• Sonuç bulunamadı

Hasmi Divanı (inceleme-metin)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hasmi Divanı (inceleme-metin)"

Copied!
594
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ANA BİLİM DALI

ESKİ TÜRK EDEBİYATI BİLİM DALI

HASMİ DİVANI (İNCELEME-METİN)

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

PROF. DR. AHMET SEVGİ

HAZIRLAYAN ENGİN SELÇUK

(2)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ANA BİLİM DALI

ESKİ TÜRK EDEBİYATI BİLİM DALI

HASMİ DİVANI (İNCELEME-METİN)

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

PROF. DR. AHMET SEVGİ

HAZIRLAYAN ENGİN SELÇUK

(3)

iii T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ANA BİLİM DALI

ESKİ TÜRK EDEBİYATI BİLİM DALI

HASMİ DİVANI (İNCELEME-METİN)

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

PROF. DR. AHMET SEVGİ

HAZIRLAYAN ENGİN SELÇUK

Bu tez 11.09.2007 tarihinde aşağıda ismi geçen jüri üyeleri tarafından oybirliğiyle kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ Prof. Dr. Emine YENİTERZİ Prof. Dr. Gönül AYAN

Tez Danışmanı

(4)

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER ... İV ÖNSÖZ... İX KISALTMALAR... Xİ

I. BÖLÜM... 1

ḪAṢMĪ, HAYATI, EDEBİ ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ ... 1

A.HASMİ’NİNHAYATI... 1 1. Adı ve Mahlası... 1 2. Doğum Tarihi... 2 3. Doğum Yeri ... 3 4. Öğrenimi... 3 5. Mesleği ... 5 6. Ailesi... 6

7. Şairin Fiziki Özellikleri ... 8

8. Şairin Hayatına Ait Diğer Bilgiler... 10

9. Ölümü ... 12

B.ŞAHSİYETİ ... 12

1. Şahsiyeti... 12

2. Edebi Şahsiyeti ... 13

a. Şiir ve Şair Hakkındaki Görüşleri ... 15

b. Hasmi’de Dil ve Üslūp... 17

c. Divandaki Atasözleri ve Deyimler ... 20

ca. Atasözleri ... 20

cb. Deyimler ... 22

d. Hasmi’nin Etkilendiği Şairler... 24

C.HASMİ’NİNESERLERİ... 25

II. BÖLÜM ... 26

HASMİ DİVANI’NIN İNCELENMESİ ... 26

A.DİVANINŞEKİLÖZELLİKLERİ... 26

1. Nazım Şekilleri ... 26 a. Kasideler ... 27 b. Terkib-Bend ... 30 c. Tarihler... 30 ç. Lügaz... 35 d. Tahmisler ... 35 e. Müseddes... 36

(5)

v g. Gazeller ... 36 e. Rubā‘īler... 37 f. Müfredāt ... 37 g. Kıt‘alar ... 38 2. Vezin... 39 3. Kafiye ve Redif... 40

B.DİVANINMUHTEVASINDADİKKATÇEKENÖZELLİKLER... 45

1. Din – Tasavvuf ... 45 a) Allah... 46 b) Kitaplar ... 48 c) Āyetler ... 50 ç) Hadisler... 51 d) Melekler... 51 e) Peygamberler ... 52 Adem ... 52 Nuh ... 53 İdris... 53 Süleyman ... 53 Eyyüp... 54 İbrahim... 54 İsmail ... 54 Hızır ... 54 Yakup... 55 Yusuf ... 55 Musa ... 56 İsa... 57 Hz. Muhammed ... 58 f) Halifeler ve Sahabeler ... 58

g) Diğer Dini Unsurlar ... 59

Mahşer ... 59 Cennet... 60 Cehennem ... 60 Ka’be... 61 İman ... 61 Şehadet ve Şehitlik... 62 Kaza ve Kader... 62 Şeytan ... 63 2. Toplum ve Kültür ... 64 a) Kişiler... 64

a.1. Hükümdar, Devlet Adamları ve Düşünürler ... 64

a.2. Tarihi ve Efsanevi Kişiler ... 65

Şeddad bin Ad, Nemrud ... 65

Rüstem, Ümran, Hatem ... 65

Efrasiyab, Feridun(Ferruh), Behmen ... 65

(6)

a.3. Hikaye Kahramanları ... 67

Leyla ile Mecnun... 67

Ferhad ile Şirin ve Hüsrev ... 68

Züleyha... 69

b) Kavimler ... 69

Acem, Yunan, Arap, Ermeni... 69

Tatar... 70

c) Ülkeler, Şehirler, Kaleler ... 70

Antep, Maraş... 70

Çin, Aden... 70

Hind, Rum, Yemen, Hicaz, Mısır, Şam ... 71

Mısır, Kahire... 71

Bağdad, Mekke, Medine, Harem, Kureyş, Yesrib ... 72

Hoten/Hıta... 73

ç) Dağlar, Nehirler, Denizler ve Kuyular ... 73

d) Sosyal Hayat ... 74 d.1. Giyim-Kuşam... 74 d.2. Yiyecek-İçecek ... 76 d.3. Eşya... 76 d.4. Spor... 77 d.5. Tıp-Hastalık ... 77 d.6. Eğitim, Okul ... 79 d.7. Düğün ... 80 d.8. Bayram... 80 d.9. Alışveriş, Ticaret... 80 d.10. Meslekler ... 81 d.11. Mektup... 82

d.12. Tarihi Vesika Niteliğindeki Örnekler... 82

d.13. Diğer Hususiyetler ... 83 3. İnsan... 84 a) Sevgili ... 84 a.1. Saç ... 84 a.2. Yüz... 85 a.3. Yanak... 86 a.4. Kaş ... 86 a.5. Göz... 87

a.6. Gamze, Kirpik... 87

a.7. Ben... 88

a.8. Ayva Tüyleri... 88

a.9. Ağız, Diş... 89

a.10. Dudak... 89

a.11. Boy... 90

b) Aşık... 90

b.1. Gönül ... 91

(7)

vii b.4. Gözyaşı ... 93 b.5. Sīne... 93 c) Rakip... 94 4. Tabiat ve Eşya... 95 a) Kozmik Alem... 95 Felek, Çarḫ... 95 Ay ... 95 Güneş, ... 96 Burçlar ... 96 Gökbilimi... 97 b) Zaman ... 97 Mevsimler ... 97 Aylar ... 98 Günler ... 99

c) Enasır-ı Erbaa (Dört Unsur)... 99

Su ... 99 Toprak... 99 Hava... 100 Ateş... 100 ç) Hayvanlar... 100 Kuşlar... 101 Dört Ayaklı Hayvanlar... 101

Sürüngenler, Balıklar, Böcekler ve Diğer Hayvanlar... 102

d) Bitkiler ... 103 Ağaç ve Çeşitleri... 103 Naḫl ... 103 Ar’ar ... 103 Servi... 103 Şimşad ... 104 Tuba... 104 Çiçek ve Çeşitleri... 104 Gül, Gonca... 104 Lale, Yasemin... 105

Menekşe, Nergis, Zanbak, Nesrin... 105

Sünbül, Şebboy... 106

Diğer Bitkiler ve Meyveler ... 106

e) Eşya... 107

SONUÇ...108

KAYNAKÇA ...110

III. BÖLÜM ... 113

1.METNİNKURULUŞUNDAKARŞILAŞTIRILANYAZMALAR ...113

2.METİNKURMADATUTULANYOL...117

3.TRANSKRİPSİYONİŞARETLERİ...120

(8)

KASİDELER ... 121 TERKĪB-İ BEND ... 156 TARİH MANZŪMELERİ... 160 LÜĠAZ... 188 TAḪMĪSLER... 189 MÜSEDDES... 199 MURABBA ... 201 GAZELLER... 206 MÜFREDĀT ... 437 ḲIṬ‘A ... 442 DİZİN ...443

(9)

ix

ÖNSÖZ

Bu çalışmamızın konusunu teşkil eden Hasmi Divanı 18.yy şairlerinden İsmail Efendi tarafından edebiyatımıza kazandırılmıştır. Kaynaklarda Besni’nin Tut köyünden olduğu ve bir divanının bulunduğu belirtilen Hasmi hakkında henüz başka bir bilgiye rastlanılmamıştır.

Hakkında yeterli bilgi bulunmayan sanatçı veya eser hakkında yapılacak en makul seçim R.Wellek ve A.Warren’in de dediği gibi edebi eserin kendini incelemek ve yorumlamaktır. Biz de bu düşünceden hareketle Hasmi Divanı’nı elden geldiğince ayrıntılı olarak incelemeye çalıştık.

Konya Koyunoğlu Müzesi Kitaplığında bulunan 13773 nolu yazmanın CD’sini alarak çalışmamıza bu eserle başladık. Ardından Süleymaniye Kütüphanesi Hacı Mahmud Efendi Bölümü’ndeki (5294 nolu), Süleymaniye Kütüphanesi Halet Efendi Bölümü’ndeki (1458 nolu), İstanbul Üniversitesi Kütüphanesindeki (506/3 nolu) ve Milli Kütüphane’deki (C87) yazmaları bularak çalışmamıza dahil ettik.

Yukarıda sırasıyla verilen yazmaları birer birer okuyup transkribe ettikten sonra HE nüshasının Hasmi’nin kendi kaleminden çıktığını; ancak bunun K nüshası kadar hacimli olmadığını gördük. Bu nedenle çalışmamıza temel olarak K nüshasını aldık; ancak nüsha farklılıkları söz konusu olduğunda varsa HE nüshasını yoksa buna en yakın olan H nüshasındaki şekli esas kabul ettik. Ü nüshasının birkaç fark dışında K’ye benzediği, C nüshasının da Kahramanmaraş’ta istinsah edilen ve Hasmi’nin de şiirlerinin yer aldığı bir Cönk olduğu görülmüştür.

Eserin birinci bölümünde Hasmi’nin hayatı, şahsiyeti ve edebi şahsiyeti divanından yola çıkılarak mümkün olduğunca çok örnekle ortaya konulmuştur.

Eserin ikinci bölümünde Hasmi Divanı’nın şekil ve muhteva özellikleri yine divandaki beyitler ışığında birçok örnekle ortaya çıkarılmak istenmiştir.

(10)

Eserin üçüncü bölümünde nüshalar ayrıntılı olarak tanıtılmış, metin kurmada tuttuğumuz yol ve kullandığımız transkripsiyon işaretleri gösterilmiştir.

Metin bölümünde K nüshasındaki şiir dizilişleri temel alınarak sırasıyla kasideler, terkib-bend, tarihler, lügaz, tahmisler, müseddes, murabbalar, gazeller, rubailer, müfredler ve kıtalar tenkidli metin şeklinde verilmiştir.

Dizin bölümünde bundan sonra yapılacak dil ve edebiyat sahasındaki çalışmalara bir katkı sağlayabilmek amacıyla metin bölümünde geçen her kelime ve tamlama şiir ve beyit numarası işaret edilerek indekslenmiştir.

Bugüne kadar sevgi, bilgi ve destek konusunda her zaman yardımlarını gördüğüm değerli hocalarım Prof. Dr. Emine YENİTERZİ’ye, Yrd. Doç. Dr. Semra TUNÇ’a; değerli arkadaşım Arş. Gör. Erol ÇÖM’e ve çalışmamız boyunca bana yol gösteren, sınırsız sevgi ve hoşgörüsüyle çalışmamızı çok daha anlamlı, öğretici ve zevkli hale getiren değerli danışman hocam Prof. Dr. Ahmet SEVGİ’ye en içten dileklerimi sunar, teşekkürü bir borç bilirim.

