• Sonuç bulunamadı

Erken gebelik döneminde yaşanan bulantı kusma sıklığı ve bulantı kusmanın yaşam kalitesine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Erken gebelik döneminde yaşanan bulantı kusma sıklığı ve bulantı kusmanın yaşam kalitesine etkisi"

Copied!
77
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ERKEN GEBELĠK DÖNEMĠNDE YAġANAN BULANTI KUSMA

SIKLIĞI VE BULANTI KUSMANIN YAġAM KALĠTESĠNE

ETKĠSĠ

Özlem ġAHAN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ HEMġĠRELĠK ANABĠLĠM DALI

DANIġMAN Doç. Dr. Emel EGE

(2)
(3)

ii. ÖNSÖZ

AraĢtırmamın her aĢamasında profesyonel yardımlarıyla beni destekleyen, değerli zamanını, deneyimlerini, görüĢlerini paylaĢan, ufkumu açan, bana bu iĢi sevdiren çok değerli hocam Doç. Dr. Emel EGE‟ye, tez verilerinin analizinde yardımcı olan HemĢirelik Bölüm BaĢkanı Doç. Dr. Belgin AKIN‟a ve ArĢ. Gör. Dr. Deniz KOÇOĞLU‟na, yine araĢtırma boyunca yardımını ve desteğini esirgemeyen arkadaĢlarım Öğr.Gör. Hacer ALAN‟a, Öğr.Gör. Seyhan ÇANKAYA‟ya, ArĢ. Gör. Neslihan DEĞERLĠ‟ye, beni bu zorlu süreçte destekleyen ve hayallerimi gerçekleĢtireceğime inanan ve beni motive eden sevgili eĢim Yrd. Doç. Dr. Hasan ġAHAN‟a ve küçücük olmasına rağmen büyük sabır gösteren oğlum Kutay Talha ġAHAN‟a sonsuz teĢekkürlerimi sunuyorum.

(4)

iii. ĠÇĠNDEKĠLER

ÖNSÖZ………....ii

ĠÇĠNDEKĠLER………..iii

SĠMGE VE KISALTMALAR………..iv

ÇĠZELGE VE ġEKĠL LĠSTESĠ………....v

1. GĠRĠġ VE AMAÇ ... 1

1.1. GEBELĠKTE BULANTI KUSMA ... 3

1.1.1. Bulantı Kusmanın Tanımı ve Fizyolojisi ... 3

1.1.2. Bulantı Kusmanın Etyolojisi ve Patogenezi ... 4

1.1.3. Gebelikte Bulantı Kusmanın Klinik Özellikleri, Tanı, Belirti ve Bulguları ... 5

1.1.4. Gebelikte Bulantı Kusmanın Etkileri ... 5

1.1.5. Gebelikte Görülen Bulantı Kusmanın Tedavisi ... 6

1.1.5.1. Farmakolojik Tedavi ... 7 1.1.5.2. Nonfarmakolojik Tedavi ... 8 1.1.5.2.1. Diyet ... 8 1.1.5.2.2. Akupunktur ... 9 1.1.5.2.3. Bitkisel Tedavi ... 10 1.1.5.2.4. Hipnoz ve Hipnoterapi ... 11

1.1.6. Bulantı Kusması Olan Gebeye HemĢirelik YaklaĢımı ... 11

1.1.7. Erken Gebelikte YaĢanan Bulantı Kusma ve YaĢam Kalitesi ... 14

1.1.7.1. YaĢam Kalitesinin Tanımı ... 14

1.1.7.2. Erken Gebelik Döneminde YaĢanan Bulantı Kusmanın YaĢam Kalitesi Üzerine Etkisi ... 15

2. GEREÇ ve YÖNTEMLER ... 17

2.1. AraĢtırmanın Tipi ... 17

2.2. AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri. ... 17

2.3. AraĢtırmanın Evreni ... 17

(5)

2.5. Örnek Seçimi ... 18

2.6. Örnek Seçim Kriterleri ... 18

2.7. Veri Toplama Tekniği ve Araçları ... 18

2.7.1. Anket Formu ... 18

2.7.2. YaĢam Kalitesi Ölçeği-Kısa Form-36 (The MOS 36 Item Short Form Health Survey-SF 36) ... 19 2.8. Ön Uygulama ... 20 2.9. Verilerin Toplanması ... 20 2.10. DeğiĢkenler ... 20 2.10.1.Bağımsız DeğiĢkenler ... 20 2.10.2. Bağımlı DeğiĢkenler... 21 2.11. Verilerin Değerlendirilmesi ... 21 2.12. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ... 21

2.13. AraĢtırmanın Amacı ve AraĢtırma Soruları ... 22

2.14. AraĢtırmanın Varsayımları ... 22

2.15. AraĢtırmanın Etiği ... 22

3. BULGULAR ... 24

3.1. AraĢtırma Grubundaki Gebelerin Tanıtıcı Özelliklerine ĠliĢkin Bulgular ... 24

3.2. Gebelerin yaĢam kalitesi ölçeği puan ortalamalarının bulantı kusma yaĢama durumu, sıklığı, bulantı kusmanın günlük yaĢam aktivitelerine etkisi, bulantı kusma Ģikayetlerinindağılımına iliĢkin bulgular ... 31

4.TARTIġMA ... 37

4.1 AraĢtırma Grubundaki Gebelerin Tanıtıcı Özelliklerinin TartıĢılması ... 37

4.2. Gebelerin Bulantı Kusma YaĢama Durumu, Bulantı Kusmanın Günlük YaĢam Aktivitelerine Etkisi, Bulantı Kusma ġikayetlerinin Dağılımına ve Bulantı Kusmanın YaĢam Kalitesine ĠliĢkin Bulguların TartıĢılması ... 43

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 48

(6)

5.2. Öneriler ... 49

6. ÖZET ... 51

7. SUMMARY ... 53

8. KAYNAKLAR ... 54

9. EKLER ... 59

EK-A Anket Formu ... 59

EK-B SF-36 YaĢam Kalitesi Ölçeği ... 63

EK-C Karaman Valiliği Ġl Sağlık Müdürlüğün‟den (Eğitim ġube Müdürlüğü) Alınan Ġzin Belgesi... 66

EK-D Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Konya Klinik AraĢtırmalar Etik Kurulun‟dan Alınan Ġzin Belgesi ... 67

EK-E BilgilendirilmiĢ Onam Formu ... 68

(7)

iv. SĠMGELER VE KISALTMALAR

HCG: Human Chorionic Gonadotropin

E2: Estradiol

GĠS: Gastrointestinal sistem

HG: Hiperemezis Gravidarum

SPSS: Statistical Packages for the Social Sciences

TNSA: Türkiye Nüfus ve Sağlık AraĢtırması

(8)

v. ÇĠZELGE VE ġEKĠL LĠSTESĠ

ġekil 1. P6 (Neiguan) noktası...………10

Çizelge 3.1.1. Gebelerin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı...24

Çizelge 3.1.2. EĢin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı...25

Çizelge 3.1.3. Gebelerin obstetrik özelliklerinin dağılımı ...…………...26

Çizelge 3.1.4. Gebelerin bulantı kusma yaĢama durumu ile ilgili özelliklerin dağılımı ...27

Çizelge 3.1.5. Bulantı kusmanın gebelerin günlük aktivitelerine etkisinin dağılımı...28

Çizelge 3.1.6. Bulantı kusma Ģikayetlerinin özelliklerinin dağılımı...29

Çizelge 3.2.1. SF 36 yaĢam kalitesi ölçeği toplam puanlarının dağılımı………...30

Çizelge 3.2.2. Gebelerin bulantı kusma yaĢama durumu ile yaĢam kalitesi arasındaki iliĢki………...32

Çizelge 3.2.3. Bulantı kusması olan gebelerin günlük aktiviteleri ile yaĢam kalitesi arasındaki iliĢki... 34

Çizelge 3.2.4. Gebelerin bulantı kusma Ģikayetlerinin özellikleri ile yaĢam kalitesi arasındaki iliĢki………...35

(9)

1. GĠRĠġ VE AMAÇ

Gebelik annenin vücut yapısında, hormonal ve ruhsal durumda oluĢturduğu değiĢimler sonucu hayatı az ya da çok etkileyen bir dönemdir. Sağlıklı bir gebeliğin sürdürülmesi ve bu gebeliğin sağlıklı bir bebekle sonuçlanması için, gebenin fiziksel ve emosyonel güvenliğinin sağlanması gerekir. Bu nedenle gebelikte meydana gelen değiĢiklikler zaman zaman genel sağlığın bozulmasına ve beklenmedik problemlerin yaĢanmasına neden olabilmektedir (Lowdermilk ve ark 1997, Ege ve Eryılmaz 2000, TaĢkın 2007).

Gebelikte meydana gelen en yaygın sorunlardan biri, etyolojisi henüz tam olarak bilinmeyen, erken gebelik dönemi bulantı ve kusmalarıdır (Abell ve Riley 1992, O'Brien ve Zhou 1995). Gebelikte bulantı kusma gebeliğin birinci trimesterinde gebelerin yaklaĢık %50-80‟inde görülen, sosyal, profesyonel ve ailevi yaĢantı üzerinde olumsuz etkilere yol açan önemli bir sağlık sorunudur (Cevirioğlu ve Koçak 2004, Verberg ve ark 2005). Bulantı kusma genellikle zamanla sınırlı olup gebeliğin 8-12. haftalarında pik yapmakla birlikte, 16-18. haftalara kadar devam edebilmektedir (King ve Murphy 2009, Jueckstock ve ark 2010).

Gebelikte bulantı kusma kadında ciddi olarak yaĢam kalitesi bozukluğuna neden olan bir durumdur. Bu durum gebeliğin seyrini olumsuz yönde etkileyip, psikososyal problemlere de yol açabilmektedir (Gadsby ve ark 1993). Kadının geçmiĢ deneyimleri, kendi annesiyle iliĢkileri, eĢin gebeliğe karĢı tutumu bu sorunun daha ağır yaĢanmasına neden olabilmektedir (Newman ve ark 1993). Gebeliğin ilk haftalarında görülen bu durum iĢ gücü kaybına, hastanede yatarak tedavi ihtiyacına ve sağlık ekonomisinde yüksek maliyetlere de neden olmaktadır (King ve Murphy 2009, Jueckstock ve ark 2010).

Gebelikte yaĢanan fiziksel ve ruhsal değiĢimler, ortaya çıkan rahatsızlıklar gebenin yaĢam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bedenin temel gereksinimlerinin karĢılanması ve bireyin hayatını ve yaĢantısını normal bir Ģekilde sürdürmesi yaĢam kalitesini oluĢturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaĢam kalitesini hedefleri, beklentileri ve standartları ile bağlantılı olarak kiĢilerin yaĢadıkları kültür ve değer yargılarının bütünü içinde durumlarını algılama biçimi

(10)

olarak tanımlamaktadır. Bir diğer ifadeyle yaĢam kalitesi, kiĢinin içinde yaĢadığı sosyo-kültürel ortamda kendi sağlığını öznel olarak algılayıĢını ifade etmektedir (World Healt Organization Quality of Life Group 1994). YaĢam kalitesinin pek çok bileĢeni bulunmaktadır. Bunlar sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanma, yeterli beslenme ve korunma, sağlıklı bir çevre, hak, fırsat ve cinsiyet eĢitliği, günlük yaĢama katılma, saygınlık ve güvenliktir. Bu bileĢenlerin hepsi her birey için önemlidir. Bunlardan birinin bile eksik olması bireyin kaliteli yaĢam sürdürme duygusunu zedeleyebilir (Lowdermilk ve ark 1997, TaĢkın 2007).

