SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI
1920-2009 TARİHLERİNDE KONYA’DA KULLANILAN
SÜNNET GİYSİLERİNİN FOTOĞRAFLARDA İNCELENMESİ
YASEMİN YASA
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMAN
Yrd.Doç. Miyase ÇAĞDAŞ
Bu ve da ya ya u tezin proj e akademik avranış ve azım kurall ararlanılmas T.C. SELÇ Sosya oje safhasınd k kurallara akademik k larına uygu sı durumund ÇUK ÜNİVE al Bilimler E BİLİMS dan sonuçla özenle riay kurallar çer un olarak ha da bilimsel ERSİTESİ Enstitüsü M SEL ETİK anmasına k yet edildiğ rçevesinde azırlanan b kurallara uy Müdürlüğü K SAYFASI kadarki bütü ini, tez için elde edilere bu çalışmad ygun olarak I ün süreçlerd ndeki bütü ek sunulduğ da başkaları k atıf yapıld Öğrenc de bilimsel ün bilgilerin ğunu, ayrıc ının eserler dığını bildiri cinin Adı S (İ etiğe n etik ca tez inden irim. oyadı İmza)
… ba oy ol Ü Ü Ü ……… aşlıklı bu ça ybirliği/oyç larak kabul Ünvanı, Adı Ünvanı, Adı Ünvanı, Adı T.C. SELÇ Sosya YÜ …………. t alışma …… okluğu ile b edilmiştir. Soyadı Soyadı Soyadı ÇUK ÜNİVE al Bilimler E ÜKSEK LİS tarafından h ../……../… başarılı bulu Başkan Üye Üye ERSİTESİ Enstitüsü M SANS TEZ hazırlanan … …….. tarihin unarak, jürim Müdürlüğü Zİ KABUL ……… nde yapılan miz tarafınd İm İm İm FORMU ……… savunma sın dan yüksek mza mza mza ……… navı sonucu lisans tezi ….. unda
ÖNSÖZ
Tarihin binlerce, on binlerce sene gerisinden gelen sünnet, Müslümanlık Yahudilik gibi (semavi) dinlerde, dünyanın birbiri ile ilgisiz değişik bölgelerinde birçok toplulukta, yapılış tarzı ve amacı değişik olan bir operasyondur. Türk toplumunda da asırlardır, törenlerle yapılmaktadır.
Yakın zamanlara kadar pek değişmeden yapılan bu törenler şehirleşmenin hızlanması, radyo, televizyon, gazete gibi haberleşme araçlarının yaygınlaşmasıyla, geleneklerimizin birçoğu gibi değişmeye kaybolmaya unutulmaya başlamıştır. Bu sebepten de Anadolu’nun eski gelenek ve göreneklerinin araştırılarak toplanması gerekmektedir. Çünkü etnografik ve folklorik bilgiler milletin benliğini, karakterini, düşünce tarzını, duygularını kısaca milli ve sosyal bünyesini belirten belge özelliğini taşımaktadır.
Bugüne kadar, Türkiye’de sosyal hayatın önemli bir töresi durumunda olan sünnet ve bu amaçla giyilen giysiler ve gelenekler hakkında toplu ve etraflı bir araştırma yapılmamıştır. Bu konudaki bilgiler tıp, tarih, edebiyat, sanat, folklor ve etnografik eserlerde dağınık bir durumdadır.
Bu araştırmada; Konya’da kullanılan sünnet giysilerinin fotoğraflarda incelenmesi konu olarak seçilmiştir. Böylece tarihi süreç içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Konya’mızın kültürel değerlerini, folklorunu, tarihini yansıtan fotoğrafların incelenerek gelecek nesillere aktarmak ve kültürümüze katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Konya’ da müze, fotoğraf stüdyo arşivleri ile evlerde bulunan eski- yeni fotoğraflardan yararlanılarak yapılan bu araştırmada fotoğraflardaki giysiler incelenmiştir. İncelenen fotoğraf örnekleri doğrultusunda gözlem fişleri ve tablolar oluşturularak araştırmaya yön verilmeye çalışılmıştır.
Bu araştırmada bana yardımcı olan, sabrını ve bilgisini esirgemeyen, değerli hocam Yrd. Doç. Miyase ÇAĞDAŞ’a, çok değerli fotoğraf arşivlerini açan ve hoşgörüleri ile destek veren, Ektem Fotoğrafçılık Stüdyosu sahibi Mehmet Ektem’e
ve Yıldız Fotoğrafçılık Stüdyosu sahibi Mehmet Tasa’ya araştırmamın her aşamasında maddi ve manevi desteğini esirgemeyen kıymetli aileme teşekkürü borç bilirim.
ÖZET
İnsanlığın en eski geleneklerinden biri olan sünnetin tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak tarih sahnesinde sünneti yapan ilk millet Mısırlılardır. Anadolu’da ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların şehzadeleri sünnet ettirmeleri büyük şenliklerle yapılırdı. Şenlikler töreleri, törenleri, yemekleri, giysileri daha birçok bölümleri ile Türk kültür tarihinin olduğu kadar toplum hayatının da bir aynası durumundadır.
Sünnet gelenek ve görenekleri tarihten günümüze kadar değişikliğe uğrayarak da olsa süregelmiştir. Törenden birkaç gün önce ailenin maddi durumuna göre hazırlıklar başlardı. Sünnet olacak çocuğa bir sünnet giysisi yaptırmak adettendir. Bu giysi hazır olarak satılmakta ya da örneğine uygun olarak dikilmektedir. Zamanla büyük değişime uğrayan, modaya göre farkı şekiller alan bu giysilerin; giyim sanatları açısından özelliklerinin belirlenmesi günümüz kuşağı ve gelecek kuşaklara tanıtılması, giysilerin yaşatılması ancak giysilerin belgelendirilmesi ile mümkün olacaktır.
Bu amaç doğrultusunda; 1920-2009 tarihlerinde Konya’da kullanılmış olan sünnet giysilerinin fotoğraflardan incelenmesi konu olarak seçilmiş ve 62 fotoğrafta 69 giysi incelenmiştir. Böylece kültürümüzü gelecek nesillere aktararak folklorumuza katkı sağlanacağı düşünülmüştür.
Araştırmanın birinci bölümünde; problem, amaç, alt amaçlar, araştırmanın önemi, sayıtlılar, sınırlılıklara yer verilmiştir. İkinci bölümünde; Sünnetin tanımı, sünnetin tıbbi ve dini açıdan önemi, Türk kültüründe sünnet törenleri, kirvelik ve sağdıçlık, sünnetçi, Konya sünnet töreni gelenek ve görenekleri hakkında bilgi verilmiştir.
Katalog bölümünde yer alan giysilerin; Temin edildiği yerler, giysi cinsi, kullanılan renkler, model ve kesim teknikleri, süsleme özellikleri, aksesuarları, gözlem fişleri aracılığı ile belirlenmiştir. Giysilerin her özelliği için tablo oluşturulmuş ve gözlem fişlerinden elde edilen veriler tablolara aktarılmıştır.
Tablolardan elde edilen bulgulara göre, giysilerin her özelliğinin değerlendirilmesi yapılmış ve bulgular doğrultusunda sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.
Araştırmanın sonuç bölümünde; elde edilen tablolar doğrultusunda sonuca ulaşılmaya çalışılmış, konu ile ilgili bazı önerilerde bulunulmuştur. Son bölümde Türk kültüründen ve Konya geleneksel sünnet giysilerinden esinlenilerek tasarlanmış çağdaş sünnet giysi tasarımlarına yer verilmiştir.
SUMMARY
The history of circumcision, one of the oldest traditions of mankind ,is not exactly known. But Egyptians is the first nation which circumcised in history. In Anatolia during Ottaman Empire major festivities were held for Sultan’s sons in order to have their son circumcised. Festivals traditions ceremonies dinners and many other parts has been a mirror of society as well as Turkish cultural history.
Customs and traditions of circumcision have continued in spite of large changes from the date which has remained to today. Accprd,ing to financial situation of the family , preparitions of circumcision began a few days before the ceremony. It has been a tradition to make a child’s clothing for a child to be circumcised. This special garment is either sold as a ready–sewed or sewn in accordance with its instance. That these garments which have undergone large changes over time and have sewn in different shapes accordig to fashion are determined its features in terms of apperal arts anda re introduced to today’s and feature generations and also make them alive will be possible by documenting them.
In this study realized for this aim , that the photographs of circumcision clothes used in Konya are studied have been chosen as a subject and 69 clothes in 62 photographs are examined. In this way, ıt is thought that we can contribute to our folklore by transfering our culture
A problem, a purpose, subpurposes, the importance of study, hypotesis, restriction have been included in the first part of the study. There has been give information about the description , importance of the circumcision in terms of religious and medical, ceremonies in Turkish culture, being kirve and paranymph (best man ), and also being circumciser and Konya circumcision ceromon’s traditions in the second part of this study.
The materials, colours, models, cutting and sewing techniques and the features of adorning used in these garments which have been taken part in catalog section, have been determined by means of observation index cards. A table has been constituted for every feature of clothes and datas got from observation index card
have been transferred to tables. According to findings to table, each feature of garments have been evaluated and tried to Access to conclusion.
At the end of the study , it has been tried to Access to conclusion and give some suggestions about the topic by means of tables. n the last part of study, modern circumcision clothes designs have been included by being inspired Turkish culture and Konya tarditional circumcision clothes.
