• Sonuç bulunamadı

Telli Baba'dan ziyaretçiler her fırsatta "çarpılıyor"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Telli Baba'dan ziyaretçiler her fırsatta "çarpılıyor""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yatsı: 22.08 Ik ın d ı: 17.50 A k ş a m : 2 0 .İ4

Telli Baha'yı ziyarete gidenler, türbeye gelin teli koyarak isteklerinin gerçekleşmesini diliyorlar.

Telli Baba’da ziyaretçiler

her fırsatta “çarpılıyor”

Evliya mezarının başında 20 cm’lik 6 gelin teli 50

liraya satılıyor. Bu yolla kilosu 25 bin liraya geliyor.

YALÇIN PEKŞEN _____

Enflasyon, “ kim olduğu bilin­ meyen” evliyalarımızdan Telli Baha’yı bile etkilemiş olmalı. Sarıyer-Rumelikavağı yolu üze­ rinde bulunan türbenin girişin­ de 20 cm boyunda 6 telden olu­ şan bir demet gelin teli 50 liraya satılıyor şimdi. 50 liralık demet bir kuyumcu terazisinde tartılın­ ca 2 gr. bile gelmiyor. Böylece kilosunun 25 bin lira civarında olduğu ortaya çıkıyor. Oysa ay­ nı gelin telinin kilosu normal pi­ yasada 1000-2000 lira arasında değişiyor. Yani türbedeki satış­ larda kâr oranı % 1250-2500 arasında. Kısacası evliyanın zi­ yaretçileri daha tel alırken “ çarpılıyorlar” .

Telli Baha’nın öyküsü dindar çevrelerce biliniyor ama bilme­ yenlere kısaca anlatmakta yarar var: “ Bir gece dindar bir hanı­ mın rüyasına ak sakallı bir ihti­ yar giriyor. Ben, diyor, Telli Ba­ ha’yım. Mezarım Rumelikavağı’ na giden yol üzerindedir. Kim ki benim mezarıma gelin teli geti­ rir, onun isteği yerine gelir” .

Dindar hanım bu rüyasını sağ­ da solda anlatıyor. Bir süre son­ ra sözünü ettiği yerde bir mezar bulunuyor. Mezarın üzerine ge­ lin telleri bırakılmaya başlanı­ yor. Daha sonra üstü kapatılı­ yor. Üstü kapatılan her yerin bir sahibi olduğuna göre buranın da bir sahibi ortaya çıkıyor ve bir “ evliya masalı” daha doğuyor. İstanbul’un tam göbeğinde ol-f * - - - ■ 1 " ■ - " i " ■■ .. ... f i '• I.

masa bile içinde sayılabilecek bir yerde...

Bu öykü nasıl doğdu, kim çı­ kardı belli değil. Telli Baha’nın kimliği de bilinmiyor. Bilinen Telli Baba türbesinin ziyaretçi­ leri her fırsatta “ çarpan” bir ti­ caret merkezi olduğu...

Türbenin önünde küçük ço­ cuklar yolun iki yanına gerdik­ leri iplerle önü kesilecek gelin arabası bekliyorlar. Bir geçiş için en az bir 500’lük isteniyor da­ mattan. Mezara giden yokuşun başında bir satış büfesi var. İçin­ de akla gelebilecek her türlü ıvır- zıvır, incik-boncuk ve oyuncak satılıyor. Ayrıca demet demet gelin telleri, süpürgeler, takun­ yalar...

Satıcıdan bilgi alıyoruz. Gelin tellerinin evlenmek isteyen genç kızların dileklerini yerine getir­ diğine (bir damat getirdiğine) inanılıyor.

6 gelin telinden oluşan ve 50 liraya satılan demetler “ müteva-

zi” dilekler için olmalı. Örneğin

sekizinci dereceden bir memur veya asgari ücretli işçi bir damat adayı için. Çünkü daha büyük demetler de satılıyor. Fiyatları boylarına göre 250-500 lira ara­ sında değişiyor. Hatta isteyene makara ile gelin teli bile satılı­ yor. Belli ki bu büyük demetler daha “ parlak” bir damat adayı isteyenler için...

Ev ve araba şeklindeki oyun­ caklar bizim düşüncemizin ter­ sine çocuklar için değil, büyük­ ler için.. Bunların da ancak adak sahibine oyuncak olmayan ben­

zerlerini getirdiğine inanılıyor. En çok satılan eşyalardan ikisi süpürge ile takunya. Süpürge ve takunyanın dilek sahibine ev eş­ yası getirdiğine inanılıyor. Bir başka işlevi de türbeye bakan ki­ şiler tarafından temizlik işlerin­ de kullanılması.. Eğer bu sav doğruysa, Telli Baba dünyanın en temiz yeri olmalı. Çünkü gün­ de en az 100 süpürge ve 50-60 ta­ kunya kullanılıyor. Bütün bu adakların sizin isteklerinizi yeri­ ne getirip getirmediği meçhul ama, satıcı ile türbe bekçisinin tüm isteklerini yerine getirecek. Türbenin yeşil kapısından 8-10 basamakla aşağıya iniliyor. İçerde toplam alanları 10 metre­ kare olan üç oda var. Birinde Telli Baha’nın yeşil bezlerle ör­ tülmüş sandukası bulunuyor. İkincisinde bekçi yaşıyor. Üçün- cüsü namaz yeri...

