Turkish Museums on
the 75th Anniversary
of the Turkish Republic
CUMHURİYETİN
75. YII.INDA
TURK..
MU7F.CH.ICil
B y Ş E N G Ü L A Y D IN G Ü N *
“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür”
diyen Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından sonra
yeni kazılara başlanması için emir vermiş ve
bu konuda uzman bilimadamlarının
yetiştirilmesi için yıırtdışına
öğrenciler göndermiştir.
M ustafa K enıal A ta tü rk
believed th a t culture w as the fo u n d a tio n
stone o f the Turkish Republic,
a n d as well as encouraging n ew
excavations sen t students abroad
to stu d y archaeology.
Imp TVAİAN ( ro w * IS II yy IT * hmnt jui of I mp IRAJAN ¿ni U
The nucleus o f Turkey’s first muse um was collections o f gifts, spoils o f ivar and weapons th a t am assed in Topkapi Palace over the centuries.
This transitioji
from palace-collec tions to museum is a pattern that can be seen in Europe, too. In 1846 War
M inister Fethi
Ahmet Pasa decid ed that these objects would be of interest to the public, and had them displayed in the fo rm e r B y za n tin e Church o f St. Eirene. Minis ter o f Education Saffet Paşa also took a close interest in the Imperial Museum, as it was called. Subsequently Mr E. Goold, a teacher at Galatasaray High School, becam e director o f the museum, followed in 1872- 1881 by the German histo
rian, archaeologist,
epigraphist and painter Dr Philip Anton Dethier. Dr D ethier expanded the museum collections with innumerable new objects, and at his instigation legis lation concerning the con servation o f antiquities was passed in 1874. Upon
İlk Türk Müzesi’nin çekirdeği, Avrupa ül kelerinde olduğu gibi b izd e de b ir saray bünyesinde gerçek leşmiştir. Topkapı Sa- rayı’nda birikmiş çe şitli hediye, ganimet ve silahların Harbiye Nazırı Fethi Ahmet Paşa tarafından 1846 yılında Aya Irini’de se rg ile n m esiy le ilk m üzem iz kurulm uş tur. Müze-i Humayun adını alan m üzenin teşkilatlanmasında Maarif Na zırı Saffet Paşa’nın gayreti bü yüktür. G iderek gelişm eye başlayan müzeciliğimizde ön celeri yabancı uyruklu kişiler görevlendirilmiştir. Galatasa ray Lisesi’nde öğretm enlik yapan Mr. E. Goold ve tarih çi, arkeolog, epigraf ve res sam olan Alman Dr. Philip Anton D ethier (1872-1881) Müze-i Humayun Müdürlüğü görevini üstlenmişlerdir. Dr. Dethier müzeye sayısız eser kazandırmış; 1874 senesinde de eski eseflerin korunması na yönelik bir nizamname çı kartmıştır. 1881 yılında Dethi- er’in ölümüyle Osman Hamdi Bey, Müze Müdürlüğü’ne ge tirilmiştir.
Avrupa’ya hukuk eğitimi yap maya giden Osman Hamdi Bey, Paris’te sanat ortamına
girmiş, ünlü hocalardan ders almıştır. Yurda döndüğünde de, edindiği kültür birikimi ve bilgisini, ülkesinin hizme tine sunmuştur. Ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey, gerçek anlamda bir müze bi nası yapılması için uğraşmış ve bugünkü İstanbul Arke oloji Müzesi’nin ilk kısmını 1899, ikinci kısmını 1903 ve üçüncü kısmını da 1908 yı lında bitirerek ziyarete aç m ıştır. Asar-ı Atika (Eski E serler) N izam nam esi ’n i 1883 yılında yeniden düzen leyerek, eski eserlerin yurt dışına çıkarılmasını önlemiş; İlk Vilayet Müzelerini oluştu ran Selanik, Sivas, Bursa ve Konya’da eser depoları kur muştur.
İlk Türk bilimsel kazılarını başlat mış, Nemrut Dağı, Lagina Hekate Tapınağı, Sidon (Sayda) gibi yer lerde yaptığı kazılarda elde edilen eserleri İstanbul Müzesi’ne getire rek müzeyi zenginleştirmiş ve bu rayı bir İmparatorluk Müzesi haline getirm iştir. Bu çalışm aları, ona Türk Müzeciliğinin kurucusu Unva
nını kazandırmıştır.
Osman Hamdi Bey’in öncü nitelik teki bu çalışm aları, “Cum huri- yet’ten Önceki Türk Müzeciliği Dö- nem i”ni oluşturur. 152 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk
Miizecili-Dethier’s death in 1881, the Turkish painter Osman Hamdi Bey succeed
ed him as director.