(11)

xi

KISALTMALAR

Ank. : Ankara a.g.e. : adı geçen eser b. : beyit Bak. : Bakanlığı bk. : bakınız bsl. : basılış, basım cl. : cilt C. : Cönk d. : doğumu Doç. : Doçent Dr. : Doktor Ef. : Efendi G. : Gazel

H : Hacı Mahmud Efendi Nüshası İst : İstanbul

HE : Halet Efendi Nüshası K : Koyunoğlu Müzesi Kütüphanesi Nüshası Ks. : Kaside Kt. : Kıt’a Mf. : Müfred Mh. : Muhammes Ms. : Müseddes No. : Numara öl. : ölümü p. : paragraf Prof. : Profesör R. : Rubai s. : sahife, sayfa sy. : sayı T. : Tarih manzumesi tez. : tezkire, tezkiresi

Ü : Üniversite Kütüphanesi Nüshası v. : varak

vd. : ve diğerleri Yay. : Yayınları yk. : yaprak

(12)

I. BÖLÜM

ḪAṢMĪ, HAYATI, EDEBİ ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ

A. HASMİ’NİN HAYATI

Tezkire ve diğer kaynakların taranması sonucunda Hasmi’nin hayatı hakkında bilgi veren kaynakların çok sınırlı olduğunu ve bu kaynaklarda da Hasmi hakkında bir iki satırlık genel bir bilgiye yer verildiğini gördük. Bu bilgiler ve şairin divanından elde edilen diğer bilgiler aşağıda ilgili bölümlerde ayrıntılı olarak örneklerle verilecektir.

1. Adı ve Mahlası

Tezkirelerde şairin adına değinilmemiştir. Bununla birlikte HE nüshasının1 birinci sayfasının üst kısmında “Behisni ḳazasından Tūt nām ḳarye ahālīsinden Ḫaṣmī İsmā‘īl Efendi’nin müdevven dīvānından kendi ḫaṭṭıyla intiḫāb itdigi ebyātıdır.” açıklamasından isminin “İsmail Efendi” olduğunu öğrenmekteyiz.

Şairin mahlasının geldiği Ḫaṣm sözcüğü sözlüklerde şu şekillerde açıklanmıştır:

“1. Çeşitli sebeplerle birinin kötülüğünü isteyen veya ona zarar vermeye çalışan kimse; yağı; düşman. 2. Birine karşı kin ve nefret duyguları ile dolu olan kimse; yağı; düşman. 3. Birbiri ile aralarında çatışmaya varacak derecede anlaşmazlık bulunan taraflardan her biri. 4. Birbiri ile savaşan devletler ve bu devletlerin uyruğu olan kişiler. 5. Bir oyun, yarış veya karşılaşmada karşı taraf; rakip. 6. Bir davada davalı ve davacı

olanlardan birine karşı öbür taraf.”2,

(13)

2

“1. Düşman, rakip, yağı. 2. Karşı taraf, rakip, davalı.”3,

“1. Düşman. 2. Muhalif, karşı taraf.”4,

“Rakip, hasım, düşman; insanın muhalif olduğu bir kimse veya topluluk; kıskanç,

hasetçi, başka birisi kadar sevilmediğinden dolayı mutsuz ve öfkeli olan.”5,

“1. Düşman, ‘adū. 2. Da‘vāda veya oyun ve güreş ve yarış vesā’ire de arşı araf,

muālif.”6,

“1.Düşman. 2. Birisine ġalebe itmege çalışan, muālif, maāım.”7,

“1. Düşman, yağı. 2. Bir oyun, dava veya yarışta karşı taraf.”8

İsmail Efendi’nin niçin Ḫaṣmī mahlasını kullandığı konusunda bir bilgiye henüz ulaşılamamıştır. Ancak “hasım” sözcüğünün anlamı ve aşağıdaki örnek beyit dikkate alındığında şairin bunu rakiplerine gözdağı vermek için seçmiş olabileceği ihtimali akla gelmektedir.

Ḫaṣmīyem aġyāra saña bir muḥibb-i ṣādıḳam

Geçme benden bende-i maḳbūlüñem ey ġonce-leb G18/7

2. Doğum Tarihi

Kaynaklarda Hasmi’nin doğum tarihiyle ilgili bir bilgiye henüz rastlanılamamıştır.

3 Prof.Dr. İsmail PARLATIR, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, Yargı Yayınevi, s.590, Ank.2006

4 Ferit DEVELLİOĞLU, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi Yay., s.335, Ank. 1993

5 Sir James W.REDHOUSE, Turkish and English Lexicon, Çağrı Yay., s.851, İst. 2006

6 Şemsettin SAMİ, Kamus-ı Türki, Çağrı Yay., s.582, İst. 2002

7 Muallim NACİ, Lugat-ı Naci, Çağrı Yay., s.384, İst. 1995

(14)

3. Doğum Yeri

Arif Hikmet Tezkiresi’nde9 geçen “Behisni mużāfātından Ṭūt ḳaryesinde vücūda gelmiş. Mütedevvin dīvān-ı eş‘ār eylemiş. Ol iḳlīmde bir suḫan-ver, ma‘ārif-ver imiş.” sözünden Hasmi’nin doğum yerinin ipek yolu üzerinde bulunan10 Besni11 ilçesinin -bugün kendisi de bir ilçe olan- Tut köyü olduğunu öğreniyoruz. Tuhfe-i Naili’deki12 “Ḫaṣmī Ṭut Ḳaryeli” ve Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü’ndeki13 “ Besniye bağlı Tut köyünde doğdu.” sözleri de şairimizin Tut köyünde doğduğunu doğrulamaktadır.

4. Öğrenimi

İyi bir eğitim aldığı ve kendini yetiştirdiği anlaşılan Hasmi, güzel konuşma yeteneğiyle de adından söz ettirmiştir.14

Divanından elde ettiğimiz bilgilere göre Hasmi’nin öğrenim hayatı şöyledir: Öğrenimine genç yaşta, birilerinin yönlendirmesiyle başlamış,

Ḥamdülillāh bigi sekārā-yı Rabbü’l-erbāb

Ṭıfl iken oldu benim gülşen-i baḫtım şād-āb Ks.2/1 Ya‘ni hengām-ı ṣabābetde didi mülhim-i ġayb

Sebeb-i ‘izz ü şeref ādeme bir ders-i kitāb Ks.2/2 Kesb ü taḥṣīl-i ‘ulūm eyle ki insāna faḳaṭ

Fażl ü dāniş ider iḥrāz-ı merātib īcāb Ks.2/3

9 Şeyhülislam Arif Hikmet, Tezkiretü’ş-Şuara, Ali Emiri Efendi Tarih Bölümü, No.789, v.20b

10 Selahattin Kenger, 190 Numaralı Besni(Behisni) Kazası Osmanlı Şer’iyye Mahkemesi Kayıtlarının

118-236 Sahifelerinin Transkripsiyonu ve Değerlendirmesi, Yüksek Lisans Tezi, s.18 K.Maraş, 2006

11 Eski adı Behisni. Bkz. Nuri Akbayar, Osmanlı Yer Adları Sözlüğü, Tarih Vakfı Yurt Yay., İst. 2001, s.19

12 Nail TUMAN, Tuhfe-i Naili, Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri, cl.I, s.250, p.1041

13 Doç.Dr.Haluk İpekten vd., Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Kültür ve Turizm Bak.

(15)

4 sevdiklerinden ayrı kalmanın, sağlığını kaybetmenin ve rahatı terk etmenin

korkusunu çekmiş,

Ṣıḥḥat-i sillü’r-rie kim tāze vücūdum

Ġurbet ilinde heme rencūr olacaḳdır Ks.8/2 Vāsıṭasız vāṣıl-ı yārān olurken

Vāḳı‘ada vuṣlatı maḳdūr olacaḳdır Ks.8/3

her ne kadar sevdiklerinden ayrılmanın üzüntüsünü yaşasa da üstadına kavuşmanın verdiği sevinç başkadır,

Firḳat-i yārān ile ġamkīn-i dilim līk

Vuṣlat-ı üstād ile mesrūr olacaḳdır Ks.8/9 Niçe sürūr gelmeye bir ‘ālem-i fāżıl

Meclisine varmaġa destūr olacaḳdır Ks.8/10 Hasan Efendi’den ders almış,

Mecma‘u’l-elṭāf-ı Ḥassān Efendi

Ma‘den-i zühd olmada meşhūr olacaḳdır Ks.8/11 Bezm-i müderris-i cenāb-baḫş ola cismim

Ḫumret-i ders ile maḫmūr olacaḳdır Ks.8/15

iyi bir eğitim alabilmek için birçok güçlüğe katlanan Hasmi’nin ilim tahsiliyle ilgili güzel düşünceleri vardır.

Dünyevī uḫrevī her mertebe-i ‘āliyeniñ

(16)

5. Mesleği

Mesleği hakkında kaynaklarda bilgi verilmeyen şair, aşağıdaki beyitlerde ilim ve irfan sahibi olabilmek için çok çalıştığını, fen tahsili yolunda sürekli koşturduğunu ve uykusuz geceler geçirdiğini söylüyor:

Beni bu vechile tertīb-i fünūn eyleyicek

Semt-i ‘irfāna żarūrī beni itdirdi şitāb Ks.2/8 Ḳuvve-i ‘Āḳılamı maṣraf-ı eṣnāf-ı fünūn

Eyledim dīdem idüp her gice nā-maḥrem-i ḫˇūb Ks.2/9 Memuriyette bulunmuştur:

Ṭıfl-ı dilim bende miẟāl yermege her dem

Ḫādim olup ḫiẕmete me’mūr olacaḳdır Ks.8/12

Hakkın bir lutfu olarak ilim zengini olan Hasmi aynı zenginliği cebinde bir türlü görememektedir:

Luṭf-ı ḥaḳ muḳterin-i baḥr-i ‘ulūm itdi beni

Līk hemyān-ı ġınā boş u tehī hem-çü ḥubāb Ks.2/11

İlim dünyasında aradığını bulamayan şair, bu yüzden şiir ve inşaya başlamaya karar verir:

Ba‘de zā olmaġa ārāyiş-i ẕātım efzūn

Şi‘r ü inşāya heves oldu baña rā’ī-i ṣavāb Ks.2/12 Bu kararının ne kadar isabetli olduğunu anlar:

Bu ise fıṭrī imiş ‘unṣur-ı ẕātımda benim

(17)

6 Sen gibi nādire-gū fātiḥ-i iḳlīm-i süḫan

Ḥayf ṣad ḥayf ola sitāre-i künc-i miḥrāb Ks.2/25

6. Ailesi

Ailesi hakkında kaynaklarda bilgi verilmemiştir. Aşağıdaki beyitlerden yola çıkılarak ailesi konusunda fikir sahibi olunacaktır.

