-t t
-çiftinin TV'rrtnblrtrici kanalı İçirt hazırladıktan'Once Canan'odlı dizi, Mayıs ayında'yâyıtld 'ğlrecek
Enkranlar üpetfende de elete
B
a
CIŞ” ve “ Bunu Yapan İki
Kişi” adlı oyunları birlikte yazan
Tülay-Refik Erduran TV’ye
programlar hazırlayan Fora
şirketinde de beraberliklerini
sürdürüyorlar
T
Ü L A Y -K c fik Erduran çifti televizyon için hazırladıkları dizinin yanısıra, birlikte tiyatro oyunları da yazıyorlar. E rdunnlar'ın yazdıkları " B a p } " adlı oyun, bu yıl A n k ara Devlet T iyatro lan ’nda sahnelen di. Oyunun ilginç bir yazılma hikayesi var.
Refik Erduran, bu hikayeyi şöyle anlatıyor: "O y u nu önce Tülay G ün gör (evlenmeden) 8 yıl önce yaz dı, ben sonra kimi düzeltmeler yaptım. Tülay, Kıb rıs'ta bulunduğu sırada Hürriyet Gazetesi'nin açtığı M uhsin Ertuğrul Oyun Y anşm ısı'na başvurmuştu. Oyun yarışmada özel ödül aldı. Bunun üzerine ‘Ba- ğış'ı, yeniden okudum, biraz da ekler yaptım. Bu yıl birlikte yazdığımız ve Uluslararası Bankası'nın oyun atışmasında ödül almış olan 'Bunu Yapan İki Kişi' zmir'de oynandı. Ankara'da da oynanması planla nıyordu, ama kadrosuzluk nedeniyle ertelendi. Bunun üzerine Raik Alnıaçık, ‘Biz bu yıl bcr Türk yazarın dan bir oyun oynamak istiyoruz’ diyerek, bizden az kadrolu bir oyun istedi. Biz de 'B ağış'ı verdik. Yani oyun apar topar sahnelendi.”
Bu tiir beraberliklerle yapılan işten, hele o kişiler bir birini iyi tamamlıyorsa olumlu sonuçlar alınabiliyor.
Refik Erduran da böyle diyor zaten: "B e n adında böyle çabşmalara pek yatkın değilim. Ancak Tülay'la baş ka ortamlarda da bir çeşit ortaklık kurduğum için, böy le bir ilişkiye girebildim.
Bu dönemlerde Tülay da teknik alanda, tiyat ronun çıraklık dönemini aştı sanırım. Bundan sonra beni biç başına sarmadan bir şeyler yazabilecek."
Peki ya birlikte yazmanın ne gibi avantajlan vardı?
Refik Erduran yazdıkları iki oyunun da kadın-erkek
ilişkisini ele aldığım, bunları yazarken Tülay Erduran'a sürekli danıştığını belirtiyor. " B i r kadın şöyle hisseder diye ahkâm kesmek yerine. Bu noktada sen ne hissediyorsun diye TUlay’a sorma kolaylığından yarar]andım” diyor.
Tülay Erduran ise bu konudaki görüşlerini Refik Er- duıan'ın öğrencisi olduğunu söyleyerek yanıtlıyor: " B ir sürü şey öğreniyorum. Bir anlamda onun yeteneği ve tecrübesinden yararlanıyorum. Tiyatronun tekniğini de daha iyi algılayabiliyorum artık."
Bu arada "B a ğ ış ” oyununa getirilen eleştirileri ya nıtlamadan edemiyor, Refik Erduran. Ankara’daki bir takım akademik çevrelerden tepki alan oyun için "P r o
fesörlere karşı yazılmış” denmesini çocukça bir alın
ganlık olarak nitelendiriyor Erduran ve şöyle diyor:
"Başrolde oynayan kişi ömrünün bir döneminde öğ retim üyeliği yapmış. Bu yüzden oyunun profesörlere karşı yazıldığı söylendi. Bu, memleketimizde genel bir sorun aslında. Herhangi bir kesimin ya da mesleğin üyesine yönelik bir şey yazdığınız zaman, o kesimde ki herkes birlikte ayağa kalkar: ‘bize saldın var' der ler. Profesörlerin de aynı çocukça alınganlık içinde ol ması eğlenceli bir tuhaflık. Bir de genellikle aydınlar kesiminde, hangi oyunda belirgin bir tip, ‘sahte aydın' diye eleştirilse, orada çizilen kişiye kendini benzeten ler 'bu yazar aydınlara karşı' diye kışkırtıcılık ediyor. Bütün bunlar da, o belirli tipin eleştirilmesinin ne ka dar gerekli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor."
Öte yandan televizyonun birinci kanalında yayınla nacak olan Refik Erduran'ın yazdığı “ Önce C a n a n " adlı dizi içinde Erduranlar yoğun bir tempo içinde ça lışıyorlar. İşadamı kocasının bırakıp kaçtığı bir kadı nın, daha sonra kocasının işleri ile uğraşmaktan ka çınması ve işkadını olmak istememesini konu alan di zi, M ayıs ayında yayına girecek.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi