C ihat Burak'la
karaşınlık sarışınlık
üzerine
ECE AYHAN — Bütün Osmanlı ta- İsmail Hakkı Izmirli’nin Orduyu Hü-
rihçileri sarışındır. Üstelik karaşınlar mayun, Donanmayı Hümayun, Divanı
üzerine yazarlar, yazıyorlar. Hümayun kitaplarını orada okudum.
CİHAT BURAK — Evliya Çelebi’yi Ama kendi kitapları yoktu... ‘Taş
biraz ayırıyorum ben, önce vakanüvis Havan’ adlı bir hikâyesini okudum; değil. Ortaçağın Philippe de Commine’- adamın biri mezartaşları başlarının ko- inden daha gelişmiştir. leksiyonunu yapar.
E. AYHAN — Dağlara çıkan Geyikli E . A Y H A N — “ S eyah at yâ
Niyazi’nin bir resmi yapılmalıydı; tari- Resulullah” demiş gibi oradan da Hin-
himizde bir İttihatçı. distan’a geçmişsiniz. Peki Beydaba’nın
C. BURAK — Resme iyi gider. Za- masallarına, mesellerine ne dersiniz?
ten geyiğinden başka akılda kalacak bir C. BURAK — Orada bir şey oldu, ya şeyi yok. bilet ya para dediler,ben de biletdedim.
E. AYHAN — “ Tarihten geliyoruz. Ve Delhi, Agra, Güvalyac.. Beydaba’-
İnsanlarız. Kendim izle buluşm aya ya La Fontaine’in babası diyorlar,
gidiyoruz” denebilir mi bir resimde? E. AYHAN — Nakkaşların, müzeh-
C. BURAK — Gauguin bir soru sor- hiplerin (hatta demircilerin bile) bir
muş. Bence başkası yapmamalı. ‘oğul’u ya da bir ‘halife’si yoksa ‘sır’
E. AYHAN — Akide şekeri renkleri mezara götürülüyor. Eski bir Anadolu
mi? Cam kavanoe içinde dururlar. geleneğidir bu; ama gelişmeye karşı bir
C. BURAK — Ben ‘hâkî’ renkleri se- şeydir, o ayrı. Yakınlarda, müzik
ala-viyorum, Anadolu toprağı.
E. AYHAN — Pazar bana ‘kara’ gi bi geliyor.
C. BURAK — Günleri renk olarak
düşünmek? Cuma kırmızı olabilir bak. Cumartesiler de gri-yeşil.
E. AYHAN — Hiç, bir kentte resmi niz kayboldu mu?
C. BURAK — Bir İskenderiye’de
kayboldu, bir A nkara’da; ‘Sinan’. Arandı, bulunamadı.
E. A YHAN — Lautréamont’un bu uslu coğrafyada bir ressam olarak bir karşılığı olabilir mi?
C. BURAK — Lautréamont’un her
hangi bir karşılığı yok Türkiye’de.
E. AYHAN — Memduİı Şeyket Esendal’ı okudunuz mu?
C. BURAK — İyi bir yazar olduğu
söyleniyor. Afganistan’da Kabil’e git miştim, elçilikteki kitaplığı o kurmuş.
nında ‘Zilciyan’ böyle oldu; çalpare.. Si zin bir ‘sır’ hikâyeniz vardı?
C. BURAK — Abidin Dino anlattı
bana. Belli bir kuşun, belli bir mevsim de çıkardığı bir ‘tüy’. Onunla çizgi çi ziliyor minyatürlerde; yalnız ‘hat’ta kul lanılır. Turgut Zaim de bu tüyün Os manlIdan Avrupa’ya ihraç edildiğini söylemişti bana. Adı bile ‘sır’. Osman lI çinilerinde uranyum da kullanılmıştır. Doğuda da, Batıda da eski ressamların kendilerine özgü renkleri var.
E. AYHAN — Ne yapalım, Batıya fazla giden Doğuya düşer, aksi de ge- çerlidir bunun. Hele Alaska ile Kamçat- ka arasında bir Bering Boğazı var, bir denbire salıdan pazartesiye geçiyorsun!
C. BURAK — Evet, bakmışlar ki
Magellan’ın seyir defterinde 1 gün eksik! □
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi