• Sonuç bulunamadı

Trompet Eğitiminde Başlangıç Düzeyinde Kullanılan Metotların Kullanımına İlişkin Öğretim Elemanları Görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trompet Eğitiminde Başlangıç Düzeyinde Kullanılan Metotların Kullanımına İlişkin Öğretim Elemanları Görüşleri"

Copied!
102
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

TROMPET EĞİTİMİNDE BAŞLANGIÇ DÜZEYİNDE KULLANILAN

METOTLARIN KULLANIMINA İLİŞKİN ÖĞRETİM ELEMANLARI

GÖRÜŞLERİ

Hamza ÜSTÜN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MÜZİK EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren on iki (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Hamza Soyadı : ÜSTÜN Bölümü : Müzik Eğitimi İmza : Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Trompet Eğitiminde Başlangıç Düzeyinde Kullanılan Metotların Kullanımına İlişkin Öğretim Elemanları Görüşleri

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yaralandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Hamza ÜSTÜN İmza:

(5)

Jüri Onay Sayfası

Hamza ÜSTÜN tarafından hazırlanan " Trompet Eğitiminde Başlangıç Düzeyinde Kullanılan Metotların Kullanımına İlişkin Öğretim Elemanları Görüşleri" adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı'nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Doç. Dr. Barış KARAELMA

Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ..………

Başkan : Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞEREN

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ..………

Üye : Doç. Dr. Ömür MUNZUR

Konservatuvar, İpek Üniversitesi ..………

Tez Savunma Tarihi: 10 / 02 / 2016

Jüri tarafından kabul edilen bu tezin Yüksek Lisans Tezi olması için gerekli şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

……….……. Prof. Dr. Tahir ATICI

(6)
(7)

TEŞEKKÜR

Bu tezin hazırlanmasında, kaynak araştırması ve verilerin değerlendirilmesinde engin bilgi ve tecrübeleriyle benden desteğini esirgemeyen, akademik yaşantımda bana yol gösterici danışmanım Doç. Dr. Barış KARAELMA' ya, lisans ve yüksek lisans eğitimim süresince kendisi ile trompet çalışma fırsatı bulduğum merhum Prof. Mehmet ERTEN' e , çalışmamın son halini almasında büyük katkıları olan Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞEREN ve Doç. Dr. Ömür MUNZUR' a, çalışmam süresince desteğini hiç esirgemeyen, hayatımdaki en büyük şansım sevgili eşim Ayşenur ÜSTÜN' e, hayatımıza gelmesi ile bana baba olma erdemini yaşatan canım oğluma ve bugüne kadar desteklerini hep hissettiren annem Ünsal ÜSTÜN ile babam Faruk ÜSTÜN' e teşekkürlerimi sunarım.

(8)

TROMPET EĞİTİMİNDE BAŞLANGIÇ DÜZEYİNDE KULLANILAN

METOTLARIN KULLANIMINA İLİŞKİN ÖĞRETİM ELEMANLARI

GÖRÜŞLERİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Hamza ÜSTÜN

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Şubat 2016

ÖZ

Bu araştırma, Türkiye'de mesleki müzik eğitimi veren kurumlardaki başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotların kullanımına ilişkin öğretim elemanlarının görüşlerinin belirlenmesi amacı ile yapılmış betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini Türkiye' de başlangıç düzeyi trompet eğitimi gerçekleştiren müzik kurumları, örneklemini ise bu okullar arasından çalışmaya katılan öğretim elemanları oluşturmuştur.Araştırmada veriler, kaynak taraması yapılarak ve trompet eğitimcilerine uygulanan anket ile elde edilmiştir. Araştırmada başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotlar, Jean Baptiste ARBAN-Arban, Charles COLİN - Complete Modern Method, James STAMP - Warm Ups And Studies For Trumpet, P.CLODOMİR - Methode Trompette, Herbert L. CLARKE - Technical Studies For The Cornet, Anthony PLOG - Method For Trumpet, Allen VİZZUTTİ - Trumpet Method, James THOMPSON - The Buzzing Book, Arturo SANDOVAL - Playing Techniques & Performance Studies For Trumpet, Georg KOPPRASCH - 60 Studies For Trumpet, Robert E. FULLER - Complete Beginning & İntermediate Trumpet Method, Fred ELİAS - The Elias Modern Scientific Trumpet Method, A.F.ROBİNSON - Rubank Elementary Method - Cornet or Trumpet, Alan TOMLİNSON - Abracadabra Trumpet ve Larry CLARK - I Used to Play Trumpet metotları olarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda eğitimciler tarafından en çok kullanılan başlangıç düzeyi trompet metodu belirlenmiş, trompet eğitimcilerinin görüşleri doğrultusunda metotların içerdikleri hedef ve davranışların dereceleri belirlenmiştir. Başlangıç eğitiminde kullanılan trompet metotlarının genel özellikleri de incelenerek, trompet eğitmenliği yapan eğitimcilere ve trompet eğitimi alan öğrencilere trompet metotları hakkında bilgiler sunulmuştur.

(9)

Anahtar Kelimeler : Müzik, Eğitim, Trompet

Sayfa Adedi : 84

(10)

USE OF THE STARTİNG LEVEL OF USED TRUMPET EDUCATİON

LECTURERS OPİNİONS

(M. S. Thesis)

Hamza ÜSTÜN

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

Feburary 2016

ABSTRACT

The purpose of this study is to analyze the methods used in the teaching of beginners trumpet using the opinions of educators in institutions providing professional musical education. A sample size of educators willing to participate in this study was selected from the population of music instutitions in Turkey that provide education in beginner trumpet. The study was executed using databases, source scanning, and a survey administered on trumpet educators. Jean Baptiste ARBAN-Arban, Charles COLİN - Complete Modern Method, James STAMP - Warm Ups And Studies For Trumpet, P.CLODOMİR - Methode Trompette, Herbert L. CLARKE - Technical Studies For The Cornet, Anthony PLOG - Method For Trumpet, Allen VİZZUTTİ - Trumpet Method, James THOMPSON - The Buzzing Book, Arturo SANDOVAL - Playing Techniques & Performance Studies For Trumpet, Georg KOPPRASCH - 60 Studies For Trumpet, Robert E. FULLER - Complete Beginning & İntermediate Trumpet Method, Fred ELİAS - The Elias Modern Scientific Trumpet Method, A.F.ROBİNSON - Rubank Elementary Method - Cornet or Trumpet, Alan TOMLİNSON - Abracadabra Trumpet ve Larry CLARK - I Used to Play Trumpet were selected as method books used in education of beginner trumpet. At the and of the study, the most popular beginner level trumpet methods were designated, and the goals and behaviors of were determined according to the contents of the methods according to the opinions of the trumpet educators. At the same time analyzing the general specialties of the methods used in teaching beginner trumpet, information has been provided for trumpet educators and students.

(11)

Key Words : Music, Edication, Trumpet

Page Number : 84

(12)

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... v

ÖZ ... vi

ABSTRACT ... viii

İÇİNDEKİLER ... x

TABLOLAR LİSTESİ... xii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiv

BÖLÜM I

.

GİRİŞ

... 1 1.1. Problem ... 5 1.2. Problem Cümlesi ... 6 1.3. Alt Problemler ... 6 1.4. Araştırmanın Amacı ... 6 1.5. Araştırmanın Önemi ... 6 1.6. Sınırlılıklar ... 7 1.7. Varsayımlar ... 8

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

... 9

2.1. Eğitim ... 9

2.2. Müzik Eğitimi ... 9

2.3. Çalgı Eğitimi ... 11

2.4. Trompet ... 12

2.4.1. Trompetin Gelişim Süreci ... 12

2.4.2. Trompet Eğitimi ... 31

2.4.3. Türkiye'de Trompet Eğitimi ... 35

BÖLÜM III. YÖNTEM

... 49

3.1. Araştırmanın Modeli ... 49

3.2. Araştırmanın Evren ve Örneklemi ... 49

3.3. Verilerin Toplanması ... 50

(13)

3.4. Verilerin Analizi ... 51

BÖLÜM IV. BULGULAR VE YORUM

... 53

BÖLÜM V.SONUÇ VE ÖNERİLER

... 67

4.1. Sonuç ... 67

4.2. Öneriler ... 71

KAYNAKLAR ... 73

EKLER... 79

EK-1. Anket Formu ... 80

(14)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Trompet Eğitimcilerinin Mezun Oldukları Okul Türleri ... 53

Tablo 2. Trompet Eğitimcilerinin En Son Mezun Oldukları Program ... 53

Tablo 3. Trompet Eğitimcilerinin Unvanları ... 54

Tablo 4. Trompet Eğitimcilerinin Mesleki deneyim Süreleri ... 55

Tablo 5. Trompet Eğitimcilerinin Görev Yaptıkları Kurumlar ... 55

Tablo 6. Trompet Eğitimcilerinin Başlangıç Düzeyinde Kullandıkları Metotlar ... 56

Tablo 7. Trompet Eğitimcilerinin Trompet Eğitimlerine Başladıkları Metotlar ... 58

Tablo 8. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların İstenilen Hedef ve Davranışları İçerme Durumu ... 59

Tablo 9. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Sesin Oluşumu ve Trompetin Yapısı İle İçerdiği Bilgi Durumları ... 59

Tablo 10. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Trompetin Duruş ve Tutuş Pozisyonları İle İlgili İçerdikleri Bilgi Durumları ... 60

Tablo 11. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Temel Müzik Bilgilerini Destekleyici Bilgileri İçerme Durumu ... 60

Tablo 12. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Trompetin Bakım Onarımı İle İlgili Bilgileri İçerme Durumu ... 61

Tablo 13. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Trompetteki Pozisyonların Tanımlanmasında Yeterli Oranda Bahsedilme Durumu ... 61

Tablo 14. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Diyafram Nefesi Kullanımı ile Bilgilere Değinme Durumları ... 62

Tablo 15. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Başlangıç Düzeyinde Çalınabilecek, Öğrenci Tarafından Tanınabilecek Basit Parçalara Yer Verilme Durumu ... 62

Tablo 16. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Öğretmen ile Öğrencinin Düet Yapılabileceği Parçalara Yer Verme Durumu ... 63

Tablo 17. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Erişilebilirlik Durumları ... 64

(15)

Tablo 18. Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde Kullanılan Metotların Yeterlilik

Durumları ... 64 Tablo 19. Trompet Eğitimcilerinin Başlangıç Düzeyi Trompet Eğitiminde

(16)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Deniz kabuğu trompet gravürü ... 12

Şekil 2. Mısırlı Theban askerlerini savaşa götüren trompetçi asker ... 13

Şekil 3. Sidney’de Didgeridu çalan yerli insan ... 14

Şekil 4. Eski dönemde Salpinx çalan insan ... 15

Şekil 5. Salpinx çalan heykel ... 15

Şekil 6. Salpinx çalan sanatçı. ... 16

Şekil 7. Bucina ... 16

Şekil 8. Gladyatör dövüşlerinde tuba ve hydraulus ... 17

Şekil 9. Roma tubası ... 17

Şekil 10. Capistrum ... 18

Şekil 11. Dung ... 18

Şekil 12. Lur... 19

Şekil 13. Kopenhag şehir merkezinde Lur üfleyenler heykeli ... 19

Şekil 14. Ortaçağda kullanılan trompetler ... 20

Şekil 15. Sarazen trompetleri. ... 21

Şekil 16. Hans Memling’in müzisyen melekler adlı tablosunda bulunan kulisli katlanmış trompet çalan melek ... 21

Şekil 17. Natürel trompet ... 22

Şekil 18. Natürel trompetler ile çalınabilen armonik sesler ... 23

Şekil 19. Najera' nın sürgülü trompet çelen melekler tablosu ... 24

Şekil 20. Kulisli trompet ile çalınabilen notalar ... 24

Şekil 21. Kulisli ve natürel trompet çalan sanatçılar ... 25

Şekil 22. Perdeli büğülü. ... 26

Şekil 23. Trompet piston mekanizması ... 27

Şekil 24. Piston sistemi ... 28

Şekil 25. Trompetin gelişimi 1 ... 29

Şekil 26. Trompetin gelişimi 2... 30

(17)

Şekil 28. Arban trompet metodu 1879 baskısı ... 33

Şekil 29. Allen Vizzutti ve arban metodu ... 34

Şekil 30. Arban trombon metodu ... 34

Şekil 31. 1237 tarihli Selçuklu dönemine ait katır köslü mehter boruları. ... 36

Şekil 32. Mohaç meydan savaşından sancaklı Osmanlı mehterinin boruları ... 37

Şekil 33. 18.yy da iki boru ... 38

Şekil 34. Konser düzeninde mehter ... 39

Şekil 35. ‘Büyük tabakaat’ peşrevi’nin 2’nci nüshasından . ... 40

Şekil 36. ‘Nefir-i dem’ peşrevi nüsha 2’den ... 40

Şekil 37. Menekşe –zar’ peşrevi’nin 1’inci nüshasından ... 40

Şekil 38. Boruzen ... 41

Şekil 39. Müsika-ü Hümayun İstanbul. ... 42

Şekil 40. Askeri mızıka okulunda trompet eğitimi ... 45

Şekil 41. Cumhur armoni mızıkası ... 46

(18)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Geçmişi milattan önce 1500-2000'li yıllara kadar uzanan trompet, ilk çıktığı dönemden bu güne kadar çeşitli değişimler geçirerek, günümüzde ki halini almıştır. İlk çağlarda trompet, en ilkel hali diyebileceğimiz hali ile deniz kabuklarından, hayvan boynuzlarından ve insan kemiklerinden yapılmıştır. Üfleyerek büyük bir ses dalgası elde edildiğini keşfeden insanlar, trompetin ilk kullanımını uzakta bulunan insanlara haber verme amacı ile kullanmışlardır. Araştırmacılar, bu gerçeğin tesadüfen bulunduğunu tahmin etmektedirler. Yıllar geçtikçe ağaç kabuklarının yerini hayvan boynuzları, kemikler ve deniz kabukları almıştır(Sabır,2012).

Roma döneminde askeri amaçlı olarak savaş meydanlarında ve gösterilerde kullanılan trompet, artık düz boru halini almıştır. Yunanlılar döneminde trompet yarışmaları yapıldığı bilinmektedir. Yunan trompeti olarak adlandırılan salpinx, bronz bir kalaktan oluşmaktadır. Orta Asya dan günümüze kadar trompet Türk kültürünün ve yaşantısının içinde var olmuştur. Türklerin trompetin atası olan boruyu kullandıklarına dair ilk bulguya 8. yüzyıl da yazılan Orhun yazıtlarında rastlanır. Osmanlı imparatorluğu himayesinde kurulan mehter takımlarının da en temel çalgılarından biri trompet olmuştur. Dünyanın çeşitli yerlerine fetihlerde bulunan Osmanlı İmparatorluğu gittikleri fetihlere mehter takımlarını da götürmüştür. Bu sayede batılı ve Afrikalı toplumlar ile kültür alışverişine girilmiş, trompetin gelişmesine katkıda bulunulmuştur.

17. yüzyılın başlarında Avrupa' da Monteverdi ile senfonik orkestra ya dahil olan trompet, barok dönem de dönemin bestecileri tarafından sıkça tercih edilen bir enstrüman olmaya başlamıştır. 19. yüzyılın başlarında bu günkü trompetlerde de kullanılan piston sistemi Bluhmer ve Stözel tarafından keşfedilmiştir. Düz borunun yerini artık pistonlu trompetler almıştır.

(19)

Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde batılılaşma çalışmaları kapsamında II. Mahmut tarafından Mızaka-i Hümayun kurulmuştur. Kapatılan mehterhane de boru ve trompet çalan icracılar, bu yeni açılan okulda eğitimlerine devam etmiştir. Osmanlı döneminde modern anlamdaki ilk trompet eğitimi de bu dönemde başlamıştır. Mehterhane döneminde meşk usulü ile yetişen trompetçilere artık batılı eğitim modelleri ile eğitim verilecektir. Bu kapsamda İtalyan müzik adamı Donizetti Paşa İstanbul'a getirtilerek, saray bandosunun ve okulunun başına geçirtilmiştir.

Cumhuriyet dönemine gelindiğinde okul batı müziği eğitim sisteminde öğrenim yapmayı sürdürmüştür. Mızaka-i Hümayun yerini bu günkü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ve günümüzdeki Ankara Devlet Konservatuvarı ile Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Müzik Eğitimi ABD olan Musiki Muallim Mektebi' ne bırakmıştır (Ünal'dan aktaran Şentürk,2001).

Yeni Cumhuriyet ile birlikte başta Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) olmak üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerine senfoni orkestraları kurulmuştur. Bununla birlikte yeniden yapılanan ordu sistemi bünyesinde bandolar teşkil edilmiştir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetin den bu güne geçen süre içerisinde, bu orkestra ve bandolara trompet çalan kişiler yetiştirilmek üzere eğitim kurumları açılmıştır. Bunların başında askeri anlamda Türkiye'nin tek müzik okulu olan Bando Okulları Komutanlığı ile üniversitelerin bünyelerinde kurulmuş olan Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalları, Konservatuvarlar, Müzik ve Sahne Sanatları Fakülteleri ile Güzel Sanatlar Fakülteleri gelmektedir.

Günümüzde Türkiye'nin çeşitli bölgelerine yayılmış olan eğitim kurumlarında verilen trompet eğitiminde çeşitli metotlar kullanılmaktadır. Öğretmenlerin farklı ekollerden geldikleri göz önünde bulundurulduğunda her bir öğretmenin farklı öğretim tekniği ve metotlar ile öğrenimini sürdürdüğü düşünülmektedir. Öğretmenlerin bazılarının yabancı uyruklu olması, kullandıkları yöntem ve metotların değişikliğine yol açmaktadır.

Araştırmanın örneklemini oluşturan metotların başında Jean Baptiste ARBAN tarafından yazılan Arban trompet metodu gelmektedir. Bu metot sadece başlangıç düzeyi trompet eğitiminde değil, trompet eğitiminin bütün kademelerinde etkin olarak kullanılmaktadır. Konusu ve içeriği sadece Arban trompet metodu olan lisans üstü akademik çalışmalar mevcuttur.

(20)

Sabır 2012 yılındaki sanatta yeterlilik çalışmasında "Silahlı Kuvvetler Bando Okullar Komutanlığındaki Trompet Eğitiminde Arban Trompet Metodunun Teknik Kapasitenin Geliştirilmesi Açısından İncelenmesi" isimli çalışması ile, Canşe'nin 2012 yılındaki yüksek lisans çalışması olarak " Trompet Eğitimcilerinin Trompet Eğitimine İlişkin Görüşleri ve Arban Metodunun Hedef, Hedef davranışlar Yönünden İncelenmesi" başlıklı çalışmaları Arban trompet metodunu detaylı bir şekilde incelemiştir.

Arban metodu trompet icracısına göre hazırlanmış zamanın gerektirdiği ihtiyaçlara göre modern tekniği tamamlamış olup, tam anlamıyla başlangıç aşamasından solist olunabilecek seviyeye kadar tamamlanması gereken bütün etütleri içermektedir. Metot üç bölümden oluşmaktadır.

1. Tekniğin Parçaları-Genel Teknik 2. İleri Teknik-Dil Uygulaması 3. Müziksel Yorumlama

Tekniğin parçaları - genel teknik olarak açıklanan birinci bölümde, metodun başlangıç düzeyi trompet eğitiminde öğrenilmesi gereken hedef ve davranışları içerdiği görülmektedir. Çalgının tutuş ve duruş pozisyonları, bakım onarımı ile ilgili bilgiler ve trompette sesin oluşumu ile ilgili bilgilere değinilmiştir. Daha sonraki aşamalarda ise, pozisyonlardan ve bu pozisyonların çalımına yönelik etütlere yer verilmiştir. Arban trompet metodu başlangıç düzeyinden solistlik seviyesine gelene kadar, bir trompet icracısının istediği tüm çalışma programını içermektedir. Arban Metodu; İngilizce, İspanyolca, İtalyanca ve Almanca dillerinde hazırlanmıştır (Canşe,2012).

Charles COLİN tarafından yazılan Complete Modern Method isimli trompet metodunda ağırlıklı olarak flexibility training olarak adlandırılan bağlı egzersizlerin yer aldığı görülmektedir. Trompet eğitiminde kazandırılması gereken en önemli davranışların başında, güçlü bir dudak formu ve bu formun devamlılığını sağlamak gelmektedir. İyi bir dudak kondisyonu sağlayabilmek içinse, sürekli flexibility training, yani bağlı egzersizlerin çalışılması gerekmektedir. COLİN metodunda bağlı egzersizler üzerinde durarak, icracının kendini geliştirmesini hedeflemiştir.

Warms-Ups and Studies For Tumpet isimli James STAMP tarafından yazılan metotta başlangıç düzeyinde trompet eğitiminde arban trompet metodu gibi detaylı bilgilere ulaşılması mümkün değildir. Bu metotta uzun seslere ve üçlü, dörtlü, beşli aralıkların

(21)

trompet pozisyonlarına uygun şekilde yazılan egzersizlerinden oluşmaktadır. Bu egzersizler ilerledikçe aralıklarda açılmalar fazlalaşır ve ses rejistiri genişletilir.

CLODOMİR tarafından yazılan Methode Trumpette isimli çalışmada ise dilli çalışmaların ön planda olduğu görülmektedir. Başlangıç düzeyinde trompet eğitimi için yazılmış olan seslerin yerlerini ve piston numaralarının yazıldığı etütler mevcuttur. Düetlere ve etütlere yer verilen metodun en önemli özelliklerinden biride ton kavramının işlenmesidir. Do majörden başlayıp tüm tonlarda zorlaşarak giden etütler mevcuttur.

Technical studies for the cornet isimli Herbert CLARKE ait olan trompet metodunda kromatik seslerin öğrenimi ile başlanılmıştır. Kromatik etütler basit seviyeden başlayıp, ince seslerdeki kromatik etütlere kadar genişletilir. Metodun ikinci bölümünde ise clarke tarafından yazılmış olan özgün etütlere yer verilir. Ton kavramının kavranması için tüm tonlarda etütler mevcuttur.

Anthony PLOG tarafından yazılan Method For Trumpet isimli metot diğer metotlara nazaran daha geç yazılmış bir metottur. Bu açıdan daha farklı etütleri içerir. Örneğin trompette çıkarılması mümkün olmayan etütler bu metotta yer alır. Özellikle trompetin çıkartılabilecek en kalın sesi olan fa diyez notasının altına do notasına kadar inen etütler mevcuttur. Bu seslerin çıkartılabilmesinin dudak pozisyonunu değiştirerek mümkün olunabileceğine vurgu yapılır. Eğer bu sesler düzgün bir şekilde çıkartılabilirse dudağımıza olan hakimiyetimizin arttırılabileceği ve bu durumun ince sesleri çıkartmakta yardımcı olacağına değinilmiştir.

Araştırmanın örneklemini oluşturan diğer metotlar, Trumpet Method Allen VİZZUTTİ, The Buzzing Book James THOMPSON, Playing Techniques & Performance Studies For Trumpet Arturo SANDOVAL, The Elias Modern Scientific Trumpet Method Fred ELİAS , Complete Beginning & İntermediate Trumpet Method Robert E. FULLER, Rubank Elementary Method - Cornet or Trumpet, A. F. ROBİNSON, Abracadabra Trumpet Alan TOMLİNSON, I Used to Play Trumpet by Larry CLARK, 60 Studies For Trumpet Georg KOPPRASCH metotlarıdır.

Geriye kalan bu metotlarda trompet eğitiminin başlıca özelliklerinden ve önemli noktalarından bahsedilmektedir. Öğretim elemanları tarafından en çok tercih edilen metot olan Arban trompet metodundan da bu metotlarda alıntılar yapılmıştır. Özgün etüt ve başlangıç seviyesi parçalarına yer verilmediği için bu metotlar öğretim elemanları tarafından tercih edilmemişlerdir.

(22)

Anket sonucunda öğretim elemanlarından edinilen verilere göre bu metotların orta ve ileri düzey trompet icracıları için uygun oldukları sonucuna varılmıştır. Metotların başladıkları seviye, başlangıç düzeyi trompet eğitimi için yeterli seviyede ve uzunlukta değildir. Metotlar bu konulara kısa şekilde değinmiş, hızlı bir şekilde ileri seviyelere geçilmiştir. Bu durumda metotların tercih edilmemesine neden olmuştur.

1960'lı yıllara gelene kadar Ankara devlet konservatuvarında ve Bando Okulları K.lığında verilen trompet eğitimi günümüzde, Anadolu'nun çeşitli yerlerine açılan eğitim kurumlarında da verilmeye başlanmıştır. Kurulan bu okullara eğitimci bulmakta sıkıntı yaşanmış, çözüm olarak yurt dışından trompet sanat dalında kendini geliştirmiş eğitimciler Türkiye'ye getirtilmiştir. Bu durum Türk trompet ekolünün oluşturulamamasının temel nedenlerinden biri olarak gösterilebilir.

Bu çalışma ile Türkiye'de trompet eğitimi veren kurumlardaki öğretmenlerin tercih ettikleri metotlar ve öğretim teknikleri incelenmiştir. Öğretmenlerin metotlar hakkındaki görüşleri ve istedikleri hedef ve davranışlar belirlenmiştir.

1.1. Problem

Orta Asya'dan günümüze gelene kadar Türk kültüründe ve yaşantısında yer alan trompet, günümüzde Eğitim Fakülteleri G.S.E.M.E.ABD, Konservatuvarlar, MSSF, GSF ve Bando Okullar Komutanlığı bünyesinde öğretilmeye devam edilmektedir. Bu kurumlarda verilen eğitimler sonucunda mezun olan öğrenciler senfonik orkestralarda görev almanın yanı sıra, müzik bilimci, ilköğretim ve orta öğretim kademelerinde müzik öğretmenliği, caz topluluklarında icracılık, Türkiye Radyo Televizyon kurumuna bağlı orkestralar ile müzik toplulukları gibi kurumlarda görev alabilmektedirler. Türkiye'de trompet eğitimi veren kurumların artması sonucunda, verilen eğitiminde hangi metotlar aracılığı ile yapıldığı da önem kazanmıştır.

Başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotların incelenmesi ile Türkiye'de trompet eğitimi veren öğretmenler için ve trompet eğitimine yeni başlayacak için kaynak oluşturulması amaçlanmıştır.

(23)

1.2. Problem Cümlesi

Araştırmanın problem cümlesi " Trompet eğitiminde başlangıç düzeyinde kullanılan metotların kullanımına ilişkin öğretim elemanlarının görüşleri nelerdir?" olarak belirlenmiştir.

1.3. Alt Problemler

1. Öğretim elemanlarının görüşlerine göre başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotlar hangileridir?

2. Başlangıç düzeyi trompet metotlarının öğretim elemanları tarafından tercih sırasına göre kullanılma durumları nelerdir?

3. Başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotlar trompete ait temel bilgileri, duruş-tutuş pozisyonlarını, bakım onarım bilgilerini ve diyafram kullanımı ile ilgili bilgileri ne ölçüde ele almaktadır?

4. Öğretim elemanlarının görüşlerine göre başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotlar hangi hedef ve davranışları içermelidir?

1.4. Araştırmanın Amacı

Türkiye'de başlangıç düzeyi trompet eğitimi vermekte olan Bando O.K'lığı, Konservatuvarlar, M.E.ABD, MSSF ve GSF'lerde çeşitli öğretim teknikleri ve metotları kullanılmaktadır. Bu araştırmada, ilk olarak bu kurumlardaki öğretim elemanlarının verecekleri cevaplar doğrultusunda başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotların kullanımına ilişkin görüşlere ve trompet eğitiminde başlangıç düzeyinde olan öğrenciler için en uygun metodu seçebilecekleri bir kaynak oluşturmaktır.

Başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan metotların içerdikleri hedef ve davranışlar ile eksik yönleri tartışılarak, öğrenime yeni başlayacak bireyler ve öğretmenler için yönlendirici bir kaynak olacağı düşünülmektedir.

1.5. Araştırmanın Önemi

Trompet eğitimi veren kurumların sayısı Türkiye'de gün geçtikçe artmaktadır. Senfoni orkestraları, devlet opera ve baleleri orkestraları, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı bandolar,

(24)

TRT orkestraları gibi trompet icracılarının çalışabileceği kurumların sayısı da buna paralel olarak artış göstermektedir. Bu kurumlara trompetçi yetiştiren eğitim kurumlarındaki öğretmenler farklı metotlar ve yöntemler izlemektedirler.

Türkiye'de trompet eğitimi veren öğretim elemanlarının bazıları yurtdışı kökenlidir. Gürcistan, Romanya, Azerbaycan, Macaristan gibi ülkelerden gelen öğretim elemanları kendi ekollerinde öğrenim yapmaktadır. Bu çalışma ile birlikte, birbirinden ayrı ekollere sahip, farklı öğretim yöntemi izleyen öğretim elemanların kullandıkları metotlar ve bunları kullanma nedenleri irdelenerek Türkiye'deki trompet eğitimine katkı sağlanacaktır.

Konservatuvarların ve MSSF'lerin yanı sıra, üniversitelerin Eğitim Fakültelerinin G.S.E.M.E.ABD da ana çalgı olarak trompet öğrenimi gören, geleceğin öğretmen adayları bulunmaktadır. Bu adaylar için, eğitim fakültelerinde çok yaygın olmayan trompet çalgısının öğreniminde kullanılan metotları tanımaları açısından önemli bir kaynak olacaktır. Eğitim fakültelerine kaynak oluşturan Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde de trompet eğitimi yaygınlaşmaya başlamıştır. Orta öğretim seviyesinde eğitim verilen kurumlar olan AGSL ve Müzik ve Bale orta okulları ve liselerinde trompet eğitimine başlayacak öğrenciler için de kaynak olacağı düşünülmektedir.

Bu araştırma; başlangıç düzeyi trompet eğitimi veren ya da verecek olan eğitimcilerin diğer öğretim kurumlarında kullanılan çeşitli metotları tanıması ve bunların içinden uygulayacağı öğretim programı için kullanacağı metodu seçmesi bakımından önem taşımaktadır.

Çalışma, başlangıç düzeyinde kullanılan trompet metotlarının öğretim elemanları tarafından değerlendirilmesine ilişkin ilk çalışma olması nedeni ile de ayrı bir önem kazanmıştır.

1.6. Sınırlılıklar

Bu araştırma;

1. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı, Trakya Üniversitesi Edirne Devlet Konservatuvarı, Uludağ Üniversitesi Bursa Devlet Konservatuvarı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuvarı, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Bando Okullar Komutanlığında ki 2015-2016 eğitim öğretim yılında eğitim veren öğretim elemanları ile,

(25)

2. Başlangıç düzeyi trompet eğitiminde kullanılan, Methode Trompette P. CLODOMİR, Complete Modern Method Charles COLİN, Warm-Ups And Studies For Trumpet James STAMP, Method For Trumpet Anthony PLOG, Trumpet Method Allen VİZZUTTİ, Technical Studies For The Cornet Herbert L.CLARKE, The Buzzing Book James THOMPSON, Complete Celebrated Method Jean Baptiste ARBAN, Playing Techniques & Performance Studies For Trumpet Arturo SANDOVAL, The Elias Modern Scientific Trumpet Method Fred ELİAS , Complete Beginning & İntermediate Trumpet Method Robert E. FULLER, Rubank Elementary Method - Cornet or Trumpet, A. F. ROBİNSON, Abracadabra Trumpet Alan TOMLİNSON, I Used to Play Trumpet by Larry CLARK, 60 Studies For Trumpet Georg KOPPRASCH metotları ile,

3. Ulaşılabilinen kaynaklar ve araştırma için tanınan süre ile,

4. Veri toplama yöntemi olarak kullanılan ankete, öğretim elemanları tarafından verilen cevaplar ile sınırlandırılmıştır.

1.7. Varsayımlar

1. Veri toplamak için kullanılacak olan yöntem, araştırmanın konusuna ve probleminin çözümüne uygundur.

2. Toplanılan veriler ve eğitimcilere uygulanan anketlere verilen cevaplar gerçeği yansıtmaktadırlar.

3. Faydalanılan yabancı kaynakların Türkçeye çevirileri doğru olarak yapılmıştır. 4. Araştırmanın örneklemi evreni temsil edecek niteliktedir.

(26)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Eğitim

“Eğitim, çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye anlamına gelmektedir” (TDK 2015).

Eğitim davranış değişikliği geliştirme sürecidir. Bu süreç boyunca kişide oluşturmak istediğimiz davranış değişikliklerini gerçekleştirebilmemiz için bireyin istendik davranışlar sergilemesi gereklidir.

2.2. Müzik Eğitimi

İnsan çok yönlü eğitim gereksinimi olan bir varlıktır. İnsan eğitiminin başlıca yön ve bileşenlerinden biri de sanat eğitimidir. Sanat eğitimi diğer eğitim türleri içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Müzik eğitimi fonetik sanatlar eğitiminin başlıca dallarından birini oluşturur(Develi,2011).

Müzik, toplumların kültürlerini yansıtan en önemli unsurların başında gelir. Müzik kültürü olmayan bir toplumdan bahsetmek mümkün değildir. Toplumların temel ihtiyaçlarından biri de müziksel doyuma ulaşma isteğidir.

Müzik eğitiminin genel kapsamı davranışsal ve içeriksel olmak üzere iki açıdan ele almak mümkündür. Davranışsal olarak müzik eğitiminin;

 Müziksel işitme-okuma-yazma eğitimi

 Şarkı söyleme eğitimi

 Çalgı çalma eğitimi

(27)

 Müziksel yaratma eğitimi

 Müziksel bilgilenme eğitimi

 Müziksel beğeni geliştirme eğitimi

 Müziksel kişilik kazanma eğitimi

 Müziksel duyarlılığı arttırma eğitimi

 Müziksel iletişim ve etkileşimde bulunma eğitimi

 Müzikten yararlanma eğitimi İçeriksel açıdan ise;

 Müziksel işitim (kulak) eğitimi

 Ses eğitimi

 Çalgı eğitimi

 Müziksel devinim ve ritim (tartım) eğitimi

 Müzik bilgisi eğitimi

 Yaratıcılık eğitimi

 Beğeni eğitimi

 Müziksel kişilik eğitimi

 Müziksel duyarlılık eğitimi

 Müziksel iletişim ve etkileşim eğitimi

 Müziksel kullanım ve yararlanım eğitimi kapsamları içinde bulunduğunu belirtilmiştir (Uçan,2005).

Müzik eğitimi, genel, özengen ve mesleki olmak üzere üç ana başlık altında toplanır. Genel müzik eğitimi, okul öncesi dönemden başlayıp ilkokul ve ortaokul da öğrenim gören bireylerin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenmiş öğretim programının uygulanması sonucunda gerçekleşen müzik eğitimidir. Orta öğretim düzeyinde müzik eğitimi ise zorunlu değil seçmelidir. Öğrenciler görsel sanatlar ve müzik dersleri arasından bir seçim yapmak durumundadırlar.

Yükseköğretim de, sayıları son yıllarda artan rektörlüklere bağlı güzel sanatlar bölümlerinde müzik, resim, plastik sanatlar, seramik, heykel vb. sanat dallarının eğitimi öğrencilere seçmeli olarak verilmektedir. Öğrenciler fakülteleri ne olursa olsun bu derslerden bir ya da bir kaçını seçmek zorundadırlar. Müzik eğitiminin yükseköğrenim seviyesinde olması, öğrencilerin müzikal bir birikimle meslek hayatlarına atılmaları açısından da önemli bir unsur olmaktadır.

(28)

Müzik eğitiminin alt aşamalarından olan çalgı eğitimine geçilmeden önce bireyin genel müzik eğitimi kazanımlarını sağlam temeller üzerine oturtması gerekmektedir. Çalgı eğitimi birçok farklı müzik disiplininin aynı anda sergilenmesini gerektirir. Bu disiplinlerden bir ya da birkaçının eksik kazanılması çalgı eğitimini olumsuz yönde etkileyecektir.

2.3. Çalgı Eğitimi

Çalgı eğitimi, çalgı öğretimi yoluyla bireyler ve toplumların davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişiklikler oluşturma ya da yeni davranışlar kazandırma sürecidir. Çalgı eğitiminin yapılmadığı durumlarda müzik eğitimi ya eksik, ya yetersiz ya da yeterince sağlam ve tutarlı olamaz(Uçan,1997).

Çalgı eğitimi sürecinde öğrencilerde bulunması gereken temel davranışlar şu şekilde sıralanmalıdır.

 Çalgıyı çalarken doğru bir duruşa sahip olunmalıdır.

 Çalgıyı çalarken el, kol ve parmaklar doğru pozisyona sahip olmalıdır.

 Çalgının tonu kaliteli ve kendine özgü olmalıdır.

 Entonasyon temiz olmalıdır(Schleuter' den aktaran Özmenteş, 2005).

Çalgı eğitimini gerçekleştirirken amaç, öğrencinin çalgısını doğru bir teknikle çalma, çalışma süresini verimi artıracak şekilde ayarlama, müzik kültürlerini çalgısı yoluyla en iyi şekilde kavratma ve müzikal becerilerini artırmaya yönelik çalışmalar yaptırmaktır. (Parasız, 2009,).

Müzik eğitiminin bölümlerinden olan genel, özengen ve mesleki müzik eğitimlerini çalgı eğitiminde de düşünmek mümkündür. Genel müzik eğitiminde çalgı eğitimini düşündüğümüzde, okullarda öğretimi yapılan çalgılar aklımıza gelmektedir. Türkiye'de ilköğretim kademesi müzik eğitiminde çalgı eğitimi genellikle blok flüt ile gerçekleşmektedir. Bu çalgının tercih edilmesi toplumdaki her kesimin kolayca ulaşabileceği ve hesaplı bir çalgı olmasıdır. Daha sonraki öğrenim kademelerinde çalgı eğitimi daha çok öğrencilerin istekleri doğrultusunda ilerlemektedir.

Özengen müzik eğitimi, sayıları son yıllarda gittikçe artan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurslarda gerçekleşmektedir. Bu kurslar da genellikle bütün çalgıların eğitimi verilmektedir. Ücret karşılığında öğrenciler çalgı eğitimi almaktadırlar.

(29)

Mesleki çalgı eğitimi, Türkiye'de mesleki müzik eğitimi veren kurumlarda verilmektedir. Bu kurumlarda ki öğretmenler profesyonel olarak eğitimini verdikleri çalgıları çalma becerisine sahiptirler. Bu kurumlar da öğrenim gören öğrenciler de mezun olduklarında çalgılarını en üst seviyede kullanabilme becerisine sahip olmalıdır. Türkiye'de trompet eğitimi özengen olarak verilse de, çoğunluğu mesleki müzik eğitimi veren kurumlarda gerçekleşmektedir.

2.4. Trompet

2.4.1. Trompetin Gelişim Süreci

İnsanlık tarihinin ilk dönemlerine kadar uzanan trompetin ilk örneğine, M.Ö.1352’de ölmüş olan eski Mısır firavunu Tutankamon’un mezarında rastlanılmıştır. Bulunan bu trompet gümüşten yapılmıştır. M.Ö.1000 yıllarına ait bronz trompetlere de Danimarka’da rastlanmıştır (Yurtcan, 2005).

Şekil 1. Deniz kabuğu trompet gravürü (Sabır, 2012).

M.Ö. 1352 de ölmüş olan Mısır firavunu Tutankamun' un mezarında bulunan trompetin, bu tarihten daha öncelere dayanan bir geçmişi olduğu anlaşılmaktadır. Trompetin ilk olarak kullanım amacının müzik yapmak değil, sesli iletişim için kullanıldığı düşünülmektedir. Yüksek desibelli ses çıkarmaya yarayan bazı böcek türleri tarafından içi oyulmuş ağaç

(30)

dallarından veya deniz kabuklularından yararlanan insanlar, çıkarttıkları sesler ile trompetin ilk kullanım alanlarını oluşturmaya başlamışlardır.

Mısır'da bulunan kraliçe Hatsepsut'a ait tapınakta trompet figürlerinin bulunduğu ikonografiler bulunmaktadır. Bu ikonografilerde, bir festivalde trompet çalan Mısır’lı askerler görülmektedir. Daha önceleri tek parça halinde hayvan boynuzu yada metal alaşımlı şekilde bulunan trompet, bu ikonografilerde düz bir boru ve günümüzde de kullanılan ağızlık benzeri yeni bir parça ile karşımıza çıkmaktadır(http://www.mavi -nota.com).

Şekil 2. Mısırlı Theban askerlerini savaşa götüren trompetçi asker (Akyol, 2014)

Kullanılan düz boruları zamanla geliştirmeye çalışan insanlar, üfledikleri alanın diğer tarafında bulunan alanı genişletmeye çalışmışlardır. Daha sonradan kalak ismini alacak olan bu bölümün geliştirilmesi ile çıkartılan sesin seviyesi daha artmıştır. İletişim amacı ile kullanılan trompetin, sesinin daha da uzak kesimlere ulaşılması sağlanmıştır.

Günümüzde Avusturalya’da ilkel hali ile kullanılmaya devam eden Didgerido veya Didjeridu isimleri ile adlandırılan bir çalgı mevcuttur. Bu çalgıda trompetin geliştirilmesinde yeri olan bir çalgıdır. Didgeridoo,Didjeridu Aborjinler tarafından kullanılan üflemeli bir çalgıdır. En ilkel müzik aletlerindendir. Anavatanı Avustralya’dır. Geleneksel didjeridular ağaç dalının içinin termit karıncaları tarafından oyularak bir kanal açılmasıyla elde edilir. Didjeridunun dış yüzeyi ruhsal anlamlar ifade eden resimlerle süslenir ve dinsel törenlerde çalınır(https://tr.wikipedia.org/wiki/Didgeridoo).

(31)

Şekil 3. Sidney’de Didgeridu çalan yerli insan (http://www.musicwithease.com). Gılgamış destanında da rastlanılan içi oyulmuş ağaç kabuklarından üretilen çalgının trompetin buluşuna ışık tutan sağlam bulgular oldukları düşünülmektedir. Tutankhamen’ in mezarında bulunan bronz ve gümüş trompetler ile bakır alaşımlı maddelerin trompet üzerinde kullanıldığı görülmektedir. Bulunan bu trompetlerin boyunun 23 inç yani 2,54 cm oluşu da, tahta alaşımlı didgerido ve benzeri çalgıların boyutları ile aynı boyutlarda metal alaşımlı bir çalgıya geçişin izlerini taşımaktadır.

Trompetin daha sonraki yıllarda değişik toplumlar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. M.Ö. 400 yıllarında Yunan medeniyetinin trompet yarışmaları yaptıkları bilinmektedir. Aynı şekilde Roma imparatorluğun’ dan günümüze kadar ulaşmayı başarabilen trompet çalan insan heykelleri, dönemde trompetin ne kadar etkin olarak kullanıldığının göstergesi olmaktadır.

Yunanlıların salpinx adını verdikleri ve didgeridu’ nun bakır alaşımlı halini andıran bir trompeti kullandıkları, yapılan kazılardan ve gravürlerden anlaşılmaktadır. Salpinx’ i yunan medeniyeti spor müsabakalarında, kralların karşılanmasında, askeri anlamda yaptıkları seferlerde etkili bir biçimde kullanmışlardır.

(32)

Şekil 4. Eski dönemde Salpinx çalan insan ( http://abel.hive.no/trumpet/salpinx/).

Şekil 5. Salpinx çalan heykel (https://en.wikipedia.org)

Eski yunan medeniyetine ait bulgular incelendiğinde, aktif olarak çalışır durumda olan salpinx ler günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Çok özel konserlerde ve atölye çalışmalarında bu çalgının kullanımına olanak sağlanarak, salpinx’in günümüze yansımaları sergilenmektedir.

(33)

Şekil 6. Salpinx çalan sanatçı (http://philandgayleneuman.com).

Roma imparatorluğu döneminde birçok bakır alaşımlı çalgı kullanılmasına rağmen yalnız iki tanesinin trompet ile ilgili olduğu söylenebilir. Bunlardan birincisi roma tubası diğeri ise bucina ismini verdikleri trompet çeşitleridir.

Şekil 7. Bucina (http://fineartamerica.com)

Yaklaşık M.Ö. 300 yıllarında başlayan Roma uygarlığında asker lejyonları Roma İmparatorluğunu dönemin en büyük askeri gücü haline getirmişlerdir. Romalı askerler yeni bir bölge kuşatma altında iken ya da istilacıların ataklarını püskürtmede trompetleri etkin bir şekilde kullanmışlardır. Günümüzün modern tubasına benzemeyen Roma tubası piyade askerlerin toplu yürüyüşünde kullanılan 46 inç uzunluğunda ucunda bir kalak bulunan bronzdan yapılma düz bir boru şeklindedir(Açıksöz,2007).

(34)

Şekil 8. Gladyatör dövüşlerinde tuba ve hydraulus ( http://users.wfu.edu/ulery/).

Roma döneminde trompet, şimdiki kullanım biçimi olan şeklini almaya başlamıştır. Düz bir boru halinde piston sistemi olmadan doğuşkan seslerin çıkartılabildiği bir format haline gelmiştir. Romalı kral ve lejyonlar için trompet, gücün ve gösterinin en önemli unsuru halini almıştır. Aristokrat bir kişinin salona ya da arenaya girişini diğer kişilere duyurmak için trompetçiler kullanılmıştır. Bu seremoni sırasında çalan trompetçilerin sayısı da aristokratın gücünü göstermektedir. Büyük bir trompet ekibi ile karşılanan aristokratın, ülkede saygı duyulan ve yetkili biri olduğunun göstergesi olmuştur. Sarayın en üst sınıf hizmetçileri olarak görülen trompetçilerin kendilerine hizmet eden hizmetçileri olduğu bilinmektedir. Bu durum trompet çalan insanların ne kadar değerli olduğu anlamına gelmektedir.

(35)

Romalı trompetçiler büyük ve içi boş metal enstrümanları üflemekte zorlanmışlardır. Trompetten daha güçlü ve yüksek seviyelerde sesler elde etmek için fazla basınç uygulamaları gerektiğini keşfetmişlerdir. Bu işlemi gerçekleştirebilmek için yanaklarını şişirerek çalmışlar, yanaklarını destelemeye yardımcı olması için deri başlık giymişler ve “capistrum” denilen yüz bandı kullanmışlardır(Sabır,2012).

Şekil 10. Capistrum

(http://www.mediterranees.net/civilisation/Rich/Articles/Loisirs/Musiciens/Capistrum.htm) Yapılan arkeolojik çalışmalardan elde edilen bulgulara göre uzak doğu ülkelerinde de trompet çalgısının ataları sayılabilecek çalgıların varlığından söz etmek mümkündür. Dung adı verilen Tibet trompetinin uzunluğu beş metreye kadar ulaşabilmektedir. Bakırdan yapılan, teleskop benzeri birbirine geçen boğumlarla tutturulmuş koni şeklindeki borulardan oluşmaktadır. Dini törenlerin en önemli unsurlarından biri olarak, kutsal bir çalgı olma özelliği kazanmıştır. Birçok Asya trompeti gibi Dung’un da çok geniş ve düz bir ağızlığı bulunmaktadır, bu yüzden bu çalgıdan sadece çok kalın ve uğultu benzeri sesler elde edilebilmiştir(Akyol,2012).

(36)

Cermen ustaları geliştirdikleri “S” sistemi ile günümüzde kullanılan trompet kıvrımlarının oluşmasının ilk adımları atmışlardır. Bu sistem ile düz boru halinde olan trompet çeşitliliği başka bir boyut kazanmış, uzayan hava yolunun kıvrımlarla arttırılması daha büyük ses oluşumlarına sebep olmuştur. Bu uzunluk çalgının çalınabilir olma özelliğini daha da kolay hale gelmesine sebep olmuştur.

Şekil 12. Lur (http://abel.hive.no/trompet/lur/bronze/).

Ağızlık yapısına bakıldığında, Lurun günümüz ağızlık modeline de en yakın olan ağızlık modelini temsil ettiği görülmektedir. Ayrıca bir parça olarak değil de, kıvrımlı boru ile tek parça halinde düşünülmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Şekil 13. Kopenhag şehir merkezinde Lur üfleyenler heykeli (http://www.copenhagenet.dk/cph-map/cph-lure.asp).

(37)

Trompetin gelişmesinde büyük katkıları olan Roma imparatorluğunun çöküşü ile birlikte trompetin de izlerinin yok olduğu düşünülmektedir. Dağılan imparatorluktan sonra oluşan devlet yapılanmalarında da trompetin varoluşluğu ve gelişimi devam etmiştir. M.Ö. yıllardan beri dünyanın her yerinde izlerinin görüldüğü trompet, orta çağın son bulmasına değin gelişimini sürdürmüştür.

Ortaçağ dönemi batı toplumlarında karanlık çağ dönemi olarak adlandırılır. Bunun nedeni kilisenin toplum üzerinde oluşturduğu, katı yaptırımlar ile çevrelenmiş kuralların insanların üzerinde oluşturduğu baskıdır. Bu döneme gelene değin müzik tek seslilik üzerine gelişmiştir. Trompetin ortaya çıkışı ve kullanım amaçlarına bakıldığında da bu teksesliliğe paralel bir gelişim gösterdiği görülmektedir(Sabır,2012).

Şekil 14. Ortaçağda kullanılan trompetler (http://www.tribunesandtriumphs.org/roman-life/roman-music.htm).

Ortaçağ döneminin sonlarına doğru genel sanat anlayışındaki köklü değişimler trompetin de değişmesine ve gelişmesine sebep olmuştur. Haçlı seferleri ile doğu toplumları ile etkileşim haline giren Avrupalı devletler, "sarazen" adını verdikleri Arap toplumlarından sarazen trompetlerini öğrenmişlerdir.

Sarazenler trompetlerini askeri anlamda kullanmışlardır. Temel kullanım olarak, çıkarttıkları yüksek ses seviyeli ve belirsiz sesler ile düşmanın korkması ve şaşırtılması amaçlanmıştır.

(38)

Şekil 15. Sarazen trompetleri ( http://www.gettyimages.com).

11. yy başlarında Avrupa kıtasında, günümüz trompet isminin de oluşmasının nedeni olan "trumpa" isimli çalgı kullanılmıştır. Trumpa isimli çalgının Avrupa topraklarına Arapların getirildiği düşünülmektedir (Akyol,2012).

Birçok tarihçi ve bilim adamı bu inanışa karşı çıksalar da, trumpa' nın Avrupa kıtasına geçiş döneminin haçlı seferleri ile birlikte gerçekleştiği düşünülmektedir. Daha çok "Trumpa" ismi köken olarak oldukça önem taşımaktadır. Günümüz dünyasında kullanılan trompetlerin isimleri bu kelimeden türemişlerdir. Türkçe trompet, İngilizce trump, trumpet, Almanca trumpa, trumb, trummet, Fransızca trompete, trompette, trompe, İspanyolca trompeta ve İtalyanca da tromba isimleri ile adlandırılmıştır.

Şekil 16. Hans Memling’in müzisyen melekler adlı tablosunda bulunan kulisli katlanmış trompet çalan melek

(39)

Rönesans dönemine gelene kadar bir çok coğrafyada trompetin gelişimini görmek mümkündür. Farklı isimler kullanılsa da trompet, bu coğrafyalarda gelişimini sürdürerek etkileşimini arttırmıştır. Çalgı yapım ustaları borunun bükülmesi tekniğini geliştirerek, daha önceleri düz halde olan trompeti "S" şekline getirmeyi başarmışlardır.

Düz borunun katlanabilir olması trompetin gelişimi açısından devrim niteliği taşıyan bir gelişmedir. Bu yenilik bulununcaya kadar trompet düz bir boru şeklindedir. Boruların uzunluğunu arttırarak daha güçlü ve kalın ses çıkartmak isteyen çalgı yapımcıları, icracıların çalımını zorlaştıracak düzeyde uzun trompetler yapmışlardır. Özellikle savaş alanlarına götürülmekte olan trompetleri, çalıcıları taşıyamaz hale gelinmiştir. Borunun bükülmesi ile birlikte aynı uzunluktaki trompeti yarı boyuna indirerek aynı ses seviyesini elde etmek mümkün olmuştur. Çalgı yapımcıları boruyu iki yada üç kez bükerek hem daha fazla ses elde etmişler, hem de çalgının kullanılabilirliğini arttırmışlardır. Bu durum trompet çalıcılarının icralarını oldukça kolaylaştırmıştır.

(40)

Şekil 18. Natürel trompetler ile çalınabilen armonik sesler (http://www.trumpetjourney.com).

Trompet ile bu armonik seslerin çıkartılabilmesi kullanım alanlarının da değişmesine ve gelişmesine sebep olmuştur. Daha önceleri savaş alanlarında düşmana karşı korku ve gösteriş sergilemek amacı ile kullanılan trompetin, sanatsal akımların gelişmesi ile birlikte müziksel aktivitelerde de kullanılmasının önü açılmıştır.

Trompet icracıları geliştirilen bu yeni sistem ile birlikte yeni bir ünvana daha kavuşmuşlardır. Klasik müziğe trompetin kabul edilmesi ile birlikte, trompet icracıları artık gür ve güçlü bir ses elde etmekten daha çok entonasyonu düzgün sesler ortaya çıkarmak için çalışmalar yapmak durumunda kalmışlardır. 1600' lü yıllarda trompet artık barok müziğin içinde kendini bulmuştur.

Natürel trompetler ile klasik müziğe adımını atan trompet için daha farklı arayışlar ortaya çıkmak mecburiyetinde kalınmıştır. Bunun temel nedeni natürel trompet ile çalınabilen notaların artık yetersiz kalmasındandır. Sade olarak bakıldığında bir akorun üçlü beşli yedili sekizli dokuzlu on birlisi şeklinde notaları çalan trompet için artık bu sesler yetmemeye başlamıştır. Kromatik seslerinde çalınabileceği yeni bir mekanizmaya ihtiyaç duyulmuştur.

Yaşanan bunca yenilikle beraber trompet yapımcıları küçülttükleri ve daha kullanışlı bir hale getirdikleri trompetler için yeni bir mekanizma geliştirmişlerdir. Bu mekanizmada, boruların iç içe geçirilmesi yöntemi kullanılmıştır. Trombon çalgısının da en ilkel hallerinden denilebilecek şekilde tasarlanan bu sistem ile trompet, artık ileri geri hareket ettirilebilen bir kulise kavuşmuştur.

Trompet sistemine eklenen bu kulis yardımı ile artık, bütün kromatik sesleri olmasa bile birçok kromatik ses çıkartılmaya başlanmıştır. Dönemin trompet ustaları ve saray yönetimi tarafından çok hoşnut kalınmayan bu sistem, günümüze kadar ulaşmış ve özel konserlerde bu sistemle icra edilmişlerdir.

(41)

Şekil 19. Najera' nın sürgülü trompet çelen melekler tablosu (http://www.townwaits.org.uk/essays_trumpet.shtml).

