• Sonuç bulunamadı

Postmodern sürece klasisizmin yansımaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Postmodern sürece klasisizmin yansımaları"

Copied!
278
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

NECMETTĠN ERBAKAN ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

RESĠM-Ġġ EĞĠTĠMĠ BĠLĠM DALI

POSTMODERN SÜRECE KLASĠSĠZMĠN

YANSIMALARI

Semih BÜYÜKKOL

DOKTORA TEZĠ

DanıĢman

Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU

(2)
(3)
(4)
(5)

T.C.

NECMETTĠN ERBAKAN ÜNĠVERSĠTESĠ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Semih BÜYÜKKOL

Numarası 105117022002

Ana Bilim / Bilim

Dalı Güzel Sanatlar Eğitimi / Resim-ĠĢ Eğitimi

Programı Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU

Tezin Adı POSTMODERN SÜRECE KLASĠSĠZMĠN YANSIMALARI

ÖZET

Kalıpların dıĢında, kendine has, yeni bakıĢ açıları ve yeni kavramlar/kuramlar geliĢtiren postmodernizm, sanat alanında akım, dönem, üslup gibi farklılıkları gözetmeksizin eleĢtirel bir tutum olarak karĢımıza çıkmaktadır. Postmodernizmin takınmıĢ olduğu bu eleĢtirel tutum, modernizmde olduğu gibi var olan değerleri yıkarak değil, daha çok birleĢtirerek, değiĢtirerek, dönüĢtürerek yeni söylemler geliĢtirerek sağlamaktadır. Çoğulcu bir anlayıĢa sahip olan postmodernizm, geçmiĢ ile gelecek arasında kurduğu ve de geliĢtirdiği bağ ile bugünün sanat ortamında Klasisizm‟in yeniden gündeme gelmesini sağlamıĢtır. Ancak gündeme gelen Klasisizm‟in geçmiĢle aynı değerlere sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu bağlamda günümüze taĢınan yeni Klasisizm, bugünün sosyo-ekonomik, politik, kültürel ortamında yeniden yorumlanması Ģeklindedir.

AraĢtırma kapsamında problem edilen durum, postmodern sürece Klasisizm‟in yansımalarının sanat, sanatçı, eser bazında ele alınıp, analizlerinin

(6)

yapılmasıyla açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada postmodernizmde yeni Klasisizm‟in içerisinde yer alan yeni kavram ve kuramlara açıklık getirme amaçlanmıĢtır.

Nitel araĢtırma tekniklerinin uygulandığı araĢtırmada genel tarama modelinin yanı sıra veri toplama aracı olarak literatür tarama ve eser inceleme yöntemi de kullanılmıĢtır. AraĢtırma kapsamında olabildiğince çok sayıda farklı ve özgün kaynağa ulaĢılmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmanın kavramsal çerçeve kısmı, bulgular ve yorumlar ile ilgili çıkarımları destekleyip bütünleĢtirecek bir üslupla derlenmeye çalıĢılarak, metin içerisinde yer alan görseller, konu içinde ismi geçen ya da metni betimleyeceği düĢünülen en belirgin ve çarpıcı örneklerden seçilmiĢtir. Atıflar için seçilen kaynakların güvenilir olması açısından, ağırlıklı olarak kaynak kitaplar ve süreli yayınlar tercih edilerek, interaktif kaynaklar daha çok görsel unsurlar için kullanılmıĢtır.

(7)

T.C.

NECMETTĠN ERBAKAN ÜNĠVERSĠTESĠ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Semih BÜYÜKKOL

Numarası 105117022002

Ana Bilim / Bilim

Dalı Güzel Sanatlar Eğitimi / Resim-ĠĢ Eğitimi Programı Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU

Tezin Adı Reflections of Classicism in Postmodern Times

SUM M ARY

In the field of art, postmodernism, which develops original and unique perspectives and new concepts/theories, emerges as a critical attitude regardless of movement, period, and style differences. The critical attitude of postmodernism is formed not by destroying existing values, like in the modernism case, but mostly by combining, modifying, transforming them, and developing new discourses. Postmodernism has a pluralist understanding; and Classicism came to do the fore once again through the connection that postmodernism formed and developed between past and future. On the other hand, it is hard to claim that Classicism has the same values with the past. In this sense Classicism which was brought to today, is re-interpreted according to today‟s socio-economical, political, and cultural conjuncture.

In this study the problem of the research was discussed within the process of postmodernism and analyzed by elaborating repercussions of Classicism on art,

(8)

artist, and work of art. The study aimed to highlight new concepts and theories of neo-Classicism within postmodernism.

Qualitative research methods including general survey model and literature review and analysis of work of art as data collection tool were applied in this study. Within the framework of this study, it was targeted to reach various and original resources. The conceptual framework of this study was designed in a form that would support and integrate the findings and interpretations. The images of this study were selected among the most prominent and striking samples that would depict the article. Reference books and periodicals were generally preferred for the sake of credible references; interactive resources were only used for visual elements.

(9)

ĠÇĠNDEKĠLER

Bilimsel Etik Sayfası ... i

Doktora Tezi Kabul Formu ... ii

Önsöz ... iii Özet ... iv Summary ... vi Ġçindekiler ... viii Tanımlar ve Kavramlar ... xi Resimler Listesi ... xv GiriĢ ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM-Veri Seti ve Yöntem... 5

1.1. Problem Durumu... 5

1.2. Alt Problemler ... 6

1.3. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi ... 6

1.4. Varsayımlar ... 7

1.5. Sınırlılıklar ... 7

1.6. Yöntem ... 8

ĠKĠNCĠ BÖLÜM-Kavramsal Çerçeve... 10

2.1. Resim Sanatında Klasisizm ve Özellikleri ... 10

2.1.1. Rönesans Resim Sanatı ve Özellikleri ... 10

2.1.2. Maniyerizm Resim Sanatı ve Özellikleri ... 25

2.1.3. Barok Resim Sanatı ve Özellikleri ... 31

2.1.4. Neo-Klasisizm Resim Sanatı ve Özellikleri ... 48

2.2. Modernizmden Postmodernizme ... 56

2.2.1. Modern Sanat ... 56

2.2.2. Modern Sanatın Tarihsel GeliĢimine Klasisizm Açısından Kısa Bir BakıĢ ... 61

(10)

2.2.4. Sanatta Postmodernizm ... 87

2.2.5. Postmodern Resim Sanatında Klasisizmin ÇeĢitleri ... 98

2.2.5.1. Metafizik Klasisizm ... 98

2.2.5.1.1. Melankolik Klasisizm ... 98

2.2.5.1.2. DıĢavurumcu Klasikçiler ve Enigmatik Alegori (Gizemli Simgesel Ġfade) ... 102

2.2.5.2. Anlatımsal Klasisizm ... 105

2.2.5.2.1. Ahlakçı Estetik ve Ġmalı Anlatım ... 105

2.2.5.2.2. Erotik ve Yıkıcı Klasisizm ... 110

2.2.5.3. Alegorik (Simgesel) Klasisizm ... 114

2.2.5.3.1. Örtülü Ġçerik Barındıran Alegori ... 114

2.2.5.3.2. Nostaljik Klasisizm ... 118

2.2.5.4. Gerçekçi Klasisizm ... 120

2.2.5.4.1. Ġdeal Gerçekçilik-Zoraki Zıtlık ... 120

2.2.5.4.2. AnıtsallaĢan Mimesis ve Özel Dünya... 123

2.2.5.5. Klasik Duyarlılık ... 126

2.2.5.5.1. Resimsel Hatırlama ... 127

2.2.5.5.2. Yeniden Kazanılan ve Kaybedilen Arcadia ... 128

2.2.5.5.3. Düzenin Temsili ... 130

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM-Bulgular ve Yorum ... 132

3.1. Postmodernizm Ġle Klasisizmin ĠliĢkisi ... 132

3.1.1. Postmodernizm Sürecinde Yeni Klasisizm AnlayıĢı... 132

3.1.2. Postmodernizmde Yeni Klasisizm Kavramları ve Özellikleri ... 137

3.1.3. Postmodern Sanatta Klasisizmin Yer Aldığı Sanat Akımları ... 152

3.1.3.1. Pop-Art (Pop Sanatı) ... 152

3.1.3.2. Fotorealizm (Süperrealizm-Hiperrealizm) ... 156

3.1.3.3. Yeni Gerçekçilik (New Realism)... 160

3.1.3.4. Bad Painting (Kötü Resim) ... 163

3.1.3.5. Anlatı Sanatı ... 164

3.1.3.6. Yeni DıĢavurumculuk ... 166

(11)

3.1.3.8. Pittura Colta (Kültür Resmi) ... 170

3.1.3.9. Modern Barok ... 173

3.1.3.10. Yeni Kitsch ... 174

3.1.3.11. Graffiti Art ... 177

3.1.3.12. Bilgisayar Sanatı (Computer Art) ... 179

3.1.3.13. Vücut Sanatı (Body Art) ... 182

3.2. Postmodern Sanatta Klasisizmin Yeniden Yorumlanması ... 184

3.2.1. Klasisizm Dönemine Ait Eserlerin Orijinalliğine Bağlı Kalınarak Yapılan Yeni Yorumlar ... 184

3.2.2. Klasisizm Döneminin Fikir ve Estetik AnlayıĢına Bağlı Kalınarak Yapılan Yeni Yorumlar ... 198

Sonuç ve Öneriler ... 215

Kaynakça ... 221

Elektronik Kaynakça ... 226

Resimler Kaynakça ... 229

(12)

TAN IM LAR V E K AVRAM LAR Anakronizm

Herhangi bir olay ya da varlığın içinde bulunduğu zaman dilimi (dönem) ile kronolojik açıdan uyumsuz olması anlamına gelmektedir. Sanatta genellikle eserin geçtiği döneme ait olmayan varlıkları ve uygulamaları ifade etmek için kullanılır (“Sanal 1”, 2012).

Antropometri

İnsan vücudunun boyutları ile ilgilenen özel bir bilim dalıdır. Antropometri bilimi, bireyler ya da gruplar arasında, anatomi, coğrafi bölge ve meslek grupları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanan farklılıkları ve benzerlikleri saptayarak daha geniş bir insan kitlesine uygun tasarımlar yapma imkanı sağlar.Bu tasarımlar için belirlediği vücut ölçüleri arasında, vücut hareketsiz ve belirli bir standart pozisyondayken alınan yapısal vücut ölçüleri ve vücut hareket halindeyken alınan fonksiyonel vücut ölçüleri bulunur (“Sanal 2”,2012).

Antropomorfizm

Kelime anlamı, Tanrı ya da bir tanrının insani özelliklerle tanımlanması ya da temsil edilmesi; baĢka bir ifade ile insan olmayan canlı ya da cansızlara insani karakteristiklerin atfedilmesi demektir. Sanatta figürasyon ve figüratif özelliklerin, mimaride ise sütunun figüratif kullanılıĢı postmodernizmin en çarpıcı eğilimlerinden birini oluĢturmaktadır (Ġskender, 1991c: 23).

Avangard

Anlam olarak sanatta öncü kelimesine karşılık gelir. Her akım kendisinden öncekinin avangardıdır (Eroğlu, 2003: 56-57).

Double Coding (Çift Kodlama)

Postmodernizmde, sanat ve mimari alanında kullanılan bir kavramdır. Özellikle ironi bağlanımda kullanım gören eski ve yeni ikilemi ya da iliĢkisi; geçmiĢin bugün içindeki devamını önerdiği kadar, bugünün bağımsız kimliğinin ayrıĢtırılmasını da

(13)

öngörmektedir. Postmodern sanatlardaki önemi, modern tekniklerle, geleneksel yapıların birleĢtirilmesi özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bunun sonucunda da çifte kodlama, geçmiĢte bugünü ve de bugünün içerdiği geçmiĢi bir arada ancak ayrı ayrı okumamızı öngörmektedir (Ġskender, 1991c: 23).

Ġroni (Alaycı tutum)

Etkiyi çoğaltmak için bir şeyin tam tersini söyleyerek alay etme olarak tanımlanan ironi, çağlar boyunca sanatın vazgeçilmez kavramları arasına girdiği görülmektedir. Kelime anlamı açısından, görünürdeki anlamından farklı ve hatta bu anlamın karşıtı bir anlamı vurgulamak için kullanılan ironi; postmodernizm içinde parodi ve pastişle birlikte yer almaktadır. Bu birliktelik daha çok postmodern tarih anlayışında kendini göstermektedir ( Yamaner, 2007: 34-35).

Kitsch

Kitsch kelime anlamı olarak, sanatsal değeri olmayan, göstermelik, bayağı, yoz, rüküĢ gibi anlamlara gelmektedir. Genellikle estetik değeri bulunmayan, genel beğeni düzeyine indirgenmiĢ biçimlerin kullanıldığı görülmektedir. Temel kaygısı sanatsal bir yapıya sahip olmak yerine, sanatsal gibi gösterilen bir etkilemeyle yoğun olarak tüketilmek üzere yapılandırılmıĢ ürünleri tanımlamak için kullanılmaktadır (Demir, 2009: 17).

Kontrapost

Resimde figürün klasik duruĢ biçimlerinden birisidir. Gövde kendi etrafında hafifçe dönerek, kalçalar ve bacaklarla gövdenin birbirine zıt yönlere çevrilmesidir (Eroğlu, 2003: 216).

Mimesis

Doğa ve insan davranışının sanatta ve edebiyatta taklide dayanan temsilidir. Aristoteles tarafından sanatın rolünün “doğanın taklidi” olduğunu ileri sürerken kullanılmıştır. Yunanca taklit anlamına gelir. Aslında Platon (M.Ö. 427-347)‟nun eserlerinde ve felsefesinde de, her şeyin aslında idealar dünyasında bulunduğu, bu

(14)

dünyadakilerin hepsinin onun iyi ve kötü taklitleri olduğu şeklinde bir görüş vardır (“Sanal 3”,2012).

Moralist

Ahlakçı anlamına gelmektedir (“Sanal 4”,2012). Parodi

Yunanca kökenli bir kelime olan parodi; “Ciddi olduğu varsayılan bir yapıtın bir bölümünü ya da tümünü koĢutlukları koruyarak alaya alan, biçimini bozmadan ona bambaĢka bir içerik vererek, özle biçim arasındaki bu karĢıtlıktan gülünç ve eleĢtirel etkiyi var etmektir” (Aktaran: Yamaner, 2007: 31) Ģeklinde tanımlanmaktadır. Parodi, ele aldığı eserin zayıf taraflarını ortaya koymak, saldırıda bulunmak, onu komik duruma düĢürmek, basit bir yapıya yüce bir tarzı uygulamak ya da ciddi bir eserin komik taklidini yapmak gibi çeĢitli Ģekillerde ortaya çıkmaktadır (Yamaner, 2007: 32).

PastiĢ (Pastiche)

Ünlü sanat yapıtlarının çeşitli bölümlerini kopya edilerek, bütünlük kaygısı güdülmeden bir araya getirilmesiyle oluşturulan eklektik (seçmeci) yapıta denilmektedir. Çoğu zaman başka bir sanatçının üslubunun taklit edilmesi anlamına da gelmektedir (Rona ve Beykan, 1997b: 1435).

Pluralizm (Çoğulculuk)

Üslupsal çeşitlilik, farklılığın pratikteki olumlanması ve başkalığın amaç haline getirilmesi ile özdeştir. Bu sanat anlayışında, hiçbir tarz veya biçim diğerine baskın gelmemektedir ve tutucu bir bakış açısı da söz konusu değildir (İskender, 1991a: 22).

Pozitivizm

Bilginin esas olarak duyum deneylerinden kaynaklandığını öngören bir felsefi yaklaşım olarak nitelenebilmektedir. Bu yaklaşımda her türlü metafizik özellikli

(15)

spekülasyon (bilgi veriyormuş gibi görünse de) bilim alanı dışına itilmektedir (Şaylan,2009: 224).

Sfumato

Çizimde ya da resimde ton ve renk geçiĢlerinde yumuĢak bir etki yaratmayı sağlayan gölgeleme tekniği anlamına gelmektedir. Bu yöntem ilk defa Leonardo da Vinci tarafından kullanılmıĢtır.

Vandalizm

Vandallık veya akım olarak Vandalizm, bilerek ve isteyerek, kiĢiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme eylemidir (“Sanal 5”,2012).

(16)

RESĠMLER LĠSTESĠ

Sayfa No:

Resim-1: Giotte di Bondone, Ölü Ġsa‟ya Ağıt ... 12

Resim-2: Massaccio, Vergi Parası ... 13

Resim-3: Jan Van Eyck, ġansölye Rolin‟in Madonnası ... 14

Resim-4: Boticelli, Venüs‟ün DoğuĢu ... 15

Resim-5: Leonardo da Vinci, Leda ve Kuğu ... 16

Resim-6: Leonardo da Vinci, Evliya Anna... 17

Resim-7: Leonardo da Vinci, Mağarada Meryem... 18

Resim-8: Leonardo da Vinci, Son AkĢam Yemeği ... 19

Resim-9: Leonardo da Vinci, Mona Lisa ... 19

Resim-10: Michelangelo Buonarroti, Adem‟in YaratılıĢı ... 20

Resim-11: Raphael, Atina Okulu ... 21

Resim-12: Tiziano Vecellio(Titian), Urbino Venüsü ... 22

Resim-13: Tiziano Vecellio(Titian), Baküs ġenliği ... 22

Resim-14: Albrecht Dürer, Süvari, Ölüm ve ġeytan ... 23

Resim-15: Pieter Brueghel, Köy Düğünü ... 24

Resim-16: El Greco, Ġsa‟nın Vaftizi ... 27

Resim-17: Rosso Fiorentino, Hz Musa, Jetro'nun Kızlarını Savunurken ... 28

Resim-18: Jacopo Pontormo, Meryem‟e Havale ... 29

Resim-19: Parmigianino, Uzun Boyunlu Madonna ... 30

Resim-20: Tintoretto, Son AkĢam Yemeği ... 31

Resim-21: Michelangelo Buonarroti, Sistina ġapeli‟nin Tavan ve Duvarlarındaki Freskler... 33

Resim-22: Andrea Pozzo, Cizvitlerin Misyonerliğine Alegori... 33

Resim-23: Annibale Carracci, Ġsa‟nın Vaftizi ... 34

Resim-24: Caravaggio, Ġsa‟nın Mezara ĠndiriliĢi ... 35

Resim-25: Caravaggio, Meryem‟in Ölümü ... 36

Resim-26: Nicolas Poussin, Arkadya Çobanları ... 37

Resim-27: Zurbaran, Aziz Bonaventura‟nın Ölümü ... 38

(17)

Resim-29: Pieter Paul Rubens, BarıĢın Yararlılıkları Alegorisi ... 40

Resim-30: Diego Velasquez, Sucu ... 41

Resim-31: Diego Velazquez, Nedimeler (Las Meninas) ... 41

Resim-32: Anthonis Van Dyck, Ġngiltere Kralı I. Charles Avda ... 42

Resim-33: Rembrandt, Kendi Portresi ... 43

Resim-34: Rembrandt, Kendi Portresi ... 43

Resim-35: Rembrandt, Dr. Tulp‟un Anatomi Dersi ... 43

Resim-36: Frans Hals, San Hadrian Birliği‟nin Subayları ... 44

Resim-37: Frans Hals, Der Mulatte... 44

Resim-38: Vermeer, Kadeh ... 45

Resim-39: Vermeer, Rotterdam Kanalı‟ndan Görünen Delft Manzarası ... 46

Resim-40: Pieter de Hooch, Elma Soyan Kadın ... 46

Resim-41: Pieter de Hooch, Mektup ... 46

Resim-42: Jan van Goyen, Haarlemer Denizi ... 47

Resim-43: Jacop van Ruisdael, Vijk Değirmeni ... 47

Resim-44: Hercules Seghers, Rhenen‟in Görünümü ... 48

Resim-45: Anton Raphael Mengs, Kutsal Aile... 50

Resim-46: Jacques Louis David, Horaslıların Yemini ... 51

Resim-47: Jacques Louis David, Sokrates‟in Ölümü ... 51

Resim-48: Jacques Louis David, Marat‟ın Ölümü ... 52

Resim-49: Jacques Louis David, Napolyon‟un Taç Giymesi ... 52

Resim-50: François Gerard, Amour‟un Psyche‟yi ÖpüĢü ... 53

Resim-51: Girodet-Trioson, Endymion‟un Uykusu ... 53

Resim-52: Jean Auguste Dominique Ingres, Büyük Odalık ... 54

Resim-53: Jean Auguste Dominique Ingres, Louis-Francois Bertin ... 55

Resim-54: Jean Auguste Dominique Ingres, Homeros'un TanrılaĢtırılması ... 55

Resim-55: Claude Monet, Gündoğumu ... 59

Resim-56: Pablo Picasso, Guernica ... 60

Resim-57. Eugene Delacroix, Özgürlük Halka Önderlik Ediyor... 62

Resim-58. Jacques-Louis David, Mars‟ın Üç Güzel ve Venüs Tarafından Silahsızlandırılması ... 63

(18)

Resim-60. Johann Friedrich Overbeck, Almanya ve Ġtalya (Sulamith ve

Maria) ... 64

Resim-61. Pierre-Paul Prud‟hon, Psykhe‟nin KaçırılıĢı ... 64

Resim-62: Tiziano Vecellio(Titian), Urbino Venüsü ... 65

Resim-63: Eduard Manet, Urbino Venüsü ... 66

Resim-64: Edouard Manet, Olympia... 66

Resim-65: Edouard Manet, Kırda Öğle Yemeği ... 67

Resim-66: Tiziano Vecellio(Titian), Pastoral Konser(Fiesta Campestre) ... 67

Resim-67: Max Beckmann, Çarmıhtan ĠndiriliĢ ... 69

Resim-68: Max Beckmann, Adem ve Havva ... 69

Resim-69: Jan Gossaert, Adem ve Havva ... 69

Resim-70: Lovis Corinth, Kırmızı Ġsa ... 70

Resim- 71: Rudolf Friedrich, Hac Tutan Trollü Kız ... 71

Resim-72: Jakob Eduard Von Steinle, Adem Ġle Havva Günahtan Sonra ... 71

Resim- 73: Pierre Puvis De Chavannes, ÇalıĢma ... 72

Resim-74: William Morris ve John Ruskin, Gotik Doğa ... 73

Resim-75: William Morris, Fulyalar, KumaĢ Deseni ... 73

Resim-76: Alphonse Mucha, Medee ... 74

Resim-77: Gustave Klimt, Birinci Viyana Art Nouveau(Secession) Sergisi AfiĢi ... 74

Resim-78: Gustave Klimt, Pallas Athene ... 74

Resim-79: Raoul Dufy, Venüs‟ün DoğuĢu ... 75

Resim-80: Fernand Leger, Anahtarlı Mona Lisa ... 76

Resim-81: Kazimir Malevich, Mona Lisa‟lı Kompozisyon ... 77

Resim-82: Naum Gabo, Yapısal Tors ... 77

Resim-83: Kurt Scwitters, Merz ... 78

Resim-84: Joseph Cornell, Andromeda ... 79

Resim-85: Joseph Cornell, Adsız (Medici Prensesi) ... 79

Resim-86: Daniel Spoerri, Rambrandt Ütü Masası (Marcel Duchamp) ... 80

Resim-87: Giorgio de Chirico, AĢk ġarkısı ... 81

Resim-88: Max Ernst, Üç Tanığın Gözü Önünde Bebek Ġsa‟yı Cezalandıran Bakire ... 81

(19)

Resim-89: Salvador Dali, Port Lligat Meryemi ... 82

Resim-90: Salvador Dali, Nero‟nun Sesi ... 82

Resim-91: Salvador Dali, Dantel Diken Kız (Vermeer‟den Sonra) ... 83

Resim-92: Salvador Dali, Pieta ... 83

Resim-93: Michelangelo Bunarotti, Pieta ... 83

Resim-94: Salvador Dali, Sistina ġapeli Tavanındaki Adem‟den Esinlenilen Resim... 83

Resim-95: Salvador Dali, Escorial‟ın Avlusundaki Atlı Süvarilerin Siluetlerinde Görünen Velazquez‟in Infanta Margaritası ... 84

Resim-96: Robert Venturi, Vonna Venturi‟nin Evi ... 90

Resim-97: Philip Johnson, AT&T Binası ... 90

Resim-98: Nancy Graves, Splendid Mental Isolation ... 94

Resim-99: Frank Stella, Tembellik Bilimi ... 94

Resim-100: William Tucker, Ana Tanrıça ... 95

Resim-101: Kenny Scharf, ÇarpıĢan Dünyalar Zamanı ... 96

Resim-102: Philip Guston, Halı ... 96

Resim-103: Leon Golub, Sorgu II ... 97

Resim-104: Susan Rothenberg, Fırıldak ... 97

Resim-105: Nam June Paik, Uzanan Buda ... 98

Resim-106: Rita Wolff, Filadelfia... 99

Resim-107: Giorgio de Chirico, La Solitudine ... 99

Resim-108: Giorgio de Chirico, Veronese Tarzında Venedik Kaprisi ... 100

Resim-109: Balthus, Güve ... 100

Resim-110: Magritte, Madam Recamier‟in Perspektifi ... 101

Resim-111: Carlo Maria Mariani, El Akla Ġtaat Ediyor ... 102

Resim-112: Malcolm Morley, Girit‟e Veda ... 103

Resim-113: Francesco Clemente, Ġsimsiz ... 103

Resim-114: Sandro Chia, Oğlun Oğlu ... 104

Resim-115: Gerard Garouste , Klasik Orion-Hintli Orion ... 105

Resim-116: Jacques-Louis David, Sokratesin Ölümü ... 106

Resim-117: Alfred Leslie , Ölüm Döngüsü ... 107

(20)

Resim-119: James Valerio, Karahindiba Rüyası ... 109

Resim-120: David Hockney, Annem-Babam ... 109

Resim-121: Allen Jones, Devrilme ... 110

Resim-122: Allen Jones, Aralık ... 111

Resim-123: David Salle, Walt Kuhn Ġçin Apoletler ... 112

Resim-124: Eric Fischl, YaĢlı Adamın Yatı ve YaĢlı Adamın Köpeği ... 113

Resim-125: Eric Fischl, Kötü Çocuk ... 113

Resim-126: Robert Longo, Ġsimsiz (Beyaz Ġsyan) ... 114

Resim-127: Martha Mayer Erlebacher, YaĢam Döngüsü, Yangın: Gençlik ... 115

Resim-128: Martha Mayer Erlebacher, Bahçede ... 116

Resim-129: Stone Roberts, Janet ... 117

Resim-130: Jan Van Eyck, Giovanni Arnolfini ve EĢi ... 117

Resim-131: Komar & Melamid, Sosyalist Gerçekçiliğin Kökeni ... 118

Resim-132: David Ligare, Hermes ve Apollo‟nun Sığırı ... 119

Resim-133: Stephen McKenna, Ey Truva! ... 120

Resim-134: Philip Pearlstein, Ayna Ġle Kilim Üzerinde Ġki Model ... 121

Resim-135: Alex Katz, Plaj Yeri ... 122

Resim-136: Richard Estes, Sıcak Yemekler ... 123

Resim-137: William Beckman, Erkek ve Kadın ... 124

Resim-138: Michael Leonard, DeğiĢim ... 124

Resim-139: Michael Leonard, Gezginler ... 125

Resim-140: Steve Hawley, Siyah Kimonolu Regina‟nın Portresi ... 126

Resim-141: Edwin Dickinson, Daphne‟de Yıkım (Detay) ... 127

Resim-142: Rodrigo Moynihan, William Coldstream‟nın Portresi ... 128

Resim-143: Milet Andrejevic, Acteon‟da AkĢamüstü ... 129

Resim-144: Lennart Anderson, Idyll I ... 129

Resim-145: William Wilkins, Figürlerle Birlikte Peyzaj ... 130

Resim-146: Alan Feltus, Bir BaĢka Yaz ... 131

Resim-147: John Nava, Ayakta ... 131

Resim-148: Leon Battista Alberti , Santa Maria Novella Kilisesi ... 133

Resim-149: Flippo Brunelleschi, San Lorenzo Kilisesi ... 134

(21)

Resim-151: Carlo Maria Mariani, Tanrıların UçuĢu ... 136

Resim-152: James Stirling, Tate Galleri ... 140

Resim-153: David Salle, Yağmurda melekler ... 140

Resim-154: Marcel Duchamp, L.H.O.O.Q., Ya da Jakont(Mona Lisa) ... 141

Resim-155: Michael Graves, St. Coletta Okulu ... 142

Resim-156: David Ligare, Eros ve Endymion ile Manzara ... 142

Resim-157: Kehinde Wiley, Kral Philip II‟nin Binicilik Portresi (Micheal Jackson) ... 143

Resim-158: Peter Paul Rubens, Ġspanya Kralı Philip II ... 146

Resim-159: Fernando Botero, Mona Lisa ... 146

Resim-160: Eduardo Paolozzi, Soluk Mavide „BASH‟ ... 147

Resim-161: Andy Warhol, Mona Lisa ... 154

Resim-162: Andy Warhol, Son AkĢam Yemeği ... 154

Resim-163: Andy Warhol, Venüs‟ün DoğuĢu(Rönesans‟tan Resimler 2) ... 155

Resim-164: Sandro Botticelli, Venüs'ün DoğuĢu ... 155

Resim-165: Tom Blackwell, Hızlı Odalık ... 157

Resim-166: Daniel E. Greene, Giyinik Maya (Goya‟dan) ... 158

Resim-167: Alicia St. Rosa, Seramik Orman ... 158

Resim-168: Claudio Bravo, Baküs ġenliği ... 159

Resim-169: Claudio Bravo, Madona ... 160

Resim-170: Claudio Bravo, Autorretrato ... 160

Resim-171: Yves Klein, L‟Esclave de Michel-Ange ... 161

Resim-172: Yves Klein, Victoire de Samothrace ... 161

Resim-173: Alain Jacquet, Otlar Üzerinde Kahvaltı ... 162

Resim-174: Martha Mayer Erlebacher, Adem ile Havva ... 162

Resim-175: Robert Colescott, Pygmalion ... 163

Resim-176: Robert Colescott, Jus‟ Folks by Vermeer ... 164

Resim-177: Johannes Vermeer, Sütçü Kız ... 164

Resim-178: Equipo Cronica, Las Meninas (Nedimeler) ... 165

Resim-179: Diego Velazquez, Las Meninas (Nedimeler) ... 165

Resim-180: Odd Nerdrum, Andreas Baader Cinayeti ... 166

(22)

Resim-182: Werner Tübke, Christophorus ... 168 Resim-183: Jean-Michel Basquiat, Mona Lisa ... 169 Resim-184: Sandro Chia, ĠĢte Ġnsan ... 170 Resim-185: Sandro Chia, Ġsimsiz ... 170 Resim-186: Carlo Maria Mariani, Büyük Yaratıcı Süreç ... 171 Resim-187: Alberto Abate, UyuĢmazlıklar ... 172 Resim-188: Stefano di Stassio, Doğuya Doğru ... 172 Resim-189: Jacopo Tintoretto, St Mark‟ın Vücut Bulması ... 173 Resim-190: Gerard Garouste, Hareketsiz YaĢam ... 174 Resim-191: Mel Ramos, Velazquez Version ... 175 Resim-192: Diego Velazquez, Aynadaki Venüs... 175 Resim-193: „DiĢ Telleriyle MüthiĢ Görünen Diğer Ünlü Yüz‟, Hallmark

Kartpostalı ... 176 Resim-194: Eurodecor Firması‟na Ait Basın Ġlanı... 177 Resim-195: Keith Haring, Vahiy ... 178 Resim-196: Keith Haring, Vahiy ... 178 Resim-197: Ingrid, Mona Lisa ... 179 Resim-198: Dolk, Mona‟nın Oğlu ... 179 Resim-199: Lillian Schwart, Mona-Leo ... 181 Resim-200: Jean-Pierre Yvaral, Mona Lisa ... 181 Resim-201: Jean-Pierre Yvaral, Mona Lisa ... 182 Resim-202: Chadvick Gri ve Laura Spector, Vücut Boyama ile yapılmıĢ

olan çalıĢma ... 183 Resim-203: Chadvick Gri ve Laura Spector, Vücut Boyama ile yapılmıĢ

olan çalıĢma ... 184 Resim-204: Geoffrey Laurence, Çabuk Tutun... 184 Resim-205: Peter Paul Rubens, Leukippos‟un Kızlarının Dioskurlar Castor ve Pollux Tarafından KaçırılıĢı ... 184 Resim-206: Ross Watson, Ġsimsiz 06-10 (Caravaggio Sonrası) ... 185 Resim-207: Caravaggio, Ġsa‟nın Mezara ĠndiriliĢi ... 185 Resim-208: Ji Wenyu, Yeni Nesil Öğretim ... 186 Resim-209: Raffaello Sanzio, Meryem ve Saka KuĢu ... 186

(23)

Resim-210: Jeanette Christensen. Ostentatio Vulnerum ... 187 Resim-211: Michelangelo Merisi da Caravaggio, Saint Thomas‟ın ġüpheciliği (ġüpheci Thomas) ... 187 Resim-212: Dotty Attie, Vermeer‟in EĢi ... 188 Resim-213: Johannes Vermeer, AĢk Mektubu ... 188 Resim-214: Huri KiriĢ, Korku I ... 189 Resim-215: Michelangelo Merisi da Caravaggio, Madonna ile Yılan ... 189 Resim-216: Yalçın Karayağız, "Je Süis Devant Moi - Naus Sommes

Devant Lui!" ... 190 Resim-217: Michelangelo Merisi da Caravaggio, ĠĢte Ġnsan ... 190 Resim-218: George Deem, Caravaggio‟nun Okulu ... 191 Resim-219: Ken Aptekar, BaĢka Bir Adam Ġle Raphael ... 192 Resim-220: Raffaello Santi, Bir ArkadaĢı Ġle Kendi Portresi ... 192 Resim-221: Aydın Ayan, Sanayinin Tarihi ... 193 Resim-222: Leonardo da Vinci, Vitruvius Adamı ... 193 Resim-223: Mustafa Ata, VLAM Serisi ... 194 Resim-224: Mustafa Ata, VLAM Serisi ... 194 Resim-225: Yan Pei- Ming, Mona Lisa‟nın Cenazesi ... 195 Resim-226: Alan Macdonald, Cankurtaran Sandalı ... 196 Resim-227: Nurcan Perdahçı, Caravaggio ve UĢak Halısı ... 197 Resim-228: Caravaggio, Emmaus‟ta Yemek... 197 Resim-229: Morteza Katouzian, ġehitler Ġçin ... 197 Resim-230: David Ligare, Erdem ve Zevk Arasındaki Dengeyi Koruyan

Herkül ... 198 Resim-231: Carlo Maria Mariani, Solak Ressam ... 199 Resim-232: Dario Ortiz, Tanıklar ... 200 Resim-233: Edi Brancolini, L‟esca ... 201 Resim-234: Alan Macdonald, Haberci ... 202 Resim-235: Brian Biedul, Dikdörtgen ... 203 Resim-236: Robert Lenkiewicz, Son AkĢam Yemeği... 203 Resim-237: Federico Guida, L'infante Felipe Prospero ... 204 Resim-238: Kehinde Wiley, Kral II. Charles ... 205

(24)

Resim-239: Cesar Santos, Ġlk Dövme ... 206 Resim-240: Paul Lisak, Hukuki Haksızlık ... 207 Resim-241: Paul Reid, Hermes ve Argus ... 208 Resim-242: Michael Triegel, Haberci ... 209 Resim-243: Ville Lopponen, Caravaggio‟dan Sonra Mezara Koyma ... 210 Resim-244: Roberto Ferri, Bozuk Zevkler ... 211 Resim-245: Saturno Butto, Damgalanma ... 212 Resim-246: Ray Donley, Son AkĢam Yemeği ( Judas Olarak Mary

Magdalene‟nin KiĢisel Portresi Ġle Beraber) ... 213 Resim-247: Steve Hawley, Çarmıhtan Ġndirme ... 214

(25)

GĠRĠġ

Postmodern kelimesinin çok geniĢ bir alanı kapsaması ve bu alanlarla ilgili nitelemelere sürekli göndermeler yapması, içerik ve iĢleyiĢinin esnek ve eklektik bir yapıda olması, onun kavramsal olarak tanımlanmasını güçleĢtirmektedir. Bu sebeple de tam anlamıyla bir açıklığa kavuĢturulamamıĢtır denilebilir. GeniĢ bir yelpazede kendisini gösteren postmodernizm kavramı, çoğu zaman, modernist olmayan ya da çoğulcu olan anlamına gelmekte ve aynı zamanda geçmiĢi yeniden canlandırma olgusunun açıkça hissedildiği "tepkisel" bir dönemi de ifade etmektedir.

Postmodern sözcüğünün yapısal olarak modern sonrası anlamına gelmesi çeĢitli ihtilaflara yol açmıĢ, sözcük modern sonrası anlamına gelen post ön takısıyla modern dönemlerin sanatını ve daha ilerisini kapsarmıĢ gibi bir çeliĢkiye düĢürmüĢtür. Oysaki “postmodern” olarak kavramsallaĢan bu kelimenin tam olarak anlamı modern sonrası olmamakla birlikte, postmodernizm içinde geçmiĢin yeniden canlandırılarak yorumlanması da yalnızca modernizm karĢıtı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini göstermektedir. Kronolojik olarak da modern sonrası diyemeyeceğimiz postmodernizm aslında modernizmden çok farklı değerlere sahiptir. Bu değerler, farklı alanlarda kendisini gösteren, bilinenin ötesinde felsefi, toplumsal, akademik söylem ve kuralları olan değerlerdir ve özeldirler.

Modernliğin tanımsal olarak netleĢmesi, bilinen gerçek ve kurallarının ortaya konması 18. yüzyıla dayanmaktadır. Sanayi Devrimi‟nin öncesinde ortaya çıkan Aydınlanma dönemi modernizmin asıl karakteristiğini belirlemeye baĢlamıĢtır. Aydınlanma döneminde ortaya çıkan ve değerlerinin çoğunu Antik dünyadan alan bu felsefe geçmiĢle bağlarını koparmıĢ, kendisinden önceki tarih, din, siyaset ve otoriteleri derinden sarsarak karĢıt bir tavır sergileme pozisyonuna gelmiĢtir.

Modernizmin geleneksele karĢı açmıĢ olduğu savaĢı, içinde bulunduğu “yeni”yi üretme çaba ve anlayıĢından çıkarmak oldukça basittir. Modern anlayıĢ sürekli olarak kendisini her Ģeyin önünde kabul etmiĢ, ilkçağlardan gelen tarihsel geçmiĢ ve anlayıĢları reddetmiĢtir. Bunun sonucu olarak da modern sanat anlayıĢı klasik sanat anlayıĢından kesin olarak kopuĢu ifade eden bir estetik anlayıĢı temsil etmiĢtir. Modern zamanlara kadar süregelen “mimesis” kuramına bağlı olarak geliĢen

(26)

sanat akımları yerini “temsil”i bir kenara bırakan modern sanata devretmiĢ ve modern dönemin sanatçıları, klasik dönemde yapılan ve sanatçının varlık dünyasından hiçbir Ģeyin katılmadığı eserleri eleĢtirirken, bu durumdan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulamıĢlardır.

1960‟lı yıllara gelindiğinde Avrupa kültür hayatında bazı değiĢimlerin yaĢandığı ve Sanayi Devrimi‟yle geliĢen Batı‟da yeni toplum düzenlerinin, yeni din ve kültür anlayıĢlarının ortaya çıktığı görülmektedir. Bu anlayıĢ ve değiĢikliklere bağlı olarak sanat alanında da değiĢimlerin yaĢanılması kaçınılmaz olmuĢtur.

Yirminci yüzyılın teknolojik geliĢmeleri sanatı materyal olarak da etkilemiĢ, endüstri ve üretime bağlı olarak artan yeni iĢ sahalarının sağladığı imkanlar sanatçıları içinde bulunduğu “tüketim toplumu”ndan etkilenmelerine yol açmıĢtır.

Bu dönemde geliĢme gösteren sanat akımları modern dönemi ve sanatı eleĢtiri yoluna gitmiĢ, sanatta farklı düĢünüĢ ve davranıĢların ortaya çıkmasıyla nesneye yeni bir bakıĢ açısı kazandırılmıĢ; özellikle Marcel Duchamp‟ın Hazır-Nesne kullanımıyla birlikte modern sanatın “meta”laĢması sorunu ve “yücelik estetiği” eleĢtirilme noktasına gelmiĢtir. Bu yeni bakıĢ sanatta köklü değiĢimlere yol açarken, Duchamp‟nın sıradan üretilmiĢ bir nesneye imza atarak oluĢturduğu eleĢtiri yöntemi kısa sürede postmodernist sanatın estetik bilincinin belkemiğini oluĢturmuĢtur.

Nesneye yeniden bakıĢı gerektiren ve estetik davranıĢ değerlerine baĢkaldıran bu yaklaĢım kendisini tüketim toplumunun seri üretim nesnelerine odaklayan yeni-dadacı bir anlayıĢla ortaya çıkmıĢtır. Popüler sanat ve onun önüne geçilmez eklektik yönü, sıradan nesnelerin sanata kazandırılmasıyla sonuçlanmıĢtır.

Sanatın Duchamp döneminden sonra çok farklı bir bakıĢ açısı kazanmasıyla birlikte sanatsal alanda ortaya çıkan yeni yaklaĢımlar felsefenin de geliĢimiyle birlikte yeni fikirlerin ortaya atılmasını sağlamıĢtır.

1980‟li yıllara gelindiğinde postmodernizmin kendisini tüm sanat dallarında göstermesi sonucunda, modernizmden postmodernizme geçiĢin önemli kanıtları da açıkça görülmeye baĢlanmıĢtır. Bu anlamdaki önemli göstergelerden biri sanat ve gelenek iliĢkisi olmuĢtur. Modernistler gerici olarak nitelendirdiği geleneğe sırtını

(27)

dönerken, Postmodernist sanatçılar geçmiĢle köprülerin yeniden kurulmasını sağlamıĢ, dünya kültürünü ve yerel kültür özelliklerini benimsemiĢlerdir.

Modernist sanatçıların tersine postmodern sanatçılar Antik dönemden baĢlayarak; Ortaçağ, Rönesans, Maniyerizm, Barok, Neo-Klasisizm gibi akımlardan etkilenmiĢler, bu etkileri çalıĢmalarına kolaj, asamblaj gibi eklektik bir yöntemle yansıtmıĢlardır. Çoğulcu, eklektisist anlayıĢın öne çıktığı, özellikle güzel sanatlarda görülen, taklit, ironi, kolaj, pastiĢ, asamblaj gibi tekniklerin kullanıldığı sanat eserleri yaratılmıĢ ve bu eserlerin yeni orijinal çalıĢmalar olduğu ısrarla savunulmuĢtur.

