• Sonuç bulunamadı

Çalışma ortamlarının ergonomik tasarımının akademik personel üzerindeki verimliliğine etkisi (Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çalışma ortamlarının ergonomik tasarımının akademik personel üzerindeki verimliliğine etkisi (Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi örneği)"

Copied!
101
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÜRO YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

ÇALIŞMA ORTAMLARININ ERGONOMİK TASARIMININ AKADEMİK PERSONEL ÜZERİNDEKİ VERİMLİLİĞİNE ETKİSİ (GAZİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ

FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Feride DÜŞÜNGÜLÜ

Ankara Ocak, 2014

(2)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BÜRO YÖNETMİ EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

ÇALIŞMA ORTAMLARININ ERGONOMİK TASARIMININ AKADEMİK PERSONEL ÜZERİNDEKİ VERİMLİLİĞİNE ETKİSİ (GAZİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ

FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Feride DÜŞÜNGÜLÜ

Danışmanı: Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU

(3)

JÜRİ ÜYELERİNİN ONAY SAYFASI

Feride DÜŞÜNGÜLÜ’nün “Çalışma Ortamlarının Ergonomik Tasarımının Akademik Personel Üzerindeki Verimliliğine Etkisi (Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Örneği). ” başlıklı tezi 25/02/2014 tarihinde, jürimiz tarafından, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Büro Yönetimi Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye : (Tez Danışmanı) Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU ………

Üye :Prof. Dr. Burhan ÇİL ……….

Üye :Doç. Dr. Zekai ÖZTÜRK ……….

(4)

ÖNSÖZ

İnsan biyolojik bir varlık olarak, belirli anatomik ve antropometrik özelliklere sahiptir. İnsanın doldurabileceği hacim, erişebileceği ve başarı ile denetleyebileceği uzaklık, optimum hareket yetenekleri ile sınırlıdır.

İnsanların görevlerini istenilen şekilde yerine getirebilmesi birçok faktöre bağlıdır. Ergonominin temel amacı; bu faktörleri inceleyerek insanın işine uyumunu sağlamak amacı ile gerekli olan bu tür şartları belirlemektedir.

Gazi Üniversitesinde çalışan akademik personelin içinde bulundukları ortam ve bu ortamı etkileyen birçok faktör verimlilik üzerinde doğrudan etkilidir. Bu unsurların etkinliğini artırabilmek için gerekli faktörler değerlendirilerek sonuca göre düzenlemelerin yapılması verimliliği arttıracaktır.

Bu çalışmada Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde yapılan ergonomik düzenlemeler ile verimlilik arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Bu projenin hazırlanmasında bana yardımcı olan, görüş ve önerileri ile çalışmama yön veren, bilgi ve yardımlarını esirgemeyen çok değerli hocam ve yüksek lisans tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU’ na ve güvenini ve desteğini esirgemeyen değerli hocam Sayın Doç. Dr. Zekai ÖZTÜRK ’ e içtenlikle teşekkür ederim.

(5)

ÖZET

ÇALIŞMA ORTAMLARININ ERGONOMİK TASARIMININ AKADEMİK PERSONEL ÜZERİNDEKİ VERİMLİLİĞİNE ETKİSİ (GAZİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ

FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ) DÜŞÜNGÜLÜ, Feride

Yüksek Lisans, Büro Yönetimi Eğitimi Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU

OCAK– 2014, 87 SAYFA

Günümüzün gelişen dünyasında insana verilen önemin artmasıyla birlikte ergonomi bilimi de gittikçe gelişmektedir. Ergonomi bilimi insan ve iş arasındaki ilişkiyi ele alır. Bunun yanında bu ilişkileri etkileyen çevresel etmenleri de inceler. Ergonominin amacı, iş gören ile işi arasında iyi bir uyum sağlayarak, insanın çalışırken aşırı zorlanma nedeniyle zarar görmesini engellemek ve bu uyum sayesinde verimliliği artırmaktır.

Çalışmada Gazi Üniversitesinin Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarındaki ergonomi koşulları ve ergonominin verimliliklerine etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada ergonomi ve verimlilik ile ilgili temel kavramlar üzerinde durulmuş, ergonominin verimliliğine etkisi incelenmiştir. Ergonominin diş hekimliği fakültesindeki öğretim elemanlarının verimliliğine etkisini belirlemeye yönelik bir alan araştırması yapılmıştır.

Birinci bölümde; ergonomi ve ergonomi ile ilgili kavramlara, İkinci bölümde; verimlilik ve verimlilikle ilgili kavramlar incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise ergonominin verimlilik üzerine etkisi ilgili bir araştırma yapılmış, bulgu ve sonuçları belirtilmiştir.

Betimsel araştırma modeli çerçevesinde gerçekleştirilen bu araştırmada evrenin tamamına ulaşılmaya çalışılmıştır. Sadece 100 akademik personelden geri dönüş olmuştur.

Bu araştırma sonucunda; fiziki ortama ilişkin görüşleri ile fiziki ortama bağlı verimlilik düzeyleri arasında, pozitif ve zayıf düzeyde bir ilişki olduğu, araç-gerece ilişkin görüşleri ile araç-gerece bağlı verimlilik düzeyleri arasında pozitif ve zayıf düzeyde bir ilişki olduğu, çalışma ortamına ilişkin görüşleri ile çalışma ortamına bağlı verimlilik düzeyleri arasında pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki olduğu, araştırma ortamına ilişkin görüşleri ile araştırma ortamına bağlı verimlilik düzeyleri arasında, pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ergonomi, Verimlilik, Antropometri, Bilişsel Ergonomi, Fiziksel Ergonomi

(6)

ABSTRACT

THE IMPACTS OF ERGONOMICAL DESIGN AT WORKING ENVIRONMENTS OF UNIVERSITIES ON ACADEMICAL PERSONNELS EFFICIENCY. (GAZI UNIVERSITY FACULTY OF DENTİSTRY STUDY)

DÜŞÜNGÜLÜ, Feride

Master's Degree in Office Management Department of Education Supervisor: Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU

January, 2014–87 pages

In todays developing world with the given importance to the human beings, the science of ergonomy is advancing. As known ergonomy is the science of binds between the human beings and works and in addition to that ergonomy searches the environmental conditions giving effect on that binds. The aim of ergonomy is reducing the negative impacts of work on workers, making harmony between the work and workers and with that harmony improving the efficiency of work. In that study a field research has been done to grasp the impact of ergonomy on the efficiency of faculty of dentistry tutors.

In Part I the means of ergonomy and jargon of ergonomy, in Part II the means of efficiency and jargon of efficiency and in Part III the impacts of ergonomy on efficiency has been studied, investigated and the results has been determined.

It has been tried to reach all the universe but 100 academical tutors gave feedbacks within the framework of descriptive research.

As a result of this research, it has been established that there is a weak but positive relationship between the efficiency about physical conditions and the ideas of tutors on phsysical conditions, equipments and the ideas of tutors on equipments and also there is a medium and positive relationship between the efficiency about working environment and ideas of tutors on working environment, research environment and the idea of tutors on research environment.

Key Words: Ergonomy, Efficiency, Anthropometry, Cognitive Ergonomy, Physical Ergonomy

(7)

İÇİNDEKİLER

JÜRİ ÜYELERİNİN ONAY SAYFASI ... i

ÖNSÖZ ... ii

ÖZET ... iii

ABSTRACT ... iv

İÇİNDEKİLER ... v

TABLOLAR LİSTESİ ... viii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... ix KISALTMALAR LİSTESİ ... x I.BÖLÜM GİRİŞ 1.1 Problem Durumu………1 1.2 Araştırmanın Amacı………...2 1.3 Araştırmanın Önemi………...2 1.4 Varsayımlar………3 1.5 Sınırlılıklar ………....3 1.6 Tanımlar ………....3 II. BÖLÜM………...5 KAVRAMSAL ÇERÇEVE……….5 2.1. ERGONOMİ KAVRAMI……….5

2.1.1. Ergonominin Dünya Ve Türkiye’ deki Gelişimi………....7

2.1.2. Ergonominin Amacı Ve Önemi……….9

2.1.3. Ergonominin Çeşitleri………...10

2.1.3.1. Fiziksel Ergonomi………..10

2.1.3.2. Bilişsel Ergonomi………...11

2.1.3.3. Organizasyonel Ve Yönetimsel Ergonomi……….12

2.1.4. Ergonomik Ölçütler………...12

2.1.5. Ergonomi Program Özellikleri Ve Elemanları………..13

2.1.5.1. Ürün Tasarımı……….14

2.1.5.2. İş/İş İstasyonu Tasarımı Ve Alet/Ekipman Seçimi……….14

2.1.5.3. Organizasyonel Tasarım……….14

2.1.5.4. Kalite Ve Ergonomi İlişkisi………14

(8)

