• Sonuç bulunamadı

XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramiklerinden, Ördek Başlı Testiler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramiklerinden, Ördek Başlı Testiler"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Deniz A Y D A

i »lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, E l e ş t i r m e n ve Ş a i r 5 jİlİİİ olan Herber R E A D "Bir milletin sanatı-lljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile

liül ölçün" demektedir. Ç ü n k ü s e r a m i ğ i yara­ tan ç a m u r b i ç i m l e n e r e k duygu d ü ş ü n c e ve t a s a r ı m g ü c ü n ü ortaya çıkartır.

"Yapılan incelemeler sonucu, ilk serami­ ğin M.Ö. 10.000-9.000'lerde üretildiği saptan­ mıştır. En eski ve önemli seramik buluntulara Türkistan'ın Askava bölgesinde (M.Ö. 8000), Filistin'in Tericho bölgesinde (M.Ö.7000), Anadolu'nun çeşitli höyüklerinde ve

Mezopo-tamı^a olarak adlandırılan Dicle ve Fırat nehir­ leri arasında kalan bölgede

rastlanmıştır."'-Arkeolojik kazılar ve bu kazılardan ortaya çı­ kan buluntular Anadolu'da s e r a m i ğ i n Neolitik ç a ğ ­ da y a p ı l m a y a b a ş l a n d ı ğ ı n ı g ö s t e r m e k t e d i r , insa­ n o ğ l u çeşitli y ö n t e m l e r l e ç a m u r a şekil v e r m i ş , p i -şirmiş ve bunun sonucunda gerekli kullanma sera­ miğini elde etmiştir.

Daha sonraki ç a ğ l a r d a ise, su geçirmezlik k a z a n d ı r m a k için sırlamayı, s ü s l e m e k için boyama­ yı ö ğ r e n m i ş l e r ve uygulamışlardır.

A n a d o l u , t a r i h boyunca farklı kültür ve inançların b u l u n d u ğ u , s e r a m i ğ i n vatanı olabilecek bir zenginliğe sahiptir. Toplumlar yaşadıkları d ö ­ n e m k ü l t ü r ü n ü n en karakteristik özelliklerini eser­ lerinde yansıtırlar. A n a d o l u insanı, seramik sana­ tında eski kültür d ö n e m l e r i n i n etkilerini ö z ü m s e y e ­ rek kendine has sanat biçimlerini yaratmışlardır.

Anadolu'da Selçuklular, Beylikler, O s m a n l ı ­ lar d ö n e m l e r i n d e çeşitli merkezlerde seramik üreti­ m i yapılmış, ancak halk s a n a t ı olarak ö n e m l i bir karakteri o l u ş t u r a n Ç a n a k k a l e Seramikleri X V I I . yüzyıl s o n l a r ı n d a n , X X . yüzyıl başlarına kadar fark­ lı biçimlerde ortaya çıkmıştır.

"Çanakkale çömlekçiliğine ait bilinen Prof.J.M. COOK'un işaret ettiği en eski belge, 1699'da Çanakkale'\;i ziı^aret etmiş olan Ed­ mund CHISHULL'ın seı;ahatnamesinden sonra 1740 ısıllarında yöreydi gezmiş olan Richard

POCOCKE, boğazda A s y a Hisarı kuzeyindeki kasabada Delft'e benzer çanak, çömld< {yapıldı­ ğını, POCOCKE'dan 24 yı/ sonra, 1744'te böl­ geyi gezmiş olan Richard CHANDLER seramik üretiminin geniş çapta yapıldığını yazmıştır" ^

Ç a n a k k a l e yöresi, toprak özelliği ile seramik y a p ı m ı n a elverişli olup, killi kırmızı ve kalkerli top­ raklara sahiptir. B u y ö r e d e yeraltı k a y n a k l a r ı n ı n zenginliği seramik çalışmalarının o l u ş m a s ı n ı g ü ç ­ lendirmiştir.

Halk s a n a t ı ü r ü n ü olan Ç a n a k k a l e Seramik­ leri; X V I I . yüzyıl sonu XV11I. yüzyıl içinde çukur ta­ baklar, k ü p ve kaseler, X I X . yüzyılda kulplu ve kulpsuz testiler, ö r d e k başlı testiler, sepet ö r g ü l ü meyvelik ve şekerlikler, matara, ş a m d a n ve m a n ­ gallar, X I X . yüzyıl sonu X X . yüzyıl b a ş ı n d a ise; A t Başlı Testiler, çeşitli hayvan. Gemi ve Efe figürlü formlar olarak kendini göstermiştir.

B u grup içinde konumuz olan Ö r d e k Başlı Testiler, X I X . yüzyılda y o ğ u n olarak üretilmiş ve fonksiyonel amaçlı kullanılmıştır.

San, yeşil, kahverengi, siyah renkli sırların kullanıldığı bu yüzyıl testilerinin en belirgin özelliği, ağız kısmı ve burmalı kulplarıdır.

B u t ü r testilerin ağızları stilize kuş başı veya ö r d e k başı şeklinde olup, ince uzun boyunlu ve ge­ nellikle burma kulpludur. Kırmızı k i l kullanılmış, tornada biçimlendirilerek küçük detaylar elle şekil­ lendirilmiştir. Ö n c e g ü n e ş t e kurutulan formlar, ilk bisküvi pişirim a ş a m a s ı n a girmeden yüzeyi astarla­ n ı p , dekorlanarak f ı r ı n l a n m a k t a d ı r . Daha sonra şeffaf veya renkli sır ile s ı r l a n a r a k ikinci fırınlama işlemi ile çalışma sonuçlandırılır.

B a ş ve ağız biçimlerine g ö r e bu t ü r testiler erkek ve dişi ö r d e k olarak ayrılmıştır. Dişi Ö r d e k başlı testilerde ağız yukarı d o ğ r u kavisli, gururiu ve 1. Ateş ARCASOY, S e r a m i k Teknolojisi, Marmara

Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi yayınları, Sayı: 2, İstanbul 1983.

2. Aşladil AKARCA, "Gemi Tasvirli Bir Çanakkafe Tabeğı ve Ressamı", Sanat Tarihi Yıllığı VII, Istînbul 1977.

(2)

k ı s m ı n d a s ü z g e ç b u l u n m a k t a d ı r . Başın iki y a n ı n d a boynuz gibi çıkıntılar, erkek ö r d e ğ i n daha heybetli ve güçlü g ö r ü n m e s i n i sağlamaktadır.

Yüzyılın sonuna d o ğ r u , ince uzun b o y n u n iki y a n ı n d a çelenkler, yaprak ve çiçek motifli ka­ bartmalar. Gövdenin ö n y ü z ü n d e kuş figüriü çalış­ malar yer almaktadır.

Çeşitli koleksiyon ve m ü z e l e r d e bulunan bu d ö n e m testilerine ö r n e k l e r verelim.

R e s i m 1: A n k a r a E t n o ğ r a f y a M ü z e s i n d e b u l u n a n , 2 3 1 9 8 e n v a n t e r n u m a r a l ı bu testi 2 5 . 2 . 1 9 7 7 ' d e Salih G Ü V E N koleksiyonundan alınmıştır.Yüksekliği 3 3 . 5 c m . olup kırmızı ha­ murlu, t o m a d a biçimlendirilmiş,' sıraltı ve sırüstü tekniği kullanılmıştır.

Yuvarlak d ü z t a b a n l ı , ş i ş m a n gövdeli, ince uzun boyunlu ve burma kulpludur. Formun ağzı di­ şi ö r d e k b a ş ı ş e k l i n d e çalışılmış, kulp tarafı ü ç g e n delikli, gaga ağızlıdır. Ağzın iç kısmı süzgeçli, tepe­ si ise konik yükseltilmiştir.

Beyaz astar üzerine yeşil ve şeffaf sır ile sır­ l a n m ı ş , sırüstü kırmızı, lacivert, sarı ve altın yaldız renkler kullanılmıştır.

Simetrik b i ç i m d e , merkezi kompozisyon dü­ zeninde ve g ö v d e n i n ö n k ı s m ı n d a rozet çiçek ve ü s t ü n d e kabartma yaprak motifi yer almış, üzeri ise dilimli çalışılmıştır. G ö v d e n i n ö n y ü z ü n e , ser­ best fırça darbeleri ile rozet çiçek motifleri ve pu-antiyeler atılmıştır. Gaga ağzın iki yanma ve tepe­ sine kabartma rozet çiçekler ilave edilmiştir.

R e s i m 2 : A n k a r a E t n o ğ r a f y a M ü z e s i n d e b u l u n a n 1 8 . 5 0 7 e n v a n t e r n u m a r a l ı bu testi 7 . 5 . 1 9 6 6 ' d a osman A K B I Y I K ' t a n s a t ı n a l ı n m ı ş olup yüksekliği 3 4 cm.dir.