Kulisli trompetler İngiliz trompeti olarak da bilinir. Bunun nedeni pistonlu trompetlerin bulunmasına rağmen 19.yy' la kadar İngiltere' de kullanıma devam etmesidir. Kulisli trompet, natürel trompete benzer bir biçimde yapılmıştır; ancak bir ucunda ağızlığa bağlı ve diğer ucunda da günümüzde “lead pipe” olarak adlandırılan ve ana boruya yerleştirilmiş birbirinin içine geçebilen borulara sahiptir. Kulisli trompet çalan müzisyen bir eliyle ağızlığa bağlı olan boruyu diğeri ile de tüm trompeti hareket ettirmektedir(Sabır,2012).

Şekil 20. Kulisli trompet ile çalınabilen notalar

(42)

Şekil 21. Kulisli ve natürel trompet çalan sanatçılar (http://www.lgbe.co.uk/antique_brasses.html).

1650 li yıllarda ortaya çıkan kulisli trompetler kromatik sesleri çalabilme yeniliğini getirmiştir. Ancak bu seslerin kalitesi ile ilgili ciddi problemler vardır. Kromatik sesler ile ana sesler arasında ki ses kalitesindeki farklılıklar bu çalgının kullanımını sınırlamak zorunda kalmıştır.

1700 lü yılların başlarına gelindiğinde yeni bir çalgı olan perdeli büğülü adında trompet ortaya çıkmıştır. Bu yeni trompet çeşidi sürgülü trompetlerden daha iyi olmakla beraber, tüm kromatik seslerin çalınmasına olanak vermiştir. Tahta üflemeli çalgıların mekanizmasına benzeyen bir mekanizma ile perdelerin açılıp kapanması sonucu sesler oluşmaktadır.

Günümüzde kullandığımız pistonlu trompetlerin gelişimi aşamasında büyük bir öneme sahip olan perde sistemi ile kromatik sesleri çalmak mümkün olmaktadır. Ancak sürgülü trompetlerde olduğu gibi perdeli büğülüde de kromatik sesler ile ana sesler arasında oluşan ses kalitesindeki farklılıklar, çalgının popülerliğini yitirmesine sebep olmuştur.

(43)

Şekil 22. Perdeli büğülü (http://www.horn-u-copia.net/Lemars/EarlyBrass.html). 19.yy ile birilikte trompetin gelişiminde o ana kadar olan gelişmelerin hepsinden daha iyi ve daha kapsamlı bir sistem olan piston sistemi geliştirilmiştir. Bu sistem sayesinde kromatik sesler de ana sesler gibi parlak ve ses kalitesinden ödün vermeden sergilenebilmektedir.

Piston mekanizmasını icat eden kişi Bohemya'da yaşamış Rusyalı bir kornocu olan Ferdinand Kölbel dir. İlk deneme olarak, bir korno çalgısı üzerinde sesler arasındaki geçişleri hızlandırmak ve kolaylaştırmak amacı ile yapılmıştır. Bu gelişmenin ardından birçok piston sistemi geliştirilmiş ancak hiçbiri günümüze ulaşmayı başaramamıştır. Bunlardan ilki Almanlar tarafından sıkça kullanılan rotary olarak adlandırılan mekanizmadır. Diğeri ise günümüzde en yaygın olarak kullanılan piston sistemidir(Akyol,2012).

Piston sistemi temelde hava yolunun uzaması ve kısaltılması prensibi üzerine kurulmuş bir sistemdir. Natürel trompetin düz halde bulunan boru sistemine üç adet piston eklenmiş ve eklenen bu pistonlara bağlı yan boru sistemleri geliştirilmiştir. Pistonlara bağlanan bu ek borulara giden hava akışının kontrolünü bağlı oldukları pistonlar kontrol eder.

(44)

Şekil 23. Trompet piston mekanizması (https://commons.wikimedia.org).

Şekilde görüldüğü gibi piston mekanizmasının üzerindeki delikler hava akımının doğru noktalara aktarılmasına yardımcı olarak sesin oluşumunu sağlar. Şekilde bir numara ile gösterilen parça pistonun kendisini oluşturan ana parçadır. İki numaradaki parça, pistonun ana parçasının içine geçen yay mekanizmasının sıkıştırılmasında kullanılan bir nevi vida görevi gören parçadır.

Üç numaralı parça ise, yay sistemini sıkıştırmaya yarayan parça ile yayın arasında, yayı düzene sokmak için geliştirilmiş bir parçadır. Dört numaralı parça şeklinden de net bir şekilde anlaşılacağı üzere yay dır. Basıldığında aşağıya inen piston sisteminin, bırakıldığında tekrar yukarı çıkmasını sağlayan parçadır. Pistonun en önemli parçasıdır. Özelliğini kaybettiğinde piston yukarı kalkmaz yada yavaş bir şekilde kalkar ve bu durum trompeti çalınamaz kılmaktadır.

Beş numaralı parça pistonun üst kısmında yayı düzenlemek için kullanılır. Altı numaralı parça ise keçe olarak adlandırılır ve pistonun üst tarafında dışarıya doğru olan kısmının, piston düğmesinin kullanıldığında alt tarafa yani piston gövdesine olası zararlarını önlemek için bir nevi koruyucu görevini üstlenmektedir.

(45)

Yedi numaralı parça ise piston düğmesidir. Bir numaralı parçanın yani ana gövde pistonun en üst bölümünde içi yivli bir mekanizma bulunur. Piston düğmesi bu yivli mekanizmaya döndürülerek girer ve parmakların basımı için düz bir zemin oluşturur. Bu düğmelerin gevşeme durumlarına karşı iyi bir şekilde sıkıştırılması gerekmektedir.

Görüldüğü üzere piston, bir ana gövde ve altı adet küçük parça toplam yedi parçadan oluşan bir sistemdir. Trompet de üç adet piston bulunmaktadır. Bu pistonların üzerindeki delik mekanizmaları her birinde farklı yerlerde bulunur.

Şekil 24. Piston sistemi (https://tr.wikipedia.org).

Kulisli trompetlerin yerini alan ve günümüzde de en yaygın şekilde kullanılan pistonlu trompetlerde kulisin yerini piston mekanizması almıştır. Piston mekanizması ile çalgının boyu şekil olarak kısalsa da aslında uzunluğu arttırılmıştır. Piston sistemi kullanılmadığında havanın akışına hiçbir müdahalede bulunmaz ve trompetin ilk pozisyonu olan birinci pozisyon seslerinin elde edilmesini sağlar. Kullanılan piston kombinasyonları havanın yolunu uzatarak seslerin değişmesine neden olur.

Trompette yedi adet pozisyon bulunur. Bu yedi pozisyon çalgı üzerindeki pistonların kullanımları ile sağlanır. Hiç bir pistona basılmadan elde edilen birinci pozisyona altı adet piston kombinasyonu eklenerek toplam yedi pozisyon elde edilmiş olur.

(46)

Şekil 25. Trompetin gelişimi 1 (Akyol, 2014).

1) Johann Leonhard Ehe tarafından yapılmış doğal re trompet, Nuremberg (1663-1724) 2) Karl Hammerschmidt und Söhn tarafından yapılmış mi bemol fanfar trompet,

Watzkenroth

3) Köhler & Son tarafından yapılmış İngiliz kulisli fa trompet, Londra (1850) 4) Alois Doke tarafından yapılmış tuşlu sol bemol trompet, Linz (1820) 5) I. G. Rothsen tarafından yapılmış mi bemol trompet, Adorf (1826) 6) Antoine Courtois tarafından yapılmış pistonlu sol trompet, Paris (1862) 7) C. A. Müller tarafından yapılmış pistonlu trompet, Mainz (1850)

(47)

Şekil 26. Trompetin gelişimi 2 (Akyol, 2014).

8) Laberte Humbert tarafından yapılmış si bemol kornet, Paris (1850) 9) Antoine Courtois tarafından yapılmış si bemol kornet, Paris (1865)

10) C. Schäfer tarafından yapılmış dört ventilli si bemol trompet, Hanover (1903) 11) Arno Windisch tarafından yapılmış ventilli si bemol trompet, Dresden (1974)

12) Vincent Bach Corporation tarafından yapılmış pistonlu si bemol trompet, Elkkhart, Indiana (USA) (1976)

13) Jérôme Thibouville-Lamy tarafından yapılmış dört pistonlu do trompet, Paris (1921) 14) Henri Selmer tarafından yapılmış dört pistonlu si bemol pikolo trompet, Paris (1970)

1815 yılına gelene kadar orkestralarda ve müzik topluluklarında günümüzdeki borazanlarına benzeyen pistonsuz trompetler kullanılmıştır. Günümüze gelindiğinde orkestradaki bakır çalgılar ailesinin en tiz sesli çalgısıdır(Mimaroğlu,1999). M.Ö. 1300' lü yıllardan günümüze gelene kadar bir çok değişim ve buna paralel olarak da değişim gösteren trompetin, sesin oluşumu ile olan serüveninde en son piston sisteminde karar

(48)

kıldığı görülmüştür. Düz boru ile elde edilemeyen kromatik yarım sesler, kulisli trompetlerin geliştirilmesine, kulisli trompetlerle elde edilen ancak sağlıklı ve temiz bir ses oluşumunu içermeyen sistem yüzünden de piston sistemi geliştirilmiştir.