2.1.5.6. Sağlık Anketi ……….15

2.1.6. Ergonomi Eğitimi Ve Bilgilendirme……….15

2.2 VERİMLİLİK ……… 16

2.2.1. Verimliliğin Önemi………17

2.2.2 Verimlilikte Karıştırılan Kavramlar………18

2.2.3. Verimliliğin Türleri………19

2.2.3.1. Toplam Verimliliği………..20

2.2.3.2. Kısmi Verimlilik………..20

2.2.3.3.Sermaye Verimliliği………..20

2.2.3.4. Fiziksel Ve Nakdi Verimlilik………...21

2.2.4.Verimliliği Etkileyen Faktörler………20

2.2.5. Verimliliği Arttırıcı Yöntem Ve Teknikler……….21

2.2.5.1. İş Etüdü……….21

2.2.5.2. Emeğin Etkinliği Unsuru………..22

2.2.5.3. Hammadde Ve Malzeme Randımanı……….23

2.2.5.4. Makine Ve Teçhizat Unsuru İle Teknoloji Düzeyi………23

2.2.5.5.Organizasyon Ve Yönetim (Sevk Ve İdare) Unsuru……….. 24

2.2.5.6. İşletmelerin Tam Kapasite İle Çalışması………...24

2.2.5.7. Kuruluş Yerinin Ve İşletme Büyüklüğünün Uygun Oluşu………...24

2.2.5.8. Toplam Kalite Yönetimin Uygulanması………25

2.2.5.9. Motivasyon……….25

2.2.5.10. Ergonomi………..25

2.2.6. Verimliliği Ölçme ………..26

2.2.7. İşgücü Verimliliği Ve Önemi………..27

2.2.8. İşgücü Verimliliğini Artırıcı Yöntem Ve Teknikler………...28

ERGONOMİNİN VERİMLİLİĞE ETKİSİ……….29

2.3.ERGONOMİDE İNSAN FAKTÖRÜ……….29

2.3.1. Baş Hareketlerinin Sınırları……….29

2.3.2. Üst Ve Alt Ekstremite Hareketleri………..30

2.3.3. Hareket Ekonomisi İle Üretken Yıların Arttırılması ………..30

2.3.4. Antropometri ve Antropometrik Tasarım………31

2.3.4.1. Statik Antropometri………...32

(9)

2.3.5. Laboratuar, Klinik Ve Çalışılan Odalarda Antropometrik

Düzenlenmesi……….33

2.3.6. Fiziki Çevre Şartlarında Verimliliğin Artırılması………35

2.3.6.1. Gürültü………..35 2.3.6.2. Aydınlatma………36 2.3.6.3. İklim Koşullar ………...37 2.3.6.4. Zararlı Maddeler………38 2.3.6. 5. Temizlik………....38 2.3.6.6. Havalandırma……….39

2.3.7. Laboratuvar, Klinik Ve Çalışma Odalarının Düzenlenmesi……….40

2.3.8. Çalışma Yerinin Psikolojik Açıdan Düzenlenmesi ……….41

III. BÖLÜM………..44

YÖNTEM………44

3.1. Araştırmanın Modeli………...44

3.2. Evren ve Örneklem………..44

3.3. Veri Toplama Araçları………..46

3.4. Verilerin Toplanması……….48 3.5. Verilerin Analizi………...49 IV. BÖLÜM ………...50 Bulgular Ve Yorumlar……….... .50 V. BÖLÜM……… 77 SONUÇ ve ÖNERİLER………...77 5.1. Sonuç……….77 5.2. Öneriler………..80 KAYNAKÇA………82 EKLER………..86 EK 1. ANKET FORMU EK 2. ANKET FORMU 2

(10)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo.1: Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının demografik özellikleri...45 Tablo.2 Çalışma ortamı ölçeği maddelerinin faktör yük değerleri………...47 Tablo 3. Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin betimsel istatistikler…………..50 Tablo. 4 Öğretim elemanlarının fiziki ortamlarına ilişkin frekans yüzde değerleri………….52 Tablo. 5 Öğretim elemanlarının araç-gereçlere ilişkin frekans yüzde değerleri………..54 Tablo. 6 Öğretim elemanlarının araştırma ortamına ilişkin frekans yüzde değerleri……...56 Tablo.7 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşlerinin cinsiyete göre ilişkisiz ölçümlerde t testi sonuçları………...58 Tablo. 8 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşlerinin yaşa göre tek yönlü varyans analizi sonuçları………...68 Tablo. 9 Öğretim elemanlarının araştırma ortamlarına ilişkin görüşlerinin yaşa göre LDS testi sonuçları………59 Tablo. 10 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşlerinin kıdemlerine göre ilişkisiz ölçümlerde t testi sonuçları………..60

Tablo. 11 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşlerinin unvana göre ilişkisiz ölçümlerde t testi sonuçları………...61 Tablo. 12 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerine ilişkin betimsel istatistikler………..62 Tablo. 13 Öğretim elemanlarının fiziki ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerine ilişkin frekans yüzde değerleri………64 Tablo. 14 Öğretim elemanlarının araç-gereçlere bağlı verimlilik düzeylerine ilişkin frekans yüzde değerleri……….66 Tablo. 15 Öğretim elemanlarının araştırma ortamına bağlı verimlilik düzeyine ilişkin frekans yüzde değerleri………..68 Tablo. 16 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerine ilişkin görüşlerinin cinsiyete göre ilişkisiz ölçümlerde t testi sonuçları……….70 Tablo. 17 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerinin yaşa göre tekyönlü

(11)

Tablo. 18. Öğretim elemanlarının araştırma sırasında kullandıkları araç-gerece bağlı verimlilik düzeyi

LDS testi sonuçları………72

Tablo. 19 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerinin kıdemlerine göre ilişkisiz ölçümlerde t testi sonuçları………..73 Tablo. 20 Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerinin unvana göre ilişkisiz ölçümlerde t testi sonuçları………..74 Tablo. 21 Değişkenler arasında hesaplanan korelasyon katsayıları………....75

(12)

ŞEKİLLER TABLOSU

Şekil1. Ergonomi Bilim Alanının Grafik Tanımı………6 Şekil.2: Antropometrik Tasarım……….32 Şekil 3: Scree Plot Grafiği………..47 Şekil.4: Öğretim Elemanlarının Fiziki Ortamlarına İlişkin Frekans Yüzde

Değerleri………52 Şekil. 5: Öğretim Elemanlarının Araç-Gereçlere İlişkin Frekans Yüzde Değerleri………..54 Şekil. 6: Öğretim Elemanlarının Araştırma Ortamına İlişkin Frekans Yüzde

Değerleri………56 Şekil.7: Öğretim Elemanlarının Fiziki Ortamlarına Bağlı Verimlilik Düzeylerine İlişkin Frekans Yüzde Değerleri………64

Şekil.8: Öğretim Elemanlarının Araç-Gereçlere Bağlı Verimlilik Düzeylerine İlişkin Frekans Yüzde Değerleri………..66 Şekil.9: Öğretim Elemanlarının Araştırma Ortamına Bağlı Verimlilik Düzeyine İlişkin Frekans Yüzde Değerleri………68

(13)

KISALTMALAR LİSTESİ MPM: Milli Prodüktivite Merkezi

VAW: United Auto Workers-Birleşmiş Oto İşçileri Sendikası ILO: Uluslar arası çalışma örgütü

TKY: Toplam Kalite Yönetimi KMO: Kaiser –Meyer- Olkin

(14)

I. BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Problem Durumu

Üniversitelerde akademik personel bilim üreten bilim insanlarıdır. Bu nedenle, akademisyenlerin psikolojik ve fiziki çalışma ortamları, onların bilimsel üretimlerini engellemeyecek ve katkıda bulunacak, onları çalışmaya motive edecek, verimliliklerini artıracak konumda olmalıdır.

Bilgi çağının yaşandığı günümüzde bilgi üreten kurumların başında üniversiteler gelmektedir. Bu kurumların en önemli yapıtaşları olan akademik personelin çalışma ortamındaki sorunlarının giderilmesi ve çalışma ortamlarının ergonomik olarak tasarlanması durumunda, akademik personelden daha fazla verim alınacağı açıktır.

Üniversitelerin akademik personele sağlayacakları uygun çalışma ortamları sayesinde, evrensel amaçları olan bilim üretme ve üst düzey eğitim verme yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. Bu unsurların etkinliğini artırabilmek için gerekli faktörler değerlendirilerek sonuca göre düzenlemelerin yapılması verimliliği arttıracaktır.

Ergonominin verimliliğe etkisi üzerine çok çalışma yapılmasına rağmen çalışma ortamlarının ergonomik tasarımının akademik personelin verimliliği üzerine etkisi şimdiye kadar ayrıntılı biçimde incelenmemiş olması, bu çalışmanın yapılması ihtiyacını ortaya koymaktadır.

Bu çalışmada Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının, çalışma ortamlarının psikolojik ve fiziki yapıları hakkındaki görüşleri alınmış olup ve bu ortamların verimliliklerine etkileri konusu üzerinde durulmuştur. Bu amaçla, problem durumunu belirleyen şu sorulara yanıt aranmıştır; Gazi Üniversitesinde görev yapan öğretim elemanları ergonomik bir ortamda görev yapmakta mıdırlar? Ergonomik çalışma ortamının olup olmaması onların verimliliğine etki etmekte midir? Ergonomik ortam ve verimlilik arasındaki ilişki bakımından öğretim elemanlarının akademik unvan ve demografik farklılıklar açısından anlamlı bir ilişki var mıdır?

(15)

1.2. Araştırmanın Amacı

Araştırmanın genel amacı; öğretim elemanlarının üniversitelerdeki çalışma ortamlarının ergonomik tasarımının verimliliğine etkisini belirlemeye çalışmaktır.

H1: Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ( fiziki ortam, kullanılan araç- gereç, araştırma ortamı) ilişkin görüşleri demografik özelliklerine göre farklılık göstermektedir

H1.1. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşleri cinsiyete göre farklılık göstermektedir.

H1.2. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşleri yaşa göre farklılık göstermektedir.

H1.3. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşleri görev süresine göre farklılık göstermektedir.

H1.4. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin görüşleri unvana göre farklılık göstermektedir.

H2: Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına( fiziki ortam, kullanılan araç- gereç, araştırma ortamı) bağlı verimlilik düzeyleri demografik özelliklerine göre farklılık göstermektedir.

H2.1. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeyleri cinsiyete göre farklılık göstermektedir.

H2.2. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeyleri yaşa göre farklılık göstermektedir.

H2.3. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeyleri görev süresine göre farklılık göstermektedir.

H2.4. Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeyleri unvana göre farklılık göstermektedir.