Kırmızı h a m u r l u , tornada çekilmiş, sırüstü tekniği ile çalışılmıştır. Yuvarlak d ü z t a b a n l ı , şiş­ m a n gövdeli, ince uzun boyunlu ve burma kulplu­ dur. A ğ z ı n arka tarafı ü ç g e n delikli, ö n kısmı ise süzgeçli olup üst kısmı kabartma rozet çiçeklerle konik k a p a n m ı ş t ı r .

Kahverengi opak sır üzerine kırmızı, beyaz, lacivert, altın yaldız renkleri ile bitkisel bezemeler yapılmıştır.

Simetrik b i ç i m d e , merkezi kompozisyon dü­ zeninde, g ö v d e n i n ö n y ü z ü n d e kabartma rozet çi­ ç e k ve dilimli yaprak motifi yer almış, iki yanda d o ğ r u eğimli dalların üzeri damla şeklinde yaprak­ larla b e z e n m i ş , çiçek motifleri karşılıklı tekrar edil­ miştir. A ğ z ı n i k i y a n ı n d a ve tepesinde kabartma rozet çiçekler sıralanmıştır.

R e s i m 3 : A n k a r a E t n o ğ r a f y a M ü z e s i n d e bulunan 2 4 5 6 4 n u m a r a l ı bu testi 1 3 . 4 . 1 9 8 4 yılın­ da H ü r r i y e t YILDIRIM'dan satın alınmış olup yük­ sekliği 3 9 cm.dir.

Kırmızı h a m u r l u , tornada çekilmiş, sıraltı t e k n i ğ i ile çalışılmıştır. Yuvarlak d ü z t a b a n l ı , şiş­

çalışılmıştır. Bitkisel kabartmalar g ö v d e n i n ve boy­ nun ö n k ı s m ı n d a yer almış, ağzın iki y a n ı n d a ve tepede kabartma rozet çiçekler tekrar edilmiştir.

R e s i m 4 : 5 . 5 . 1 9 7 7 tarihinde, Salih G Ü ­ VEN'den Ankara Etnoğrafya Müzesi tarafından sa­ tın a l ı n a n 2 3 4 0 7 envanter n u m a r a l ı 3 6 . 5 c m . yüksekliğindeki bu testi kırmızı hamurlu, tornada çekilmiş ve sır üstü tekniği ile çalışılmıştır.

Yuvarlak d ü z t a b a n l ı , ince uzun boyunlu, burma kulplu ve formun ağzı erkek ö r d e k başı şek­ lindedir. Ağzın üst kısmı ü ç g e n delikli ve ö n e d o ğ ­ ru boru gibi uzantılıdır.

Astarlı yüzey kahverengi ile sırlanmış, üzeri­ ne altın yaldızla kabartma rozet çiçekler ve dallar çalışılmış, boyunda ve ağız kısmında rozet çiçekler tekrar edilmiştir. Uzun b o r u şeklindeki ağzın üst k ı s m ı n d a , ü ç g e n plaka şeklinde kabartma yaprak motifi, iki yanda ise helezoni g ö z gibi çıkıntılar di­ ğ e r s ü s l e m e öğeleridir.

R e s i m 5: 2 6 . 3 . 1 9 8 7 tarihinde A n k a r a Et­ n o ğ r a f y a Müzesi t a r a f ı n d a n Abdullah S U N G U R -LU'dan satın alınan bu testi, 2 4 9 6 0 envanter nu­ m a r a l ı , 3 5 cm. yüksekliğindedir. Kırmızı hamurlu, t o m a d a çekilmiş, sır üstü tekniği ile çalışılmış, kul­ pun üst kısmı ü ç g e n delikli ve ö n e d o ğ r u a k ı t m a yeri uzun ve deliklidir.

Astarlı yüzey yeşil sır ile s ı r l a n a r a k . g ö v d e n i n ö n yüzeyi kabartma rozet çiçek ve çelenk motifleri ile süslenmiştir .Altın yaldız ile çiçek ve dallar sır üstü tekniği kullanılarak g ö v d e n i n yüzeyini kaplamıştır.

Ağzın üst k ı s m ı n d a kabartma rozet çiçekler iki yanda ise helezoni çıkıntılar yer almıştır.

R e s i m 6: A n k a r a E t n o ğ r a f y a M ü z e s i n d e bulunan 2 3 2 8 2 e n v a n t e r n u m a r a l ı bu testi, 2 5 . 7 . 1 9 7 7 ' d e Salih G Ü V E N ' d e n s a t ı n a l ı n m ı ş olup 3 7 . 5 cm. yüksekliğindedir.

