• Sonuç bulunamadı

Yorus (Hieron) Kalesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yorus (Hieron) Kalesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-TT-f& O liZ

YORUS (HİERON) KALESİ

İstanbul boğazının Anadolu yakasının son yüksek tepesinde ve Karadenizin ağzında gör­ düğümüz kale harabeleri Yorus kalesi adı ile yadolunmaktadır. Bu kale BizanslIlar tarafın­ dan, İstanbul’un Karadeniz’den gelecek düş­ manlardan muhafazası için inşa olunmuş ve bu suretle Karadeniz Boğazı emniyet altına a- lınmıştır.

Yorus kalesi evvelce orada mevcut olan Hie-

ron’un bakayası ile inşa olunmuştur. Bu mahal­

lin önemi, coğrafî mevkii itibariyle, kadimden beri pek mühimdi. Hattâ Karadeniz Boğazı ağ­ zının temellükü için BizanslIlar ve Halkedon- yalılar (Kadıköylüler) ve Bitinyalılar, ve da­ ha sonra Venedikliler ve Cenevizliler araların­ da muharebeler olmuştur.

BizanslIlar ile Rodos’lular arasında Milât­ tan 182 sene evvel vukubulan muharebede Ro- doslularm müttefiki olan Bitinya Kralı Prusi-

yas (1), Hieron mevkii mühimini ve civarını

zaptetmiş ve bilâhare sulh akdolunduğunda Bi­ zanslIlara iade etmiştir (Polivios D. 50, 52).

Burası Karadenizin ağzı olmak itibariyle, hurafat devrindeki rivayete göre, Arğonavt’lar

Kolluda seferinden ve Pondos’un korkunç fır­

tınalarından salimen İstanbul Boğazına, avdet­ lerinde ilk işleri Yorus mevkiinin sahilinde te­ sis ettikleri on iki ilâh mabedine kurbanlar kes­ mişler ve sonra o civarda Jüpiter (Urios) namı­ na diğer bir mabet tesis etmişlerdir.

Bir müddet sonra BizanslIlar sahilde de­ niz ilâhı Posidon namına diğer bir mâbet yap­ mışlardır. Jüpiter mâbedi bilâhare İmparator

Jüstiniyen tarafından Hıristiyan kilisesine tah­

vil olunmuştur.

Bu mâbetlerin inşa olunmasından dolayı, BizanslIlar Boğazın ağzına (Mukaddes ağız) Hi­

eron Stomion, ve dağın tepesinden sahile inen

kısmına da (Perivolin) veya (Perivoliçin) adını vermişlerdir.

Tarihçi Aristidi’ye (2) göre orada ve sa­ hilde deniz ilâhı Posidon’a nezir edilmiş bir mâ­ bet bulunduğu gibi, Jüpiter mâbedinin de sa­ hilde bulunduğunu Tarihçi Apolonios (3) yaz­ maktadır.

Ebuttarih Herodot’a göre (4) (Herodot D. 85), eski Yunanlılar aleyhine harp açan İran Şehinşahı Dara (Darius), askerlerini Boğaziçi- nin Anadolu kısmından Avrupa tarafına

geçir-Yorus kalesi

Château d’ Hieron (Anadolu Kavak)

mek için bugün Anadolu ve Rumeli hisarlarının bulundukları yerde köprü yapmakla meşgul bulunduğu zaman, bir gemiye binerek Boğa­ zın noktayı müntehasına gitmiş (Kianeas ada­

ları) , ve orada Hieron mevkiine çıkarak Pon- dos’u, yani Karadenizi, seyretmiştir.

On dördüncü asırda denizde pek kuvvetli olan Galatadaki Cenevizliler Hieron kalesine vazıyed ettiler ve o zamanın harp vasıtaları ile tahkim eylediler. Kalenin etrafı bir sur ile çev­ rilmiştir. Bu surun 1350 senesinde Cenevizli­ ler tarafından yapılmış olması kabil olduğu gi­ bi, OsmanlIlar tarafından yapılması da müm­ kündür.