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... ii
TEZ KABUL FORMU ... iii
ÖNSÖZ ... iv-v ÖZET ... vi-vii SUMMARY ... viii-ix İÇİNDEKİLER ... x-xii RESİMLER LİSTESİ ... xiv
FOTOĞRAFLAR LİSTESİ ... xv
SÜNNET GİYSİLERİ (KATALOG) LİSTESİ ... xv-xviii TABLOLAR LİSTESİ ... xix
BÖLÜM I I. GİRİŞ ... 1 Problem ... 1 Amaç ... 2 Alt Amaçlar ... 2 Araştırmanın Önemi ... 3 Sayıltılar ... 3 Sınırlılıklar ... 4 Tanımlar ... 4-5 İlgili Yayın ve Araştırmalar ... 6
BÖLÜM II SÜNNET HAKKINDA GENEL BİLGİ KONYA SÜNNET GELENEK GÖRENEKLERİ VE SÜNNET GİYSİLERİ ... 7-26 2.1. Sünnetin Tanımı ... 7
2.3. Sünnetin Dini Açıdan Önemi ... 9 2.3.1. Yahudi Dininde Sünnet ... 9 2.3.2. Hıristiyan Dininde Sünnet ... 9-10 2.3.3. İslam Dininde Sünnet……….10-11 2.4. Sünnetin Tıbbi Açıdan Önemi ... 11-13 2.5. Türk Kültüründe Sünnet Törenleri ... 13-17 2.5.1. Osmanlı Saray Sünnet Törenleri ... 13-17 2.5.2. Osmanlı Halk Sünnet Törenleri ... 17-18 2.5.3. Osmanlı Sonrası Sünnet Törenleri ... 18-22 2.6. Kirvelik ve Sağdıçlık ... 22-23 2.7. Sünnetçi ... 23-24 2.8. Konya İli Sünnet Töreni Gelenek Görenek ve Sünnet Giysileri ... 24-26
BÖLÜM III
FOTOĞRAFLARDA KONYA MERKEZ SÜNNET GİYSİLERİ (KATALOG) (KATALOG) ... 27-312 BÖLÜM IV YÖNTEM ... 313-314 Araştırmanın Modeli ... 313 Evren ve Örneklem ... 313 Verilerin Toplanması ... 313-314 Verilerin Analizi ... 314 BÖLÜM V BULGULAR ve TABLOLAR ... 316-358 5.1. Fotoğrafın Temin Edildiği Yerler ... 316 5.1.1. Fotoğrafın Temin Edildiği Yerler Tablosu ... 317
5.2. Araştırmada Yer Alan Sünnet Giysi Fotoğraflarının Yıllara Göre Dağılımı ...
... 318
5.2.1. Araştırmada Yer AlanSünnet Giysi Fotoğraflarının Yıllara Göre Dağılımı Tablosu ... 318
5.3. Giysi Cinsleri ... 319
5.3.1. Giysi Cinsleri Tablosu ... 320
5.4. Giysilerde Kullanılan Malzemeler 1 ... 321-323 5.4.1. Giysilerde Kullanılan Malzemeler Tablosu 1 ... 324
5.5. Giysilerde Kullanılan Malzemeler 2 ... 325
5.5.1. Giysilerde Kullanılan Malzemeler Tablosu 2 ... 326
5.6. Giysilerde Kulanılan Renkler 1 ... 327
5.6.1. Giysilerde Kulanılan Renkler Tablosu 1 ... 328
5.7. Giysilerde Kullanılan Renkler 2 ... 329
5.7.1. Giysilerde Kullanılan Renkler Tablosu 2 ... 330
5.8. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri 1 ... 331-332 5.8.1. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 1 ... 333
5.9. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri 2 ... 334-336 5.9.1. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 2 ... 337
5.10. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri 3 ... 338-339 5.10.1. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 3 ... 340
5.11. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri 4 ... 341-342 5.11.1. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 4 ... 343
5.12. Giysilerde Uygulanan Yaka Model ve Kesim Teknikleri ... 344-345 5.12.1. Giysilerde Uygulanan Yaka Model ve Kesim Teknikleri Tablosu ... 346
5.13. Giysilerde Uygulanan Kapanma Model ve Kesim Teknikleri .... 347-348 5.13.1. Giysilerde Uygulanan Kapanma Model ve Kesim Teknikleri Tablosu ... 349
5.14. Giysilerde Uygulanan Kol Model Kesim Teknikleri ... 350-352 5.14.1. Giysilerde Uygulanan Kol Model Kesim Teknikleri Tablosu .... 353 5.15. Süslemede Seçilen Konular ve Süsleme Teknikleri ... 354-355 5.15.1. Süslemede Seçilen Konular ve Süsleme Teknikleri Tablosu ... 356 5.16. Giysiyi Tamamlayan Aksesuarlar ... 357 5.16.1. Giysiyi Tamamlayan Aksesuarlar Tablosu ... 358
BÖLÜM VI
SONUÇ ve ÖNERİLER ... 359-370 BÖLÜM VII
KONYA GELENEKSEL SÜNNET GİYSİLERİNDEN VE TÜRK KÜLTÜRÜNDEN ESİNLENEREK TASARLANMIŞ ÇAĞDAŞ SÜNNET GİYSİ TASARIMLARI ... 371-391 KAYNAKÇA ... 392-397 EKLER ... 399-400 GÖZLEM FİŞİ ÖRNEĞİ ... 399 KAYNAK KİŞİ KÜNYESİ ÖRNEĞİ ... 400 KAYNAK KİŞİLER ... 402-408
RESİMLER LİSTESİ
Resim No: Sayfa No:
1. Şenlik Alanında Fişek Gösterileri ... 14
2. Şenlik Alanında Güreş Gösterileri ... 14
3. 1582 Şehzadelerin At Meydanı'na Getirilişi ... 15
4. 1720 Şehzadelerin Şenlik Alanına Getirilişi ... 15
5. Sünnet Alayında Nahıllar ... 16
6. Sünnet Alayında Şeker Bahçeleri ... 16
7. Osmanlı Dönemine Ait Gümüş Hamayil ... 369
FOTOĞRAFLAR LİSTESİ
Fotoğraf No: Sayfa No:
1. Toplu Sünnet Fotoğrafı ... 19
2. Toplu Sünnet Fotoğrafı ... 19
3. Balonlar İle Süslenmiş Sünnet Karyolası ... 20
4. İşlemeli Yatak Örtüleri İle Süslenmiş Sünnet Karyolası ... 20
5. Sünnet Çocuğunun At Sırtında Gezdirilişi ... 21
6. Süslenmiş Sünnet Arabası ... 21
7. Çeyiz Serilmiş Sünnet Odası ve Sünnet Karyolası ... 25
8. Subay Giysisi Görünümünde Sünnet Giysisi ... 360
9. Kaftan ve Şalvarda Oluşan Sünnet Giysisi ... 360
10. Konya Merkez 1968 Yılına Ait Sünnet Giysisi ... 361
11. Balıkesir'in Kepsut İlçesi 1975 Yılına Ait Sünnet Giysisi ... 361
12. Konya Merkez 1980Yılına Ait Sünnet Giysisi ... 362
13. Çorum'un Sungurlu İlçesi 1981 Yılına Ait Sünnet Giysisi ... 362
14. Konya Merkez 1955 Yılına Ait Sünnet Entarisi ... 365
SÜNNET GİYSİ LİSTESİ (KATALOG)
Giysi No: Sayfa No:
1. Koyunuğlu Müzesi Arşivi ... 28
2. Fehamet Kaplan Özel Koleksiyonu ... 32
3. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 36
4. Cait Sağlık Özek Koleksiyonu ... 40
5. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... .44
6. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 51
7. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 58
8. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 62
9. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 66
10. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 70
11. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 77
12. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 84
13. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 88
14. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... .95
15. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 102
16. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 106
17. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 110
18. Mehmet Tasa Özel Koleksiyonu ... 114
19. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 118
20. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 122
21. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 126
22. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 130
23. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 134
24. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... .138
25. Cait Sağlık Özek Koleksiyonu ... 142
26. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 146
27. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 150
29. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... .158
30. Mehmet Tasa Özel Koleksiyonu ... 162
31. Ekrem Oraç Özel Koleksiyonu ... 166
32. Fehamet Kaplan Özel Koleksiyonu ... .173
33. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 177
34. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 181
35. Fehamet Kaplan Özel Koleksiyonu ... 185
36. Fehamet Kaplan Özel Koleksiyonu ... 189
37. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 193
38. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... .197
39. Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi ... 201
40. Samet Erdoğan Özel Koleksiyonu ... 205
41. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 209
42. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 214
43. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 218
44. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 223
45. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... .228
46. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 232
47. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 236
48. Havva Gül Özel Koleksiyonu ... 240
49. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 245
50. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 250
51. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 255
52. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 259
53. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 263
54. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 268
55. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 273
56. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 278
57. Mehmet Tasa Özel Koleksiyonu ... 283
58. Mehmet Tasa Özel Koleksiyonu ... 288
59. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 293
61. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 303 62. Mehmet Tasa Fotoğraf Arşivi ... 308
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo No: Sayfa No:
1. Fotoğrafın Temin Edildiği Yerler Tablosu ... 317
2. Araştırmada Yer Alan Sünnet Giysi Fotoğraflarının Yıllara Göre Dağılım Tablosu ... 318
3. Giysi Cinsleri Tablosu ... 320
4. Giysilerde Kullanılan Malzemeler Tablosu 1 ... 324
5. Giysilerde Kullanılan Malzemeler Tablosu 2 ... 326
6. Giysilerde Kulanılan Renkler Tablosu 1 ... 328
7. Giysilerde Kullanılan Renkler Tablosu 2 ... 330
8. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 1 ... 333
9. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 2 ... 337
10. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 3 ... 340
11. Giysilerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri Tablosu 4 ... 343
12. Giysilerde Uygulanan Yaka Model ve Kesim Teknikleri Tablosu ... 346
13. Giysilerde Uygulanan Kapanma Model ve Kesim Teknikleri Tablosu ... 349
14. Giysilerde Uygulanan Kol Model Kesim Teknikleri Tablosu ... 353
15. Süslemede Seçilen Konular ve Süsleme Teknikleri Tablosu ... 356
BÖLÜM I
GİRİŞ
Problem
İnsan vücudunu dış etkilerden koruma ve örtünme ihtiyacı ile ortaya çıkan giyim, günümüzde süslenmek ve çalışma ortamının gerektirdiği kullanım özellikleri ile farklı amaçlara hizmet edecek şekilde gelişmeler göstermiştir (Milli Eğitim Bakanlığı,2006:3).
