• Sonuç bulunamadı

FARKLI RESTORASYON TEKNİKLERİ UYGULANMIŞ ENDODONTİK TEDAVİLİ KESİCİLERİN KIRILMA DAYANIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "FARKLI RESTORASYON TEKNİKLERİ UYGULANMIŞ ENDODONTİK TEDAVİLİ KESİCİLERİN KIRILMA DAYANIMI"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

*

Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adana Araştırma ve Uygulama Merkezi, ADANA. **Çukurova Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Pedodonti Anabilim Dalı, ADANA.

***Çukurova Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı, ADANA.

FARKLI RESTORASYON TEKNİKLERİ UYGULANMIŞ ENDODONTİK TEDAVİLİ KESİCİLERİN KIRILMA DAYANIMI

FRACTURE STRENGTH OF ENDODONTICALLY TREATED MAXILLARY INCISORS WITH DIFFERENT RESTORATION TECHNIQUES

Selda Kutlar DOĞAN* M.Cem DOĞAN** Oğuz YOLDAŞ***

ÖZET

Amaç: Bu çalışmanın amacı, madde kaybı fazla ve endodontik tedavi görmüş üst keser dişlerin kırılma dayanıklılığının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 30 adet çürüksüz insan üst santral keser dişi kullanıldı. Güta perka ile endodontik tedavisi yapılan dişler, her biri 10 dişten oluşan rastgele 3 gruba ayrıldı. Grup 1 ve 2’de güta perka kök kanalından, bir rond frez ile mine-sement birleşiminin 5 mm altında olacak şekilde kaldırıldı. Grup 1 hibrit bir kompozitle, grup 2 ise kondanse olabilen rezin kompozit ile restore edildi. Kontrol grubundaki dişlerde guta-perka mine sement sınırı seviyesinde kesildi ve aynı hibrit kompozit ile restore edildi. Mekanik testler için bir üniversal test cihazı kullanıldı. Tüm dişlere kırılma oluşana kadar kuvvet uygulandı.

Bulgular: Grup 2’deki kırılma dayanımı grup 1’dekinden anlamlı bir şekilde düşük bulundu (p=0.04). Grup 1 ve kontrol grubu arasındaki fark da anlamlı iken (p=0.000), grup 2 ile kontrol grubu arasında bir fark bulunamadı (p=0.1).

Sonuç: Sonuç olarak kondanse olabilen rezin kompozitlerin post materyali olarak uygun olmadığı düşünüldü.

Anahtar kelimeler: Kırılma dayanımı, üst keser dişler, endodontik tedavi, restorasyon

SUMMARY

Purpose: The aim of this study was to compare the fracture strength of endodontically treated and structurally compromised maxillary incisors. Material and Methods: Thirty caries free human maxillary central incisors were used in the present study. Teeth, endodontically treated with guta percha, were randomly divided into three groups of 10 teeth each. In group 1 and 2, the güta percha was removed from the root canal to 5 mm below the cemento-enamel junction with a round bur. Group 1 was restorated with a hybrid composite resin whereas group 2 with condensable composite resin. In the control group, only the access opening was restorated with the same hybrid composite resin. A universal testing machine was used for mechanic tests. All teeth were loaded until fracture was occured.

Results: The fractural strength in group 2 was significantly lower than in group 1 (p=0.04). Significantly difference was found between group 1 and control (p=0.000), but no difference was found between group 2 and control (p=0.1).

Conclusion: It is concluded that condensable composites were not available as a post material.

Key words: Fracture strength, maxillary incisors, endodontic treatment, restoration

GİRİŞ

Bir restorasyon ile dişin orijinal biyomekaniğinin yerine getirilmesi ya da taklit edilmesi restoratif diş hekimliğinin temel amacıdır.1,2 Doğal bir diş, çok sert bir doku olan mine ile daha yumuşak ve esnek bir doku olan dentin arasındaki yapısal ve fiziksel ilişki nedeniyle hayat boyu termal ve mastikatör etkilere üstün bir biçimde karşı koymaktadır. Bu ilişkinin bilinmesi, bozulmamış sert dokuların restoratif işlemler sonunda gösterdiği biyomekanik yanıtın irdelenmesine yol açmıştır.3,4 Endodontik tedavi ve kaviteler nedeniyle diş yapısında oluşan her kayıp kuron

fleksibilitesinde önemli bir artışa neden olmaktadır. Endodontik tedavi görmüş dişlerin nem kaybı nedeniyle kırılgan olduğu ve daha yüksek kırılma tehlikesinin bulunduğu bilinmektedir. Bu dişlerde kollojene bağlı su miktarının yaklaşık %10 oranında azaldığı, fakat bunun elastisite modülü, sertlik ve kırılma direnci gibi fiziksel özelliklerde herhangi bir değişiklik yaratmadığı kabul edilmektedir. Buna karşın çürük veya giriş kavitesi, kanalın fazla genişletilmesi ve post yuvası preparasyonuna bağlı madde kayıpları yük taşıma kapasitesinde azalmaya neden olmaktadır.5-7 Endodontik olarak tedavi edilen dişler için uygun bir restorasyon seçimi dayanıklılık ve estetik açısından

