• Sonuç bulunamadı

Yemen ekonomisinde işsizliği etkileyen faktörler: Ekonometrik bir analiz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yemen ekonomisinde işsizliği etkileyen faktörler: Ekonometrik bir analiz"

Copied!
101
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İKTİSAT ANABİLİM DALI

İKTİSAT BİLİM DALI

YEMEN EKONOMİSİNDE İŞSİZLİĞİ ETKİLEYEN

FAKTÖRLER: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

Basheer AL-ATHWARİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Dr. Öğr. Üyesi Erdal ARSLAN

(2)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Bilimsel Etik Sayfası

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Basheer AL-ATHWARİ

Numarası 154226001024

Ana Bilim / Bilim Dalı Iktisat/ Iktisat

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tezin Adı

YEMEN EKONOMİSİNDE İŞSİZLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Basheer AL-ATHWARİ

Numarası 154226001024

Ana Bilim / Bilim Dalı Iktisat/ Iktisat

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Erdal ARSLAN

Tezin Adı

YEMEN EKONOMİSİNDE İŞSİZLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan YEMEN EKONOMİSİNDE

İŞSİZLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: EKONOMETRİK BİR ANALİZ başlıklı bu çalışma 28/06/2019 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

(4)

ÖNSÖZ

İşsizlik ve istihdam, ülke ekonomilerinin ekonomik başarısının değerlendirilmesi açısından çok önemli değişkenlerdir. Bu yüzden, özellikle gelişmekte ve gelişmiş olan ekonomiler için, işsizlik ve işsizliği etkileyen faktörler arasındaki ilişkiyi incelemeye yönelik ekonometrik çalışmaların önemini artmıştır. Bu konuda, Yemen ekonomisi için 1990-2016 yılları içeren dönemde işsizlik ve işsizliği etkileyen faktörler arasındaki ilişkiyi belirleyici bu master tezi ekonometrik analizlere dayalı olarak hazırlanmıştır.

Tezin her aşamasında bana yönlendiren ve benden katkılarını esirgemeyen danışman değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Erdal ARSLAN’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca bu aşamada, her daim yanımda olan Hanan eşime, maddi ve manevi desteklerini benden esirgemeyen Safiye anneme teşekkür ederim.

Basheer AL-ATHWARI Konya-Haziran-2019

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Basheer AL-ATHWARİ

Numarası 154226001024

Ana Bilim / Bilim Dalı Iktisat/ Iktisat

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Erdal ARSLAN

Tezin Adı YEMEN EKONOMİSİNDE İŞSİZLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

ÖZET

İşsizlik sorunu, diğer gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler gibi Yemen’de de emek piyasasının ekonomik ve sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu nedenle çalışmada, Yemen ekonomisinde işsizlik sorunu arttıracağı/azaltacağı düşünülen faktörler birlikte araştırılmıştır.

Bu amaçla çalışmada Yemen ekonomisinde 1991-2016 dönemine ait yıllık veriler kullanılarak nüfus büyüklüğü, kişi başına düşen GSYİH, tüketici fiyat endeksi, sermaye birikimi ve siyasi istikrarsızlık ile işsizlik arasındaki dinamik ilişkiler Granger nedensellik testi ve ARDL sınır testi yaklaşımı ile analiz edilmiştir. Ayırca, Yemen ekonomisinde istihdam (işgücü talebi) ile GSYİH'nin bileşenleri arasındaki kısa ve uzun dönemde olası koentegrasyon ilişkisi analiz edilmiştir.

Ekonometrik analiz sonuçları, işsizlik ile nüfus büyüklüğü, kişi başına düşen GSYİH, tüketici fiyat endeksi, sermaye birikimi ve siyasi istikrarsızlık değişkenleri arasında ve istihdam ile devlet harcama, toplam ihracat, toplam ithalat ve sermaye oluşumu değişkenleri arasında eş-bütünleşme (koentegrasyon) ilişkisi olduğunu ortaya koymuştur. Uzun dönem katsayıları incelendiğinde, uzun dönemde nüfus büyüklüğü, kişi başına düşen GSYİH, tüketici fiyat endeksi ve sermaye birikimi uzun dönemde işsizliği en önemli etkileyen faktörler olarak tespit edilmiştir. Dahası, toplam ihracat, toplam ithalat ve sermaye oluşumu değişkenlerinin uzun dönemde istihdamın belirleyici faktörleri oldukları tespit edilmiştir.

(6)

işsizlik ve nüfus büyüklüğü arasında iki taraflı nedensellik ilişkisine rastlanmıştır. Ayrıca, toplam ihracattan istihdama, toplam ithalattan istihdama, sermaye oluşumundan toplam ihracata ve devlet harcamalarından toplam ihracata tek taraflı bir nedensellik ilişkisine rastlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yemen Ekonomisi, İşsizlik, Makroekonomik Göstergeler, ARDL Modeli, Granger Nedensellik

(7)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Basheer AL-ATHWARİ Numarası 154226001024

Ana Bilim / Bilim

Dalı Iktisat/ Iktisat

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Erdal ARSLAN

Tezin İngilizce Adı THE FACTORS AFFECTING UNEMPLOYMENT IN THE ECONOMY OF YEMEN: AN ECONOMETRIC ANALYSIS

SUMMARY

In Yemen, as other developing and developed countries, the problem of unemployment is cosidered as one of the economic and social problems of the labor market. Therefore, in this study, factors which are thought to increase / decrease unemployment in the economy of Yemen were, together, investigated.

Using the annual data of the period 1991-2016 in the economy of Yemen, the dynamic relationships between unemployment and population size, GDP per capita, consumer price index, capital accumulation and political instability were analyzed by Granger causality test and ARDL bound test approach. Furthermore, the possible cointegration relationship between employment and components of GDP in the Yemeni economy was analyzed in the short and long term.

The results of the econometric analysis showed a cointegration relationship between unemployment and population size, GDP per capita, consumer price index, capital accumulation and political instability variables, and between employment and public expenditure, total exports, total imports and capital formation. When long-term coefficients are analyzed, population size, GDP per capita, consumer price index and capital accumulation have been identified as the most important factors affecting unemployment in the long run. Moreover, total exports, total imports and capital formation are the determining factors of employment on the long-term.

(8)

According to the results obtained from the Granger causality test, there was a bilateral causal relationship between unemployment and population size in the short run. Furthermore, a unilateral causality relationship was found from total exports to employment, from total imports to employment, from capital formation to total exports and from public expenditure to total exports.

Key Words: Yemeni Economy, Unemployment, Macroeconomic Indicators, ARDL Model, Granger Causality

(9)

KISALTMALAR LİSTESİ 𝜶 : Alpha 𝜷 : Beta 𝜸 : Gamma 𝜺 : Epsilon Ui: Hata Terimi

ABD: Birleşik Devletler

ADF : Genelleştirilmiş Dickey Fuller AIC: Akaiki Bilgi Kriter

ARDL : Gecikmesi Dağıtılmış Ardışık Bağlanım ModeliAutoregressive (Distributed Lag Model)

ECM : Hata Düzeltme Modeli EKK: En Küçük Kareler

ECOWAS: Batı Afrika Devletlerinin Ekonomik Topluluğu FMOLS: Tamamen Değiştirilmiş En Küçük Kareler GSYİH: Gayri safi Yurtiçi Hasıla

ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü İTT : İslam İşbirliği Teşkilatı

KPSS:Kwiatkowski-Phillips-Schmidt-Shin PP : Phillips-Perron

SESRİC: İslam İşbirliği Teşkilatı Veritabanı SIC : Bilgi Kriter Schwarz

OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü VAR : Vektör Otoregresyonu

(10)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

BİLİMSEL ETİK SAYFASI... i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... ii

ÖNSÖZ ... iii

KISALTMALAR LİSTESİ ... viii

İÇİNDEKİLER ... ix

TABLOLAR LİSTESİ ... xii

ŞEKİLER LİSTESİ ... xiii

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM ... 3

İŞSİZLİK, TEORİLER VE LİTERATÜR ARAŞTIRMASI ... 3

1.1. İşsizliğin Tanımı ve Ölçülmasi ... 3

1.1.1. İşsizliğin Tanımı ... 3 1.1.2. İşsizliğin ölçülmesi ... 4 1.2. İşsizliğin Türleri ... 4 1.2.1. Yapısal İşsizlik ... 4 1.2.2. Friksiyonel İşsizlik ... 5 1.2.3. Mevsimsel İşsizlik ... 5 1.2.4. Gizli İşsizlik ... 5

1.2.5. İstemli (İradi) ve Gayri İradi İşsizlik ... 5

1.2.6. Doğal İşsizlik ... 6

1.2.7. Teknolojik İşsizlik ... 6

1.2.8. Konjonktürel İşsizlik ... 7

1.3. İktisat Teorisinde İşsizlik ... 7

1.3.1. Klasik İktisat Teorisinde İşsizlik ... 7

1.3.2. Keynesyen İktisat Teorisinde İşsizlik ... 8

1.3.3. Monetarist İktisat Teorisinde İşsizlik ... 8

1.3.4. Enflasyon ve İşsizlik İlişkisi (Phillips Eğrisi) ... 9

1.3.5. İktisadi Büyüme ve İşsizlik Arasındaki İlişki (Okun Kanunu) ... 10

(11)

1.4.1. ARDL Modelinin Kullanıldığı Çalışmalar ... 12

1.4.2.ARDL Dışındaki Modelerin Kullanıldığı Çalışmalar ... 15

İKİNCİ BÖLÜM ... 25

YEMEN’DE İŞSİZLİK VE İŞSİZLİĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER ... 25

2.1. Yemen'de İstihdam ve İşsizlik... 25

2.1.1. Yemen'deki En Belirgin İşgücü Piyasasi Sorunları ... 27

2.1.2. Yemen’de İstihdamın İşteki Durumuna Göre Dağılımı (1991-2016) ... 28

2.1.3. Yemen’de İstihdamın Sektörlere Göre Dağılımı (1991-2016) ... 29

2.1.3. Çocuk İstihdamı ... 30

2.1.4. Yemen’de Cinsiyet, Yaş Grubu ve Eğitim Düzeyine Göre İşsizlik Oranı 32 2.1.4. Hükümetin İşsizlik Problemiyle Yüzleşme ve İşgücü Piyasasının Ritmini Kontrol Etmedeki Rolü ... 33

2.2.Yemen'de İşsizliği Etkileyen Faktörler ... 33

2.2.1. Demografik Değişiklikler ... 33

2.2.2. Yemen'de Ekonomik Büyümenin İşsizliğe Etkisi ... 35

2.2.3. Yemen'de Sermaye Oluşumunun İşsizliğe Etkisi ... 37

2.2.4. Yemen'de Kamu Harcamalarının İşsizliğe Etkisi ... 40

2.2.5. Yemen'de Dış Ticaretin İşsizliğe Etkisi ... 40

2.2.4.Yemen'de Enflasyonun İşsizliğe Etkisi ... 43

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 46

EKONOMETRİK METODOLOJİ ... 46

3.1. Yöntem ve Veri ... 46

3.1.1. Birim Kök Tesleri (Durağanlık Testleri) ... 47

3.1.1.1. Genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) Testi ... 48

3.1.1.2. Phillips-Perron Testi ... 49

3.1.2. ARDL Modeli ... 50

3.2. İşsizlik Modeline Ait Ampirik Sonuçlar ... 53

3.2.1. Birim Kök Testlerinin Sonuçları ... 54

3.2.1.1. ADF Testi ... 55

3.2.1.2. PP Birim Kök Testi ... 56

3.2.1.3. KPSS Testi ... 57

(12)

3.2.2.1. İşsizlik Modeline Ait Optimal Gecikme Uzunluğu Belirlenmesi ... 59

3.2.2.2. Uzun Dönemde Ampirik Sonuçları ... 61

3.2.2.3. İşsizlik ile İşsizliğe Etki Eden Faktörler Arasındaki Uzun dönemli İlişki ... 62

3.2.2.4. Kısa Dönemde Hata Düzeltme Modeli ... 65

3.2.2.5. Tanısal (Diagnostik)Testler ... 66

3.2.2.6. Cusum ve Cusumsq Testi Sonuçları ... 67

3.2.3. Granger Nedensellik Testi ... 68

3.3 İstihdam Modeline Ait Ampirik Sonuçlar ... 69

3.2.1. İstihdam Modeline Ait ARDL Sınır Testi ... 71

3.2.1.1. İstihdam Modeline Ait Uzun Dönem Sonuçları ... 72

3.2.1.2. ARDL (2, 1, 2, 0, 2) Modeline Ait Uzun Dönem Katsayıları ... 74

3.2.1.3. ARDL (2, 1, 2, 0, 2) Modeline Ait Kısa Dönem Katsayıları ... 76

3.2.1.4. Tanısal Testler ... 77

3.2.1.5. CUSUM ve CUSUMSQ Testi ... 78

3.2.2. Granger Nedensellik Testi ... 79

SONUÇ ... 81

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No

Tablo 1: ARDL Modelinin Kullanıldığı Çalışmalara Ait Literatür Özeti ... 12

Tablo 2: ARDL Dışındaki Modelerin Kullanıldığı Çalışmalara Ait Literatür Özeti . 15 Tablo 3:Yemen’de İstihdamın İşteki Durumuna Göre Dağılımı (1991-2016) (%) ... 28

Tablo 4: Yemen’de İstihdamın Sektörlere Göre Dağılımı (1991-2016) (%) ... 30

Tablo 5: Yemen’de Çocuk İstihdamı (2010) ... 31

Tablo 6:Yemen’de Nüfus (Bin Kişi) ve Nüfus Artış Hızı (%) (1990-2016) ... 34

Tablo 7: ADF Test Sonuçları ... 55

Tablo 8: PP Birim Kök Test Sonuçları ... 56

Tablo 9: KPSS Testi Sonuçları ... 57

Tablo 10:ARDL( 2,2,0,1,2,0) Modeli İçin İlk Tahmin Sonuçları ... 60

Tablo 11:ARDL(2,2,0,1,2,0) Modeli İçin Sınır Testi Sonuçları ... 61

Tablo 12: ARDL(2,2,0,1,2,0) Modeline Ait Uzun Dönem Katsayıları ... 63

Tablo 13: ARDL(2,2,0,1,2,0) Modeline Ait Kısa Dönem Katsayıları ... 65

Tablo 14: ARDL( 2, 2,0,1,2,0) Modeline Ait Diagnostik Testler Sonuçları ... 66

Tablo 15: İşsizlik Modeline Ait Granger Nedensellik Testi ... 69

Tablo 16: İstihdam Modeline Ait PP Birim Kök Testi Sonuçları ... 71

Tablo 17: ARDL(2, 1, 2, 0, 2) Modeline Ait Sınır Testi Sonuçları ... 73

Tablo 18: ARDL(2, 1, 2, 0, 2) Modeline Ait Uzun Dönem Katsayıları ... 74

Tablo 19: ARDL(2, 1, 2, 0, 2) Modeline Ait Kısa Dönem Katsayıları ... 76

Tablo 20: ARDL(2,1,2,0,2) Modeline Diagnostik (Tanısal) Testler Sonuçları ... 77

Tablo 21 : İstihdam Modeline Ait Granger Nedensellik Testi ... 79

(14)

ŞEKİLER LİSTESİ

Sayfa No

Şekil 1 : Phillips Eğrisi ... 9

Şekil 2 :1991-2014 Döneminde Yemen'de Genç İşsizliği (%) ... 26

Şekil 3 : Yemen’de Cinsiyet, Yaş Grubu ve Eğitim Seviyesine Göre İşsizlik Oranı (2014) ... 32

Şekil 4 : Yemen'de Ekonomi Büyüme ve İşsizlik Oranları (1991-2014)(%) ... 36

Şekil 5 : Reel GSYİH Verileri (ABD Doları) ... 37

Şekil 6 : 1990-2016 Döneminde Yemen'de Sermaye Oluşumu(ABD Doları) ... 38

Şekil 7 : Yemen’de Doğrudan Yabancı Yatırım (1990-2016)(ABD Doları) ... 39

Şekil 8 : Yemen'de Kamu Harcamaları (1990-2016) (ABD Doları) ... 40

Şekil 9 : Yemen’de Ticaret Açıklığı (1990-2016) (%) ... 42

Şekil 10 : Yemen'de İhracat ve İthalat (1990-2016) (Milyon Dolar) ... 42

Şekil 11 : Yemen’de Enflasyon Oranı (1991-2015) (%) ... 44

Şekil 12 : İlk Farkta Zaman Seriler ... 58

Şekil 13 : Akaike Bilgi Kriteri (AIC)’ne Göre Belirlenen En İyi Gecikme Uzunlukları ... 59

Şekil 14 : ARDL ( 2, 2,0,1,2,0) Modeline Ait Normal Dağılım Testi ... 67

Şekil 15: ARDL ( 2, 2, 0, 1, 2, 0) Modeline Ait Cusum Testi ... 67

Şekil 16 : ARDL ( 2,2,0,1,2,0) Modeline Ait Cusumsq Testi ... 68

Şekil 17 : ARDL(2,1,2,0,2) Modeline Ait Optimal Gecikme Uzunlukları Sonuçları 72 Şekil 18 : ARDL(2, 1, 2, 0, 2) Modeline Ait Normal Dağılım Testi ... 78

Şekil 19: ARDL(2,1,2,0,2) Modeline Ait Cusum Testi ... 78

(15)

GİRİŞ

İşsizlik tüm toplumların, oran bakımından değişkenliği olmakla beraber, karşılaştığı en önemli problemlerden biri olarak sayılır. Aynı zamanda siyasi, ekonomi ve sosyal açıdan toplumun dengesi için de önemli etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle iktisatçılar bu problemin yüksek oranda ortaya çıkmasının arkasındaki gerçek nedenleri ve ülke ekonomisine etkilerini aramak amacıyla problemi analiz etmekte, çözülmekte ve hem birey ve aileyi hem de toplumu ilgilendiren bu problemle baş etmek için stratejiler belirlemektedir. Bu problem üzerindeki çalışmaların ve iktisatçıların görüşleri işsizliği yok etmek amacıyla birçok sebep, etki ve strateji ortaya konmakta, böylelikle iktisatçıların arasındaki tartışmalara ve fikri anlaşmazlıklara sebep olmaktadır. İşsizlik probleminin etkisi ve ülkelerin ekonomik, sosyo-politik durumu üzerindeki olumsuz sonuçlarına rağmen ekonomisi gelişmiş ya da gelişmekte olan dünyanın her yerinde bu problem bulunmaktadır.

Yemen Cumhuriyeti, diğer üçüncü dünya ülkeleri gibi, artan işsizlik oranlarından muzdariptir. İşsizlik ekonomik bir olgudur ve sosyal değişkenlerle de bağlantılıdır. Yani Yemen ekonomisinin problemi olan işsizlik aynı zamanda sosyal ve siyasi değişkenlerden de etkilenmektedir. Ayrıca işsizlik problemi ülkedeki ekonomik kalkınmayı, fakirliği ve dağılımı etkilemektedir. Bundan dolayı ahlaki ve siyasi olarak kabul edilmeyen toplumsal belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu kalkınmanın önünde engel oluşturmakta olup Yemen’in siyasi ve güvenlik istikrarını tehdit etmektedir. Dolayısıyla işsizlik Yemenli gençler için birincil kritik sorun ve onların çektiği en büyük ekonomik sıkıntıdır. Günler geçtikçe işsizlik artmaktadır ki, geçen onlarca yıl boyunca Yemen’in çalışma piyasası ekonomik, siyasi ve çeşitli demografik etkenlerden etkilendi.

Yemen'deki işsizlik, özellikle gençler ve kadınlarda, Arap Yarımadası'nda oranı en yüksektir. ILO verilerine göre, Yemen'deki işsizlik oranı 2011 Arap Baharı'ndan önce %13 iken, aynı dönemde kadınlar arasındaki işsizlik oranı % 20‘den daha fazlaydı. Resmi verilere göre, Suudi Arabistan'da çalışan 2 milyon Yemenli arasında, son yedi yılda birçok kişinin sınır dışı edildiği görülmektedir. Sınır dışı eyleminden dolayı Yemen’in işgücü piyasasındaki halihazırdaki zor

(16)

durumu daha da şiddetlendireceği ve 2010'dan önce GSYİH'nın yüzde 10'unu temsil eden Yemen'e havale akışlarını önemli ölçüde azaltacağı beklenmektedir.

Çalışma, Yemen’in ekonomisindeki işsizliği etkileyen birkaç bağımsız değişken olduğunu varsaymaktadır, Bunlar; Nüfus büyüklüğü (POP), kişi başına düşen GSYİH (GPP), sermaye birikimi (INV), tüketici fiyat endeksi (CPI) bir kukla değişken (DUMMY) olarak siyasi istikrarsızlıktır.

Bu çalışma Yemen’de işsizlik, nüfus büyüklüğü, kişi başına düşen GSYİH, tüketici fiyat endeksi, sermaye birikimi ve siyasi istikrarsızlık değişkenleri arasındaki dinamik ilişkiler, ARDL sınır testi ve Granger nedensellik yöntemleri yardımı ile 1991-2016 arasındaki yıllık veriler kullanılarak, test edilmiştir. Öte yandan bu çalışmada 1991-2014 yılları için Yemen'de istihdam (işgücü talebi) ile GSYİH'nin bileşenleri arasındaki kısa ve uzun dönemde olası ilişki analiz edilmiştir.

Bu çalışma üç ana bölümden oluşturmaktadır. Birinci bölümde ise teorik olarak işsizliğin ölçülmesi, işsizlik türleri, ekonomik teoriler açısından işsizliğe etki eden faktörler ve literatür incelemesine yer verilmektedir. İkinci bölümde, Yemen’de istihdam, işgücü piyasasının özellikleri ve işsizliğe etki edebilecek faktörler ele alınmaktadır. Üçüncü bölüm de dört kısımdan oluşmaktadır, birinci kısımda ekonometrik metodolojinin teorik çerçevesi tartışılacak ve çalışmada kullanılan verilere yer verilmektedir. İkinci kısımda işsizlik modeline ilişken değişkenler arasında uzun dönemli ilişki bulunup bulunmadığını doğrulama amacıyla sınır testi (ARDL yaklaşımı) kullanılarak eşbütünleşme analizi yapılacaktır. Üçüncü kısımda, bu çalışmada harcama yöntemiyle GSYİH diye tabir ettiğimiz ekonomik büyüme ile istihdam arasında uzun dönemli eşbütünleşme ilişkisi bulunup bulunmadığını teyit etmek amacıyla sınır testi (ARDL yaklaşımı) kullanılarak, eşbütünleşme analizi uygulanacaktır. Dördüncü kısımda ampirik analizlerden elde edilen sonuçlar sunularak tartışılacak ve öneriler ortaya konacaktır.

(17)

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞSİZLİK, TEORİLER VE LİTERATÜR ARAŞTIRMASI

İşsizlik probleminin araştırılmasının ve analiz edilmesinin önemi, beşerî sermayesinin kalkınma sürecinin temeli olması, ayrıca sürekli artan işsiz sayısının oluşturduğu tehlike ve işsizlik durumuna eşlik eden siyasi ve sosyal sonuçlarda ortaya çıkan komplikasyonlara dayanmaktadır. İşsizlik, suç, aşırılıkçılık ve şiddetin büyümesi için uygun ortam oluşturmaktadır. İşsizlikle eş anlamlı sayılan gelir kaynaklarının kaybolması, yaşam standartlarında düşüşe ve yoksulluk sınırının altında yaşayan fakir insan sayısında artışa yol açmaktadır. Dolayısıyla işsizlik sorunu bu açıdan önemlidir. Bu çerçevede, bu çalışmada işsizlik sorunu ile ilgili temel kavramlar aşağıdaki noktalarda tanımlanacaktır.

1.1. İşsizliğin Tanımı ve Ölçülmasi

İşsizlik, ulusların istikrarını tehdit eden en ciddi sorunlardan biri sayılmaktadır. İşsizlik sorununun ciddiyeti ülkeden ülkeye ve toplumdan topluma değişmektedir. İşsizlik, sosyal hastalıkların çoğunun ana nedeni sayılırken, siyasi istikrara açık bir tehdit oluşturmaktadır.

1.1.1. İşsizliğin Tanımı

İşsizliğin birçok tanımı bulunmakta olup, en önemli tanımları aşağıdaki gibidir;

İşsizlik, iş gücü içerisinde herhangi bir iş yapmayan, ancak çalışmaya hazır olup iş arayan bireylerin payını ifade etmektedir. İş gücü ve işsizliğin tanımı ülkelere göre değişmektedir (SESRİC veritabanı, 2018).

İşsizliğin bir başka tanımı da; “Çalışabilecek durumda olan, ancak ciddi bir şekilde iş aramasına rağmen iş bulamayan kişilerin sayısıdır.” Hatta bir kişinin işsiz sayılabilmesi için kendisinde aşağıdaki koşulların bulunması gerekir:

• Bireyin çalışabilecek durumda olması

• Bireyin istihdama uygun ve çalışma yaşında olması (15-65 yaş arası)

(18)

Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından önerilen yaygın işsizlik tanımında “İşsiz, belirli bir yaşın üstünde ve çalışabiliyor durumda olup, geçerli bir ücret seviyesinde iş arayan, ancak bulamayan kimsedir” (Zeki, 1997:39).

1.1.2. İşsizliğin Ölçülmesi

İşsizlik oranı, ekonomi politikalarının oluşturulmasında ve aktivitelerinin değerlendirilmesinde önemli olan makroekonomik göstergelerden biri sayılmaktadır. Gerçek bir algı bulunmadığı sürece işsizlik sorunu çözülemez. Özellikle de gelişmiş olanlar olmak üzere ülkeler, uzun süre alması ve yüksek maliyet gerektirmesi nedeniyle genel istatistik olarak değil de, örnekleme yöntemi uygulamak suretiyle, aylık, üç aylık veya yıllık periyotlarla işsizlik oranlarını hesaplamaktadırlar. Nüfusun aktif kategorisinden temsili bir örnek alınır, örnekteki işsiz sayısı değerlendirilir ve ardından işsizlik oranı belirlenir.

Aktif nüfus ise, fiilen çalışıyor olsun yada olmasın, çalışma çağında olan ve çalışmak isteyen bireylerden oluşur (Binhamude Necip, 2015: 5).

Bu durumda

;

Aktif Nüfus (İşgücü) = Çalışanlar + İşsizler

İşsizlik oranı resmi makamlarca, işsiz sayısının toplumdaki işgücüne (aktif kategori) oranı üzerinden ölçülmekte olup, aşağıdaki formül ile yazılmaktadır;

İşsizlik Oranı (UNEM) = İşsiz Sayısı

Toplam İşgücü∗ 100 1.2. İşsizliğin Türleri

Ekonomistler, işsizliği ilişkili oldukları faktörlere göre aşağıdaki gibi ayırmaktadırlar:

1.2.1. Yapısal İşsizlik

Bu tür bir işsizlik, örneğin teknolojinin gelişimi gibi iş piyasasında değişiklikler olduğunda veya işçinin yeteneklerinin artık mevcut istihdam fırsatlarına uygun olmadığını anladığında ortaya çıkar. Öyle ki, iyi ekonomik koşullarda bile bazı insanlar iş bulamayabilir. Bu tür bir işsizlik on haftadan daha uzun sürebilir.

(19)

Pazarın ihtiyaçlarına göre yeni beceriler ve yeniden eğitime ihtiyaç duyar (Binhmude Necip 2015, 5).

1.2.2. Friksiyonel İşsizlik

Yeterli bilgi bulunmaması veya tarafların bilgi eksikliği neticesinde iş arama süresinin uzun sürmesi, yani talep sahibinin sunum sahibi ile buluşamaması nedeniyle ortaya çıkan işsizlik türüdür (Zeki,1997: 30). Yani, çalışabilecek durumda olanlar ve iş arayanlarla, bunlara ihtiyaç duyan projeler arasındaki bilgi yetersizliğine dayalı iş piyasasının kusuru neticesinde meydana gelmektedir. Bireylerin bir coğrafi alandan diğerine geçmesi kolaylaştığından ve birçok meslek artık ortadan kalktığından, iş arayanların yeni görevler bulması gerekir olmuştur. Her yıl iş piyasasına yeni birçok kişi katılır ve bunlar üniversite, enstitü ve farklı eğitim aşamalarından mezundurlar (Hamdi Ahmed, 2010: 79). Dolayısıyla her zaman ilk kez iş arayan işgücü bulunmakta olup, yani bunlar sosyal hareketlilik denilen bir durumdadırlar.

1.2.3. Mevsimsel İşsizlik

Mevsimlik tarımsal üretim nedeniyle tarım sektöründe ve yaz turizm beldelerinde çalışanlarda sıkça görülen işsizlik türüdür. Bu nedenle işçi sezon boyunca iş bulur ve sezon dışında işini kaybeder (Binhamude Necip, 2015:5).

1.2.4. Gizli İşsizlik

Bu tür bir işsizliğin söz konusu olduğu üretim süreçlerinde gizli işsizliğin neden olan insanların üretim sürecinden çıkarılması, üretimde herhangi bir değişmeye neden olmayacaktır. Bundan dolayı gizli işsizlerin üretime herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Buna göre marjinal verimliliği sıfır olan işçilerin oluşturduğu işsizliğe gizli işsizlik denlilmektedir (Çoban, 2015:338).

1.2.5. İstemli (İradi) ve Gayri İradi İşsizlik

İradi işsizlik, kişi özgürlüğü ve çalışma serbestisi bulunan toplumlarda çalışma gücüne sahip insanlar arasında, geçerli ücret koşulları razı oldukları takdirde

(20)

çalışmaları olanaklı olanların çalışmak istemeyenlerin neden olduğu işsizliktir (Karakayalı, 2002:308).

1930'lu yıllarda tüm dünya ekonomilerini saran büyük ekonomik buhran, klasik iktisat teorisinin birçok argümanının sorgulanmasına neden olmuştur. Büyük Buhran'la birlikte özellikle görünmaz el mekanizmasının işlemediği ve klasiklerin iddia ettiği şekilde ekonominin daima tam istihdam da dengede olmadığı görülmüştür (Çoban, 2015:338).

İşte bu noktada Keynes,1963 yılında yayınlanan " İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi" adlı çalışmasında işsizlik konusunu ele almış ve gayri iradi işsizlik kavramını kullanan ilk iktisatçı olmuştur. Keynes'e göre bir ekonomide gayri iradi işsizliğin ortaya çıkmasının temel nedeni, talep yetersizliğidir.

Bü yüzden, bir ekonomide mevcut çalışma koşullarında ve cari ücret düzeyinde çalışmak isteyip de iş bulamayanların oluşturduğu işsizlik, gayri iradi işsizlik olarak adlanırılmaktadır (Çoban, 2015:338).

1.2.6. Doğal İşsizlik

Friksiyonel işsizlik ve yapısal işsizlik ekonomıide her zaman var olduğu için bu ikisinin toplamına doğal işsizlik ve toplam işgücü sayısınına bölünmesi ile elde edilen katsayıya da doğal işsizlik oranı denlilmektedir (Ertek, 2005:108).

Doğal İşsizlik Oranı (𝑈𝑁) = Friksiyonel işsizlik Toplam İşgücü +

yapısal işsizlik

Toplam İşgücü∗ 100

Doğal işsizlik oranı yerine son yıllarda özellikle Yeni keynesgiller çok sözcükten olaşan enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranı (NAİRU) terimini kullanmaya başlamıştır (Parasız, 1998:279).

1.2.7. Teknolojik İşsizlik

Üretim süreçlerinde kas gücünün yerini makine gücünün almaya başlamasıyla birlikte teknolojik işsizlik denilen bir işsizlik türü ortaya çıkmaya başlamıştır. Örneğin teknolojide meydana gelen gelişmelere bağlı olarak bir şeker tarlasında yüzlerce kişiyle toplanan şeker pancarının aynı sürede bir pancarı toplama

(21)

makinesiyle sökmek mümkün hale gelmiştir. Buna göre üretim teknolojisindeki değişmelere ve gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan işsizliğe teknolojik işsizlik denilmektedir (Çoban, 2015:339).

1.2.8. Konjonktürel İşsizlik

Konjonktürel işsizlik, “ekonomik dalgalanmalar sonucu ortaya çıkan

işsizliktir. ozellikle, yetersiz talep nedeniyle üretimde bir durgunluk yada daralama olduğunda bir çok işçi işini kaybeder ve ekonomi tekrar canlanıp büyüme aşamasına geçene kadar bu kimseler işsiz kalırlar. Makroekonomik analizlerde üzerinde asıl durulan, bu işsizlik türdür (Ertek, 2005:108).

1.3. İktisat Teorisinde İşsizlik

İşsizlik kavramı ve türlerini ele aldıktan sonra, iktisat okullarının bakış açısı ile klasik, keynesyen ve parasalcılık yaklaşımlarının yanı sıra Phillips eğrisi ve Okun yasası kapsamında işsizliği ve belirleyici faktörlerini ele alacağız. Çeşitli okullarıyla ekonomik düşünce, işgücü piyasasının dengesizliğine bakar ve işsizlik olgusunu birden fazla açıdan ele alır.

1.3.1. Klasik İktisat Teorisinde İşsizlik

Klasik teoriye göre, serbest piyasa ekonomisinde işsizliğin ana nedenlerinden biride arz-talep modelinin şahısların istihdamı için ödenecek ücretin gerçekten uygun olmamasıdır. Başka bir ifadeyle, geleneksel işsizlikte, iş arayanların sayısı boş iş imkanlarının sayısını aşmaktadır. Bununla birlikte sorun toplam talep başarısızlığında değil, ancak gerçek ücretlerin piyasa dengesi ücretlerinden daha yüksek olmasıdır (Toporowski, 2005).

Diğer yandan klasik okul, kamu harcamaları ile işsizlik arasındaki ilişkiyi görmezden gelmektedir. Çünkü ekonominin ancak tam istihdam durumunda mümkün olabileceğini, dolayısıyla işsizliğin olmayacağını düşünmektedirler. Klasik okulun bu iyimser görüşün beraberinde Adam Smith, görünmez el üzerinden devletin müdahalesi olmaksızın tam istihdam durumunda ekonominin denge bulacağı inancı gelmektedir. Dolayısıyla klasik okul, ekonomik faaliyet çıkarımlarını dengeleme ve etkilemede hükümetin rolünü görmezden gelmektedir. Zira kendileri, genişletici

(22)

maliye politikasının yalnızca devlet bütçesini etkileyeceğini ve genişletici maliye politikasının sadece fiyat yükselmelerine neden olacağını düşünmektedirler (Zekan ve Bellabis, 2009: 6).

Araştırmacı ayrıca, kamu harcamaları ve işsizlik arasındaki ilişki konusunda klasik teoriye güvenilemeyeceğini ekler. Çünkü klasik düşünenler, hükümetin ekonomik faaliyetteki rolünü görmezden gelmekte ve aslında işsizlik bulunmadığını, zira kendi bakış açılarına göre ekonominin ancak tam istihdam durumunda çalışacağına inanmaktadırlar.

1.3.2. Keynesyen İktisat Teorisinde İşsizlik

1929 yılındaki büyük buhran krizi ve klasik düşüncenin Adam Smith’in ortaya koyduğu görünmez el üzerinden otomatik piyasa dengesi varsayımının doğru olmadığını ispat edilmesinin ardından bir çıkar yol bulamaması neticesinde, piyasa sisteminin ekonomik faaliyetlerin yürütülmesinde birçok başarısızlıkla öne çıktığını açıklayan keynesyen finansal düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla bu başarısızlıkları düzeltmek ve böylece ekonomik ve sosyal dengeyi sağlamak için kamu harcamaları yoluyla devlet müdahalesi gereklidir (Kerim ve Muhammed, 2010: 3).

Bunun neticesinde büyük buhran krizi sonrasındaki dönemde kamu harcamalarının oranında büyük bir artış görülmüştür. Çünkü Keynes klasik düşüncenin ekonomik faaliyetlerin seyir mekanizmasını açıklarken odaklandığı say kanununu reddederek ortaya koydu “her arz kendi talebini yaratır” kanunundan yola çıkarak, ekonomik faaliyetler de kamu harcamalarını arzın ana belirleyicisi sayılan genel talep faktörleri içerisinden başlıca bir faktör saymıştır (Kerim ve Muhammed, 2010: 3). Böylece Keynes, kamu harcamaları ile işsizlik arasındaki ilişkinin ters yönde olduğuna inanmaktadır (Zekan ve Bellabis, 2009: 7).

1.3.3. Monetarist İktisat Teorisinde İşsizlik

Başta Milton Friedman olmak üzere bu okulun öncüleri, ekonomik istikrarın sağlanması, enflasyon ve işsizlik ile mücadele ve yeni iş olanaklarının oluşturulmasında en etkin faktörün para politikası olduğunu düşünmektedirler.

(23)

Kendileri, genişletici maliye politikalarının uygulanmasında tamam ağır maliyetler çıkararak bütçe açığına neden olacağına ve bunun neticesinde ekonomide kamu borçlanmasına neden olacak sorunlar meydana geleceğine inanmaktadırlar (Zekan ve Bellabis, 2009: 7)

1.3.4. Enflasyon ve İşsizlik İlişkisi (Phillips Eğrisi)

1958'de Yeni Zelanda ekonomisti A. W. Phillips, İngiliz ekonomisi ile ilgili olarak, işsizlik oranları ve nakit ücretlerdeki değişim oranı arasındaki ilişki üzerine istatistiksel bir çalışmanın sonuçlarını yayımladı. Bu ilişki ekonomik literatürde “Phillips Eğrisi” olarak tanınmaktadır. Phillips eğrisi, enflasyon ve işsizlik arasındaki ilişki için en iyi açıklamalardan biri sayılmaktadır. Phillips eğrisi, kısa dönemde işsizlik oranı ile enflasyon arasında ters ve negatif bir ilişki olduğunu, ancak uzun dönemde işsizlik üzerinde bir etkisinin bulunmadığını, çünkü uzun vadede doğal işsizlik oranı sayıldığını göstermektedir. Buna göre şekil (1)’de de ifade edildiği üzere ekonomide enflasyonun düşmesi ile işsizlik oranı artar. Bunun aksi de geçerlidir.

Şekil 1 : Phillips Eğrisi

(24)

Dünya ekonomisinin gerçeği, bu ilişkinin ve uzun dönemli sürdürülebilirliğinin başarısızlığını, özellikle de geçtiğimiz yüzyılın altmışlı yıllarının sonları ve yetmişli yılların başlarında ispat etmiştir. Kapitalist ülkeler, yüksek işsizlik oranlarının ve enflasyonun aynı anda yükseldiği dönemler yaşamış ve bu durum stagflasyon diye isimlendirilmiştir (Akun, 2019: 37).

Bu ilişkinin başarısızlığı, Friedman ve Phelps de dahil olmak üzere birçok ekonomistin gelişmiş ekonomik ölçüm modelleri geliştirmesine yol açmıştır. Bu modeller, enflasyon ve işsizlik arasındaki karşılıklı ilişkiyi (Değiş Tokuş) formüle ederken “beklentiler” faktörünü dikkate almıştır. Öte yandan bu modeller Phillips eğrisinin ölçülüp denenmesini sağlamış ve Phillips eğrisinin dayandığı işsizlik ve enflasyon arasındaki karşılıklı ilişkinin uzun vadede temelsiz olduğu açıkça ortaya çıkmıştır (Usame, 2007:199).

1.3.5. İktisadi Büyüme ve İşsizlik Arasındaki İlişki (Okun Kanunu)

Türünün ilk örneği olan bir araştırmada, Amerikalı ekonomist Okun, 1962 yılında, ekonomik büyüme ile işsizlik arasındaki ilişkiyi belirlemiş ve ekonomi literatüründe bu ilişki Okun kanunu olarak adlandırılmıştır. Bu kanun, reel gayri safi milli hasıla artış oranı ile işsizlik oranı arasındaki karşılıklı aksi yönlü ilişkiyi açıklar. Okun Arthen 1970 yılında reel gayri safi milli hasıla artış oranı ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi ölçmek için iki model belirlemiştir (Shorbagy, 2009: 6).

Boşluk (Gap) modeli, bu model şu şekildedir:

Yt− Y∗t = −β(Ut− Ut∗) + μt...(1.1)

Şöyle ki; Y: Reel GSYİH Y∗:Potansiyel GSYİH

U:Gerçekleşen işsizlik oranı U∗:Doğal işsizlik oranı

β : Okun katsayısı μt: Hata terimi

(25)

Fark modeli, bu model şu şekildedir: ∆𝑌𝑡= Y∗

𝑡 = 𝛽0− β1∆𝑈𝑡+ 𝜇𝑡 …...(1.2)

∆𝑈𝑡 = (𝛽0− β1)/∆𝑌𝑡 ………...(1.3)

Bu model, işsizliğin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini araştırmak için kullanılmaktadır. Ekonomik büyümenin işsizliğe etkisi, 1.3 numaralı modelin değerlendirilmesiyle ölçülmektedir. Okun Arthen kanunu, makroekonomik teori ve deneylerde önemli bir kavramdır (Kamgnia, 2006: 5).

Teorik açıdan ise, bu yasa tüm genişlik eğrisi ile Phillips eğrisi arasındaki ilişkidir. Deneysel açıdan ise, Okun katsayısı, ekonomik politika tahmininde ve yapımında yardımcı olur. Gerçekten de Okun, 1947-1957 döneminde ABD ekonomisine ilişkin üç aylık verileri kullanarak işsizlik ile ekonomik büyüme arasında karşılıklı ters yönde bir ilişki olduğunu açıklamayı başarmış ve işsizliğin %1 oranında azalmasının reel gayri safi milli hasılayı %3 oranında artırdığı sonucuna ulaşmıştır. Bunun aksi de geçerlidir. Ayrıca, işgücü istikrarlı bir düzeyde olduğunda reel gayri safi milli hasılada artışın, istihdamda artışa yol açacağını vurgulamıştır. 1962'de yaptığı çalışmada ise Okun, ekonomik büyümeye oranla istihdam esnekliği ise %35 ile %40 arasında değiştiğini tespit etmiştir (Shorbagy, 2009: 6).

1.4. Literatür Araştırması

İşsizliğin olumsuz sonuçlarının bir sonucu olarak, genel olarak işsizlik sorunu ve özellikle gençlerin işsizliği, hem araştırmacılardan hem de politika yapıcılardan büyük ilgi görmüştür. Birçok çalışma, işsizlik konusunu ve son on yılarda işsizliği etkileyen faktörler hakkında araştırmalar göstermiştir. Literatürde, birçok değişken eğitim, demografik değişim, maaşlar, işgücü piyasası politikaları ve bireysel farklılıklar gibi işsizliği etkileyen anahtar faktörler olarak kabul edilmiştir

Çalışmanın bu bölümünde Yemen dışındaki ülkeler için yapılan ampirik çalışmalar, ARDL modeli dışındaki modelerlerin kullanıldığı çalışmalar ve ARDL modelinin kullanıldığı çalışmalar olarak sınıflandırılarak, bu kapsamda literatür özeti yapılmıştır.

(26)

1.4.1. ARDL Modelinin Kullanıldığı Çalışmalar

Tablo 1’de ARDL modelinin kullanıldığı çalışmalara ait literatür özetine yer verilmiştir.

Tablo 1: ARDL Modelinin Kullanıldığı Çalışmalara Ait Literatür Özeti

Yazar(lar)

İncelenen Dönem ve Ülke(ler)

Değişkenler Model(ler) Koentegrasyon

Feridun (2007) 1980-2004 İsveç Göç İşsizlik Kişi başına gelir

ARDL Mevcut Tzougas (2013) 1980-2007 Yunanistan Göç kişi başına gelir

İşsizlik oranı

ARDL

Nedensellik Testi Mevcut

Bayar (2014) Q1:2000- Q3:2013 Türkiye İşsizlik Ekonomik büyüme İhracat

Doğrudan yabancı yatırım

ARDL Mevcut Abbas (2014) 1990-2006 Pakistan İşsizlik oranı

Büyüme oranı ARDL Yok

Günaydın ve Çetin

(2015)

1988-2013 Türkiye

Genç işsizlik oranı Kişi başına gelir

Ticaret açıklığı Enflasyon oranı Yabancı yatırımlar

ARDL

Nedensellik Testi Mevcut

Dritsakis ve Stamatiou (2016) 1995-2015 Yunanistan İşsizlik oranı Ekonomik büyüme Enflasyon oranı ARDL

Nedensellik Testi Mevcut Mohammed (2017) 1991-2014 Gana İşsizlik oranı Enflasyon oranı ARDL

Nedensellik Testi Yok Garang ve Diğerleri (2018) 1993-2015 Uganda Yabancı yatırım İşsizlik oranı GSYİH ARDL Yok Meo ve Diğerleri (2018) 1970-2016 Pakistan Yoksulluk İşsizlik Enflasyon ARDL Mevcut

Feridun (2007), ARDL sınır testi yaklaşımının yanı sıra Granger nedenselliğini de kullandığı çalışmasında, 1980-2004 dönemine ait yıllık verileri kullanarak göç, işsizlik oranı ve kişi başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) değişkenleri arasındaki ilişkileri İsveç için analiz etmiştir. ARDL sınır testinin sonuçları, uzun vadeli denge seviyesi ilişkisinde değişkenlerin olduğu teorisini desteklemektedir. Öte yandan, Granger nedensellik testlerinin sonuçları, göç ile kişi başına GSYİH

(27)

arasındaki uzun vadeli bir nedensellik ilişkiyi desteklemektedir. Ancak, bulgular göçün işsizliğe neden olduğu hipotezini desteklememektedir. Aksine, kanıtlar işsizliğin göçe yol açtığını göstermektedir.

Tzougas (2013), Yunanistan’da göç, kişi başına düşen gelir ve işsizlik oranı arasındaki ilişkileri incelemek için ilgili değişkenlerin 1980-2007 dönemine ait yıllık değerlerini kullanmıştır. Çalışma, sonuçları analiz etmek için sınır testi modelini (ARDL bounds approach) ve nedensellik testi kullanmıştır. Çalışmanın sonuçları uzun vadede denge seviyesine göre değişkenlerin olduğunu göstermiştir. Öte yandan, Granger'in nedensellik testlerinin sonuçları, göç ve kişi başına GSYİH arasında uzun vadeli bir nedensellik ilişki olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, kısa vadede, sonuçlar göçten kişi başına düşen gelire uzanan tek yönlü bir nedenselliğe işaret etmektedir. Ayrıca, kısa vadede, bulgular göçün işsizliğe neden olduğu hipotezini desteklememektedir.

Bayar (2014), Q1:2000-Q3:2013 dönemine ait üç aylık verileri kullandığı çalışmasında, işsizlik, ekonomik büyüme, ihracat ve doğrudan yabancı yatırım akışları değişkenleri arasındaki ilişkiyi ARDL modeli ve VECM modeli çerçevesinde araştırmıştır. İşsizlik, ekonomik büyüme, ihracat ve doğrudan yabancı yatırım akışları arasında uzun vadeli bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca, ampirik sonuçlar, işsizlik, ekonomik büyüme ve ihracat arasında negatif bir ilişki olduğunu gösterirken, işsizlik ve doğrudan yabancı yatırım akışları arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Abbas (2014), 1990-2006 dönemine ilişkin yıllık zaman serilerini kullanarak Pakistan için yaptığı çalışmasında, İşsizlik oranı ve ekonomik büyüme değişkeni arasındaki ilişkiyi ARDL modeli ile araştırmıştır. Bu çalışmanın tahmin edilen sonuçları, ekonomik büyümenin işsizlik seviyeleri üzerinde uzun vadeli olumsuz bir etkisi olduğunu gösterirken, kısa vadeli bir ilişki yoktur. Ekonomik büyümede yüzde 1'lik bir artış ile uzun dönemli işsizlik oranında yüzde 1.665'lik bir düşüşe yol açmıştır.

Günaydın ve Çetin (2015), 1988-2013 dönemine ait yıllık zaman serilerini kullandıkları çalışmalarında, Türkiye'de gençlerin işsizliğinin temel makroekonomik

(28)

belirleyicilerini ele aldılar. Bu çalışma, Türkiye'de kişi başına düşen reel gelir, ticaret açıklığı, enflasyon ve doğrudan yabancı yatırımların gençlerin işsizliği üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bu çalışmada sınır testi yaklaşımı (ARDL) kullanılmıştır. Çalışma, söz konusu değişkenler arasında uzun vadeli bir ilişki olduğu sonucuna varmıştır. Ampirik sonuçlar ayrıca, kişi başına düşen reel gelir, ticaret açıklığı, enflasyon ve doğrudan yabancı yatırımların gençlerin işsizliği üzerindeki etkisinin olumsuz ve istatistiksel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, gençlerin işsizliği ile uzun dönemde doğrudan yabancı yatırım arasında iki yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmaktadır. Öte yandan, kişi başına düşen reel gelir, enflasyon ve ticari açıklığın gençlik işsizliğine olan uzun vadeli nedensellik ilişkisi ile ilişkilendirilmektedir.

