• Sonuç bulunamadı

Başlık: Daimi immatür dişlerde revaskülarizasyon: 3 olgu sunumuYazar(lar):GÜLER, Başak; VURAL, SimgeCilt: 39 Sayı: 3 Sayfa: 135-141 DOI: 10.1501/Dishek_0000000164 Yayın Tarihi: 2012 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Daimi immatür dişlerde revaskülarizasyon: 3 olgu sunumuYazar(lar):GÜLER, Başak; VURAL, SimgeCilt: 39 Sayı: 3 Sayfa: 135-141 DOI: 10.1501/Dishek_0000000164 Yayın Tarihi: 2012 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DAøMø øMMATÜR DøùLERDE REVASKÜLARøZASYON:

3 OLGU SUNUMU

Revascularization Of ømmature Permenant Teeth: 3 Case reports

Baúak GÜLER * Simge VURAL *

*

Dt., Ankara Üniversitesi Diú Hekimli÷i Fakültesi Pedodonti Anabilim DalÕ Özet

Bu olgu sunumunun amacÕ 3 immatür daimi diúte kök geliúiminin devamÕnÕ sa÷lamak amacÕyla uygulanan revaskülarizasyon tedavisinin 1 yÕllÕk baúarÕsÕnÕ de÷erlendirmektir. Enfekte kök kanal-larÕnÕn dezenfeksiyonu topikal antibiyotik patÕ ile sa÷landÕktan sonra periapikal dokular irrite edile-rek kök kanallarÕ içerisinde kan pÕhtÕsÕ oluúumu sa÷lanmÕú ve pÕhtÕnÕn üzeri beyaz Mineral Trioxi-de Aggregate (MTA) ile kapatÕlmÕútÕr. Restorasyon kompozit rezin ile tamamlanmÕútÕr. 1 yÕllÕk takip süresinin sonucunda bir olguda kök uzunlu÷unun arttÕ÷Õ, apeksin kapanmasÕnÕn sa÷landÕ÷Õ ve kök dentini duvarlarÕnda kalÕnlÕk artÕúÕ oldu÷u tespit edilmiútir. Di÷er iki olguda kök geliúimine dair herhangi bir bulgu olmamasÕna ra÷men klinik ya da radyografik olarak patolojik bir bulguya rast-lanmamÕútÕr. Elde edilen sonuçlar do÷rultusunda revaskülarizasyon tedavisinin immatür diúler için konvansiyonel apeksifikasyon tedavisine bir alter-natif olabilece÷i düúünülmektedir.

Anahtar kelimeler: immatür daimi diú, apek-sifikasyon, revaskülarizasyon

Summary

The aim of these case reports were to present 1 year follow up results of 3 cases with necrotic and immature teeth treated by revascularization aiming to induce root development. After disinfec-tion of the infected root canal spaces with a topi-cal antibiotic paste, periapitopi-cal tissues were irrita-ted to form blood clot in the canal spaces and whi-te MTA was placed over the blood clot. Final res-torations were completed with composite resin. Af-ter a year of follow up time, in one case, increased

root lenght, closure of the apex and thickening of the root dentinal walls was observed. Although there were no signs of root development in the ot-her two cases, teeth were clinically and radiograp-hically semptom-free. Revascularization of imma-ture necrotic teeth could be an alternative to con-ventional apexification treatment.

1. Key words: Immature permenant tooth, apexification, revascularizationÖztaú E, Ba÷delen G, KÕlÕço÷lu H, UlukapÕ H, AydÕn ø. The effect of enamel bleaching on the shear bond strengths of metal and ceramic brackets. Eur J Orthod 2012;34:232-7.

2. Uysal T, Ustdal A, Nur M, Catalbas B. Bond strength of ceramic brackets bonded to enamel with amorphous calcium phosphate-containing orthodontic composite. Eur J Orthod 2010;32:281-4.

3. Mirzakouchaki B, Kimyai S, Hydari M, Shahrbaf S. Effect of self-etching primer/adhesive and conventional bonding on the shear bond strength in metallic and ceramic brackets. Med Oral Patol Oral Cir Bucal 2012;17:e164-70.

4. Habibi M, Nik TH, Hooshmand T. Com-parison of debonding characteristics of metal and ceramic orthodontic brackets to enamel: an in-vitro study. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2007;132:675-9.

Theodorakopoulou LP, Sadowsky PL, Ja-cobson A, Lacefield W Jr. Evaluation of the de-bonding characteristics of 2 ceramic brackets: an in vitro study. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2004;125:329-36.

(2)

Giriú

ømmatür diúlerde travma ya da çürük ne-deniyle kanal tedavisi gereksinimi ortaya çÕka-bilmektedir. Ancak bu diúlerin kök kanal teda-visi sÕrasÕnda mekanik olarak temizlenmesi ve úekillendirilmesi anatomik özellikleri nedeniy-le zordur (1,2,3). AyrÕca mekanik doldurma lemi sÕrasÕnda ya da lateral kondensasyon iú-lemi sÕrasÕnda dentin duvarlarÕnÕn ince olmasÕ nedeniyle kök kÕrÕklarÕ meydana gelebilmekte-dir (4,5). Bu diúlerin endodontik tedavi seçe-nekleri arasÕnda apeksifikasyon, suni apikal ba-riyer oluúturulmasÕ ve revaskülarizasyon teda-visi bulunmaktadÕr (6).

Nekrotik immatür diúlerin tedavisinde apikal sert doku bariyeri oluúturmak amacÕyla genellikle kalsiyum hidroksitin kullanÕldÕ÷Õ çok seanslÕ apeksifikasyon tedavisi uygulanmakta-dÕr (5). Uzun yÕllaruygulanmakta-dÕr uygulanmakta olan apeksifikasyon baúarÕlÕ bir tedavi seçene÷i ola-rak görülse de bu tedavi için çok sayÕda rande-vuya ihtiyaç duyulmasÕ, tedavi seanslarÕ ara-sÕnda diúin yeniden kontaminasyonu sonucu enfekte olmasÕ, pöröz bariyer oluúumu, ve ka-nal dolgusunun yetersiz olmasÕ gibi çeúitli kÕ-sÕtlamalarÕ vardÕr. AyrÕca uzun süre kalsiyum hidroksit kullanÕmÕnÕn köklerin kÕrÕlganlÕ÷ÕnÕ arttÕrdÕ÷Õ gözlenmiútir (4-9). Bunun yanÕ sÕra, kalsiyum hidroksitin yüksek pH’sÕ ve antimik-robiyal özelli÷i nedeniyle inflamasyon sonucu geliúecek patolojik bir kök resorpsiyonunu in-hibe etmekte ve devital diúlerde apeks kapan-masÕnÕ indüklemektedir. Ancak rejenerasyon potansiyeli olan canlÕ dokularÕ nekroze ederek kanal içinde canlÕ kalan kök hücreler ya da progenitör hücreler gibi pulpa hücrelerini öl-dürdü÷ünü ya da kök geliúiminde önemli role sahip apikal papilla ya da apikal papilladaki kök hücrelere zarar verdi÷ini ileri süren araú-tÕrmacÕlar apeks kalsifiye bir bariyerle kapa-tÕlmÕú olsa da kalsiyum hidroksitin kök geliúi-mini sa÷layamadÕ÷Õna dikkat çekmektedirler (1- 3, 10).

Bu diúler için di÷er bir tedavi yaklaúÕmÕ da kök ucunun cerrahi yollarla retrograd dolgu ile kapatÕlmasÕdÕr. Bu tedavinin baúarÕlÕ sonuç-lar verdi÷i ve randevu sayÕsÕnÕ ciddi oranda azalttÕ÷Õ gözlenmiútir (6). Ancak bu invaziv prosedürün de cerrahi komplikasyon gibi kendi dezavantajlarÕ vardÕr. AyrÕca apeksifikasyon tedavisinde oldu÷u gibi kök geliúimi devam etmedi÷i için istenmeyen kron-kök oranÕ ve

in-ce kalan kök dentini nedeniyle bu diúler kÕrÕl-gan halde kalmaktadÕr. Bu tedavi seçene÷inde suni apikal bariyer oluúturmak amacÕyla MTA gibi materyaller kullanÕlmaktadÕr. Ancak MTA bile kalan kök yapÕsÕnÕn güçlendirilmesini sa÷-layamaz. Bu tür köklerin güçlendirilmesi için kök kanal dolgusu olarak kompozit rezin kul-lanÕlmasÕ önerilmektedir ancak gerekli oldu÷u durumlarda kök kanal tedavisinin yenilenme olasÕlÕ÷Õ sÕnÕrlÕdÕr (4).