Sürekli gurbette gezer ve gördüğü güzellere gönlünü verir; ancak buna karşılık bulamaz:

Bu baḫt-ı bāzgūn ile degil dil kendi ḥālinde

Özin men‘ itmedi hīç ġurbet iḳlīmine raġbetden Ks.6/6 Belā-ender-belādır bu daḫi kim vardıġı şehriñ

Esīr-i kākül-i nev-reste-gānıdır ḥamāḳatden Ks.6/7 Ḳalmışım ġurbet içinde göñlüm añlar yār yoḳ

Bülbül-i ḫoş-naġme-gūyam n΄eyleyim gülzār yoḳ G.210/1

Annesini, babasını kısaca her şeyini kaybetmiştir: Aldıñ elden peder ü māderimi dārımı

Geldi senden baña her vechile ḫaṭar şikeni T.15/7 Hem-demim ālām u ġamdır gūşe-i firḳatdeyem

Girye eyler baña ne’m var çeşm-i terden mā‘adā G.7/3

(18)

Ben çeküp derdiñi il ẕevḳiñ ider tābe-seḥer Yatırırsın beni tenhā heme şeb n΄oldı saña Kadınlardan hoşlanmanın başa bela getirdiğini iyi bilir:

Biriniñ ‘aḳlın almış Ḥaḳ biriniñ başın ezmişdir

Cezā-yı Ḳays u Ferhādı bilen itmez nisādan ḥaẓ G.195/4 Evlenme ihtimali belirir:

Kānūn-ı dil olmuşdı sirişkimle ḫarābe

Bir şūḫ yalıñ yüzli yine yaḳdı ocaġım G.268/3 Ġālib bu ki var külbemi teşrīfe yemīni

Va‘din baña ṣaġ eylemez ol şūḫ-ı ṣolaġım G.268/4 Bu beyitten evlendiği anlamını çıkarmak da mümkün:

Bi-ḥamdi’llāh göñül murġı yine bir yārı ṣayd itdi

Serīr-i ṣaydda bāz-ı şeh-i ṣayyādı söyletmem G.279/2 Sevdiğinin aşkı ona anayı babayı unutturmuştur:

Geçilmez ‘aşḳ-ı dilberden ne ḥikmet Ḫaṣmīyā bilmem Ferāmūş-ı peder itdi göñül hem anadan geçdi G.328/5 Aşağıdaki beyitlerse şairin aile hayatını özetler niteliktedir:

Seni Ḥaḳ bendeñe virdigi içün ḥāsid olan

Bilemez kim virilüpdür çelebīye çelebī G.355/4 Çekdigim dem seni āġūşa hele ḫoş dem idi

(19)

8 Cāme-i vāḥide girdikde gören dirdi bizi

Raḥm-ı māderde bular birbirine tev’em idi G.332/2 Sen idiñ gülşen-i ḥüsnüñde beni bülbül iden

Yoḳsa dil murġı ezel nuṭḳ idemez ebkem idi G.332/3

Pür-nifāḳ itdi ‘adū oldı yine yār girīz

Evvelā hem-dem idi bendesine maḥrem idi G.332/4

7. Şairin Fiziki Özellikleri

Beli bükük, kamburu çıkmış:

Ḳaddim ḫam itdi mānend-i pīrān

Bir ṭıfl-ẓālim deh-sāle ḥayfā G.8/3 Zayıf yapılı:

Degildir muḳteżā-yı ża‘f u şeyḫūḫat be-hey āfet

İden ḫam-geşte ḳaddim ḥasret-i ebrū-yı ḫamdır hep G.14/6 Tīr-i müje itme hedef sīnemi ey yār

Ben niçe ṭāḳat getürem ża‘f-ı tenim var G.132/4

Çok ince çöp gibi bir bele sahip:

Giyāh-āsā miyānımı gelüp pīr-i muġān görsün

(20)

Kırk yaşını geçmiş:

Erba‘ıni güzerān itdi sinīn-i ‘ömrüm

Levḥ-i ḫāṭırda henūz fikr-i me‘ādım nā-yāb Ks.2/28 Hasta, yataklara düşmüş:

Neşter-i müjgān ile ḳanım alup ḳurtar beni

Ḫayliden ṣāḥib-fırāş ma‘lūlüñem ey ġonce-leb G.18/4

İsteklerine bir türlü kavuşamamanın verdiği sıkıntıyla gözleri görmez olmuş: Şeb-i deycūr u rūz-ı rūşenüñ farḳında ‘aczim var

Żiyā-baḫş olmadı ḳandīl-i ḳalbe revġan-ı maṭlab G.23/4 Miẟāl-i şeb-pere bīnā degil dīdem bu āfāḳı

Benim kim dünyada bir mihr-ṭal‘at meh-i cemālim yoḳ G.214./2 Vücudunda onulmaz yaralar çıkmış:

Cismim cerāḥatdır heme ḳābil degildir merheme

Tīġ-i sitem tīr-i ġama sīnem yeter itdiñ āmāc G.41/6 Göreni pişman edecek bir yüze sahiptir, oldukça esmer yapıda olduğu da düşünülebilir:

Reh-güẕārında müṣādif düşicek Ḫaṣmī baña

Rāh-ı rāstından o gül-çehre nedāmetle döner G.110/7 Bende-i bī-‘ameliñ Ḫaṣmī siyeh-rū ise de

(21)

10

8. Şairin Hayatına Ait Diğer Bilgiler

Şairin tasavvufa değer vermesi, göçebe bir hayat yaşaması ve Arap ile Fars dillerinden fazlaca etkilenmiş olması Besni ve Tut yöresinde yerleşik bulunan Sirvan Aşiretinden15 olduğu düşüncesini uyandırmaktadır.

İlim sahibi olarak servet sahibi olacağını da düşünmüş; ancak bu hayallerini gerçekleştirememiştir:

‘İrfān idi vü zaġmımca baña māye-i devlet

Sermāye-i iflās imiş ammā ḫaberim yoḳ G.216/2 Malı mülkü yoktur:

Mālım yoḳ ammā cānım virirdim

Fi’l-cümle meyli yoḳ māle ḥayfā G.8/4 Hayatta gün yüzü görmemiştir:

Bulmadım mey-kede-i dehrde bir cām-ı feraḥ

Görmedim gerdiş-i eflākde eyyām-ı feraḥ G.46/1 Belli bir şöhrete sahiptir:

Ol behceti müstekmile yoḳdur saña vuṣlat hele

Bed-nām olup düşdiñ dile Ḫaṣmī dü-çeşmiñ birden aç G.41/7 Ey süḫan bābında bir eşher ṭabī‘at isteyen

Cümle eş‘ārı müsellem Ḫaṣmī-i meşhūre baḳ G.215/5 Hep gurbette koşturmuştur:

15 Bkz. Faruk Söylemez, Risvan Aşireti’nin Cemaat, Şahıs ve Yer Adları Üzerine Bir Değerlendirme,

(22)

Çoḳ vaḳitden berü pūyende-i ġurbet idi līk

Ḫaṣmīyā bilemedim oldı mı yāḫūd ḥay ümīd G.54/7 Gurbete çıkması kendi rızasıyla olmuştur:

Firāḳ āzürdesi olmaḳ benim kendü ṣanī‘imdir Ba‘īd-ı vuṣlat olmaḳ mūcib-i baḫt-ı żarī‘amdur G.70/1

Gurbette başına gelmedik kalmamıştır:

Ma‘rifet ādeme evvel sebeb-i ‘izzet imiş

Bilmedik şimdi dirīġā sebeb-i nekbet imiş G.179/1 Baḫt-ı ma‘kūs düşürdi bizi bir beldeye kim

‘İlm ü ‘irfān orada küfr ḳadar töhmet imiş G.179/2 Maraşlı güzellerden vefa göremeyince Antep’e gitmiştir:

Cemāl-i dilberān-ı şehr-i Mar‘aşdan vefā yoḳdur

Anıñçün Ḫaṣmīyā cān u göñül ‘Antāba düşmüşdür G.129/5 Başını kurtarmak için Hicāz’a gitmek zorunda kalmıştır:

Hücūm-ı tīġ-i ġamzeñden emīn olmazdı hīç göñlüm

Başın ḳurtarmaġıçün sālik-i rāh-ı Ḥicāz oldı G.352/2 Melāmilik sıfatlarına haizdir:

Reh-rev-i ‘aşḳız melāmet ile faḫr eyleriz

İl gibi biz Ḫaṣmīyā ġam-keş-i ẕemm olmadıḳ G.219/7 Bu ḳadar olmaḳ gerek mihr ü maḥabbet nihān

(23)

12 Ḥātem olsa hem-nişīniñ ‘arż-ı ḥācet eyleme

Rızḳıñ elbet ḳāsım-ı rūz-ı ezel virmek gerek G.226/2

9. Ölümü

Uzun bir ömür süren Hasmi İsmail Efendi, yaşlanmış, beli bükülmüş, ölüm döşeklerinde can çekişmiştir. Divanından elde ettiğimiz bu bilgilerle birlikte maalesef şairin doğum tarihi gibi ölüm tarihi de bilinmemektedir.

B. ŞAHSİYETİ

1. Şahsiyeti

Divan şairlerinin genelinde olduğu gibi Hasmi de rind tabiatlı bir şairdir: Dem-ā-dem fikr-i dilberle sebū-yı meydedir Ḫaṣmī

Benim ṭıfl-ı dilim rindāne meşreb bir veled gūya G.4/7 Kadir kıymet bilir:

Ḫaṣmī gibi bir ḳadriñ şināsı

Pā-māl ḳıldıñ cühhāle ḥayfā G.8/7 Dertlerinden kurtulabilmek için kendini içkiye verir:

Ḫaṣmī-veş ālāmını ṭarḥ eylemegi ṭālib olan

‘Ādeti olsun eylemek cām-ı muṣaffāyı be-dest G.25/5 İçi dışı birdir, düşmana dost görünmez:

(24)

Müdārā itme aġyāra açup başıñ ḫalālūş it G.26/7 Çekingen yapısından derdini sevdiklerine açamaz:

Çekmekde ġam-ı ‘aşḳını her mihr-i ruḫuñ dil

Derdā birine idemem i‘lām-ı maḥabbet G.29/3 Ne fırṣat yoḳluġu ne ruḫṣatında irtiyābımdır

Beni vā-geşte-i ‘arż-ı niyāz iden ḥicābımdır G.115/1 Bir vakit ibadetlerden uzaklaşır:

Medḥ-i erbāb-ı cemāl eyle ‘amel vaḳti degil

Geçmeden fırṣatı fevt eylemegil vaḳt-i şebāb Ks.2/20 Ḥāṣılı nefs ile iblīs vifāḳ üzre beni

Eyledi mā’il-i girdārı sezā-vār-ı ‘aẕāb Ks.2/26 İktifā eyleyerek maḥżī ferāyiżle hemān

Girmedi defter-i a‘māle sünen istiḥbāb Ks.2/27 Hatalarını anlayan şair, günahları için tevbekār olmuştur:

‘Afv-ı evzārın olan Ḫaṣmī gibi ḫˇāh-ende

Ḳābil-i maġfiret-i Ḥażret-i Ġaffār olur G87/7

2. Edebi Şahsiyeti

Yazmasının nedeni güzellerin vasfını ortaya koymak, isimlerini zikretmek içindir: Vaṣf-ı dendānıñı ḳaṣd itmese ey dürr-i yetīm

(25)

14 Teġazzül bā‘iẟ-i nezḥ-i küdūret oldıġındandır

Gürūh-ı nev-civān medḥinde bu dil çoḳ ġazel söyler G.122/4 Gördüm irmez vuṣlat-ı ḫūbāna destim Ḫaṣmīyā

Ẕikr-i esmādan teleẕẕüẕdür teġazzülden ġaraż G.188/7

Güzelleri bir metin gibi düşünen şair onları bir güzel şerh eder: Metn-i ḥüsnüñ Ḫaṣmī bendeñ bir muṭavvel şerḥ idüp Pür-ma‘ānī pür-bedāyi‘ pür-beyān alır ṣatur G.69/7 Kafiye bulmakta hīç sıkıntı çekmez:

Ḫaṣmī baña bir ḳāfiyeniñ teng ü ferāḫı

Murġ-āb-ı miyāh-ülfete yem nehr ile birdir G.105/7

Hemen her fāni gibi kalıcılığı yakalamak isteyen şair bunu bir beytiyle vasiyet etmiştir:

Ḫıṣāliñ Ḫaṣmīyā maṭbū‘a olsun

Miẟāl-i ‘aşḳ-ı dilber dil-nişīn ol G.252/7

Yenilik taraftarıdır ayrıca kalıcılığı yenilikle yakalayacağını düşünür: Ṣımāḫ-ı cān-ı aḥbābı ṭanīn-endāz olur şi‘rim

Benim kim ṭab‘ımıñ Ḫaṣmī bu nev-mażmūnadır meyli G.336/7 Farklı bir üslūp icat etmiştir:

Mu‘ciz-süḫan u mū‘cid-i üslūb-ı ġarībem

Bu ḫāṣṣa benim ẕāt-ı süḫan-dānım içündür G.114/4 Ḫaṣmī’deki bu yetenek Allah vergisidir:

(26)

Ḫaṣmīyā mevhibe bu ḫāriḳ’ul‘āde ġazelim

Böyle mażmūn ne gelür ‘aḳla ne evhāma düşer G.61/7 Sözü hikmetli ve mecazlı söyler:

Nükte-i ḥikmet-i eş‘ārımı ḥall eyleyemez

Zinde olsa farażā ḥażret-i şeyḫ-i Ḳārāb Ks.2/18 Ḥaḳīḳat üzre vaṣf itmek lebin maḳṣūd idi Ḫaṣmī

Sözüm ġāyet de inceldi kelāmım pür-mecāz oldı G.352/5

a. Şiir ve Şair Hakkındaki Görüşleri

Övünmeyi ve kendini diğer şairlerle karşılaştırmayı seven şair, gazellerinin genelde son beytinde bu düşüncelerini ortaya koymuştur.