Giysi; giyinme amacı olarak bir ülkenin, bir dönemin, bir kişinin özelliğini belirten sunumdur ve her zaman uygarlığın değişimini yansıtır. Kısaca giyim; her milletin ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal şartlardan etkilenerek biçimlenmektedir (Kazazi,2002:93). Medeniyetlere göre farklılık gösteren giyim; ulustan ulusa, halktan halka, yöreden yöreye, hatta etkin bir gruptan diğer bir gruba değişmektedir (Pamuk,2002:9). Ayrıca giyim kültürü incelendiğinde; her toplumun yaşadığı coğrafya, yaşayış tarzı, günlük uğraşları, değerleri, giyilen parçaların biçim ve çeşidini ve bunlara ilave takı-aksesuar biçimlerini etkilediği görülmektedir (Kahya-Birgül,2005:31).
Giysi seçimini iklim, yaş, vücut yapısı, ekonomik yapı, ve moda gibi unsurlar etkilemektedir. Ayrıca giysiler; giysi cinsi, model özelliği ve kullanıldığı yere göre değişiklik gösterir (Ak,2009:12).
Özel amaçlı giyim; bir amaca yönelik olarak resmi, fantezi, spor veya koruyucu özelliği olan ve bir amaç doğrultusunda giyilmesi gereken giysilerdir. Bir aktiviteyi gerçekleştirirken olması gereken geleneksel, koruyucu veya resmi kılık kıyafet kurallarının doğrultusunda seçilen giysiler özel amaçlı giyimin konusu içine girer. Örneğin; düğünde gelinin gelinlik giymesi, sünnet olan çocuğun sünnet kostümü giymesi, tatbikattaki bir askerin kamuflaj üniforması giymesi veya jokeyin binici pantolonunu giymesi olarak açıklanabilir (Kurt,2007:38).
Ekonomik ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, giyime yansıyan değişim ve gelişim gözden kaçmamaktadır. Bu gelişim, giyimde kullanılan malzemelerle giyim üretim biçimini de büyük ölçüde etkilemektedir (Çağdaş, 2002:1).
Bu araştırmada; giyimin, kültürün en canlı belgesi olduğu kabul edilerek; geçmişten günümüze Konya sünnet giysilerinin kumaş, model, kesim, süsleme, aksesuar gibi özelliklerinin değişimini, gelişimini kullanıldığı tarihte toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal şartlardan nasıl etkilendiği incelenmiştir.
Amaç
Bu araştırmanın genel amacı; Konya müze, fotoğraf stüdyoları ve evlerinde bulunan sünnet giysi fotoğraflarını giyim sanat dalı açısından incelemek ve bir kaynak oluşturmaktır.
Alt Amaçlar
Genel amaca bağlı olarak alt amaçlar aşağıdaki gibidir.
1. Konya sünnet kültürü ve sünnet giysilerini tanımak ve gelecek kuşaklara tanıtmak, bu kültür mirasımızı belgeleyerek kaynak oluşturmak.
2. Giysi cinslerini ve bu giysilerin; model, kesim teknikleri, kullanılan malzeme, kullanılan renk, süsleme özellikleri ile giysiyi tamamlayan aksesuarları açısından incelemek ve belgelemek.
3. Sünnet fotoğraflarının tarihlerini tespit ederek, 1920-2009 tarihleri arasında sünnet giysilerindeki meydana gelen değişimi ortaya koymak. 4. Bundan sonra yapılacak çalışmalara bir kaynak oluşturmak.
5. Konya’da kullanılan geleneksel sünnet giysilerinden ve Türk kültüründen esinlenerek çağdaş sünnet giysi tasarımları yapmak.
Araştırmanın Önemi
Fotoğraf, insanların yaşadığı ana tanık olurken yaşantıları bir karede dondurup onların geleceğe aktarılmasını sağlar. Bunun yanı sıra çekildiği döneme ait sosyal, kültürel, ekonomik izleri de beraberinde günümüze kadar ulaştırır. Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan sünnet törenleri ve sünnet giysileri ile ilgili bilgileri, günümüze ulaşan fotoğraflar yansıtmaktadır.
Sünnet törenleri ve sünnet giysileri, Türk kültürünü yansıtan önemli değerlerdir. Bu konu ile ilgili monografik bir kaynağa ulaşılamadığı gibi, ulaşılan kaynaklarda da çok az bilgiye yer verildiği görülmektedir. Görsel kaynaklar ise çok sınırlıdır. Sünnet giysileri ile ilgili bir araştırmaya rastlanmamıştır. Kullanılan malzeme, model, kesim teknikleri, süsleme özellikleri, renkleri ve aksesuarları bakımından önemli özellikler taşıyan bu giysiler; teknik açıdan incelenerek belgelenmelidir. Bu giysilerden esinlenerek çağdaş sünnet giysi tasarımları yapılmalı, ve Türk kültürünün bu değeri moda dünyasında yaşatılmalıdır. Bu araştırmanın günümüze ışık tutacağı, sanata ve bilime katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Sayıltılar
Araştırma kapsamında geçerli olabilecek varsayımlar aşağıda belirtilmiştir. 1. Araştırmada yararlanılan literatürden elde edilen bilgilerin doğru olduğu
varsayılmıştır.
2. Örneklemin evreni temsil ettiği varsayılmıştır.
3. Araştırmada kullanılan fotoğrafların tarihlerinin doğru tespit edildiği varsayılmıştır.
4. Araştırmada faydalanılan kaynak kişilerin verdiği bilgilerin doğru olduğu varsayılmıştır.
5. Sünnet giysilerinin özelliklerine göre geliştirilen ve giysilerin incelenmesinde kullanılan gözlem fişinin, sünnet giysileri için uygun olduğu varsayılmıştır.
Sınırlılıklar
Bu araştırma; Koyunoğlu Müzesi arşivi, Konya merkezde bulunan Foto Ektem, Foto Yıldız fotoğraf stüdyoları arşivleri ve Konya evlerinde bulunan özel koleksiyonlardan elde edilen sünnet fotoğrafları ve fotoğraflarda yer alan sünnet giysileri ile sınırlıdır.
Araştırmada yer alan sünnet fotoğrafları, 1920-2009 tarihleri ile sınırlıdır. Araştırma, Koyunoğlu Müzesi arşivinden temin edilen 1 fotoğraf, Foto Ektem Stüdyosu Abdullah Ektem arşivinden temin edilen 29 fotoğraf, Foto Yıldız arşivinden temin edilen 19 fotoğraf ve Konya evlerinde özel koleksiyonlardan temin edilen 13 fotoğraf olmak üzere 62 adet fotoğrafla ve bu fotoğraflarda bulunan 69 giysinin incelenmesi ile sınırlıdır.
Araştırma, fotoğraflarda yer alan sünnet giysilerinin giyim sanat dalı açısından incelenmesiyle sınırlıdır.
Tanımlar
Aplike: Düz veya desenli kumaştan kesilmiş motifleri veya bir parçayı başka bir kumaşın üzerine kaplamak, yapıştırmak tatbik etmektir (Eronç, 1984:72).
Biye: Giysileri süslemek ve kenarlarını temizlemek amacı ile giysilerin yaka, kol, etek veya herhangi bir kenarına geçirilen şerit (www.tdk.gov.tr).
Büzgü: Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen ipliğin çekilmesiyle oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım olarak özetlenebilir (Hazır, 2006:84).
Entari: Basma, patiska ve sair kumaşlardan yapılan düz, süssüz ve uzun kadın giysisi, eskiden erkekler tarafından da giyilmiştir (Koçu,1967:102).
Gode: Bir kumaşın alt kısmını üstünden daha geniş keserek sağlanan kumaş kıvrımı, iki giysinin alt kısmında pilisiz sağlanan bolluk (Ergür, 2002:93-94). Tek bir noktadan verilen bolluk (Çetin,1990:51).
Harç: Sim, sırma, renkli iplerle fabrikasyon olarak işlenen veya örülen yassı biçimli şeritlerdir. Desenli, desensiz, simli ve iplik cinsleri ile pul, boncuk, taşlarla süslü olanları vardır (Eronç,1984:274).
Jabo: Erkek gömleğinin göğüs kısmına, süs olarak örtmek üzere takılan muslin ya da dantel kumaş. Kadın giysilerinde de yakaya tutturulan ve göğüs üstüne düşen kumaştan süsler (Ergür,2002:121).
Kup: Giysi üzerinde oluşturulan kesiklerdir (www.yeniumitmodelislik.com).
Payet: Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul (www.sozluk.bilgiportal.com).
Pelerin: Genellikle diz hizasına kadar uzunlukta, derin cepli, geniş yakalı, kolsuz kap benzeri bir dış giysidir. Pelerin bir parçadan veya birkaç parçanın dikilmesiyle oluşur. Bay ve bayanlar tarafından kullanılan pelerin, omuzdan geniş ve yuvarlak biçimde kolların üzerine dökülür, kullanım amacına göre sabit ya da çıkarılabilir, kapüşon eklenebilir (Yakartepe, 1995:915).
Pens: Kumaşı vücudun etrafında şekillendirmek için bir giyside kullanılan gittikçe azalan, dikilmiş kumaş katı (Türkyılmaz vd,2008:93).
Pili: Kumaşa bolluk, rahatlık vermek ya da süslemek amacıyla, kumaşı düzenli aralıklarla üst üste yapılan katlama işlemine denir (MEGEP, 2006:19).
Potlaç: Eski Türklerde, artı ürün birikimini önlemek için, eldeki fazlalığı toplumla paylaşarak, hem toplumun bütünlüğünün hem de göçebe yaşamın kolaylaşmasını sağlayan törenlere verilen isimdir (www.kirkyama.gov).