Dritsakis ve Stamatiou (2016), 1995-2015 dönemini kapsayan yıllık verileri kullanarak Yunanistan için yaptıkları çalışmalarında, işsizlik oranı ile ekonomik büyüme ve enflasyon oranı arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışma değişkenleri arasındaki uzun vadeli nedensellik ilişkiyi incelemek için ARDL ve ECM yöntemlerini kullanmiştir. Çalışmanın ampirik sonuçları, kısa ve uzun vadeli, işsizlikle ekonomik büyüme arasında işsizlik eğilimiyle ekonomik büyümeye giden tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin yanı sıra enflasyondan ekonomik büyümeye uzanan tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğunu ortaya koymuştur.

Mohammed (2017), çalışmasında 1991-2014 dönemini kapsayan Gana'da enflasyon ile işsizlik arasındaki ilişkiyi ARDL ve Granger nedensellik metodolojilerini kullanarak incelemeyi amaçlamıştır. Sonuçlar enflasyon ile işsizlik arasında uzun dönemli bir ilişki olmadığını gösterdiği gibi enflasyon ile işsizlik arasında kısa dönemli bir ilişki olmadığını ve enflasyon ve işsizlik birbirine neden olmadıklarını göstermektedir.

Garang ve Diğerleri (2018), Uganda'da 1993-2015 dönemleri arasında doğrudan yabancı yatırım, GSYİH ve işsizlik arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Yazarlar, değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisini incelemek için sınır testi yöntemini (ARDL bounds approach) kullandılar. Çalışma kısa ve uzun vadede değişkenler arasında bir ilişki olmadığını ve çalışılan değişkenler arasında

(29)

nedensellik bir ilişki olmadığını ortaya koymuştur. Çalışmada ayrıca, Doğrudan yabancı yatırımının işsizliği azaltmada ve ekonomik büyümeyi etkilemede önemli roller oynadığını belirtmek için istatistiksel olarak yeterli kanıt bulunmadığına dikkat çekti.

Meo ve Diğerleri (2018), çalışmalarında enflasyonun ve işsizliğin asimetrik etkisinin Pakistan'da yoksulluk üzerine 1960-2016 dönemleri arasında ARDL metodolojisi kullanılarak incelemişlerdir. Sonuçlar enflasyon, işsizlik ve yoksulluk arasında uzun vadeli bir denge olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, bulgular sağlık harcamaları (HE), nüfus artışı ve yoksulluk arasında negatif ve anlamlı bir ilişki olduğunu doğrulamıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre Pakistan'da enflasyon, işsizlik ve yoksulluk arasındaki asimetrik ilişkiyle ilgilenen politika yapıcılar için önemli çıkarımlar var.

1.4.2.ARDL Dışındaki Modelerin Kullanıldığı Çalışmalar

Tablo 2’de ARDL dışındaki modelerin kullanıldığı çalışmalara ait literatür özetine yer verilmiştir.

Tablo 2:ARDL Dışındaki Modelerin Kullanıldığı Çalışmalara Ait Literatür Özeti

Yazar(lar)

İncelenen Dönem ve Ülke(ler)

Değişkenler Model(ler) Koentegrasyon

Andrei ve diğerleri (2009) Q1:2000-Q42008 Romanya İşsizlik Ekonomik büyüme Regresyon Analizi İncelenmedi Eita ve Ashipala (2010) 1971-2007 Namibya İşsizlik oranı Sabit sermaye stoku

Sendikalar Reel döviz kuru Ham petrol fiyatı Bankacıların kabul oranı

Engel Granger EKK Mevcut Akçoraoğlu (2010) Q1:1995- Q4:2007 Türkiye İstihdam RGSYH Eşbütünleşme

Nedensellik Testi Mevcut

Topcu (2010) Q1:1993-Q4:2009 G8 İşsizlik oranı Enflasyon oranı Nedensellik Testi

Wald testi İncelenmedi Aljebrin (2012) 1990-2008 Suudi Arabistan Emek talebi Reel devlet harcamaları

Reel toplam ihracat

Eşbütünleşme

(30)

Reel toplam İthalat Reel Sermaye oluşumu

Doğan (2012) Q1:2000 – Q1:2010 Türkiye İşsizlik oranı Büyüme oranı İhracat Büyümesi Döviz kuru Faiz oranı Enflasyon oranı Para Arzında Büyüme

VAR İncelenmedi

Oloni

(2013) Nijerya

Toplam istihdam RGSYH Özel yabancı yatırım

Kamu harcamaları VAR Mevcut Khumalo (2014) 1991-2012 Svaziland İşsizlik GSYİH Enflasyon Devlet harcamaları

Engel Granger Mevcut

Kareem (2015) 1985-2012 Nijerya İstihdam GSYİH Enflasyon Doğrudan yabancı yatırım

Faiz oranı Regresyon Analizi Nedensellik Testi İncelenmedi Ali ve Kaushik (2015) 1974-2014 Etiyopya RGSYİH İşsizlik Toplam yatırım Toplam nüfus başına

istihdam Nüfus artış hızı Eşbütünleşme VAR Mevcut Özer ve Yeldan (2015) Q1:2000- Q1:2012 Türküye

Cari işlemler açığı

İşsizlik Nedensellik testi İncelenmedi

Bahlul (2015) 1995-2012 Filistin İşsizlik oranı Ekonomik büyüme Yatırım harcaması Enflasyon oranı Ticaret oranı Johansen Eşbütünleşme Mevcut Nwaka ve diğerleri ( 2015) 1970- 2010 Nijerya İşsizlik Kişi başına gelir Tüketici fiyat endeksi

Ticari açıklık VAR VECM Mevcut Ebaidalla (2016) 1993-2012 İslam İşbirliği Teşkilatı 32 ülke Genç işsizliği GSYİH Büyümesi Enflasyon oranı Ticaret açıklığı Yurtiçi Yatırım Eğitim Doğurganlık Bürokrasi Genelleştirilmiş Momentler Metodu(GMM) İncelenmedi Hamid (2017) 1981-2015 Sudan İşsizlik oranı Devlet harcaması Sermaye oluşumu Enflasyon oranı Temel Bileşenler Analizi İncelenmedi

(31)

İç savaş (Kukla Değişken ) Kheyar (2017) 1986-2015 Cezayir İşsizlik oranı Enflasyon oranı Kamu harcamaları İthalat İhracat VAR Mevcut Folawewo ve Adeboje (2017) 1991- 2014 Batı Afrika Devletlerinin Ekonomik Topluluğu İşsizlik oranı Gayri safi yurtiçi hasıla

Enflasyon oranı Dış borç

Doğrudan yabancı yatırım Nüfus artışı İş verimliliği FMOLS İncelenmedi Arı ve Yıldız (2017) 1988 – 2015 Türkiye

Genç işsizlik oranı Okullaşma oranı Nüfus artış hızı Johannesinin eşbütünleşme Mevcut Awad-Warrad (2018) 1990-2015 7 Arap ülkesi İşsizlik RGSYİH Ticari açıklık Ağırlıklı En Küçük Karelar (WLS) İncelenmedi Ümit ve Karataş (2018) Q1:2000 - Q4:2013 Türküye İşsizlik oranı Enflasyon Ekonomik büyüme Doğrudan yabancı yatırım

Reel döviz kuru

VAR

Nedensellik Testi İncelenmedi

Güriş ve Yaman (2018) 2000- 2015 OECD 23 ülke İşsizlik oranı Ekonomik büyüme Kamu harcamaları Tarımsal üretim Endüstriyel üretim Cari işlemler dengesi

Bütçe açığı

Pane Data

Hausman Testi İncelenmedi

Abugamea (2018) 1994-2017 Filistin İşsizlik GSYİH Enflasyon Işgücü Dış ticaret EKK İncelenmedi Bauer (2018) Hollanda ve Yeni Zelanda İşsizlik Yaşam memnuniyeti Demokrasiden memnuniyet Hükümete güven Pane Data Sabit Etkiler Modeli İncelenmedi

Andrei ve diğerleri (2009), Romanya'da 2000-2008 dönemine ait üçer aylık verilerini kullanarak regresyon Analizi ile ekonomik büyüme ve işsizlik arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Çalışma, Romanya'da işsizlik ile ekonomik büyüme arasında Okun yasası uyarınca bir ilişki olduğunu doğrulamaktadır. İşsizlik oranındaki tek bir yüzde puan artışının, reel GSYİH büyümesinde yarı yüzde puan düşüşüyle ilişkili olduğunu göstermektedir.

(32)

Eita ve Ashipala (2010), Namibya'da 1991-2007 dönemleri arasında işsizliğin nedenlerini incelemişlerdir. Çalışmada kullanılan ampirik yöntem, Engel Granger yaklaşımı kullanılarak eşbütünleşme yöntemidir. Ampirik sonuçlar, Namibya'da işsizlik ile enflasyon arasında ters bir ilişki olduğunu göstermiştir. İşsizlik manevi olarak ve üretim ile işçilerin aldığı maaşların arasındaki açığın artması ile oransal olarak etkilenmektedir. Aynı zamanda yatırımın artması ve enflasyon işsizlik oranın düşmesine neden olmaktadır.

Akçoraoğlu (2010), çalışmasında modern zaman serileri tekniklerini kullanarak, Q1:1995- Q4:2007 döneminde Türkiye'deki ekonomik büyüme ve istihdam arasındaki ampirik ilişkiyi incelemiştir. Akçoraoğlu, çalışmasında istihdam artışının AB üye devletlerinden çok daha düşük olduğu için Türkiye için endişe verici olduğunu belirtti. Çalışmanın sonuçlarına göre, koentegrasyon testine göre, reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (RGSYİH) ile istihdam arasında uzun vadeli bir ilişki vardır. Çalışmanın sonuçları aynı zamanda, Granger'in nedensel ilişki testlerine göre Türkiye'de gerçek Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (RGSYİH) ile istihdam arasında nedensel bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Topcu (2010), çalışmasında G8 ülkelerinde Q1:1993-Q4:2009 dönemine ilişkin üçer aylık verilerini kullanarak nedensellik testi ile işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu ülkeler arasındaki işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişki Granger nedensellik testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, çalışma G8 ülkelerinde iki yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu, işsizliğin enflasyona, enflasyonun işsizliğe neden olduğu sonucuna varılmıştır.