(2)

önem kazanmaktadır. Günümüzde dişlerin doğal translusensisini koruyabilen kompozit rezinlerin kor materyali olarak kullanımı artmaktadır.

Dentine asit uygulanması artık günümüzde iyice tanımlanmıştır. Bu metotla smear tabakası kaldırılmakta veya modifiye edilmektedir.8,9 Giriş kavitesine asit uygulanmasının ardından, açılan dentin kanallarına rezin maddeler mekanik olarak adeta kilitlenmekte, servikal ve koronal bölgede diş yapısı intraradiküler olarak kuvvetlendirilmektedir10. Kök kanalının ve giriş kavitesinin kompozit rezinlerle doldurulması, gelişimini tamamlamamış veya geniş kanallı dişlerde, dişin kırılmaya karşı direncini arttırmada etkili bir yol sağlamaktadır.10

Prefabrik ya da döküm postlar kullanıldığında simantasyon işlemi gerekli hale gelmektedir ve kanal boşluğu arasında kalan mesafe simanla dolmaktadır. Eğer siman yüksek basma direncine sahip değilse post, kor ve kuron, fonksiyon sırasında tekrarlayan stresler karşısında başarısız olmaktadır.11 Kompozit materyallerin kök kanallarına direkt olarak uygulanması sonucunda kurona radiküler stabilizasyon sağlanmakta, post ve kor herhangi bir simana ihtiyaç duyulmaksızın dentine adezyon prensipleri ile oluşturulmaktadır. Bu amaçla farklı tip ve özellik gösteren kompozit materyaller kullanılmaktadır.12

Bu çalışmanın amacı, farklı restorasyon teknikleri ve farklı restoratif materyaller kullanılarak onarılan, madde kaybı fazla ve endodontik olarak tedavi edilmiş üst keser dişlerin kırılma dayanıklılığının karşılaştırılmasıdır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Boyutları birbirine benzeyen 30 adet çürüksüz insan üst santral keser dişi seçildi. Sert ve yumuşak depozitler el aletleriyle temizlendikten sonra çalışma anına kadar içinde birkaç thymol kristali olan distile suda oda sıcaklığında saklandı. Dişlerin kök kanalları madde kaybı olan köklerin taklit edilmesi amacıyla step-back tekniği kullanarak 80# kadar genişletildi. Kök kanalları lateral kondensasyon tekniği ile guta perka ve AH 26 kanal patı kullanılarak dolduruldu. Örnekler her biri 10 dişten oluşan rasgele 3 gruba ayrıldı. Grup 1 ve 2’de güta perka kök kanalından, bir rond frez ile mine-sement birleşiminin 5 mm altında olacak şekilde kaldırıldı. Grup 1 hibrit bir kompozitle, grup 2 ise kondanse olabilen kompozit rezinle restore edildi. Kontrol grubundaki dişlerde guta-perka mine sement sınırı seviyesinde kesildi ve aynı hibrit kompozit ile restore edildi. Dişlerin kök yüzeyleri mine-sement sınırının 2 mm altına gelecek şekilde erimiş

muma daldırıldı. Böylece yaklaşık 0.2-0.3 mm’lik periodontal ligament kalınlığı sağlanmış oldu. Daha sonra bu dişler yine mine-sement sınırının 2 mm altına kadar akrilik bloklara gömüldü. Polimerizasyonun ilk belirtileri başladığında örnekler çıkarılarak kök yüzeylerindeki mum temizlendi ve bu yüzeyler ince bir tabaka enjeksiyon tipi polivinil siloksane impresyon materyali (Imprint, 3M) ile kaplanarak tekrar akrilik bloklara gömüldü. Mekanik testler için Instron üniversal test cihazı (Testometric, Rohdale, UK) kullanıldı (Resim 1). Tüm dişlere 0.5mm/dakika hızla kırılma oluşana kadar kuvvet uygulandı.

