• Sonuç bulunamadı

Rıfat Ilgaz gecesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rıfat Ilgaz gecesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

R ıfat İlgaz, 'Karartma G ecelerinin anı değil roman olduğunu belirtiyor

Gece karanlık, gündüz kara

Karatma Geceleri / R ıfat İlgaz________

Ç ınar Yayınları / 242 s.

9.500 TL / Kod N o: 026.021

N EC A Tİ GÜNGÖR

Yıl: 1944, mayısın 24. günü. Şair

Rıfat İlgaz, “Türk milleti adına ada­

let dağıtmaya mezun” İstanbul 1 nu­ maralı Örfi İdare Mahkemesi’nce, 5 yıl, 5 ay, 25 güne mahkûm edildi.

Türk milleti adına-Rıfat İlgaz’ı yar­ gılayan ve mahkûm eden kurul, iki askerle bir hukukçudan oluşuyordu.

Emrindesin insanı hiçe sayanların! Bir liseli talebeyle vuruldu bileklerin Kırk mahkûmun sürüklediği zincire

Tek suçumuz; hür insanlar gibi konuşmak, Kitaplar Suç ortağımız...

Evet, Rıfat İlgaz’ın suçu kitabıydı: Kırmızı kapaklı bir kitap! “Sınıf” adı altında on dokuz şiirini bir araya getir­ mişti, 1944 yılında... Edebiyat öğretmeniydi. Bir yandan da, insanımızı kuşatan toplumsal sorunlara, şair duyarlı­ ğıyla ilgi gösteriyordu. Çevresindeki yenik, ezik, çilekeş insanların yaşam serüvenlerini anlatıyordu şiirlerinde... Onun, bu insan sevgisi karşılıksız kalmadı! Dönemin ege­ men güçleri de kendisine gerekli ilgiyi göstermekte geç kal­ madılar. Sonuçta, 5 yıl, 5 ay, 25 güne hüküm giydi İlgaz.

Dünya, bir savaş yangınının içindedir o günlerde. Hit- ler faşizmi, benzinle buluşan ateş gibi yayılmaktadır dün­ ya haritası üzerinde... Almanya’da doğan ve gittikçe güç- kmenbu tek parti modeli, o günlerde birtakım çevrelerin gönlünü çelmekte; cazip bir yönetim biçimi olarak iştah­ larını kabartmaktadır. Ö gönlü çelinenlerin bir bölüğü de Türkiye’nin yazgısını ellerinde tutmaktadırlar! Bir yandan sınırlarımıza kadar gelip dayanmış bu yangın ateşine kar­ şı “karartma” uygulanmakta, öte yandan Alman Nazi Par- tisi’nin dünya görüşüne sempatiyle bakılmaktadır... Kö- mürsüzlük, ekmeksizlik, sabunsuzluk, ilaçsızlık, pahalılık, karaborsacılık ve ırkçılık kol gezmektedir memlekette...

işte bu ortamda, yazdığı şiirlerden ötürü, insana olan sev­ gisinden ötürü, kötülük ve haksızlıklara şair yüreğinde yer vermeyişinden ötürü mahkûm edilen Rıfat İlgaz; kendi­ sinden ve İkinci Dünya Savaşı’nın karartmak koşulların­ dan bir roman çıkarıp topluma armağan ediyor: “Karart­

ma Geceleri”.

Yanlış anlaşılmaları önlemek için, Rıfat İlgaz, önce ko­ nuya bir açıklık getiriyor. “Karartma Geceleri öncelik­ le bir romandır”, diyor. “Bir anılar kitabı değildir. Ro­ manla anı, iki ayrı yazın türüdür. Anıda güdülen, zaman- sal sıradır; roman ise buna bağlı kalmaz. Tıpatıp yaşamın kendisi değildir roman. Rıfat İlgaz’ın yaşamına benzer yan­ ları da vardır elbette, Karartma Geceleri’nin. Ama bu, Rı­ fat İlgaz’ın yaşamöyküsü anlamına gelmez. Bir dönemin öyküsüdür. Genel anlamda, sorgunun, işkencenin öykü­ südür. Kimi olaylar başımdan geçti, evet; ama onları yaz­ madım. Çünkü romanlık malzeme olma niteliği yoktu.”

