• Sonuç bulunamadı

Patrikhane'ye İBDA-C kuşatması:Fener Rum Patrikhanesi'ne bir yıl içinde ikinci bombalı saldırı yapıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Patrikhane'ye İBDA-C kuşatması:Fener Rum Patrikhanesi'ne bir yıl içinde ikinci bombalı saldırı yapıldı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

—) T

-FENER RUM PATRİKHANESİ'NE BİR YIL İÇİNDE İKİNCİ BOMBALI SALDIRI YAPILDI

Patrikhane'ye

İBDA-C kuşatması

Geçtiğimiz hafta

başında Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'ne yapılan bombalı saldırının İBDA-C tarafından düzenlendiği iddia ediliyor. Patrikhane'nin hemen arkasında üç yıl önce inşa edilen İncebel camisinin çeşitli tarikatlerin ve örgüt üyelerinin üssü olduğu söyleniyor. Sokak sakinleri, bu caminin geceleri de açık olduğunu ve burada sabahlara kadar toplantılar yapıldığını görmüşler. Ersin KALKAN

FENER Rum Ortodoks Patrikhanesi geçtiğimiz salı gecesi bombalandı. Ge­ ce saat 24.00 sıralarında yapılan bom­ balı saldın sonucu Patrikhane binası­ nın pencereleri ve kilisenin çatısı tahrip oldu. Saldın sırasında kilisenin karşı­ sındaki lojmanda kalan din adamı Ni- kolas Nectarius yaralandı. Amerikan Hastanesi'nde tedavi altına alman Nec- ratius’un sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Emniyet yatkilileri, olayda Parça tesirli boru bomba kullanıldığını belirttiler. Saldırganlar yakalanmadı. Saldınnın ardından geceyansı Patrik­ hane'ye gelen İstanbul Emniyet Müdü­ rü Haşan Özdemir, olay yerinde incele­ melerde bulunarak, görevlilerden bilgi aldı.

Aslında böyle bir saldırı bekleniyor­ du. Akit, Milli Gazete, Gündüz ve Or­ tadoğu gibi İslama ve ülkücü gazeteler günlerden beri Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili yayın yapıyor ve Patrik- hane'yi hedef gösteriyordu. Patrik Bar- holomeos'un ABD ziyaretini adım adım izleyen bu gazeteler, Patrik'in Ruhban Okulu ile ilgili Amerikalı gaze­ tecilerin sorduğu sorulara verdiği "Bu Türkiye'nin sorunudur, Amerika’nın değil" cevabından bile anlam çıkarma­ ya çalıştılar. Patrik'in ABD gezisinden umduklarım bulamayan bu yayın or­ ganları, bu sefer de, 'Türkiye'nin çev­ resinde kurulmakta olan Ortodoks çemberi ve Patrikhane"ye dair senar­ yolar üretmeye başladılar.

AKİT'İN KIŞKIRTMASI

Senaryoya göre, dışarda Ortodoks çember kurulurken içerde de Müslü- manlara karşı bir cephe oluşuyordu. Milli Güvenlik Kurulu, hükümet ve Patrikhane birleşerek bir şer cephesi oluşturmuştu. El birliği ile Yunan emellerine hizmet ediyorlardı! 29 Ka­ sım 1997'de Akit’te, "Fener Patriği MGK’ya sevgilerini sundu" başlıklı bir

yazı yayınlandı. Yazıda şunlar söyleni­ yordu:

"Geçtiğimiz Çarşamba, Süleyman Demirel başkanlığında toplanan MGK'nm Ruhban Okulu'nun açılması konusunda Yunanlılara yeşil ışık yak­ ması bütün Türkiye'yi ayağa kaldırır­ ken, Fener Rum Patrikhanesinde yaşa­ nan bayram havasının sürdüğü bildi­ rildi. Gazetemize Ruhban Okulu’nun MEB'den bağımsız olarak faaliyete geçmesi konusunda kararlı olduğunu açıklayan ve sorunun MGK gündemi­ ne getirilmesmin sevindirici olduğunu belirten Patrik Vekili Teol Liptos'tan sonra son açıklama 'ekümeniklik' ha­ yalleri peşinde koşan Fener Rum Patri­ ğinden geldi, özel kalem müdürü ara­ cılığıyla sorularımızı cevaplayan Pat­ rik Dimitri Bartholomeos, 'Sevincimiz çok büyük. Gözümüz kulağımız hükü­ mette. Bütün Ortodoks alemi gibi Ruh­ ban Okulu'nun açılması bizim en bü­ yük hayalimiz. Hükümet yetkililerinin son MGK toplantısında, yeşil ışık yak­ maları bizi çok memnun etti. Okulu­ muzun açılacağını ümit ediyoruz’ de­ di." „

Bu haber üzerine aradığımız Patrik­ hane yetkilileri, ne Patrik'in ne de özel kalem müdürünün Akit'e böyle bir açıklama yapmadığını belirttiler. Belli ki Akit editörleri, muhabirlere, oluş­ turdukları senaryonun "canlı bağlantı­ larla" desteklenmesi gerektiğini söyle­ mişler! Düzmece haberi yazarken hızı­ nı alamayan muhabirler, sözde Patrik'­ in özel kalem müdürüne, "MGK bize yeşil ışık yaktı" bile dedirtmişler. "Hakkın ve halkın sesi" sesi olma id­ diasında olan Akit sonraki günlerde de bu tür düzmece yayınlarına devam ederek kışkırtmayı sürdürdü.

