• Sonuç bulunamadı

Haberler:Edebiyat Fakültesi'nin büyük kaybı:Prafesör Sadreddin Celal Antel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haberler:Edebiyat Fakültesi'nin büyük kaybı:Prafesör Sadreddin Celal Antel"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

rrs/

H A B E R L E R

E debiyat-Fakültesi’n in büyült k a y ­ b ı : Profesör Sadreddin Celâl Antel.

İsta n b u l Ü niversitesi E debiyat F a­ kültesinin Pedagoji P rofesörü Sad­ reddin Celâl Antel, 12 Şubat 1954 Cu­ ma günü saat 13 do, F akültedeki oda­ sında b ir talebenin tezini ted k ik eder­ ken, anî b ir k riz notiycesi ebediyete in tik a l etti.

F a k ü lte ’nin en değerli h o caların ­ dan biri olub, zekâsı, ihatası, İlmî çalışm aları ve efendiliği ile k a d ir bi­ lenlerin hürm et ve sevgisini kazanan Sadreddin C elâl’in ziyaı, âilesi efradı derecesinde meslek ark ad aşların ı, ta ­ lebelerini ve tan ıd ık ların ı da derin

b ir kedere uğ ratm ıştır.

İsm ail Sadreddin Bey, Osmanlı dev­ rin in son adliye nazırlarından, Da­ rü lfü n u n H u k u k F ak ü ltesi hukıık-ı ticaret-i berriye m üderrisi Melımed Celâleddin Bey m erhum un oğlu ve Bab-ı S eraskerî levazım at-ı umumiye reisi Ahmed Afif P aşa’nın hem şire­ zadesi idi; 1890 senesinde İsta n b u l’da dünyaya gelm işti.

İlk tah silin i hususî olarak g ö rd ü k ­ ten sonra Niimune-i T erak k i idadisini ikm al ile P a ris’e hüküm et hesabına tahsile giden Sadreddin Celâl, emsali arasında Saint Cloud muallim m ekte­ bine girmeği k ab u l eden yegâne ta le ­ be oldu; bu m ektebi başarı ile bitirip Sorbonne’da m eşhur sosyolog Emile D urkheim ’ın derslerini ik i sene tâ k ib e ttik te n sonra yurda döndü; ilk va­

zifesi olan Adana darülm uallim ini m üdürlüğüne tây in edildi (1913).

Bundan sonra, İsta n b u l’da bâzı nüm une m ektebleriniıı m üdürü, m uh­ telif lise ve muallim m ekteblerinde fransızca, terbiye-i etfal (pedagoji) ve ru h iy a t m uallim i gördüğüm üz Sad­ reddin C elâl’in erk ek muallim m ek­ tebinde öğretm en iken E debiyat F a ­ kültesi pedagoji profesörlüğüne tâ ­ yini 1936 senesinin A ralık aym a te­ sadüf eder.

On sekiz seneyi dolduran Ü niver­ site profesörlüğü denilebilir ki, Sad­ reddin Celâl Antel için meslek haya­ tının en verim li bir devri olm uştur. Geniş k ü ltü rü , nihayetsiz enerjisi, ö rnek teşkil edecek çalışkanlığı ile h erkesin d ik k atin i çeken bu k ıy ­ m etli hoca, b ir ta raftan talebelerini yetiştirm eğe uğraşır, b ir ta ra fta n da ted k ik lerin in sem eresi olan eserleri­ ni hazırlam ağa v ak it b u lu rd u . Onun m uhtelif öğretim m iiesseselerinde ve Ü niversite’de y etiştird iğ i talebenin sayısı binleri aşmış, büyük-küçük te ’iifleri ve tercüm eleri ise - tahm ine göre - k ırk a yaklaşm ıştı. Maarif ta ­ rihim izde itira z götürm ez b ir mevki sah ib i bulunan Sadreddin Celâl’in eserlerine âid mufassal b ir bibliyog­ rafya hazırlam ak, ilim ve ted ris sa­ hasındaki faaliyetini etraflı bir su ret­ te tanıtm ak lâzım dır ve onun çalışma ark ad aşları, üstlerine düşen bu vic­ danî vazifeyi en kısa b ir zamanda hiç şüphesiz yerine getireceklerdir.