Modern sanatta terk edilen boyasal resim anlayıĢı geri gelmiĢ, çağın teknik ve malzemeleriyle birlikte klasik üsluplar eserlerde görülmeye baĢlanmıĢtır. Farklı kültür ve dönemlerin resim, heykel ve genel olarak sanat disiplinleri taklit edilerek geçmiĢle gelecek arasında bağ kurulmaya çalıĢılmıĢtır.

Yeni Klasisizm'in postmodern süreçte yeniden gündeme gelmesi aslında bir gereksinimin keĢfedilmesiyle baĢlamıĢtır. Bu süreçte eğer Klasisizm‟in ilk örneklerinden bütünüyle vazgeçilemiyorsa, tek çare bunları bilinçli olarak iĢleyip, bir tür temsili sanata dönüĢtürmek olmuĢtur. Postmodernistler, Klasisizm‟in bu öğelerini benimseyerek kullanmayı ve böylece tarihle de yeni bir diyalog kurmayı gerekli görmüĢlerdir.

Bunun sonucu olarak da tarihsel bilincin geliĢmesi ve eserlerde kullanılması modernizmin geleneksele karĢı tutumuna ters düĢecek nitelikte abartılarak, Klasisizm‟den alınan görüntüler rahatlıkla kullanılabilmiĢtir. Ancak günümüz Klasisizm‟inin geçmiĢ çağlardaki Rönesans Klasisizm‟i ya da Barok Klasisizm‟i gibi dönemlerin ön biçimlerinden çok daha farklı bir boyut içerdiği görülmektedir. Bu yeni Klasisizmin, geleneksel-kanonik klasisizmden daha eklektik, melez ve serbest bir tarzda olduğu, daha farklı ve geniĢ bir taban üzerine temellendirilmektedir. Böylece hem sanatta, hem de mimaride geleneksel-kanonik ögelerin aynı Ģekilde kullanıldığı örneklere sıkça rastlanmaktadır. Örnek olarak sanatta insan figürünün, mimaride sütunun figüratif kullanılıĢ Ģekillerinin geçmiĢten devralınan uygulamaları sayılabilir.

(28)

Postmodern Sürece Klasisizmin Yansımaları adlı bu araĢtırmada, Klasisizm‟in günümüz sanatına postmodern süreçte nasıl yansıdığı araĢtırılarak, eklektik bir yapı içerisinde geçmiĢle günümüz arasında bağ kuran bu sanat eserleri incelenmiĢtir. Bu sanat eserlerinin günümüzde doğru bir Ģekilde algılanmasına katkı sağlamak amaçlanmıĢtır.

(29)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM -VERĠ SETĠ VE YÖNTEM

1.1. Problem Durumu

Postmodernizmin çok katmanlı yapısı içerisinde Klasisizm‟in tekrar ele alınıĢ Ģeklinin, çok kültürlü yapılar bağlamında algılanmasında ve yorumlanmasında güçlükler yaĢanmaktadır.

Postmodernist sanatçıların geçmiĢle yeniden bağ kurması aslında geçmiĢe yönelik özlemin artması sonucu bir tür gereksinimle baĢlamıĢtır. Bu gereksinimden dolayı da Klasisizm‟in ilk örneklerinden faydalanan sanatçılar, bu eserleri bilinçli bir Ģekilde yeniden ele alarak, bir tür temsili sanata dönüĢtürme yoluna gitmiĢlerdir. Bunun sonucunda da postmodernizmin Klasisizm‟e yaklaĢımı ve yeni Klasisizm‟i oluĢturan değerlerin sınıflandırılması zor olacaktır.

Postmodern süreçte ortaya çıkan ve içerisinde yeni Klasisizm‟i barındıran akımların çoğu zaman birbiri içerisine girdiği, sanatçıların farklı görüĢlere sahip olmasına rağmen aynı zamanda birçok akım içerisinde oldukları görülmüĢtür. Bu da postmodern sanatın kronolojisini oluĢturmada zorluklara sebebiyet vermektedir denilebilir.

Postmodernizmin geliĢiyle birlikte, Klasisizm‟in çeĢitli biçim, değer ve anlamları girift bir yapıya dönüĢmüĢtür. Bu yaklaĢımın günümüzdeki görünüĢü, hem bütünüyle yabancısı olduğumuz hem de yakından tanıdığımız özellikleri bir arada barındırmaktadır. Bu da yeni Klasisizm‟in anlaĢılmasını zorlaĢtırmaktadır.

Yeni klasik anlayıĢ içerisinde ortaya çıkan eserlerin analizleri yapıldığında, temelde rastlantısal olarak oluĢmadıkları, ne kadar düzensizlik barındıran bir anlayıĢ içerisinde yapılırsa yapılsınlar aslında bir kavram ve bağlam içerisinde oluĢtuğu görülmektedir.

Postmodern süreçte oluĢan yeni Klasisizm‟in hangi kaynaklardan beslendiği, hangi felsefe ve toplumsal özellikleri barındırdığı önemlidir. Bu süreçte yapılan çalıĢmalardaki sembollerin kullanılıĢ Ģekli, sahip olduğu anlamlar eserin kimliği ve oluĢumu hakkında bize bazı ipuçları vermektedir.

(30)

Yukarıda bahsedilen problemler doğrultusunda araĢtırma yapılmıĢ ve günümüzdeki yeni Klasisizm‟in açıklığa kavuĢturulması için postmodernizmin Klasisizm‟le kurduğu iliĢki açısından cevaplar aranmıĢtır.

1.2. Alt Problemler

Postmodern süreçte Klasisizm konusu ne kadar önemlidir?

 Postmodernizmin içerisinde oluĢan sanat akımlarında Klasisizm hangi Ģekillerde yer almaktadır?

 Klasisizm, postmodern sanatta ne kadar önemli bir alana sahiptir ve etkileri neler olmuĢtur?

Klasik dönem sanatçılarının eserleri günümüz eserlerinin oluĢmasında ne derecede etkili olmuĢtur?

 Yeni Klasisizm‟in gündeme gelmesiyle figürün eserdeki yeri ve önemi ne olmuĢtur?

 Yeni Klasisizm sanat anlayıĢına eleĢtirel yaklaĢım ne Ģekilde olmalıdır?

1.3. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi

AraĢtırmanın temel amacı, Klasisizm dönemine ait resim sanatı ile geleneksel değerlerin postmodern sanata ne ölçüde ve ne Ģekilde yansıdığı araĢtırılarak, günümüz sanatçıları üzerinde bırakmıĢ olduğu etkileri eser analizi, nitel araĢtırma ve kaynak tarama yöntemleriyle gözler önüne sermektir.

Yeni geliĢen sanat akımlarındaki değerlerin daha iyi anlaĢılması ve yeni sanat kavramlarının ifade edilmesinde karĢılaĢılan güçlüklerin ortadan kaldırılması; sanata yön vermiĢ Rönesans, Maniyerizm, Barok ve Neo-Klasisizm dönem ve akımlarında yer alan eserlerin günümüz sanatçılarına ne ölçüde ıĢık tuttuğu; içinde bulunduğumuz postmodern duruma klasik sanat bakıĢ açısıyla yaklaĢarak karĢılaĢılan kavram karmaĢasının ortadan kaldırılması hedeflenmiĢtir.

Ayrıca bu araĢtırmanın gelecek dönem sanatçılarına ıĢık tutması hedeflenmiĢ ve günümüz sanatının anlaĢılması, yeni sanatsal ifadelerin oluĢturulması açısından önemli olduğu görülmüĢtür.

(31)

Bu araĢtırmada Postmodernizm içerisinde, Klasisizm‟in ne amaçla, ne Ģekilde ve ne ölçüde ele alınıp, yorumlandığına açıklık getirilmeye çalıĢılarak, günümüz sanat eserlerinde anlam sorununun ortadan kaldırılması hedeflenmiĢtir. Bu bağlamda çalıĢmanın önemi;

“Postmodern Sürece Klasisizmin Yansımaları” günümüz sanatını anlamlı kılma problematiğine yeni bir bakıĢ açısı getireceği düĢünülmektedir. Postmodernizmde Klasisizm yansımalarını açıklayan çok fazla araĢtırma bulunmadığı, bu bağlamda gelecekteki araĢtırmalara kaynak olabileceği düĢünülmektedir.

1.4. Varsayımlar

Günümüzün Klasisizmi, geçmiĢ çağlarda gündeme gelen Rönesans, Maniyerizm, Barok, Neo-klasisizm dönem ve akımlarının ön biçimlerinden daha farklı bir boyut içermektedir.

Postmodern süreçteki Klasisizm, geleneksel/kanonik klasisizmden daha eklektik, melez ve serbest bir üslupta olduğu gibi, daha farklı ve geniĢ bir taban üzerine de temellendirilmektedir.

Tuvale eski değerini geri veren postmodernizm, çoğulcu bir anlayıĢla, Klasisizm‟e ve farklı dünya görüĢlerine yer vermesi açısından bir saygı hareketi olarak düĢünülebilmektedir.

Yeni Klasisizm anlayıĢında mitolojinin ve tarihi olayların günümüz yaĢantısıyla iliĢki kurarak, yeniden yorumlandığı görülmektedir.

Postmodern süreç içerisinde resmin klasik değerlerinin ele alınıĢ biçimleri, sanatçıdan sanatçıya farklılıklar göstermektedir. Bu sebepten dolayı tam bir biçim özelliğinden söz edilememektedir. Ancak temelinde insan figürü olduğu söylenebilmektedir.

1.5. Sınırlılıklar

Yapılan araĢtırmalarda, konuyla ilgili kaynaklar ve postmodern süreç içerisinde Klasisizmin yeniden yorumlandığı eserler incelendiğinde daha çok Rönesans,

(32)

Maniyerizm, Barok ve Neo-Klasisizm dönem ve akımlarına ait eserlerden etkilenildiği gözlemlenmiĢtir. Bu sebepten dolayı Klasisizmin sınırları Rönesans, Maniyerizm, Barok ve Neo-Klasisizm dönem ve akımlarıyla sınırlandırılmıĢtır. Ancak günümüzde sanatçıların yaptıkları eserlere bakıldığında Antik dönem eserlerinden de etkilendikleri gözlemlenmiĢtir. Bu nedenle görsellerde Antik döneme de yer verilmiĢtir. AraĢtırma, Postmodern dönemle iliĢkilendirilmiĢse de modern sanat ve 20. yüzyılın avangard hareketleri de çalıĢmaya dahil edilmiĢtir. Bunun en önemli sebebi de postmodernizmin, modernizmin bir parçası olduğu gerçeğidir.