Hieron’un sahilinde elyevm Anadolu kava­ ğı adında bir köy vardır ki poyraza karşı mah­ fuz bir limanı mevcuttur. Anadolukavağu a ve bilhassa Jüpiter mâbedi harabeleri üst?--.de Îs- tanbulun Kazakların hücumundan mu ıafazası için 1624 tarihinde Dördüncü Sultan Murat za­ manında istihkâmlar yapılmış, ve 1783 tarihin­ de Kapudanı Derya Cezayirli Haşan Paşa’mn talimatı dairesinde Fransız mütehassısı (Tous-

sant) tarafından bu istihkâmlar fennî bir su­

rette yeniden inşa olunmuş, ve 1794 senesinde yine Fransız mütehassısı (Meunier) tarafından yeni usuller ile daha fazla takviye edilmiştir.

Hieron (Yorus) kalesinin sahilinde hara­ beleri hâlâ mevcut bir fener var idi. Bu hara­ belerde (M) harfi görülmüş olduğundan, (Kos-

tantinias) müellifi bu fenerin Mihail veya Ma- nuil Paleoloğos tarafından tamir olunmuş mâ­

(2)

14 TÜRKİYE TURİNG ve OTOMOBİL KÜRÜMÜ

Yorus kalesinin, dahilen ve haricen, duvar­ larında mermerler üzerinde mahkûk salipler ve BizanslIlarla Cenevizlilerin armaları ve Bizans­ lIların hilalli salibi mevcut olduğu gibi, kale ka­ pısının iki tarafındaki burçlar üzerinde salibi havi arma ve 1190 tarihi vardır. Orada müş­ külâtla inilir, ehemmiyetten ari, bir bodrum

vardır ki eski bir sarnıç olduğuna şüphe yok­

tur.

Yorus kalesinde Osmanlılar tarafından in­ şa olunmuş bir mescit vardır. Bu mescit fev­ kani olup, Sultan Bayezidi Veli tarafından bi­ na olunmuştur. Hadikatüccevami’ye göre (Cilt 2 sah. 146) derunu kal’ede otuz kadar İslâm evleri, bir çeşme, bir de hamam vardı.

Anadolu Kavağının karşısında ve Boğazın Rumeli yakasında Rumeli Kavağı adında diğer bir köy vardır. Bu köyün yüksek bir mevkiin­ de Yurus kalesine müşabih /e elyevm harabe­ leri mevcut İmros kalesi adında diğer bir kale var idi (5). Bu kal’e de, tarzı inşasına nazaran, BizanslIlar tarafından inşa olunmuştur. Hara­ beleri kısmen toprak içinde ve kısmen zemin üzerindedir. İskele civarında ufak bir duvar parçası da kalmıştır.

Bu karşılıklı iki kalenin surları sahile ka­ dar iniyordu, ve sahilde rıhtımları var idi. Karşılıklı iki rıhtım arasında Karadeniz’den ge­ lecek düşman gemilerinin Boğaza girememele­ ri için BizanslIlar zincir gererlerdi.

Rumeli sahilinde de, Anadolu sahilinde ol­ duğu gibi, mâbetler inşa olunmuştu. Rumeli sa­ hilinde Apollon (6) ve ilâhe Rea (7) mâbetleri inşa olunmuştur.

Bütün gemiciler Karadeniz’e çıkmadan evvel veya Karadenizden İstanbul’a geldikle­ rinde bu mabetlerde ibadet ederler ve kurban­ lar keseıA'rdi.

f

Coğ afya ve Tarih âlimi Strabon (8) Ana­ dolu yakasındaki bu mukaddes mahalle Halki-

donyulıların Hieron’u ve Rumelideki mukaddes

mahalle BizanslIların Hieron’u adını vermekte­ dir.