(16)

1.3. Araştırmanın Önemi

Bilim üretip, üst düzeyde eğitim veren akademik personelin görevlerini yerine getirebilmeleri için psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Ergonomi insan ve işin optimum etkileşimini sağlamak amacıyla insan biyolojisi bilimlerinin teknik bilimlerle beraber uygulanmasıdır. Ergonomik koşulların sağlanması durumunda akademik personelin verimliliği en üst düzeye çıkacaktır. Çünkü daha az yorularak öğrencilerine ve çalışmalarına daha çok zaman ayıracaklardır. Bu araştırmanın sonucunda elde edilecek veriler akademik personelin çalışma ortamlarının nasıl tasarlanması gerektiği konusunda bilgi vermektedir. Bu bilgiler üniversitelerde akademik personelin çalışma ortamlarının düzenlemesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca ülkemizde yeteri kadar incelenemeyen bu konunun araştırılması ulusal literatürdeki eksikliği giderecek ve sosyal bilimlere katkı sağlayacaktır.

1.4. Varsayımlar

Araştırmaya katılacak akademik personelin; kendilerine yöneltilen anket sorularına isteyerek katıldıkları ve sorulara objektif ve doğru cevap verdikleri varsayılmıştır.

1.5. Araştırmanın Sınırlılıklar

Araştırma Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde görevli akademik personel ile sınırlı tutulmuştur. Bu kapsamda Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde görev yapan akademik personelin tamamına anket uygulanacağından örneklem belirlenmemiştir.

Araştırma, çalışma ortamının ergonomik olmasının akademik personelin verimliliğine etkisi ile sınırlandırılmış olup verimliliğe etki eden diğer etmenler dikkate alınmamıştır.

Araştırma, çalışma grubunu oluşturan kişilerin veri toplama araçları kapsamındaki ölçeklere verdikleri yanıtlarla sınırlı olmuştur.

1.6. Tanımlar

Ergonomi: İnsan ile insanın kullandığı donanım ve çalışma ortamı arasındaki ilişkileri bilimsel olarak inleyerek uygulama alanlarına aktaran disiplinler arası bir bilim dalıdır. ‘İnsan Mühendisliği veya işbilim olarak da bilinen ergonomi, insan, makine ve işin birbirleriyle en iyi şekilde uyumlaştırılması amacıyla insan, makine ve işin bu özelliklerine uygun olarak tasarımlanmasını sağlar’ (Su, 2001:1).

(17)

Fiziksel ergonomi: klasik olarak nitelendirilen ve daha çok endüstri mühendisliği içerisinde ele alınan konuları kapsamaktadır. Özellikle fiziksel çevrenin tasarlanması, çalışan insanın sağlık ve güvenliğine ilişkin tasarımlar, insan vücut ölçüleri ve vücudun bir çalışma ortamı içerisinde en iyi kullanımını konu alır (Özkul ve Anagün, 2000:10).

Bilişsel ergonomi: ‘İnsan-bilgisayar sistemlerinde daha etkin ve verimli bir çalışma sağlayabilmek için kullanıcı-görev-sistem etkileşimini sistematik olarak incelemektedir’(Emre,1995:553).

Antropometri: insan vücudunun boyutları ile ilgilenen özel bir bilim dalıdır.

(http://ali-oral.balikesir.edu.tr).Antropometri insanların statik duruş ve oturuşlarında ölçülen değerleri ele almaktadır.

Verimlilik: Genel bir ifade ile verimlilik, bir üretim ya da hizmet sisteminde ürettiği çıktı ile, bu çıktıyı yaratmak için kullanılan girdi arasındaki ilişkidir.

Kısmi verimlilik: elde edilen çıktının belirli bir girdiye oranı şeklinde tanımlanabilir. Teknik verimlilik: teknik gelişme ve teknik işgücünün iyileştirilmesiyle gerek mekanik, gerek organizasyon şeklinde kendini gösteren, üretimdeki değişikliklere karşılık gelmektedir.

Marjinal verimlilik: İşletmede, belli bir üretim faktöründe ortaya çıkan bir birimlik değişmenin (artışın veya azalışın) meydana getirdiği değişme oranı (artış veya azalış) olarak tanımlanabilir.

(18)

II. BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2. 1. ERGONOMİ KAVRAMI

İnsanlar iş yaparken çeşitli el aletlerini, mekanik araç ve gereci, iş makinelerini, belli bir işe programlanmış sistemleri kullanmaktadır. İnsanların kullandığı her türlü araç ve gerecin en etkin şekilde hizmete sokulması ise, onları kullananların; duruş, oturuş, genel sağlık, güvenlik ve sisteme uygunluk konularının dikkate alınmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, insan varlığının bedensel ve ruhsal gereksinimlerini dikkate almak, davranışlarını tanımlamak, insanların kullanımı için tasarlanmış tüm sistemleri onlara uygun ve üstün verim ile çalışan sistemler olarak düşünmek gerekmektedir.

İnsanlar çalışma ortamında; soğuk, sıcak, yüksek ya da alçak basınç, rutubet gibi çeşitli ortam stresleri ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu arada, endüstriyel gürültü, titreşimler, yetersiz ya da fazla ışık gibi çevresel faktörler de, insan sağlığını ve iş verimini etkilemektedir. Bütün bu sorunlar karşısında, insan-makine-çevre ilişkilerini inceleyerek, böyle bir ortamda insanların sağlıklı ve üretken bir şekilde çalışabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak önem kazanmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalar, son yarım yüzyılda ergonomi alanının gelişimine neden olmaktadır (Erkan, 2003:16).

Disiplinler arası bir dal olan Ergonomi, Yunan kökenli ERGO (iş, çalışma) ve NOMOS (doğal yasa _ kural ) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir ve iş yasası olarak ifade edilebilir. Ergonomi kapsamındaki çalışmalar farklı ülkelerde farklı terimlerle adlandırılmaktadırlar. Amerika Birleşik Devletlerinde, (ABD) "İnsan Faktörü Mühendisliği" (Human Factor Engineering), "insan Mühendisliği" (Human Engineering) terimleri, İskandinav ülkelerinde "Biotechnology" terimi kullanılırken, Avrupa ve diger ülkelerde Ergonomi terimi tercih edilmektedir. İnsan mühendisliği, Mühendislik Psikolojisi ve İş Fizyolojisi, karşılaşılan terimler arasındadır. Ülkemizde önceleri işbilim olarak adlandırılan disiplin daha sonraları ergonomi olarak kabul görmüştür.( Çelenk, 1997:11)

Ergonomi birbirinden çok farklı olmamakla birlikte, değişik açılardan tanımlanmıştır: Ergonomi insan ve işin optimum etkileşimini sağlamak amacıyla insan biyolojisi bilimlerinin teknik bilimlerle beraber uygulanmasıdır (Battaloğlu ,2006:20).

(19)

Ergonomi, sanayileşmenin getirdiği kendine özgü kurallar ve zorunluluklar silsilesi içerisinde, ekonomik faaliyetlerin asıl amacı olan “insan”ın kaybolup gitmesine göz yummayan, üstelik verimlilik gibi ekonominin gerekleriyle, insan yapısının gereklerini bağdaştırma iddiasında olup çabalarını bu yönde yoğunlaştıran ve bunda başarılı olan bir bilim dalıdır (Tınar,1993:135).

İnsan ile insanın kullandığı donanım ve çalışma ortamı arasındaki ilişkileri bilimsel olarak inleyerek uygulama alanlarına aktaran disiplinler arası bir bilim dalıdır. İnsan mühendisliği veya işbilimi olarak da bilinen ergonomi, insan, makine ve işin birbirleriyle en iyi şekilde uyumlaştırılması amacıyla insan, makine ve işin bu özelliklerine uygun olarak tasarımlanmasını sağlar (Su, 2001:1).

Ergonomiyi, “insan ile meslekler arasındaki ilişkilere, bu ilişkiler içindeki sorunlara, anatomik, psikolojik ve fizyolojik bilgilerin uygulanması” olarak tanımlayabiliriz (Kaya, 2008:35).

Şekil1. Ergonomi Bilim Alanının Grafik Tanımı(Kaya, 2008)

Ergonomi, insanların anatomik özelliklerini, antropometrik karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını göz önünde bulundurarak endüstriyel iş ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile oluşabilecek, organik ve psikososyal stresler karşısında, sistem verimliliği ve insan-makine-çevre uyumunun temel yasaların ortaya koymaya çalışan, disiplinli araştırma ve geliştirme alanıdır (Erkan, 2003:17).

Bu tanımlamaların ışığında, bir işyerinde ergonomik çalışma ortamının oluşturulmasının; makineli bir üretim sisteminde çalışan insanın sağlığını koruyarak, güvenliğini sağlamak; yapılan işin nicelik ve niteliğini arttırmak gibi yararları olabileceği söylenebilir.

PSİKOLOJİ FİZYOLOJİ

ANATOMİ

(20)

Bununla birlikte ergonomik çalışmalarla ulaşılmak istenen amaç, çalışma ortamını, insana gelebilecek tehlikelerden ve kazalardan arındırmanın ötesinde; çalışma ortamını, insanın hoşuna gidecek ve onu mutlu edecek güdeleyici bir ortama dönüştürmektir.

Çağdaş ergonomik ilkelere uygun olarak oluşturulan böyle bir ortamda, araç ve gereçler insan özelliklerine ve yeteneklerine göre tasarımlanır; çalışma yöntemleri ve çevre koşulları insana uygun duruma getirilir; yapılan işin anlamlı, ilginç ve yararlı olarak algılanması sağlanır; çalışanlara yeteneklerini kullanma ve kendini kanıtlama olanağı verilir; çalışanların kendilerini bir değer olarak görmeleri sağlanır. Böylece bir işyerinde iş güvenliğini sağlayıp, iş kazalarını önlemek, iş gücü kaybını azaltmak, dolayısıyla da verimliliği arttırmak için işyeri ile çalışanlar arasında eşgüdümün sağlanması gerekmektedir. Bunun için de ergonomi biliminin iyi bilinmesi ve uygulaması şarttır.