“Postmodern Sürece Klasisizmin Yansımaları” sadece resim/grafik-resim görselleriyle sınırlı tutulmuĢtur. AraĢtırmanın problemi olmamakla birlikte bazı bölümlerin daha net anlaĢılması adına çok az sayıda mimari ve heykel örneklerine de yer verilmiĢtir.

1.6. Yöntem

AraĢtırma kapsamında kavramsal çerçeveye uygun, nitel araĢtırma tekniklerinden yararlanılmıĢtır. Çünkü nitel araĢtırma Glaser‟e göre, kuram oluĢturmayı temel alan bir anlayıĢla sosyal olguları bağlı bulundukları çevre içerisinde araĢtırmayı ve anlamayı ön plana alan bir yaklaĢımı amaçlamaktadır. Bu tanımda “kuram oluĢturma” toplanan verilerden yola çıkarak daha önceden bilinmeyen birtakım sonuçları birbiri ile iliĢkisi içinde açıklayan modelleme çalıĢması anlamına gelmektedir (Aktaran: Yıldırım ve ġimĢek, 2005: 39-40).

Grafikler, diyagramlar ve tablolar gibi görsel unsurlar, analizlerin planlanması ve bitirilmesi aĢamalarında kullanılabilmektedir. Bu görseller, kelimelerle ortaya konulması güç olan verilerin karmaĢıklığını basitleĢtirmeye ve onları görselleĢtirmeye yardımcı olmaktadır (Ekiz, 2003: 78).

AraĢtırmada nitel araĢtırma yöntemi kapsamında literatür tarama ve eser incelemesi yapılmıĢtır. Konuyla ilgili kaynakların yanı sıra konuyu destekleyecek ve besleyecek yan kaynaklarla birlikte inceleme amaçlı kitap, makale, dergi, ansiklopedi, broĢür, katalog, müze, kütüphane, interaktif bağlantılar, fotoğraf, gibi görsel ve yazınsal kaynaklar kullanılmıĢtır.

(33)

AraĢtırmanın metin kısmı sonuçla ilgili çıkarımları destekleyip bütünleĢtirecek bir üslupla derlenmeye çalıĢılarak, metin içerisinde yer alan görseller, konu içinde ismi geçen ya da metni betimleyeceği düĢünülen en belirgin ve çarpıcı örneklerden seçilmiĢtir.

Atıflar için seçilen kaynakların güvenilir olması için ağırlıklı olarak kaynak kitaplar ve süreli yayınlar tercih edilerek, interaktif kaynaklar daha çok görsel unsurlar için tercih edilmiĢtir.

(34)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM -KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Resim Sanatında Klasisizm ve Özellikleri 2.1.1. Rönesans Resim Sanatı ve Özellikleri

Rönesans; Avrupa‟da bilim, sanat ve felsefe alanlarındaki geliĢmelerle birlikte yaĢanan kültürel değiĢimleri ve insanoğlunun “Yeniden DoğuĢu” unu iĢaret eden yeniçağı tanımlamaktadır. “Sanatta Yeniden DoğuĢ”, resim sanatı tarihinde bir duraklama döneminden sonra tekrar yükseliĢin yaĢandığı dönemi ve bu döneme adını veren üslubu iĢaret etmektedir. Rönesans üslubu; Yunan ve Roma uygarlıklarının sanatları, düĢünce sistemi, yaĢam biçimleri, bilime olan bağlılıkları, estetik beğenileri ve bunlara ait ilkelerin tekrar gündeme gelerek değer kazanması üzerine yapılanmıĢtır. Ortaçağ sanatı, düĢünce sisteminin paralelinde her zaman bu dünyanın ötesiyle ilgilenmiĢ, dini ölçütler ve değerler tek kriter olarak her alanda aklı yok sayıp, var olanın ötesini sorgulamıĢtır. Buna karĢın Rönesans düĢünürlerinin örnek aldığı antikçağ düĢünce sistemi ve sanat anlayıĢı, akla dayalı ve insan merkezli olmuĢtur. Antikçağ insanı, manevi dünyadan değil, bilimden ve maddi dünyadan beslendiğinden, insanın en iyi koĢullarda yaĢamasını amaçlayan hümanist düĢünceyi de savunmuĢtur. Antik Yunan‟da öne çıkan ve insanı yüce bir varlık olarak kabul eden bu görüĢ, bin yıl aradan sonra tekrar Rönesans‟ta gündeme gelmiĢtir. Böylece insanın bireysel olarak ön plana çıkması ve toplumsal bilincin uyanması, hümanist düĢünce sisteminin her alana yayılmasında da etkili olmuĢtur (ġentürk, 2012: 42-43).

Bütün güzel sanatlar gibi resim sanatı da Antik Çağ'dan itibaren uzun bir süre basit bir zanaat olarak algılanmıĢtır. Ressamlar yaptıkları resimlerde, salt bir motifi yansıtmaktan öte kendi amaçları doğrultusunda yaratıcı özgürlüklerini kullanmayı ancak 700 yıl kadar önce, büyük mücadeleler sonunda kazanabilmiĢlerdir. Ressamlar 14. yüzyılın baĢlarında Ortaçağ'ın alıĢılagelmiĢ formlarını geride bırakarak, görme alıĢkanlıklarını günümüze kadar belirleyecek olan perspektif kurallarını geliĢtirmiĢlerdir. Sanat o zamana kadar sadece dinsel temalarla yetinmiĢ, insanların öte dünyadan çok, bu dünyayla ilgilenmeye baĢlamasıyla sanatın ele aldığı konu yelpazesi de yavaĢ yavaĢ değiĢmeye baĢlamıĢtır (Krausse, 2005: 6).

(35)

Ortaçağın kapalı ve mistik dünya görüĢünü yıkmaya çalıĢan yeni üslup arayıĢları, 14. yüzyılda geç gotik dönem sanatının Ģekillenmesinde etkili olmuĢtur. Geç gotik üslup, Kuzey Ġtalya‟da doğacak olan Rönesans'ın habercisi olduğundan, Ön Rönesans olarak da adlandırılmaktadır. Bu yeni üslup, Bizans mozaik resminin anlatım elemanları ile gotik üslup özelliklerini içinde barındıran ve daha çok vitraylarda kullanılmıĢ olan resimsel anlatımın bir sentezi olarak görülmektedir. Bu yeni dönemle birlikte, ikon resim geleneğinin altar panoları ve kilise duvar resimleri, kitap resimlerine oranla daha fazla üretilmiĢtir. Resimlerin ortak konusu olan din yerini korumuĢ, ancak veriliĢ tarzında biçimsel değiĢimler görülmüĢtür. Bu biçimsel değiĢimler, hayal edilen dünya görüĢünün bir yansıması olmanın ötesine geçerek, gerçek dünyanın somut bir yansıması olarak ĢekillenmiĢtir. Bu dönem resimlerinde görülen en büyük değiĢim, gerçeğe mümkün olduğunca yaklaĢma çabaları ve figürlerin belli bir oranda hacim kazanmasıdır. Özellikle figürleri saran giysiler ve kıvrımları, çizgisel anlatımın ötesine geçmiĢ, üzerinde bulunduğu figürün anatomisini hissettirebilen bir yapıya bürünerek belli bir hacim arayıĢı ile betimlenmiĢtir. Ġtalya'da 14. yüzyılda kurulan sanat okulları ve bu okulların sanatçıları (özellikle Floransa Okulu ve Siena Okulu), Rönesans öncesi geçiĢ döneminde önemli katkılar sağlamıĢtır (ġentürk, 2012: 27-28).

Ġlk Rönesans‟ı haber veren sanatçı, Floransalı Giotte di Bondone‟dir. Sanatçı, resim sanatında ortaçağ simgeciliğinden ayrılarak, anlatımcı ve gerçekçi bir yol izlemiĢtir. O döneme göre eserleri oldukça canlı ve etkilidir. Ortaçağ resminde yer alan yüzeysellik ve önem sırasına göre uygulanan perspektif anlayıĢını bir kenara iterek, yapıtlarında Rönesans sanatının temelini oluĢturacak olan yeni perspektif anlayıĢını uygulamıĢtır. Meryem ve İsa‟nın Yaşamından Kesitler adlı seriden Ölü İsa‟ya Ağıt (Resim 1) freski sanatçının tarzını daha iyi anlayabilmek için örnek olarak gösterilebilir. Sanatçı bu eserinde, o çağın gelenekleri doğrultusunda kullanılan soyut ve altın sarısı zemin yerine bir perspektif anlayıĢının hissedildiği doğa tasvirini kullanmıĢtır. IĢık yönüyle belirginleĢtirilmiĢ dağ ve kaya üzerindeki renk tonlaması, yüzeydeki derinlik hissini seyirciye hissettirmektedir. Figürlerin kumaĢ kıvrımlarındaki ıĢık-gölgeler sanatçının biçimsel detay gözlemindeki

(36)

baĢarısını göstermektedir. Figürlerdeki el-vücut hareketleri, yüzlerdeki ifade, resimdeki matem havasını çok iyi yansıtmaktadır.

Resim-1: Giotte di Bondone, Ölü İsa‟ya Ağıt, 185 x 200 cm, Padua‟da Scrovengi Kilisesi Duvar Resmi, Ġtalya, 1306. (“Sanal”, 2012)

Giotto‟nun çizgi ve renk ile vermeye çalıĢtığı perspektif, konu ve figürleri ele alıĢ farklılığı, mekan kaygısı 15. yüzyıl sanatının kriterlerini belirleyerek, kendisini izleyen sanatçıların da sanat anlayıĢını ĢekillendirmiĢtir.

Ġtalya'da 15.yy'ın mimar ve heykelcilerinin, günümüzdeki örnekleri kalıntı halinde de olsa, antik eserlerden hareket ettiği görülmektedir. Oysa benzeri bir durum resim sanatı için geçerli olamamıĢtır; çünkü geçmiĢten, resim alanında hiçbir Ģey kalmamıĢtır. Bu koĢullar altında, Rönesans dönemi ressamlarının, antik etkileri dolaylı yoldan edindikleri görülmektedir. Bu sanatçılar, geçmiĢte olduğu gibi çağlarında gerçekleĢtirilen Rönesans mimarlığını da (mimarlık üsluplarını, sütun ve sütun baĢlıklarını, yuvarlak kemerleri) resimlerinde kullanmıĢlardır. Yapıtlarında, figürler çoğu kez Roma dönemi giysileri içinde betimlenmiĢtir (Germaner, 1997a: 1586).

Giotto‟dan sonra resimlerinde perspektifi baĢarıyla uygulayan diğer bir sanatçı da Masaccio‟dur. Rönesans resim sanatının önemli basamaklarından biri olan sanatçı, resimlerinde yer alan mekanın gerçekçi görünmesi için hava, ıĢık ve renk perspektifini kullanmıĢtır. Kompozisyonlarında figürler ve nesneler bilinçli bir Ģekilde yerleĢtirilmiĢ, derinliğin sağlanması için gözden uzaklaĢtıkça flulaĢmıĢtır. En önemli eserlerinden biri olan Vergi Parası (Resim 2) isimli tablosunda, derinlik geri

(37)

plandaki manzara resminin yanı sıra renkle de verilmeye çalıĢılarak, ön planda yer alan nesne ve figürlerin daha parlak ve canlı renklerle boyandığı görülmektedir.

