142
T T- t) l O lj î l
— Biraz düşündük, biraz konuştuk, biraz şakalaştık bir isim bulduk: “ Kundakçı, Bu müt hiş bir çapkının romanı olacaktı. En zarif sosyete hanımından en körpe mahalle kızına kadar her kalbe kundak sokan bir çapkının romanı. “ Belle Amle” gibi bir şey,
Bunu bulunca hemen telefona yapıştı. Yüzü görülecek kadar gü lünç bir ciddilik kazanmıştı.
— Romanı yarından itibaren ilana başlayınız. İsmi Kundakçı. Ercüment Ekrem’in gazetemiz için titiz bir özenle yıllarca çalışarak hazırladığı büyük aşk, tutku, macera romanı dersiniz. İlanlar bir hafta kadar sürsün... Fotoğrafımı da gönderirim. Efendim? Müsved deler mi? Hepsi hazır, hepsi. Yalnız bir gözden geçireyim. Ufak tefek rötüşlar yaparım belki.
Size şaşılacak bir şey söyllye- yim mi? Üç aydan fazla süren bu roman İkdam gazetesinin satışını arttırmıştı...”
b'iyat öğretmenliği yaptı. 12 aralık 1956’da İstanbul’da öldü.
1 Talu mizah öyküleri yanı sıra Evliya Çelebi’nin uslup ve görüşü m ü benzeterek yazdığı “Evlıya-yı
Cedit (Yeni Evliya) takma adıyla ’ yazdığı yazılar ve Meşhedi’nin ^serüvenleri ile tanınmıştır.
n’
¿ji* Yusuf Ziya Ortaç yazıyor: Ercüment Ekrem’in . mizah an- j,- kayışını en iyi özetleyen Yusuf Zi- r.ya Ortaç olmuştur. “Portreler" adlı ^itabında Talu’yu şöyle anlatır. $?•;,; “ .... Ercüment memurluk ha la t ın d a her oturduğu koltuğu " ’doldurmuş yalnız hepsinden de <’ blrşr nükte uğruna yuvarlanıp git m iş t ir . Dili durmazdı. Atatürk
evlendiği zaman o cumhur başkanlığı genel kâtibiydi. Latife Hanım’ı ilk görüşte:
7 7 “Latife Latif gerek” demiş ve Çankaya’dan yuvarlanıp gitmişti.
jk Basın genel müdürüyken de böy-
%
ledir:‘r/ :
“Almanların bizden bir “H faz- * (ası var,demiş onları Hitler yönetiyor, bizi itler”
Ertesi gün elinde kalem soluğu yine Akbaba’da aldı.
Îİ2TC
« f e B D
f i İPİERCÜMENT
EKREM
I ' de İstanbul’da doğan •'i A O O ° Taiııl . ReCalzade Mah- . 7 mut Ekrem Öey’in oğlu ndur. Galatasaray Lisesl’ni bitir- <• dikten sonra eğitimini Paris’te Si y a s a l Bilgiler Okıilu’nda sürdür- , .dü. 1907’den itibaren çeşitli devlet ^memurluklarında bulundu. İlk işi : Duyun-i Uhıumimlye’de Fransızca 'çevirmenliğidir. Matbuat Basın Müdürlüğü (3 kez), Cum- 7hurbâşkanlığı Baş kâtipliği ve r.'Varşova Elçiliği Danışmanlığı K |yapt‘. 1920-22 yılları arasında Aka n.Gündüz’le birlikte Alay adlı mizahdergisini çıkardı.
7 ı Yazı hayatını sürdürürken ,1 çeşitli okullarda Fransızca ve
ede-Bir akşam onu Laleli’deki apartmanında düşünceli gör müştüm. Ben odaya girince sevindi. Adımın ilk hecesini çeke rek:
— Sorma başıma geleni Yusuf, dedi.
— Hayrola Ercüment
— Ahmet Cevdet telefon etti demin. İkdam için bir romanın var mı diye sordu. Ben de var dedim ama yok. Birazdan ilan etmeleri için adını söyleyeceğim. Ne yap sam, ne desem bilmem.
— Kolay, dedim, bir isim bulu ruz.