Revaskülarizasyon tedavisi ise nekrotik immatür diúlerin tedavisi amacÕyla kullanÕlan, di÷er tekniklerin aksine kök geliúiminin deva-mÕnÕ sa÷layan, rejeneratif ve biyolojik temelli bir tedavidir (5). Klasik revaskülarizasyon te-davisinde kök kanallarÕ çeúitli antibiyotikli pat-larla dezenfekte edildikten sonra periapikal dokular irrite edilerek kök kanalÕ içerisine ka-nama sa÷lanÕr ve kök kanalÕ içerisinde meyda-na getirilen kan pÕhtÕsÕnÕn üzeri MTA ile kapa-tÕlÕr. Bu yöntem ile kök geliúiminin beklenme-di÷i durumlarda, apeksifikasyon yerine revas-külizasyon tedavisi uygulanabilece÷i birçok olguda gösterilmiútir (1, 2, 11-13).

Bu olgu sunumlarÕnda kök geliúiminin beklenmedi÷i ve apeksifikasyon ya da suni apikal bariyer oluúturma tekni÷inin uygulan-masÕ durumunda prognozun zayÕf olaca÷Õ dü-úünülen 3 immatür diúte revaskülarizasyon te-davisi uygulanarak tedavilerin baúarÕsÕ de÷er-lendirilmiútir.

Olgu RaporlarÕ Olgu 1

Klini÷imize a÷rÕ úikayetiyle baúvuran 10 yaúÕndaki erkek hastanÕn hikayesinde 1,5 yÕl önce üst sol santral diúinin travmaya u÷rdÕ÷Õ ö÷renilmiútir. Radyografik muayene sonrasÕn-da bu diúin apeksinin açÕk oldu÷u ve periapikal lezyon geliúti÷i gözlenmiútir (Resim 1).

Resim 1: Olgu 1’in te-davi öncesi alÕnan peri-apikal radyograf

(3)

Klinik muayene sonucunda perküsyon hassasi-yetinin oldu÷u ancak palpasyon hassasihassasi-yetinin olmadÕ÷Õ gözlenmiútir. Bu diúin elektrik pulpa testine yada so÷uk testine cevap vermemesi üzerine devital oldu÷u belirlenmiútir. Rubber dam izolasyonu altÕnda anestezi uygulanmadan giriú kavitesi açÕlmÕú ve hasta kanal aleti peia-pikal bölgeye ulaúana kadar herhangi bir rahat-sÕzlÕk hissetmemiútir. Bu durumdan yola çÕka-rak periapikal dokunun vital oldu÷u düúünül-müútür. Kanal 10 ml. sodyum hipoklorit ile yÕ-kanÕp ka÷Õt konlar yardÕmÕyla kurutulmuú, ka-nal içi dezenfeksiyonun sa÷lanmasÕ amacÕyla metranidazol (Flagyl, EczacÕbaúÕ, østanbul, Türkiye), siprofloksasin (Cipro, Biofarma, øs-tanbul, Türkiye) ve sefaklor (Sanocef, Sanovel, østanbul, Türkiye)’un propilen glikol ve polie-tilen glikol ile karÕútÕrÕlmasÕyla elde edilen an-tibiyotikli pat kanal içerisine lentülo yardÕmÕy-la gönderilmiútir. Giriú kavitesi geçici dolgu maddesi (Temporary filling, BMS, øtalya) ile kapatÕlarak 3 hafta beklenmiútir. 3 hafta sonra hastada herhangi bir patolojik bulguya rast-lanmamÕútÕr. Adrenalin içermeyen lokal anes-tezi (Safecaine, VEM, Ankara, Türkiye) ve rubber dam uygulanarak kanal yeniden açÕl-mÕútÕr. Kanal içerisindeki antibiyotik patÕnÕn temizlenmesi amacÕyla 10 ml. izotonik solus-yon ile kanal yÕkanmÕú ve ka÷Õt konlar ile kuru-tulmuútur. 30 numaralÕ H tipi kanal aleti (Gol-den Star Medical, Shenzhen, Çin) yardÕmÕyla periapikal dokular irrite edilerek kanal içerisi-ne kanama sa÷lanmÕútÕr. KanamanÕn miiçerisi-ne- mine-sement sÕnÕrÕna kadar ulaúmasÕ için beklenmiú-tir. KanalÕn kanla doldu÷u gözlendikten sonra pulpa odasÕna Õslak pamuk pelet yerleútirilerek 15 dakika kadar pÕhtÕnÕn organize olmasÕ bek-lenmiú ve ardÕndan pÕhtÕnÕn üzeri beyaz MTA (ProRoot, Dentsply, Tulsa Dental, Tulsa, ABD) ile kapatÕlmÕútÕr. MTA’nÕn üzeri Õslak pamuk pelet ve cam iyonomer siman (Ketac Molar Easymix, 3M ESPE, Almanya) ile kapa-tÕlmÕútÕr. 2 gün sonra daimi restorasyon kom-pozit rezin (Filtek Ultimate, 3M ESPE, ABD) ile tamamlanmÕútÕr (Resim 2).

Resim 2: Olgu 1’in te-davi sonrasÕ alÕnan pe-riapikal radyograf

Hasta 3 aylÕk aralÕklarla 1 yÕl boyunca takip edilmiútir. Birinci yÕlÕn sonunda hastada klinik olarak herhangi bir patolojik bulguya rastlan-madÕ÷Õ gözlenmiútir. Radyografik olarak ince-lendi÷inde kök geliúimine dair herhangi bir bulgu olmamasÕna ra÷men, periapikal patoloji-nin tamamen iyileúti÷i ve lamina duranÕn de-vam etti÷i izlenmektedir (Resim 3).

Resim 3: Olgu 1’in te-davisinden bir yÕl sonra alÕnan periapikal rad-yograf

Olgu 2

Klini÷imize estetik kaygÕyla baúvuran 11 yaúÕndaki kÕz hastanÕn hikayesinde 2 yÕl önce travma geçirdi÷i ve üst sol santral diúinin avül-se oldu÷u ö÷renilmiútir. YapÕlan radyografik muayene sonucu üst sol lateral diúin apeksinin açÕk oldu÷u ve periapikal lezyon geliúti÷i göz-lenmiútir (Resim 4).

Resim 4: Olgu 2’nin tedavi öncesi alÕnan pe-riapikal radyograf

YapÕlan klinik muayene sonucu perküsyon ha-sasiyetinin oldu÷u ancak palpasyon hassasiye-tinin olmadÕ÷Õ belirlenmiútir. YapÕlan elektrikli pulpa ve so÷uk testlerine cevap alÕnamamÕútÕr. Rubberdam uygulamasÕ ardÕndan giriú kavitesi açÕlmÕú ancak kanal içerisine kanal aleti yerleú-tirildi÷inde a÷rÕ meydana gelmesi üzerine par-siyel nekroz teúhisi konularak anestezi yapÕl-mÕútÕr. Tedavinin aúamalarÕ Olgu 1’de anlatÕl-dÕ÷Õ úekilde uygulanmÕútÕr (Resim 5).

(4)

Resim 5: Olgu 2’nin tedavi sonrasÕ alÕnan periapikal radyograf

HastanÕn 1 yÕllÕk takibi sonrasÕnda periapikal lezyonun tamamen iyileúti÷i gözlenmiútir an-cak kök geliúiminin devam etti÷ine dair her-hangi bir bulguya rastlanmamÕútÕr (Resim 6).

Resim 6: Olgu 2’nin tedavisinden 1 yÕl sonra alÕnan periapikal rad-yograf

HastanÕn herhangi bir patolojik bulgusu olma-dÕ÷Õ için takipleri devam etmektedir.

Olgu 3

Klini÷imize a÷rÕ úikayeti ile baúvuran 10 yaúÕndaki erkek hastanÕn üst sol birinci küçük azÕ diúinde derin dentin çürü÷ü oldu÷u saptan-mÕútÕr. YapÕlan klinik muayene sonucunda has-tada perküsyon ve palpasyon hassasiyetinin ol-du÷u, radyografik muayene sonucunda da her iki kök ucunun da açÕk oldu÷u gözlenmiútir (Resim 7).

Resim 7: Olgu 3’ün te-davi öncesi alÕnan peri-apikal radyograf

Radyografik ve klinik muayene sonucun-da akut apikal periodontitis teúhisi konmuú ve

hastaya antibiyotik tedavisine baúlanmÕútÕr. 1 hafta sonra hasta lokal anestezi ve rubberdam izolasyonu altÕnda giriú kavitesi açÕlmÕú ve di-÷er iúlemler Olgu 1 ve 2’de anlatÕldÕ÷Õ úekilde uygulanmÕútÕr (Resim 8).

Resim 8: Olgu 3’ün te-davi sonrasÕ alÕnan pe-riapikal radyograf

HastanÕn bir yÕllÕk takibi sonrasÕnda kök kanal geliúiminin devam etti÷i, kök ucu ka-panmasÕnÕn sa÷landÕ÷Õ ve kök dentini kalÕnlÕ-÷Õnda artÕú oldu÷u tespit edilmiútir (Resim 9).

Resim 9: Olgu 3’ün te-davisinden 1 yÕl sonra alÕnan periapikal rad-yograf

TartÕúma

Kök ucu kapanmamÕú avülse sürekli diúle-rin tedavileri üzediúle-rine yapÕlan çalÕúmalar, kök kanal sisteminde revaskülarizasyonun gerçek-leúebilece÷ini göstermektedir (11, 13). Avülse diútekine benzer bir ortam yaratÕlabilirse yani kanal etkin bir úekilde dezenfekte edilebilir, yeni doku rejenerasyonu için bir matriks oluú-turulabilir ve koronal sÕzdÕrmazlÕk sa÷lanabilir-se pulpa dokusunun rejenere olabilece÷i öngö-rülmektedir (1, 9, 14).

ølk defa 1970’lÕ yÕllarda Nygaard-Astby ve Hjortdal (15) apikal periodontitisi olan nek-rotik, enfekte immatür diúlerde pulpa boúlu-÷unda revaskülarizasyonun gerçekleúmesi üze-rine çalÕúmalar yapmÕúlardÕr. Ancak bu olgula-rÕn ço÷unda baúarÕsÕz olmuúlardÕr. 30, 40 yÕl önceki materyallerin ve enstrümanlarÕn avülse diútekine benzer bir ortam yaratmak için yeterli olmamasÕ nedeniyle bu çalÕúmalarÕn baúarÕsÕz

(5)

oldu÷u düúünülmektedir (13). Günümüzde re-jeneratif endodontide geliúmiú materyaller, enstrümanlar ve medikamanlar kullanÕlmakta, travma araútÕrmalarÕ ve doku mühendisli÷i alanlarÕndan elde edilen prensipler uygulan-maktadÕr. Böylece enfekte pulpanÕn etkili bir úekilde dezenfekte edilmesi, yapay yapÕ iskele-si yerleútirilmeiskele-si ve giriú kaviteiskele-sinin etkili bir úekilde kapatÕlmasÕ mümkün olmaktadÕr (4).

Kök kanallarÕnda yeni pulpa dokusunun rejenere olabilmesi için öncelikle ortamda bak-teri bulunmamasÕ gerekmektedir (15). Kök ka-nal tedavisinde mekanik temizlik önemli bir adÕmdÕr ancak apeksi açÕk diúlerde kanal du-varlarÕ mekanik olarak temizlenememektedir (11). Bu nedenle enfekte kök kanallarÕnÕn çe-úitli topikal antibiyotik kombinasyonlarÕ ile de-zenfekte edilmesi önerilmiútir. øn vivo ve in vitro çalÕúmalar, lokal antibiyotik uygulamala-rÕnÕn enfekte kök kanallarÕndaki endodontik patojenlerin öldürülmesinde etkili oldu÷unu göstermiútir(3,4).

Hoshino ve ark. (16) tarafÕndan tanÕtÕlan enfekte pulpa, enfekte kök kanal dentini ve çü-rük dentinde bulunan bakterilere karúÕ etkili oldu÷u belirlenen, üçlü antibiyotik patÕ sidal (metranidazol, siprofloksasin) ve bakteri-ostatik (minosiklin) komponentler içermekte-dir. Birçok çalÕúmada üçlü antibiyotik patÕ kul-lanÕmÕnÕn kanal içini etkili bir úekilde dezen-fekte etti÷i ve semptomlarÕ ortadan kaldÕrdÕ÷Õ gözlenmiútir (1, 11, 17-20). Ancak, kök kanal tedavisinde dezenfeksiyon amacÕyla kullanÕlan ilaç kombinasyonlarÕnÕn bakterisidal etkinli÷i-nin yanÕ sÕra antibiyotik esaslÕ tedavietkinli÷i-nin uygu-lanmasÕnÕn diú kronunda renklenme, bakteriyel direnç geliúmesi ya da allerjik reaksiyon gibi klinik ve biyolojik yan etkileri olabilmektedir (21). Bu nedenle antibiyotikli patlarÕn kullanÕ-mÕ öncesi iyi bir anamnez alÕnmalÕ ve has-ta/hasta velisi geliúebilecek komplikasyonlar yönünden bilgilendirilmelidir.