Resim 1. Mekanik testler için kullanılan Instron üniversal test cihazı

(Testometric, Rohdale, İngiltere)

BULGULAR

Kırma işlemi sonrası örneklere ait kırılma dayanımı değerleri Tablo I’de gösterilmiştir. Kırılma dayanımı açısından gruplar arasında anlamlı bir fark saptandı (p=0.001). Gruplar kendi aralarında karşılaştırıldıklarında Grup 2’deki kırılma dayanımı Grup 1’den anlamlı bir şekilde düşük bulundu (p=0.04). Grup 1 ve kontrol grubu arasındaki fark da anlamlı iken (p=0.000), Grup 2 ile kontrol grubu arasında bir fark bulunamadı (p=0.1) (Şekil 1).

Tablo I. Gruplara ait kırılma dayanımı değerleri (N) ve standart sapmaları

Kırılma Dayanımı(N) Ortalama SD Kontrol 637,5 154,5 Grup 1 902,5 107,4 Grup 2 750,2 137,5 p 0.001

(3)

Şekil 1. Gruplara ait değerlerin (N) dağılımı

TARTIŞMA

Sağlıklı bir arkta bulunan hasta kanallı bir diş, hekim için restoratif bir problem oluşturmaktadır. Geçmişte böyle bir diş tedavi edilemeyen, çekilmesi gereken bir diş olarak kabul edilirdi. Ancak günümüzde adeziv tekniklerin ve materyallerin hızla gelişmesi hasarlı dişlerin fonksiyon ve estetiğini hastanın ihtiyacını karşılayacak ölçüde sağlamaktadır. Dişin onarılması ve kuvvetinin arttırılması ışınla sertleşen kompozit rezinler yardımıyla kolay ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir.13,14

Birçok araştırmacı dişleri saklamak için distile su ya da normal salinin uygun olduğunu düşünürken.15,16 1987’de Leary ve arkadaşları17 antifungal etkisi nedeniyle thymol solusyonunu kullanmıştır. Bu nedenle çalışmada saklama solusyonu olarak %5’lik thymol kullanıldı.

Kanal tedavisi yapılan dişlerin kanal dolguları bir rond frez yardımıyla yaklaşık 3 mm kadar kaldırılarak deney materyalleri ile restorasyonları yapılmıştır. Işınla sertleşen rezin materyallerin sertleşebilmeleri için ışının etki edebileceği maksimum kalınlık 3 mm olduğundan açılan kavite derinliğinin bu kalınlığı aşmaması planlanmıştır.13 Aksi takdirde polimerizasyon tam anlamıyla gerçekleşemediği için dişin kırılma direnci azalarak restorasyon başarısız olacaktır.

Doğada kök yüzeyine gelen rijit kuvvetler bulunmamaktadır. Çalışmada örnekler dişin doğal destek yapısı ve periodontal ligamentine benzer bir

ortam oluşturmak amacıyla akrilik bloklara gömülmeden önce ince bir tabaka polivinil siloksane ile kaplanmıştır. Polivinil siloksana periodontal ligamenti, akrilik rezin alveolü, bloklar da kemik soketini taklit etmektedir.18 Böylece kök yüzeylerine rijit kuvvetlerin gelmesinden kaçınılmıştır.

Hem post-core materyali olarak hem de simantasyon ajanı olarak kullanılan kompozit rezinlerle ilgili birçok çalışma mevcuttur.19-22 Kompozit rezinler çalışma süresi kısa ve hekimin kontrolünde olan materyaller olup uygulaması oldukça kolaydır.23-26

Kompozit rezinler kanal duvarlarındaki retansiyon alanlarına da doldukları için kuvvet karşısında yerinden çıkmadan kor bölgesinde kırılır.14 Kompozit rezinler bonding ajanlarla birlikte kullanıldığında, kompozitlerin en büyük dezavantajı olan mikrosızıntı minimalize edilmiş olacaktır. Van Meerbeek ve arkadaşları23 hiçbir bonding ajanın mikrosızıntıyı tam anlamıyla engellemeyeceğini ileri sürmüştür. Bu çalışma mikrosızıntı incelemesini içermemektedir.

Kondanse edilebilen kompozitlerin hem kök kanallarına hem konvansiyonel kavitelere daha iyi sıkıştırılabileceği düşünülmektedir. Ultrasonik kondenzasyonun kök kanallarında ayrıca daha etkili olduğu da bildirilmiştir.12 Bu çalışmada da hibrit kompozit ile kondanse edilen kompozitin karşılaştırılması hedeflenmiştir. Hibrit tip kompozit hem iyi bitirme özelliklerine hem de büyük dayanma gücüne sahiptir.27 Hibrit kompozitlerin kondanse edilmesinin daha güç olmasına rağmen hibrit kompozit kullanılan 1. grup ve kontrol grubunun kondanse olabilen kompozit kullanılan 2. gruptan daha dayanıklı bulunması kondensasyonun iyi yapılmasının dişlerin dayanıklılıkları üzerinde çok etkisi olmadığını düşündürmektedir.