Osman H am di Bey had gone to Europe as yo u n g m an with the in ten tio n o f stu d yin g law, hut instead studied art at the studios of several fam ous artists in Paris. As director o f the Imperial Museum he pressed for the construction o f a new museum building, the present Istan bul Archaeological Museum. The first section o f this building was opened to the public in 1899, the
f second section in 1903, a n d the
j* third section in 1908. The regula tions relating to antiquities were revised in 1883 to pre vent the removal o f antiq uities fro m the country, and warehouses for storing antiquities were established in Salonika, Sivas, Bursa a n d Konya, fo rm in g the nucleus fo r future provin cial museums.
Osman Hamdi Bey also led the first scientific Turkish excavations at Mount Nem- rut, the Lagina Temple o f Hecate, Sidon, a nd other a n c ie n t sites, a n d their finds were brought back, to Istanbul and placed in the
y Imperial Museum. For these
I reasons Osman Hamdi Bey
= is regarded as the father o f
i Turkish curatorship.
94
ğinin ilk 77 yılı Osmanlı İmparatorluğu dönemin de geçmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla, ulu önder Atatürk’ün müzeciliğimizin gelişmesinde büyük yardım ve destekleri görülür. “Türkiye Cumhuri- yeti’nin temeli kültürdür” diyen Atatürk, yeni ka zılara başlanması için emir vermiş ve bu konuda uzman bilimadamlarının yetiştirilmesi için yurtdı- şına öğrenciler göndermiştir. 1933 yılında başlatı lan Ahlatlıbel kazılarına katılmış, 1935 yılında R. O. Arık ve H. Z. Koşay tarafından yapılmakta olan Alacahöyük kazılarıyla yakından ilgilenmiş tir. Yurt sathında müzelerin yaygınlaştırılması için emirler vermiş, müzeleri eser açısından zenginleş tiren arkeolojik kazıların çoğalmasına destek ve rerek, yurtiçi ziyaretlerinde eski eserlerle bizzat il gilenmiştir.
Atatürk’ün çizdiği yolda ilerleyen müzecilik hare keti, Cumhuriyet rejimi boyunca
büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Cumhuriyetimizin 75. yılını kutla dığımız bugün, ilçelere kadar ya yılmış (Kültür Bakanlığı’na bağlı) 160 müzede, iki milyon beşyüz- bin civarında eser sergilenmekte dir.
Önceleri merkez müzelerde (İs tanbul Arkeoloji, Ankara Anadolu Medeniyetleri, İzmir, Adana Böl ge Müzeleri gibi) toplanan eser lerin olağanüstü artışı nedeniyle, her eser artık kendi bölgesinin müzesine gitmektedir. Örneğin, Anadolu’nun merkezindeki şehir lerimizden Kayseri Müze’sinin te melleri, Kayseri Lisesi’nde
toplan-With the founding of the Turk ish Republic in 1923, Turkish museums received a new boost, since Mustafa Kemal Atatürk believed that culture was the foundation stone o f the state. He encouraged new excavations, a n d sent students abroad to study archaeology. He personal ly visited the Ahlatlibel excava tion site in 1933, a nd took a close interest in the excavations o f Alacahôyük, a prehistoric set tlement o f key importance with respect to the early Hittites in particular. New museums were opened around the country to house the huge quantities o f finds, since Turkey is a land which has been home, often simultaneously, to many different peoples and cultures over the mil lenia.
Today there are 160 museums under the auspices of the Ministry o f Culture across the country, con taining around two and a half million objects. Kayseri Museum, fo r instance, began life is a small collection ofpottery and figurines in Kayseri High School, gradually growing into a major provincial museum with finds from the Assyrian colony settlement at Kiiltepe, and later on from excavations o f the Syro-Hittite sites o f Gôllüdag and Arslantepe. Purchases have also swelled the collection, which includes many rare objects from the Assyrian colonies which thrived in Anatolia around 2000 BC.