Ülkemizde minosiklin bulunmamasÕ ne-deniyle, olgularÕmÕzda antibiyotik patÕ olarak enfekte kök kanallarÕnda bulunan bakterilere karúÕ etkili oldu÷u belirtilen siprofloksasin, metranidazol ve sefaclor kombinasyonu kulla-nÕlmÕútÕr (1, 10, 13). 3 hafta sonrasÕnda diúlerde herhangi bir patolojik bulguya rastlanmadÕ÷Õ gözlenmiútir. TaúÕyÕcÕ olarak ise farmasötik

ta-úÕyÕcÕlar olan propilen glikol ve polietilen gli-kol kullanÕlmÕútÕr. Farmasötik alanda propilen glikol genellikle çözücü, koruyucu ve nem tu-tucu olarak kullanÕlmaktadÕr ve yapÕlan çalÕú-malarda biyolojik olarak zararsÕz oldu÷u göz-lenmiútir. Polietilen glikol ise farmasötik ve kozmetik preparasyonlarda taúÕyÕcÕ olarak kul-lanÕlmaktadÕr ve kimyasal olarak etkisiz bir materyaldir. Bu bileúenler çözünürlü÷ü arttÕr-makta ve patÕn kanal içerisine yollanmasÕnÕ ko-laylaútÕrmaktadÕr (6).

Bu yaklaúÕmda klinisyenlerin aklÕnÕ karÕú-tÕran esas konu revaskülarizasyon tedavisinden sonra geliúen dokunun ne oldu÷unun bilinme-mesidir (22). Meydana gelen dokunun do÷asÕ net de÷ildir. Yeni meydana gelen dokunun kayna÷Õ ve do÷asÕ üzerine çeúitli olasÕ meka-nizmalar belirtilmiútir (4, 23). Kök kanalÕnÕn apikal kÕsmÕnda canlÕ kalan pulpa dokularÕnÕn olabilece÷i ve bunlarÕn yeni forme olan matriks üzerine prolifere olarak odontoblastlara dife-ransiye olup dentin meydana getirerek kök uzunlu÷unda ve kalÕnlÕ÷Õnda artÕúa neden ola-caklarÕ ileri sürülmüútür (11). Apikal papil kök hücreleri ya da kemik ili÷i de kök geliúimi için olasÕ mekanizmalardÕr. Apikal papil, çok özel bir kök hücre dokusudur ve pulpa dokusunu re-jenere etme ve kök geliúiminin devamlÕlÕ÷ÕnÕn sa÷lama potansiyeli vardÕr (24). Üçüncü bir mekanizma periodontal ligamanda yer alan kök hücrelerdir, bu hücrelerin prolifere olarak kanal içerisine büyüdü÷ü ve kök dentininin iç yüzeyinde sert doku birikimine neden olabile-cekleri düúünülmektedir. Kök geliúiminin de-vamÕndaki di÷er bir mekanizmanÕn ise imma-tür diúlerde bolca bulunan multipotent dental pulpa kök hücreleri oldu÷u ve bu hücrelerin di-feransiyasyonu ile yeni dokunun meydana gel-di÷i düúünülmektedir (25). Revaskülarizasyon tedavisinde kök kanalÕ içerisinde oluúturulmasÕ istenen kan pÕhtÕsÕnÕn kendisi zengin bir büyü-me faktörü kayna÷ÕdÕr, odontoblast, fibroblast ya da sementoblast gibi hücrelerin diferansi-yasyonunu, büyümesini ve maturasyonunu stimule ederek rejenerasyonda önemli bir rolü vardÕr (4). Meydana getirilen kan pÕhtÕsÕnÕn travmatik yaralanmalardakine benzer úekilde kök kanalÕ içerisine yeni büyüyecek doku için bir matriks görevi gördü÷ü de düúünülmektedir (11). Meydana gelen kan pÕhtÕsÕnÕn enfekte olmasÕna engel olmak amacÕyla kök kanal a÷ÕzlarÕnÕn kusursuz örtücülük özellikleri

(6)

oldu-÷u belirlenen MTA ile kapatÕlmasÕ önerilmek-tedir (11, 27-29).

