• Sonuç bulunamadı

TRT-Yavaşça-Önaldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TRT-Yavaşça-Önaldı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

a < ■ V

' ° ¡ ú

D üştü Ş a rd a g

lıjy

TRT-Yavaşça-Önaldı

ÜRK musikisi denince, kuşku yok akla daha ni­ ce adlar gelir. Kendileri­ ni beğeniyle izledikleri­ miz, belleğimize nakış nakış çizilmiş, içimizi sarmış isimler birbirlerini izler. Birkaç haftadır TRT, bir program yayınlama­ ya başladı. Kendi alanının rakipsiz sa­ natçısı Dr. Alaeddin Yavaşça’yı mikro­ fona çıkarmayı akıl edince bu haftaki söyleşimize bir esin kaynağı bulduk.

ÖNCE TRT

~1 İZ TRT ile hiçbir gün, siyasal yapısını hedef alan tartışmaya --- girmedik. Bunun farkındasınız-dır sanırım. Güzel şiirleri olan sanat ve edebiyatı sevdiğine inandığımız Sayın Erdem’in, Türkçemizi, musiki sanatı­ mızı çileden çıkaran başıbozukluklara durdiyemeyişinin hâlâ üzüntüsü için­ deyiz. Elinin altında, bu memleketin gözbebeği sinema yönetmenleri, en ışıklı ışıkçılar, kameramanlar, dekorcu­ lar var. Böyle bir kurumun dışarıdaki belli kişilere durmadan senaryo ısmar­ latmasını, stüdyo kiralatmasını, ken­ di uzmanlarına gözlerini kapatmasını sevemem.

Batı müziği, hayranlık duyduğu- I muz, okuduğumuz, dinlediğimiz bir büyük enstrümantal dünya. Ne ki bu müziği çok güzel sunan, tanımlayan ve orkestrasyonlarla şeflerini, büyük eserleri çok tatlı anlatan cana yakın

Hikmet Şlmşek’lmiz başta gelmek

üzere, bazı ne dediğini bilmezler, on- laraTürk Sanat ve Halk Müziği hakkın­ da sorular sordurup yanıtlar alıyor. TRT, onların dillerinden, hiç tanıma­ dıkları, tanımamakta direndikleri kendi müziğimiz için cehli bile utandıran ya­ nıtlar alıyor. Biz bunlara kırığız.

Beş yüzyıllık divan şiirimiz ve bu şiirlerle ruh kardeşliği yapmış klasik musikimiz, bu musikimizin ve devlet ! korolarının televizyonlarımızdan yan­ sıtılması niçin görüntüsüz, donuk ille de statik sunulmak isteniyor? Divan şi­ iri ve çağdaş şiirimizin okunmaları, ne­ den fonetiği, sesi, rengi düzgün, üs­ tün kişilere bırakılmıyor? Ermeni, Rum, Musevi yurttaşlarımızı, kilise pa­ pazlarını ve Musevi hahamlarını, mu­ sikimizde ölümsüz eserler yaratmaya özendiren bu derin dünya, neden dört başı mamur işlenmiyor? Türk müziği­ nin başarılı bir sanat dairesi ve başka­ nı varken, bu kurul aşılarak, bir oktav yükseğe çıkabilmek için nazik organ­ larını zorlayan talihsizleri Türk müziği adına, dinleme mahkûmları haline ge­ tiriliyoruz.

NEYSE EFENDİM

Y

i j N E d e )k| g ü z e | j s j m v e ö v g Q .

müz var, tüm üzüntülerimizi si- | --- lip süpüren. Biri klasik musiki­

mizde rakipsiz ses icracısı Dr. Alaed­ din Yavaşça, biri de Türk müziğinde Batı’dan etkileniş olacaksa, her iki mü­ zik dalında ustaca perende atabilecek

tek isim olan Dr. Teoman Önaldı.

YAVAŞÇA'NIN SESİ

U ses nereden geliyor? Orta Asyalardan Anadolu’ya taşınan --- büyük maceranın hüznü nedir, bunu biliyor, duyuyor. Güftenin han­ gi dizesinde ve hangi hecesinde vur­ gulama, süsleme ve duygulama vardır, bunu tanıyor. Şiirin önemine göre han­ gi fonemlerde, hangi gönül tellerine dokunularak ballaşma oluşuyor, bunu tanıyor. Bütün bunları, irfanı yanında Allah vergisi duyarlıkla biçimden ruha dönüştürebiliyor Yavaşça. Sevgili sa­ natçımızı daha sık dinlemek istiyoruz.