m ı ş bazı çan ak çömlek ve idollerle atılmış, Kultepe ka zıları sayesinde ge lişmiştir. Daha son raları Kayseri içinde yapılan sondajlar, Göllüdağ ve Arslan- tepe kazılarında el de edilen çeşitli bu luntular ve satın al ma yoluyla zengin leşen müze, bugün MÖ 2000’li yıllarda Asur Kolonilerinin A nadolu’da bırak tıkları izleri göste
ren nadir eserlerle doludur. Efes Müzesi tamamen Efes Antik kenti kazılarının hediyesidir. Bergama Müzesi de aynı şekilde oluşmuş ve klasik arke ologlar için muhteşem bir örnek konumuna gel miştir. Bodrum’da ülkenin tek sualtı müzesi yer almaktadır. Son yıllarda tekrar kazılarına başlanı lan dünyanın en eski kentlerinden biri olarak ta nınan Neolitik (Cilalı Taş Devri) kent Çatalhö- ytik’de de küçük bir müze oluşturulmaya başlan mıştır. 1960’1i yıllarda ya
pılan kazılar sonucunda ele geçen ve aralarında dünyadaki en eski duvar resimleri ve kabartmaları nın da olduğu tüm arke olojik malzemeleri, Anka ra Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Konya Müzele ri koleksiyonlarına gön derilen Çatalhöyük, ayrı ca ana tanrıça heykelcik leri ile de bilim dünyasını kendisine hayran bırak mıştır. Yeni kazılar sonu cunda ele geçecek malze menin artık yerinde koru narak sergilenecek olması modern müzecilik açısın dan önem lidir. Yerinde korunarak izleyiciye su nulan eserler bilgilendir me açısından çok daha yararlıdır. Bu tip müzele re bir örnek de, VI. yüz yıldan kalma Bizans Bü yük Saray mozaiklerinin sergilendiği, İstanbul
Bü-fin d s fro m Ephesus itself\ like Bergama Museum, which con tains fin d s fro m a n cien t Pergam um and is a fo ca l point fo r classical period archaeology. The w o rld ’s fir s t museum o f nautical archaeology is in Bodrum, a showplace for finds from ancient wrecks covering sever al thousand years dis covered in the coastal waters of the region. Çatalhôyük, the most celebrated Neolithic site o f western Asia and one o f the earliest known cities ever discovered (6000- 7000 BC), is soon to have its own small museum. Finds from Çatalhôyük, where the world’s oldest wall paintings and reliefs were found in the 1960s, were sent to the Museum o f Anatolian Civilisations in Ankara a n d to Konya Museum. Among them are figurines o f the mother goddess which attracted considerable
excitement in the aca dem ic world. The museum will enable finds from new exca
vations to be exhibited on the site, which adds to its interest for visitors and is one o f the aim s o f modern museum curatorship. Another museum o f this type is the Istan bul Great Palace
Mosaics Museum,
where the mosaics o f the B yzantine Great Palace are exhibited. Most o f Turkey’s muse ums are archaeologi-
cally oriented,
although they often also include sections
on ethnography,
anthropology, geology, botany and so on. In ad d itio n there are openair museums in areas o f both natural
9 8
yük Saray Mozaikleri Mü zesidir.
Ü lkem izdeki m ü zelerin çoğunluğunu halen, arke oloji ağırlıklı bilim müze leri oluşturmaktadır. Ge nellikle arkeoloji müzele rinin bazı bölüm leri e t nografya, antropoloji, je oloji, botanik gibi konula ra ayrılm aktad ır. Bilim müzelerinin yanında, do ğal ve tarihî oluşumların açıkta sergilendiği açıkha- va müzeleri (Göreme, Zel ve, Yesem ek.Y azılıkaya Açık Hava Müzeleri), sa nat müzeleri (resim-hey- kel, yazma eserler), tekno loji müzeleri (haritacılık, sanayi), özel kişilere ait müzeler, üniversite ve be lediye müzeleri de müze ciliğimize katkıda bulun maktadır.
Son yıllarda yapılan çalış malarla modern müzecilik yolunda hayli mesafe alın mıştır. Modern sergileme tarzları ve kullanılan yeni teknolojik denemeler sa
yesinde, müzeleri izleyiciye yaklaştıran çağdaş anlayış; üst üste kazanılan Avrupa’da Yılın Müzesi ödülleri (Antalya, Ankara Anadolu Medeniyetleri, İstanbul Arkeoloji, Bodrum Sualtı, İzmir Efes M üzeleri gibi) Türk M üzeciliğinin k a t e 11 i ğ i mesafeyi göstermektedir. •
* Şengiil Aydıngiin, arkeolog ve sanat tarihçisi.
and historic interest, such as the Göreme, Zelve, and Yesemek m useum s, art museums (painting and sculpture, a n d m anusc ripts), technology muse um s (cartography a n d industry), private muse
ums, u niversity a n d
municipal museums. Turkish m useum s have
m ade considerable
progress in recent years, introducing modern exhi bition methods and new technology which provide a greater degree o f inter
action between the
exhibits a nd visitors, so arousing more interest, a n d by p u ttin g the exhibits in context are more informative. Turkish m useums have won the European Museum o f the Year prize several times in recent years, A n talya Museum, the Museum o f Anatolian Civilisations, Istanbul Archaeological Museum, Bodrum Muse um o f Nautical Archaeology, and Ephesus Muse um being among them. A visit to any o f these museums shows how much progress museums in Turkey have made today, from being mere system atic collections of objects to presenting a docu
mentary o f life and culture in the past. •
* Şeııgûl Aydıngiin is an archaeologist and art historian.
Avrupa’da hukuk eğitimi yapan, ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey ilk bilimsel kazdardan gerçek anlamda bir müze binasının kuruluşuna kadar birçok alanda yürüttüğü çalışmalarla Türk müze ciliğinin kurucusu Unvanını kazanmıştır. / Osman Hamdi Bey was a painter and curator who became director of the Imperial Museum ¡0,1881. He led the first scientific Turkish excavations and insti gated legislation prohibiting the removal of antiquities found in Turkey.
9 9