Resim-2: Massaccio, Vergi Parası, Brancaci ġapeli‟nde Yer Alan Fresk, Ġtalya, 1425. (“Sanal”, 2012)

Heykel dalında olduğu gibi, resimde de çıplaklık yeniden gündeme gelmiĢ, mitolojik konuların yanı sıra portre alanı önem kazanmıĢtır. Rönesans resmindeki portre konusunun geliĢimi, sanatçıların bireysel üslup özelliklerine katkı sağlayarak, özgün bir anlatımın gerçekleĢmesi bakımından önem taĢımaktadır. Rönesans sanatçılarının eserlerinde alıĢılmıĢ kilise tasvirleri yer alsa da, portre konusu yapıttaki bireysel farklılığı ön plana çıkarabilecek ayrıntıları içermektedir.

Rönesans kompozisyonlarında figürlerin resmin ön planında, geometrik Ģemalar içinde yerleĢtirildiği, ister çok figürlü bir düzenleme, ister portre dalında olsun, geri plandaki öğelerin perspektif yardımıyla resmin içine doğru geliĢtirilerek insan figürünün ön plana çıkarıldığı, anlatımın figür üzerinde yoğunlaĢtığı iz-lenmektedir. Bu dönemde, insan vücudunun doğru çizilmesi, çeĢitli hareketlerin gerçekçi biçimde yansıtılması, insan ve hayvan anatomisi, hacimlendirme ve perspektif, resim atölyelerinde üzerinde en çok durulan konular olmuĢtur (Germaner, 1997a: 1586).

Resim sanatında Rönesans‟ın gerçek temsilcilerinden biri olan Jan Van Eyck, Kuzey Avrupa sanatına tümüyle yeni bir resim anlayıĢı getirmiĢtir. Tabloyu görünen dünyanın bir aynasına dönüĢtürünceye kadar büyük bir sabır ve özen içerisinde gerçekliği iĢlemiĢtir. Van Eyck, ıĢığın yansımalarını inceleyerek, düz bir yüzey üzerinde üç boyutlu bir derinlik yaratmak üzere hava perspektifini kullanmıĢtır. Bu

(38)

yöntem, o ana kadar Floransa‟da kullanılan ve matematik ilkelerine dayalı resim yöntemlerinden tümüyle farklı olsa da, amaç; gerçekliği yakalamaktı. Van Eyck, gerçekliği her ayrıntısıyla yakalayabilmek için resim tekniğini geliĢtirerek, yağlıboya‟ yı bulmuĢtur (Kınay, 1993: 68-69). Saydam katmanlar veya perdahlarla elde edilen parlak renkler oluĢturan sanatçı, daha ince parlak etkileri ise, ince uçlu bir fırça kullanarak elde etmiĢtir. Yağlıboya tekniği kullanımı, Van Eyck'a tempera kullanan Ġtalyan fresk ressamlarının uygulayamadığı renk ve ayrıntıları deneme ve deri, kürk ve zengin kabartmalı kumaĢların biçim ve dokularındaki ince geçiĢleri baĢarıyla yansıtma olanağı vermiĢtir. Bu yolla çalıĢmalarında elde ettiği gerçeklik yansımaları çağdaĢlarını ĢaĢırtmıĢ ve yağlıboyanın herkesçe benimsenmesine yol açmıĢtır (Gombrich, 1992:176-179).

Jan Van Eyck‟ in Şansölye Rolin‟in Madonnası (Resim 3) isimli yapıtı, resimde yaĢanan büyük değiĢimleri gözler önüne sermektedir. Sanatçı açık kompozisyon olarak oluĢturduğu eserinde, figürlerin arka planında bulunan manzara ile geniĢ bir algı alanı oluĢturmuĢtur. Resimdeki mimari ögeler, zemin döĢemesi, kumaĢlardaki doku ve detaylar, melek figürünün elinde bulunan Meryem‟in tacı, portrelerdeki ifade, sanatçının mutlak bir ayrıntı gözlemini, detaycı ve doğal anlatımını göstermektedir. Ayrıca düz bir yüzey üzerinde üç boyutlu bir derinlik yaratmak üzere hava perspektifini kullandığı da görülmektedir.

Resim-3: Jan Van Eyck, Şansölye Rolin‟in Madonnası, Panel Üzerine Yağlıboya, 62 x 66 cm, Louvre Müzesi, Paris, Fransa, 1435. (Krausse, 2005: 243).

(39)

Rönesans resminde dikkat çeken bir baĢka boyut da mitoloji teması‟dır. 15. yüzyıl baĢlarken baĢvurulan resim konularından birini de Antik dünyanın çok tanrılı din olgusu sonucunda ortaya çıkan mitoloji oluĢturmaktadır. Dini resimlere giremeyen çıplaklığın, mitolojik temalar sayesinde resme girdiği görülmektedir. Mitolojik temalar içinde iĢlenen Hıristiyanlık sembolleriyle ilginç bir senteze de yönelinmiĢtir. Adem ve Havva öyküsüne paralel, mitolojide de Venüs ve Mars‟ın iliĢkileri dile getirilmeye çalıĢılmıĢtır.

15.yüzyılın ikinci yarısının en önemli sanatçılarından biri Sandro Botticelli‟dir. Akıcı ve devingen bir çizgi dili kullandığı resimlerinde Antik dünyanın mitolojik konularını Ģiirsel anlatımlarla betimlemeye çalıĢmıĢtır. Birçok dinsel konulu tablolar yapmıĢ olan Botticelli‟nin en tanınmıĢ eserlerinden birisi Venüs‟ün Doğuşu (Resim 4) isimli tablosudur. Resimde mitolojik bir konunun lirik, Ģiirimsi duygular yaratan renk ve çizgilerle, çok ince bir Ģekilde dile getirdiği görülmektedir (Kınay, 1993: 33). Rönesans döneminin bu önemli eseri, Yunan mitolojisinden alınan bir miti anlatmaktadır. Bu mite göre; deniz köpüklerinden doğduğu söylenen güzellik tanrıçası Afrodit, rüzgar tanrıları tarafından bir gül yağmuru altında, tanrıların yardımıyla istiridye kabuğu içinde karaya doğru gelirken betimlenmiĢtir. Yine mitolojik bir karakter olan perilerden birisi ona kırmızı bir elbise uzatmaktadır. UçuĢan saçlar ve dalgalanan kumaĢlar resme hareketlilik katmaktadır. Ayrıca sanatçı, Yunan heykellerine atıfta bulunarak Venüs‟ü serbest bacak-destek bacak (kontrapost) pozisyonunda resmetmektedir.

Resim-4: Boticelli, Venüs‟ün Doğuşu, 172.5x278,5cm, Tuval Üzerine Tempera, Medici Villası, Castello, Uffizi, Floransa, Ġtlaya, 1485. (“Sanal”, 2012)

(40)

Rönesans resminde mitoloji teması‟nın yer aldığı eserlere, Leonardo da Vinci‟nin Leda ve Kuğu (Resim 5), Michelangelo‟nun Adem‟in Yaratılması sahnesi, Raphael‟in Atina Okulu vb. örnek olarak gösterilebilir.

Resim-5: Leonardo da Vinci, Leda ve Kuğu, T.Ü.Y., 112x86cm, Borghese Galerisi, Roma, 1505-1510. (“Sanal”, 2012)

Resmi zihinsel bir olay olarak nitelendiren ve ressamlığının yanı sıra; heykeltıraĢ, mimar, mühendis ve araĢtırmacı yönü bulunan sanatçı Leonardo da Vinci‟nin eserleri yüzyıllar boyunca sayısız sanatçıya ilham kaynağı olmuĢtur. Rönesans idealine uygun bir “sanatçı-bilgin” tipini canlandıran Leonardo, resimlerinde ıĢık-gölge sorunlarıyla ilgilenmiĢ; ıĢık ve gölge arasındaki geçiĢ alanlarını resimde verebilmek için sfumato tekniğini kullanmıĢtır (Germaner, 1997a: 1587).

Leonardo‟nun Evliya Anna (Resim 6) isimli eserinde klasik üslubun oluĢumu ve tarzı açık olarak görülmektedir. Bu kompozisyonda Meryem, annesi Anna‟nın kucağında oturur Ģekilde resmedilmiĢtir. Anna dik oturmaktadır. Meryem ise, kollarının altından tuttuğu Ġsa'ya doğru, sağ tarafa eğilmiĢtir. Bu harekete rağmen üç figür piramidal bir kompozisyon meydana getirmektedir. Bu da, klasik üslup prensibinin burada uygulandığını ve bir denge için sanatçının figürleri bir araya

(41)

topladığını göstermektedir. XV. yüzyılın ortaya koyduğu resim öğeleri üzerine inĢa edilmiĢ ancak bu değerlerin dıĢında baĢka yeniliklerin de getirildiği görülmektedir. Öncelikle figürlerin daha büyük oranda resimlendiği ve hareketlerin daha rahat olduğu dikkati çekmektedir. Ayrıca XV. yüzyılın tapınma sahnelerinin katı elbiseli, kendinden geçmiĢ insan tavırları ortadan kalkmıĢtır. Bir diğer yenilik ise resmin ıĢık unsurunu kazandığını göstermektedir. Önceleri sanatçılar resim yüzeyini her yönden gelen bir ıĢıkla biçimlendirmiĢlerdir. Oysa Leonardo, bir hareketi karĢı bir hareketle dengelediği gibi, ıĢıklı görünecek yeri, gölge bir yerin yanına getirmektedir. Böylece XV. yüzyılın değerlendirmediği ıĢık unsurunun, yüzleri, elleri, vücutları buğulu bir gölge içinde aydınlattığı görülmektedir (Turani, 2010: 373-374).

Resim-6: Leonardo da Vinci, Evliya Anna, AhĢap Ü.Y., Louvre Müzesi, Paris, Fransa. 1501. (“Sanal”, 2012)

Eserlerinde ıĢığı büyük bir ustalıkla kullanan Leonardo da Vinci‟nin, Mağarada Meryem (Resim 7) isimli tablosundaki figürleri, peyzaj içinde piramidal bir kompozisyon düzeni oluĢturacak Ģekilde resmettiği görülmektedir. Resimde perspektif bilinçli bir Ģekilde iĢlenmiĢtir. Mağaranın derinliklerinden gelen ıĢık ön plandaki figürleri aydınlatmaktadır. Meryem‟in sol eli rakursi açısından mükemmel

(42)

bir Ģekilde çizilmiĢtir. Konturların yumuĢayarak, fon içerisinde eridiği görülmektedir. Bu, Leonardo‟nun sfumato tekniğini göstermektedir.