Aljebrin (2012), çalışmasında Suudi Arabistan Krallığı'nda 1990-2008 dönemi için emek talebi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi eşbütünleşme ve FMOLS yöntemini kullanarak incelemiştir. Çalışma, FMOLS yöntemini kullanarak sermaye oluşumu, devlet harcamaları, toplam ihracat ve emek talebindeki toplam ithalatta temsil edilen ekonomik büyüme bileşenlerinin etkilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Ampirik sonuçlar, emek talebi ile reel Sermaye ouşumu, reel hükümet harcamaları ve ihracatın reel değeri arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir. Öte yandan, emek talebi ile ithalatın reel değeri arasında ters bir ilişki vardır.

(33)

Doğan (2012), araştırmasındaki amaç, 2000 yılının ilk çeyreğinden 2010 yılının ilk çeyreğine kadar olan dönemdeki seçici makroekonomik şoklara verilen işsizlik tepkisini incelemekti. Çalışma ihracattaki ve enflasyondaki olumlu şokların işsizliği azalttığını öne sürdü. Diğer taraftan, döviz kurundaki, bankalararası kurdaki ve para arzındaki şoklar işsizliği artırmaktadır. Sonuçlar Phillips eğrisi ve okun kanunu ile tutarlıdır. Özellikle, GSYİH ile işsizlik arasında ters bir ilişki olduğu gibi işsizlik ile enflasyon arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır.

Oloni (2013), makalesinde Nijerya'da ekonomik büyümenin istihdam olanağını sağlama üzerindeki etkisini koentegrasyon modeli ve vektör hata düzeltme modelini kullanarak incelemiştir. Çalışma dört değişken içermiştir. Bağımlı değişken olarak istihdam, reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (RGSYİH), kamu harcamaları ve bağımsız değişkenler olarak özel yabancı yatırım. Çalışma, ekonomik büyümenin istihdam üzerinde olumlu ve anlamlı olmayan bir etkiye sahip olduğunu buldu. Yabancı özel yatırımın ve kamu harcamaları istihdamı olumsuz yönde etkilemesine rağmen, Nijerya'daki istihdam üzerinde olumlu bir etki yarattığı görülmektedir. Çalışmada, hükümet sanayi gibi alanlara harcama yapılmasını sağlarsa, ekonomik büyümenin istihdamı destekleyebileceğini de önerdi.

Khumalo (2014), çalışmasında Svaziland'daki yüksek işsizlik oranının olası nedenlerini incelemiş ve ülkedeki işsizlik sorununu hafifletmek için uygulanabilecek politika önerileri önermiştir. İşsizliğin belirleyicileri, 1991-2012 yılları arasındaki yıllık veri ekonometrik perspektifinden eşbütünleşme modeli kullanılarak analiz edilmiştir. GSYİH, enflasyon ve devlet harcamaları Svaziland'daki işsizliğin belirleyicilerinden biridir. Sonuçlar, işsizlik ve onun belirleyicileri arasında uzun vadeli bir ilişki olduğunu göstermektedir.

Kareem (2015), çalışmasında istihdamı etkileyen faktörleri tanımlamayı ve aynı zamanda Nijerya'daki ekonomik büyüme ile istihdam arasındaki ilişkiyi, 1985-2012 dönemleri arasında regresyon analizi ve nedensellik testi kullanarak incelemeyi amaçlamıştır. Çalışma beş ekonomik değişkeni kapsamkatadır: bağımlı bir değişken olarak istihdam ve bağımsız değişken olarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), enflasyon, doğrudan yabancı yatırım ve faiz oranlarının düzeyi ile pozitif bir ilişki

(34)

içinde olduğunu göstermiştir. Sonuçta, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) faiz oranının Nijerya'daki istihdam düzeyine katkıda bulunan faktörler olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırmacı, Nijer’ya hükümetinin faiz oranları ve düşük gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile ilgili politikaları azaltmak için uygun bir ekonomi politikası geliştirmesini önerdi.

Ali ve Kaushik (2015), çalışmasında işsizliğin Etiyopya'da ekonomik büyüme üzerindeki etkisini Johansen eşbütünleşme ve hata düzeltme modelini kullanarak incelemektedir. Çalışmada, 1974-2014 dönemi için yıllık zaman serilerinin verileri kullanılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, işsizliğin Etiyopya'da ekonomik büyüme üzerinde istatistiksel olarak olumsuz bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir; burada işsizlik oranındaki % 1'lik bir artış % 0,82'lik gerçek bir GSYİH düşüşüne neden olmaktadır. Çalışma, işsizliğin olumsuz etkilerini azaltmak için, istihdamda üretkenlik, işgücü piyasası başarısızlıklarını ele almak, işgücü verimliliğini artırmak, tarımsal verimliliği artırmak ve diğer sektörlerle ilişkileri artırmak için daha fazla mekanizmaların benimsenmesini önermektedir.

Özer ve Yeldan, cari işlemler açığı ve işsizlik arasındaki ilişkiyi 2000-2012 dönemi üç aylık verileriyle nedensellik testiyle Türkiye için test etmiştir. Çalışmanın sonuçları, cari işlemler açığından işsizliğe uzanan tek yönlü bir nedensellik ilişkisini ortaya koydu. Ayrıca, dürtü yanıtı analizine (impulse response) dayanarak, araştırmacılar işsizliğin cari işlemler açığındaki hafif bir tutarsızlık olduğunu, ancak cari açığın işsizlik oranındaki değişimin çoğunu oluşturduğunu açıkladı.

Bahlul (2015), çalışmasında 1995-2012 döneminde ekonomik belirleyicilerin Filistin Bölgesi'ndeki işsizlik oranına etkisini tanımlayıcı analitik yaklaşımı kullanarak ölçmeyi amaçlamıştır. Ayrıca araştırmacı, işsizlik oranlarını etkileyen en önemli ekonomik değişkenleri analiz etmek ve açıklamak için ekonometrik yöntemleri kullandı. Çalışmada, ekonomik büyüme oranı, yatırım harcaması ve ticaretin oranı bağımsız değişkenler ile bağımlı değişken olarak işsizlik oranı arasında ters bir ilişki olduğu ortaya çıkmış, sonuçlar işsizlik oranı ile enflasyon oranı arasında ters bir ilişki olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlara dayanarak, araştırmacı, eğitim sonuçlarını iş piyasasına bağlamayı ve Filistinli ekonomik

(35)

çevresel alanların doğasına uyan yasa ve şartlara uygun olarak yabancı yatırımcıların görevlerini, işgücü piyasasını içerecek yeni ekonomik projeler oluşturulmasını önerdi.

Nwaka ve diğerleri (2015), araştırmalarında, 1970-2010 dönemine ait yıllık zaman serileri verilerini kullanarak Nijerya'daki ticaret politikasının işsizlik oranlarına etkilerini incelemişlerdir. İşsizlik ve ticari açıklık arasındaki ilişkinin bir takım değişkenin ticaret açıklığı ve işsizlik oranları arasındaki ilişkiyi araştırmak için hata düzeltme modeli (VECM) kullanılmıştır. Bu değişkenler arasında ticaret açıklık, eğitimde kamu harcaması, dış fiyat şokları ve kişi başına gelir ölçütleri bulunmaktadır. Sonuçlar, uzun vadede, reel üretim ve kişi başına gelirin işsizlikte düşüşe yol açtığını, ancak ticaretin açılması politikasının işsizliğin artmasıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir. Ayrıca enflasyonun işsizlik oranları üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Ancak, açıklık ve dış fiyat şoklarının başlangıçtaki etkisinin kısa vadeli işsizliği azalttığı belirtildi.

Ebaidalla (2016), araştırmasında İslam İşbirliği Teşkilatı’ında 1993-2012 dönemi için gençlerin işsizliğinin belirleyicilerini incelemiştir. Çalışmada ekonomik, demografik ve kurumsal faktörlerin etkisine odaklanan 32 İslami İşbirliği Teşkilatı’ndaki ülke için dinamik panel verileri kullanmıştır. Ampirik sonuçlar İslami İşbirliği Teşkilatı ülkelerindeki gençlerin işsizliğinin GSYİH büyümesi, enflasyon ve yurt içi yatırımlar tarafından ölçülen ekonomik ortamdan etkilendiğini göstermiştir. Çalışma, doğurganlık oranının gençler arasında işsizliğin yüksek oranların ardındaki önemli faktörlerden biri olduğunu belirtti. Ayrıca, bulgular bürokrasi kalitesinin İslami İşbirliği Teşkilat üyesi ülkelerde gençlerin işsizliği üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu göstermiştir. Genç işçilerin istihdam edilebilirliğini arttırmak için, çalışma İİT ülkelerindeki ekonomik ortamın etkili mali, parasal ve ticaret politikaları yoluyla iyileştirilebileceğini önerdi. Buna ek olarak, genç işçilere istihdam sağlamak için kamu ve özel yatırımlar genişletilmelidir. Ayrıca, gençlerin beceri ve deneyimlerini geliştirmeyi amaçlayan mesleki ve teknik eğitimde ciddi çaba sarf edilmelidir.

Hamid (2017), çalışmasında Sudan'da işsizlik oranını etkileyen en önemli ekonomik ve sosyal değişkenleri belirlemeyi ve 1981-2015 döneminde bu

(36)

değişkenlerin işsizlik üzerindeki etkisini ölçmeyi amaçladı. Model katsayılarını tahmin etmek için temel bileşen analizi, sıradan en küçük kareler yöntemi yerine kullanılmıştır. Çalışma bir takım sonuçlara ulaştı. Bunlardan en önemlisi, işsizlik oranı ile devlet harcaması arasındaki ters ilişki, enflasyon oranı ve toplam sermaye oluşumu arasındaki ters ilişki ve işsizlik ile iç savaşın etkisini yansıtan değişken arasındaki istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyondu. Ekonomik faktörler, işsizlik ile Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) arasındaki negatif ilişkili, işsizlik ile nüfus arasındaki ters ilişkiydi. Bu çalışma, Sudan'daki istihdam olanaklarını arttırmak için yükseköğretim politikalarının işgücü piyasasının gereklilikleri ile tutarlı olmasını yeniden değerlendirmeyi ve yatırımları çekmek için istikrarlı bir ortam yaratmayı önerdi.