Kırmızı hamurlu, tornada çekilmiş, sırüstü tekniği ile çalışılmıştır.

Yuvarlak düz tabanlı, ş i ş m a n gövdeli, ince uzun boyunlu, burma kulpludur. Erkek Ö r d e k başı şeklindeki a ğ z ı , ü ç g e n deliklidir.ince uzun boru şek­ linde uzantı y a p m ı ş akıtma deliği b u l u n m a k t a d ı r .

Astarlı yüzey açık san şeffaf sır ile sırlanmış, yer yer yeşil sırlar akıtılmıştır. Altın yaldız ile dallar üzerine yaprak ve çiçek motiflerinden o l u ş a n bu­ ketler g ö v d e n i n iki y a n ı n d a yer almış, ortada ise kabartma bir dal ve rozet çiçekler tekrar edilmiştir. Ağzın iki y a n ı n d a da rozet çiçek motifleri ve çıkın­ tılar formu t a m a m l a m ı ş t ı r .

Ö r d e k başlı testiler, genel karakterlerine karşın herbiri farklı özellikler g ö s t e r e r e k A n a d o l u insanının yaratıcı g ü c ü n ü sergilemişlerdir.

G ü n ü m ü z d e ise halk s a n a t ı olarak y a p ı m ı sürdürülen Ç a n a k k a l e Seramikleri, farklı biçimler­ de halkın günlük ihtiyaçlarına ve p i y a s a n ı n isteği­ ne g ö r e üretilmektedir.

(3)

X I X . YÜZYIL Ç A N A K K A L E S E R A M İ K L E R İ N D E N , Ö R D E K BAŞLI T E S T İ L E R 1 6 1

a »

0

İM

.1

Resim la - Ib: XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramikleri. Dişi ördek başlı testi (Ankara Etnografya

Müzesi).

Resim 2 a - 2 b : XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramikleri. Dişi ördek başlı testi (Ankara Etnografya

Müzesi).

(4)
(5)

X I X . YÜZYIL Ç A N A K K A L E S E R A M İ K L E R İ N D E N , Ö R D E K BAŞLI T E S T İ L E R 163

Resim 4a: XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramikleri.

Erkek ördek başlı tesU (Ankara Etnografya

Müzesi).

Resim 4b: XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramikleri.

Erkek Ördek başlı testi (Ankara Etnografya

Müzesi).

(6)

Resim 5: XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramikleri.

Erkek ördek başlı tesU (Ankara Etnografya

Müzesi).

Resim 6: XIX. Yüzyıl Çanakkale Seramikleri.

Erkek ördek başlı testi (Ankara Etnografya

Müzesi).

Referanslar

Benzer Belgeler

Solidago kesme çiçek olarak daha çok diğer çiçeklerle birlikte dolgu maddesi denen yeşillik olarak kullanılır.. Aranjmanların değişmez

1) Astilbe bitkisi ……….kadar boylanır. 2) Astilbe bitkisinin çiçeklenme dönemi ……….. ile üretim yapılır. devrelerinde bolca sulanmalıdır. 8) Astilbe bitkisine

¾ Bitkiyi tanıyınız. ¾ Yaprak, gövde, çiçek özelliklerini biliniz. ¾ En çok kullanılan türlerini biliniz. ¾ Anaç bitki temin ediniz. ¾ Üretim yöntemine karar

Bağımlı birleşik cümle temel ve yardımcı cümleden oluşur. Bağımlı birleşik cümledeki bağımsız cümleye temel cümle denir. Temel cümleden bağımlı olan ve onu izah eden

Ancak bazı durumlarda iklim koşullarının uygun olmadığı dönemlerde alandan sökülen çok yıllık türler de mevsimlik çiçek olarak değerlendirilmektedir.. Örneğin çok

Kırmızı Lale: Seni Seviyorum Beyaz Lale: Saflık, Temizlik Sarı Lale: Gerginlik ve Hüzün. Pembe

Bu konudan dolayı da 1529’da “vivente rege” 23 olarak adlandırılan seçimlere gidildi, daha sonra da on yıllık Zygmunt August’un Polonya kralı olarak taç giymesi

Teleskop, gerek Rozet Bulutsusu içinde, gerekse de moleküler bulut içinde bulunan yüzlerce X-›fl›n kayna¤› y›ld›z› görüntülemifl. Daha sonra bu nokta