Şairlik görünüşte değil mānāda olmalıdır: Ḫaṣmīyā böyle gerek şi‘ir ki şā‘ir dinile

Ṣūretā şā‘ir olan ma‘nāda şā‘ir mi meger G.97/7 Kalemi önceki şairleri ve eserlerini etkisiz hale getirmiştir:

Ber-ḫāmeñe eş‘ār-ı selef nāsiḫi dirler

Bu rāst-süḫan-ı kilk-i dür-efşānım içündür G.114/3 Maṣdar-ı mu‘ciz-süḫan ṭab‘ım olaldan Ḫaṣmīyā

Oldı eslāfıñ ser-ā-pā şi‘r ü inşāsı telef G.206/5

(27)

16 Feres-i naẓma rekūb eyleyeniñ vefreti var

Bu feżā’da ḳanı bir Ḫaṣmī gibi at ḳoparır G.134/5 Sa’ib’i kıskandıracak kadar güzel şiirler yazar:

Sözlerüñ endāze-i ‘ırḳı tecāvüz eyledi

Ḫaṣmīyā şāyeste dinse reşk-i Ṣā’ibdir saña G.6/7 Şiirleri bezm ehline peymane gibi zevk verir:

Erbāb-ı bezme virmekde ẕevḳi

Eş‘ār-ı Ḫaṣmī peymāne-meşreb G.17/7 Eserlerin secili ve kafiyeli olabilmesi şairin kalbindeki aşka bağlıdır:

Gülşen-i seci‘ vü ḳavāfī ola dirseñ ṭab‘ıñ

Ḳalbiñi bülbül-i pür-naġme-i ‘aşḳa ḳafes it G.36/4 Hasmi’nin şiiri diğer şairleri susturur:

İstimā‘ itdikde şi‘riñ itdi şā‘irler sükūt

Ḫaṣmīyā hīç görmedim bir sen gibi ḥaydar-ṣıfat G.37/5 Söz söylemeyi bilenlerden şiirlerine nazire bekler:

Düşürmez mi suḫan-sencānı şi‘rim ḳayd-ı tanẓīre

Degil Ḫaṣmī ġazel zīrā bu mīzān-ı te’emmüldür G.60/7 Bu beyitler de üstteki düşünceleri destekler niteliktedir:

Maẓhar-ı ﻤﮑﺤﻟ ﺮﻌﺸﻟا ﻦﻣ ناﻪ oldum

Baña şā‘ir dimeñiz nāẓım-ı lülü-i naẓīm Ks.1/9 Benem ol nāsiḫ-i üslūb-ı selef şi‘r içre

(28)

Mūcib-i lafẓ-ı selīs tārik-i elfāẓ-ı ḳadīm Ks.1/10 Rūḥi varmaz idi żāminine eş‘ārımızıñ

Gelse ‘aṣrımda eger Bāḳi degil belki Fehīm Ks.1/11 Şi‘rime nisbet ile nażm-ı niżāmeyniñde

Nef‘i yoḳdur diyü vaż‘ eylediler zīr-i kelīm Ks.1/12 Hüsn-i naẓmımdan edeb aldı Edīb şi‘rinde

Yoḳ ‘aceb tāẕim ise söyledigi lafẓ-ı terīm Ks.1/13 Mihr-i endīşemiziñ enveridir bunda geri

Taḫṭı’e itme misin Ṣābiti dirlerse ġazīm Ks.1/14

b. Hasmi’de Dil ve Üslūp

Genelde devrin özelliklerine paralel bir dil kullanan Hasmi mahallileşme akımına kısmen katılarak halk deyişlerine, atasözü ve deyimlere yer vermiştir.

Bununla birlikte şairin dilinde Farsça’nın etkisi kuvvetle kendini hissettirir. Zaman zaman uzayan tamlamalar (şāyeste-i żabṭ-ı ‘inān-ı eşheb-i devlet, cāy-gīr-i ṭab‘-ı māder-zād-ı ‘aḳrebdir, reşk-i māh-ı pür-fürūġ-ı bedr-i sāṭı‘dır…) şiirin açık ve anlaşılır olmasını etkilemiştir. Türkçe kelimeler genelde fiil olarak kullanılmış, isim soylu sözcükler ise daha çok, Arapça ve Farsçadan seçilmiştir.

Arapça tamlamaların kalıplaşmış biçimlerinde farklı kullanımları dikkat çekmektedir:

Seni ġılmāndan ayırmış meger ol Ḥayy u Ḳadīr

Kim olur cennet-i ‘adn içre ki alma gibi ruḫ G.50/2 Her seḥer ervāḥ-ı ḳuds evrād idinmiş ẕikr ider

(29)

18 Nām-i pākiñ dillerinde cennetü’l-esmā gibi G.331/3

Hasmi’nin dil ve üslubunu, onun bunlarla ilgili düşüncelerini divanından seçtiğimiz beyitlerle aşağıda örnekler olarak sunuyoruz.

Kendi deyimiyle üslubunun en güzel örneklerinden biri olan aşağıdaki gazel şairin kendinden sonra yār meclislerinde anılmasını sağlayacaktır:

Dem-be-dem murġ-ı dilim şem‘-i zenaḫdāna gider Maḥv ider bālını pervāne ṣıfat yana gider

Geldi reftāra levendāne ḳıyāfetle yine Ḫayl-i ‘uşşāḳına yaġmā-yı dil ü cāna gider Ser-i Kūyuna revān eyledigim cūy-ı sirişk Selsebīl oldı gibi ravża-ı Rıḍvāna gider Ruḳabā kelb-i mu‘allem gibi ey çeşm-i ġazāl Ṣaydıña sür‘at ile hep gider ammā ne gider Gelse ġam-ḫāneme ḫāk-i ḳademiñ birle ṣabā Beñzer ol hüdhüde kim sūy-ı Süleymāna gider Feyż virmiş o ḳadar zülf-i dil-āvīziñe Ḥaḳ Tuḥfe-i ġonce olup būyı gülistāna gider Ḫaṣmīyā bu ġazel-i ebda‘-ı üslūbuñ āḫir

Sebeb-i ẕikriñ olup meclis-i yārāna gider G.90

Üslubunun eksik yönleri vardır; ama bunlar yadırganmamalıdır. Çünkü ayrılık her yönüyle şairi kuşatmıştır:

Bu dil medḥ-i ḳamer-ṭal‘atları terşīḥ ider Ḫaṣmī

(30)

Ayet ve hadislere vakıftır. Bunları yeri geldiğinde etkili bir biçimde gösterir: Ḫaṣmī olsaḳ da muḫāṭab َﺮﺗ ﻦﻟﯽﻧﻴ ḳavline

Dā’imā ﮏﻴﻟاﺮﻈﻧا vird-i lisān-ı pākimiz G.146/9 Toplumsal eleştirilere girmekten çekinmez:

Fiġān ile bu ‘aṣrıñ dilberi va‘d-ı viṣāl itmez

‘İlācı sīm ü zer ḫarc eylemek āh u enīn bilmez G.147/6 Ma‘rifet ādeme evvel sebeb-i ‘izzet imiş

Bilmedik şimdi dirīġā sebeb-i nekbet imiş G.179/1 Baḫt-ı ma‘kūs düşürdi bizi bir beldeye kim

‘İlm ü ‘irfān orada küfr ḳadar töhmet imiş G.179/2 Ṣaḳın ṣaḳın dime aḥbāba Ḫaṣmī rāz-ı dili

Zamāne dostluġı bünyādı bī-metānet imiş G.183/7

Garip bir üslūp icat etmiş ve bu hususta kendine güvenenlere meydan okumuştur: Mu‘ciz-süḫan u mū‘cid-i üslūb-ı ġarībem

Bu ḫāṣṣa benim ẕāt-ı süḫan-dānım içündür G.114/4 Ḳuvvetim vardır diyen bāb-ı süḫanda Ḫaṣmī-veş

Böyle bir rengīn ġazel dīvāne itsün iḫtirā‘ G.198/7 Ṭab‘-ı selīsiñ şu‘arā Ḫaṣmī pesend itmek içün

Bu ġazel-i mu‘cize mānendiñi meydāna bıraḳ G.209/7 Seyr iden bu şi‘r-i rengīnim benim dir Ḫaṣmīyā

(31)

20 Dilīr-i ṭab‘ımıñ Ḫaṣmī yire gelmez hele ẓahrı

Ben anı ḳahramān-ı naẓm olanlarla güleşdirdim G.260/5

Düşüncelerini toplumun farklı kesimlerini ilgilendiren alanlardan seçtiği söyleyişler veya değişik mesleklerle ilgili terimlerle ifade etmek onda belirleyici bir özelliktir

denebilir:

Nev-‘arūs-ı naẓmıñ itdim bikrini zā’il Ḫaṣmī

ẞeyyibāt itdim ḳamu ebkāra beñzer beñzemez G.160/7 Seniñ menzil-geh-i ‘aşḳıñ benim ḳalb-i ḥazīnimdir

Ḫarāb olmuş anı mi‘mār-ı luṭfuñ birle ābād it G.28/2 Kūyunda ṣadır olmada baḳḳālıñ elinden

Āsāyişiñ āẟārı terāzūde bulunmaz G.145/5 Varma bī-sūziş ü ġam maḥkeme-i ‘aşḳa ṣaḳın

Müdde‘āya göre iẟbāt u beyān isterler G.95/3

c. Divandaki Atasözleri ve Deyimler

ca. Atasözleri

Atasözlerinin tespitinde Şinasi’nin16 ve Ö.Asım Aksoy’un17 eserlerinden de yararlanılmıştır.