TEOMAN ÖNALDI

ÜRK Sanat Müziği ve Halk Mü­ ziğimizin yüceliğine bağfılığı- --- mız babaocağından, kültürü­ müze bağlılığımızdan gelir. Ne var kİ, peş peşe akan yüzyıllar boyunca bu musikide de bir atılım, yeni bir rüzgâr bekledik durduk. Adnan Saygun’un,

Yunus Emre Oratoryosu, bizden alaca­

ğını çok güzel almış olarak işlendiğin­ den bir büyük eser oldu. Muammer

Sun, halk müziğinin ruhunu emerek

yaptığı kompozisyonları ile gerçekten bir umudumuz. Ancak “ Ben çağdaş

kompozitörüm” diyenlerin çoğu tarih­

lerinin derinliklerinden sızıp gelen kül­ tür kaynaklarına yabancı düştükleri için Batı benzerciltğinde tıkanıp kaldı­ lar. Onlarla enstrüman sanatçılarımız gibi öğünemiyoruz.

Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Ko­ rosu Şefi Teoman Önaldı’yı sevgiyle, biraz da hayretler içinde izliyorum. Ko- rosonu, klasik Türk müziği doğrultu­ sunda hazırlarken şeflik yeteneğini de benzersiz bir otorite ile ortaya koyuyor ve zaman zaman da elverişli bulduğu, Türk müziğinin bazı hareketli parçala­ rını, çok sesli bir dünyanın esintileriyle süslüyor. Orhan Şâlk Gökyay’ın “Bu

Vatan Kimin?” şiirini marş halinde

bestelerken, Orhan Veli’nin “İstan­

bul’u Dinllyorum” unuyepyenibirkom-

pozisyona ulaştırırken her iki dalın müziğini bilmiş değil, İçmiş olmadan gelen devrimci ve yenilikçi uğraşları içinde onu izliyorum. Henüz orta ya­ şa bile gelmeden dağarcığını Doğu ve Batı ile tıkabasa doldurmuş. Rahmet­ li Sadettin Arel’in, Doğu’ya da, Batf- ya da egemen olan dünyasından bol bol içmiş. Melodilerin anasını, bizden; yavrularını ve gelişmelerini öte dünya­ ların rüzgârları içinden alıp eserlere sığdırabilmiş...

Müziğimizde yenilik araştırması bir bocalama halinde sürüp gidiyor. Ha­ fif müzik, başladığı yerde, ilerlemeden uğraş veriyor. “Yeni Türkü”, bir umut, otorite boşluğu içinde, yine de tatlı.

Teoman Önaldı, kozasını patlat­

mış, varacağı hedef noktasına, yeni kompozisyonlarını ipek İpek dokuya­ rak yol alıyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmacılar ayrıca hipokampusun kesin görsel-mekânsal bilgi ile ilgili bağlantıları içeren septal bölgesinin hâlâ hızlı, doğru bir mekân belleği

Group 1 associated trust with economic crisis and fear of loosing jobs. This is due to high unemployment issue in Turkey and also economic concerns that all new graduates have in

Size daha sonra Çallının ö- zel hayatını kendisinden duy­ duğum kadarıyla .gördüğüm ka­ darıyla anlatacağım.. Aman zaman der ken soluğu adliye mübaşirli -

IV. Cenevre Sözleşmesi’nin 147. maddesi “Kapsamlı yıkım ve varlıklara el koyulması askeri gereklilik ile haklı çıkarılamaz ve kasten hukuka aykırı

Bu sürede ti­ yatro meslek okulunun açılm ası­ na öncülük etmiş, Devlet Tiyatrosu ve Operası’nm kurulup gelişmesi­ ne katkıda bulunmuş, ilk kez bir tiyatro

The main goal of the present study was to determine whether there was any difference between the effects of two lipid lowering drugs, fenofibrate and atorvastatin, on plasma

Nöromüsküler kavşağı etkilediğinden dolayı anesteziyologlar için önemli bir hastalık olan MG’de gebelere seksiyo/sezaryen (S/S) genel anestezi veya rejiyonal anestezi

Subkutan yolla heparin uygulamasında enjeksiyondan sonra uygulanan basınç süresinin, enjeksiyon bölgesinde ekimoz oluşumu üzerine etkisini incelemek amacı ile