(2)

HABERLER

197

• j

Sadreddin Celâl Antel, İlm î to p lan ­ tıla rd a m üdafaasını üstüne aldığı me­ seleleri, b ir takım hitabet o y u n ları­ na, lüzum suz ifade hünerlerine te ­ nezzül etm eksizin ele alır, fik rin i en m antıkî b ir şekilde müdafaa ederek m uarızlarını ilzam etm esini bilirdi. E debiyat F a k ü lte si’nin pedagoji k ü r ­ süsünü son senelerde kendisi idare ediyor, pedagoji en stitü sü k u rm ak için gece gündüz çalışıyordu. Bu ens­ titü n ü n yönetm eliğini eliyle h a zırla­ mış ve onu F a k ü lte ’nin P rofesörler k u ru lu ’ndan geçirerek çıkarm ağa he­ nüz m uvaffak olm uştu.

R ahm etlinin cenaze nam azı 13 Şu­ bat 1954 C um artesi günü öğleyi mü- teak ib kılındı. T ab u t ılık b ir kış gü­ neşi altın d a büyük b ir cem aatle Üni- v ersite’nin m erkez binası holüne ge­ tirild i. Akademik kary erin son m erha­ lesi diyebileceğimiz merasimde, Üni­ versite adına, Felsefe P rofesörü H alil Vehbi E ra lp veciz b ir h itab e irad ederek ilim âlem inin uğradığı bu k a y ­ bın ehem m iyetini b elirtti. Doçent Ab- diilkadir K arahan’ın heyecanlı konuş­ m asından, talebeden b ir gencin ho­ caya bağlılık ifade eden sözlerinden sonra cenaze Topkapı haricine nakl o lunarak aile haziresine defn edildi.

P sikoloji P ro fesö rü S abri E sad Si- yavuşgil, Yeni Sabah gazetesinde (14 Şubat 1954) n eşrettiğ i güzel b ir fık ­ ra d a Sadreddin Celâl’in ilim zihni­ yetini ve hizm etlerini ezcümle şu sa ­ tırla rla c a n la n d ırıy o r:

«... Onun en büyük zevki terbiye­ y i her sahada ehil in san lar yetiştir­ meğe ya ra ya n ölçülü ve verim li bir âlet olarak kullanm aktı. O, terbi­ yen in ancak müsbet ilim lere d a ya n ­ m akla memleket ve in san lık için ha­ y ır lı olacağına inanm ıştı. P sik o lo ji, p s ik iy a tr i ve so syo lo jin in en sön buluşlarından fa yd a la n m a k sızm ze­ kâ, kabiliyet ve şahşiyetin m iy a rı olan test usûlüne baş varm aksızın sadece ilham la genç nesillerin iy i, güzel ve doğrunun istikam etinde ye- tiştivilem iyeceğin i biliyordu . H a y a ­

tın d a ancak bu im an ı telkin etmek ve bu yolu göstermek için çalıştı, mücadele etti ve öncüsü olduğu ilm i p e d a g o jin in artık memlekette kök sa ld ığ ın ı gördükten sonra rahatça, gözü arkada kalm adan bir nefeste can verdi ...-.

Sadreddin Celâl A ntel’in ölümiyle açılan boşluğu doldurm ak pek k o ­ lay olm ıyacaktır.

M. Cavid Baysun

Neşir heyeti:

M. Cavid Baysun

Cemal Tukin

M. Münir Aktepe

Referanslar

Benzer Belgeler

* Mütenevvi eklerin, diş açılmasına lüzum olmadan, muhtelif kuturdaki borular için tedarik edilebilen hususi boru aksamile (somunla sıktırma veya şariyet esasına dayanan

(boiserie) yatak odalarının yüklük ve yatak niş- leri, çocuk odası içi sivil mimarîmizin güzel bir adaptasyonunu teşkil ediyor. Sedat Hakkı'yı bu küçük ve güzel eserinden

lan ve ifrazları ile olan aykırılıklarını, diğer yandan günden güne artan ve bir sonu da gelmiyecek gibi görünen içtimaî hayattaki yaşama standartsıziığının

Sokak cephesinde kabul kısmı ile servis toplanmış ve arka cephe üze- rine yatak odaları konulmuştur.. Binanın ortasında büyük bir aydınlık

Mektebin plânı L şeklinde olup esas kısımda bir antre, kat merdiveni ve arkada toplantı ve spor salonu vardır.. Diğer kola,

Bina iki kattan ibaret olup zemin katı şömineli bir ka- bul salonu, oturma köşesi ve çalışma odasile yemek salonu ve servisi ihtiva etmekte, birinci katta ise yatak odaları

oda ile yeniden ilâve edilen büyük oturma salonundan iba- Mimar manzaraya hâkim olan cihetlere yaptığı geniş balkonlar ve çatıya verdiği az ve tatlı meyille binaya cam

Bu ocaklara bağlanacak yine bu fabrikanın lâtından olan su haznesi (BOİLER) tertibatile bir e' litre 40 derece sıcaklıkda suyu temin edilir, her tipe bir su haznesi bağlanabilir