S
Çarşamba 12 Mayıs 1999
ekonomi
7 . T l.ii.lo C
Milliyet
Meral Tamer, Tüketici Köşesi DM C 34554 Bağcılar - İstanbul Faks: 0212 505 63 39 E-Posta•.mtamer@mHHyet.com.tr
MERAL TAMER
TÜKETİCİ GÖZÜYLE
enfeksiyon riski
Tıbbi müdahalelerde
Esin
Afşar, ağrılardan kurtulayım diye boynuna kateter taktırırken
menenjit mikrobu kaptı. 4 ay hastanede yatıp 2 ameliyat geçirmesine
neden olan bu olay, hepimizin aklının bir kenarında durmalı
sin Afşar, öteki tarafa gitti geldi”“Af- şar, Paris’te yoğun bakımda...” Türkiye’yi yıllardır uluslararası arena da başarıyla temsil eden sanatçı Esin Afşar’la ilgili en son bu haberleri okudunuz. Sanatçı, boynundaki ağrıdan kurtulayım derken me nenjit kapmış. Kendi deyimiyle “ 1 yılbaşı ve 2 bayramı hastanelerde geçirmiş.”
Ağrı dinsin diye kateter takılırken menenjit mikrobu kapınca Alman Hastanesi’nde başla yan kabus, Amerikan Hastanesi’nde, ardın dan da Fransa’da bir hastanede peşpeşe ge çirdiği 2 ameliyatla devam etmiş.
Afşar, 18 aralıktan 8 nisana kadar, bir bölü mü de yoğun bakımda olmak üzere tam 3 ay 20 gün süreyle hastanelerde yatmış. 1 aydır e- vine kavuşmuş. Ama bu kadar badireden son ra -tahmin edebileceğiniz gibi- tam olarak iyi leşmiş sayılmaz. Şiddetli baş dönmeleri nede niyle hâlâ kontrol altında. Menenjitin beyin cikte hasar bırakıp bırakmadığı ise bir süre sonra anlaşılabilecekmiş.
Her tıbbı müdahale risk taşır
Afşar’ın başına gelenler, her türlü tıbbi mü dahalenin belli riskleri olduğunu bizlere ha tırlatması açısından son derecede çarpıcı. G e nelde narkozdan ölümler gazetelere haber o- lur. Operasyon sırasında enfeksiyon kapma i- se tıp dünyasının dışında kalan bizler için an cak kendi başımıza geldiğinde, yani iş işten geçtikten sonra ayrıntılarını öğrendiğimiz bir risktir. (Özellikle Türkiye’de)
Esin hanım, kendi ifadesiyle “ailesinin de desteğiyle şimdi ikinci yaşamına başlamış,” bulunuyor. Ama tabii ki asıl soru, “bütün bunları yaşamasına gerek var mıydı?” olmalı.
Bir uzman doktorun kızı olarak dünyaya gelen, çocukluğunda evde hep tıp konuşulan, sonradan da her nedense başka hiçbir seçe nek olmadığına iyice ikna olmadan bıçak altı na yatmamakta direnen (diş eti ameliyatı bi le), hastalık söz konusu olduğunda hep en
muhafazakar tedavi seçeneklerinde karar kı lan bir kişi olarak ben, hazır sırası gelmişken ve üstelik de gelecek hafta doğum yapacak o- lan asistanım İlkay özcan’ı sezeryan ameliya tı yerine normal doğuma ikna edememişken, Afşar örneğini sîzlere mutlaka aktarmalıyım.
Şimdi gelelim Esin hanımın öyküsüne... Afşar, artroz nedeniyle uzun süredir boyun ve bel ağrıları çekiyordu. Son zamanlarda ağ rılar iyice arttığından biraz fazla ağrı kesici kullanan sanatçının kan tablosunda bozulma lar olmuştu. Daha fazla ağrı çekmek isteme yen Afşar’a dostları, bir ağrı uzmanına danış masını önerdiler. Hematologu da fikri des tekleyince sanatçı, Çapa Tıp Fakültesi’nde Türkiye’nin ilk ve tek ağrı merkezini kuran, konunun bir numaralı uzmanı Prof. Dr. Ser dar Erdine’ye başvurdu.