2.1.1. ERGONOMİNİN DÜNYA VE TÜRKİYE’ DEKİ GELİŞİMİ

Ergonomi tarihinde genellikle ve öncelikle F. W. Taylor’dan söz edilir. İnsan faktörüne ve insanların kullandıkları araç ve gereçlere deneysel yaklaşımlar getiren Taylor, sosyal psikolojide ve ergonomide “iş hevesi konusuna ücret yaklaşımı”nı öngören ilk araştırmacıdır. Taylor'un geliştirdiği el aletleri ve hızlı çalışma temposu, daha fazla ücret almalarına rağmen işçileri memnun etmemiştir. Yine de insan faktörüne ve insanların kullandıkları araç ve gereçlere deneysel yaklaşımlar getiren Taylor, sosyal psikoloji ve ergonomide iş hevesi konusuna ücret yaklaşımını öneren ilk araştırmacı olarak anılmaya değer konumdadır ( Yakar ,1992).1910'larda ergonomik yaklaşımlara öncülük eden iki yeni metot girişimi dikkati çekmiştir. Bunlardan birincisi, Mühendis Gilbreth ile psikolog eşinin geliştirdikleri İş ve Zaman Etüdü (Time and Motion Study), ikincisi ise, iş başında enerji harcamayı ölçmek için Oksijen Tüketimi (Oxygen Uptake) formülünü geliştiren ve gaz geçirmez örnek alma torbaları ile tanınmış Douglas'ın çalışmalarıdır. Günümüzde her iki yaklaşımda geliştirilmiş metotlar kullanılmaktadır. Bu arada bazı kaynaklar Gilbreth ailesinin ergonomi yaklaşımlarının öncüleri olduğunu kabul ederler (Yakar, 1992).

Ergonomi bilimi, 1949 yılında çok farklı boyutlara ulaşmıştır. İlk zamanlar, ekipman tasarımı araştırmalarında sadece uygulamalı psikolojik yaklaşımını yeterli olmayacağını düşünerek, çok disiplinli kapsam benimsenmiştir. O zamana kadar genellikle düğmeler, kontrol düzenekleri, göstergeler, makine boyutları ve paneller gibi konularla uğraşılırken,

(21)

Oxford toplantısından sonra konu daha kapsamlı bir perspektif içinde ele alınmaya başlamıştır (Erkan, 1996:59).

Türkiye’de ise ergonomi konusu oldukça yeni sayılır. Ergonomi düşüncesi, dolaylı yollardan da olsa, ilk önce Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde “Ziraatta Canlı Kuvvet Kaynakları” kürsüsünün kurulmasıyla ele alınmaya başlanmıştır (Kalınkara,1997).

Ergonomi, 1971 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği bölümünde İnsan Faktörü Mühendisliği adı altında eğitim programına alınmış ve ilk iki yıl dersler Dr. Korinek tarafından yürütülmüştür. 1975 yılında yurt dışından getirilen cihazlarla laboratuar kurulmuştur. Halen etkinliğini de sürdürmeye devam etmektedir. 1980’lerde Dokuz Eylül Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, yurt dışından getirilen çok sayıda çağdaş laboratuar cihazlarıyla desteklenen “Ergonomi” derslerini eğitim programlarına almakla kalmamış, 1984 ve l986 yıllarında İzmir Batı Alman Kültür Ataşeliği ile yardımlaşarak 1. ve 2. Türk-Alman Ergonomi Sempozyumlarını düzenlemiştir (Erkan,2003:20).

Ülkede ergonomi konusunun iş dünyasına tanıtılmasında Milli Prodüktivite Merkezi’nin (MPM) önemli katkıları olmuştur. Kurumca düzenlenen “Ergonomi”,“İşyerlerinde Fiziksel Ortamın İyileştirilmesi”, “Endüstri Mühendisliğinin İşletmelere Katkısı” gibi seminerlerde ergonomi düşüncesinin vurgulanmasının yanı sıra, MPM uzmanlarının bu konuda hazırladığı kitaplar, kaynak olarak pek kısır olan ergonomi literatürüne öncülük etmiştir (Erkan, 2003:20). 1987 yılından itibaren Milli Prodüktivite Merkezi her iki yılda bir ergonomi kongresinin toplanmasına katkıda bulunmuş, 5. Kongre 1995 yılında, sonuncu ve altıncısı 1998 yılında olmak üzere toplam 6 Ergonomi Kongresi düzenlenmiş ve iş dünyası ile akademik kuruluşlardan gelen uygulayıcı ve araştırmacılar çok sayıda bildiri sunmuşlardır. MPM’nin bu çalışmalarına rağmen ergonominin ülkede tam anlamıyla tanındığını ve uygulandığını söylemek doğru olmaz. Yapılan çalışmalar üniversitelerde akademik boyutta kalmakla beraber özellikle kamu alanında ergonomiden yeterince yararlanılamamaktadır. Oysaki diğer ülkeler ergonomiye 2. Dünya Savaşından sonra büyük önem vermişler, bu alanda büyük yol kat etmişlerdir (Erkan,2003 :20).

(22)

2.1.2. ERGONOMİNİN AMACI VE ÖNEMİ

Çalışanlar işyeri ortamıyla etkileşim içindedir. Endüstrinin hızla gelişmesi bir yandan iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı, çalışanların korunması sorununu gündeme getirmiştir, diğer yandan da ergonomi kavramını ortaya çıkarmıştır. Çalışan bireylerin günün büyük bir kısmını işyerlerinde geçirdikleri dikkate alındığında, sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen çeşitli faktörlerin ortadan kaldırılmasının gereği ve önemi belirginleşmektedir (Demirdiler ve Üçdoğruk,1995:605).

İnsanı çalışma yaşamında tehdit eden pek çok stres faktörü vardır. Bunlar ısı, aydınlatma, gürültü, hava akımı, mekan donanımları gibi fiziksel; iş yükü, iş doyumu, stresi gibi psiko-sosyal, toz, kir, ağır metaller gibi kimyasal; böcek ve haşarat gibi biyolojik faktörlerdir ( Durmaş, 2000:5).

Ergonominin başlıca amacı, bu stres faktörlerini izleyerek denetim altına alıp, çalışma ortamından kaynaklan olumsuz faktörlerden kurtulmayı sağlamak, çalışanın sağlığını iyileştirerek, yaralanma ve hastalıkları engellemek ve iş verimini yükselterek kazancın ve yatırımın geri dönüşünü artırmaktır.

İnsan performansıyla kas iskelet sağlığı arasındaki direkt ilişki olduğu kanıtlanmıştır. Kas iskelet hastalıkları çalışanların en yaygın ve önemli sağlık sorunları arasındadır ve işe bağlı sakatlıkların en önde gelen nedenlerindendir. Ergonominin temel amacı çalışanı işe bağlı yaralanma ve hastalıklardan korumaktır.

Ergonominin diğer amaçları şunlardır: • İş memnuniyetini artırmak,

• Yaşam kalitesini artırmak,

• Üretimin kalite ve kantitesini artırmak,

• İş gücü kaybı ve hastalıkların maliyetini azaltmak, • Şirkete rekabet olanağı sağlamaktır.

Bu amaçlara ulaşmak için ilgili bilim dalları, devlet kurumları, endüstri ve sivil toplum kuruluşları işbirliği içinde çalışmalıdır.

Ergonominin amaçları dikkate alındığında beklenen sonuçlar ise beş başlık altında özetlenebilir:

l. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin temini. 2. Yorulmanın ve iş stresinin hafifletilmesi.

3. İş kazalarını ve mesleki risklerin minimizasyonu. 4. İş gücü kayıplarının önlenmesi.

(23)

5. Verimliliğin ve kalitenin yükseltilmesi.

2.1.3. ERGONOMİNİN ÇEŞİTLERİ

Ergonomik araştırma ve uygulamalarını üç grup altında toplamak mümkündür. Bunlar, Fiziksel Ergonomi, Bilişsel Ergonomi ve Organizasyonel ve Yönetimsel Ergonomi. Bu üç gruba ait alt başlıklar ise aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır.

2.1.3.1 Fiziksel Ergonomi

Fiziksel ergonomi, klasik olarak nitelendirilen ve daha çok endüstri mühendisliği içerisinde ele alınan konuları kapsamaktadır. Özellikle fiziksel çevrenin tasarlanması, çalışan insanın sağlık ve güvenliğine ilişkin tasarımlar, insan vücut ölçüleri ve vücudun bir çalışma ortamı içerisinde en iyi kullanımını konu alır (Özkul ve Anagün, 2000:10).

Fiziksel ergonomi yapılan son çalışmalar ışığında aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir (Özok,1995:3):

A. Fiziksel Çevrenin tasarımı a. Gürültü b. Titreşim c. Aydınlatma d. Isıtma e. Havalandırma f. Kimyasal Zararlılar

B. Sağlık ve Güvenlik Tasarımı a. Yaralanma Riski ve Kontrol b. El ile Taşıma

c. Koruyucu Araç-Gereç(Özok,1995:3). C. Performans Modelleme

D. Vücut Konumunun İncelenmesi E. Uzanma Mesafesi (Kol ve Eller) F. Mühendislik Antropometrisi

G. Robotlu Sistemlerde İnsanın İncelenmesi H. Ekran Önü Çalışmasında Tasarım

Fiziksel ergonomi, ergonomik çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Tasarlanacak bir makinenin veya çalışma ortamının hazırlanmasında fiziksel ergonomiden büyük oranda yararlanılmaktadır.