RP’nin yan resmi yayın organı Milli Gazete de, provakasyona çanak tutan yazılar yayınlamakta Akit'ten geri kal­ madı. Refahyol iktidarı döneminde Akit’le aralarındaki mesafeyi açmak için özel çaba sarfeden Milli Gazete, RP muhalefete geçince bu mesafeyi

Ortodoks dünyasının en önemli ibadet merkezlerinden biri olan Fener Rum Patrikhanesi'ne yapılan saldırıdan sonra, İstanbul’daki Rumlar Patrikhaneyi ziyaret ettiler. İslamcı basın organları, bir yıl içinde ikinci kez saldırıya uğrayan Patrikhane'ye yönelik kışkırtıcı yayınlar yapıyor.

hızla kapadı. Hatta, Hıristiyan ve Ya­ hudi düşmanlığı konusunda Akit'i sağladı. Olay sonrasında bu gazeteler­ de saldın konusunda tek bir satır bile yayınlanmadı.

MAZLUM-DER KINADI

Saldırıya en şiddetli tepki gösteren sivil toplum örgütlerinden biri de Mazlum-Der’di. İslamcı kesimin insan haklan örgütü olan Mazjum-Der İstan­ bul Şube Başkanı Şadi Çarsancaklı, sal­ dırıyı şiddetle kınadıklannı ifade ede­ rek, "faillerin biran önce yakalanıp yargı önüne çıkanlmalannı istiyoruz" dedi.

Patrikhane'ye yapılan bombalı sal- dından bir gün önce Batı Trakya'daki İskeçe'nin Hacılar Köyü camisine de bir saldırı düzenlendi. Batı Trakya'da faaliyet gösteren "Altın Şafak" adlı şo­ ven köktendinci bir örgütün mensubu olduklan öne sürülen bir grubun dü­ zenledikleri saldırı sırasında caminin

tüm camlan kırıldı. Elektronik ses sis­ temini de çalan grup, caminin duvan- na, "Türkler Trakya'da dışarı" diye yazdı. İskeçe polisinin geçtiğimiz Pa­ zartesinden bu yana saldırganlardan ikisini yakalayarak gözaltına aldığı bil­ dirildi.

Belli ki her iki tarafın şoven ve radi­ kal dinci grupları Yunanistan-Türkiye yakınlaşmasını istemiyor. Yumuşama süreceni baltalamak için "elbirliğiyle" çeşitli provokasyonlar düzenliyor.

Fener Rum Patrikhanesi'ne bir yıl önce de bir bombalı saldın yapılmıştı. İlginç olan, her iki bombanın da yakla­ şık aynı yere isabet etmiş olması. Em­ niyet Müdürlüğü yetkileri, böylece bombanm aynı yerden atılmış olabile­ ceğini belirttiler. Açılara dikkat edildi­ ğinde, saldırının Patrikhane'nin arka­ sında bulunan İncebel sokaktan yapıl­ dığı kesinleşiyor. Fakat, Patrikhane, yüksek bir duvarla çevrili, duvarın üs­ tü de iki metrelik bir tel kafesle koru­ nuyor. Bu durumda saldınnın, sokak

içinde bulunan İncebel camisinin mi­ naresinden yapılmış olabileceği ileri sürülüyor. Emniyet yetkilileri de bu kuşkuyu doğruluyor.

İncebel camisi uzun zamandan beri, Çarşamba'dan Fener ve Balat'a yayıl­ maya çalışan çeşitli tarikatlerin ve İB­ DA-C yanlısı militanlann üssü duru­ munda. Sokak sakinleri, bu caminin geceleri de açık olduğunu ve bir takım insanların sabahlara kadar burada toplantı yaptıklarını söylüyorlar. Bun­ dan üç yıl öncesine kadar şimdiki ca­ minin yerinde yıkık küçük bir mescit bulunuyordu. Bu mescitin çevresinde bulunan evler, birtakım kişiler tarafın­ dan satın alınarak yıkıldı ve buraya şimdiki büyük cami inşa edildi. On­ dan sonra da İncebel sokaktan Patrik­ haneye yönelik saldırılar artmaya baş­ ladı. Patrikhane bu tecavüzlerden ko­ runmak için, duvarın üzerine iki met­ re yüksekliğinde tel kafes yaptırdı ama son saldın bunun da kar etmedi­ ğini gösterdi.

J . İz . . ■)£

Referanslar

Benzer Belgeler

Öte yandan University College London’dan Sophie Scott, beyin sinyali verilerinin anlamlı bir biçimde konuşmaya dönüştürülmesinin henüz çok uzak bir hedef

Ağız yoluyla 200-300 mg/kg doz oranında kullanıl- dığında, atlarda bulunan tüm gelişme dönemlerin- deki anoplocephalidlere etkili olduğu, 50 mg/kg doz oranında

Turizmin; Ödemeler dengesine etkisi, gelir etkisi, yurtiçinde ithalat etkisi, işgücü çarpanı etkisi, ihracat ve gelir dağılımını düzenleyici etkisi,

Diferansiyel Denklemler Sistemi: Diferansiyel denklemler sisteminin çözümünün Varlık ve Teklik teoremi, Dayanak noktaların basit tipleri, Lyapunov fonksiyonlar

Sosyoloji alanına ilişkin konu, kavram ve terimlerin İngilizce kullanımlarının öğretilmesi ve öğrencinin edindiklerini İngilizce sunabilme becerisini

Computed cerebral tomography (CT) was performed at local hospital and revealed subarachnoid hemorrhage signs at posterior fossa and right temporal lobe sulci and

Her zaman olduğu gibi Londra’da kendisine karşı hararetli bir kabul beklerken, pek ilgisiz bir şekilde karşılanmış olması Dorotheos’yu fena halde rencide etmiş,

Özel üniversitelerde görülen terör, 12 Mart muhtırası gibi bazı dönemsel nedenlerle Heybeliada Ruhban Okulu da “Özel Yüksek Okulları kapatan kanun”un