• Sonuç bulunamadı

Omega - 3 Yağ Asitlerinin Büyüme Gelişme ve Sağlık Üzerine Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Omega - 3 Yağ Asitlerinin Büyüme Gelişme ve Sağlık Üzerine Etkileri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O M EGA - 3 YAĞ A SİT LE R İN İN B Ü Y Ü M E G E L İŞM E VE SAĞ LIK Ü Z ER İN E ETK İLERİ

Editör’den

M ısır özü yağının serum kolesterol düzeyini düşürdüğünden dolayı d a ­ m ar sertliğinin iyileştirilm esinde kullanımı 1950’lerde önerilm eye başlan­ mıştır. D aha sonraları diğer bitkisel yağların da benzer niteliğe sahip olduk­ ları bildirilerek, doymuş yağlardan zengin batı ülkelerinin diyetinde değişik­ lik yapılarak bitkisel yağların kullanımının arttırılm ası önerilm iştir. Böyle- ce, koroner kalp hastalıklarının iyileştirilm esinde ve korunm asında bitkisel yağ içerikli, kolesterolü düşük diyetler önerilm iştir.

D iyetleri çoğunlukla su ürünlerine dayalı ve bu yüzden çok fazla koles­ terol tüketen E skim olar’da koroner kalp hastalığı ve kanserin görülm e sıklı­ ğının çok düşük olduğu 1970’lerde rapor edilm eye başlanm ıştır. Eskim ola- rın diyetinde yer alan su ürünlerinde eicosapentaenoik asit (E PA ) bulundu­ ğu ve bunun da antitrom botik, kanama süresinin uzam ası ve serum koleste­ rolünü düşürücü etkilerinden dolayı kardiyovaskular hastalıkları önlediği bildirilmiştir.

Klinik ve deneysel araştırm alarda, diyetteki linoleik asitten zengin bit­ kisel yağların azaltılarak E P A ’dan zengin balık ve balık yağı eklenm esiyle hücrelerin zarlarında prostaglandin m etabolizm asının değiştiği, trigliseritle- rin ve serum kolesterolünün düştüğü gösterilm iştir. Aynı zam anda balık ve balık yağından zengin diyetlerin antitrom botik ve anti-inflam m atuar etkile­ re sahip oldukları belirlenm iştir. Çoklu doymamış yağ asitlerinin yapı ve ni­ telikleri, 1980’lerde geniş ölçüde araştırılm ıştır. Balık yağının sağlık açısın­ dan yararı konusunda sadece insan üzerinde yapılan araştırm alara dayalı

(2)

makalelerin sayısı 576’ya ulaşmıştır. Bu araştırm alar omega-3 yağ asitleri­ nin büyüme, gelişme, yaşam boyu sağlığının korunm ası ve kronik hastalıkla­ rın iyileştirilmesindeki etkileri üzerindedir.

Çoklu Doymamış Yağ Asitlerinin Tanımı ve Sınıflaması:

Doymamış yağ asitleri tekli doymamış ve çoklu doymamış olm ak üzere iki grupta toplanır. Doymamış yağ asidinin metil grup ucundan itibaren çift bağın bulunduğu karbon atomu esas alınır. Tekli doymamış yağ asitlerinde çift bağ 9.karbonda bulunduğundan, bunlar omega veya kısaca n-9 ile ta ­ nımlanır. Tanımlamada yağ asidinin karbon sayısı ve çift bağ sayısı da dik­ kate alınarak tanımlama yapılır. Örneğin, tekli doymamış, 18 karbon içe­ ren oleik asit (c 18:1, n-9) şeklinde tanımlanır. Çoklu doym am ış yağ asitle­ ri n-6 ve n-3 olmak üzere iki grupta toplanır. İnsan vücudu doymuş ve tekli doymamış yağ asitlerini sentezleyebilmesine karşın, n-6 ve n-3 yağ asitleri­ ni sentezleyemez. Linoleik asit n-6, alfa-linolenik asit ise n-3 yağ asitlerini temsil eder. Bu yağ asitleri, zincir uzama ve çift bağ oluşm a süreçleriyle di­ ğer yağ asitlerine metabolize olurlar. Aşağıda bunların yazılımları ve m eta­ bolizmaları gösterilmiştir: n-6 serisi c 18 : 2 n-6 Linoleik asit i c 18 : 3 n-6 Gamma Linoleik i c 20 : 3 n-6 Dihoma-Gamma Linoleik i c 20 : 4 n-6 Araşidonik ç 22 : 5 n-6 Docosapcntaenoik n-6 ve n-3 n-3 serisi c 18 : 3 n-3 Alfa-Linolenik asit i . c 18 : 4 n-3 i c 20 : 4 n-3 i c 20 5 n-3 Eicosapentaenoik (E PA ) 4 c 22: 6 n-3 Docosahexaenoik (D H A )