Roba: Önde veya arkada omuzdan koltuk altı hizasına kadar değişik boy ve şekillerde olabilen üst beden parçasıdır (Yakartepe, 1995:587).
Sutaşı: Kimi giysilerin yaka, kol, cep gibi yerlerini süslemek için kullanılan şerit (www.izafet.com).
İlgili Yayın ve Araştırmalar
Araştırma sırasında ulaşılabilen literatür taraması sonucunda sünnet giysileri hakkında giyim sanat dalı açısından bir incelemeye rastlanmazken, konu ile ilgili yüzeysel bilgi veren bazı kaynaklar önem sırasına göre aşağıda verilmiştir.
Ali Haydar Bayat, Tarihte Sünnet ve Tarihimizde, Folklorumuzda Sünnet Şenlikleri, Bornova, 1979. Sünnetin tarihi gelişimi, teorileri, sünneti uygulayan dinlerdeki durum ve bu dinlere mensup toplumlardaki merasimlerin Türklerdeki merasimler ile karşılaştırılması hakkında bilgiler verilmiştir.
Âsaf Ataseven, Tarih Boyunca Sünnet, İstabul, 2005. Sünnetin tarihi gelişimi, Tıp açısından önemi hakkında açıklama yapılmıştır.
Sefa Odabaşı, Geçmişten Günümüze Konya Kültürü, Konya, Konya’da doğum, askere gönderme, sünnet merasimi, düğün gibi adetler hakkında bilgi verilmiştir.
Osman Salih Dalcı, İslam’da Sünnet ve Merasimleri, İstanbul, 1977. Sünnetin din açısından önemi, sünneti uygulan dinler ve sünnet merasimleri hakkında açıklama yapılmıştır.
BÖLÜM II
SÜNNET HAKKINDA GENEL BİLGİ KONYA SÜNNET GELENEK GÖRENEKLERİ VE SÜNNET GİYSİLERİ
2.1. Sünnetin Tanımı
Sünnet sözcüğü Arapça kökenlidir ve ilk anlamı “işlek yol” demektir. Daha geniş anlamındaysa: Tanrı’nın yolunu ya da insanın adet durumuna soktuğu iyi ya da kötü davranışı anlatır (İslam Ansiklopedisi,1979:242).
Sünnetin sözlük anlamı; “yol, gidiş, prensip, kanun” demektir. Terim anlamı ise, Peygamber Efendimizin (a.s.m) söz ve fiillerinin ve takrirlerinin tümü manasına gelir. Takrir bir konuda sükût etmekle o işi reddetmemektir (www.sorulardaislamiyet.com).
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre sünnet; İslâm dininde Hz. Muhammed’in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğu sözlerin tümüdür.
Bir başka anlamıyla sünnet erkek çocuklarının erkeklik organları ucundaki deriyi çepeçevre kesip çıkarma işi anlamına gelir (Ayverdi,2006:2877).
İslam’da İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisine göre; erkeğin cinsiyet uzvunun uç kısmındaki derinin fazlalığını alma işlemine Arapça’da “hıtân” denir. Bu ameliye dilimizde “sünnet” diye anılır, şeklinde tanımlanmaktadır.
Dünyada da genellikle erkek çocuklara, seyrek olarak da kızlara uygulanan Yahudi ve Müslüman toplumlarda, dünyanın çeşitli yerlerinde erkek cinsiyet organının ucundaki derinin kızlarda ise klitorisin bir parçasının kesilmesine sünnet denmiştir (Bayat,1979:2).
2.2. Sünnetin Sosyolojik ve Dini Açıdan Önemi
Sünnet her şeyden önce dini bağlılığın bir töreni, ayrıca somut bir etnografik gerçek, bir dizi dini işleri ve aracıları, davranışın mimik ve tavırlarını içeren bir kolektif törendir (Batca,1997:90).
Türkiye’de sünnet geleneğinin yüzyıllardır sıkı ve kesin bir şekilde yerine getirilmesinde bir takım inançlar ve görüşler egemendir. Bunlar dinsel, hijyenik ve cinsel içeriklidir. Çocuk sünnet yoluyla İslam topluluğuna karışmaktadır. Bir Müslüman kadın ile evlenen yabancıdan başka bir şeyin yanı sıra çoğu zaman sünnet olması da istenmektedir. Bu durumda sünnet, dinselliği belirten bir işaret olmaktadır. Sünnetli olanın sünnetsiz olandan daha temiz olduğu inancı ve görüşü de önemli rol oynamaktadır. Ülkemizde yaşı gelip geçtiği halde sünnet olmamış kimselere aşağılayıcı ve kınayıcı yakıştırmalar oldukça yaygındır. Bu konuda köklü bir geleneğin yaptırım gücü oldukça yoğun bir biçimde işletilmektedir (Veyis,2000:173).
Türk köy toplumları içinde farklı bir sosyal mertebe verilen cins daha ziyade erkek cinsidir. Örneğin sünnet, çocukluktan kurtulma hududunu işaret eden bir sınırdır. Çünkü âdetlere göre, sünnet erkeklik çağının ilk basamağıdır. Sünnet olmuş akraba veya komşu çocuklarına “Sünnet oldun, artık delikanlı oldun” diye nasihat edilir. Hem dini açıdan hem de bir vazife olarak görülüp yapılan sünnetin çocuğu bedenen ve manevi olarak olgunlaştırdığı kabul edilir (Erdentuğ,1977:44).
Bazı yazarlara göre ise sünnet totem inançlarının bir sonucudur. Genç erkek ve kızların belli bir yaşa gelince totem değiştirmede acıya tahammüllerini ispatlamak için üreme organlarının derisi tamamen yüzülür, sesini çıkartmayan acıya dayanan yiğit sayılırdı zamanla bu işlem yalnız penis ucundaki derinin veya klitorisin bir parçasının kesilmesine dönüşmüştür. (Eyüpoğlu,1974:171-173).
Sünnet işlemi, İslam ve Yahudi dinlerinin kuralları arasında yer almakla beraber, bu dinlerin dışında kalmış birçok toplumlarca da uygulanır: Okyanusya ve Afrika kavimlerinden, Amerika yerlilerinden kimi toplumlar gibi (Boratav,1994:19).
2.2.2. Sünnetin Dini Açıdan Önemi
Sünnet asırlardan beri Müslümanlar ve Yahudiler tarafından dini bir vecibe olarak yerine getirilmektedir. Ancak sünnetin yapılmadığı pek çok ülke olmasına rağmen, erkeklerin beşte birinden fazlası sünnetlidir. Bu kimselerin %98’i inanç, %2’si sıhhi sebepten sünnet olmuşlardır (Ataseven,2005:43).
2.2.2.1. Yahudi Dininde Sünnet
Sünnet olmanın tanrısal bir işlem olarak yer aldığı din Yahudiliktir. Yahudilerin sünneti Mısırlılardan aldıkları şüphesizdir. Çünkü sünnet M.Ö. 4000 yıllarından beri Mısırlılarda yaygın bir adetti. Onlar sünneti dini bir gerekçe yanında, cinsiyet organlarına bulaşan pislikler sebebiyle, sıhhi yönden korunmak için yapıyorlardı. Yahudilerde bu adeti Mısırlılardan alarak günahlarının affı ile tanrıları hoşnut etmek için kesilen kurbanlarla sünnet arasında bir ilgi kurdular (Çelebi,1978:316-317).
Yahudi inançların temeli olan Tevrat’ın görüşüne göre sünnet İbrahim Peygamber zamanında önce bizzat kendine tatbikle başlamış ve daha sonra Musa Peygamber zamanında ilahi emir tekrarlanmıştır (Bayat, 1979:11).
Sünnet bir Yahudi’nin hayatında ilk önemli dinsel ödevdir ve bununla bir Yahudi’nin toplumsal bir üyesi olduğu, âdeta belgelenir (Örs,1999:302).
Musa Aleyh’s- selâm Yahudilere çocuklarını 8 günlük iken sünnet etmeyi emretmiştir. Bu sebeple Yahudiler doğumun 8. Gününde yavrularını sünnet etmeyi adet edinmişlerdir (Dalcı,1977:16).
2.2.2.2. Hıristiyan Dininde Sünnet
Hıristiyanlar Hz. Musa (a.s)’ın tebliğ ettiği şeriata tabidir. Bu telâkki ile Hz. İsa doğumunun 8. günü sünnet edilmiştir (Ataseven,2005:16).
Hıristiyan inancına göre İsa’nın ızdıraplı bir ameliyat olan sünneti kendine tatbik etmesi, sırf kendi ümmetini bu zahmetten kurtarmak içindir. Bu sebepten de sünnete lüzum kalmamıştır (Hayat Ansiklopedisi,1961:2980).
Başka bir inanışa göre de sünnet olmak; “kalbi bürüyen perdeyi atmaktır” bahanesiyle terk olunmuş, bu güzel adet de zaman aşımıyla unutulmuştur (Dalcı,1977:19).
Hıristiyanlıkta havarilerin büyük gayretleri ile uzun mücadelelerden sonra sünnetten vazgeçildi ve bu sebepten de kökeni zerdüşlükle görülen vaftiz olma geleneği kabul edilmiştir (Mazahari,1972:55).
Normal şartlarda Hıristiyanlar dini inanç sebebiyle sünnet edilmezler, fakat Mısır’daki Hıristiyan Kıptileri ile Habeşistan Hıristiyanları sünnet olurlar. Bunlar sünneti dini bir emir olarak değil de, eski bir adet olarak kabul ederler (Bayat, 1979:17).
2.2.2.3. İslâm Dininde Sünnet
Sünnet zorunluluğu, İslamiyet’in kutsal kitabında açıkça belirtilmemiş ve buyrulmamış olmasına karşın, yine de “İbrahim Peygamberin bu husustaki şeriatına tabi ol” (Nahl Suresi,Ayet123) ayeti genel olarak kabul edilmiştir (Veyis,2000:173).