Kateterle gelen menenjit
Esin hanımın sağlık sigortası, ya Amerikan ya da Alman Hastanesi’nde tedaviye olanak tanıyordu. Prof. Erdine, geçmişte yaşadığı bir problem nedeniyle Amerikan Hastanesi’ne sıcak bakmayınca Afşar’a, 18 aralıkta Alman Hastanesi’nde boyun bölgesinden kateter ta kıldı. Normal şartlarda 2 günlük bir işlem o- lan kateterde ilaç doğrudan sisteme verilme diğinden kan tablosunu bozmuyordu. Ancak nasıl olduysa oldu ve Afşar, kateter takılması işlemi sırasında menenjit kaptı.
Teşhisi yine Alman Hastanesi koydu. Sanat çı hemen menenjit tedavisine alındıysa da te davi olumlu sonuç vermedi. Ameliyat önerisi ni ise başına gelenlerden sonra Afşar haklı o- larak reddetti ve Alman Hastanesi’nde 1 ay kadar kaldıktan sonra Amerikan Hastane si’ne geçti. 1 ay kadar da orada yattı. Antibi yotik tedavisi yine istenen etkiyi göstermedi. Sonunda tıp eğitimini Fransa’da almış genç doktorlardan biri sanatçıya nöroşirüıji dalın daki başarısıyla ün yapmış Paris’teki Piete - St. Salpetriere Hastanesi’ni tavsiye etti.
Afşar, “iyi ki etmiş. Hayatım kurtuldu. Mikroplar küçük keselerin içinde birik miş, antibiyotik onun için nüfuz edemi- yormuş,” diyor.
Fransa’da 2 ameliyat
Sanatçı şubat sonlarında gittiği ve yine 1 ay kaldığı bu hastanede 2 kere ameli yat edildi ve keseler alındı. Ancak hasta ne faslı hâlâ bitmemişti. Türkiye’ye dön ünce 20 gün daha antibiyotik tedavisi i- çin Amerikan Hastanesi’nde yatması gerekti.
Kısmen sağlıklı olarak hastanelerle işi bittiğinde tarih 8 nisanı bulmuştu.
Aradan geçen yaklaşık 4 ayda sanatçı nın maddi ve manevi kayıpları elbette karşılanamayacak kadar büyük. Örne ğin Avrupa’da vereceği 9 konserin iptal edilmesi, sanatçı için, işin maddi yönü nün ötesinde büyük bir üzüntü kaynağı da olmuş. Sigorta şirketi, gerçi Türki ye’deki hastane masraflarını karşılamış, an cak Fransa’daki hastaneye günlüğü yaklaşık 1000 dolardan ödediği yüklü faturanın küçük bir bölümünü üstlenebilmiş.
Kendinizi Esin Afşar’ın yerine koyun. Ağrı larınız belli bir süre (6 ay - 1 yıl) azalsın diye uğraşırken bir anda ölümle ya da sakat yaşa makla yüzyüze geliveriyorsunuz.
Geçmiş yıllarda gözüm başta olmak üzere belimden dişlerime değişik vesilelerle hasta - doktor - hastane ilişkileri konusunda bende bir fikir oluşmaya başlamıştı. Gözümdeki problem yüzünden ABD’nin en saygın bir - i- ki hastanesini de son 2 yılda 3 kez arşınlamış ve karşılaştıklarını ister istemez gazeteci gözüyle sorgulamış biri olarak aslında sîzlerle paylaşmak istediğim çok şey var.