Çoklu Doymamış n-6 ve n-3 Yağ Asitlerinin Kaynakları:

Doğadaki bitki tohum larının yağlarında en çok bulunan yağ asidi n-6 serisinden olan linoleik asittir. Zeytin ve fındık yağının çoğunluğu palm itik ve oleik asitten oluşmuştur. Linolenik asit (n-3 serisi) yeşil yapraklı sebze­ lerde bulunur. Bu kaynaklardan alınan linolenik asitten insan ve hayvanlar­ da EPA ve DHA sentezlenir. Prem atüre bebekler, hipertansiyonlular ve di- abetlilerin linolenik asitten EPA ve DHA sentezlem e yeteneklerinin sınırlı olduğu bildirilmiştir. Suda yaşayan canlılar ortam daki yeşil bitkilerden al­ dıkları linolenik asitten EPA ve D H A sentezleyerek beden yağlarında birik­ tirirler. Balıklar, özellikle yağlı olanlar ve balık yağı EPA ve D H A ’nın en yoğun olduğu kaynaklardır. Bunu yum urta sarısı izlem ektedir.

(3)

Eski çağ insanlarının diyetinde n-6 yağ asitlerinin n-3 e o ranı 1:1 iken, günüm üzde bu oran 10:1 ile 20-25:1 düzeyine yükselm iştir. Teknolojinin, gelişmesiyle bitkisel yağ üretim inin artm ası sonucu diyette n-6 yağ asitleri­ nin oran ı yükselmiştir. Bitkisel sıvı yağlara uygulanan seçici hidrojenasyon teknolojisi de, bu yağların linoleik asit oranını arttırırk en organoleptik so­ run yaratan linoleik asit azalm ıştır. Bu uygulam ada linoleik asidin serum kolesterolünü düşürücü niteliği üzerindeki yayınlar da etkili olm uştur. D o ­ ğal bitkilerle beslenen yabani hayvan ve kuşların etlerinde, özel yem lerle beslenenlerinkinden daha çok çoklu doym am ış yağ asitleri bulunm aktadır. Bu etlerin yağının ortalam a % 4 ü EPA dan oluşurken, besi hayvanlarının yağındaki EPA m iktarı yok denecek k ad ar azdır. Aynı şekilde kendiliğin­ den yetişen balık ve kuş yum urtaları ile yabani otların n-3: n-6 oranı özel yetiştirilenlerden daha yüksektir. Ö rneğin, köy yum urtasının sarısındaki toplam n-3 yağ asitlerinin m iktarı 17.66 m g /g iken, özel çiftlikte yetiştiri­ lende 1.73 m g /g olarak belirlenm iştir.

Çoklu Doymamış n-3 Yağ Asitlerinin İşlevleri

Linoleik asitten oluşan araşidonik asit ve alfa-linolenik asitten oluşan EPA, eicosanoidlerin (prostaglandinler, trom boksanlar ve lekotrinlerin) ön öğeleridirler. A raşidonik asitten bir yandan prostaglandin G 2 diğer yan­ dan lekotrin 4 ve 5 oluşur. Prostaglandin G 2 den prostaglandin I2,I3, ( PG I2,P G I3) trom boksan 2 ve 3 (TX A 2, TX A 3) oluşur. EPA dan D H A oluştu­ ğu gibi prostaglandin^ (PG 3) de oluşur. PG 3 ise PG I2 ve P G I3 ile TX A 3 ün öncüsüdür. EPA, prostaglandin ve lekotrin sentezi için sikloksigenaz ve li- poksigenaz düzeyinde, araşidonik asitle yarış içindedir. D iyette n-3 yağ asit­ leri arttığında, EPA ve D H A bütün hücrelerin, özellikle platelet, eritrosit, nötrofil, monosit ve karaciğer hücrelerinin zarlarındaki araşidonik asidin yerini alır. Bunun sonucunda P G E 2 üretim i ile platelet agregatörü olan TX A 2 azalır. İnflamasyonu başlatan lekotrin B4 ün oluşum u azalır, daha za ­ yıf agregatör olan TXA3 artar. Total prostosiklini a rttıran P G I3 artark en , P G I2 değişm ez.PG I2 ve PG I3 platelet agregasyonunu inhibe edici ve vazo- dilato r etkiye sahiptirler.