İslam inancına göre sünnet, İbrahim Peygamber tarafından ilk defa kendine tatbikle başlamıştır: Allah İbrahim’i bazı kelimelerle imtihan etmiştir, “Hani İbrahim bazı kelimelerle sınanmıştı.” (Bakara Suresi, Ayet 124) ayetinde anılan kelimelerde kastedilen; tanrısı onu yıldızlarla, güneşle, ayla, ateşle imtihan etti. O onların tanrısallığını reddetti. Sonra sünnet olmakla imtihan etti. Onu da yaptı. Tanrı denemelerinden razı oldu (Bayat, 1979:19).
Diğer bir açıklamaya göre; H.z Muhammed (s.a.v) tarafından verilmiş bir emirdir. Peygamber sünnetli olarak doğduğu için sünneti İslam alâmeti olarak kabul
eden Müslümanlar, onu, Namaz, Zekât, Hac, Oruç gibi ibadetler ihmal edilse bile, vazgeçilemeyecek bir mecburiyet sayarak ön plâna almışlardır (Dalcı,1977:93).
Görülüyor ki sünnet, İslam inancına ve Tevrat kayıtlarına göre İbrahim Peygamber tarafından Allah’a teslimiyetin bir sembolü olarak başlatılmıştır. Fakat ne İslâm öncesi Arabistan’ında ne İslâmiyet döneminde sünnetin böyle bir anlam taşıdığına dair izlere rastlanmaktadır. Bu bir hijyen tedbiri olarak düşünülmüştür (Hamidullah,1973:291).
Sünnet beden temizliği ile ilgili bir ameliyattır. Aynı zamanda Peygamberlerin ihtiyar ettiği adetlerden, sofuların doğru olan hareketlerindendir. Zira sünnet temizlikle ve sıhhatle ilgili şer’i bir emirdir (Dalcı, 1977:43).
İslam öncesi güzel bir gelenek olan sünneti, Hz. Muhammed de devam ettirmiştir. Hatta sünnet olmamış, ileri yaşlarda İslamiyet’i kabul edenlere (80 yaşında dahi olsalar); “Üzerindeki (İslam’ın hoşlanmadığı) fazla kılları temizle, traş et ve sünnet ol” derdi (Bayat,1979:20).
Dinsel ve töresel işlemler içerisinde en katısı ve en yaygın olanı sünnet geleneğidir. Sünnet geleneğinin yaptırımı, bu konuda bir karşı koyuşa ve tartışmaya meydan vermeyecek kadar güçlüdür (Veyis,1995:170).
Eski Türk inancı, şamanlıkta ve geleneklerde sünnet olma diye bir olayla karşılaşılmaz. Türkiye Türkleri Müslüman olduktan sonra sünnet olmuşlardır (Yund,1990:45).
Türkler, Müslüman olduktan sonra, sünnet geleneğine bağlandılar. Osmanlı döneminde gösterişli sünnet düğünleri yapmak gelenek haline geldi (Hayat Ansiklopedisi,1961:2981).
2.2.1. Sünnetin Tıbbi Açıdan Önemi
Sünnetin sağlık açısından çok yararlı bir işlem olduğu öteden beri kabul edilmekle birlikte, bu husus özellikle tıptaki gelişmelerden sonra daha belirgin bir
biçimde ortaya çıkmıştır (İslam’da İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi,1997:169).
Amerikan kanser enstitüsü profesörlerinden Dr. Ernest Wynder, yaptığı tetkikler neticesinde, sünnetin penis kanserini önleyici bir özelliği olduğunu açıklamıştır (Dalcı,1977:55).
Doğumun 7. günü sünnet edilen Musevilerde serviks kanserinin (rahim ağzı kanseri) az görülmesi sünnet ile kanser etyolojisi arasında bir bilgi kurulmasına sebep olmuştur (Özönder,1974:319) .
Ayrıca erkeğin sünnetli oluşu, karısının rahim kanserine tutulma ihtimalini önleyen bir tesire sahip olduğu iddia edilmiştir. Kocaları sünnetli kadınlarda rahim kanseri, sünnetsiz olanlara nazaran yarı yarıya azdır. Kocaları sünnet olduğu halde rahim kanserine yakalanan kadınların pek çoğunda ise, kocaların ileri yaşlarda sünnet edilmiş olduğu anlaşılmaktadır (Bayat,1979:29-30).
Sünnetin tıbbi faydaları pek çoktur; sünnet olmayan erkeklerde görülen çeşitli hastalıklar dikkatle incelendiği takdirde sünnetin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Sünnetsizlerde şu hastalıklar görülebilir:
1. Balanitis, posthitis, balano-posthitis gibi iltihaplar, 2. Sünnet derisi altında taş teşekkülü,
3. Doğuştan ya da sonradan iltihaplar sebebi ile teşekkül etmiş ve acil müdahale gerektiren fimozis (sünnet derisi darlığı),
4. Parafimaozis, sünnetsizlerde cinsi münasebetten sonra ortaya çıkabilir. Penis başı şişer, hatta penis kangreni görülebilir.
5. Sünnet derisi altındaki pislikten hasıl olan idrar yolu mesane ve böbrek iltihapları,
6. Darbelere dayanıklılık azalır. Sünnet olunca penis başı epidermize olur ve darbelere dayanıklılık kazanır.
8. Sünnet derisi altında meni kalmasına bağlı olarak cinsel münasebet esnasında hazneye az miktarda atılması sonucu çocuk olmaması (bu kimselerin sünnetten sonra çocukları olmuştur),
9. Sünnetsizlerde kanser, bulaşıcı cinsel hastalıklar daha sık görülür. Gerçekten yukarıda on madde halinde sıralanan çeşitli hastalıklar sünnetli erkeklerde çok nadir görülmektedir. Bu husus sünnetin tıbbi bakımdan ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır (Ataseven,2005:43-44).
D.r Dubois Raymond, “Sünnet, çiçek aşısı gibi, bütün erkeklere mecburi kılınmalıdır.” demektedir. Bu da sünnetin tıbbi yönünden ne kadar önemli olduğunu göstermektedir (Dalcı, 1977:55).
2.3. Türk Kültüründe Sünnet Törenleri
2.3.1. Osmanlı Saray Sünnet Törenleri
Osmanlı Şehzadelerinin sünnet düğünleri, sarayı olduğu kadar toplumu da hareketlendiren törenlerdi. Bu dönem şenlikleri, zamanın toplum hayatının önemli bir bölümünü ortaya çıkarır (Nutku,1972:1).Ailelerin sosyal durumlarına göre, tertip edilen bu törenlerin en parlak şekilleri Osmanlı şehzadeleri için yapılan Sûr-i Hümayûn’lardır. Bu düğünlerde büyük şenlikler düzenlenirdi (İslam Ansiklopedisi,1979:243). Bu şenliklerde, esnaf kendi alanlarıyla ilgili çalışmalarını, hünerlerini sergilerken eğlencenin havasına uygun oyunlar çıkarır, yeniçeri ve sipahiler harp oyunları oynar, ayrıca şenliklere gelen yüzlerce oyuncu, hüner sahibi kişiler, fişek ustaları, ışık ressamları, dervişler edebiyatçılar ve halk arasından kabiliyetli olanlar gösterilere katılırlardı (Nutku,1972:1). Gündüzleri resmi geçitler yapılır, önde şehzadeler, arkasında devlet adamları çeşitli esnaf teşekküllerinin geçişi yapılır, hediyeler verilir; ilim adamları, şairler, din âlimleri toplantı ve sohbet yaparlardı (Ataseven,2005:24).
Resim: 1 Resim: 2 (Şenlik alanında fişek ve güreş gösterileri).
(Atıl, 1999:48-45).
Padişahlar On beşinci yüzyıldan sonra genel olarak halka resmen açıklanmış nikâh yapamadıkları için çocukların sünneti bir anlamda annelerinin de eksik kalmış düğün töreni yerine geçiyordu (Özbilgen,2003.524). Şehzade sünnetlerinin bir başka özelliği de halktan pek çok çocuğun sünnetinin aynı anda yapılmasıdır (www.aydıngun.com).
Genellikle 10-15 gün süren bu şenliklerden bazıları 50-55 gün kadar sürmüştür. Bu kadar uzun süren ve birçok devletin ve Osmanlı devlet ileri gelenlerinin çağrıldığı bu şenliklerin muntazam geçmesi için görevli bir şahıs tayin edilir ve onun emrindeki devlet memurları törenin düzenli geçmesini temin ederlerdi (Orhonlu,1970:246).
IV. Mehmed’in Edirne’de yaptırdığı şenlik dışında XVI. yüzyıldan bu yana bütün şenlikler İstanbul’da yapılmıştır. Buna karşılık II. Murad ile oğlu II. Mehmed’in düzenledikleri şenlikler Edirne’de yapılmıştır. İstanbul’da yapılan şenlikler saray avlusunda, At Meydanı’nda (Sultan Ahmet Meydanı) ve Ok Meydanı’nda yapılırdı. Bu alanlarda seyircilerin oturması ve şenliği seyredebilmeleri için içi halılarla döşeli çadırlar kurulurdu (Bayat,1979:37).
Resim: 3 Resim: 4
(1582 Şenliğinde Şehzadenin At Meydanı’na getirilişi ve 1720 şenliğinde şehzadelerin şenliklerin yapıldığı alana getirilişi).
(Atasoy, 1997:12, Atıl,1999:64).
Şenliklerin bir özelliği de, geçit törenlerinin yapılmasıydı. Törende önde şehzadeler, arkalarında devlet adamları, şekerlemeden yapılmış bahçeler, hayvan figürleri ile yanlarda irili ufaklı nahıllar geçerdi. Nahıllar şenliği yapanın mali gücünü ve toplumdaki yerini gösteren sembollerdi (And,1969:16-20). Nahıllar daha çok servi veya hurma ağacı şeklinde yapılırdı. İskeletleri demirden hazırlanır ve her tarafında çengeller bulunurdu. Bu çengellere balmumundan yapılmış yemiş ve çiçek
biçimindeki şekiller, değerli taşlar, altın ve gümüş yapraklar ile iki renkli yaldızlı kağıtlar asılırdı (www.turkcebilgi.com).
