• Sonuç bulunamadı

Kaytan bıyıklı şair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kaytan bıyıklı şair"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M

eh

m

ed

K

em

al

H

a

ft

a

d

a

n

H

a

ft

a

y

a

bıyıklı şair

Eskilerden açıyoruz. Yenilerini de yeniler yazsın. Hafta sonu, sıkıcı şeyler yazacağımıza eskilerin bakışlarıyla oyalanalım. Asaf Halet Çelebi, gününde her davranışı ile ilgi çeken şairlerden biriydi. Denilebilir ki Orhan Veli’den daha çok ilgi ona idi. Fakat bir süre Orhan Veli’nin ön almasından, “ Garip” şairlerinin Nurullah

Ataç aracılığıyla topluma sunulmasından sonra, Asaf

Halet de, onunla atbaşı giden Arif Dino da unutulur gibi oldu.

Asaf Halet’e şiir nedir? diye soruyorlar.

“ Şiir salhaneye bağlı bir kurumdur. İçinde sadece kalp parçalan satılır. Bu kalp parçalannı satana şair derler. Elinde vezin denilen hassas bir terazi bulunur. Şairler, yüzyıllar boyunca hep kalp satmışlardır.”

Asaf Halet Çelebi, adı gibi çelebi bir adamdı. Giyimi, kuşamı, oturuşu, kalkışı kendine özgüydü. Bıyıklarını bir Çinli gibi aşağı uzatır, yeşil bir ceket giyerdi. Pantolonu dardı. Düğmeli, bağcıktı fotinleri vardı. Koltuğunun altında sürekli birkaç kitap taşırdı.

Demokrasi geldikten sonra, 1946 seçimlerinde adaylığını İstanbul’dan bağımsız olarak koymuştu. Bir gün Aziz Nesin soruyor.

"Çelebi adaylığını koyduğunda milletvekili olacağını sanıyor muydun?”

“ Hayır, bağımsız aday olarak düşündüklerimi söylemek istedim. Adaylığım siyasal bir boşalma idi. Söylediklerimi yazsam kim bilir başıma neler

gelebilirdi. Oysa seçim alanlarında dilediğimi söylüyordum, hiçbir kovuşturma açmıyorlardı.”

Kitaplara düşkünlüğü kadar Çelebi’nin dolmakalemlere merakı da varmış. Bozuk dolmakalemleri eşinden, dostundan alır, onarırmış. Biliyorsunuz, ünlü 6/7 Eylül olayları oldu. Bütün solcuları toplarken, giyimi kuşamı herkese aykırı gelen Asaf Halet Çelebi’yi de birkaç günlüğüne tutuklamışlar. Bir de bakmışlar ki, cebinde 20-25 dolmakalem var.

“ Bunlar ne?”

“ Benim ve dostların kalemleri... Bozuk olanlannı onarıyorum.”

O günlerde İstanbul, yıkılıp, yakılıyor, türlü talanlar var. Dolmakalemleri de ilkin talan malı sayıyorlar. Sonra araştırıyorlar ve öğreniyorlar ki kalemler talan değildir, Çelebi’yi serbest bırakıyorlar.

Asaf Halet, şairler arasında en çok Ahmet Haşim’i severmiş. Onun, ‘Göllerde bu dem bir kamış olsam' dizesi en beğendikleri arasındaymış. Tutmuş, o da

‘Koskoca bir ağaç görüyorum / ufacık bir tohumda / o ne ağaç ne tohum’ dizelerini yazmış. Yazıldığı

günlerde bu şiirler çok ünlüydü. Ancak, Orhan Veli de her ikisine benzeyen 'Rakı şişesinde balık olsam’ dizesini yazınca, papuçları dama atılmış.

Şiirleri alaya alındığı halde, kendine göre her yazdığını ciddi sayardı. Bu konuda şöyle diyor:

“ Şiirlerim yeni olmakla birlikte, modaya uymaktan da uzaktır. Bundan ötürü sevenlere de kızanlara da söylenecek bir sözüm yoktur.” □

m

6 ^

Referanslar

Benzer Belgeler

Memleketin en yüksek tirajlı gaze­ tesi olan Jaunakas Zinas, "Ankara’nın Büyük Kurucusu” başlığı altında Ata - türk’ün biografyasmı neşretmektedir.

Balkan devletleri ile Salih Münir Paşa arasında cereyan e- den müzakerelere hâkim olan zihniyet bir Balkan ittihadım kurmaktır. Salih Münir Paşa Is-

Sâib beyin yahşiyle Reşat beyin yalısı aralarında bir yalı daha vardı ki hâlâ olduğu gibi ye­.. rinde duruyor, yalnız yol

hayata, millet hizmetine böyle girdin» diye söze başlamış ve Atatür­ kün ölümü karşısında Türk milleti­ nin acısına iştirak için bütün dün­ yanın

İstanbul H aber Servisi - İstanbul Dev­ let Güvenlik M ahkemesi’nce Alman Der Spiegel dergisine yazdığı bir makaleden dolayı hakkında dava açılan dünyaca ün­

[r]

W a g n e r ’ e de en muazzam operalarından birini ilham etmiş olan Triatan ile Isault’ ın aşklarını tasvir «den eseri, çok sıkı ilim metotlarına

Giderek gözlem süresi artacak olan gezegen ay sonuna doğru günbatımından kısa bir süre sonra doğacak ve tüm gece gökyüzünde olacak.. Jüpiter: Ayın ilk günlerinde