Piston sisteminin gelişmesi ile birlikte özellikle Alman çalgı yapımcıları tarafından geliştirilen ventil sistemi geliştirilmiştir. Ventil sistemi de piston sistemi ile benzer bir düzenek şeklindedir ve hava akışını kontrol etmek üzerine tasarlanmıştır. Günümüzde çalıcıların tercihleri doğrultusunda kullanılmaktadır.

Adolf Scherbaum barok eserlerinin günümüzde de icrasında kullanılmak üzere pikolo trompeti bulmuştur. Pikolo trompet normal si bemol trompetin yarı uzunluğundadır ve bir tam oktav yukarıdan tınlar. İnce sesleri elde etmek için geliştirilen bu trompet ile, barok eserlerinin çalınabilmesi sağlanmıştır. Günümüzde solo ve orkestralarda özellikle barok eserlerinin seslendirilmesinde geniş çapta kullanılmaktadır.

2.4.2. Trompet Eğitimi

M.Ö. dönemlerde en ilkel haine rastlanılan trompet çağlar boyunca birçok medeniyet tarafından kullanılmış ve geliştirilmiştir. Trompetin öğrenimi ve öğretimi ile ilgili bulgular oldukça sınırlıdır. Trompetin varlığından bahsederken M.Ö. dönemlere kadar ulaşmak, yapılan arkeolojik kazılar sayesinde mümkündür. Aynı şekilde geçmiş dönemlerde yaşamış toplumların trompet ile olan ilişkilerini, günümüze kadar ulaşmış olan gravür ve resimler sayesinde anlaşılmaktadır.

Tarihin derinliklerinde trompetin varlığı ile ilgili net bilgilere ulaşmak mümkünken, eğitim ve öğretim aşamasında trompetin hangi durumda olduğu ile ilgili verilere ulaşmak o kadar mümkün değildir. Kullanıldığından emin olunan trompetin eğitim süresinde, meşk usulü yani usta çırak ilişkisine dayalı bir öğretim yapıldığı düşünülmektedir. İcracıların birbirlerini taklit etmeye çalışarak gelişimlerini sağlamış olabilecekleri düşünülmektedir. 14.yy' a gelene kadar trompet eğitimi ile ilgili net verilere ulaşmak mümkün olmamıştır.

Yaklaşık 1499 yılında Birinci Maximilian tarafından kurulan ve 19‟uncu yüzyılın başlarına kadar varlığını sürdüren Trompetçiler Derneği, derneğe üye olmayan kişilerin trompete ilişkin her türlü bilgiye sahip olmalarının önüne geçmeyi amaçlamıştır. Bunun başlıca nedeni dönemin yazarlarının çalgılarla ilgili bilgilere ilgi duyması, çok az sayıda trompet metodunun bulunması ve herhangi bir bilgi kirliliğinin önüne geçilmesidir(Sabır,2012).

(49)

Şekil 27. Girolamo Fantini Trompet Metodunun Orijinal Kapağı

(http://www.wikiwand.com/fr/Girolamo_Fantini#/M.C3.A9thode_de_trompette). Girolama Fantini' nin 1683 yılında yazdığı trompet metodu, günümüz metotlarına çok yakın içeriğe sahiptir. Bu metot ile birlikte trompet eğitimi daha düzenli ve içerik açısından da bilgilerin düzenlenmesi yönünden daha disiplinli bir hale getirilmiştir.

18.yy' la gelindiğinde trompet ile ilgili metotlarda yenilik arayışları ortaya çıkmıştır. 18'inci yüzyıldaki en önemli iki çalışma Johann Ernst Altenburg ve John Hyde tarafından yazılan trompet metotlarıdır. Altenburg‟un metodunda trompet ve davulların tarihi, trompet çalmada crook denilen halka şeklindeki boruların kullanımına ilişkin bilgilerin yanı sıra trompet öğrencisi ve öğretmeninin sahip olması gereken özellikler gibi bilgiler de bulunmaktadır(Sabır,2012).

Altenburg barok dönemi trompetçilerinin ince sesleri elde etmeye çalışırken insan seslerini taklit etmeleri gerektiğinden bahsetmiştir. John Hyde'ın metodunda ise askeri sinyaller ve melodilerden başka kendisinin icat ettiği kulisli trompet hakkında açıklayıcı bilgiler yer almaktadır.

(50)

1815 yılına gelindiğinde trompet için devrim niteliği taşıyan piston sisteminin icat edilmesi ile birlikte çalgı içinde, yeni bir metot ve pistonlar hakkında bilgileri içeren bir öğretim modeli geliştirilmesi gerekli olmuştur. Kromatik seslerin artık sorunsuzca elde edilebilmesi çalgı için yeni etütlerin ve öğretim programlarının belirlenmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir.

1830 yılında R.Cocks ve 1835 yılında Roy ve Müller perdeli ve pistonlu trompet için, 1835 yılında Thomas Harper kulisli trompet, pistonlu trompet, pistonlu kornet ve perdeli büğlü için, 1837‟de Georges Kastner pistonlu ve silindirik çalgılar için metotlar yazmışlardır(Sabır,2012). Görüldüğü üzere piston sisteminin bulunması ile birlikte, trompet metotlarının sayısı ve çeşitliliği de artış göstermiştir. Pistonlu trompetlerin artık sanat hayatında daha aktif ve zirve dönemine geçmesi de bu sayıların ve çeşitliliğin artmasındaki nedenlerden birisi olarak nitelendirilebilir.

Günümüzde de aktif olarak kullanılan ve birçok trompet eğitmeni tarafından kabul görülen Arban trompet metodunun yazılmasına ışık tutan birkaç çalışma daha olmuştur. Bu çalışmalarını hiçbiri Arban trompet metodu kadar kapsamlı ve geçerliliği sağlam olmamıştır.

1859 yılına gelindiğinde trompet eğitimi için bir dönüm noktası denilebilecek olan ve günümüzde trompet eğitimi veren öğretmenlerin ve öğrencilerin başucu kitabı olarak nitelendirilen Arban trompet metodunun ilk baskısı yayınlanmıştır. 1864, 1872, 1879, 1881,1893, 1896, 1898, 1900, 1910, 1912, 1928, 1930, 1933, 1936, 1939,1946, 1948 yıllarında çeşitli baskıları yayınlanmıştır.

(51)

Yayımlandığı ilk tarihten günümüze gelene değin trompet eğitiminin en önemli kaynağını oluşturmuştur. Metodun geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmış ve eğitimciler tarafından yetersiz görülen yerlere kendi egzersizlerini oluşturarak eklemeler yapılmıştır. Yapılan bu eklemeler ile birlikte Arban ismine ilave olarak eğitimciler kendi isimlerinin de geçtiği yeni metotlar ortaya çıkarmışlardır.

Şekil 29. Allen Vizzutti ve arban metodu (http://musicminusone.com).

Arban trompet metodunun bir diğer önemli özelliği ise diğer bakır üflemeli çalgılar için de uyarlanmasıdır. Egzersizlerin ve etütlerin eğitici yönü o kadar iyi seviyededir ki, diğer bakır üflemeli çalgı eğitmenleri de bu egzersizleri kendi enstrümanlarına uyarlamak durumunda kalmışlardır.

Şekil

Şekil 2. Mısırlı Theban askerlerini savaşa götüren trompetçi asker (Akyol, 2014)
Şekil 3. Sidney’de Didgeridu çalan yerli insan (http://www.musicwithease.com).  Gılgamış  destanında  da  rastlanılan  içi  oyulmuş  ağaç  kabuklarından  üretilen  çalgının  trompetin buluşuna ışık tutan sağlam bulgular oldukları düşünülmektedir
Şekil 10. Capistrum
Şekil 13. Kopenhag şehir merkezinde Lur üfleyenler heykeli  (http://www.copenhagenet.dk/cph-map/cph-lure.asp)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

The objective function values calculated for the clustering solutions that give the best DBI values for the three images (a) Lena, (b) Mandrill (c) Peppers. Please cite this article

Ayrıca bu model ile ilgili tüm hesapların, özellikli hesapların ve fon/nakit akım tablolarının dengesini bozan hesapların, işleyişi, mantığı, fon giriş ve

Toplum, bilinçli, aynı amaç doğrultusunda yaşayan bireylerin oluşturduğu topluluktur. Birlikte yaşayan bu bireylerin yaşadıkları sorunlar ve çatışmalar

Elde edilen çar kompozitlerinin elektrik iletkenliği epoksiye göre çok daha yüksek olduğu için, kompozitin elektrik iletkenliğinin tam olarak çar dolgu maddesine

In the study, phylogenetic analyzes were performed using 10 different oligonucleotides for amplification of ISSR bands based on 74 samples of 18 species from 3 sections of

Hayır Toplam Ek kazanç sistemi dizaynı Evet Hayır Toplam Ek kazanç sistemi Evet yönetimi Hayır Toplam Yönetici temini Evet Hayır Toplam Eleman temini Evet Hayır Toplam

madde 13:”Cumhuriyet başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiğinde (12) numaralı sütuna erteleme kararını veren Cumhuriyet

Mefâhirü’l-kuzât ve’l-hükkam me‘âdinü’l-fezâ’il ve’l-kelâm Bolu Sancağı’nda vâki‘ olan kâdîlar ve kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân bin doksan yedi senesine