Resim: 5 Resim: 6
Sünnet alayında nahıllar ve şeker bahçeleri. (Atıl, 1999: 56).
Şenlikler sırasında her gün çocukların bir kısmı sünnet edilirdi. Şehzadelerin sünnetlerini ise son günlerde sarayın cerrahbaşısı yapardı. (Uzunçarşılı,1945:368). Şehzadenin sünnetine sıra geldiğinde sabah erkenden şehzade için hamam hazırlanırdı. Hamam sünnetten önce vücudun yumuşaması ve temizlik için gerekliydi. Aynı zamanda gelin hamamı gibi sünnet hamamı da bir gelenekti (Arslan,1999:304). Şehzadelerle beraber sünnet edilecek 5000 fakir çocuğun ve düğünde hizmet edecek olanların giysileri diktirilirdi (Koçu,1952:76). Yoksul çocuklar için birer al çuka takke, birer boğası kapama, birer iplik kuşak ve birer papuç Sûr Emini Efendi tarafından hazırlanırdı (Efendi,2008:25).
Osmanlı padişahları şehzadelerin sünneti için bulundukları saraylarda özel odalar inşa etmişlerdir. Bunlardan bildiğimiz en eskisi, Edirne Sarayı’nın Fatih devri eserlerinden olan Kum Kasrı’nın bölümlerinden biri olan firuze çinilerle kaplı sünnet odasıdır (Rıfat,1957:77-78). İkinci sünnet odası Topkapı Sarayı’ndadır (Eldem,1969:319). Tek bir oda ile arkasındaki küçük kısımdan ibarettir. Pencerenin içlerine karşılıklı çeşmeler yerleştirilmiştir. Bu çeşmelerin sünnet sırasında bağıran çocukların sesinin duyulmaması için yapıldığı inancı vardır (Tezcan, 1978:3).
II. Murad’a kadar olan şenliklerin daha alçak gönüllü olduğunu görüyoruz. Göz kamaştırıcı ve büyük şenlikler daha çok gövde gösterisi niteliğinde genellikle imparatorluğun duraklama ve gerileme dönemlerinde ortaya çıkar (Nutku,1972:22).
2.3.2. Osmanlı Halk Sünnet Törenleri
Bir ailede yaşları birbirine yakın veya daha fazla kardeş olduğu zaman ortalama bir yaşta hepsi için bir düğün yapılır, bu arada fakir çocuklar da aynı yaştaki zengin aile çocukları ile birlikte sünnet edilerek düğün eğlencelerinden faydalandırılırlardı. Fakir çocukların bütün masrafları düğün sahibi tarafından karşılanırdı. Sünnette yapılan törenler bulundukları yöreye göre değişiklik göstermekle beraber, temelde aynı idi. Merasim genellikle çocuğun baba evinde, akraba ve dostlarının huzurunda yapılır, bu vesile ile de ziyafetler verilir. Oyunlar oynanır ve eğlenilirdi (Bayat,1979:69)
Düğünde, ailenin durumuna göre çocuk sırmalı, işlemeli başlık, ipekli yakası kurdeleli entari giyer, bazılarının başlıklarına veya omuzlarına “Maşallah” asılır. Önce sünnet olana, sonra konuklara gülsuyu karışımlı kokulu şerbet sunulurdu. Düğüne gelenlerin sünnet olana hediye getirmesi veya para vermesi de bir gelenek niteliğindedir (Meydan Larousse,1990:660).
Osmanlı Devletinin son zamanlarında İstanbul Müslüman Türk halkının yaptığı sünnet merasimleri günümüzdekine az çok benzemekteydi. Düğünden bir hafta evvel çocuğa takım elbise ve ayakkabı alınır. Fesine mücevher, nazarlık takılırdı. Sonra çocuk Eyüp Sultan’a götürülüp kurban kesilirdi. Buradan dönüşte
akrabaların evine gidilerek elleri öpülürdü. Sünnetten bir gün evvel çocuk hamamda yıkanır, gece sağ eline kına yakılır, ertesi gün süslenen çocuk, arabalarla veya ata bindirilip sokaklarda gezdirilirdi (Bayat,1979:71).
2.3.3. Osmanlı Sonrası Sünnet Törenleri
Sünnetin basit bir operasyon olmaktan çıkıp, bir şölen, bir düğün haline gelmesi yüzlerce yıldan beri süregelmektedir (Kültür Bakanlığı,2002:137).
Beyaz ipek gecelikli, üzeri pullarla ve sırmalarla “maşallah” işlenmiş şapkaları, kurdeleleri, omuzlarında beşi bir yerde sallanan sünnet çocuklarını; pilavlı, zerdeli, Karagöz-Hacivat’lı kuklalı, eski Kuran’ı Kerim’li, mevlidli sünnet düğünleri günümüzde görülmemektedir (Ataseven,2005:38).
Günümüzde eski ihtişamında olmasa bile bu güzel âdet her yerde benzeri şekilde devam etmektedir. Örf ve âdetlerine çok bağlı olan Anadolu halkı, sünnet düğünlerine aynı önemi vermektedirler (Rehber Ansiklopedisi,1984:13).
Sünnet olacak çocuğun yaşı hakkında Türkiye’nin her yanında geçerli bir kural yoktur. Bu yaşın belirlenmesinde çeşitli etmenler rol oynamaktadır. Ailenin durumu, ekonomik etkinliği, gibi vesileler bu etmenlerin başında gelmektedir. Ancak çocuğun en geç 14-15 yaşına varmadan sünnet edilmesine de özen gösterirler. Çocuklar 4-5 yaşından başlayarak 14-15 yaşına kadar sünnet edilirler (Veyis,1995:174). Ama kimi hallerde çok erkenden (2 yaşından başlayarak) sünnet edilir. Birkaç erkek çocuğu olan aileler ya da akraba birlikleri, “hepsi birden çıksın” düşüncesiyle, yaşları farklı iki üç kardeşi veya akraba, komşu çocuklarını birlikte sünnet ettirirler (Boratov,1994:160). Öksüz, yoksul çocukların sünnetleri yakın akrabaları, zengin kişiler veya hayır kurumları tarafından yaptırılır (Araz, 1985:42).
Fotoğraf No: 1 Fotoğraf No: 2 Toplu sünnet fotoğrafları.
(Abdullah Ektem fotoğraf arşivi ).
Sünnet zamanı ve mevsimi olarak en çok ilkbahar, yaz, sonbahar mevsimleri seçilir. Çocukların okul durumları, yaranın iyileşme süresi, tarımla çiftlikle ve bahçecilikle uğraşanların ürünü kaldırma işleri bu üç mevsimden birinin seçilmesinde rol oynamaktadır. Ama sünnet için en çok yaz yeğlenmektedir (Veyis,1995:175).
Çocuğunu ya da çocuklarını sünnet etmeye karar veren aile, sünnet gününü kararlaştırdıktan sonra kırsal kesimde “okuyucu, elçi” çıkararak, şehirlerde davetiye bastırıp dağıtarak akraba, komşu ve dostlarını davet eder (Araz,1985:42).
Sandıktan işlemeli yatak takımları çıkarılır, atma atılır, oda takımlarının yüzleri yenilenir, ev halkına yeni elbiseler yaptırılırdı. Genellikle işlemeli torba içinde Kuran-ı Kerim başucuna asılırdı (Rehber Ansiklopedisi,1984:13). Çocuğun yatacağı karyola ve oda süslenir. Renkli kağıtlar balonlar, resimli duvar halıları süsleme eşyası olarak kullanılır (Araz,1985:43).
Fotoğraf No: 3. Balonlar ile süslenmiş sünnet karyolası. (Ekrem Oraç özel koleksiyonu).
Fotoğraf No: 4. İşlemeli yatak örtüleri ile süslenmiş sünnet karyolası. (Abdullah Ektem fotoğraf arşivi).
Törenler genelde Cumartesi ve Pazar yapılmaktadır. Cumartesi akşamı sünnet çocuğuna kına gecesi düzenlenir. Pazar sabahı da yöresine göre; at sırtında veya balonlarla süslenmiş arabalarda sünnet çocuğu ve arkadaşları konvoyda gezdirilir. Davul zurna eşliğinde oyunlar oynanır, halaylar çekilir.
Fotoğraf No: 5. Sünnet çocuğunun at sırtında gezdirilişi. (Güler Akkaşoğlu özel koleksiyonu).
Fotoğraf No: 6. Süslenmiş sünnet arabası. (Havva Gül özel koleksiyonu).
Çocuk sünnet ettirildikten sonra, başka bir odada serili bulunan yatağına götürülerek yatırılır. Sünnetçi, sünnet usturasını bir tepsi içine koyduktan sonra ortaya bırakır. Bunu gören herkes ceplerinden çıkardıkları paraları verirler. Bu adete sünnetçiye bahşiş vermek denilmektedir (Türk Yurdu,1956:947).
Törenlerin Anadolu’da bazı yönlerden farklı yapıldığı görülmektedir. Mersin-Sivas arasındaki illerin doğusunda kalan bölgelerde yaşayanlar arasında sünnette kirvelik kurumu, bu illerin batısında kalanlar arasında yaşayanlarda ise sağdıçlık kurumu önemli bir yer tutar (Bayat,1979:76).
2.4. Kirvelik ve Sağdıçlık
Kirve, sünnet sırasında çocuğu tutan, sünnet masraflarını üstlenen ikinci bir baba durumundaki kimsedir (Ayverdi,2006).
Kirve olan kimseler ekseriya köy ağaları, çeşitli tesislerin müdür ve yetkilileridir. Bu kimseler kendi çocukları ile fakir çocukları da sünnet yaptırırlar. Son yıllarda kirveliğin politik amaçlarla da yapıldığı bilinmektedir (Kudat, 1974).