Apeksifikasyon tedavisi enfekte immatür diúlerin tedavisinde yÕllardÕr kullanÕlmakta olan bir yöntem olmasÕna ra÷men úiddetli apikal en-feksiyonu bulunan immatür daimi diúler için doku rejenerasyonuna izin veren bu yeni yak-laúÕmÕn daha iyi bir seçenek oldu÷u düúünül-mektedir (22). Ancak uzun dönem takipleri olan çalÕúmalar bulunmadÕ÷Õ için revaskülari-zasyon tedavisi sonrasÕ kök kanalÕnÕn oblitere olup olmadÕ÷Õ ya da apikal periodontitis geliúip geliúmedi÷i bilinmemektedir. østenmeyen bu durumlar meydana gelse de diú uzun süre a÷Õz-da tutulmuú olacaktÕr (4). Bu nedenle klinis-yenler her zaman önce konservatif tedavileri seçmeli e÷er bu uygulamalar baúarÕsÕz olursa di÷er yöntemlere baúvurulmalÕdÕr.

Sonuç

Bu olgu sunumlarÕnda revaskülarizasyon ile 3 immatür daimi diúte baúarÕlÕ sonuçlar elde edilmiútir, ancak bu tedavi seçene÷inin rutin olarak kullanÕmÕna geçilmeden önce uzun dö-nem takipleri olan çalÕúmalara ihtiyaç duyul-maktadÕr.

KAYNAKLAR

1. Ding RY, Cheung GS, Chen J, Yin XZ, Wang QQ, Zhang CF. Pulp revascularza-tion of immature teeth with apical periodonti-tis. J Endod 2009; 35: 745-749.

2. Thibodeau B. Case report: pulp revas-cularization of necrotic, infected, immature, permenant tooth. Pediatr Dent 2009; 31: 145-8.

3. Hargreaves KM, Giesler T, Henry M, Wang Y. Regeneration potential of the young tooth: what does the future hold? Pediatr Dent 2008; 30: 253-60.

4. Neha K, Kansal R, Garg P, Joshi R, Garg D, Grover HS. Management of immature teeth by dentin-pulp regeneration: a recent ap-proach. Med Oral Patol Oral Cir Buccal 2011: Nov 1;16(7): e997-1004.

5. Nosrat A, Seifi A., Asgary S. Regener-ative endodontic treatment (revascularization) for necrotic immature permenant molars: a re-view and report of two cases with a new bio-material. JOE 2011; 37 (4): 562-7.

6. Petrino JA, Boda KK, Shambarger S, Bowles WR, McClanahan SB. Challenges in regenerative endodontics: a case series. JOE 2010; 36(3): 536-541.

7. Andreasen JO, Farik B, Mungsgard EC. Long term calcium hydroxide as a root ca-nal dressing may increase root fracture. Dent Traumatol 2002; 18: 134-137.

8. Caplan DJ, Cai J, Yin G, White BA. Root canal filled versus non-root canal filled teeth: a retrospective comparison of survival times. J Public Health Dent 2005; 65: 90-96.

9. Iohara K, Hakashima M, Ito M, Ishi-kawa M, Nakashima A, Akamine A. Dentin regeneration by dental pulp stem cell therapy with recombinant human bone morphogenetic protein 2. J Dent Res 2004; 83(8): 590-595.

10. Friedlander LT, Cullinan MP, Love RM. Dental stem cells and their potential role in apexogenesis and apexification. Int Endod J 2009: 42; 955-962.

11. Banchs F, Trope M. Revascularization of immature permenant teeth with apical peri-odontitis: new treatment protocol? J Endod 2004; 30: 196-200.

12. Chueh LH, Huang GT-J. Immature te-eth with periradicular periodontitis or abscess undergoing apexogenesis: a paradigm shift. J Endod 2006; 32: 1205-1213.

13. Trope M. Regenerative potential of dental pulp. J Endod 2008; 34: S13-S17.

14. Thibodeau B., Teixeira F, Yamauchi M, Caplan DJ, Trope M. Pulp revasculariza-tion of immature dog teeth with apical perio-dontitis. JOE 2007; 33: 6: 680-689.

15. Nygaard-Ostby B, Hjortdal O. Tissue formation in the root canal following pulp re-moval. Scand J Dent Res 1971; 79: 333-349.

16. Hoshino E, Kurihara-Ando N, Sato I, Uematsu H, Sato M, Kota K, Iwaku M. In vitro antibacterial susceptibility of bacteria taken from infected root dentine to a mixture of cip-rofloxacin, metronidazole and minocycline. Int Endod J 1996; 29(2): 125-30.

17. Gelman R, Park H. Pulp revasculariza-tion in an immature necrotic tooth: a case re-port. Pediatr Dent 2012; 34(7): 496-9.