Her şeyin vakti var, horoz bile vaktiyle öter: Her şeyüñ bir vaḳti var ḳandīli gör

Feyż virmez aña revġan rūz u şeb G.15/6

16 Şinasi, Durūb-ı Emsāl-i Osmaniye, Haz. Prof.Dr.Süreyya BEYZADEOĞLU, MEB Yay., İst. 2003

(32)

Sabrın sonu selamettir:

Firḳate ṣabr eylemeniñ ṣoñı viṣāl olsa gerek

Dehre çü nev-rūz irişüp varṭa-i kānūni geçer G.83/3 Sükut ikrardandır:

Didiler çünki delālet ider iḳrāra sükūt

Dil-i Ḫaṣmī bu sebebden lebi ḫāmūşa çeker G.107/7 Ölümden öte yol gitmez:

Ta‘arruż ber-ṭaraf Ḫaṣmī ölümden öte yol gitmez

Çeken kūy-ı dil-ārāya beni āb u türābımdır G.115/7 Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır:

Perīşān kāküli baḥẟinde ḥall-i nükte itmekçün

Miẟāl-i ḳıṣṣa-ı ef‘ā eḳāvīl-i dırāz ister G.133/5 Gönül kimi severse güzel odur:

Lecc eyleme dil her kimi sevse güzel odur

Pervāneye baḳ ‘āşıḳıdır sūz u kidāzuñ G.229/4 İki dinle, bir söyle:

Yek dehen iki ‘aded gūşde var ḥikmet-i Ḥaḳ

Söyle bir diñle iki bezmde ebkem gibi ol G.251/5 Aşık arsız olur:

Eskiden ḍarb-ı meẟel ‘āşıḳ-ı bī-‘ār gerek

(33)

22 Göz gördü, gönül sevdi:

Göz ṭuymaḳ resenden göñül uṣanmaḳ olur mı

Göz gördi göñül sevdi seni böyle begendim G.274/3 Anadan geçilir, yardan geçilmez:

Geçilmez ‘aşḳ-ı dilberden ne ḥikmet Ḫaṣmīyā bilmem Ferāmūş peder itdi göñül hem anadan geçdi G.328/5

cb. Deyimler

Sen naḫl-i tecellī misin Allāhı severseñ

Ser-tābe-ḳadem nūruñ olup dilde hüveydā G.2/4 ‘Aceb mi dem urursa kevkeb-i rūyuñdan ey meh-rū Dil-i aḫter-şinās içün zenaḫdānıñ raṣad gūyā G.4/5 Çıḳarma dīdeden bu ‘abd-i āciz bī-riyā ḳuluñ

Seniñ ol bāġçe-i ḥüsnüñde yürür başḳa bülbül hā G.11/4 Bu pend-i dil-pezīrim cānile āvīze-i gūş it

Fenā dünyāda dilber sev mürevvaḳ bādeler nūş it G.26/1 Dil-ḫasteler cümle ḥazīn hicriñle itmekde enīn

Başıñ içün ey meh-cebīn derdlerine eyle ‘ilāc G.41/4 Ol behceti müstekmile yoḳdur saña vuṣlat hele

Bed-nām olup düşdiñ dile Ḫaṣmī dü-çeşmiñ birden aç G.41/7 Yār içün çekmek be-hey dil minnet-i aġyārı güç

(34)

Göz göre aġyāra teslīm eylemek de yāri güç G.43/1 Ḫalāṣ it ḳayd-ı cevriñden yeter devletlü başıñçün

Saña göñlüm düşürdümse güneh-kār olmadım ey şūḫ G.49/4 Ḳatlime ḳaṣd itdirir āḫir rukabā pādişehim

İkide bir ḥażretiñe bende-i maḥzūnı geçer G.83/2 O kebūter sīneli kebg-reviş meh-rūlı

Erzen-i eşki döküp ḥāṣılı bir dāma düşür G.91/2 Ne mümkin zāhide tefhīm-i sırr u feyż-i ‘aşḳ itmek

Gürūh-ı üştüre iẟbāt-ı ḫandeḳden bu eṣ‘abdır G.93/3 Fırṣat bulıcaḳ vuṣlatı fevt eyleme Ḫaṣmī

Çün tevbe seniñ gizlik-i ḥarf-i günehiñdir G.117/6 Ḫayāl-i kākül ü ṭurreñ gelelden ḳalbime cānā

Ḳarardı başıma ‘ālem gözüm de ḫˇāba düşmüşdür G.129/4 Ḳademi būsesin aḳdem ruḫına itmeyicek

Ġażabından ser-i ‘uşşāḳa ḳıyāmet ḳoparır G.134/3 Ruḫları kim sebeb-i nāle-i üftāde idi

Ḫaṣmī bilirdi ḫarāb idecegin ezbere ḫaṭ G.192/7 Ser-i rāhında ṭurup būse temennī idicek

Didi sögdürme beni aġzıña şu ḫançere baḳ G.213/5 Füzūn olsun ilāhi ‘ömr-i çeşm-i pür-‘uṭūfet kim

Dimiş ḫalṭ eylemiş müjgān sitem mu‘tādı söyletmem G.279/6 Felek el bir idüp baḫt-ı ‘adūyı nā-müsā‘idle

(35)

24 Baş göstericek ṭurreleri zīr-i fesinden

Gelmez mi nedem zāhide ḥūrāh hevesinden G.293/1 Ṣurāḥī boş boġaz eşrāb ider aġyāra esrārı

Boġazın raṣḳ ṭuyurma mācerā-yı ḫalḳa ḳılıḳdan G.294/5 ‘İzārıñdan ba‘īd it kāküle yüz virme sulṭānım

Ṣadāḳat umma aṣlā ejder-i rūy-ı siyehdir bu G.303/5 Perçemüñle kākülüñ cānım içün eyler nizā‘

Ġālibā başa çıḳup kākül alır ey māh-rū G.305/3 ‘Āşıkıñ çāk-i sīneye vehm itme ta‘n-ı aġyārdan

Sengden bir nesne ṣanma yil alır ey māh-rū G.305/5

d. Hasmi’nin Etkilendiği Şairler

Nehcī, Sükūtī, Lāmi‘, Rāgıb Paşa, Selīm, Nef‘ī, Ṭab‘ī ve Āhī’nin gazelleriyle tahmis oluşturan şair, Fehīm’in bir gazelinden esinlenerek musammat bir semai oluşturmuş; ayrıca Ṣāḥib ve ẞābit’in de gazellerine birer nazire yazmıştır.

Divanda farklı biçimlerde bazı şairlerin ismi geçer. Kimilerinde ismi geçen şaire bir benzerlik veya hayranlık ifade edilirken kimilerinde o şairlerden üstün yönler ortaya konulur:

Vādi-i naẓmıñ Ḫaṣmīyā şimdi esed-i Rüstemiyem

Eyle naẓar ṣoñra baña Ḫaydar-ı Kerrār olurum G.276/5 Rūḥī varmaz idi żāminine eş‘ārımızıñ

(36)

Şi‘rime nisbet ile nażm-ı niżāmeyniñde

Nef‘ī yoḳdur diyü vaż‘ eylediler zīr-i kelīm Ks.1/12 Hüsn-i naẓmımdan edeb aldı Edīb şi‘rinde

Yoḳ ‘aceb tāẕim ise söyledigi lafẓ-ı terīm Ks.1/13 Mihr-i endīşemiziñ enveridir bunda geri

Taḫṭı’e itme misin Ṣābiti dirlerse ġazīm Ks.1/14 Gelse ‘aṣrımda pesend eyler idi eş‘ārım

Ḫaṣmīyā nāẓım-ı Şehnāme o Firdevsī bile G.322/7 Sözlerüñ endāze-i ‘ırḳı tecāvüz eyledi

Ḫaṣmīyā şāyeste dinse reşk-i Ṣā’ibdir saña G.6/7

C. HASMİ’NİN ESERLERİ

Hasmi’nin bilinen tek eseri bu çalışmanın da konusunu oluşturan divanıdır.

Divanın şekil ve muhteva özellikleri ikinci bölümde ayrıntılı olarak ele alınacağından bu bölümde aynı bilgileri tekrar etmenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz.

(37)

26

II. BÖLÜM

HASMİ DİVANI’NIN İNCELENMESİ

Divanın şekil ve muhteva özellikleri incelenmeye başlanmadan önce Behişti Divanı18, Mezaki Divanı19, Kütahyalı Rahimi Divanı20, Şeyhülislam Es‘ad ve Divanı21, Şeyhülislam İshak ve Divanı22, Sun‘ullahi Gaybi Divanı23, Rami Divanı24 ve Sabir Parsa Divanı25 gibi ilmi çalışmalar gözden geçirilerek bir inceleme planı hazırlanmıştır.

A. DİVANIN ŞEKİL ÖZELLİKLERİ

1. Nazım Şekilleri

İslami an’aneye uyularak26 hazırlanan Hasmi Divanı’nda yer alan şiirlerin nazım şekillerine göre dağılımı şöyledir:

Nazım Şekli Türkçe Türkçe-Arapça Farsça Arapça TOPLAM

Kaside 8 - - - 8 Terkib-Bend 1 - - - 1 Tarih Manzumeleri 22 - - 2 24 Lügaz - - 1 - 1 Tahmis 8 - - - 8 Müseddes 1 - - - 1 Murabba 2 - - - 2 Gazel 350 1 6 - 357

18 bkz. Yaşar AYDEMİR, Behişti Divanı, MEB Yay., Ank., 2000.

19 bkz. Ahmet MERMER, Mezaki Hayatı, Edebi Kişiliği ve Divanının Tenkidli Metni, Atatürk Kültür

Merkezi Yay., Ank., 1991.

20 bkz. Ahmet MERMER, Kütahyalı Rahimi Divanı,

21 bkz. M.Nur DOĞAN, Şeyhülislam Es‘ad ve Divanı, MEB Yay., İst., 1997.

22 bkz. M.Nur DOĞAN, Şeyhülislam İshak ve Divanı, MEB Yay., İst., 1997.

23 bkz. Bilal KEMİKLİ, Sun‘ullah-ı Gaybi Divanı, İnceleme-Metin, MEB, İst., 2000.

24 bkz. Erdal HAMAMİ, Rami Divanı, Kültür Bakanlığı Yay., Ank., 2001.

25 bkz. Kazım YOLDAŞ, Sabir Pārsā Divanı, Kitabevi Yay., İst., 2005.

(38)

Kıt‘a 1 - - - 1

Rubai 22 - - - 22

Müfredāt 39 - - - 39

TOPLAM 454 1 7 2 464

a. Kasideler27

Hasmi Divanı’nda kaside şeklinde yazılmış 8 manzume vardır. Bu kasideler aşağıda kısa bilgilerle tanıtılacaktır.

a.1. Besmelenin ardından “Der-Menḳabet-i Resūl-i Ekrem ve Nebiyy-i Muḥterem Ṣalla’llāhü ‘Aleyhi ve Sellem” başlığıyla kaleme alınan ve klasik naat türündeki bu kaside 69 beyittir.

Ne bu ġaflet-zedelik ey dil-i bī-ḫavf u elīm Mā’il-i nefs-i hevā tābi‘-i iblīs-i racīm

matla‘ıyla özeleştiri yaparak şiire başlayan şair klasik kaside tertibine uyarak Rūḥ-ı pākine resūliñ daḫi al ü ṣaḥabuñ

Ola tā ḥaşre dek envā‘-ı ṣalāt-ı teslīm dua beyitiyle kasideyi tamamlar.

a.2. Doksan beyitten oluşan ve başlığı olmayan bu kaside de naat türündedir. Ḥamd-i lillāh bekr-i sekārī-i rabbü’l-erbāb

Ṭıfl iken oldı benim gülşen-i baḫtım şād-āb matla‘ıyla başlar ve

Bunlarıñ ḥürmetine tīr-i du‘āmı yā rāb

(39)

28 Ḳıl şeref-yāb vaṣūl-ı hedef isticāb

makta‘ıyla biter.

a.3. “Der Sitāyiş-i Ser-bevvābīn-i Dergāh-ı Ā‘lī Mürefferaḫ” başlığı taşıyan bu kaside otuz bir beyitten oluşan bir medhiye şeklindedir.

Ḫurşā vaḳt-i feraḥ fermā bahārınıñ muḳaddemdir Ṣafāya dil ezel bī-gāne idi şimdi maḥremdir matla‘ıyla başlar ve

Ser-bevvāb iken fermān içinde nāmıñı mevlā İde ṭayy-ı merātib birle düstūr mükerremdir makta‘ıyla biter.

a.4. “Der Terciḥ-i Duḫān Nezīḳi Enfiyye Mey-gūn” başlıklı bu kaside on üç beyitten oluşmakla birlikte klasik kaside tertibine uymaz. Tütün üzerine yazılan bu kaside

Āmīziş idüp ‘avded-i ḫān içre ḥażūr it Ta‘ṭīr-i dimāġ ile otur ẕevḳ-i ḥabūr it matla‘ıyla başlar ve

Enfiyye-i keşiñ ragmına iç Ḫaṣmī duḫānı Ol ters-i rūh olsun sen anı māye-i sūr it makta‘ıyla biter.

a.5. Başlıksız olan bu gazel 40 beyitten oluşur. Kurban Bayramı’nın anlatıldığı bu kaside İydiye şeklindedir.

