• Sonuç bulunamadı

Eski hariciye nazırlarına dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski hariciye nazırlarına dair"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eski hariciye nazırlarına dair

T T- r/JÎCo4,

B a ş k a bir yazıda, Hariciye Na-“ » n Rıfat Paşa hakkında bir gün bazı hâtıralar nakledeceğimi söylemiştim. Bu hâtıralarla bir-likté, onun bir iki selefiie bir iki

halefi hakkında da. en çok ba­

bam Sırrı Beyden duymuş oldu­ ğum bir takım menkıbeler kayde­ deceğim. İlâve edeyim ki. bu men kıbeler münasebetile babamın a-dını sık sık zikredip duruşum fi­ lânın oğlu sıfatile kendime paye temin etmek veya babamın med-hü senasına kalkmak emelinden asla ileri gelmekte değildir. Bunu zanneden varsa bilmelidir ki, in­ san şahsî bir hâtırasını değil, fa­ kat başkasından duyduğu bir şeyi kaydederken mem'baını göster­

mekle mükelleftir. Sırrı Beyin

adını işte bu mükellefiyet se!>e-bile zikredip duruyorum ve bu a-dı yine tekrar ederek diyeyim ki, kendisi Mülkiye Mektebinin üçün­ cü sene mezunlan!e birlikte mez­ kur mektebi bitirince, sınıf biı in­ cisi Hakkı Paşa ile birlikte Ha­ riciye Nezaretinin Tahriratı Ha­ riciye kalemine girmiş ve bu va- j

zilede bulunduğu müddet esna­

sında, ve hatırımda kaldığına gö­ re, iki Hariciye Nazırı görmüş­ tür. Bunlar da Âsırnve Arifi Pa-şalardıı . Babam, müteaddit vali­ liklerde ve galiba Âyan reisliğin­ de bulunmuş olan bu Âsim Paşa­ nın dirayet ve ehliyet sahibi bir zat sayılmadığını, ve hattâ, bir söz oyuniie. kendisine fransızea ministre des affaires étrangères yerine ministre étranger aux a f­ faires, yani Dışişleri Nazırı yeri­ ne işlere yabancı nazır dendiğini hikâye ederdi. Başvekilliği de o-lan ve bir Hariciye Nazırının oğ­ lu bulunan Ârifi Paşaya gelince, dirayeti söylenir ve fransızea no­ ta yazmaktaki kudreti sena olu-nuımuş. Babam bir takım evra-kı imzalatmak üzere bir kac kere huzuruna çıkarak her seferinde, ve gürül gürül yanan sobaya rağ­ men, tiril tiril titriyerek kapının açılıp biri içeri girerken soğuk havanın da hücumu korkusundan

(2)

dehşetlere düştüğüne şahit ol­ muş. Paşanın bu derecede ¡Zayıf oünyeli olması hakkında da ka­ lemde bir rivayet varmış amma, onu buraya nakle edep mani. Bu iki Paşa ile Abdülb amiri devrinin son on üç yılında H a r iç le Nazın

kalmış bulunan son Sadrâzam

Tevfik P aşa arasında bu maka­ mı ihraz edenler pek çok olma­ yıp bunlar arasında en fazla k a ­ lanı da, İkinci Meşrutiyetten iki yıl kadar önce ve Şûrayı Devlet

reisi olarak ölen Süleymaniyeli

Mehmed Said Paşadır.

Babamın Şûrayı Devlet âza-lığı esnasmda âmiri de bulunmuş olan bu paşa hakkında anlattık­ larını, bir tanesi müstesna hafı­ zamda tam olarak bulamıyorum. Vuzuh ile hatırladığım hikâyesi ise şudur: Dolmabahçe Sarayın­ da ve bir bayram merasimi esna­ smda Sultan Hamid tah t üzerin- [

de bulunur ve saçak öpülürken, j

şiddetli bir zelzele vukua gelir ve j Muayede Salonunun tavanındaki j muazzam âvizeler ve bu meyaıı-da Padişahın başı üzerindeki a-vize şiddetle zangırdamağa baş­ lar. Bunun üzerine hazır bulunan­ lar dehşete düşerek — uğuru hü­ mayunda canlarım fedaya ha- ■ zır — rical arasında kaçışanlar, | h attâ padişahın önünden pervasız

koşarak pencerelere hücum

e-denler olur. O esnada salonda bu­ lunan babam, Mehmed Said P a ­ şanın bu vaziyette padişaha yak­

laşıp avizenin düşmesi ihtimali­

ni hatırlatarak yan salona çekil­ meğe kendisini dâvet ettiğini ve ! Sultan Hamidin yerinden kımıl- * dammyarak tekdir ile onu yerine

yolladığım hikâye ederdi. Meh­

med Said Paşanın bu tavsiyesin- j

de samimî olduğunu kabul etmek lâzımdır. Sultam Hamidin yerin­ den kalkmayıp bu tavsiyeye hid­ det etmesinin sebebi ise, iddia

e-dilm*w ■ olâwğu gibi zelzelenin sunî

bir tertip eseri olup kendinden boş kalacak tah ta veliahdı otu rt­ mak üzere tertibat alınmış ol­ masını sandığından mı, yoksa en korkak bazı insanlara da t'hiike

gelip çatınca bir -cesaret geldiğin­

den mi mütevellittir-, burnun tet­

kikine bu yazıda girişecek deği­ lim.

Referanslar

Benzer Belgeler

Objectives: This study aims to investigate the effect of Glu298Asp polymorphism, which is observed at endothelial nitric oxide synthase isoform particularly, having a

Yaşı 70'i geçmiş ama yaptığı heykeller sayesinde ayakta duran Helen İçin Yıldız Kenter, “Helen biraz da benim” diyerek başarılı bir oyun

Sergide bütün bu arayı dolduran “ dönem" çalışmala­ rından tanıtıcı örnekler yer al­ makta: 1957-65 arası "romantik” dönem, onu izle­ yen krallar

Anma törenine, sanatçının tüm mal varbğını bıraktığı Türk Eğitim Vakfi’nın Genel Müdürü Ünal Somuncu, ses sanatçısı Mustafa Sağyaşar ve sevenleri

Merhum Meşrutiyet inkılâbına ka­ rışarak İstanbul’da fevkalâde komi­ serlik vazifesinde bulunmuş, bilâha­ re İsveç’te jimnastik ihtisasını yapa­ rak memlekete

Bağdat Mektupçuluğundan emekli Suphi Bey ve Raziye Hanım’ın oğlu olan Ali Çelebi, 1904 yılında İstanbul’da do­ ğar.. Baba Suphi Bey döneminin

11 bölüm halinde TRT 2’de yayımlanacak dizide Nilgün Akçaoğlu (Süheyla) ve Burçin Ora­ loğlu (Adnan) başrolde. ‘Üç İstanbul’, daha önce 1984 ve 1988’de ekrana

In the following figure, migration of labour force from Turkey leads to economic gains in receiving countries, in terms of economic growth.. This