Çoklu Doymamış n-3 Yağ Asitlerin Büyüme, Gelişme ve Sağlık Üzeri­ ne Etkileri

1. Çoklu doymamış n-3 yağ asitleri anne sütünde bulunur. D eney hayvanla­ rı ve p rem atü re bebekler üzerinde yapılan araştırm alar, D H A ’nın

(4)

reti-na ve beynin normal işlevi için gerekli olduğunu gösterm iştir. Bu yağ asitlerinin bebek besinlerinde, en teral ve p aren teral çözeltilerde y e ter düzeyde bulundurulm ası önerilm iştir. Çoklu doym am ış n-3 yağ asitleri­ nin yaşamın her dönem inde gerekli olduğu vurgulanarak toplum için önerilen besin öğeleri arasında yer alm ası üzerinde d u ru lm ak tad ır. Ka- nada’nm 1990 Toplum için Besin Ö ğeleri T üketim S tan d ard ın d a n-3 ve n-6 yağ asitlerine ayrı ayrı yer verilm iştir. Çoklu doym am ış n-3 yağ asit­ leri için önerilen günlük m iktarlar; ilk yaşta 0.5, 2-3 yaşta 0.6, 4-6 yaşta 0.7, 7-9 yaşta 1.0-1.2, 10-12 yaşta 1.1-1.4, 13-15 yaşta 1.2-1.4, yetişkin­ likte 1.1-1.5 gramdır. Ayrıca gebeliğin 1,2,3 aylık dönem leri için sırasıy­ la 0.05, 0.16, 0.16 g; emziklilik için 0.25 g e k önerilm iştir.

2. Çoklu doymamış n-3 yağ asitleri ile kardiyovaskular hastalıklar a ra sın d a ­ ki ilişkiler üzerinde çok sayıda deneysel, klinik ve epidem iyolojik a ra ştır­ malar yapılmıştır. İngiltere’de ağır hipertrigliseridem ili iskem ik kalp hastalığı riski taşıyan kişiler veya pankreatitisli hastaların tedavisinde % 18 EPA, % 12 DHA içeren 5 g M axEPA ’nın günde iki kez alınm ası onaylanmıştır.

Aterosklerosis oluşumunda a rte r duvarının hücrelerinin harab iy et kav­ ramı üzerinde durulm aktadır. Hastalığın, ilk aşam asında d am arın h ü c re ­ lerinde işlevsel harabiyet oluşm akta, bunu m onositler, m akrofajlar, kö ­ pük oluşturan hücreler ve plateletlerin birikim i izlem ektedir. P lateletler büyüme faktörü salgılamakta, bu da yum uşak kas göçü ve çoğalm asına yol açm aktadır. Bu noktada, kolesterol, yum uşak kas hücrelerinde, mo- nosit ve m akrofajlar dam ar duvarında depolanm aktadır. B unun sonucu dam arların daralıp tıkanm asıdır. Çoklu doym am ış n-3 yağ asitleri bu sü­ reçlerin oluşumunda engelleyici rol alm aktadır. Çoklu doym am ış n-6 yağ asitleri kan kolesterolünü düşürm esine karşın p latelet aktivasyonu- nu ve agregasyonunu arttırarak koroner trom botik kom plikasyona n e ­ den olm aktadır. Çoklu doymamış n-3 yağ asitleri n-6 yağ asitlerinin bir kısmının yerini aldığında, trom botik kom plikasyonların önlendiği g öste­ rilmiştir. Epidemiyolojik araştırm alar n-3 yağ asitlerinin aterosklerosiz riskini azalttığını gösterm ektedir.