Kirvelik, bir erkek çocuğun sünnet töreninin külfet ve masraflarını, başka bir aile büyüğünün üzerine alması ile iki aile arasında kurulan itibari akrabalığa verilen addır. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde kirvelik, kirvelik, kirivlik, kirvoluk, kirvalık gibi benzer adlarla anılır (Türkdoğan, 1973: 202).
Kirvelik var olan ilişkileri pekiştirmesi, ailelerin sosyal ilişkiler ağını genişletmesi, farklı dil, din ve etnik gruplardaki aileleri birleştirmesi, bir yöreye dışarıdan gelen kişilerin bu yöreye uyumunu kolaylaştırması, dayanışma ve gücün artmasıyla önemli bir pazarlık gücü kazandırması bakımından önemli bir toplumsal kurumdur (www.kultur.gov.tr).
Kudat’a göre kirvelik; bir erkek çocuğun sünnet töreninin yük ve masraflarını, ana babasının dışında başka bir aile büyüğünün üzerine alması ile iki aile arasında kurulan sanal akrabalığa verilen addır.
Gökalp’a göre, kirvelik eski Türklerdeki “Potlaç” geleneğinin Anadolu’daki görünümüdür.
Kirvelik, Anadolu’nun kimi yörelerinde hiç bilinmezken (Karadeniz), kimi yörelerinde bilindiği halde önemsenmemektedir (Ege bölgesi). Özellikle Gaziantep ve Adana yöresinde, genellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ödünsüz uygulanan kirvelik olgusu, vazgeçilmez bir gereklilik olarak töre gücünde ağırlığıyla karşımıza çıkmaktadır (www. zehirlenme.blogspot.com).
Türkdoğan’a göre, Türkiye’de Kars, Sivas, Mersin’in çevrelediği; Adana, Gaziantep, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Maraş, Adıyaman, Bitlis, Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Tunceli, Erzincan Sivas, karaköse kirveliğin en yaygın ve benimsenmiş olduğu yerlerdir.
Sivas ilinin doğusu kirvelik için sınır gösterilse de, ilin batısındaki illerde de kirveliğin görüldüğü (Yozgat, Çorum, Amasya, Tokat illerinde), Sivas’ın doğusunda kalan bazı bölgelerde az da olsa bu geleneğin uygulanmadığı söylenebilir (Üçer,1978:10).
Batı ve Orta Anadolu’da Doğu Anadolu’daki “kirvelik” kurumuna karşılık “sağdıçlık” vardır. Sağdıç, dost anlamındadır. Sağdıçlar; sünnet çocukları ile bilhassa evlenme törenlerinde damada yol gösteren, gelenekleri öğreten damat adına harcama yapan kimsedir. Sağdıç damadın yakını ve evli olan kimsedir (Bayat,1979:87).
Sünnetlerde sağdıç olacak çocukların, sünnet çocuğunun arkadaşları arasında daha evvel sünnet olanlar arasından seçilir. Sünnet çocuğunun yanından ayrılmaz. Ona yardım eder, korkularını gidermeye çalışır (Meydan Larousse,1972:828).
2.5. Sünnetçi
Sünnetçi kelime anlamı olarak; sünnet etmeyi meslek edinen kişi demektir (Ayverdi,2006:2877).
Ülkemizde eskiden sünneti diş çeken , “cerrah” tabir edilen berberler yapardı. Bazıları da soydan gelen sünnetçilik, ocaklık gibi ifadelerle kendilerini sünnetçi sayarak sünnet yapan kimselerdi (Ataseven,2005:56).
Anadolu’nun birçok kasaba ve köylerinde ise seyyar sünnetçiler bulunmaktaydı. Bunlara abdal denmekteydi. Soy itibariyle Türkmen olan bu sünnetçiler kızılbaş-abdal inancını taşırlar. Abdal hekimleri sünnetten başka kırlardan topladıkları otlarla birçok ilaç yaparak satarlar, kulunç kırarlar, kan alırlar, birçok hastalıkları tedavi etmeye uğraşırlar. Bu yoldaki bütün bilgileri tecrübe esasına dayanmaktadır (Ülkütaşır,1968:252).
Ancak günümüzde sünnet daha modern usullerle acısız, ağrısız anestezi ile sağlık memurları tarafından yapılmaktadır (Dalcı,1977:71).
2.6. Konya İli Sünnet Töreni Gelenek Görenekleri ve Sünnet Giysileri
Konya İli Sünnet Töreni Gelenek ve Görenekleri
Konya’da çocuklar 10 yaşına kadar sünnet ettirilir. Bir baba için sünnet ve sünnet töreni bir mürüvvet vesilesidir. Sünnet yaşına gelen çocuğun sünnetine karar verildiği takdirde, çocuğun annesi sünnet için ön hazırlıklara başlar. Bu hazırlıklar da asıl görev anneye düşer. Anne kızına çeyiz hazırlar gibi sünnetlik çocuk için gerekli görülen malzemeleri temin etmeye başlar. İlk önce sünnetlik çocuğun giyeceği sünnet entarisi ile sünnet takkesini kendisi diker yahut çarşıdan hazır olarak alır (Sosyal Doku Projesi Kent Araştırmaları,2006:105).
Ev temizliği yapılır, annenin çeyizi bu işi meslek edinen kişiler tarafından odaya çakılarak sünnet odası ve yatağı hazırlanır. Bu çeyiz; yatak takımı, (Konya’da karyola takımı olarak bilinir.) havlu, seccade, kırlent, tiftikli çorap patik v.s oluşmaktadır. Karyola takımının ortasına gazete kâğıdı doldurulup ip ile bağlanarak çeşitli şekiller verilir. Sünnet çocuğunun gezisine katılan arabalara bağlamak için havlu, çember ve seccade alınır ( A. Olgaç ile kişisel iletişim 2009).
da ko pi ev ik ze ko dö ed ha eğ da ku F Sünne avetiye dağı oyun kesilir irinç ayıklan vvelden gör kram edilec erde, hoşaf h Cuma onvoy oluş öndükten so dilir (Peker azırlanmış s ğlenir ve sün Sünne a elma bağ ullanmadan Fotoğraf No et düğünler ıtılır. Sünne r, hısım, akr nır. Pirinç a rüşülen aşç ek olan yo hazırlanır ( artesi günü şturularak g onra, evvelc r,1961:38). soğanlı sum nnet çocuğu et yapıldıkt ğlanıp asılı ağızları il : 7. Çeyiz se ( Abdu ri Cumartes et çocuğu h raba ve kom ayıklama işi çı cumartesi ğurt çorbas M. Çağdaş sünnet çocu gezdirilir, b ce anlaşılan Cumartesi maklı tirit ik
una kına yak an sonra ço r, çocuklar le kapmaya erilmiş sünne ullah Ektem si ve Pazar ısım akraba mşular eti h i eğlenceli b i sabah erk sı (toyga ço ile kişisel i uğu arkadaş bu arada M n sünnetçi v akşamı dav kram edilir. kılır. ocuğun acıs r karşılıklı a çalışırlar et odası ve sü fotoğraf arşi günü yapıl ayı ziyaret e azırlar, pila bir şekilde ş kenden düğü orbası), bam iletişim 200 şları ve dav Mevlana T veya abdall vetlilere tan . Kadınlar k sını unutturm geçerek şe . Bu şekil ünnet karyola ivi). lır. Törende eder. Cuma av için büyü şakalaşmala ün evine g mya çorbas 09). vetliler ile be Türbesi ziy lar tarafında ndır ekmeğ kendi aralar mak için ip eker ya da de çocuğa ası. en 3-4 gün günü inek ük tahta sini ar ile geçer. gelir. Pazar sı, irmik he eraber arab aret edilir. an çocuk sü ği ve et suy
rında tef ça
e halka şek a elmayı el eğlence o önce ya da ilerde Daha günü elvası, alarla Eve ünnet yu ile alarak ker ya llerini ortamı
oluşturulmaktadır. Sünnet çocuğuna altın, para, yorgan, battaniye, mutfak eşyası, koç gibi hediyeler verilir (M. Çağdaş ile kişisel iletişim 2009).
Pazar günü sabah etli pilav hazırlanır ve bir gün evvelden hazırlanan yemekler ile yenilir. Yemekleri kadınlar ve erkekler ayrı yerler, kadınlara genç kızlar, erkeklere ise genç erkekler hizmet ederler. Sünnet töreninden sonra isteğe bağlı olan bir günde mevlit okutulur ( A. Olgaç ile kişisel iletişim 2009).
Kudat’a göre; Konya’da kirvelik yaygın bir kurum değildir (Kudat,2006:18). Odabaşı ise Konya’da; çocuk sünnet ettirilirken biri tarafından kucaklanıp, kollarından kavranarak tutulması gerekmektedir. Bunu tutan kimseye kirve adı verilir. Kirvelik çok önemli bir kurumdur. Kirve olan bir kimse ailenin ferdi sayılır, hürmet görür, ona hediyeler alınır, diye bahsetmektedir (Odabaşı:107).
Daha çok doğu ve güney doğuda kullanılan kirvelik kurumunun Konya’daki anlamı farklıdır.
BÖLÜM III
FOTOĞRAFLARDA KONYA MERKEZ SÜNNET GİYSİLERİ (KATALOG)
Giysi No:1
Giysi No: 1. Fotoğraf No: 1.
İnceleme Tarihi: 10.01.2010.
İlgili Koleksiyon: Koyunoğlu Müzesi Arşivi.
Koleksiyonun Açık Adresi: Konya Büyükşehir Belediyesi Koyunoğlu Müze ve Kütüphanesi Topraklık Kerim Dede Çeşme Mahallesi Kerimler Caddesi No:25 Karatay/Konya.
Koleksiyona Geliş Tarihi: 1979.