Gebelik çoğu kadın için keyfli bir yaĢam olayı olsa da, sıklıkla fiziksel ve ruhsal açıdan stresli bir dönemdir. Normal seyreden gebeliklerde bile fiziksel ve ruhsal değiĢiklikler kadınların günlük iĢlerini yapabilme yetisini azaltabilir. Gjerdingen ve arkadaĢlarının (1991) yaptığı araĢtırmada gebelikteki değiĢimlerin genel yaĢam kalitesini azalttığını göstermektedir.

Gebeliğin erken döneminde bulantı kusma sık karĢılaĢılan bir problem olmasına karĢın, Türkiye‟de bu problemle ilgili fazla bir çalıĢmaya rastlanılmamıĢtır. Bu araĢtırma sonunda gebeliğin erken döneminde bulantı kusma sorunları ve iliĢkili faktörlerin saptanmasının yaĢam kalitesine etkisinin belirlenmesinin diğer araĢtırmalarda kullanılabilir önemli bir alt yapı oluĢturulabileceği düĢünülmektedir. Bu nedenle çalıĢmanın amacı erken gebelik döneminde bulantı kusmanın yaĢam kalitesi üzerine etkisini belirlemektir.

(11)

1.1. GEBELĠKTE BULANTI KUSMA

1.1.1. Bulantı Kusmanın Tanımı ve Fizyolojisi

Bulantı herkes tarafından deneyimlenen bir duygudur ve çoğu zaman kusmanın habercisi olduğu bilinir (Guyton ve Hall 2007). Bulantı gırtlağın gerisinden veya epigastriumdan bazen de her ikisinden birlikte gelen hoĢ olmayan bir duyudur ve genellikle kusmayla sonuçlanır. Bulantı, mide motilitesinde azalma ve barsak peristaltizminde yavaĢlama gibi gastrik hipofonksiyonla iliĢkili bir olaydır. Gebelik, enfeksiyon hastalıkları, santral sinir sistemi sorunları, gastrik, pankreatik hastalıklar, barsak tıkanıklığı, kardiovasküler problemler, duyusal bozukluklar, hoĢ olmayan görüntü ve tat duyusunda meydana gelen değiĢiklikler bulantı ve kusmaya neden olabilir (Sodeman 1992).

Kusma, gastrointestinal kanalın üst bölümünde herhangi bir alanın aĢırı irite edilmesi, gerilmesi veya aĢırı uyarılabilir hale geldiği durumlarda üst gasrointestinal kanalın içeriğinden kurtulma yöntemidir. Özellikle, duodenumun aĢırı gerginliği veya iritasyonu kusma için güçlü bir uyaran oluĢturmaktadır (Guyton ve Hall 2007). Çoğu kez kusmaya salivasyon, ciltte solma ve terleme gibi otonom sinir sisteminin aktivasyonuna bağlı belirtiler, fenalık duygusu ve özellikle bulantı eĢlik eder. Bulantı ve kusma birlikte emezis olarak adlandırılır (GüldoğuĢ 1991).

Kusmalarla ekstrasellüler sıvı kaybı sonucu kanda hipovolemi ve hemokonsantrasyon baĢlar. Hemotokrit yükselir, idrar miktarı azalır. DıĢarıdan beslenemediğinden depo enerji kaynaklarını yakan organizmada hızla kilo kaybı geliĢir. Glikojen depoları tükendikçe yağ depoları kullanılmaya baĢlanır. Yağ metabolizmasının ürünü olan keton cisimleri açığa çıkar. Açlık asidozu meydana gelir. Açığa çıkan potasyum oligüri nedeniyle atılamadığından ileri vakalarda hiperpotasemi nedenli genel adinami, apati, patolojik EKG bulguları görülür. Karaciğer fonksiyonlarındaki bozukluğa bağlı olarak transaminazlar artar, hipoproteinemi özellikle hipoalbuminemi görülür. Billirubin yükselmesiyle ikter izlenir. Böbrek fonksiyonlarında bozulma sonucu olarak kanda ürik asit, BUN, kreatinin yüksektir (Carroll 2000, Bovone ve Pernoll 2003).

(12)

1.1.2.Bulantı Kusmanın Etyolojisi ve Patogenezi

Gebelik bulantı kusmasının nedeni hala tam olarak açıklanamamıĢtır. Gebelikte bulantı kusmanın nasıl ve neden olduğunu açıklayan pek çok hipotez ileri sürülmektedir. Gebelik bulantı kusmasının tek bir faktöre bağlı olmadığı ve multifaktöriyel olduğu kabul edilmektedir (Köken ve ark 2009). Bulantı kusma gebeliğin erken döneminde sıklıkla yaĢanılan bir durumdur. Çoğunlukla gebeliğin tanılanmasından çok kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Semptomların Ģiddeti ve ortaya çıkıĢ zamanı bireyden bireye değiĢmekle birlikte, aynı bireyin farklı gebeliklerinde de farklılık gösterebilmektedir (Gadsby ve ark 1993).

Gebelikteki bulantı kusmaya yol açtığı ya da Ģiddetlendirdiği kabul edilen etkenler Ģunlardır; Human Chorionic Gonadotropin (hCG), estradiol (E2), progesterone, hipertiroidizm, üst gastrointestinal sistem (GĠS) dismotilitesi, immun sistem disfonksiyonu, beslenme bozuklukları, Helicobacter pylori (H. pylorî) enfeksiyonu ve psikolojik faktörler. Etyolojide suçlanan nedenlerin çokluğu da gebelik nedenli bulantı kusma tanısını koymayı zorlaĢtırmaktadır. Bu kadar çok sayıda etken sıralanmasına karĢın, bugüne kadar bu etkenlerden hiçbiriyle hastalığın etyopatogenezi tam olarak açıklanamamıĢtır (Sucu 2009).

Bulantı kusma gebenin hayatını ciddi Ģekilde tehdit eden bir problemdir. Bu problem gebenin yiyecek ve sıvı alımında, fiziksel aktivitelerinde ve yaĢam Ģeklinde değiĢikliği zorunlu hale getirmektedir. Kadının iĢ performansı, ailevi ve sosyal iliĢkileri, psikolojik durumu, beslenmesi ve sağlığı olumsuz yönde etkilenmekte ve gebeliğe adaptasyonu güçleĢmektedir (Ege ve Eryılmaz 2000, Sucu 2009). Ayrıca bazı çalıĢmalarda beta hCG düzeyinin yüksek olduğu trizomi 21‟li gebeliklerde de bulantı kusmanın fazla olduğu bildirilmiĢtir (Ara ve Sultana 2003, Küçükkömürcü ve ark 2006). Sigara beta hCG düzeylerini azalttığı için sigara içen gebelerde bulantı kusmanın daha az görüldüğü de öne sürülmüĢtür (Cuckle ve ark 1990).

Fejzo ve arkadaĢlarının (2008) yaptığı araĢtırmada gebelikte bulantı kusmada genetik yatkınlığın da önemli rol oynadığı belirtilmiĢtir. Anne veya kız kardeĢin gebeliklerinde de BK‟nın olması kadın için risk faktörüdür. Ġlk olarak bir çalıĢmada, monozigotik ikiz kızlarda gebelikte bulantı kusma yakınmasının, ikiz olmayan kız

(13)

kardeĢlere oranla daha fazla olduğu gösterilmiĢtir. Ġkinci olarak, gebelikte bulantı kusma yaĢayan hastaların yaĢamayan hastalara göre anne ve kardeĢlerinin daha fazla gebelikte bulantı kusmadan etkilendiğini göstermiĢtir. Sayılan bu veriler gebelikte bulantı kusma geliĢmesinde genetik yatkınlığın bir rolü olduğunu düĢündürmektedir. Gebelikte bulantı kusmayı ortaya çıkaran ya da Ģiddetlendiren risk faktörleri kesin olarak bilinmese de, yapılan araĢtırmalarda bazı durumlarla iliĢkilendirilmiĢtir.

GBK‟nın etiyolojisinde fizyolojik faktörler kadar psikososyal faktörlerin de etkili olduğu düĢünülmektedir. Chou ve arkadaĢlarının yaptığı araĢtırmada (2008), GBK ile planlanmamıĢ gebelik, algılanan stres ve psikososyal uyum arasında iliĢki bulunmuĢtur. Psikososyal uyum ile gebelikte bulantı kusma arasında negatif bir korelasyon olduğu saptanmıĢtır. PlanlanmamıĢ gebelik ve sosyal destek yetersizliğinin, algılanan stres düzeyini arttırdığı ve bunların psikososyal uyumu olumsuz etkilediği belirlenmiĢtir. Ayrıca yapılan bazı çalıĢmalar gebelikte bulantı kusma ile algılanan stres arasında pozitif korelasyon olduğunu belirtmektedir (Kuo ve ark 2007, Kuo ve ark 2010).

1.1.3. Gebelikte Bulantı Kusmanın Klinik Özellikleri, Tanı, Belirti ve Bulguları

Gebelikte bulantı kusma tanısı, gebeliğin özellikle ilk trimestırında sınırlı semptomlar tespit edilir ve gebelikte, bulantı kusma ya neden olabilecek diğer nedenlerin dıĢlanmasıyla konulmaktadır (Cevirioğlu ve Koçak 2004, Büyükkurt ve ark 2008). Gebelikteki bulantı kusmanın özgün bir muayene bulgusu yoktur. Fiziki muayenede batın muayenesinin normal olması, ateĢ görülmemesi, alt ve üst solunum yollarına ait bir enfeksiyon bulgusunun olmaması ve laboratuar sonuçlarının normal olması bulantı kusmanın gebeliğe bağlı olduğunu düĢündürür (Büyükkurt ve ark 2008).

Erken gebelik döneminde bulantı kusmanın klinik tablosu çoğu kez son adet tarihinden itibaren 5. haftada baĢlar ve 8.-12. haftalarda zirveye ulaĢır. Daha sonra kendiliğinden azalarak 16-18. haftaya varmadan ortadan kalkması beklenir fakat bazı gebelerde 20. haftaya kadar da uzadığı görülebilir. Gebelerin çok küçük bir bölümünde bulantı kusma yakınması tüm gebelik boyunca sürer. Hastaların %1– 2‟sinde de çok daha ağır bir klinik tablo olan hiperemezis gravidarum (HG)

(14)

karĢımıza çıkar. Her ne kadar HG için kesin tanı kıstasları tanımlanmamıĢ olsada, hastalarda asit baz bozukluğu, elektrolit dengesizliği (özellikle de hipopotasemi), dehidratasyon, ketonuri ve %5‟ten fazla kilo kaybı görülür (Attard ve ark 2002, Miller 2002). Bu tablo anne ve fetüs hayatını riske sokan bir durumdur. Gebenin hospitalize edilip yakın izlenmesi gerekir (Ege ve Eryılmaz 2000).