Epidemiyolojik ve deneysel araştırm alar balık yağı kullanım ının h ip e r­ tansiyon riskini azalttığını işaretlem ektedir. Çoklu doym am ış n-3 yağ asitlerinin diyete eklenm esiyle vazodilator etkinliği gösteren P G I2 nin

(5)

arttığı TX A 2 nin ise azaldığı, sonuçta tem el hipertansiyonda düşüş oldu­ ğu bildirilm iştir. Sekiz ay, haftada b irer porsiyonluk 3 kutu uskum ru (1.2 g n-3 yağ asitleri/g ü n ) yiyen veya günlük diyete 3.6 g balık yağı ek­ lenen kişilerde kan basıncının düştüğü gözlenm iştir.

3. İltihabi ve otoim m un bozukluklar ile n-3 yağ asitleri arasındaki ilişkiler de incelem e konusudur. N orm al kişilerde diyete 3.2 g E P A ve 2.2 g D H A eklenm esiyle nötrofil ve m onositlerin EPA içerikleri yedi kat a rt­ m ıştır. A raşidonık asit ve D H A da ise değişm e olm am ıştır. Balık yağın­ daki n-3 yağ asitlerinin antiiltihabi etkisinin olduğu, bunu da interleukin m etabolizm asını değiştirerek yaptığı bildirilm iştir. Çoklu doym am ış n-3 yağ asitlerinin steroid olm ayan antirom atizm a ilacı olarak kullanılabile­ ceği bildirilmiştir. Aynı şekilde n-3 yağ asitlarinden hazırlanan p rep arat- ların psoriasis ve ülseratif kolit hastalıklarının iyileştirilm esinde yararlı olduğu ra p o r edilmiştir.

4. D eney hayvanları üzerinde yapılan bazı araştırm alar n-3 yağ asitlerinin m em e, kolon, pankreas ve p rostat kanserlerinde tüm ör oluşum unu ve büyüm esini geciktirdiğini işaretlem ektedir. Çoklu doym am ış yağ asitleri­ nin prostaglandin oluşum u, bağışıklık işlevi, serbest radikal oluşumu, hücre zarı değişiklikleri üzerindeki etkilerinden dolayı kanserden koru­ yucu olabileceği üzerinde durulm akla oirlikte bu konuda yeni araştırm a­ ların gerekliliği vurgulanm aktadır.

5. Bazı araştırm alarda diyete balık yağı eklenm esinin tip 1 ve tip 2 diabetli- lerde kan şekeri, glikozlaşmış hem oglobin, plazma total kolesterol, LD L-kolesterol ve serum apo B düzeylerini yükselttiği görülm üştür. Bu değişikliğin düşük d erecelerd e ve karaciğerden glikoz çıkışının hızlanm a­ sı ve insülin salgısının azalmasıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bu konu­ daki veriler yetersizdir.

6. Çoklu doym am ış n-3 yağ asitlerinin büyüm e ve gelişme üzerine etkileri incelenm iştir. Bu konudaki veriler şöyle özetlenebilir: A nne sütüyle bes­ lenen bebeklerin eritrositlerinin EPA ve D H A içeriği, m am a ile besle­ nenlerden daha yüksektir. Sadece bitkisel besinlerle beslenen kadınla­ rın sütlerinin D H A içeriği karışık beslenenlerden daha düşüktür. Çoklu doym am ış n-3 yağ asitleri görm e hücrelerinin zarları ve şnapslerin oluşu­ mu, göz ve beyin dokusunun norm al işlevleri için gereklidir. Çocuk b e­ sinlerinde n-6 yağ asitlerinin n-3 yağ asitlerine oranı anne sü tü n e

(6)

kıyas-la daha yüksektir. Bu da m erkezi sinir sistem inin gelişimini olum suz e t­ kilem ektedir. M am a ile beslenen p rem atü re bebeklerde balık yağı ekle­ mesi görm e işlevini geliştirm ektedir. Bu veriler özellikle p re m a tü re le r­ de D H A nın göz ve beynin işlevsel gelişim inde esas olduğunu işaretle­ mektedir.