Resim-7: Leonardo da Vinci, Mağarada Meryem, T.Ü.Y., 122 x 199 cm, Louvre Müzesi, Paris, Fransa. 1483-1486. (“Sanal”, 2012)

ÇağdaĢlarının bir çoğu gibi Leonardo‟da eserlerinde mekansal gerçekliğin perspektif yardımıyla iki boyutlu bir yüzeye aktarılması üzerine yoğun çalıĢmalar yapmıĢtır. Dünyanın bu yolla edinilen “gerçekçi” yansımasını resmin kendine özgü tematik ve biçimsel araçlarıyla birleĢtirerek ortaya yeni bir resim gerçekliğini çıkartmıĢtır. Sanatçının Milano‟daki Santa Maria delle Grazie Manastırı rahiplerinin sipariĢi üzerine 1495-1498 yılları arasında, manastırın yemekhanesinde yaptığı Son Akşam Yemeği (Resim 8) isimli freskte değiĢik kompozisyon unsurlarını bir araya getirdiği görülmektedir. Masa resmin alt kısmında, izleyicinin tam karĢısında boylu boyunca uzanmaktadır. Ġzleyici, Ġsa ve havarilerin tam karĢısında durmaktadır. Masanın ortasında yer alan Ġsa Mesih, onurlu bir dinginlik ve durağanlık içinde resmedilmiĢtir. Ġsa‟nın baĢının üstündeki hale, mimari bir unsura dönüĢerek, arka plandaki üç pencereden ortadakinin üstünde bir kemer haline gelmiĢtir. Resimdeki tüm kaçıĢ çizgilerinin hepsi, özellikle duvar halılarının ve bölmeli tavanın çizgileri Ġsa‟nın baĢının üstündeki bu kemere uzanmaktadır (Krausse, 2005: 14-15).

(43)

Resim-8: Leonardo da Vinci, Son Akşam Yemeği, Sıva Üstüne Tempera ve Yağlıboya, 460 x 880 cm, Santa Maria dele Grazie (Yemekhane), Milano, 1495-1498. (“Sanal”, 2012)

Mona Lisa, portre sanatının en ulaĢılmaz örneklerinden biridir. Leonardo‟nun sfumato tekniği bu yapıtta en üst düzeye ulaĢmıĢtır. IĢığın zerreleĢerek titreĢimi izleyiciyle eser arasında bir atmosfer perdesi varmıĢ izlenimi uyandırmaktadır. Resimdeki genç kadının yumuĢak tebessümü ve dostane bakan sakin gözleri ruhunu dıĢarı vurmaktadır. Bu nedenle Mona Lisa dıĢ görünüĢe göre değil, içeriden dıĢarıya doğru kurgulanmıĢ izlenimini vermektedir. Geri plandaki mavimsi sise bürünmüĢ dağlar, ova ve dere bir insan-doğa sentezi oluĢturmaktadır (Kınay, 1993: 39) (Resim 9).

Resim-9: Leonardo da Vinci, Mona Lisa, 53 x 77 cm, AhĢap Ü.Y., Louvre Müzesi, Paris, Fransa, 1503-1506. (“Sanal”, 2012)

(44)

Ortaçağ, sanatı din için bir araç sayarken, Yeniçağ sanatı ise, din sahneleri yerine, insanı en ideal Ģekilde ifade etmeyi amaç edinmiĢtir. En önemlisi, bir sanat eseri bilincinin ve sanatçı değerinin, bu sıralarda önem kazanmıĢ olmasıdır. ĠĢte Olgun Rönesans'ın bu havası içinde yetiĢen bir diğer sanatçısı da Michelangelo'dur. Bütün dünyası yalnız sanat olan bu insan, resim ve mimarlık alanında büyük eserler vermiĢtir. Fakat Michelangelo, her Ģeyden önce bir heykelci olarak kalmıĢtır. O kadar ki, onun Sistina ġapeli‟nin tavanındaki muazzam freskinin figürleri, heykelleĢmiĢ insanların görüntülerinden oluĢmaktadır. Michelangelo, resimdeki ilk barok biçimlemeleri yaratmasına ve hatta desenle perspektif derinliği yansıtmasına rağmen, adale ĢiĢkinlikleri ve hareketlerindeki tutumuyla bir heykelci niteliği göstermektedir (Turani, 2010: 377).

Michelangelo‟nun Sistina ġapel‟inin tavanını süsleyen Adem‟in Yaratılması (Resim 10) adlı eserinde, insanoğlunun bedenini akla gelen her koĢulda ve durumda görebilmekteyiz. Bu da resmedilen olaylara müthiĢ bir hareketlilik ve dinamizim katmaktadır. Tavanda görülen bütün figürlerin öne ve arkaya uzanan uzuvlarında baĢarılı bir rakursi ve derinlik görülmektedir. Michelangelo‟dan sonra bu rakursiler barok sanatçıların eserlerinde de yer alacaktır. Eserde Tanrı, Yunan baĢ tanrısı Zeus görünümünde; gür sakalları ve kaslı yapısıyla tasvir edilmiĢtir. Eser resim olmasına rağmen heykel formları gözetilerek yapılmıĢtır. Eserde tasvir edilen Adem, Davut heykelinde olduğu gibi Antik Yunan‟ı çağrıĢtırır ölçü ve görünüm içerisinde betimlenmiĢtir. Daha önceki tasvirlerle benzerlik göstermemektedir. Adem diğer tasvirlere karĢıt genç ve atletik ölçülerde ele alınmıĢtır.

Resim-10: Michelangelo Buonarroti, Adem‟in Yaratılışı, Fresk, Sistina ġapeli‟nin Tavan Resminden Bir Detay, Vatikan, Roma, 1508-1512. (Krausse, 2005: 17)

(45)

Rönesans‟ın üçüncü büyük sanatçısı olan Raphael, kendinden önceki sanatçıların bütün anatomi ve perspektif bilgilerine sahip ve bunların sentezini baĢarıyla yapmıĢ bir kiĢiliğe sahipti. Sanatçının yapmıĢ olduğu Atina Okulu (Resim 11) adlı resim, Antik Yunan ve Roma mimarisini anımsatan, kemer, tonoz ve heykellerle süslenmiĢtir. 1510 yılında fresk tekniğiyle yapılan eserde merkezi perspektifle Ġlk Çağ filozoflarının özgür bir tartıĢma ortamı içerisinde resmedildiği görülmektedir. Ortaçağ Hristiyan felsefesinin (Skolastik) tam olarak reddi mahiyetindeki bu resim, Hümanizm felsefesinin kaynağı niteliğindeki Yunan dönemine gönderme yapmakta; geçmiĢten gelen resimsel değerlerin yanında yeni tekniklerle donatılmıĢ Rönesans çağının perspektif, renk ve biçimsel anlayıĢını gözler önüne sermektedir.

Resim-11: Raphael, Atina Okulu, Fresk, Vatikan, 1509-1510. (“Sanal”, 2012)

Rönesans‟ın önemli isimlerinden biri olan Tiziano‟nun ressamlık anlayıĢı ve değiĢik renk efektlerine dayalı doğal kompozisyonları yalnız Venedik‟in resim sanatını etkilemekle kalmamıĢ, sanatın geneline 19. Yüzyıla kadar sürecek olan önemli katkılarda bulunmuĢtur. Rengin anlamını çok sonraları yeniden keĢfedecek olan Delacroix dahi, Tiziano‟nun öğrencisi sayılmaktadır (Krausse, 2005: 19).

Tiziano‟nun, Urbino Venüsü (Resim 12) isimli eserinde ön planda görülen figürün gerek yüz ifadesi gerek ise vücudunun gerçeğe yakın tasviri sanatçının, Venedikli sanatçıların yaptığı gibi heykellere bakarak değil, gerçek model eĢliğinde çalıĢtığını göstermektedir. Kompozisyondaki ağırlık modelin konumu ve bakıĢlarıyla sol tarafta yoğunlaĢmıĢ olsa da sağ taraftaki figürlerle ve ön plandaki kırmızının

(46)

tekrarı ile asimetrik denge kurulmuĢtur. Sanatçının farklı renk efektlerine dayalı bu kompozisyonunda kullanmıĢ olduğu sıcak renkler eserine erotik bir hava katmaktadır. Ayrıca renk uyumu, açık-koyu zıtlık iliĢkileriyle dengelenmiĢtir. Özellikle figür üzerindeki ıĢık, geri plandaki koyu değer etkisiyle çarpıcı hale getirilmiĢtir.

Resim-12: Tiziano Vecellio (Titian), Urbino Venüsü, T.Ü.Y., 119x165cm, Uffizi Galerisi, Floransa, 1538. (“Sanal”, 2012)

Tiziano‟nun baĢka bir eserinde de konu itibariyle oldukça farklı bir kompozisyon dikkati çekmektedir. ÇalıĢmada peyzaj içinde yer alan figürler, farklı açılardan gözleme dayalı olarak hareketli bir Ģekilde tasvir edilmiĢtir. Ayrıca diğer eserlerinde görünen uzanmıĢ genç kadın modeli, bu resmin sağ alt köĢesinde de görülmektedir (Resim 13).

Resim-13: Tiziano Vecellio(Titian), Baküs Şenliği, T.Ü.Y., 175x193cm, Prado Müzesi, Madrid, 1523-1524. (“Sanal”, 2012)

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuçta, modernist sanat ve estetik anlayışının egemen olduğu çağ, büyük sosyo-politik değişim ve dönüşümlerin yaşandığı dönem olduğu için bu

Lewis; the alterity of Middle Ages in the academic medievalism is analyzed not only as a permanent reference to a previous era, but according to all contextual agents (life

“1879 ‘li y llar da Fransa’ da ortaya ç kan izlenimci › › (Empresyonist) resim ak m ndan daha modern, ona göre daha avangart konumda › › gördüğü resimleri,

Second, it was confirmed that the new fire extinguisher can be easily used by the elderly and women, and the initial fire suppression time is reduced to less than 10

Bu nedenle postmodern kavramı doğrudan modern kavramıyla ilişkilidir ve öncelikle söylenmesi gereken postmodern düşüncenin temel dayanağı bu yaklaşım biçimini

Bu çalışmalar sonucunda, çalışanların örgütlerine yönelik öfke, kırgınlık, kızgınlık, ümitsizlik, tedirginlik, küçük görme aşağılanma gibi bir takım

Prevalence and molecular diagnosis of Gongylonema pulchrum in cattle and sheep in the Samsun region.. Taner GÜREL 1,a , Şinasi UMUR

İTP gruplarında MM genotipi kontrol grubuna göre daha sık bulunurken akut İTP’deki yükseklik kontrol grubu ve kronik İTP grubuna göre olan bu fark istatistiksel