1.1.4. Gebelikte Bulantı Kusmanın Etkileri

Gebelikte bulantı kusmanın kadın, fetüs ve aile dinamikleri üzerinde olumsuz etkileri vardır. Gebelikte görülen bulantı kusmanın fetal etkileri tartıĢmalıdır. AraĢtırmacılar tarafından HG sayesinde annenin besinler içindeki olası toksinleri almaktan korunduğu, böylece geliĢmekte olan embriyo veya fetus üzerine teratojenik madde maruziyetinin azaltıldığı teorisi öne sürülmüĢtür (Profet 1995). Buna karĢın Ģiddetli gebelik bulantı kusması ve HG, yetersiz beslenme ve kilo kaybı, düĢük doğum ağırlığı ve erken doğum gibi olumsuz fetal sonuçlara yol açabilir (Ebrahimi ve ark 2010). Maternal komplikasyonlar arasında; kilo kaybı, dehidratasyon, sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesizliği daha kolay tedavi edilebilir komplikasyonlar olmakla beraber, akut böbrek yetmezliği, özofagus rüptürü ve koagülopati, vitamin Bl (thiamine) eksikliği ile olan anormal göz hareketleri, ataksi ve konfüzyon ile karakterize Wernicke ensefalopatisi gibi hayatı tehdit eden ve tedavisi daha zor komplikasyonlar da olabilir. Hemen tedavi edilmez ise Ģuur bulanıklığı, koma, ölümle bile sonuçlanabilir (Badell ve ark 2006).

Bulantı kusma anneyi fizyolojik yönden etkilediği kadar psikolojik ve sosyal yönden de olumsuz etkilemektedir. Kusma veya öğürme olmadan, sadece bulantı da günlük faaliyetler ve sağlık durumu üzerinde olumsuz etki yaratabilir (Badell ve ark 2006, Ebrahimi ve ark 2010). Smith ve arkadaĢları (2000) tarafından yapılan bir araĢtırmada bulantı kusması olan kadınlarda düĢük enerji düzeyleri, fiziksel fonksiyon ve sosyal iĢlevsellikte azalma bulunmuĢtur.

Bulantı kusması olan kadın çoğunlukla izolasyon, yalnızlık, suçluluk duygusuna sahip olmakta ve hatta gebeliğin dayanılmaz Ģartlar altında devam edemeyeceğini düĢünerek kürtaja baĢvurabilmektedir (Ebrahimi ve ark 2010, Viljoen 2012). Mazzotta ve arkadaĢlarının (2000) çalıĢmasında Ģiddetli bulantı kusma

(15)

yaĢayan gebelerin yaklaĢık yarısı tekrar çocuk sahibi olmak istemediklerini belirtmiĢtir.

1.1.5. Gebelikte Görülen Bulantı Kusmanın Tedavisi

Gebelik bulantı kusmasının etiyolojisi tam olarak ortaya konamamıĢtır. Bu nedenle kullanılan tedavi seçenekleri de nedeni ortadan kaldırmaya değil, yakınmayı ortadan kaldırmaya yöneliktir (Chandra ve ark 2002, Büyükkurt ve ark 2008, Sucu 2009). Gebelikte bulantı kusmada ilaç kullanımı oldukça sınırlıdır. Bunun birici nedeni; Gebelikte bulantı kusmayı çoğu zaman kadın kendi baĢ etme yöntemlerini kullanarak atlatmaya çalıĢır ve tedaviyi erteler. Ġkinci olarak; Gebelikte bulantı kusmanın patofizyolojisi tam olarak bilinmediği için tedavi yaklaĢımları çoğu zaman semptomları yönetmeye yöneliktir. Üçüncü olarak ise kadının gebelikte ilaç kullanımının teratojenik yan etkilerinden endiĢelenmesidir. Çünkü kullanılan ilaçların yan etkilerine yönelik araĢtırma oldukça sınırlıdır (Davis 2004, Matthews ve ark 2010). Özellikle gebeliğin ilk 12 haftalık peryodunda fetal organların aktif geliĢimi nedeniyle teratojenik etki riskinin yüksek olduğu düĢünülmektedir.

1.1.5.1. Farmakolojik Tedavi

Gebelikte bulantı kusma kontrolünde ilaç kullanımı ancak hasta yeterli sıvı alamıyorsa ve beslenemiyorsa önerilmektedir. Tedavi öncelikle ayaktan ve oral yolla alınacak ilaçlarla sağlanmaya çalıĢılmalıdır. Bu yolla baĢarı elde edilemezse hastanede yatarak, parenteral sıvı ve ilaç tedavisi gündeme gelmelidir (Chandra ve ark 2002, Büyükkurt ve ark 2008, Sucu 2009).

Gebelik sırasında, glomerüler filtrasyon, plazma hacmi ve mide-bağırsak hareketliliği dahil olmak üzere birçok fizyolojik değiĢiklikler meydana gelir. Bu faktörler ilaçların atılımı, emilimi ve dağılımını etkiler, bu nedenle tüm ilaçlar gebelikte güvenli değildir. Birçok ilaç basit difüzyonla plasentadan geçebilir ve doğrudan fetüsü etkileyebilir. Hamilelik sırasında istenmeyen ilaç etkileri üzerindeki araĢtırmalar anne ve fetüs için potansiyel olarak çok tehlikeli olabilir ve bu konuda geçerli deneysel araĢtırmalar yapmak etik olmayacağından etkilerin nedenini belirlemek zordur. Yan etkilerin görülmesi dolayısıyla çalıĢmalar öncelikle

(16)

kullanıcıların raporları, epidemiyolojik çalıĢmalar hem de retrospektif ve prospektif ve hayvan çalıĢmaları ile bildirilmiĢtir. Bu kaynaklardan elde edilen kanıtlar dikkatle yorumlanmalıdır. Epidemiyolojik çalıĢmalarda çoğu zaman doğru veri toplamadaki zorluk, bir istatistiksel iliĢkide mutlaka bir neden iliĢkisini ispat etmez. Hayvan çalıĢmaları faydalıdır, ancak insanlarda büyük bir titizlikle tahmin edilmelidir (Parboosingh 1981, Viljoen 2012 ).

En çok kullanılan ilaçlar H1 blokeri antihistaminikler ve vitamin B6‟dır. Piridoksin (vitamin B6) gebeliğe bağlı bulantı kusma tedavisinde tek ajan olarak kullanılabildiği gibi, antihistaminiklerle kombine preparat halinde de verilebilmektedir. Bunlardan baĢka antiemetikler, antikolinerjikler, metoclopramide gibi motiliteyi artıran ajanlar, steroidler, droperidol gibi dopamin antagonistleri, kemoterapi, radyoterapi ve postoperatif Ģiddetli bulantı kusma tedavisinde kullanılan ondansetron gebelikte bulantı kusma tedavisinde kullanılmaktadır (KuĢcu ve Koyuncu 2002, Quinlan ve Hill 2003, Öztürk 2005, Einarson ve ark 2007).

1.1.5.2. Non-Farmakolojik Tedavi

Gebeliğin bulantı kusmasının, ilaçların teratojenik etkilerine hassasiyetin daha fazla olduğu birinci ve ikinci üç ayda sıklıkla görülmesi nedeniyle non-farmakolojik tedavi seçenekleri de alternatif olarak karĢımıza çıkmıĢtır (Koch ve ark 2003). Bunlar diyet, akupunktur, bitkisel tedavi, hipnoz ve hipnoterapi gibi yöntemlerdir.

1.1.5.2.1. Diyet

Gebelikte bulantı kusmayı önlemede yardımcı olabilecek önerileri Ģöyle sıralayabiliriz:

1- Ġki, üç saatte bir, az miktarlarda yemek yenmelidir.

2- Az yağlı proteinli yemekler yenmeli, (yağsız et. ızgara veya konserve balık, derisi alınmıĢ tavuk, yumurta, haĢlanmıĢ fasulye vb) karbonhidratlı yiyecekler (meyve, meyve suları, ekmek, pirinç, patates, tahıl, makarna vb) ve ilave B vitamini alınmalıdır. Bunlar kan Ģekerinin düĢmesini engelleyecektir. DüĢük kan Ģekeri seviyesi bulantıya neden olabilen bir faktördür.

(17)

3-Sıvılar yemeklerle birlikte değil yemek aralarında alınmalıdır.

4-Yağlı ve kızartılmıĢ yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Çünkü bu tür yiyeceklerin sindirimi zordur ve bulantıyı artırabilir. Hatta piĢirme sırasındaki koku bile gebenin bulantı ve kusmasını arttırabilir.

5- Kuru tost, kraker, peksimet ve niĢastalı yiyecekler, tuzlu leblebi ve salatalık sabah uyanıldığında ve bulantının olduğu zamanlarda alınmalıdır.

6- Günün erken saatlerinde ve bulantının olduğu zamanlarda sıvı alımından kaçınılmalıdır.

7- ġiddetli açlık bulantıyı arttırabileceği için öğünler atlanmamalıdır. 8- Yataktan yavaĢça kalkılmalı, ani hareketlerden kaçınılmalıdır.

9- Gece yatmadan önce hafif yiyecekler yenmelidir (yoğurt, süt, meyve, küçük sandviçler vb).

10-Yemeklerden sonra dik oturulmalıdır. Bu pozisyon gastrik reflüyü azaltarak bulantıyı önleyebilir.

11- Yemeklerden hemen sonra diĢ fırçalamaktan kaçınılmalıdır. 12-Bulantı hissi olduğunda karbonatlı içecekler alınmalıdır.

13-Bitkisel çaylar içilmelidir (taze bahçe nanesi, ahu dudu yaprağı, sarı papatya, zencefil kökü vb).

14-Açık havada kısa yürüyüĢler yapılmalı, cam açıkken uyunmalı ve yemek yaparken pencere veya aspiratör açık olmalıdır (Fairburn ve ark 1992, Dilorio ve ark 1994, Newman ve ark 1993, Lowdermilk ve ark 1997).

Koch ve arkadaĢları (2003) gebelik bulantı kusmalarında basamaklı diyet önermiĢlerdir. BaĢlangıçta hafif tuzlu tavuk suyu ve biraz rahatlayınca Ģehriyeli çorba ve beraberinde tuzlu krakerler alınabilir. Her seferinde 30-60 ml çorba alınarak, miktar günde 1-1.5 litreye (1500 kalori) tamamlanmaya çalıĢılır. Bir sonraki aĢamada ise hastanın hoĢuna giden, kokusu rahatsız etmeyen patates, pirinç, fırında piĢirilmiĢ tavuk göğsü gibi midede kolayca sindirilebilen yiyeceklerden, toplam günde 6 öğüne tamamlanacak sıklıkta verilebilir. Tüm bu diyet uygulamaları sırasında ek olarak günlük ihtiyacı karĢılayacak bir vitamin preparatının verilmesi de önerilmektedir (Koch ve ark 2003).