Yıllardır içimdeymiş- Giderek olgunlaşmış. 1 hafta önce döndüğüm A BD ’deki son hasta ne ziyaretimde ise meğer yazıya dökebilece ğim noktaya gelmiş. Ama Esin Afşar’ın öykü
sünü dinleyinceye kadar bunu farketmemi- şim. Bu konuya önümüzdeki haftalarda gire ceğim.
Kateter takılması hatalı mı?
Afşar’ın olayına geri dönecek olursak... Esin hanım, kendisine kateter takılmasını bu gün bir hata olarak görüyor. Tüm olanlardan sonra böyle düşünmesi çok doğal. Bu süreç i- çinde kendisine “kateter, sadece belli bir süre ömrü kalmış kanser hastalarına ağrı çekmesin diye takılmak,” diyenler bile olmuş. Ama öte yanda ağrısız doğum yapmak isteyen bazı ka dınların kateter taktırdıklarını da biliyoruz.
Bel fıtığından gözümdeki retinitis pigmen- tosa’ya hatta dişetlerimde bir zamanlar var olan piyoreye, başvurduğum her hastalıkta bir doktorun dediğiyle diğerininkinin çok az ben zerlik! gösterdiğini defalarca yaşamış bir kişi olarak kateterin kullanım alanının nerede başlayıp nerede bittiği, bizim aklımızın erdiği
bir konu da olamaz, bu köşede tartışıl masında yarar olacak bir konu da.
Pekiyi ya hastanede kateter takılır ken kapılan enfeksiyon?
Alman Hastanesi ne diyor?
Gözlerimizi önce Alman Hastanesi ne çevirdik. Esin Afşar’ın hastanede yattığı sürece enfeksiyonunu takip e- den Dr. Cengiz Uzun’a göre “katete rin en önemli komplikasyonlarından biri, enfeksiyon kapmaktır. Afşar gibi kemik erimesi olan hastalarda bu risk daha da artar.”
Aynı zamanda Alman Hastanesi’nin sorumlu müdürü olan Dr. Uzun, “de riden bir hat açıp, içeri giriyorsunuz. Bakteriler için de yol açmış oluyorsu nuz. Doğum yapan kadmlar genç ve sağlıklı oldukları için onların kateter- den enfeksiyon kapma olasılığı düşük. Ama yoğun bakımdaki ağır hastalara kateter taktığımızda risk çok yüksek. Riskin oranı, tamamen hastanın bağı şıklık sistemiyle ilgili bir şey,” diyor.
Kateteri takan Prof. Dr. Serdar Er dine’ye göre de her tıbbi müdahalede olduğu gibi kateterde de enfeksiyon riski var. Ve bu risk kişinin yaşı, kendi sinde geçmişten beri var olan hastalıklar, ka teter taktırmasına neden olan rahatsızlığının türü ve bağışıklık sisteminin gücüne bağlı ola rak azalıp çoğalabiliyor.
Tabii önemli olan, bu riskin her operasyon da olduğu gibi kateter takılmada da hastaya açıkça belirtilmesi. Johns Hopkins Üniversite Hastanesi’nde geçen yıl olduğum zor bir kata rakt ameliyatı öncesinde, diğer pek çok riskin yanı sıra enfeksiyon riskini de altını çize çize söylediklerini ve onayımı aldıklarını gayet iyi hatırlıyorum. Orada hasta hakları çok iyi ko runduğu için doktorlar tüm riskleri belki bi raz da abartarak hastanın yüzüne teker teker söylüyorlar. Bizim ülkemizde hastanın pek hakkı bulunmadığı için bu tür izahatların ya pıldığına da pek tanık olmuyoruz.
Ancak Prof. Serdar Erdine, Esin Afşar’a ve kızma tüm riskleri ayrıntılarıyla anlattıklarını, zaten Afşar’ın kendi imzasıyla katater takıl masına onay verdiğini belirtiyor.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi
* 0 0 1 5 2 8 3 0 8 0 0 6 *