Koleksiyona Geliş Biçimi: Selçuk Es tarafından müzeye bağışlanmıştır. Koleksiyondaki Yeri: 7154 arşiv ve 3456-24 tasnif nolu fotoğraf. Bugünkü Durumu: Sağlamdır.
Tarihlendirme: 20.yy (1921). Fotoğrafın Boyutları: 13×18cm.
Giysi Grubu: Özel amaçlı giysi (sünnet giysisi). Giysinin Cinsi: Entari, pijama pantolon.
Fotoğrafın Sergilenip Sergilenmediği: Koyunoğlu Müzesi’nde sergilenmiştir. Fotoğrafın Yayınlanıp Yayınlanmadığı: Yayınlanmamıştır.
Giysiye Ait Özellikler
Giyside Kullanılan Malzemeler
a) Giyside Kullanılan Kumaşlar: Tırıl (fotoğrafın sağ köşesi), Nazilli basması (fotoğrafın sol köşesi), patiska (fotoğrafın ortası ve pijama pantolonlar) kullanılmıştır.
b) Süslemede Kullanılan Malzemeler: Süsleme uygulanmamıştır. c) Aksesuarda Kullanılan Kumaşlar: Başlıkta patiska kullanılmıştır. Giyside Kullanılan Renkler
a) Kumaşta Kullanılan Renkler: Fotoğraf siyah beyaz olduğu renk tespit edilememiştir.
b) Süslemede Kullanılan Renkler: - c) Aksesuarda Kullanılan Renkler: -
Giysinin Modeli Ve Kesimi İle İlgili Teknik Bilgiler
a) Beden Özelliği: Bedene bol kesim uygulanmış, model özelliği olarak düz roba, büzgü ve pat uygulanmıştır. Etek ucuna geniş kesim düşünülmüş, boyları ayak bileğinde ve diz ile ayak bileği arasında tasarlanmıştır. Entarinin altına giyilen paçası geniş pijama pantolonun boyu bilekte düşünülmüştür.
b) Yaka Özelliği: Hakim yaka çalışılmıştır.
c) Kol Özelliği: Hafif oyuntulu takma uzun kol (gömlek kolu) uygulanmıştır. Kol boyu bilekte ve bilekten biraz uzun düşünülmüş, kol ağzı düz kıvırma ve manşet ile temizlenmiştir.
d) Kapanma Özelliği: Yarım pat uygulanmış, kapanma ilik-düğme ile sağlanmıştır.
e) Cep Özelliği: Uygulanmamıştır. Giysinin Süsleme Özellikleri
a) Konu: -
b) Biçimlendirme: - c) Teknikler: - d) Kompozisyon: -
Giysiyi Tamamlayan Aksesuarlar
b) Maşallah Kurdelesi: Kullanılmamıştır. c) Papyon: Kullanılmamıştır.
d) Kemer: Kullanılmamıştır. e) Asa: Kullanılmamıştır.
f) Ayakkabı: Ön sıradaki iki çocuğun ayakkabıları bilek hizasında yandan toka ile tutturulmuş, üstü açık burnu kapalı tasarlanmıştır. Diğer çocukların ayakkabıları düz bottur.
g) Mücevher ve Takılar: Kullanılmamıştır.
NOTLAR: Fotoğraf Selçuk Es’e babası Konya Milletvekili Kazım Gürel tarafından verilmiştir. 1921 yılında Kazım Karabekir Paşa’nın bir okulu ziyaretinde 203 çocuğun toplu sünnetinin fotoğrafıdır.
Giysi No: 2
Giysi No: 2. Fotoğraf No: 2.
İnceleme Tarihi: 18.01.2010.
İlgili Koleksiyon: Fehamet Kaplan Özel Koleksiyonu.
Koleksiyonun Açık Adresi: Mesveret Sokak Özkan Apartmanı 5/6 Meram Konya.
Koleksiyona Geliş Tarihi: 1932.
Koleksiyona Geliş Biçimi: Akrabaları tarafından hatıra amaçlı verilmiştir. Koleksiyondaki Yeri: Aile albümünde saklanmaktadır.
Bugünkü Durumu: Sağlamdır. Tarihlendirme: 20.yy (1932). Fotoğrafın Boyutları: 13×18cm.
Giysi Grubu: Özel amaçlı giysi (sünnet giysisi). Giysinin Cinsi: Gömlek, şort.
Fotoğrafın Sergilenip Sergilenmediği: Sergilenmemiştir. Fotoğrafın Yayınlanıp Yayınlanmadığı: Yayınlanmamıştır. Giysiye Ait Özellikler
Giyside Kullanılan Malzemeler
a) Giyside Kullanılan Kumaşlar: Gömlek ve şorta patiska kullanılmıştır.
b) Süslemede Kullanılan Malzemeler: Giysiye süsleme uygulanmamıştır. Aksesuarlara sim kullanılmıştır.
c) Aksesuarda Kullanılan Kumaşlar: Başlığa patiska, kurdeleye polyester saten kullanılmıştır.
Giyside Kullanılan Renkler
a) Kumaşta Kullanılan Renkler: Fotoğraf siyah beyaz olduğu için renk tespit edilememiştir.
b) Süslemede Kullanılan Renkler: - c) Aksesuarda Kullanılan Renkler: -
Giysinin Modeli Ve Kesimi İle İlgili Teknik Bilgiler
a) Beden Özelliği: Gömleğe düz bol kesim uygulanmıştır. Şortta aynı şekilde bol tasarlanmış ve bele lastik çalışılmıştır. Şort boyu kısa tasarlanmış, paça geniş düşünülmüş ve paçaya duble uygulanmıştır. b) Yaka Özelliği: “V” yakaya şömiziye yaka uygulanmıştır.
c) Kol Özelliği: Hafif oyuntulu takma kısa kol (gömlek kolu) uygulanmış, kol ağzı düz kıvırma ile temizlenmiştir.
d) Kapanma Özelliği: Kapanma uygulanmamıştır.
e) Cep Özelliği: Bedenin sol üst kısmına bir adet aplike cep tasarlanmıştır.
Giysinin Süsleme Özellikleri a) Konu: -
b) Biçimlendirme: - c) Teknikler: - d) Kompozisyon: -
Giysiyi Tamamlayan Aksesuarlar
a) Başlık: Ön cephesinde Allah lafzının yazılı olduğu fes şeklinde başlık kullanılmıştır. Yazı ve yazının iki tarafında bulunan çiçek motifi sim yapıştırma tekniği uygulanarak başlık süslenmiştir.
b) Maşallah Kurdelesi: İki renkli kurdele kullanılmıştır. Kurdele üzerine Allah lafzı yazılmış sağına ve soluna çiçekler yerleştirilmiş, kordon tutturma tekniği uygulanarak süslenmiştir.
c) Papyon: Kullanılmamıştır. d) Kemer: Kullanılmamıştır. e) Asa: Kullanılmamıştır.
f) Ayakkabı: Kapalı, üzerinde bant şeklinde ayrı bir parça bulunan topuksuz deri ayakkabı kullanılmıştır.
Giysi No: 3
Giysi No: 3. Fotoğraf No: 3.
İnceleme Tarihi: 23.01.2010.
İlgili Koleksiyon: Abdullah Ektem Fotoğraf Arşivi.
Koleksiyonun Açık Adresi: Ektem Fotoğrafçılık PTT arkası Türk Hava Kurumu Pasajı içi No:30/9 4200 Konya.
Koleksiyona Geliş Tarihi: 1948.
Koleksiyona Geliş Biçimi: Babasından miras kalmıştır. Koleksiyondaki Yeri: Cam klişeler şeklinde saklanmaktadır. Bugünkü Durumu: Sağlamdır.
Tarihlendirme: 20.yy (1948). Fotoğrafın Boyutları: 13×18cm.
Giysi Grubu: Özel amaçlı giysi (sünnet giysisi). Giysinin Cinsi: Entari.
Fotoğrafın Sergilenip Sergilenmediği: Sergilenmemiştir. Fotoğrafın Yayınlanıp Yayınlanmadığı: Yayınlanmamıştır. Giysiye Ait Özellikler
Giyside Kullanılan Malzemeler
a) Kullanılan Kumaşlar: Patiska kullanılmıştır.
b) Süslemede Kullanılan Malzemeler: Giysiye süsleme uygulanmamıştır. Aksesuarlara sim kullanılmıştır.
Giyside Kullanılan Renkler
a) Kumaşta Kullanılan Renkler: Fotoğraf siyah beyaz olduğundan renk tespit edilememiştir.
b) Süslemede Kullanılan Renkler: - c) Aksesuarda Kullanılan Renkler: -
Giysinin Modeli Ve Kesimi İle İlgili Teknik Bilgiler
a) Beden Özelliği: Bedene bol kesim uygulanmış, model özelliği olarak düz roba, büzgü ve pat tasarlanmıştır. Robanın alt kısmına büzgü uygulanmış, etek ucu geniş kesilmiş ve entarinin boyu diz ile ayak bileği arasında tasarlanmıştır.
b) Yaka Özelliği: Şömiziye yaka uygulanmıştır.
c) Kol Özelliği: Hafif oyuntulu takma uzun kol (gömlek kolu) tasarlanmıştır. Kol boyu bilekte düşünülmüş ve kol ağzı manşet ile temizlenmiştir.
d) Kapanma Özelliği: Yarım pat uygulanmış, kapanma ilik-düğme ile sağlanmıştır.
e) Cep Özelliği: Cep uygulanmamıştır. Giysinin Süsleme Özellikleri
a) Konu: -
b) Biçimlendirme: - c) Teknikler: - d) Kompozisyon: -
Giysiyi Tamamlayan Aksesuarlar
a) Başlık: Başlık fes şeklinde tasarlanmıştır. Ön cephesinde Allah lafzı ve yanlarında soyut bir yaklaşımla oluşturulmuş biçimlere sim yapıştırma tekniği uygulanarak süslenmiştir. Başlığın yanlarına kaz tüyü takılmıştır.