(18)

1.1.5.2.2. Akupunktur

Akupunktur genellikle Çin tıbbında kullanılan tamamlayıcı bir tıp yöntemidir. Bu yöntemle el bileğinin iç yüzünde Perikardium (P6) veya Neiguan (ġekil 1) noktası olarak adlandırılan noktaya (Bilekten 3 parmak proksimalde ön kolun iç yüzünün ortasında flexor carpi radialis ile palmaris longus kaslarının tendonları arasında bir nokta) bir parmak, avuç içi veya elektrik cihazı ile doğrudan bası uygulayarak ya da iğne ile girilerek var olan semptomlar ortadan kaldırılabilmektedir (Steele ve ark 2001). Bu uygulamanın postoperatif emezis, kemoterapiyle iliĢkili emezis ve seyahat hastalığında faydalı etkileri gözlenmiĢtir. Akupunktur tedavisi erken gebelik döneminde bulantı ve kusmayı düzeltmede kullanıĢlı bir araç olabilir (Hyde 1989).

ġekil 1: P6 (Neiguan) noktası (Sucu 2009)

Rosen ve arkadaĢları (2003) gebelik bulantı kusması Ģikayetleri olan 187 hastayı P6 noktasına sinir uyarısı uygulananlar ve plasebo (koldaki ilgisiz nokaya uyarı) gruplarına ayırarak grupları tedaviye yanıt yönüyle karĢılaĢtırmıĢlardır. Tedavi grubunda bulantı kusma Ģiddetindeki azalma oranı kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı düzeyde bulunmuĢtur (p: 0,003).

Koch ve arkadaĢları (1990) P6 noktası uyarısının gastrik myoelektrik aktiviteyi değiĢtirerek, midenin normal (dakikada 3 kez) siklik aktivitesine dönmesini sağladığını göstermiĢlerdir. Makale çalıĢmalarında etkinliğinin kanıtlanmamasına rağmen hastanın kendi kendine uygulayabileceği bir yol olması,

(19)

ucuz olması, bilinen bir yan etkisinin olmaması ve invazif olmaması nedeniyle hafif derecede bulantı-kusma yakınması olan gebelere önerilmesinde bir sakınca görülmemektedir (Roscoe ve Matteson 2002).

1.1.5.2.3. Bitkisel Tedavi

ÇeĢitli bitkilerin bulantı kusmanın kontrolünde etkili olduğu öne sürülmüĢtür. Bunların içinde en çok adı geçen ve en etkili bulunan zencefildir (Niebyl ve Goodwin 2002). Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaĢayan ve yetiĢen yumru köklü sarımtırak bir bitkidir. Türkiye‟de yetiĢmemektedir. Türkiye‟de yetiĢmediği için halk arasında tedavide kullanıĢı yoktur. Baharat olarak kullanılmaktadır. Geleneksel olarak mide ağrısı, ishal, taĢıt tutmasını tedavi etmek amacıyla kullanılmakta ve iĢtah açıcı etkisi de bulunmaktadır. Zencefilin antienflamatuar etkisi olduğu da belirtilmektedir. Etkisi aromatik, gaz giderici, emilim özelliğine bağlanmıĢtır (Murphy 1998).

Günlük 1 gram (4x250 mg) dozunda alınan zencefilin semptomların giderilmesinde plasebodan daha etkili olduğu gösterilmiĢtir. Günümüze dek yapılan yayınlarda zencefile yönelik herhangi bir fetal anomali risk artıĢı bildirilmemiĢtir (Niebyl ve Goodwin 2002). Zencefil birçok faydaları ile ucuz ve nispeten güvenli doğal bir çözümdür. Gebelikte bulantı kusmanın tedavisinde zencefilin etkinliğini değerlendirmek için 2005 yılında bir incelemede 33 çalıĢma analiz edilmiĢtir. Altı çalıĢma, randomize kontrollü çalıĢma (RCT) olan çift kör yöntemiyle toplam 675 katılımcıyı, belirlenen ölçütlerde karĢılaĢtırdı. Dört çalıĢmada gebelik kaynaklı bulantıda zencefilin plasebo ve B6 vitaminine göre üstün etkili olduğu tespit edilmiĢtir (Borrelli ve ark 2005). Eldeki veriler sınırlı olsa da zencefil bitkisel tedaviler içinde en etkili olandır (Niebyl ve Goodwin 2002).

1.1.5.2.4. Hipnoz ve Hipnoterapi

Hipnoz davranıĢsal tedaviler içinde en sık kullanılanlardan biridir. Özellikle erken gebelik dönemi bulantı kusmaları için farmakolojik tedavi yöntemi istemeyen ve alternatif tedavi arayan kadınlarda hipnoterapi tedaviye yardımcı olabilir (Murphy 1998). Gebeler üzerinde yapılmıĢ kontrollü çalıĢmaların eksikliğine rağmen, ilaç

(20)

tedavisinden yanıt alamamıĢ bir hasta grubunda 1–3 hipnoz seansı sonrası % 88 baĢarı elde edilmiĢtir (Fuchs ve ark 1980).

1.1.6. Bulantı Kusması Olan Gebeye HemĢirelik YaklaĢımı

Gebelik, kadın hayatında önemli biyolojik ve psikososyal değiĢimlerin yaĢandığı, kaygı ve stres oluĢturabilecek birçok etkenle karĢılaĢma riskinin yüksek olduğu bir dönemdir (Vırıt ve ark 2008). Gebelikte meydana gelen değiĢiklikler, gebenin çeĢitli problemler yaĢamasına ve sağlığının bozulmasına neden olabilir (Okanlı ve ark 2003).

Gebelikte görülen en yaygın sorunlardan biri, erken gebelik dönemi bulantı kusmalarıdır. Kadının geçmiĢ deneyimleri, kendi annesiyle iliĢkileri, eĢin gebeliğe karĢı tutumu bu sorunun daha ağır yaĢanmasına neden olabilmektedir. GBK gebenin yiyecek ve sıvı alımında, fiziksel aktivitelerinde ve yaĢam Ģeklinde değiĢikliği zorunlu hale getirmektedir. Erken gebelik döneminde BK‟sı olan gebenin profesyonel bir kiĢinin yardımına gereksinimi olduğu açıktır. Özellikle gebeyle daha fazla iletiĢim içinde olan hemĢireler bulantı kusmanın önlenmesinde önemli bir rol oynarlar (Ege ve Eryılmaz 2000).

Gebelikte bulantı kusmada hemĢirelik yaklaĢımları; koruma, yönetim ve semptomlara uyumu içermelidir (Dennis ve Kingston 2008). Bu hemĢirelik yaklaĢımları; diyetin düzenlenmesi, yaĢam Ģeklinde yapılacak değiĢiklikler konusunda hastaya bilgi verilmesi, oral beslenmenin sağlanması, farmakolojik giriĢimler ve paranteral beslenmeyi içermektedir (Pillitteri 1992, Newman ve ark 1993, Lowdermilk ve ark 1997, Ege ve Eryılmaz 2000). Birçok kadın Gebelikte bulantı kusma nedeniyle herhangi bir sağlık personeline baĢvurmamaktadır. Ancak rutin kontrolleri sırasında ya da semptomlarla baĢ edemediği zaman bir sağlık kuruluĢuna baĢvurmaktadır. Gebelikte bulantı kusma gebeler için normal beklenen bir semptom olarak kabul edilmektedir. Gebelikte bulantı kusmada erken tanı, zamanında ve doğru müdahale bireyin biopsikososyal sağlığı için oldukça önemlidir (Dennis ve Kingston 2008). Gebelikte bulantı kusmada uygulanabilecek ilk yaklaĢım diyet ve beslenme stili değiĢiklikleridir. Fakat diyet ve yaĢam stili değiĢikliklerinin Gebelikte bulantı kusma üzerine etkisini gösterecek kanıt düzeyinde araĢtırma bulunmamaktadır (Matthews

(21)

ve ark 2010). Gebelikte bulantı kusması olan birçok kadın beslenme stili değiĢikliklerinin rahatlattığını ifade etmiĢtir (Smith ve ark 2000, Chandra ve ark 2003, Ġsbir ve Mete 2009).

Kadınlar bazı yaĢam stili değiĢiklikleriyle de bulantı kusmayı hafifletebilmektedir. YaĢam stili değiĢikliklerinde en önemli giriĢim bireyin bulantı kusmasını arttıran uyaranları fark etmesini ve onlardan uzak durmasını sağlamaktır. HemĢire bireye bulantı kusmasını uyaran faktörleri tanımlamasında yardım edebilir ve kiĢileri bunlardan uzak tutabilir. Genellikle bulantı kusmayı tetikleyen uyaranlar; görme, yiyecekleri düĢünme, gürültü, pozisyon, ani hareket, boĢ mide, koku, eĢle birlikte uyuma (kokuları ve pozisyonu tolere edememe), abdomene bası, farenksin uyarılması, arabaya binmek, okumak ve konuĢmaktır (Emelianova ve ark 1999, Kalen ve ark 2003, Chandra ve ark 2003, Davis 2004).

HemĢirenin en önemli görevlerinden biri de kadının kendi bakım sorumluluğunu almasını sağlamaktır. HemĢireler sağlık eğitim programına hastanın ailesinin de katılmasını sağlamalıdır. Gebenin yaĢam Ģeklinde meydana gelecek değiĢiklikler ailenin de yaĢam Ģeklini etkileyecektir. HemĢireler anne ağırlık artıĢı ve fetal geliĢim gibi objektif kriterleri kayıt etmeli ve gebeyi olumlu geliĢme yönünde cesaretlendirmelidir (Pillitteri 1992, Newman ve ark 1993, Lewis ve ark 1996, Lowdermilk ve ark 1997).

HemĢirelik sürecinde empati kurmak giriĢimlerin etkinliğini arttırmak için önemlidir. Gebelikte bulantı kusması olan kadınlar ebe ve hemĢirelerin kendilerine inanmamalarından olumsuz etkilendiklerini belirtmiĢlerdir (Locock ve ark 2008). Gebelikte bulantı kusması olan kadının bakımdan memnuniyetinde ve olumlu sağlık sonuçlarında, sağlık ekibinin semptomlarına inanmasının büyük etkisi bulunmaktadır (Munch, 2000). Munch ve Schmitz (2006), gebelikte bulantı kusması olan kadının doktorunun hastalığa yönelik inançlarının ve insancıllığının kadının memnuniyetini etkilediğini belirtmiĢlerdir. Bu nedenle kadının kendisini ifade etmesine izin verilmeli ve empatik iletiĢim becerileri kullanılmalıdır.

Gebelikte bulantı kusmada hemĢirelik yaklaĢımlarının bireye özgü olması oldukça önemlidir. Çünkü farklı uyaranlar bireyleri farklı etkileyebilmektedir. Yıldız‟ın (1994), yaptığı doktora tez araĢtırmasında HG‟u olan giriĢim grubundaki

(22)

hastalara, her bireyin kendi gereksinimine yönelik bireysel eğitim, danıĢmanlık ve bakım verilmiĢtir. GiriĢim grubundaki hastalarda kontrol grubuna göre anksiyete düzeyinin daha hızlı düĢtüğünü, semptomların daha kısa sürede azaldığını ve hastanede yatıĢ süresinin kısaldığını belirlemiĢtir.