Özet:

Çoklu doymamış n-3 ve n-6 yağ asitleri birbirinin yerini tutam azlar. Bu yağ asitleri bütün hücrelerin zarlarının tem el öğeleridirler. H ü cre zarının li­ pit örüntüsü diyetin yağ içeriğinden etkilenir. D iyetle alınan E PA ve D H A hücre zarı fosfolipitlerinin bileşim indeki araşidonik asitle yer değiştirir. Hücre zarının yağ asidi bileşimi hücre işlevinde etkili olduğundan, diyet önerilerinde n-3 ve n-6 yağ asitlerine ayrı ayrı yer verilm esi gerekir. D iyet­ te sadece çoklu doymamış; doymuş yağ asidi oranını ve total yağı belirle­ mek yeterli değildir. Bitkisel sıvı yağların hidrojenlendirilm esi sırasında oluşan trans-yağ asitleri trom bosis oluşum u ve kolesterolün yükselm e riski­ ni arttırır. Bu nedenlerle diyet önerilerinde toplam yağ kadar, yağ asitleri­ nin türlerine de yer verilmesi gerekir. Son yıllarda diyette bitkisel sıvı yağla­ rın artmasıyla n-6 yağ asitleri alımı artm akta ve araşidonik asitten oluşan protaglandinler, trom boksanlar, lekotrinler, hidroksi yağ asitleri ve lipokin- lerin oranı; n-3 yağ asitlerinden, özellikle EPA dan oluşanlardan çok daha yüksektir. Araşidonik asitten oluşan bu öğeler trom boz, atero m a ve allerjik iltihabi bozuklukların oluşumunu arttırm aktadır. Özellikle kalıtım sal ola­ rak duyarlı kişilerde bu tür sağlık bozuklukları önem taşım aktadır. Çoklu doymamış n-3 yağ asitleri yaşamın tüm dönem lerinde norm al büyüm e geliş­ me ve sağlığın korunm asında tem el öğelerdendir. Özellikle gebe ve emzikli kadınlarla, bebeklerin, çocukların ve yaşlıların alım düzeyinin 18:3 n-3 ola-' rak 800-1100 mg, 20:5 n-3 ve 22: 6 n-3 (EPA ve D H A ) olarak da 300-400 mg olması önerilm ektedir. Su ürünleri ve yeşil yapraklı sebzelerin tü k etim i­ nin arttırılm ası, bebek besinlerinin n-3 yağ asitleriyle zenginleştirilm esi, kardiovaskular riski taşıyanlara ek n-3 yağ asidi p rep aratları verilm esi, b e ­ beklerin anne sütüyle beslenmesi, yum urta sarısı gibi n-3 yağ asitlerinin sağlanm ası açısından yararlıdır. Balık yağı A vitam inini de yüksek m ik tar­ larda içerdiğinden ve aşırı A vitam ini dölün gelişim inde bozukluklara n e ­ den olduğundan gebe kadınlara gelişi güzel verilm em esi doğru olur. D iğer gruplara günde 2-5 g verilebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

I like drinking it in the morning and evening because it’s healthy. Konuşmayı tamamlayan seçeneği. işaretleyiniz. Circle the correct option.. A) What do you have for lunch? B)

“Kimdir bu millet kurtarıcısı kı, arka­ daşları gibi ihtilal ve isyan silahı ile kanun­ ları parçalamış, iradeleri yırtmış, pazu zo­ ruyla meydana

Her ne kadar bu- gün var olan Türkçe sözlükler söz varlığının belirlenmesinde yeterli veri sağlayabilecek güçteyse de dilde var olan yeni türetme sözcüklerin [türenti

Araştırmaya katılan grubun özellikleri belirlenerek seçilmesini, ölçüt örnekleme şeklinde ifade edilmektedir (Gay ve diğerleri, 2006). Bu araştırmada a)

Çalışanlarca üst yönetimlerinin soğukkanlı, objektif ve tutarlı olup kriz yönetimi açısından isabetli kararlar alması (3,79), zamanı etkin kullanması (3,76), kurum

Araştırmaya katılan işletmelerin yerli ve yabancı rakipleri ile rekabet edebilmeleri için ileri imalat teknolojilerini kalitelerini artırmak ve maliyetlerini azaltmak

Der Grund hierfür dürfte darin liegen, dass nur %37 von den StudentInnen, bevor sie in die Türkei einreisten, mit der türkischen Sprache so zugleich auch mit der Kultur

Örgütsel adalet alt boyutlarından dağıtım adaleti, tükenmişlik alt boyutlarından duyarsızlaşma ile işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkiler yapılan