz bin lira âtiye verdiği gibi Paristen her İstanbula gelişinde hem kendisine hem haremine

Bunun neden olarak şletmen n toplam satışlarının azalması ve faal yetlerden elde ed len nakd n fazla olmasıdır.. Bu oranın %20 üzer nde olması

1959 yılında Kral yet Fermanı le yasal olarak tanınmış olan örgüt, 1973 yılında Kamu Sektörü F nans ve Muhasebe Enst tüsü (Chartered Inst tute of Publ c F nance

1 Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Samsun, Türkiye 2 Sağlık Bilimleri

Relationships Among Radiotherapy Dosage, Symptom Distress, and Cytokine Levels in Patients With Hepatocellular Carcinoma - A Longitudinal Study.. 研究生〆張靜宜 Ching-I Chang

Chitte ve arkadas¸ları (2016) altı eksenli Aristo marka bir end¨ustriyel robot ¨uzerinde sonlu elemanlar y¨ontemiyle statik ve modal analizler yapmıs¸ ve robot

"Türkiyede 1989 Yılında Ödül Alan Kitaplar." Y e r : Büyükşehir Belediyesi Atatürk