Özetle gebelikte bulantı kusması olan gebenin bakımında uygulanacak hemĢirelik giriĢimleri; diyetin düzenlenmesi, beslenmenin sağlanması, yaĢam Ģeklinde yapılacak değiĢiklikler konusunda gebeye bilgi verilmesi, gebenin eĢi baĢta olmak üzere tüm aile bireylerine, gebe kadının desteğe olan ihtiyacı konusunda bilgi verilmesi, farmakolojik giriĢimler ve parenteral beslenmeyi içermektedir (Oskay 2004).

1.1.7. Erken Gebelikte YaĢanan Bulantı Kusma ve YaĢam Kalitesi

1.1.7.1. YaĢam Kalitesinin Tanımı

YaĢam kalitesi yaĢamı tüm yönleri ile birlikte değerlendirmeyi amaçlayan geniĢ kapsamlı bir kavramdır. Farklı hayat tecrübelerine sahip grupları karĢılaĢtırmaya imkan verir (Alsaker ve ark 2006, Arpacı ve Ersoy 2007). YaĢam kalitesi bireysel iyilik halinin bir anlatımıdır ve yaĢamın farklı alanlarında öznel bir doyum ifadesidir (BeĢer ve Öz 2003). Dünya sağlık örgütünün (DSÖ) 1948‟de, sağlığı “yalnızca hastalık bulunmayıĢıyla değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali” olarak tanımlamasından sonra, sağlığa iliĢkin iyilik halinin ölçülebilmesi için, yaĢam kalitesi kavramı sağlık hizmetleri uygulamaları ve araĢtırmalarında giderek artan bir önem kazanmıĢtır (Avcı ve Pala 2004).

YaĢam kalitesi, bireylerin kendi kültürleri ve değerler sistemi içinde kendi durumlarını algılayıĢ biçimidir. KiĢinin fiziksel fonksiyonlarını, psikolojik durumunu, aile içindeki ve dıĢındaki sosyal iliĢkilerini, çevre etkilerini ve inançlarını da kapsamaktadır. YaĢam kalitesi kavramı çok boyutludur, zaman içinde değiĢim gösterebilir, bireylerin beklentileriyle ve yaĢantısıyla iliĢkilidir, bu nedenle objektif ölçülmesi zordur (Avcı ve Pala 2004).

(23)

YaĢam kalitesi temel olarak, kiĢinin yaĢam koĢullarına uyumda kiĢisel tatminini etkileyen, hastalığın günlük yaĢam üzerindeki fiziksel, mental ve sosyal etkilerine verdiği bireysel yanıtları temsil eden bir kavram gibi görülmelidir. Yalnızca yeterli fiziksel iyilik haliyle birlikte, kendinden memnun olmanın en temel düzeyi olan iyilik halinin bilincinde olmayı ve kendini değerli hissetmeyi de içerir (Eser 2006).

YaĢam kalitesi, 1980‟li yıllarda hemĢirelik alanında tanınmaya baĢlanmıĢ olup hemĢirelik giriĢimlerinin sonuçlarının değerlendirilmesinde giderek kabul görmektedir. Kesin bir tanımı olmamakla birlikte yaĢamın niteliği, bireyin kendi yaĢamına bakıĢ açısı olarak değerlendirilmekte ve yaĢam doyumu, yaĢam memnuniyeti ve mutluluk, yaĢam kalitesi ile eĢ anlamda kullanılmaktadır. YaĢam kalitesi bir bütün olarak yaĢamın subjektif değerlendirilmesidir (Attree 1993).

1.1.7.2. Erken Gebelik Döneminde YaĢanan Bulantı Kusmanın YaĢam Kalitesi Üzerine Etkisi

Gebelik, yaĢamın önemli bir parçası, kadın ve ailesi için ise önemli bir yaĢam deneyimidir. Gebelik döneminin baĢlangıcından itibaren fizyolojik ve psikolojik değiĢiklikler meydana gelmektedir. Gebelik doğal, fizyolojik bir süreçtir, kadınların çoğu iyi bir destekle ve fazla bir tıbbi giriĢime gerek kalmadan bu süreci sağlıklı bir Ģekilde geçirirler. Fakat kadınların bazılarında gebelik esnasında komplikasyonlar da oluĢabilir, gebelikte bulantı ve kusmaya bağlı yorgunluk ve halsizlik görülebilir. Bu durum gebenin belli oranda hareketlerinin kısıtlanmasına neden olabilir (Roper ve ark 1990, Lowdermilk ve ark 1997).

Gebelik süresince meydana gelen hormonal ve fiziksel değiĢiklikler gebenin fizksel ve ruhsal fonksiyonlarını etkilemekte ve yaĢam kalitesinde de değiĢikliğe neden olabilmektedir. Standart yaĢam kalitesi ölçekleri kullanılarak yapılan araĢtırmalarda normal gebelik boyunca fiziksel fonksiyonların azaldığı rapor edilmiĢtir (Hueston ve Miller 1998, Otchet ve ark 1999). Gebeliğin erken döneminde oluĢan bulantı kusmanın kadının yaĢam Ģekline önemli sınırlamalar getirdiği ve sonuçta aile, sosyal çevre ve iĢ yaĢantısını etkilediği bildirilmiĢtir (Attard ve ark 2002). Bununla birlikte gebe kadının fiziksel semptomları, yorgunluk, duygusal

(24)

değiĢimler ve yaĢadığı sınırlılıkların gebelikle iliĢkili olduğu ve bu durumların yaĢam kalitesinin birçok alanında azalmaya neden olduğu ifade edilmiĢtir (Magee ve ark 2002). Kadın bu değiĢimleri yaĢarken semptomları ile baĢ etmek için yalnız kalmak istemekte, sosyal ve fiziksel olarak geri çekilme yaĢamaktadır. Kadın kendisi üzerinde kontrol kaybı yaĢamakta, kontrolü kaybetmekten korkmakta, semptomlarının üstesinden gelmek için sosyal desteğe gereksinim duymaktadır. Kadın kontrol kaybı duygusunu en çok toplum içinde kusacağını düĢündüğü için yaĢamaktadır. Ayrıca ev ve iĢ yerindeki sorumluluklarını yerine getirememe de kontrol kaybı duygusunun yaĢanmasına sebep olmaktadır. Yardıma muhtaç olma duygusu suçluluk yaratmaktadır (O'Brien ve Naber 1992, O'Brien ve ark 1997, O‟Brien ve ark 2002).

Ayrıca erken gebelik döneminde bulantı kusma problemi yaĢayan gebeler kendi kiĢisel hijyenlerine de dikkat edemeyebilirler. Sabun kokusundan ve diĢ macunundan etkilenme nedeniyle banyo yapma ve diĢ fırçalama alıĢkanlığında değiĢiklikler meydana gelebilir. Uzun süren kusma problemleri ağız hijyeninin ve diĢ sağlığının bozulmasına neden olabilir (Lowdermilk ve ark 1997). Gebeliğe bağlı hormonlarda meydana gelen değiĢiklikler, psikolojik faktörler ve erken gebelik dönemi bulantı ve kusma Ģikayetlerinin olması kadının cinsel yaĢamını da olumsuz etkileyebilir (Roper ve ark 1990, Creasy ve Resnik 1994, Ege ve Eryılmaz 2000).

Gebelikte bulantı kusmada hemĢirelik yaklaĢımı da önemlidir. Uygun olmayan diyet, eĢ ile yetersiz iletiĢim, fetüsün sağlığı ve gebelik hakkında yetersiz bilgi bulantı ve kusmanın kaynağı olabilir (Iancu ve ark 1994). Uzayan bulantı kusmaya bağlı olarak aĢırı yorgunluk ve kendine bakımda eksiklik meydana gelebilir. HemĢire, bu sorunların çözümünde gebeye yardımcı olmalı, gebenin kendi bakım sorumluluğunu almasını sağlamalıdır. Gebelikte bulantı kusmada en temel hemĢirelik yaklaĢımı önlemedir

(Pillitteri 1992, Newman ve ark 1993, Lewis ve ark 1996, Lowdermilk ve ark 1997). Gebelikte bulantı kusmada erken müdahale oldukça önemlidir. Çünkü semptomlarla baĢ etme de yetersizlik, HG için hastaneye baĢvuru olasılığını arttırır. Ayrıca erken müdahale Ģüphesiz kadının ve ailesinin yaĢam kalitesini de düzeltir. (Davis 2004).

(25)

2. GEREÇ VE YÖNTEMLER

2.1. AraĢtırmanın Tipi

Bu araĢtırma, erken gebelik döneminde yaĢanan bulantı kusma sıklığı ve bulantı kusmanın yaĢam kalitesine etkisini incelenmek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmıĢtır.

2.2. AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri

AraĢtırma Karaman il merkezinde Sağlık Bakanlığına bağlı Karaman Devlet Hastanesi Karamanoğlu Mehmet Bey Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi kadın doğum polikliniklerinde yapılmıĢtır. ÇalıĢma için bu hastanenin tercih edilmesinin nedeni Karaman‟da tek doğum evinin olmasıdır.

2.3. AraĢtırmanın Evreni

AraĢtırmanın evrenini söz konusu hastanenin polikliniğine baĢvuran, erken gebelik dönemi 5-16. haftalar arası ve 18-49 yaĢ grubu gebe kadınlar oluĢturmuĢtur. Karaman Ġl Sağlık Müdürlüğü Ġstatistik ġube Müdürlüğü‟nden alınan bilgilere göre; 2010 yılı yıllık gebe baĢvuru sayısı 20 343‟tür.

2.4. AraĢtırmanın Örnek Büyüklüğünün Belirlenmesi

AraĢtırmanın örnek büyüklüğünün belirlenmesinde bir toplumdaki oranın belirli bir doğrulukla tahmininde “Estimating a population proportion with specified absolute precision” önerilen (Lwanga ve Lemeshow 1991) bir tablodan yararlanılmıĢtır. Gebelikte yaĢanan bulantı kusma sıklığına (%66.1) iliĢkin Özçelik‟in (2010) gebelikte yaĢanan sağlık sorunları ve yaĢam kalitesi üzerinde yaptığı araĢtırmanın bulgusundan yararlanılmıĢtır.

Buna göre görülme sıklığı 0,65, %90 güven aralığı, %5 rölatif kesinlik dikkate alınarak örnek büyüklüğü 241 olarak bulunmuĢtur.

(26)

2.5. Örnek Seçimi

Örnek seçiminde, olasılıksız örnekleme yöntemlerinden biri olan geliĢigüzel örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın örneği, belirtilen hastanede 18-49 yaĢ arasındaki gebe kadınlardan 5-16. gebelik haftasında olan polikliniğe baĢvuran tüm gebelerden seçilmiĢtir.