(7)

18. Dabbagh B, Alvaro E, Vu DD, Rizkal-lah J, Schwartz S. Clinical complications in the revascularization of immature necrotic perma-nent teeth. Pediatr Dent. 2012; 34(5): 414-7.

19. Shivashankar VY, Johns DA, Vidya-nath S, Kumar MR. Platelet Rich Fibrin in the revitalization of tooth with necrotic pulp and open apex. J Conserv Dent. 2012; 15(4): 395-8.

20. Vijayaraghavan R, Mathian VM, Sundaram AM, Karunakaran R, Vinodh S. Triple antibiotic paste in root canal therapy. J Pharm Bioallied Sci. 2012; 4(Suppl 2): S230-3.

21. Silva, LAB, Nelson-Filho P, Silva RAB, Flores, DSH, Heilborn C, Johnson JD, Cohenca N. Revascularization and periapical repair after endodontic treatment using apical negative pressure irrigation versus conventio-nal irrigation plus antibiotic intracaconventio-nal dressing in dogs’ teeth with apical periodontitis. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2010; 779-787.

22. Wang X, Thibodeau B, Trope M, Lin LM, Huang GT-J. Histologic characterization of regenerated tissues in canal space after the revitalization/ revascularization procedure of immature dog teeth with apical periodontitis. J Endod 2010; 36: 56-63.

23. Shah N, Logani A, Bhaskar U, Ag-garwal V. Efficacy of revascularization to in-duce apexification/apexogenesis in infected , non-vital, immature teeth: a pilot study. J En-dod 2008; 34: 919-25.

24. Cottie E, Mereu M, Lusso D. Regen-erative treatment of an immature traumatized tooth with apical periodontitis: report of a case. J Endod 2008; 34: 611-6.

25. Gronthos S, Brahim J, Li W, Fisher LW, Cherman N, Boyde A. Stem cell proper-ties of human dental pulp stem cells. J Dent Res 2002; 81: 531-5.

26. Srisuwan T, Tilkorn DJ, Al-Benna S, Abberton K, Messer HH, Thompson EW. Re-vascularization and tissue regeneration of an empty root canal space is enhanced by a direct blood supply and stem cells. Dental Traumatol 2012; 1-8.

27. Fischer EJ, Arens DE, Miller CH. bac-terial leakage of mineral trioxide aggregate as compared with zinc-free amalgam, intermedi-ate restorative mintermedi-aterial, and super-EBA as a root-end filling material. J Endod 1998; 24: 176-9.

28. Bates CF, Carnes DL, Del Rio CE. Longitudinal sealing ability of mineral trioxide aggregate as a root-end filling material. J En-dod 1996; 22: 575-8.

29. Torabinejad M, Higa RK, McKendry

DJ, Pitt Ford TR. Dye leakage of four root end filling materails; effects of blood contamina-tion. J Endod 1994; 20: 159-63.

YazÕúma Adresi: Dt. Baúak Güler

Ankara Üniversitesi Diú Hekimli÷i Fakültesi Pedodonti Anabilim DalÕ

PK: 06500

Beúevler, Ankara, Türkiye Tel : 312 2965670

Fax : 312 2123954

Referanslar

Benzer Belgeler

TKY’yi geleceğin etkin yönetim anlayışlarından biri olarak gören ve bunu organizasyon yapısı içerisinde işler bir hale getirmek isteyen futbol kulüpleri, bu

Kendisine yap›lan› belgeleriyle gösteremeyen, manevi tacizi kan›tlayamayan ma¤dur kifli ümitsizce ç›rp›n›p sald›rganlaflt›¤› için ifl yerinde durduk yerde

The behavior values of confined reinforced concrete sections sub- jected to flexure and axial load are obtained by using analytical solution (lay- ered model).. The calculated

Stepanov Institute of Physics, National Academy of Sciences of Belarus, Minsk, Republic of Belarus 91 National Scientific and Educational Centre for Particle and High Energy

the expected contributions from different production modes to the total signal yield (“Other” represents the sum of tH, VBF, and bb H contributions), the HWHM of the signal peak,

Xu State Key Laboratory of Nuclear Physics and Technology, Peking University, Beijing, China.. González

The 2D distributions of the final discriminating variables ob- tained for each category and each channel in the signal regions, along with the control regions, are combined in a

1) The GCP will directly transport the Gulf oil to the Mediterranean. 2) The GCP is already in operation both between Kirkuk and Ceyhan and Kirkuk- Southern Iraq. If it is extended