(24)

2.1.3.2. Bilişsel Ergonomi

Günümüzde bilgisayarların gelişmesiyle birlikte, bilgi ve bilişim sistemleri gelişmekte ve bilgisayar aracılığı ile bilginin gerekli yerlere ve kişilere, kısa zamanda ve doğru olarak ulaşması mümkün olabilmektedir. Bu hızlı teknolojik değişim içinde insanın bu tempoya ayak uydurabilmesi için, iş sistemleri tasarlanırken insan unsurunu, makine veya insan-bilgisayar etkileşimini dikkate almak gerekir. Bilgi teknolojisine dayanan modern iş sistemlerinin tasarlanmasında, işin insana uyumunu inceleyen bilim dalı olan ergonomiden yararlanılmaktadır.

Ergonominin bir alt kolu olan bilişsel ergonomi, insan-bilgisayar sistemlerinde daha etkin ve verimli bir çalışma sağlayabilmek için kullanıcı-görev-sistem etkileşimini sistematik olarak incelemektedir (Emre,1995:553).

Bilişsel ergonominin uğraş alanları şöyle sıralanabilir (Özok,1995:4): a. İnsan hatası

b. Göstergelerin tasarımı

c. Yetenek kazanma ve kazanılanların korunması d. Personel eğitimi

e. Zeki sistemler

f. Analizlerin sınıflandırılması g. Test ve muayene

h. İnsan gücü planlama ve programlama i. Zihinsel yük ve yüklenme

j. Enformasyon sistemlerinin tasarımı ve kullanımı

Bilişsel ergonominin çok geniş bir uğraş alanı olduğu görülmektedir. Burada da amaç insanları ve çevresini inceleyerek en uygun sistemlerin kurulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda bürolarda çalışanların daha rahat teknolojik imkânlardan faydalanması için ergonomik faktörlere dikkat edilmesi gerekmektedir.

2.1.3.3. Organizasyonel ve Yönetimsel Ergonomi

Organizasyonel ve yönetimsel ergonomi aşağıdaki şekilde sınıflandırabilmektedir: a. Çalışanların katılımı

b. Teknoloji yönetimi ve organizasyonel değişim c. İş programlama

d. Performans modelleme e. Toplam kalite yönetimi

(25)

f. Sosyo-teknik organizasyon tasarım g. Proje yönetimi

h. Yönetim değişimi

i. Bilgisayar destekli yönetim j. Bakımda insan öğesi k. Yönerge ve standartlar l. Katılımcı ergonomi m. Makro ergonomi

Dünyanın hemen her ülkesinde yukarıda sayılan bu alt ergonomi alanlarında çok sayıda kuramsal ve uygulamalı araştırmalar yapılmaktadır. Ancak hatırdan çıkarılmaması gereken önemli bir nokta, ergonomik araştırmalarda hemen tüm iş sistemlerinin dinamik karmaşıklık içerdiğidir. Bu karmaşıklık arttıkça parametreler arasındaki etkileşimin bulanıklığı da artar. Dolayısıyla her araştırmayı kendi özel koşulları içinde değerlendirmek gerekir (Özok,1995:5).

2.1.4. ERGONOMİK ÖLÇÜTLER

Bir çalışma sisteminin ergonomik olması, diğer bir değişle insancılığı, araştırmacı Rohmert’e göre birbirini izleyen dört ölçüte göre belirlenir (Erdem, 2000: 15-16).

Yapılabilirlik: Bu ölçüt, bir çalışma sisteminin ergonomik olup olmadığını belirleyen birinci basamaktaki ölçüttür. Bir çalışmanın ergonomik, diğer bir tanımla insanca olabilmesi için her şeyden önce bu çalışmanın gerektiği işlemlerin ve yüklenmelerin insanın biyolojik yeterliliklerinin sınırları içinde olması gerekir.

Dayanılabilirlik: Ergonomik çözümlemenin ikinci basamağını oluşturan bu ölçüt, yapılabilirlik ölçütünün zaman boyutuyla ilişkilendirilmiş biçimidir. Bu ölçüte göre bir çalışma sisteminin ergonomik olabilmesi için o çalışma sisteminin insandan istediği yetenek düzeyinin, “ sürdürülebilir iş başarımı” sınırı içinde olması gerekir. Sürdürülebilir iş başarımı (performans) düzeyi genç ve sağlıklı bir insanın belli bir süre boyunca sürdürebileceği en üst (maksimum) iş başarımını anlatmaktadır.

(26)

Kabuledilebilirlik: Bu ölçüt ergonomik değerlendirmenin üçüncü basamağını oluşturur ve “beklenebilirlik” olara da isimlendirilir. Bu ölçüte göre dayanabilirlik sınırları içindeki koşulların toplumsal değer yargılarına uygun ve çalışanlar tarafından kabul edilebilir olması gerekir.

Hoşnutluk: Bu ölçüt Rohmet’e göre insancıllık ölçütlerin son basamağını oluşturur. Bir çalışmanın insanca olabilmesi için, o çalışmanın, çalışmayı yapan kişinin hoşuna gitmesi gerekir. Bir çalışmanın kişinin yeteneklerine uygun olması, öte yandan onu beklentilerini ve özlemlerini yanıtlaması gerekir.

Ergonomik ölçütlere son yıllarda eklenen beşinci ölçüt “kendini gerçekleştirebilirlik” ölçütüdür. Bu ölçüte göre bir çalışmanın ergonomik olabilmesi için o çalışmanın, insanın kendisini geliştirmesine katkıda bulunması gerekir. Çalışma, kişinin tüm yeteneklerini kullanmasına ve geliştirmesine, kendine gerçekleştirmesine olanak sağlamaktadır (Erdem, 2000: 15-16).

2.1.5. ERGONOMİ PROGRAMININ ÖZELLİKLERİ VE ELEMANLARI Ergonomi insan kullanımıma yönelik tasarım, çalışma ve yaşama şartlarının uyumudur. Ergonomi insanları yüksek üretken, doyumlu ve güvenli ürün, donanım ve sistem tasarımı için en iyi yöntemleri bulmaya çalışır. Bu açıdan ergonomi iş, ürün tasarımı, ev yaşamı ve dinlenme dönemi etkinlikleri ve bunlara yönelik üretimle ilgili olarak çevre ve kişinin etkileşimidir (Marşap, 2006: 245).

Ergonomik yaklaşımlar tepkisel (reaktif) ve planlı (proaktif) olarak iki türlü olabileceği gibi, bu ikisinin kombinasyonu da olabilir. Reaktif var olan problemi çözmeye yöneliktir. Süreklilik yoktur. Buna karşılık proaktif yaklaşım problemleri oluşmadan, daha tasarım aşamasında, önlemeye yöneliktir. En iyi yaklaşım ikisinin kombinasyonudur, denilebilir. Kombinasyon yaklaşımı sürekli bir yaklaşımdır, hâlihazırda var olan problemlere çözüm araştırır ve gelecekte problemlerin oluşmaması için önlem alır. Başlangıçta reaktif olan programlar daha sonra proaktif hale de dönüşerek şirket politikalarının bir parçası olurlar. Şirketlerin ergonomik problemleri incelendiğinde ortaya genel olarak aşağıdaki elemanlar çıkar.

(27)

2.1.5.1. İş/İş İstasyonu Tasarımı ve Alet/Ekipman Seçimi

Ergonomik programlarının uzun süreli başarısı büyük ölçüde proaktif olmalarına bağlıdır. Bu anlamda, iş ve iş istasyonu tasarımında ve alet/ekipman seçiminde ergonomi prensipleri göz önünde bulundurulmalıdır. El aletleri tasarımı son yıllarda ergonomik açıdan gelişme kaydettiyse de, piyasada hala problemli aletler mevcuttur. Bu nedenle bazı şirketler satın alınacak aletlerin değerlendirilmesi ve testi için mühendislik, satın alma, üretim ve ergonomi birimlerinden temsilcilerden oluşan özel komiteler oluşturdular. Şirketçe satın alınan aletler bu komiteler tarafında onaylanmak zorundadır.

2.1.5.2. Organizasyonel Tasarım

İş organizasyon faktörleri, çalışanın sağlığını önemli derecede etkilemektedir. Bu nedenle, iş organizasyonu modern ergonominin önemli parçasıdır. İş organizasyon faktörleri söyle sıralayabilir; teşvik ücreti, makine- tempolu iş, çalışanın karar yokluğu, zaman- baskılı iş ve aşırı iş yükü. Bu faktörlerin etkisinin azaltılmasında, özellikle iş değişkenliği, değişimi, iş genişletilmesi, çalışma temposunun ayarlanması ve daha fazla dinlenme zamanları gibi uygulamalar büyük önem taşır

2.1.5.3. Kalite ve Ergonomi İlişkisi

Üretimde ve hizmetlerde kalite düşüklüğü bir yerde kötü çalışma şartlarının bir fonksiyonudur. İnsan kalite performansı ile çalışma şartlarının (aydınlatma, gürültü, titreşim, kimyasal maddeler ve hava koşullarının) ilişkisini açık bir şekilde göstermektedir. Ayrıca, işçinin kapasitesini aşan iş yükü kassal yorgunluğa ve ileri safhada ağrıya neden olarak çalışma verimliliğini ve performansını düşürür. Bundan dolayı kaliteyi yükseltmenin bir yolu da daha iyi ergonomik çalışma şartlarının oluşturulmasıdır, denilebilir

2.1.5.4. Sağlık Anketi

Çalışanların sağlığının korunması ergonominin önemli amaçlarından biridir. Büyük şirketler tarafından işçilere sağlanan sağlık hizmetleri aynı zamanda riskli iş istasyonlarını ve işleri belirlemede önemli bir vazife görürler. Bu yöntemin başarılı olması sağlık hizmeti veren personelin tespit edilen hastalıkla çalışma koşulları arasındaki ilişkiyi belirleme konusunda özel eğitimden geçmiş olması gerekir ve bu bilgiyi şirket yönetimine doğrudan aktarmalıdır ki gerekli önlem alınsın. Örneğin, iş hastalıkları istatistiği ve bunların ortalama rehabilitasyon

(28)

giderlerinin neden olduğu ekonomik sonuç şirket yöneticileri için çalışma şartlarını iyileştirmede motive edici bir rol oynamaktadır. Sağlık problemlerinin belirlenmesinin başka bir yolu da çalışanları işin özelliklerine göre hazırlanmış sorulardan oluşan bir anketle aktif bir şekilde taranmasıdır. İsveç ve Norveç kanunları, bu çeşit bir uygulamayı bütün büyük şirketler için zorunlu kılmıştır (Ekşioğlu, 2006:103–105).