2.6. Örnek Seçim Kriterleri

Örnek seçiminde;

En az okur yazar olan 18-49 yaĢ grubunda olan,

Gebeliğin 5-16. haftasında olan AraĢtırmaya katılmayı kabul eden

Bulantı kusma Ģikayetine neden olabilecek gastritis, pyelitis ve hipertroidi gibi sistemik hastalığı olmayan,

Ektopik gebelik, mol hidatiform ve çoğul gebeliği olmayanlar çalıĢma grubunu oluĢturmuĢtur.

2.7. Veri Toplama Tekniği ve Araçları

Verilerin toplanmasında; araĢtırmacı tarafından literatürden yararlanılarak geliĢtirilen bir anket formu (EK A) ve yaĢam kalitesini değerlendirmek için SF-36 YaĢam Kalitesi Ölçeği (The MOS 36 Item Short Form Health Survey SF-36) (EK B) kullanılmıĢtır.

2.7.1. Anket Formu (EK-A)

AraĢtırmacı tarafından literatürden yararlanılarak (Köken ve ark 2009, Sucu 2009, Ege ve Eryılmaz 2000, Yılmaz ve Beji 2010, Timur ve Kızılırmak 2011) bir anket formu oluĢturulmuĢtur. Anket formu; sosyo-demografik özelliklerle ilgili 15, obstetrik özeliklerle ilgili 7, bulantı kusmayı etkileyebilecek özelliklerle ilgili 13 soru olmak üzere toplam 35 sorudan oluĢmaktadır. Sosyo-demografik özelliklerle ilgili

(27)

sorular; yaĢ, eğitim durumu, meslek, çalıĢma durumu, algılanan gelir durumu, sürekli yaĢanılan yer, aile tipi, birlikte yaĢadığı aile fertleriyle yaĢadığı sorun, evlilik yılı, eĢin yaĢı, eĢin eğitim durumu, eĢin mesleği, eĢin çalıĢma durumu, sigara kullanma durumu ve boy-kilodur. Obstetrik özelliklerle ilgili sorular; gebelik sayısı, doğum sayısı, düĢük, kürtaj, yaĢayan çocuk sayısı, kaçıncı gebelik, gebeliğin planlanma durumudur. Bulantı kusma ile ilgili sorular; Ģuan ki bulantı kusma durumu, daha önce gebeliğe bağlı bulantı kusması oldu mu, bulantı kusma Ģikayeti gebeliğin kaçıncı haftasında baĢladı, günün hangi saatlerinde bulantı veya kusma oluyor, bulantı veya kusma Ģikayeti olduğunda ne kadar sürüyor, anne ve ya kız kardeĢlerinin gebeliklerinde bulantı kusma olmuĢ mu, bulantı kusma hissi ne zaman artıyor, bulantı kusma Ģikayetlerini gidermek için ne tür önlemler alır, bulantı kusma Ģikayeti günlük iĢlerini etkiliyor mu, cinsel hayatı etkiliyor mu, günlük fiziksel aktivitelerini etkiliyor mu, desteğe ihtiyaç duyduğunda yardım alabileceği kiĢiler var mı, desteğe ihtiyacı varsa ne tür ihtiyaçları var.

2.7.2. Yasam Kalitesi Ölçegi-Kısa Form-36 (The MOS 36 Item Short Form Health Survey-SF 36)(Ek-2)

SF-36 YaĢam Kalitesi Ölçeği, Ware ve Sherbourne tarafından klinik uygulama ve araĢtırmalarda, sağlık politikalarının değerlendirilmesinde ve genel popülasyon incelemelerinde kullanılmak üzere geliĢtirilmiĢtir. Otuz altı ifade içeren ölçek, üç ana baĢlık (fonksiyonel durum, esenlik, genel sağlık anlayıĢı) ve dokuz sağlık kavramını (fiziksel fonksiyon, sosyal fonksiyon, fiziksel rol fonksiyon, emosyonel rol fonksiyon, mental sağlık, zindelik-yorgunluk, ağrı, genel sağlık, sağlıktaki değiĢmeler) değerlendiren çok baĢlıklı skala Ģeklindedir (Ware ve Sherbourne 1992). Ölçeğin, birçok klinik araĢtırmada kullanılmıĢ ve bu çalıĢmalarda geçerlik-güvenilirlik ve duyarlılığın gösterilmiĢ olması en önemli yanlarıdır. SF-36‟nın bir avantajı da kaçırılan ya da boĢ bırakılan yanıtları puanlayabilme olanağıdır ve boĢ bırakılan yanıtlar Ģu Ģekilde tamamlanıp, puanlanabilir: Örneğin beĢ baĢlıklı mental sağlık skalasından bir baĢlık boĢ bırakılırsa, bu boĢluk geri kalan tamamlanmıĢ dört baĢlığın puanı toplanıp, ortalaması alınarak doldurulabilir, yani dört baĢlık puanının ortalaması alınıp boĢ bırakılan bölüme yazılır. Ancak önemli bir dezavantajı uyku, kontrollü fonksiyon, seksüel fonksiyon ve aile fonksiyonu ile ilgili baĢlıkları içermemesidir.

(28)

SF-36 YaĢam Kalitesi Ölçeği, 1995 yılında Pınar (1995) tarafından diyabet hastaları, kardiyoloji hastaları ve böbrek hastalarını içeren kronik hastalıklarda geçerlik ve güvenirliği yapılarak Türk toplumuna uyarlanmıĢtır. Pınar‟ın çalıĢmasında SF-36 YaĢam Kalitesi Ölçeği‟nin test-retest değeri 0,94 ve iç tutarlılığında Cronbach Alfa değeri 0,91 olarak bildirilmiĢtir.

Ölçekte yer alan tüm ifadeler son dört hafta göz önüne alınarak değerlendirilir. Ölçekte son 12 ayda sağlıktaki değiĢim algısını içeren bir madde (“Bir yıl öncesi ile karĢılaĢtırdığınızda Ģimdiki sağlığınızı genel olarak nasıl buluyorsunuz?) bulunmaktadır. Ölçeğin değerlendirilmesinde bu madde dikkate alınmaz. SF-36 YaĢam Kalitesi Ölçeği her sağlık alanının puanı yükseldikçe; sağlıkla ilgili yaĢam kalitesi artacak Ģekilde puanlanmıĢtır. Örneğin ağrı skalasındaki yüksek puan, azalmıĢ ağrı durumunu gösterecektir. Ölçek ile hem yaĢam kalitesinin tüm alt boyutları, hem de evrensel olarak yaĢam kalitesi değerlendirilebilir. Her bir alt boyutun puanı 0 ile 100 arasında değiĢir; evrensel puanı da 0 ile 100 arasındadır. Toplam puanda 0 en kötü sağlığı, 100 en iyi sağlık durumunu göstermektedir (Ware ve Sherbourne 1992, Pınar 1995).

2.8. Ön Uygulama

Veri toplama formları araĢtırma öncesi araĢtırmanın yürütüldüğü kadın hastalıkları ve doğum polikliniğinden seçilen 18-49 yaĢ arasında 5-16. gebelik haftasında olan 10 kadına yüz yüze görüĢme yöntemiyle araĢtırmacı tarafından uygulanmıĢtır. Bu uygulama sonucunda anket formunda değiĢikliğe gerek olmadığı görülmüĢtür.

2.9. Verilerin Toplanması

Veriler 15 ġubat-15 Nisan 2012 tarihleri arasında araĢtırmacı tarafından kadın hastalıkları ve doğum polikliniğinde yüz yüze görüĢme yöntemiyle toplanmıĢtır.

(29)

2.10. DeğiĢkenler

2.10..1. Bağımsız DeğiĢkenler

Bulantı kusma ile ilgili özellikler (Ģuan ki gebeliğinde bulantı kusma durumu, daha önceki gebeliğinde bulantı kusma durumu, bulantı kusma Ģikayeti gebeliğin kaçıncı haftasında baĢladı, günün hangi saatlerinde bulantı kusma oluyor, bulantı kusma Ģikayeti olduğunda ne kadar sürüyor, anne ve ya kız kardeĢlerinin gebeliklerinde bulantı kusma olmuĢ mu, bulantı kusma hissi ne zaman artıyor, bulantı kusma Ģikayetlerini gidermek için ne tür önlemler alır, bulantı kusma Ģikayeti günlük iĢlerinizi etkiliyor mu, cinsel hayatını etkiliyor mu, günlük fiziksel aktivitelerini etkiliyor mu, ihtiyaç duyduğunuzda yardım alabileceğiniz kiĢiler var mı, desteğe ihtiyacı varsa ne tür ihtiyaçları var).

2.10.2. Bağımlı değiĢkenler:

YaĢam kalitesi düzeyi

2.11. Verilerin Değerlendirilmesi

AraĢtırmada elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılarak veri kontrolü yapılmıĢ ve hatalı girilen veriler anket formuna göre düzeltilmiĢtir. Verilerin istatistiksel analizi için SSPS paket programından yararlanılmıĢtır. AraĢtırma verilerinin normal dağılıma uymadığı Lilliefors‟lu Kolmogorov-Smirnov testi, Skewness ve Kurtosis ile saptanmıĢ ve veriler bu doğrultuda analiz edilmiĢtir. Tanımlayıcı istatistikler; sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma ile değerlendirilmiĢtir. Verilerin analizinde bağımlı ve bağımsız değiĢkenler arasındaki iliĢkiyi saptamak amacıyla Mann Whitney U ve Kruskal Wallis analizi kullanılmıĢtır.

2.12. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

AraĢtırmadan elde edilen bilgiler araĢtırmanın yapıldığı hastanenin kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine baĢvuran 18-49 yaĢ arasındaki gebeliğin erken döneminde bulantı kusması olan gebeler için geçerlidir. Erken gebelik döneminde

(30)

yaĢanan bulantı kusmanın yaĢam kalitesine etkisine yönelik elde edilen bilgiler kadınların öz bildirimine dayalıdır.

2.13. AraĢtırmanın Amacı ve AraĢtırma Soruları

Bu çalıĢma, erken gebelik döneminde yaĢanan bulantı kusma sıklığı ve bulantı kusmanın yaĢam kalitesine etkisini incelemek amacıyla yapılmıĢtır.

AraĢtırmanın soruları Ģunlardır;

1. Gebelikte yaĢanan bulantı kusmanın yaĢam kalitesine etkisi var mıdır? 2. Bulantı kusması olan gebelerin günlük aktivitelerini yerine getirme durumu yaĢam kalitesini etkiler mi?

3. Bulantı kusma Ģikayetlerinin özellikleri yaĢam kalitesini etkiler mi?

2.14. AraĢtırmanın Varsayımları

Örnek grubunun evreni temsil ettiği varsayılmıĢtır.

2.15. AraĢtırmanın Etiği

AraĢtırmaya baĢlamadan önce, Karaman Valiliği Ġl Sağlık Müdürlüğü‟nden (Eğitim ġube Müdürlüğü) (EK-C) ve Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Etik Kurulu‟ndan (EK-D) gerekli izinler alınmıĢtır. Anket formları doldurulmadan bireylere bilgilendirilmiĢ onam formu (EK-E) okunarak bireylerin sözlü onamları alınmıĢtır. Kadınlara istedikleri zaman çalıĢmadan ayrılabilecekleri ve elde edilen verilerin baĢka bir yerde kullanılmayacağı belirtilmiĢtir.