Karartma Geceleri’nin başkişisi Mustafa Ural’dır. Sim­

ge bir kişi. Kimlerin simgesidir Mustafa Ural? ikinci Dün­ ya Savaşı yıllarında faşizmin duvarına çarpan aydınımızın simgesi! “Mustafa Ural okumuş bir insan. Sözcüğün iki anlamıyla da... Okumakla da yetinmemiş; yazmalara kal­ kışmış. Yazmaksa, suçların katmerlisi! Karartma geceleri içinde bir av olmuş... Dünya faşizmin pençesindeyken, Mustafa da sürekli kaçıyor. Kimden kaçıyor?

Mustafa Ural, 1914’lerin bir insanıydı. Faşizmin egemen olduğu bir dünyada, askeri mahkemelerde yargılanmış, sor­ gulardan işkencelerden geçmiş biriydi... O yıllardan bu­ güne, dünyanın koşullarında hızlı bir değişim yaşanmıştı.

R'lat İlgaz "Karartma Gece!eri” ni, 1939’dan 1946’ya kadar süren sıkıyönetimli yılların ürünü olarak değerlendiriyor

Köprülerin altından nice sular akmıştı, ama, Mustafa Ural’- ların sayısı da gittikçe artmıştı Türkiye’de. Ne sıkıyöne­ timlerin, ne sorguların ne işkencenin ardı kesilmemişti bir türlü...

“Bugünün de romanı Karartma Geceleri. Bir çağın so­ rununu içeriyor. Tarihte kalmış, geçip gitmiş bir olayı an­ latmıyor. Almanya’da faşizm yıkıldı ama, biz bunun izle­ rini toplum yaşamından silip atamadık bir türlü. Çeşitli zamanlarda, çeşitli kılıklarda yeniden hortlatılıyor. BabI­ ali’de gizli-açık Alman hayranlığı vardı o yıllarda. Okul­ lar o terbiye üzerine yönetilirdi.

Hitler yenilmeseydi, Türkiye’nin yöneticileri ondan et­ kilenmeye devam edeceklerdi. 1944’ün 19 mayısında, İs­ met Paşa’nın bir demeci vardır. Arşivlerde bulunabilir. ‘Ör­ gütlü sağcılarla da uğraşmamız gerek’ diyordu İsmet Pa­ şa. Yani kafatasçılarla. Almanların savaşı yitirmesi üzeri­ ne bu tavır gündeme gelmişti. Yenilgi belirince, İsmet Pa­ şa Hitler’e tavır aldı, Almanya’ya karşı savaş ilan etti. On­ dan önce karşı çıkılmıyordu. Öysa Hitler’in Türkiye’ye saldırması kaçınılmazdı. Trakya ve Süveyş’i zorlamadı Hit­ ler Türkiye’ye girmek için. Stalingrad’a girme çabasınday- dı. Burayı alabilseydi, Türkiye’ye Kafkasya, Iran ve Sü­ veyş üzerinden rahatlıkla girerdi. Plan böyleydi. Ama tutmadı...

İşte, dışarıdan bizi tehdit eden bu faşizmin gölgesi, içe­ ride aydın ve sanatçılarımızı ezmeye uğraşıyordu. 1939’dan 1946’ya kadar yedi yıllık bir sıkıyönetim hüküm sürdü memlekette. Gelmiş geçmiş en sert, en etkili sıkıyönetim­ di. Karartma Geceleri o sıkıyönetimli yılların bir ürünü­ dür.”