Hürmüzlü ve ark.28 endondontik tedavi görmüş premolar dişlerde farklı kompozit materyallerin ve restorasyon tekniklerinin dayanıklılık üzerine etkilerini incelemişler ve kondanse edilen kompozitlerin radiküler bölgeye uzanmasının dayanıklılığı azalttığı sonucuna varmışlardır. Bu çalışmada da kondanse edilen kompozitlerin radiküler kısma uzaması hibrit kompozite göre dayanıklılığı azaltmıştır.

Yoldaş ve ark.29 aşırı harabiyet gösteren dişlerde kompozit rezinle yapılan güçlendirmenin servikal bölümde oluşan stresleri azalttığını dolayısı ile kök

(4)

kırığı riskinin azaldığını bildirmektedir. Lui13 ışık ileten postlar ile kompozitlerin kök kanallarına yerleştirilmesinin yine servikal güçlendirmeyi sağlayacağını bildirmektedir. Bu çalışmada da endodontik tedavi görmüş ve madde kaybı gösteren dişlerde radiküler bölümün kompozitler ile restore edilmesinin dişlerin dayanıklılığını artırdığı bulunmuştur.

Çalışmada termal siklus pr osedürleri uygulanmamıştır. Ayrıca, ağızda post ve core restorasyonları tekrarlayan çekme, basma, makaslama ve rotatif kuvvetlere maruz kalmaktadır. Oysa, bu çalışmada olduğu pek çok çalışmada ki değerler giderek artan bir kuvvetin oluşturduğu bir kırılma sonucu elde edilmiştir. Bu durum sonuçları etkileyebileceğinden oral çevreyi daha iyi taklit edebilecek başka çalışmalara ihtiyaç vardır.

SONUÇ

Endodontik tedavi görmüş ve madde kaybı gösteren dişlerde kondanse olabilen kompozit rezinlerin, hibrit kompozitlere göre daha düşük basma dayanımı gösterdiği saptandı.

KAYNAKLAR

1. Magne P, Versluis A, Douglas WH. Rationalization of incisor shape: Experimental-numerical analysis. J Prosthet Dent 1999; 81: 345-55. 2. Magne P, Douglas WH. Rationalization of esthetic restorative dentistry based on biomimetics. J Esthet Dent 1999; 11: 5-15. 3. Morin D, DeLong R, Douglas WH. Cusp reinforcement by the acid-etch technique. J Dent Res 1984; 63: 1075-78.

4. Macpherson LC, Smith BG. Reinforcement of weakened cusps by adhesive restorative materials: An in-vitro study. Br Dent J 1995; 178: 342-4.

5. Lewistein I, Grajower R. Root dentin hardness of endodontically treated teeth. J Endod 1981; 7: 421-2.

6. Sedgley CM, Messer HH. Are endodontically treated teeth more brittle? J Endod 1992; 18: 332-5.

7. Trope M, Maltz DO, Transtad L. Resistance to fracture of restored endodontically treated teeth. Endod Dent Traumatol 1985; 1: 108-11. 8. Lee HL, Orlowski JA, Scheidt GC, Lee JR. Effect of acid etchants on dentin. J Dent Res 1973; 52: 1228-33.

9. Franchi M, Lorenzo B. Effect of acid-etching solutions on human enamel and dentin. Quintessence Int 1995; 26: 431-5.

10. Trope M, Maltz DO, Tornstad L. Resistance to fractures of restored endodontically treated teeth. Endod Dent Traumatol 1985; 1: 108-11.

11. Mendoza DB, Eakle WS, Kahl EA. Root reinforcement with a resin-bonded preformed post. J Prosthet Dent 1997; 78: 176-82. 12. Alaçam T, Uzun Ö, Kıvanç BH, Yoldaş O, Görgül G, Tınaz C. Microhardness of packable composites used as posts condensed with different methods. J Endodon 2004; 30: 51-3.

13. Lui JL. Composite resin reinforcement of flared canals using light-transmitting plastic posts. Quintessence Int 1994; 25: 313-9. 14. Bex RT, Parker MW, Judkins JT, Pelleu GB. Effect of dentinal bonded resin post-core preparations on resistance to vertical root fracture. J Prosthet Dent 1992; 67: 768-72.