2.1.6. ERGONOMİ EĞİTİMİ VE BİLGİLENDİRME

İşletmelerde işlere yönelik çeşitli özellik ve ayrıntıları belirlemek amacıyla yapılan iş analizi çalışmaları ergonomik çalışmalar da dikkate alınarak yapılmalıdır. İş analizi yapılırken ergonomik faktörlerin en iyi şekilde yerine getirilmesi iş ortamlarının iyileştirilmesi açısından önem taşır. İnsan kaynaklarında ergonomik gelişim sürecinde işlere ilişkin veriler, çeşitli yöntemlerle sağlanabilir. İyi tasarlanmış ergonomik analiz ve çözümler insan kaynaklarının sağlık ve güvenlik koşullarını daha profesyonel düzeyde dikkate alır. Şu anda iş ve insan kaynakları arasında uyumu sağlamaya ve çalışma ortamını iyileştirilmeye yönelik her girişim ve eylem, ergonomi eğitiminin konusu olarak kişilerin çalışmasına, kolaylık, rahatlık ve güven bakımından bir katkı sağlayabilir ( Marşap, 97: 246).

Ergonomik eğitimler sonucunda, gereksiz ve aşırı zorlanmalardan korunmak, çalışma anında çalışanın zarar görmesini önlemek ve çalışanların etkinliğini arttırmak mümkündür (Marşap, 97: 246)

Bir ergonomi programının uygulanmasında önemli konulardan biri de çalışanlarının eğitimidir. Bu eğitim programının bazıları özel, bazıları ise genel konuları kapsar. Örneğin, Volvo’nun ergonomi programında en üst yöneticilerden en aşağıdaki çalışanlara kadar her seviyede uygun yapılandırılmış eğitim programları vardır. Tasarım ve üretim mühendisleri günlük çalışmalarında bir ergonomi kontrol listesi kullanabilecek şekilde eğitim görürler. Eğitimde başka bir uygulama da ergonomi talimatlarını içeren videoların çalışanlara dağıtılmasıdır. Büyük küresel şirketlerde ergonomi bilgisi intranet sistemleri ile çalışanlara sunulmaktadır. Eğitimin başka bir yönü ise kişileri en iyi iş tekniğine alıştırmadır. Bu ergonomi uzmanlarının veya bu konuda deneyimli bir elemanın gözlem ve talimatı yoluyla yapılır (Ekşioğlu, 2006:104).

Ford’un ergonomi programı UAW (United Auto Workers-Birleşmiş Oto İşçileri Sendikası) Ford ergonomi el kitabı, UAW ve Ford İşbirliği ve Michigan Üniversitesi’nin

(29)

katkılarıyla geliştirilmiş olup ergonomi programının temelini oluşturur. Bu programda reaktif (tepkisel) çözümlerle birlikte proaktif (planlı) faaliyetlerde önemli bir yer tutarak hem ürün hem de iş istasyonu tasarımını kapsamaktadır. Ford aynı zamanda bu alanda uygulamalı bir araştırma yapmaktadır. Ford’un ergonomi programı, çalışanların yaralanma ve hastalanmalarını önlemeye ve insan kaynaklarını üretimde etkili bir şekilde kullanmaya yöneliktir. Katılımcı yaklaşımı öngören program çalışanlardan ve yöneticilerden oluşan gruplar yardımıyla problemleri belirler, çözümler önerir ve uygular. Grup üyeleri hem işe özel, hem de ileri ergonomik eğitimden geçerler. Programın sürekli değerlendirilip güncellenmesi program esaslarından biri olarak kabul edilir. Ergonomiye yatırım ergonomik dönüşümü konusunda detaylı ve kesin bilgileri içeren bir çalışmayı henüz yapmamış fakat ABD’deki üretim tesislerinde bir yılda 1500’den fazla ergonomi problemini belirleyip çözüm getirmişler ve ortalama her bir çözümden iki işçinin yararlandığı kabada olsa hesaplanmıştır. Ayrıca, ABD’deki bazı firmalarda işçi tazminat davalarında ve iş zamanı kaybında %30’a kadar azalma görülmüştür. Benzer sonuçlar ABD dışındaki fabrikalarda iş devamsızlığında ve sigorta giderlerinde görülmüştür (Ekşiğlu, 2006. 105).

2.2. VERİMLİLİK

Toplumun çeşitli kesimlerini yakından ilgilendiren verimlilik kavramının daha iyi anlaşılması ve yapılacak verimlilik ölçümlerine bir temel hazırlaması açısından verimliliğin tanımlanmasında yarar bulunmaktadır. Verimlilikle ilgili tanımlara bakıldığında, tüm durumları kapsayan tek bir verimlilik kavramı bulunmamaktadır.

Verimlilik sözcüğünün yabancı ekonomi literatüründeki karşılığı “productivity”dir. Bu kavram ise "produce" (üretmek) veya "production" (üretim) sözcüklerinden kaynaklanmaktadır (Şimşek,2000:127).

Verimlilik kavramı birçok ulusal organizasyonlar tararından tanımlanmıştır. OECD verimliliği “çıktının üretim öğelerinden birine bölünmesine eşittir” şeklinde tanımlandırmaktadır. Uluslar arası çalışma örgütü(ILO) ise verimliliği “Ürünler başlıca dört öğenin bileşimi olarak üretilir. Toprak, sermaye, işgücü ve organizasyon üretimin bu öğelere oranı verimlilik ölçüsüdür.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Japon Verimlilik Konseyi’nin yapmış olduğu tanımda ise: Her şeyde verimlilik iyileştirmesinin amacı, üretim maliyetini azaltmak, pazarı genişletmek, istihdamı artırmak, daha yüksek gerçek ücretler için çalışmak ve işgücünün, yönetimin ve tüketicilerin yaşam

(30)

standartlarını iyileştirmek için kaynak yararlılığını, İnsan gücünü v.b. bilimsel olarak maksimize etmektir (Köroğlu,1993:2-3).

Verimlilik; sahip olunan kaynakların doğru ve etkin bir biçimde kullanılmasını sağlamak, performans ve yararlılıklarını en üst düzeye çıkarabilmek demektir. İşletme bütün enerji kaynaklarını etkin bir biçimde değerlendirmelidir. Verimlilik çalışmaları asla, “ tasarruf ” veya “ sinekten yağ çıkarma çabası ” olarak görülmemeli, aksine zaten kıt ve oldukça pahalı olan kaynaklarımızın doğru ve gerektirdiği gibi değerlendirilmesidir (Doğan, 1991)

İşgücü için verimlilik yapılan belli bir iş miktarı ile işgücünün potansiyel kapasitesi; işletme ya da sektör için katma değerle tüm girdi maliyetleri; ulusal düzeyde ise, milli gelirle toplam harcama (eğer sadece emek verimliliği ile ilgileniliyorsa emek maliyetleri) arasındaki ilişkilerdir (Uzay, 2005: 4–5)

2.2.1. VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ

Kişiler açısından verimlilik, kişinin, ihtiyaçlarını karşılayabilme noktasında ulaştığı seviye onun hayat standardını gösterir. Bu standardın yükselmesi ise ancak verimli bir üretimle mümkün olabilmektedir. İnsanlar ihtiyaçlarını gidermek için çalışırlar ve ihtiyaçları karşılandığı ölçüde mutlu olurlar. İhtiyaçların tatmin edilip edilememesi durumu insanların davranışına etki eder. İşletmeler açısından verimlilik, işletmelerin en önemli amacının kar olması ve karın da doğrudan işletme verimliliğine bağlı olması bu önemi ortaya koymaktadır.

Verimliliğin artması demek, maliyet düşerken, üretimin artması ve kalitenin yükselmesi demektir. Bu yüzden verimliliği gerçekleştirmiş olan işletmelerde üretilen mal ve hizmetlerin rekabet şansı oldukça yükselmiş, rakiplerine karşı daha fazla pazar payı elde etmiş demektir. Bu da satışların gittikçe artması, karların ise sürekli yükselmesi manasına gelmektedir (Eren, 1996 :22-23).

Toplumlar açısından verimlilik, toplumların genel hedefi olan kalkınma ve refah düzeyinin yükseltilmesi birbiriyle doğru orantılı iki kavramdır. Daha iyi yaşamanın gerektirdiği ihtiyaçların karşılanması daha fazla üretimi; bu üretim ise daha fazla girdi kullanımını gerektirmektedir. Kaynakların sınırlı, nüfusun mevcut kaynaklara göre nispeten fazla ve ihtiyaçların ise teorik olarak sınırsız olduğu ülkelerde; amaçlanan refah düzeyine ulaşılabilmesi için, mevcut kaynakların en iyi şekilde, yani verimli olarak kullanılması çok önemlidir. Kısacası verimliliğin sağladığı yararlar şöyle sıralanabilir ( Acar, 2003):

• İşverenin rekabet gücü artar.