Yönetmen Yusuf Kurçenli’nin senaryolaştırdığı, Tarık

Akan’ın da Mustafa Ural’ı canlandırdığı Karartma Gece­ leri, böylece bir kez de sinema yapıtı olarak gündemdeki

yerini alıyordu. □

Rıfat İlgaz gecesi

Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından düzenlenen

“Ustalarımızla Birlikte” gecelerinin üçüncüsü Rıfat İlgaz’a

ayrıldı. İlki Cevdet Kudret’e, İkincisi Burhan Arpad’a ayrılan gecelerin üçüncüsü 12 Mart 1990 Pazartesi günü Karaca Tiyatrosu’nda yapılacak ve Cengiz Bektaş’ın yöneteceği bir Rıfat İlgaz paneliyle açılacak. Panele konuşmacı olarak İlhan Selçuk, Ferruh Doğan ve Ahmet

Oktay katılacak. Daha sonra, İlgaz’ın “Karartma Geceleri”

adlı yapıtını kısa bir süre önce beyazperdeye uyarlayan yönetmen Yusuf Kurçenli ve filmin başoyuncusu Tarık

Akan, İlgaz’ın romanıyla ilgili düşüncelerini dile getirecekler

ve filmden bazı bölümler gösterilecek. Tiyatro sanatçıları

Zeki Alasya ve Metin Akpmar, “Hababam Sınıfı”nı ilk kez

sahneye aktardıkları günlerin anılarını anlatacaklar. Çanan

Sabuncu tarafından sunulacak olan gecede, Ömer Özgeç,

Rıfat İlgaz’ın şiirlerinden gerçekleştirdiği bestelerini

seslendirecek. Fotoğraf sanatçısı İsa Çelik ise İlgaz’ı dialarıyla anlatacak. Bazı sanatçılar tarafından Rıfat İlgaz’ın şiirlerinin de okunacağı gecede Aydın İlgaz tarafından 15 dakikalık bir video gösterimi de yapılacak. Video gösteriminde Rıfat İlgaz, günlük yaşamından, katıldığı panel ve imza günlerinden görüntülerle ekrana getirilecek.

C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 5

Taha Toros Arşivi

* 0 0 1 5 1 9 9 0 9 0 0 6 *

Referanslar

Benzer Belgeler

OluĢan arkın Ģiddeti düĢük akım değerinden dolayı küçük bir ıĢıltıdan ibarettir (ġekil 4.9b).. Nanoparçacıkların sıvı içerisini tamamen kaplaması

D Yazar Bilginer, Üsküdar Musahipzade Celal Tiyatrosünda sergilenen oyunun baş kahramanı Şefik Bey’i, hayatı kıskançlık mücadelesi üzerine kurulmuş biri

Böylece tarikatlar, halkın manevi gücü ile birlikte siyasi iktidarlar karşısındaki maddi tepkisini de temsil eder oldular.. Bazı tarikatlar bu­ nu,

hat ve daha sıcak olması..." Sanatçının günlük yaşamı saat 8.30’da başlıyor; genellikle yıllık program çıkaran Baykam’ın gün­ lük fizyolojik

Üzerinde taş veya o yerin mezar olduğunu gösteren bir işaret bile yok ama, gömülü ol­ duğu yerin birkaç metre ilerisindeki açık hava kahve­ sinin m üşterileri ve

Sonuç: NOS inhibisyonunun kademeli olarak artırılmasıyla kan basıncı artmasına rağmen kalp hızının değişmemesi, bu modelin sabit doz NOS inhibisyonuna

M ehm et Altan, Ga­ latasaray Kulübü Başkanı Faruk Süren, eski TKP’liler Rasih Nuri İleri, Nail Ça- kırhan, Halet Ç am bel Nihat Sargın, Me­ lih Sezen, Naim

VEFAT T7:sııv^ Kahramanmaraş'lı Hıfzı ve Hacer Kısakürek'in oğlu, Fahriye Gemci ve Sıddık Kısakürek'in kardeşi, Nilüfer ve Gültekin Başak'ın enişteleri, Volkan