Sandukanın sağında solunda Telli Baha’nın “ ruhuna fatiha okunmasını” öneren yazılar var. Bunların hemen yanında da İs­ tanbul Miiftülüğü’nün “ bu tür şeylere inanılmaması gerektiği­ ni” bildiren yazısı yer alıyor. Ya­ zıda “ dinimizde türbe ziyareti­ nin sünnet olduğu, mum yak­ mak, bez bağlamak, dilek taşları yapıştırmak, para atmak, kur­ ban kesmek ve ölüden dilekte bulunmanın yasak ve günah ol­ duğu” belirtiliyor. Bu yasak ve günahların hemen hemen hepsi işleniyor Telli Baba’da.

Türbenin dışında sağ tarafta bir köşe “ kurban yeri” olarak ayrılmış. İsteyen burada kurban kestirip dağıtıyor. Kime mi? Or­ tada büfe satıcısı ve türbenin bekçisinden başka kimse yok. Herhalde bu ikisi paylaşıyorlar.

Sol tarafta bir duvara taşlar yapıştırılıyor. İsteyen bir dilek de burada dileyip, yerden aldığı taş­ ları duvara yapıştırıyor. Taş ya­ pışırsa dileği yerine gelecek, ya­ pışmazsa.. Mutlaka yapışıyor. Çünkü hem duvar, hem taşlar iyice mumlanmış durumda..

U n u tm ay alım

Telli Baha’nın sandukasının bulunduğu odanın kapısı önün­ de camdan yapılmış kumbara şeklinde iki kutu var. İçleri 50 ve 100 liralıklarla dolu. Biz girerken bekçi sabah kahvaltısını yapıyor. Bizi görünce kahvaltıyı kesip du­ rumu kontrol altına alıyor. Eli­ mizdeki telleri orada bulunan bir

makasla ortasından kesip tabu- !

tun üzerine bırakıyoruz. Aslın­

da yaptığımız iş bize öğretilen 1

usullere uygun. Fakat gelin ada­ yına benzer bir halimiz olmadı­ ğı için bekçi kuşkulanıyor. Ora­ dan çıkarken bekçi “ Telli Baha'­ yı unutmayalım” diyor ve cam kutuları gösteriyor. Beysun Gökçin “ Telli Baha’nın öteki dünyada paraya pek ihtiyacı ol­ madığını sandığını” söyleyince bekçinin kuşkuları iyice artıyor ve gidene kadar arkamızdan ters ters bakıyor.

Ziyarete gelenlerle konuşuyo­ ruz. Aslında Telli Baha’ya bir kere gelmek yetmiyor. Dileğiniz yerine geldikten sonra yeniden gelmeniz ve bu kez yeni arma­ ğanlar getirmeniz gerekiyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

F o to ğ ra f: B ey su n G ö k çin

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmada, sağlıklı, nöbet öncesi ve nöbet esnasında kayıt edilen EEG sinyallerinden öznitelik elde etmek için yeni bir yöntem olan 1B-MYİÖ yöntemi kullanılarak

Zaman içinde İndo-Pasifik türler olarak adlandı- rılan türler yavaş yavaş Doğu Akdeniz’e geçmeye başladı.. Geçişler daha çok Kızıldeniz’den Akde- niz

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Bağımlılık Merkezi, internet bağımlılığı konusunda uluslararası uygulamaları ve uzmanlarının deneyimleriyle oluşturduğu

Fil çapraz (diagonal) olarak istediği kare sayısında hamle yapar.Filin önünde aynı renkten bir taş varsa fil o taşın üzerinden geçemez. Yani o yöne doğru hareket etmek

[r]

Örcün Barışta, Cumhuriyet Dönemi Türk Halk İşlemeciliği Desen ve Terminolojisinden Örnekler, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Folklor Araştırma Dairesi

ların  düşmanca  bir  dünyada  çok  hızlı  bir  şekilde  büyümek  zorunda  kalanların  hikâyesini  de  içerir.  Oyun 

İnşaat alanları, yollar, caddeler, kaldırımlar, göletler, havuzlar, su kanalları, asansörler, evlerin ve okulların bodrum katları, merdiven boşlukları, evlerin