15. Assif D, Oren E, Marshak BL, Aviv I. Photoelastic analysis of stress transfer by endodontically treated teeth to the supporting structure using different restorative techniques. J Prosthet Dent. 1989; 61: 535-43.

16. Tjan AH, Whang SB. Resistance to root fracture of dowel channels with various thicknesses of buccal dentin walls. J Prosthet Dent. 1985; 53: 496-500.

17. Leary JM, Aqullino SA, Svare CW. An evaluation of post length within the elastic limits of dentin. J Prosthet Dent. 1987; 57: 277-81. 18. Sirimai S, Riis DN, Morgano SM. An in vitro study of the fracture resistance and the incidence of vertical root fracture of pulpless teeth restored with six post-and-core systems. J Prosthet Dent 1999; 81: 262-9.

19. Bowen RL, Cobb EN. A method for bonding to dentin and enamel. J Am Dent Assoc 1983; 107: 734-6.

20. Bowen RL, Cobb EN, Rapson JE. Adhesive bonding of various materials to hard tooth tissues: improvement in bond strength to dentin. J Dent Res 1982; 61: 1070-6.

21. Assif D, Ferber A. Retention of dowels using a composite resin as a cementing medium. J Prosthet Dent 1982; 48: 292-6.

22. Morin DJ, DeLong R, Douglas WH. Cusp reinforcement by the acid-etch technique. J Dent Res 1984; 63: 1075-8.

23. Van Meerbeek B, Vanherle G, Lambrechts P, Braem M. Dentine and enamel bonding agents. Current Opinion in Dentistry 1992; 2: 117-27. 24. Kovarik RE, Breeding LC, Canghaman WF. Fatigue life of three core materials under simulated chewing conditions. J Prosthet Dent 1992; 68: 584-90.

25. Tjan AH, Dunn JR, Lee JK. Fracture resistance of amalgam and composite resin cores retained by various intradentinal retentive features. Quintessence Int 1993; 24: 211-7.

(5)

26. Chang WC, Millestein PL. Effect of design of prefabricated post heads on core materials. J Prosthet Dent 1993; 69: 475-82

27. Al-Hazaimeh N, Gutteridge. An in vitro study into the effect of ferrule preparation on the fracture resistance of crowned teeth incorporating prefabricated post and composite core restorations. Int Endodont J 2001; 34: 40-6.

28. Hurmuzlu F, Kiremitci A, Serper A, Altundasar E, Siso SH. Fracture resistance of endodontically treated premolars restored with ormocer and packable composite. J Endodon 2003; 29: 838-40.

29. Yoldas O, Akova T, Uysal H. An experimental analysis of stresses in simulated flared root canals subjected to various post core applications. J Oral Rehabil 2005; 32: 427-32.

Yazışma Adresi:

Yard. Doç. Dr. M. Cem DOĞAN Çukurova Üniversitesi

Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı

01330 Balcalı, Yüreğir / ADANA Tel: 0 322 3386060 / 3446 Faks: 0 322 3387331

E-posta: cemdogan@cu.edu.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Yaygın hasar görmüş veya cerrahi, periodontal cerrahi, ortodontik ya da endodontik müdahale görmüş dişlerin sabit protetik uygulamalarda destek

Direkt Restorasyon Yapılacaksa; Dişin en az 1 mm kalınlığında dört duvarı kalmış olmalıdır. Adeziv Restorasyon Destekli Kor Kullanılacaksa; Dişin en az 1 mm

• Özellikle rezeke edilen diş arktaki son dişse ve üsteki karşılığı çok distale uzanmıyorsa distal kökün çıkartılarak mesial kökün ağızda. tutulması tercih

Çalışmanın bulguları değerlendirildiğinde; duvar kalınlığı 2 mm olan grupta yer alan, kompozit restorasyon alt grubu (AK) ile fiber post uygulanan alt grup (AF) sayısal

A2 renk gruplarında; Grandio, Gradia Direct ve Clearfil Majesty Esthetic’den elde edilen TP değerleri, Filtek Z250 ve Ceram-X Mono’dan elde edilen TP değerlerine

çoğunlukla çürük nedeniyle, keser dişler için ise daha ziyade travmaya bağlı olarak pulpa dokusunda hiperemiden nekroz a kadar değişen tablolarla karşılaşmak

Regeneration of Dental Pulp Tissue in Immature Teeth with Apical Periodontitis Using Platelet- Rich Plasma and Dental Pulp Cells. International

Bu çalıĢmada sulardan klor giderimi için kullanılan granüler aktif karbon çeĢitli kimyasal yöntemlerle sentezlenen metal oksit partikülleri ile modifiye