(40)

Geldi hengām-ı temāşā ‘īd-ı aḍḥādır gelen Bā‘iẟ-i vaṣl-ı dil-ārā ‘īd-ı aḍḥādır gelen matla‘ıyla başlar ve

Seyr-i mir’āt-i cemāl-i yāre ṣarf it vaḳtiñi Ḳoyma dilde fikr-i ferdā ‘īd-ı aḍḥādır gelen makta‘ıyla biter.

a.6. “Der Sitāyiş-i Ḫūbān Medine-i Mar‘aş-ı Dil-keş Cennet Mīẟāl” başlıklı bu şiirde Maraş şehrinin güzelleri anlatılır. Elli beyitten oluşur.

Meded tābım kesildi cevr-i çarḫ-ı bī-mürüvvetden Rehā-yāb olmadı ḳaṭ‘ā girībānım meẕelletden matla‘ıyla başlar ve

Ḫüdādan budur aḳṣā-yı merāmım ‘izzeti ḥaḳḳı Cemī‘-i sāde-rū-yı ḥıfẓ ide ‘usretle şiddetden makta‘ıyla biter.

a.7. “Bahāriyye” başlıklı bu kaside kırk beyitten oluşur. Müjdeler müjdeler erbāb-ı ṣafā geldi bahār Mütesāvī dil-i ‘işret-zedeye leyl ü nehār matla‘ıyla başlar ve

Ḳıla tanẓīr-i kelāmıñ ile ḥüssād-ı dehr Çehresin zerd idüben cisminde itdi nezār makta‘ıyla biter.

(41)

30 a.8. Başlığı olmayan manzume yirmi dokuz beyitten oluşur. K nüshasında tarihler arasında yer alan bu şiir tarafımızdan kasideler bölümüne aktarılmıştır.

Tende göñül fikrle maḥṣūr olacaḳdır A‘yn-i naẓar tā idi gör olacaḳdır matla‘ıyla başlar ve

Ṭāl‘ī nurun ola hem rūzīde ‘īd Dehrde mādem ḳış ü bāḥūr olacaḳdır makta‘ıyla biter.

b. Terkib-Bend

“Der Ḳaṣīde Berāy-ı Bāz-āmdan Maḥbūb-ı Faḳīr Ez Sefer Meskū” başlığıyla yazılan bu terkib-bend beş bendden oluşur. Her bend de vasıta beyitleriyle birlikte altışar beyittir.

c. Tarihler

İkisi Arapça olmak üzere yirmi beş tarih manzumesi vardır. Bunlar aşağıda maddeler halinde kısaca tanıtılmaktadır.

c.1. “Tārīḫ-i Gerden Vefāt-ı Pedreş” başlıklı bu tarih 19 beyittir. Didi Ḫaṣmī aña tārīḫ-i ḥasen

İde mā’vā-yı ḥakīmide ḥużūr

beytiyle bahsedilen kişinin vebadan ölümüne H.1180-M.1766-1767 tarihi düşürülür. c.2. “Tārīḫ Berāy-ı Te’ehhül-Kerden-i Mollā-yı Medīne-i Mar‘aş Mevlāna Lübbī Efendi Sellemü’s-Selām” başlıklı bu tarih manzumesi 10 beyitten ibaret olup Maraş Kadısı Mevlānā Lübbī Efendi’nin izdivac tarihine

(42)

Ḳalbime ilhām ḥaḳdan böyle geldi Ḫaṣmīyā Tārīḫi meymūn-ı bād-ı mihre meh olmuş ḳarīn beytiyle H.1185-M.1171-72 işaret eder.

c.3. “Tārīḫ Berāy-ı Velādet-i Ferzend-i Muḫtār Efendi El-Mar‘aşī Sellemü’s-Selām” başlıklı bu tarih manzumesi 6 beyitten ibaret olup Maraşlı Muhtar Efendinin evladının doğum tarihine

Bir er tıfla dimişdir Ḫaṣmī tārīḫ Tulū‘ itdi ‘Ömer burc-ı ḥamelden beytiyle işaret etmiştir.

c.4. “Tārīḫ Berāy-ı Vefāt-ı Seyyid Muḥammed El-Behisnevī” başlıklı bu tarih manzumesi 30 beyitten ibaret olup Besnili Seyyid Muhammed Efendinin vefat tarihine

Żam-ı mā’i raḥmet ile Ḫaṣmī di tārīḫini Yine bir maḳbūl kes mihmān-ı rabbī çün olur beytiyle işaret etmiştir.

c.5. “Tārīḫ Berāy-ı Vefāt-ı Ḥüseyin Efendi Sünbül-zāde El-Müftī Bi-Maḥrūse-i Mar‘aş” başlıklı bu tarih manzumesi 10 beyitten ibaret olup Maraşlı Müfti Hüseyin Efendi’nin vefatına

Eşk-rīz ü girye-engīz Ḫaṣmī tārīḫin didi

Ḳaṣr-ı ‘uḳbā ḳıldı Sünbül-zāde ‘allām ü ‘arīf beytiyle H.1182-M.1768-69 yılına işaret etmiştir.

(43)

32 c.6. “Tārīḫ Berāy-ı Kāşāne-i Esber Aġa Et-Tūtī” başlıklı bu tarih manzumesi 13 beyitten ibaret olup Besni’nin Tut karyesinden Esber Ağa’nın yaptırdığı konağın yapımına

Bu medḥiyem görüp Ḫaṣmī semāvātda muḳarrebler Didiler ba‘d ezīn ismin varup Ḫasān ü lebīd eyle beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.7. “Merẟiye-i Lemūt Aḥmed Efendi Et-Tūtī” başlıklı bu tarih manzumesi 10 beyitten ibaret olup Besni’nin Tut karyesinden Ahmed Efendi’ye mersiye şeklinde

Çıḳup o ġuṣṣadan tārīḫ olınca Ḫaṣmīyā görüñ Dümū‘ ‘aynile revhā-yı diyārın hep ḫıyāż itdim beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.8. “Tārīḫ Berāy-ı Vefāt-Kerden-i Māder-i ‘Ömer El-Mar‘aşī” başlıklı bu tarih manzumesi 9 beyitten ibaret olup ilk 3 beyit Arapça diğer 4 beyit de Farsça kaleme alınmıştır. Maraşlı Ömer’in annesinin vefatına biri Arapça diğeri Farsça olmak üzere iki kez tarih düşürülmüştür.

c.9. “Tārīḫ-i Binā-yı Berāy-ı Menzil-i Seyyid Ḥasan El-Mar‘aşī” başlıklı bu tarih manzumesi 9 beyitten ibaret olup Maraşlı Seyyid Hasan’ın yaptırdığı köşke

Ḫaṣmīyā tārīḫ-i ġarrā düşdi peh Bāreka’llāh oldu kāşāne tamām beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.10. “Tārīḫ Beray-ı Velādet-i Ferzend-i Seyyid Muḥammed Aġa Velī Efendi-zāde El-Mar‘aşī” başlıklı bu tarih manzumesi 13 beyitten ibaret olup Maraşlı Seyyid

Muhammed Ağa’nın oğlunun doğumuna Gelüp yek hātif itdi böyle tārīḫ

(44)

Ḳudūmu ḫayr ola Aḥmed Emīniñ beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.11. “Tārīḫ Berāy-ı Velādet-i Ferzend-i Velī Aġa Veli Efendi-zāde El-Mar‘aşī” başlıklı bu tarih manzumesi 11 beyitten ibaret olup Maraşlı Veli Ağa’nın oğlunun doğumuna

Beşāret birle aḥbāba virem tārīḥini Ḫaṣmī Muḥammed Ṣādıḳı gehvādi-i īdāme ḳoymuş ḥaḳ beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.12. “Tārīḫ Berāy-ı Velādet-i Ferzend-i Velī Aġa Velī Efendi-zāde” başlıklı bu tarih manzumesi 9 beyitten ibaret olup Maraşlı Veli Ağa’nın başka bir oğlunun doğumuna

Çıḳdı didi tārīḫin hānif-i ġaybıñ biri

Revnaḳ-ı melek vücūd ola Muḥammed Şerīf beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.13. “Tārīḫ Berāy-ı Velādet-i Ferzend-i Seyyid Aḥmed Efendi En-Nażīf-i Bi-medīne-i Mar‘aş Velī Efendi-zāde” başlıklı bu tarih manzumesi 10 beyitten ibaret olup Maraş’ın kibar zatlarından Seyyid Ahmed Efendi’nin oğlunun doğumuna

Gelüp bir hātif-i ġaybi didi tārīḫini Ḫaṣmī

Ḳadem ḳoydu fenā-yı dünyāya ‘Abdullāh sa‘ādetle beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.14. “Tārīḫ Müftī Şeden ‘Abdullāh Efendi Bi-medīne-i Mar‘aş” başlıklı bu tarih manzumesi 13 beyitten ibaret olup Abdullah Efendi’nin Maraş’a müftü olmasına

(45)

34 Oldı bir īmān-ı kāmil müftī-i islām-ı dīn

beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.15. “Tārīḫ Berāy-ı Vefāt-Kerden-i Seyyid Muḥammed Aġa Velī Efendi-zāde El Mar‘aşī” başlıklı bu tarih manzumesi 31 beyitten ibaret olup Maraşlı Seyyid Muhammed Ağanın ölümüne

Gitdi hengām-ı vefātında didi tārīḫin

Ḳad hedānī men ṭarīḳü’l-cennet-i min ekẕānī beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.16. Dört beyitten oluşan bu manzumenin başlığı bulunmamaktadır. Deh düşüp Ḫaṣmī didi tārīḫini

Cennet-i firdevse beñzer ve’s-selām beytiyle binanın tamamlanmasına tarih düşürülmüştür.

c.17. Arapça yazılan bu tarih manzumesi 5 beyitten oluşmaktadır.

c.18. “Tārīḫ Berāy-ı Cāmi‘-i El-Ḥāc ‘Ali Paşa Reşvān-zāde Yessirü’llāhi Māyeşā’” başlıklı bu tarih manzumesi 9 beyittir. Hacı Ali Paşa’nın yaptırdığı camiyi konu alan bu şiirin son üç beytinde ayrı ayrı tarih düşürülmüştür:

Didigim lāzımū ḳavmū feṣallū ḫamseküm tārīḫ

Çıḳup aḳṭār-ı āfāḳa böyle itdiler ihnā / 1198 Melekler yazdılar ṭāḳ-ı beyt ü ‘arşa tārīḫin

‘Adīl-i maṣ‘ad Cibrīl-i nebehr mescid-i aḳṣā /1198 Gelüp beş vaḳte ervāḥü’l-ḳuds żımn-ı ziyāretde

(46)

c.19. “Tārīḫ Berāy-ı Cāmi‘-i El-Ḥāc Ḥüseyin Aġa Ketḫüdā-yı Mīr-i Mīrān ‘Ömer Paşa” başlıklı bu tarih manzumesi 4 beyitten ibarettir. Hacı Hüseyin Ağanın yaptırdığı camiye

“Ḳad ḳāmeti’ṣ-ṣalah” tārīḫi didi Ḫaṣmī

İtdi īcābeti bi’l-cümle muṭī‘ ü güm-rāh 1157 beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.20. 3 beyitten oluşan bu tarihte başlık yoktur. c.21. 4 beyitten oluşan bu tarihte başlık yoktur. c.22. Tek beyitlik bir tarihtir.

c.23. 10 beyitten oluşan Arapça bir tarih manzumesidir. beytiyle tarih düşürülmüştür.

c.24. 3 beyitten oluşan bu şiirde de başlık bulunmamaktadır.