(31)

• Bir ailede daha fazla çalışan sayısı sağlanır. • Kişi başına milli gelir yükselir.

• Tüketici daha kaliteli ve daha ucuz mal ve hizmet imkânına kavuşur. • Ülke sağlıklı, istikralı bir şekilde süratle kalkınır.

2.2.2. VERİMLİLİKTE KARIŞTIRILAN KAVRAMLAR

Verimlilik kavramı karlılık, ekonomiklik, etkinlik kavramlarıyla yakından ilişki içerisindedir. Verimlilik kavramı ile ilişkili, ancak aynı anlama gelmeyen bu kavramların, çoğunlukla verimlilik ile aynı anlamda kullanıldıkları gözlenmektedir. Bu nedenle, söz konusu olan kavramlara açıklık getirmekte fayda vardır.

Karlılık: Kâr ve kârlılık işletmede toplam gelirler ve toplam maliyetler arasında kurulan bir sonuç ilişkisidir. Basit bir tanıma göre kâr, satışlarla maliyetler arasındaki artı farktır. Bu fark eksi olduğu zaman zarar oluşur. Kârlılık ise gelir ve gider ağırlıklı bir ilişki içinde tanımlanırsa, dönemsel kârın satışlara bölünmesiyle bulunan bir oranın ifadesidir. Kâr ve kârlılık en kolay ölçülebilen performans boyutudur ( Kenger, 2001).

Verimlilik ile kârlılık arasındaki farka gelince: Kârlılık bir malın piyasasının olması ve müşteriye tanıtılarak satılması ile ilgilidir. Pazarı bulunmayan, pazar ilişkileri çok kötü olan bazı işletmeler, yüksek verimlilikte çalıştıkları halde ürünlerini satamadıkları için kâr elde edemeyebilirler. Kârlılık, verim arttıkça düşen maliyetler nedeniyle artabilir. Ancak, pazar başarısı kârlılığın gerçekleşmesinde temel koşulu oluşturmaktadır (Eren,1996:22).

Ekonomiklik: Öğrenciler ve uygulamada birçok kimse verimlilik ile ekonomiklik kavramlarını birbirine karıştırmaktadır. Bilindiği gibi verimlilik tamamen maddesel ve fiziksel bir kavram olup, kesinlikle parasal niteliği yoktur. (Eren,1996 : 21).

Kontrol sisteminin işler olabilmesi için ekonomik olması gerekir. Yani yapılan harcamalara değmelidir. Sistemin ekonomikliğini belirtecek ölçütler, örgütün büyüklüğü, yapılan harcamalar ve kontrol olmasaydı ortaya çıkabilecek sonuçlara oranla kontrol sisteminin katkısı nedir. v.b. olacaktır(Can,2002:250).

Etkinlik: Bir faaliyetin gerçek ve beklenen etkisi arasındaki ilişki ile stratejik amaç ve hedeflerin gerçekleştirilme derecesini gösterir. Etkinliğin maliyetle doğrudan ilişkilendirilmesi bazı durumlarda yanlış anlamalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, etkinliği daha çok bir idarenin amaçlarına ne ölçüde ulaştığı ve başarısının derecesi olarak anlamakta fayda bulunmaktadır ( Kesik, 2005: 103).

(32)

2.2.3. VERİMLİLİĞİN TÜRLERİ

Verimlilik; toplam verimliliği, kısmi verimlilik, sermaye verimliliği, fiziksel ve nakdi verimlilik, olmak üzere çeşitlilik göstermektedir. Bunlar ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

2.2.3.1. Toplam Verimliliği

Toplam üretim, emek, sermaye, hammadde ve enerji gibi üretim faktörlerine bölündüğünde toplam faktör verimliliği katsayısı elde edilir. Bu brüt bir anlam taşır. Net çıktı veya katma değer doğrudan doğruya orijinal üretim faktörlerine bölündüğü zaman, elde edilen sonuç net anlamda faktör verimliliğini verir (Küpeli,1991:14-15).

İşletmelerin “Kurumsal Performanslarını” belirleyen “Toplam verimliliğin” Ürün çeşitleri fazla da olsa üretimlerini tek cins altında toplayabilecek yöntemleri kullanması halinde “ortak ölçü” saptaması durumunda, işletmelerinin toplam verimini hesaplaması pek de zor değildir (Filiz, 2001).

2.2.3.2. Kısmi Verimlilik

Elde edilen çıktının belirli bir girdiye oranı şeklinde tanımlanabilir. Kısmi verimlilik analizine başvurulmasının nedenleri içinde, girdilerden herhangi birinin üretim üzerindeki katkısının belirlenmesi, katkının zaman içindeki seyrinin incelenmesi ve söz konusu girdinin verimliliğini artırabilmek için alınacak önlemlerin tespit edilmesi sayılabilir (Bayraç,1997: 12). Kısmi verimlilik= İş gücü verimliliği= Çıktı / İş gücü

2.2.3.3.Sermaye Verimliliği

Sermaye verimliliği, verimlilik çalışmalarında kullanılan bir diğer göstergedir. Sermaye verimliliği, bir birim sermaye girdisine düşen ortalama üretim miktarıdır. Ancak sermaye verimliliğinin hesaplanmasında, sermayenin tanımlanmasında ve ölçülmesinde karşılan problemler nedeniyle güçlükler yaşanmaktadır.

Sermayenin Hesaplanmasında şu formül kullanılabilir:

Sabit fiyatlarla hesaplanan katma değer Sermaye Verimliliği=

Sabit fiyatlarla hesaplanan sabit varlıklar

İşgücü ve sermaye verimliliklerinin nitelik açısından gösterdiği en önemli fark, işgücü verimlilik düzeyinin nadiren düşmesi ve uzun dönemde daima pozitif değerler alması karşın,

(33)

sermaye verimliliğinin ya küçük pozitif değerler almasıdır. Bu fark, üretim ve işgücünün akım, sermayenin ise stok değişken olmasından kaynaklanmaktadır (Uzay, 2005: 16–18).

2.2.3.4. Fiziksel Ve Nakdi Verimlilik

Verimlilik oranının pay ve paydasında yer alan değişkenlerin homojenlik derecesine ve fiziksel ve nakdi birimlerle ifade edilmelerinde göre bu ayrım ortaya çıkmıştır. Eğer pay ve paydadaki değerler fiziksel birimlerle ifade edilmişlerse elde edilen katsayı da fiziksel verimliliği göstermektedir. Aynı şekilde değerler de parasal da olabilmektedir ( Kıraç,2005: 27).

2.2.3. VERİMLİLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Verimlilik bazen aynı çıktıyı daha az maliyetle üretmek ya da aynı girdi maliyetiyle daha fazla ürün üretmek şeklinde tanımlanır. Bu nedenle verimliliği artıran herhangi bir faktör sadece daha fazla ürün edilmesini sağladığı için değil aynı zamanda daha fazla ürün üretmek, ölçek ekonomilerinden yararlanma olanağı sağladığı için verimliliğin sağlanmasında önemlidir (Lenger, 1997: 27).

Ekonomik Faktörler: Yöneticiler işgörenlerinden bekledikleri davranışlar gerçekleştiğinde onları parasal ödüllerle teşvik etme yoluna gidebilirler. Eğer bu ödüller, işgörenlerin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmişse motive edici etki yapacakları kesindir. Önemli bir yenilik, yaratıcı bir fikir, yetenek, yüksek performans, kalite, düşük devamsızlık ve kaza oranları gibi olumlu unsurlar ekonomik değer taşıyan ödüller için gayet iyi sebeplerdir (Pekel, 2001: 31).

Ücret Artışı: İşgörenler üzerinde yapılan ve işgörenlerin işlerinden beklentilerini bulmaya yönelik araştırmalarda, her zaman ilk sırada olmasa da “daha iyi ücret” beklentisi önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır

Verimliliği yüksek olan kuruluşlar işgörenlerine daha iyi ücret, ücret zammı, aynı yardımlar ve ikramiyeler verebilirler. Bu da işgörene güven vermekte, bağlılık ve ait olma duygusunu artırmaktadır (Pekel, 2001: 27-29).

Primli Ücret: İşgörenlerin almış oldukları sabit ücretlerin dışında daha çok ve daha verimli çalışmaya özendirmek amacıyla verilen ek ücrete prim denir. Bu pirimler zaman esasına veya parça başına göre olmaktadır. Öte yandan primli ücret işgörenleri daha çok çalışmaya özendirirken, kalitenin düşmesine, iş kazalarının artmasına, işgörenlerin daha çok yıpranmasına yol açar (Yumuşak, 2008: 3).

(34)

Kâra Katılma: Performansa dönük primli ücret sisteminin tersine, kâr paylaşımı koordinasyon ve takım çalışmasını teşvik eder. Kâr paylaşımı genelde hızlı büyüyen ve işgörenlerine önemli miktarda ödül imkânı sunabilen işletmeler için faydalı olmaktadır (Pekel, 2001: 30).

Sosyal Güvenlik ve Emeklilik Planları: Emeklilik, kaza, hastalık, hayat, işsizlik sigortaları gibi onlara hayat boyu sürekli gelir sağlayacak ekonomik korunma biçimlerini içermektedir Bu tür güvenlik önlemleri büyük maddi külfet getirmesine rağmen, işgören verimliliğinin artışına doğrudan etki etmemektedirler. Ancak sürekli bir gelirin sağladığı kendine güven hissi olmadan, tedirgin bir şekilde çalışan işgörenlerin performanslarının da düşük olacağı bir gerçektir (Pekel, 2001: 32).

2.2.5. VERİMLİLİĞİ ARTTIRICI YÖNTEM VE TEKNİKLER

Verimlilik artışı iktisadi ve sosyal gelişme bakımından son derece önem taşımaktadır. Dünya milletleri müthiş bir iktisadi yarış içindedir ve bu yarış içerisinde verimliliğin arttırılması başarı için şarttır. Verimliliği arttıran etkenler şunlardır (Kuruüzüm ,1992):

 İş Etüdü

 Emeğin etkinliğe unsuru

 Hammadde ve Malzeme Randımanı

 Makine ve teçhizat unsuru ile teknoloji düzeyi

 Organizasyonun ve yönetimin (sevk ve idare) unsuru

 İşletmelerin tam kapasiteyle çalışmalarının lüzumu

 Kuruluş yerinin ve işletme büyüklüğünün uygun oluşu

 Toplam Kalite Yönetimin uygulanması

 Motivasyon

 Ergonomi

2.2.5.1. İş Etüdü

Bir işin analizinde kullanılan sistematik prosedürlerdir. Mal ya da hizmet üreten tüm üretim sistemlerinde iş etüdünün kullanılmasının amacı, verimliliği arttırmaktır. Bu sonuca ulaşmak için bir takım alt amaçların gerçekleştirilmesi gerekir. Bu amaçlardan biri işletmenin tanımlı fonksiyonlarından herhangi bir kayba izin verilmemesidir. Böylece tanımlanmış iş ve işle ilgili faaliyetler, bu işin yapılmasından beklenen fonksiyonlar dikkate alınarak

(35)

değerlendirilir. Kuruüzüm’ e (1992) göre amaçlar bu görüş ışığında aşağıdaki gibi değerlendirilir.

 Gereksiz faaliyetlerden kurtulmak,

 Gerekli faaliyetleri mümkün olan en ekonomik şekilde düzenlemek

 Uygun çalışma yöntemlerini standartlaştırmak

 İşle ilgili doğru zaman standartlarını saptamak

 Üretimde kullanılan faktörlerden yararlanma oranını arttırmak,

 İşgücünü eğitmek

 Mevcut çalışma koşullarından daha iyi çalışma koşullarına geçme,

2.2.5.2. Emeğin Etkinliği Unsuru

Üretim sistemleri sürekli verimliliği arttırma çabası içindedir. Seçilmiş bir takım tekniklerin veya analizlerin uygulandıktan sonra geliştirme çabalarının durması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu çalışmaların, zaman içerisinde sürekli kendisini yenileyen ve güncelleştiren bir yapıya sahip olmalıdır. Bu dinamizm içerisinde emek faktörünün önemli bir yeri vardır. Zira faktörler içerisinde en büyük değişkenlik, yapısal özelliğinden dolayı emektedir (Kuruüzüm, 1992:29).

Emek verimliliği toplam verimliliğin belirlenmesinde en önemli unsur durumundadır. Emek verimliliğinin düşük olduğu işletmelerde malzeme ve teknoloji verimliliğinin arttırılması son derece güçtür. İşgücü verimliliğini arttırmaya yönelik tedbirler beraberinde teknoloji verimliliğini de getirmekte ve böylece toplam faktör verimliliği de artmaktadır (Genç, 1998: 54).

Emeğin etkinliğini tayin eden unsurlar üç grupta toplanır. Bunlar bedeni gücü, fikri gücü, gönül gücüdür. Emeğin bedeni gücü, gıda durumuna, beslenme sistemine, gelir miktarına, mesken şartlarına, gençliğin sağlıklı yetişmesine, beden terbiyesine halkın sağlık yapısına, vs. bağlıdır. Emeğin fikri gücü, genel kültürüne ve mesleki eğitim seviyesine bağlıdır. Gönül gücü ise bedeni ve fikri güce sahip olan insanın çalışma şevkini ifade eder. İşçi-işveren arasındaki münasebetler, sendika münasebetleri, işçilerin kendi aralarındaki uyum, işçilerle yönetim kademesinde bulunan elemanlar arasındaki münasebetler işçinin gönül gücüne tesir eder. İşte bir işletmede, bir sanayi kolunda ve bir ekonomide bu hususlar nispette düzenlenip yerine getirilirse emeğin etkinliği de o oranda artmış olur (Kıraç, 2005: 29-30).

(36)

Emek verimindeki artışın, ölçülebilen bir göstergesi de çalışma süresidir. Çalışanın uzun süreli uğraşı, verimlilikte de azalmaya yol açar. Daha az yorgunluk daha verimli çalışma için öne sürülen koşullardan biridir. Ancak bu konuda hangi süre çalışmanın bedeni gayretin optimal düzeyde tutulacağına ilişkin bilgiler öznel unsurlara dayalı olmaktadır. İşin niteliği gibi çalışanın fiziksel özellikleri ve yorgunluk da verimlilik düzeylerini farklılaştırmaktadır (Lordoğlu, 1995:164).

2.2.5.3. Hammadde Ve Malzeme Randımanı

Belirli kalite ve özelliklere sahip bir mamulü belirli koşullar altında, belirli üretim yöntemleri ile üretebilmek için gerekli standart hammadde miktarını belirleyebilmek için, gerek mamul, gerekse hammaddenin dış görüntüsü ve nitelikleri ile ilgili mühendislik bilgilerinin saptanmasıdır

Üretim için ihtiyaç duyulan uygun hammaddenin satın alınması ile telef, kırpıntı gibi maliyetleri olumsuz yönde etkileyen artıklar azaltılmaya çalışılır. Ayrıca, uygun kalitenin alınması maliyetlerin azaltılması yönünden yararlar sağlar. Gereksiz yere yüksek kaliteli bir hammadde almanın maliyetlere olumsuz etkileri olduğu gibi gereğinden düşük kalite hammadde satın almak da aynı şekilde olumsuz etki meydana getirir. Hammaddenin uygun zamanda satın alınması maliyetleri etkileyecek diğer bir faktördür. Özellikle hammaddenin ve malzemenin ithal edildiği durumlarda, maliyetlerin işletme açısından önemi artmaktadır.

Bütün bu faktörün göz önünde bulundurulması hammadde verimliliğinin istenilen düzeye çıkarılmasını mümkün kılar.

Bütün işlemelerin malzeme kaybına yol açmayacak biçimde gerçekleştirilmesi sağlanmalı, mamulün müşteriye devri sırasında hasara uğramaması için iyi ambalajlanması sağlanmalıdır (Genç, 1998:56-58).

2.2.5.4. Makine Ve Teçhizat Unsuru İle Teknoloji Düzeyi

Verimin artması sadece emek etkinliğinin artmasıyla gerçekleşmez. Makine ve teçhizatın randımanının arttırılması gerekir. Bunun için ya işçi başına düşen makine adedinin arttırılması ya da makine adedi arttırılmasa dahi teknolojinin, yani makinenin teknik bakımdan daha çok geliştirilmesi gerekir. Bilgi toplumu olma amacı doğrultusunda bilimsel ve teknolojik çalışmaların desteklenerek geliştirilmesi temel ilke olmalıdır (Zaim, 1997:296;298.)

Teknoloji ve verimlilik arasında yakın bir ilişki vardır, yani teknoloji faktörü verimliliği önemli ölçüde etkilemektedir. Fakat bu ilişkinin boyutu veya dozu, iddia edildiği

Şekil

Tablo  2  de  incelendiğinde,  birinci  faktörde  dört  madde  yer  aldığı,  ikinci  faktörde  ve  üçüncü  faktörde  üçer  maddenin  yer  aldığı  belirlenmiştir
Tablo 3. Öğretim elemanlarının çalışma ortamlarına ilişkin betimsel istatistikler
Tablo  incelendiğinde,  öğretim  elemanlarının  cinsiyetlerine  göre  araştırma  sırasında  kullandıkları  araç-gerece  bağlı  verimlilik  düzeylerinin  farklılaştığı  belirlenmiştir  (p<0,05)
Tablo  incelendiğinde,  öğretim  elemanlarının  araştırma  sırasında  kullandıkları  araç- araç-gerece bağlı verimlilik düzeyleri ile çalışma ortamlarına bağlı verimlilik düzeylerinin öğretim  elemanlarının  yaşına  göre  anlamlı  bir  farklılık  gösterdiğ
+3

Referanslar

Benzer Belgeler

30 Mayıs - 10 Haziran 2022 Bahar Yarıyılı Alan Dersleri için Dönem Sonu Sınavları 6 - 15 Haziran 2022 Bahar Yarıyılı Alan Dersleri için Dönem Sonu Not Girişi 23 Mayıs

Diğer meslek alanları ile özel eğitim alanı arasında iletişimi sağlayarak alan dışındakilere özel gereksinimli çocuklar. hakkında

Comparative in vitro study of the accuracy of impression techniques for dental implants: Direct technique with an elastomeric impression material versus intraoral

Arızalı tıbbi cihazın servis sözleşmesi (ya da garantisi) yok ise; arıza Teknik Servis Birimi ya da cihazın satınalındığı firma tarafından “Tıbbi

Instrumentation Dergisi tarafından 2000 ve 2002 yıllarında ‘En İyi Medikal Görüntüleme ve 3D Görselleştirme Yazılımı’ olarak bildirilmiş, şu anda dünya

1) Fakültede uygulamalı derslerde her öğrencinin, her yıl belirli sayıda ve kalitedeki uygulamalı çalışmayı öngörülen sürede yapması veya verilen telafi süresinde

Bütünlemede sadece teorik sınavdan başarısız olan öğrencilerde, en fazla 36 (otuzaltı) iş gününü kapsayacak sayıda klinik eğitimi için yaz klinik eğitimi programı

Revizyon talebi yapılan doküman, talep eden personel dışında diğer birimlerin işleyişini de etkiliyor ise Kalite Yönetim Direktörü tarafından Döküman talep ve