(31)

3.BULGULAR

Erken gebelik döneminde yaĢanan bulantı kusma sıklığı ve bulantı kusmanın yaĢam kalitesine etkisini incelemek amacıyla yapılan çalıĢmada araĢtırma gurubuna ait tanıtıcı bilgiler ve araĢtırma amaçlarına iliĢkin bulgular iki ayrı baĢlık altında sunulmuĢtur. Bu bölümlerde;

3.1. AraĢtırma grubundaki gebelerin tanıtıcı özelliklerine iliĢkin bulgular,

3.2. Gebelerin yaĢam kalitesi ölçeği puan ortalamalarının bulantı kusma yaĢama durumu, sıklığı, bulantı kusmanın günlük yaĢam aktivitelerine etkisi, bulantı kusma Ģikayetlerinindağılımına iliĢkin bulgular yer almaktadır.

3.1. AraĢtırma grubundaki gebelerin tanıtıcı özelliklerine iliĢkin bulgular

Bu bölümde gebelerin demografik ve obstetrik özellikleri, eĢin sosyo-demografik özelliği ve bulantı kusma durumuna iliĢkin tanımlayıcı bulgular yer almaktadır.

(32)

Çizelge 3.1.1. Gebelerin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı ( n=241 ).

Sosyo-Demografik özellikler Ortalama Standart Sapma

YaĢ 26,92 5,04

Evlilik Yılı 5,54 4,57

Sayı Yüzde

Kadının Eğitim Durumu Ġlkokul Orta okul Lise Üniversite 83 75 54 29 34,4 31,1 22,4 12,0 Kadının ÇalıĢma durumu

ÇalıĢıyor ÇalıĢmıyor 42 199 17,4 82,6 Algılanan Gelir Durumu

Ġyi Orta Kötü 85 144 12 35,3 59,8 5,0 Sürekli YaĢadığı Yer

Köy Ġlçe Ġl 36 36 169 14,9 14,9 70,1 Aile Tipi GeniĢ aile Çekirdek aile 38 203 15,8 84,2 Birlikte YaĢadığı Aile Fertleriyle Sorunları

Var Yok 8 233 3,3 96,7 Kadının Gebelikte Sigara Kullanma Durumu

Evet Hayır 37 204 15,4 84,6 Toplam 241 100

(33)

AraĢtırma kapsamına alınan 241 gebenin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı çizelge 3.1.1‟de gösterilmiĢtir. Gebelerin yaĢ ortalamasının 26,92±5,04 ve evlilik yılı ortalamasının 5,54±4,57 olduğu saptanmıĢtır. Gebelerin %34‟ünün ilköğretim mezunu, %82,6‟sının çalıĢmadığı, %59,8‟inin aylık gelirini orta olarak algıladığı, %84,2‟sinin çekirdek aile olduğu, %70,1‟inin uzun süre ilde yaĢadığı, %96,7‟sinin birlikte yaĢadığı aile fertleriyle sorunları olmadığı ve %84,6‟ sının sigara kullanmadığı saptanmıĢtır.

Çizelge 3.1.2. EĢin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı ( n=241 ).

AraĢtırma kapsamına alınan gebelerin eĢlerine yönelik tanıtıcı bilgiler çizelge 3.1.2‟de verilmiĢtir. Buna göre, gebelerin eĢlerinin yaĢ ortalaması 30,78±5,21 iken, %32‟si ilköğretim mezunu ve %53,1‟i serbest meslek mensubudur.

Sosyo-Demografik özellikler Ortalama Standart Sapma

EĢin YaĢı 30,78 5,21

Sayı Yüzde

EĢin Eğitim Durumu Ġlkokul Orta okul Lise Üniversite 78 57 59 47 32,4 23,7 24,5 19,5 EĢin Mesleği ĠĢçi Serbest meslek Memur 69 128 44 28,6 53,1 18,3 Toplam 241 100

(34)

Çizelge 3.1.3. Gebelerin obstetrik özelliklerinin dağılımı ( n=241 ).

Obstetrik Özellikler Ortalama Standart Sapma

Gebelik Sayısı 1,95 0,84

Doğum Sayısı 0,82 0,80

YaĢayan Çocuk Sayısı 0,82 0,80

Sayı Yüzde DüĢük Öyküsü Var Yok 48 193 19,9 80,1 Kürtaj Öyküsü Var Yok 26 215 10,8 89,2 Gebelik sayısı 1 2 ve üzeri 92 149 38,2 61,8 Gebeliğin Planlanma Durumu Planlı gebelik Planlanmayan gebelik 182 59 75,5 24,5 Toplam 241 100

AraĢtırma kapsamına alınan gebelerin obstetrik özelliklerinin dağılımı çizelge 3.1.3‟de verilmiĢtir. Kadınların gebelik sayısı ortalamasının 1,95±0,84, doğum sayısı ortalamasının 0,82±0,80 ve yaĢayan çocuk sayısı ortalamasının 0,82±0,80 olduğu saptanmıĢtır. Gebelerin %80,1‟i düĢük yapmamıĢ, %89,2‟si kürtaj olmamıĢ, %61,8‟inin iki ve üzeri gebeliği olduğu ve %75,5‟inin gebeliği planladığı görülmüĢtür.

(35)

Çizelge 3.1.4. Gebelerin bulantı kusma yaĢama durumu ile ilgili özelliklerin dağılımı.

Bulantı ve Kusma YaĢama ile Ġlgili Özellikler

Sayı Yüzde

Bulantı Kusma ġikayeti ( n=241 ) Var Yok 146 95 60,6 39,4 Anne ve Kız kardeĢin Gebeliklerinde

Bulantı Kusma Durumu (n=241) Evet Hayır 145 96 60,2 39,8 Daha Önceki Gebelikte Bulantı Kusma

Durumu (n=149) * Evet Hayır 104 45 69,8 30,2 Sosyal destek kaynaklarının varlığı

(n=146) ** Var Yok 117 29 80,1 19,9 Sosyal destek konuları (n=146) **

Yemek piĢirme Temizlik yaptırma Çocuk baktırma Hepsi 71 33 19 23 48,6 22,6 13,0 15,8 *Bu soru sadece multigravidalara sorulmuĢtur.

** Bu sorular sadece bulantı kusma Ģikayeti olanlara sorulmuĢtur.

ÇalıĢma kapsamına alınan gebelerin bulantı kusma yaĢama durumu ile ilgili özelliklerin dağılımı çizelge 3.1.4‟de verilmiĢtir. AraĢtırmaya katılan 241 gebenin %60,6‟sının gebelikte bulantı kusma yaĢadığı saptanmıĢtır. Gebelerin %60,2‟sinin anne ve kız kardeĢlerin gebeliklerinde de bulantı kusma yaĢadığı görülmüĢtür. Multigravidaların %69,8‟inin önceki gebeliğinde de bulantı kusma yaĢadığı saptanmıĢtır. Gebelerin %80,1‟i desteğe ihtiyacı olduğunda sosyal destek

(36)

alabileceğini, %48,6‟sının yemek piĢirmek, %22,6‟sının temizlik yaptırmak, %13‟ünün çocuk baktırma ve %15,8‟inin bütün konularda sosyal desteğe ihtiyaç duyduğu belirlenmiĢtir.

Çizelge 3.1.5. Bulantı kusmanın gebelerin günlük aktivitelerine etkisinin dağılımı (n=146 ) *.

Günlük Aktiviteler Sayı Yüzde

Cinsel YaĢam Etkiledi Etkilemedi 82 64 56,2 43,8 Günlük Fiziksel Aktiviteler Etkiledi Etkilemedi 109 37 74,7 25,3 Günlük ĠĢler Etkiledi Etkilemedi 108 38 74,0 26,0 Toplam

* Bu sorular sadece bulantı kusma Ģikayeti olanlara sorulmuĢtur.

AraĢtırma kapsamına alınan gebelerin bulantı kusmanın günlük aktivitelerine etkisinin dağılımı çizelge 3.1.5‟de verilmiĢtir. Gebelerin erken dönemde görülen bulantı kusmadan %56,2‟sinin cinsel yaĢamının etkilendiği, %74,7‟sinin günlük fiziksel aktivitelerinin etkilendiği, %74‟ünün günlük iĢlerinin etkilendiği saptanmıĢtır.

(37)

Çizelge 3.1.6. Bulantı kusma Ģikayetlerinin özelliklerinin dağılımı (n=146) *

Bulantı ve Kusma ile ilgili özellikler Sayı Yüzde

Bulantı Kusmanın BaĢlama Zamanı 5-8 Hafta 9-12 hafta 13-16 hafta 108 28 10 74 19,2 6,8 Bulantı Kusmanın Günlük Seyri

Sabah yataktan kalkınca Yemekten sonra Günün her saatinde 83 29 34 56,8 19,9 23,3 Bulantı Kusma ġikayetinin Süresi

0-1 saat 0-2 saat Devamlı 65 32 49 44,5 21,9 33,6 Bulantı Kusma Hissinin Artma Nedenleri

Yorgunluk Stres Uykusuzluk

Çay et yumurta gibi gıdaların alınması Kalabalık ortamlarda bulunma

Her zaman 29 32 13 19 18 35 19,9 21,9 8,9 13,0 12,3 24,0 Bulantı Kusma ġikayetini Gidermek Ġçin Alınan Önlemler

Açık havaya çıkma Ġlaç alma Dinlenme/Uyuma Yeme içme 41 24 44 37 28,1 16,4 30,1 25,3 * Bu sorular sadece bulantı kusma Ģikayeti olanlara sorulmuĢtur.

AraĢtırma kapsamına alınan gebelerin bulantı kusma Ģikayetlerinin özelliklerinin dağılımı çizelge 3.1.6‟da verilmiĢtir. Bulantı kusma yaĢadığını belirten gebelerin bulantı kusmalarının baĢladığı hafta incelendiğinde %74‟ünün 5-8 haftada baĢladığı bulunmuĢtur. Gebelerin % 56,8‟i bulantı kusma Ģikayetlerinin sabah yataktan kalkınca, %23,3‟ü günün her saatinde ve %19,9‟u yemeklerden sonra

(38)

meydana geldiğini belirtmiĢtir. Gebelerin bulantı kusma Ģikayetlerinin günlük süresi incelendiğinde %44,5‟i Ģikayetlerinin 0-1 saat sürdüğünü, %24‟ü ise bulantı kusma hissinin her zaman olduğunu ifade etmiĢtir. Gebelerin %30,1‟i bulantı kusma Ģikayetlerini gidermek için dinlenmeyi ve uyumayı tercih etmiĢtir.