ç. Lügaz

Farsça yazılan 6 beyitlik bir lügaz dışında taranan nüshalarda başkaca bu türde yazılmış bir şiir yoktur.

d. Tahmisler

Hasmi Divanı’nda 8 tahmis bulunmaktadır.

d.1. “Taḫmīs-i Faḳīr-i Şikeste-i Żamīr Ġazel-i Nehcī El-Behisnī El-Merḥūm” başlıklı tahmiste 5 bend bulunmaktadır.

(47)

36 d.2. “Taḫmīs-i Faḳīr Pür Neḳṣī Ġazel-i Sükūtī El-Merḥūm” başlıklı tahmiste 6 bend bulunmaktadır.

d.3. “Taḫmīs-i Faḳīr-i Şikeste Żamīr-i Ġazeli’l-Menṣūrī El-Merḥūm” başlıklı tahmiste 5 bend bulunmaktadır.

d.4. “Ġazel-i Rāġıb Paşa Taḫmīs-i Faḳīr” başlıklı tahmiste 5 bend bulunmaktadır. d.5. “Ġazel-i Selīm Taḫmīs-i Faḳīr” başlıklı tahmiste 7 bend bulunmaktadır. d.6. “Ġazel-i Nef‘ī Taḫmīs-i Faḳīr” başlıklı tahmiste 7 bend bulunmaktadır. d.7. “Ġazel-i Ṭab‘ī Taḫmīs-i Faḳīr Şikeste Żāmīr” başlıklı tahmiste 5 bend bulunmaktadır.

d.8. “Ġazel-i Āhī Taḫmīs-i Faḳīr” başlıklı tahmiste 5 bend bulunmaktadır.

e. Müseddes

Başlığı olmayan ve 5 bentten oluşan bir müseddes vardır.

f. Murabba‘lar

3 murabba vardır:

f.1. “Der Sitāyiş-i Ḥüsn-i Mīr Ḫān” başlıklı olup 5 bentten oluşmaktadır. f.2. “Medḥiyye-i Memiş” başlıklı olup 5 bentten oluşmaktadır.

f.3. Başlıksız olan bu murabba da diğerleri gibi 5 bentten oluşmaktadır. g. Gazeller

(48)

Hasmi Divanı’nda yer alan 357 gazelin beyit sayıları ve hangi dillerde yazıldıkları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Gazel Sayısı Beyit Sayısı

Türkçe Türkçe-Arapça Farsça Toplam

5 98 1 3 102 6 9 - 2 11 7 230 - 1 231 8 1 - - 1 9 10 - - 10 11 1 - - 1 13 1 - - 1 TOPLAM 350 1 6 357

Buna göre Hasmi’nin en çok 7 beyitli gazel yazdığını 8, 11 ve 13 beyitli birer gazel yazmakla birlikte 10, 12, 14, 15 beyitli hīç gazelinin olmadığını görüyoruz.

Hasmi’nin yazdığı 357 gazelden birinin Türkçe-Arapça mülemma‘, altısının Farsça olduğu görülüyor. Bu, Arapça ve Farsça’ya vakıf olmasına rağmen dönemin mahallileşme akımına katıldığı yönündeki düşünceyi güçlendirmektedir.

e. Rubā‘īler

Biri Farsça 27 rubai vardır. Başlığı olmayan ve mahlas kullanılmayan bu rubailer tertip edilmemiştir. Hasmi çeşitli konulardaki düşüncelerini çoğu kez didaktik bir hava içerisinde rubaileriyle dile getirmiştir.

f. Müfredāt

(49)

38 g. Kıt‘alar

Divanın sonunda biri Türkçe diğeri Arapça olmak üzere ikişer beyitten oluşan 2 kıta vardır.

(50)

2. Vezin

Hasmi, divanında hece veznine yer vermemiştir. Birden fazla nüshada yer alan şiirlerinde aruzu ustalıkla kullandığı görülmektedir. K nüshasında bulunan ve diğer nüshalarda yer almayan bazı şiirlerinde aruz kusurlarıyla karşılaşmaktayız. Bu ya bir veya birkaç kelimenin yazılmamasından ya da imale, zihaf gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.

Divandaki manzumelerin vezinlerinin derli toplu ve daha pratik incelenebileceği düşüncesiyle bu vezinler aşağıda bir tablo halinde sunulmuştur.

VEZİN Kaside Ter ki b-B end

Tarih Lügaz Tahmis

Mü sed des Mu ra bba Gazel Rubai fr ed K ıt’a

Fā‘ilātün Fā‘ilātün Fā‘ilātün Fā‘ilün

1 4 1 87 3

Fā‘ilātün Fā‘ilātün Fā‘ilün 3 2

Fe‘ilātün Fe‘ilātün Fe‘ilātün Fe‘ilün

3 1 2 78 11

Fe‘ilātün Fe‘ilātün Fe‘ilün 1 1 1

Fe‘ūlün Mefā‘īlün Fe‘ūlün Mefā‘īlün

1

Mef‘ūlü Mefā‘īlü Mefā‘īlü Fe‘ūlün 1 1 39 6 Mefā‘ilün Fe‘ilātün Mefā‘ilün

Fe‘ilün

1

Mefā‘īlün Mefā‘īlün Fe‘ūlün 2 6

Mefā‘īlün Mefā‘īlün Mefā‘īlün Mefā‘īlün

2 5 4 2 107 1

Müf‘teilün Fā‘ilün Müf‘teilün Fā‘ilün

2 5 2

Müf‘teilün Müf‘teilün Fā‘ilün 1

Müf‘teilün Müf‘teilün Müf‘teilün Fā‘

1 5

Müf‘teilün Müf‘teilün Müf‘teilün Fā‘ilün

1

Müf‘teilün Müf‘teilün Müf‘teilün Fe‘ūlün

1

Müf‘teilün Müf‘teilün Müf‘teilün Müf‘teilün

10 1

(51)

40 Müstef‘ilün Müstef‘ilün

Müstef‘ilün Müstef‘ilün

3

Mütefā‘ilün Fe‘ūlün Mütefā‘ilün Fe‘ūlün

1

TOPLAM

3. Kafiye ve Redif

Hasmi Divanı’nda sadece gazeller alfabetik sıraya uygun olarak dizilmiştir. Biz de divanda önemli bir yer tutan bu 357 gazelin Arap alfabesine göre kafiye dizilişini aşağıdaki tabloda sunuyoruz.

Gazel Kafiye Harfi

Türkçe Türkçe-Arapça Farsça

ا 13 ب 10 1 ت 13 ث 3 ج, چ 4 ح 3 خ 3 د 4 1 ذ 3 ر 76 1 ز 28 س 3 ش 17 ص 4 ض 4 ط 3 ظ 3 ع 4

(52)

غ 3 ف 4 ق 15 ﮎ 21 ل 11 م 27 ن 19 1 و 4 ﻩ 20 1 ﯼ 28 2 Toplam 350 1 6

Tablodan da anlaşılacağı üzere en çok ر (r, 76), ز (z, 28), ﯼ (y, ı, i, 28) ve م (m, 27) harfleriyle kafiye ve redif oluşturulurken پ (p) ve ژ (j) harfleriyle biten şiir

yazılmamıştır.

Aşağıda ise bu gazellerdeki kafiye ve rediflerle ilgili ayrıntılı bilgiler içeren tablolar sunulmuştur.

Bu tabloda eklerle yapılan redifler ve aynı ekle kaç kez redif yapıldığı ortaya konmaktadır. REDİF ADET -cıġım 1 -dan, -den 7 -dendir 3 -dır, -dir, -dur, -dür 13 -dırdım 1 -e 4 -ı 1 -ım 2

-ıñ, -iñ, -uñ, iñ 2

-ına 1 -iñdir 1 -iñle 1 -lardır 1 -lıḳ 1 -maḳdır 1 -mışdır 1 -miz 4 -ñ 1 -nden 1 -sı 1 -sına, -sine 2 -umuz 1 TOPLAM

(53)

42 Aşağıdaki tabloda bir kelime ile yapılan redifler ve aynı kelimeyle kaç kez redif yapıldığı ortaya konmaktadır.

REDİF ADET ‘andelīb 1 ‘āşıḳ 1 ‘aşḳ 1 almış 1 āsā 1 āşinā 1 bahār 1 benden 1 benimdir 1 bile 1 bilmez 2 buldum 1 bulmaz 1 çeker 1 çekmiş 1 degildir 2 degilem 1 demidir 1 devlet 1 didigiñ 1 dil 1 dinilir 1 dīvānesi 1 dökülür 1 dūzaḫ 1 düşmüş 1 el‘ıyāẕ 1 elfāẓ 1 eyle 1 eyledim 1 eylemege 1 eylemek 1 eylemişiz 1 eyler 4 eyleyemez 1 feraḥ 1 gerek 2 gibi 3 görmek 1 gūyā 1 güzel 1 hā 1 ḫalāṣ 1 ḥasret 1 hīç 1 ḫulūṣ 1 ḥüsnüñdür 1 idebilsem 1 idelim 1 idemem 1 ider 1 iderdi 1 iderek 1 ideriz 2 idi 1 idiyor 1 iledir 1 imiş 4 istemez 1 ister 2 isterler 1 it 5 itdi 2 itdim 1 itme 1 itmek 2 itmem 1 itmemiş 1 itmez 2 itmiş 3 itmişdir 1 itsin 2 ḳadar 1 ḳıyāmet 1 ḳoparır 1 lezīẕ 1 maḥabbet 1 maṭlab 1 meşreb 1 mı 1 murād 1 neşāṭ 1 ol 1 olalım 1 oldu 1 olduḳ 1 olmada 1 olmadıḳ 1 olmasın 1

(54)

olmayan 1 olmaz 6 olmuş 2 olsam 1 olur 4 olurum 1 peydā 1 raḳḳāṣ 1 seniñ 1 ṣıfat 1 söyler 1 ülfet 1 ümīd 1 üzre 1 veş 1 virmez 2 yoḳ 1

Aşağıdaki tabloda birden fazla kelime ile yapılan redifler ve aynı kelimelerle kaç kez redif yapıldığı ortaya konmaktadır.

REDİF ADET alır ey māh-rū 1 alır ṣatır 1 ber bere 1 binā’en ‘aleyh 1 bir degil 1 bir maraż 1 böyle gerek 1 degil mi 1 ele girmez 1 eyle de gör 1 eylemek müşkül 1 gibi ol 1 gibi ruḫ 1 içre bir sen

olsañ bir de ben 1 ider mi imtizāc 1 ider vā‘iẓ 1 iki yüzden 1 ile birdir 1 ile söyleş 1 itme dimezler 1 itme hele 1 itme misin 1 itmedir ancaḳ 1 itmek olmaz mı 1 kim miẟli yoḳ 1 mı degil 1 mi meger 1 mi var 1 min vech 1 mü olur 1 n΄oldı saña 1 niçeye dek 1 ola mı 1

oldı şeb-i yeldā 1 oldıġım yerdir 1 oldum ben 1 oldum bu şeb 1 olmadım ey şūḫ 1 olmak muḥtemel 1 olsa bile 1 olsa gerek 1 rūz u şeb 1 şimden geri 1 virmek gerek 1

Aşağıdaki tabloda bir ek ve bir veya daha fazla kelime ile yapılan redifler ve bunlarla kaç kez redif yapıldığı ortaya konulmaktadır.