Rumeli yakasındaki Hieron’un limanı ol­ madığından, BizanslIlar sun’î bir liman yap­ mışlardır. Bu limanın denize doğru uzatılan kolları 80 kadem kadar idi. BizanslIlar bu li­ manda Karadenizden gelen gemilerden gümrük resmi tahsil ederlerdi. Bugün bile bu mahal gümrük iskelesi namı ile yadolunmaktadır. Bu küçük limanın büyük taşları fetihten sonra

Yorus Kalesinin diğer görünüşü

Antre vue da Château d’ Hieron ( Bosphore) başka yerlerin inşası için diğer mahallere nak­ lolunmuş ve bugün denizin içinde sıra taşları mevcuttur. Avam lisanında bu sıra taşları (Ka-

rataş) ve rumca (Mavro Molos) adını almıştır.

Rumelideki Hieron harabeleri Karataşın tepelerinde ve Anadolu cihetindeki Hieron’un karşısındadır.

Burada da, yani Yenimahalle ile Rumeli- kavağı arasında, Dördüncü Sultan Murat zama­ nında istihkâmlar inşa olunmuş ve 1783 ve 1794 senelerinde bu istihkâmlar fennî bir surette takviye ve toplarla teçhiz olunmuşlardır.

Rumeli Kavağındaki cami Dördüncü Sul­ tan Mehmed’in validesi Hatice Turhan Sultan tarafından kardeşi Yusuf ağanın hatırasının ya­ dı için inşa olunmuştur.

VI. M ırmıroğlu (1) Prusiyas, Bursa şehrinin müessisidir.

(2) Tarihçi Aristidi, Misianın Adrianos şehrinde Milâttan sonra 129 da doğmuştur.

(3) Rodos adalı Apolonios, Milâttan evvel (295 - 215) İskenderiye’de doğmuştur.

(4) Herodot, Milâttan evvel doğmuştur. (410-484). (5) Tarih ve Coğrafya Lügati, Elefterudakis, Cilt 7, sah. 5.

(6) Apollon, Olimp dağının tepesinde sakin on iki ilâhtan biridir. Kadimden beri Yunanlılar tarafından çok hürmete mazhar oluyordu. Bir çok meziyetlerin­ den biri de gemicilerin hamisi idi. Bu sebepten dolayı İstanbul Boğazından geçen gemiciler Hierondaki A- pollon mabedine uğrar ve kurbanlar keserlerdi.

(7) Rea, çok eski bir ilâhedir. Gök ve Arzın kızı,

Iirono’nun karısı, ve Olimp ilâhlarının anasıdır.

(8) Strabon, Amasyada doğmuş, Yunanlı Coğraf­ ya ve Tarih âlimidir. Milâttan evvel 67 senesinde doğ­ du ve Milâttan sonra 23 senesinde öldü.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Effect of lesion size, visual acuity, and lesion composition on visual acuity change with and without verteporfin therapy for choroidal neovascularization secondary to age-related

2 onluk 3 birlikten oluşan sayı ile, onlar basamağı 3 olan en küçük sayının çarpımı kaçtır.

Ama Günefl enerjisiyle çal›flan oto- mobillerin yavafllamak için normal otomobillere göre daha az güce ihtiyac› oldu¤u için frenler daha küçük. Bunlardan baflka bisiklet

Through an examination of which journals in the Sci- ence Citation Index (SCI) had accepted studies from Turkey in the field of otolaryngology, what subjects these had

Hayatta senden daha fazla merhamet ve şefkate muhtaç bir ikinci genç kız tasavvur edemediğim için aşkım, merhamet ve kederle inleyecek, son nefesime kadar

K tapta serbest zaman olgusunun tar hsel süreç çe r s ndek dönüşümüyle b rl kte ele alınması; serbest zamanın kavramsal olarak boş zaman şekl ndek fade ed l ş n n,

Olshansky’nin grubunun öteki dizayn önerileri aras›nda flunlar da var: sinirlerin retina’dan ayr›lmas›n› önlemek için optik sinirin baflka biçimde tasar›m ve montaj›,

Bakım amaçlı merkezlerde, program çocukların fiziksel bakımı ve dengeli bir beslenmenin verildiği güvenli bir ortamı sağlamaya önem veriyordu, öte yandan