3.2. Gebelerin YaĢam Kalitesi Ölçeği Puan Ortalamalarının Bulantı ve Kusma YaĢama Durumu, Sıklığı, Bulantı Kusmanın Günlük Aktivitelere Etkisi, Bulantı Kusma ġikayetlerinin Özelliklerinin Dağılımına ĠliĢkin Bulgular

Bu bölümde gebelerin yaĢam kalitesi ölçeği puan ortalamalarının bulantı kusma yaĢama durumu,sıklığı, bulantı kusmanın günlük aktivitelere etkisi, bulantı kusma Ģikayetlerinin özelliklerinin dağılımına iliĢkin bulgular yer almaktadır.

Çizelge 3.2.1: SF 36 yaĢam kalitesi ölçeği toplam puanlarının dağılımı ( n=241 ).

SF 36 yaĢam kalitesi alt boyutları Ortalama Standart sapma

Fiziksel Fonk* 65,66 27,19 Fiziksel Rol 46,36 42,26 Emos. Rol* 44,53 43,02 Mental Sağlık 58,55 19,38 Zindelik/Yorgunluk 57,69 22,72 Ağrı 55,04 22,32 Gn. Sağ Algısı* 51,32 14,75 Sağlıktaki değiĢmeler 47,40 37,02 Sosyal Fonk.* 57,30 20,61

* Fiziksel Fonksiyon, Genel Sağlık Algısı, Sosyal fonksiyon, Emosyonel Rol

AraĢtırma kapsamına alınan 241 gebenin SF 36 yaĢam kalitesi toplam puanlarının dağılımı çizelge 3.2.1‟de gösterilmiĢtir. Çizelge 3.2.1 incelendiğinde fiziksel fonksiyon yaĢam kalitesi puan oartalamasının 65,66±27,19, fiziksel rol yaĢam kalitesi puan oartalamasının 46,36±42,26, ağrı yaĢam kalitesi puan oartalamasının 55,04±22,32, zindelik/yorgunluk yaĢam kalitesi puan oartalamasının 57,69±22,72, genel sağlık algısı yaĢam kalitesi puan oartalamasının 51,32±14,75, sosyal fonksiyon yaĢam kalitesi puan oartalamasının 57,30±20,61, emosyonel rol

(39)

yaĢam kalitesi puan oartalamasının 44,53±43,02, mental sağlık yaĢam kalitesi puan oartalamasının 58,55± 19,38 ve sağlıktaki değiĢmeler yaĢam kalitesi puan oartalamasının 47,40±37,02 olduğu saptanmıĢtır.

(40)

Çizelge 3.2.2. Gebelerin bulantı kusma yaĢama durumu ile yaĢam kalitesi arasındaki iliĢki. Bulantı - Kusma Yaşama Durumu Fiziksel Fonk.* Fiziksel Rol Ağrı Zindelik/ Yorgunluk Gn. Sağ Algısı* Sosyal Fonk.* Emos. Rol* Mental Sağlık Sağlıktaki değiĢmeler Bulantı kusma Var Yok 59,65±26,95 74,89±25,01 z: -4,555 p<0,001 38,86±40,15 57,89±43,03 z: -3,568 p<0,001 51,36±21,91 60,70±21,85 z: -3,111 p: 0,002 54,24±21,85 63,00±23,11 z: -2,732 p: 0,006 49,15±14,83 54,65±14,07 z: -3,168 p: 0,002 51,14±20,06 66,78±17,71 z: -5,831 p<0,001 36,30±40,85 57,19±43,39 z: -3,523 p<0,001 55,78±19,60 62,82±18,34 z: -2,651 p: 0,008 39,89±37,43 58,94±33,40 z: 4,174 p<0,001

Daha Önceki Gebelikte Bulantı Kusma Durumu

Evet Hayır 60,57±27,60 71,55±26,38 z: -2,474 p: 0,013 42,54±40,60 53,88±41,61 z: -1,601 p: 0,109 51,17±22,40 58,76±25,58 z: -2,140 p: 0,032 55,43±24,41 56,11±20,22 z: -0,282 p: 0,778 48,62±15,29 54,15±15,68 z: -2,401 p: 0,016 53,63±20,56 56,54±23,18 z: 0-,876 p: 0,381 39,10±42,17 45,92±42,81 z: -0,934 p: 0,350 55,50±18,61 62,22±20,24 z: -2,128 p: 0,033 46,87±37,79 47,77±34,46 z: -0,116 p: 0,908

Sosyal destek kaynaklarının varlığı

Var Yok 59,10±25,66 61,89±32,05 z: -0,747 p: 0,455 35,68±40,24 51,72±37,75 z: -1,872 p: 0,061 51,37±21,47 51,34±24,01 z: -0,105 p: 0,917 53,58±19,69 56,89±29,28 z: -0,455 p: 0,649 50,12±14,98 45,24±13,78 z: -1,577 p: 0,115 50,23±20,08 54,78±19,90 z: -1,014 p: 0,311 36,18±40,95 36,78±41,15 z: -0,152 p: 0,879 55,58±20,01 56,55±18,13 z: -0,312 p: 0,755 40,81±37,51 36,20±37,56 z: -0,704 p: 0,482

* Fiziksel Fonksiyon, Genel Sağlık Algısı, Sosyal fonksiyon, Emosyonel Rol

(41)

Gebelerin bulantı kusma Ģikayeti ile yaĢam kalitesi alt boyutlarının puanları karĢılaĢtırıldığında, fiziksel fonksiyon, fiziksel rol, ağrı, zindelik/yorgunluk, genel sağlık algısı, sosyal fonksiyon, emosyonel rol, mental sağlık ve sağlıktaki değiĢmeler arasında fark olduğu saptanmıĢtır (p<0,05) (Çizelge 3.2.2).

Multigravidaların önceki gebeliğinde bulantı kusma durumu ile yaĢam kalitesi alt boyutlarının puanları karĢılaĢtırıldığında, fiziksel fonksiyon, ağrı, genel sağlık algısı ve mental sağlık arasında fark olduğu tespit edilirken (p<0,05), fiziksel rol, zindelik/yorgunluk, sosyal fonksiyon, emosyonel rol ve sağlıktaki değiĢmeler arasında fark bulunmamıĢtır ( p>0,05). Sosyal destek kaynaklarının varlığı ile yaĢam kalitesinin alt boyutları arasında fark olmadığı görülmüĢtür (p>0,05) (Çizelge 3.2.2).

(42)

Çizelge 3.2.3. Bulantı kusması olan gebelerin günlük aktiviteleri ile yaĢam kalitesi arasındaki iliĢki. Günlük Aktiviteler Fiziksel Fonk.* Fiziksel Rol Ağrı Zindelik/ Yorgunluk Gn.Sağ Algısı* Sosyal Fonk.* Emos. Rol* Mental Sağlık Sağlıktaki değiĢmeler Cinsel Yaşam Etkiledi Etkilemedi 53,84±28,67 67,10±22,67 z:-2,736 p:0,006 31,09±37,99 48,82±40,92 z:-2,785 p:0,005 46,07±23,30 58,15±18,00 z:-2,883 p:0,004 52,62±23,58 56,32±19,40 z:-1,165 p:0,244 47,58±16,39 51,17±12,39 z:-1,668 p:0,095 46,61±21,12 56,94±17,08 z:-2,718 p:0,007 28,04±37,57 46,87±42,71 z:-2,621 p:0,009 52,39±20,08 60,12±18,19 z:-2,399 p: 0,016 39,63±36,41 40,23±38,98 z:-0,148 p:0,883 Günlük Fiziksel Aktiviteler Etkiledi Etkilemedi 56,46±27,88 69,05±21,72 z:-2,297 p:0,022 35,55±39,42 48,64±41,22 z:-1,762 p:0,078 48,11±22,37 60,96±17,49 z:-2,842 p:0,004 52,33±23,05 59,86±16,89 z:-1,967 p:0,049 48,49±14,93 51,10±14,56 z:-1,015 p:0,310 49,13±20,74 57,05±16,80 z:-2,202 p:0,028 33,94±40,31 43,24±42,21 z: -1,144 p:0,253 53,79±19,75 61,62±18,14 z:-2,319 p:0,020 40,59±37,85 37,83±36,62 z:-0,376 p:0,707 Günlük İşler Etkiledi Etkilemedi 55,69±27,70 70,92±21,24 z:-2,849 p:0,004 35,87±39,60 47,36±41,01 z:-1,662 p:0,097 47,63±22,53 61,98±16,05 z:-3,579 p<0,001 52,17±22,82 60,13±17,80 z:-2,124 p:0,034 47,94±15,08 52,60±13,69 z:-1,555 p:0,120 49,27±21,00 56,43±16,21 z:-1,737 p:0,082 33,33±39,46 44,73±44,02 z:-1,282 p:0,200 53,59±19,69 62,00±18,17 z:-2,426 p:0,015 41,20±37,64 36,18±37,07 z: -0,733 p:0,464

* Fiziksel Fonksiyon, Genel Sağlık Algısı, Sosyal fonksiyon, Emosyonel Rol

Şekil

Çizelge 3.1.1. Gebelerin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı ( n=241 ).   Sosyo-Demografik özellikler   Ortalama  Standart Sapma
Çizelge 3.1.2. EĢin  sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı ( n=241 ).
Çizelge 3.1.3. Gebelerin obstetrik özelliklerinin dağılımı ( n=241 ).
Çizelge  3.1.5.  Bulantı  kusmanın  gebelerin  günlük  aktivitelerine  etkisinin  dağılımı  (n=146 ) *
+6

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

• Zirai mücadele bayi isleticiligi yapan bayilerin büyük çogunlugu konu ile ilgisi olmayan her hangi bir egitim kurumundan mezun olarak ve o günün kosul- larinda kanunun

Bu durum daha fazla ağrı duyulması ve ameliyat sonrası dönemde daha fazla miktarda meperidin kullanılması ile açıklanabilir. Michaloliakou ve arkadaşlarının

Ameliyat sonrası şiddetli bulantı kusma için Grup O' da deksametazon, Grup D' de ondanset- ron, Grup P' de ondansetron ve deksametazon veril- mesi planJandı.. Bulgu

Biz 42 yaşında bir erkek hastada sildenafil kullanımıyla zamansal ilişkili olarak ortaya çıkan geçici iskemik atak olgusunu sunuyoruz.. Anahtar kelimeler: Geçici iskemik

Konu itibariyle etnik sorun ve milliyetçilik konularını içerdiğinden literatür araştırması bu çerçeveden yapılacak, Kürt sorunu, Kuzey Irak’ın kuruluşu

Hipoterminin bulantı kusma üzerinde etkisine yönelik ortak bir görüş birliği olmamasına ve çalışma sonuçlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına

Tevhide AKILLILAR 283 yabancı dili olarak almanca öğrenimi sırasında, birinci yabancı dilin kaynaklık ettiği aşağıdaki üstbilişsel stratejileri işe koşabilir:. 

&amp;ŝŐƵƌĞϮ͘WŚŽƚŽŐƌĂƉŚŽĨƵůŐĂƌŝĂŶŚĂƌŝŬDĂƐƚĞƌ ƌŝĨPŵĞƌůŝǁŝƚŚ͞ŚĂƌŝŬƐ͟ŽŶ,ŝƐ&amp;ŽŽƚ ĂƌĞ ƌƵďďŝŶŐ