Kheyar (2017), çalışmasında 1986-2015 dönemleri arasında Cezayir'de işsizliği belirleyen bir dizi faktörü tanımlamayı amaçlamıştır. Cezayir'de işsizlik oranını belirleyen faktörü elde etmek için VAR modeli kullanılmıştır. Çalışmada, işsizlik ile enflasyon, kamu harcamaları, ithalat ve ihracat arasında eşbütünleşme bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kısa dönemde işsizlik oranlarını belirleyen faktörün ithalat olduğu tespit edilmiştir. Uzun dönemde işsizlik oranlarını belirleyen faktör ise ihracat, ithalat ve kamu harcamasıdır.

Şemsi (2017), çalışmasında işsizliğin, gençleri aşırılık ve şiddete karşı savunmasız kılmanın en önemli aracı olduğunu, entelektüel işsizlik anlamında Yemen'in dünyadaki diğer cazibe merkezlerine göç olgusunu yarattığı, teşvik ettiği ve beslediğini belirtti. Araştırmacı Yemen’in birçok siyasi, ekonomik ve sosyal sorunu olduğunu belirtti, kitlesel bir nüfus patlaması, birçok profesyonelin ve akademisyenin göçüne yol açtı; onlarca mezun ve yetkinlik iş aramak için Yemen'den her yıl ayrıldıkça ekonomik kayıplara yol açtı.

Gideon (2017), çalışmasında Nijerya'daki nüfus artışı ile işsizlik arasındaki dinamik ilişkiyi incelemiştir. Gideon'a göre, çalışma, ekonominin stratejik bir yönüyle ilgilendiği ve ülkenin yavaş bir büyüme hızı ve kalkınmada keskin bir düşüş yaşadığı için çok önemli. Araştırmacı, Nijerya'daki nüfus artışı ile işsizlik arasındaki istatistiksel ilişkiyi tanımlamak için regresyon modelini kullandı. Çalışmanın

(37)

sonuçları, Nijerya'daki işsizliğin artmasında nüfusun büyük bir rol oynadığını buldu, bu da nüfus artışındaki artışın daha yüksek işsizliğe yol açtığını göstermektedir.

Folawewo ve Adeboje (2017), araştırmalarında Batı Afrika Devletlerinin Ekonomik Topluluğu'ndaki (ECOWAS) işsizliğin makroekonomik belirleyicilerini incelemişlerdir. Bu çalışma Okun Yasası ve Phillips Eğrisi’ne dayanmaktadır. Çalışmada rastgele sabit etkiler ve panellerin verilerini FMOLS yöntemini kullanarak tahmin etmeye yönelik teknikler, 1991'den 2014'e kadar olan süreyi kapsayan yıllık verilere tamamen uygun olarak kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları, GSYİH büyümesinin bölgedeki istihdam artışının esnekliğinde bir düşüş olduğunu gösteren işsizlik oranı üzerinde küçük etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Çalışma, enflasyonun işsizlikle doğrudan ve anlamlı bir ilişkisi olduğu sonucuna varmıştır. Bu çalışmanın bir diğer önemli sonucu da işgücü verimliliğinin işsizlik oranı üzerindeki olumlu etkisi olup, işgücü verimliliği ile istihdam arasındaki ilişkiyi yansıtmasıdır. Ayrıca, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve dış borç işsizliği olumsuz yönde etkilerken, nüfus artışının işsizlik üzerindeki etkisi artmıştır.

Arı ve Yıldız (2017), Türkiye için yaptıkları çalışmada 1980-2015 döneminde genç işsizlik oranı, okullaşma oranı ve nüfus artış hızı arasındaki ilişkiyi Johanesinin eşbütünleşme analizini kullanarak araştırmışlardır. Çalışmanın sonunda, okullaşma oranı ile genç işsizliğinde nüfus artışı oranı arasında uzun vadeli bir pozitif ilişki olduğu ortaya koymuştur.

Awad-Warrad (2018), seçili 7 Arap ülkesi için yaptıkları çalışmada 1990-2015 dönemini kapsayan yıllık zaman verilerini kullanarak ekonomik büyümenin ve uluslararası ticaretin serbestleştirilmesinin daha fazla iş fırsatı yaratması ve böylece işsizliği azaltmaya katkıda bulunup bulunmadığını incelemişlerdir. Çalışma, bir grup olarak kabul edildiğinde, seçili Arap ülkelerinde dış ticaret açıklığının işsizlik oranları üzerinde anlamlı ve büyük bir etkisi olduğunu ortaya koydu. Diğer yandan, reel ekonomik büyümenin bu ülkelerdeki işsizlik oranlarını olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir.

Ümit ve Karataş (2018), çalışmalarında Türkiye'deki işsizliği azaltabilecek veya artırabilecek makroekonomik faktörleri incelemişlerdir. Bu amaçla Q1:2000 -

(38)

Q4:2013 döneminde, işsizlik oranı ile enflasyon, ekonomik büyüme, doğrudan yabancı yatırım ve reel döviz kuru arasındaki ilişkiyi analiz etmek için VAR metodolojisi ve nedensellik testi kullanılmıştır. Çalışma, ekonomik büyümeden işsizliğe geçen tek bir nedensel ilişkinin olduğunu tespit etti.

Güriş ve Yaman (2018), çalışmasındaki amaç 2000- 2015 dönemini kapsayan panel verilerini analiz ederek ekonomik büyüme, yatırım oranı, bütçe açığı, enflasyon oranı ve cari işlemler dengesi olmak üzere Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün (OECD) 23 ülkesinde işsizliği etkileyen faktörleri belirlemektir. Çalışmanın sonuçları, yatırım oranının ekonomik kalkınma ve İşbirliği (OECD) ülkelerindeki işsizliğin azaltılmasında büyük bir etkiye sahip olduğunu, ekonomik büyüme, enflasyon, bütçe açığı ve cari işlemler dengesinin de işsizliği azaltmada daha az etkili olduğunu göstermektedir.

Abugamea (2018), çalışmasında 1994-2017 dönemi için Filistin'deki işsizliğin belirleyicilerini incelemiştir. GSYİH, enflasyon, işgücü, dış ticaret ve emek hareketi kısıtlamaları, çalışmada işsizlik ve değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek için ekonometrik analiz (EKK) kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları GSYİH'nın işsizliği olumsuz etkilediğini gösterirken, enflasyon, işgücü ve işçi hareketi kısıtlamalarının işsizlik üzerinde olumlu bir etkisi olduğu tespit edildi. Ayrıca, dış ticaret işsizliği büyük bir ölçüde etkilememiştir.

Bauer (2018), analizinde işsizliğin devlete olan güvenini ve demokratik tatmini etkileyip etkilemediğini incelemektedir. Araştırmacı, Hollanda ve Yeni Zelanda için toplanan anket verilerini kullandı. İşsizliğe karşı savunmasız olabilecek 18 ve 65 yaş arasındaki bireyler ile sınırlıydı bulgular. Araştırmacı, devam eden yüksek işsizlik oranlarının, demokrasi ve yaşam doyumu ile ilgili devlet memnuniyetine duyduğu güveni olumsuz yönde etkilediğini açıkladı. Ancak, çalışmanın sonuçları, işsizliğin devlet güvenini veya demokrasiden memnuniyetsizliği olumsuz yönde etkilediğine dair tutarlı bir kanıt bulunmadığını göstermiştir.

İşsizlik konusunu ve onu etkileyen faktörleri ele alan önceki çalışmaları inceleyerek bu çalışmanın Yemen ekonomisine uygulandığı için yabancı çalışmalardan farklılık gösterdiği saptanmıştır.

Şekil

Şekil    1 : Phillips Eğrisi
Tablo  1’de  ARDL  modelinin  kullanıldığı  çalışmalara  ait  literatür  özetine  yer  verilmiştir
Tablo  2’de  ARDL  dışındaki  modelerin  kullanıldığı  çalışmalara  ait  literatür  özetine yer verilmiştir
Tablo 3:Yemen’de İstihdamın İşteki Durumuna Göre Dağılımı (1991-2016) (%)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Öte yandan, 2000 yılı Ocak-Mayıs döneminde ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre küçük bir düşüş gözlenmiş ve ihracatımız 33 milyon $’dan 31,6

13:30 SANCAKTEPE BELEDİYE - A.ÜSKÜDAR 1908 Spor Toto 3.. ÖCAL

Nitekim, aynı anda silah altına alınan Isparta Livası’nın seçilme sebebi, bir önceki Yemen isyanında (1897-1898) göstermiş oldukları başarıdır. Taburların mevcudunun

Türk temsilciliği İbni Suud tarafından teklif edilen esasların İmam Yahya tarafından kabul edilmesi sayesinde diplomatik görüşmelere başlandığını ve bu kapsamda

13:30 SANCAKTEPE BELEDİYESPOR - SİİRTSPOR Spor Toto 3.. YAZICI FENERBAHÇE ŞÜKRÜ

- BURSASPOR Spor Toto Süper Lig KENAN ÇELİK - ZEKİ ŞİŞÇİ TEPECİK STADI.. 13:30

Eski Türk kahvesi genellikle şekersiz olurdu ancak günümüzde orta kahve için bir kaşık şeker ilave... edilmesi adet haline

13:30 İSTANBUL GÜNGÖREN - SAKARYASPOR A2 Ligi ZAFER ÇATALKAYA ALBAYRAK ÇİM STADI. 13:30 KASIMPAŞA - ESKİŞEHİRSPOR A2 Ligi