(55)

XLIV -a beñzer beñzemez 1 -a bıraḳ 1 -a bir kerre 1 -a çeker 1 -a düşer 1 -a düşmüşdür 1 -a düşür 1 -a düşürmüş 1 -a gider 1 -a sebeb 1 -a sulṭānım 1 -a şib‘ 1 -a yalvarsam gerek 1 -da bulunmaz 1 -dan ḥaẓ 1 -dan nāṣiḥ 1 -de hüveydā 1 -den ferāġ 1 -den ġaraż 1 -den ġayrı 1 -den geçdi 1 -den gelmiş 1 -den mā‘adā 1 -dır lā-cerem 1 -dır sāde-rū sevmek 1 -dır viren 1 -dir baña 1 -dir bu 2 -dir göñül 1 -dir hep 1 -dir ḳadeḥ 1 -dir meyli 1 -dir saña 1 -dir sebū 1 -e baḳ 1 -e beñzer 1 -e beñzet kendiñi 1 -e beñzetdiler 1 -e ḫaṭ 1 -e ḥayfā 1 -e ḳomuş 1 -e meded 1 -e mesāġ 1 -e müfevveż 1 -e ṭama‘ 1 -ı ‘abeẟ 1 -ı Aḥmed gösterir 1 -ı bilmezdik 1 -ı çıḳar 1 -ı güç 1 -ı lebleriñ 1 -ı olmuşdur 1 -ı sever 1 -ı söyletdim 1 -ı söyletmem 1 -ı söyletsem 1 -ı telef 1 -ı unutduḳ 1 -ı unutdurdu 1 -ım giderek 1 -ım içindir 1 -ıma bā‘iẟ 1 -ıma maḫṣūṣ 1 -ıñ olam 1 -ıñ yoḳdur ey bülbül 1

-ıña ḳurbān olayım 1

-ına māni‘ 1 -ından eleẕ 1 -ını bilmez 1 -i Aḥmed olmuşdur 1 -i dıḳdı ṭoldurdu 1 -im yoḳ 1 -imdir benim 1 -iñ gibi 1 -la ben 1 -lardan biri 1 -le beni 1 -le döner 1 -m bilir bilmezlenir 1 -m var 1 -si var 1 -sizliginden mi 1 -u geçer 1 -üñ ne sa‘ādet 1 -üñem ey ġonce-leb 1

(56)

Aşağıdaki tabloda ise kafiye oluşturmada kullanılan ekler ve bu eklerin kaç kez kullanıldığı ortaya konulmaktadır.

KAFİYE ADET -ā 1 -ā‘ 1 -āb 2 -āc 1 -āf 1 -āġ 1 -aḳ 1 -ālim 1 -ām 1 -ās 1 -āṭ 1 -ef 2 -eh 1 -est 1 -ı 1 -iẟ 1 -id 1 -il 1 -m 1 -ndım 1 -r 2 -s 2 -ūz 1

Yukarıdaki tabloların da ortaya koyduğu gibi Hasmi gazellerini yazarken redif kullanmaya özen göstermiştir. 357 gazelin içinde sadece 27 gazelde redif kullanılmamış, onların yerine ek halinde kafiyeye yer verilmiştir.

B. DİVANIN MUHTEVASINDA DİKKAT ÇEKEN ÖZELLİKLER

1. Din – Tasavvuf

Divan Edebiyatının kaynakları Kur’an-ı Kerim, Hadis-i Şerif, Peygamberimizin hayatı ve mucizeleri, diğer peygamberlerin kıssaları, evliya menkıbeleri, tasavvuf düşüncesi ve kendi kültürümüzü oluşturan halk inanış ve düşünceleridir. Bu düşüncelerin işlenişi muhteva ve şekil özellikleri bakımından neredeyse bir gelenek halini almıştır.28 Ayrıca tarihi ilişkiler içinde olduğumuz komşu devletlerin kültür ve edebiyat özellikleri de etkilidir.29

(57)

46 Hemen her divan şairi gibi, Hasmi bu kaynaklardan Besni’nin tarihi süreçteki birikiminden30 de etkilenerek bolca yararlanmıştır. Hasmi Divanı’nda yer alan bu kaynaklara tespit edilebildiği kadarıyla aşağıda yer verilecektir.

a) Allah

Başlı başına Allah’ı konu alan bir şiir olmamakla birlikte divanda çeşitli vesilelerle ve değişik yönlerden Allah’tan bahsedilir:

Deyim içinde :

Sen naḫl-i tecellī misin Allāhı severseñ

Ser-tābe-ḳadem nūruñ olup dilde hüveydā G.2/4 Ruhları yaratması :

Ḫiṭāb itdigi günden Ḥaḳ “ﺖﺴﻟا” diyü ervāḥa

Seni tercīḥ idüp Ḫaṣmī saña virmişdürür dil hā G.11/5 Hikmet sahibi :

Ḫaṭ bedīd olmak ruḫuñda ḥikmet-i Rabbi’l-‘ibād

Görmemişdi kimse gül üzre çemen bitmek şehā G.12/5 Sakınma :

Böyle ser-keş oldıġıñ bilsem ṣoñında ey perī

Ḥāşa li’llāh kim vireydim saña göñlüm ibtidā G.12/6 Şükür :

Bi-ḥamdi‘llāh ṭab‘ım mülemma‘-i mihr-i ma‘ārifdir

30 Bkz.Numan Aras, Ondokuzuncu Yüzyılda Malatya Sancağı Besni Kazası’nın Tarihi, Sosyo-Kültürel ve

(58)

Ne ġam pertev-figen olmazsa māh-ı Naḫşeb-i devlet G.35/2 Ünlem içinde :

Rū-yı āteş-nākiñi itmiş ‘araḳ-rīz-i ḥayā

Allāh Allāh āb ile hīç nār ider mi imtizāc G.42/4

Ruh vermesi :

İdelden nefḥ-i rūhı Ādeme Feyyāżı kevneyniñ

Degil ḫalḳ eylemiş ḥāşā seniñ gibi muṣavver hīç G.44/2 Tecelli etmesi :

Ḥaḳ Te‘ālā ruḫuña itdi tecellī ṣanurım

Çūn żiyā-pūş olur ol Ṭūr-ı Sīnā gibi ruḫ G.50/3 Dua :

‘Aşḳ ile Ḳays-veş ifnā-yı vücūd it diyeler

Raḥmetu’llāhi ‘aleyh beẕl-i vücūd itmişdür G.59/4 Şükür :

Ḳadem-rencīde ḳıldı sīm-i sā‘id

Şükürler Ḥaḳḳa kim demdir ḳademdir G.85/2 Affedici :

İderim ma‘ṣiyeti ‘afv-ı Ḥaḳ ümmīdi ile

Zāhidiñ ṭa‘nı nedir kendüsi ġāfir mi meger G.97/5 Kerem sahibi :

(59)

48 Ẕeḳanıñ şu‘lesi maḥż-ı kerem-i ḥażret-i Ḥaḳḳ

Ḥaleb ü Şām u Mıṣr cümle heves-nāk idiyor G.126/2 Feyz verir :

Feyż-i Ḥaḳ vāḳt ile esbāb iledir cilve-nümā

Ṣadefiñ gevheri bī-ḳaṭre-i nīsān olmaz G.157/6 Kudret sahibi :

Kitābında Debīr-i Ḳudret aḥsen yazdı ḫūbānı

Degilse saña ṣūfi baña lāzımdır ḥasen görmek G.232/5 Divanda Allah CC için şu sıfat ve isimler de kullanılmıştır:

‘Alīm, Bārī, Debīr-i Ḳudret, Fettāḥ, Feyyāż, Ḥaḳ, Ḥayy, Ḥażret-i Ġaffār, Ḫüdā, İlāhī, Īzid, Lem-Yezel, Ḳadīr, Kātib-i Ḳudret, Kerīm, Mellāḥ-ı Ḳudret, Mevlā, Nāsic-i Ḳudret, Rab, Raḥmān, Sāḳī-i Ezel, Ṣāni‘, Taḳdīr-i Ezel.

b) Kitaplar

Gazeller bölümündeki şu 9 beyitte Kur’an-ı Kerim değişik şekillerde geçmektedir: Allah’ın hükümlerini taşıması :

Seyr-i mir’āt-ı cemāl-i sāde-rūlar Ḫaṣmīyā

Artırır çeşm-i cilāyı böyledir ḥükm-i kitāb G.22/7 Seyr-i mir’āt-i cemāl-i māh-rūlar zāhidā

Artırır çeşm-i cilāyı böyledir ḥükm-i kitāb G.24/2 Sevgilinin güzelliği Kur’an’ın sayfalarından gelmektedir.

(60)

Ṣafḥa-ı ruḫsārıña mecmū‘a-i ḫāl u ḫaṭıñ

Kātib-i Ḳudret kitāb-ı ‘aşḳdan itmiş intiḫāb G.24/4 Peygamber Efendimizin ahlakı Kur’an ahlakıdır:

Ḥarf-be-ḥarf āyet-be-āyet cümle Ḳur’ān-ı mübīn

Mu‘cizātı zümresinden ḫūy-ı Aḥmed gösterir G.82/4 Sevgilinin sinesi kitaba benzetilmiştir:

Kitāb-ı sīnesi şerḥinde Beyżāvī dimişlerdi

Meger nūrāni imiş bād-ı keşşāf inkişāf itmiş G.177/4 Güzelleri övmesi yönüyle:

Kitābında Debīr-i Ḳudret aḥsen yazdı ḫūbānı

Degilse saña ṣūfi baña lāzımdır ḥasen görmek G.232/5 Okunması :

İderdim kīş-i cānım hedy-i şükr-i Ka‘be vü kūyı

Ḳur’ān itsem temettu‘ girde-i Sa‘y u ṭavāf olsam G.271/2 Güzelliğin kitaba benzetilmesi :

Muṣḫaf-ı ḥüsniñden ancaḳ meẕheb-i ‘aşḳa ḥükm

Maḥrem-i āyāt-ı Ḥaḳ Cibrīl alır ey māh-rū G.305/6 Benzer beyitler devam etmektedir: G.56/5, G.60/5, G.290/4, G.342/5… İncil’den de bahsedilmiştir:

Fermānla olundı baña taḥmīl-i maḥabbet Ḳāżı-ı ḳader eyledi tescīl-i maḥabbet

Referanslar

Benzer Belgeler

Ùalóa bin èAbdullÀh, Óaøret-i èOåmÀna didi ki: “ŞÀma rıólet idüp anda úarÀr eyle tÀ ki senüñ leşkerüñ seni bu àavàadan ãaúlayup óıfô ideler” diyicek

ø]]HW¶LQ \DúDGÕ÷Õ EX G|QHPOHU 2VPDQOÕ 'HYOHWL LoLQ oDONDQWÕOÕ ELU G|QHPGL 'HYOHW

Bu dönemde yazılan Türkçe tıp kitapları, metodolojik yöntem ve içerikleri sayesinde kendi dönemlerinde muteber (saygın-güvenilir) birer başvuru eseri olarak

Münşe’āt , mīmüñ żammı ve nūnuñ sükūnı ve şīnuñ fetḥiyle ism-i mef‘ūldür if‘āl bābından ya‘nī enşa’a-yünşi’u dan -ki mehmūzü’l-lāmdur, cem‘-i

lamalar düzeyinde istatistiksel düzenlilikler gösterir, istatistik, bir ekonomik birimin pazar içerisindeki yaşantısını düzenlemesinde olduğu gibi, daha büyük ölçekte,

Dobutamin çocuklarda da inotropik etki göstermektedir, ancak yetişkinlere kıyasla hemodinamik etkisi biraz daha farklıdır. Çocuklarda kardiyak debi artmasına

Ağır, orta ve hafif şiddetli KT’lı olgularda yatış süresinin uzaması ve toplam tedavi maliyeti arasında istatistiksel anlamlı ilişki görüldü.. Yapılan bir çalışmada

(Helsinki) de inşa edilen bu umumî merkez binası müteaddit bloklardan mürek- kep büyük bir binadır.. Binayı teşkil eden bu kısım- ların kat