EKOLOJİK EKONOMİ YAKLAŞIMI İLE TÜRKİYE’DE ÇEVRESEL ETKİNLİK ANALİZİ
Bekir AYYILDIZ Yüksek Lisans Tezi
Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Prof. Dr. Arslan Zafer GÜRLER
2013 Her Hakkı Saklıdır
GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
EKOLOJİK EKONOMİ YAKLAŞIMI İLE
TÜRKİYE’DE ÇEVRESEL ETKİNLİK ANALİZİ
BEKİR AYYILDIZ
TOKAT 2013
i ÖZET Yüksek Lisans Tezi
EKOLOJİK EKONOMİ YAKLAŞIMI İLE TÜRKİYE’DE ÇEVRESEL ETKİNLİK ANALİZİ
Bekir AYYILDIZ Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Arslan Zafer GÜRLER
Çevresel kirlilik, ekonomik gelişme paralelinde oluşan kirleticilerin artmasından kaynaklanmaktadır. Buna bağlı olarak artan küresel ısınma, atmosferde serbest kalan karbondioksit miktarının giderek ısınma trendini etkilemesiyle bir kısır döngü yaratmaktadır.
Küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarına bağlı olarak yeni bilim dalları doğmuştur. Zaman ve mekan içinde ekosistem ve ekonominin birlikte evrimini ele alan disiplinlerin araştırma alanı olan “ekolojik ekonomi” ya da sürdürülebilir gelişme kavramına dayalı “yeşil ekonomi” gibi bilim dalları, bilimsel araştırmanın odak noktasına yerleşmiştir. Çalışmanın amacı Türkiye’deki çevre kirliliği olgusunu iller bazında ele alarak ekolojik ekonomi perspektifinden değerlendirilmektir.
Çalışmada panel regresyon modeli kullanılarak, 56 il bazında Çevresel Kuznets eğrisi yardımıyla analizler yapılmıştır. Öte yandan gerek il merkezleri gerekse Türkiye bazında trendler belirlenerek geleceğe ilişkin projeksiyonlar elde edilmiştir. İleri istatistik yöntem ve testlerin kullanıldığı araştırma sonuçları, genel olarak Türkiye ve her il için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Analiz sonuçlarınına göre Türkiye’de Kükürtdioksit açısından çevre kirliliği ile gelir arasında N şeklinde bir ilişkiden söz edilebilir ve Türkiye’de Partiküler madde için yapılan hesaplamalar ise çevre kirliliği ile gelir arasında ters N şeklinde bir ilişki bulunmuştur.
2013, 166 Sayfa
ii
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
ENVIRONMENTAL EFFICIENCY ANALYSIS WITH ECOLOGICAL ECONOMICS APPROACH IN TURKEY
Bekir AYYILDIZ Gaziosmanpaşa University
Institute of Science
Department of Agricultural Economics Supervisor: Prof. Dr. Arslan Zafer GÜRLER
Environmental pollution is caused by pollutants formed as parallel to economic development. Global warming related to environmental pollution causes a vicious circle as a result of carbon dioxide in the atmosphere, which has increasingly affect warming trend.
New areas of study emerged as a result of global warming. Sciences such as “ecological evolution”, study area of disciplines dealing with temporal and spatial co-evolution of ecosystem and economics, or “green economics” based on sustainable development concept have become the focus of scientific investigation.
Aim of the present study was to investigate the environmental pollution on the basis of provinces in Turkey and to evaluate in terms of ecological economics perspective. Analyses were made using panel regression and Kuznets curve in 56 provinces. Future projections were made both on provincial centers and Turkey at large via determining trends. Results of the investigation, for which advanced statistical methods and tests were employed, were evaluated separately for each province as well as Turkey in general. According to the results, it could be said that an N shaped association is present between income and environmental pollution in terms of sulfur dioxide in Turkey. Estimations for particulate matter, on the other hand, showed an inverse N shaped relationship between income and environmental pollution in Turkey.
2013, 166 pages
iii
ÖNSÖZ
Araştırma konusu ve analiz modelinin belirlenmesinden, tezin tamamlanmasına kadar geçen sürede, bilgi ve tecrübeleriyle her zaman yardımlarını gördüğüm ayrıca beni her zaman iyiye yönlendiren ve tüm çalışma olanaklarını sağlayan, emeklerinin karşılığını hiçbir zaman ödeyemeceğim sayın hocam Prof. Dr. A. Zafer GÜRLER’e öncelikli olarak burada sonsuz teşekkürler eder ve vefayı bir borç bilirim. Benden hiçbir zaman yardımını esirgemeyen sayın hocam güzel insan Doç. Dr. Gülistan Erdal’a ve beni her zaman cesaretlendiren hocam Yrd. Doç. Hilmi ERDAL’a sonsuz teşekkürler ederim. Çalışma sırasında beni güzel hediyeleri ile devamlı sevindiren sayın Gülsüm GÜRLER hanımefendiye ve bu süreçte sabrından dolayı nişanlım Merve ÖZKAN hanımefendiye teşekkür ederim.
iv İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET……… i ABSTRACT………. ii ÖNSÖZ………. iii
SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ……… xiv
ŞEKİLLER DİZİNİ………. v
ÇİZELGELER DİZİNİ………... xi
1.GİRİŞ………. 1
1.1. Konunun Önemi, Amacı ve Kapsamı………. 1
2. KONUYLA İLGİLİ YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR……… 6
3. MATERYAL VE YÖNTEM………... 12
3.1. Materyal……….. 12
3.2. Yöntem……… 13
4. KURAMSAL ÇERÇEVE……… 25
4.1.Çevre Kavramı ve Çevre Kirliliği……… 25
4.2. Çevre Sorunları, Çevre Bilinci ve Kirleticiler……… 27
4.3. Çevresel Yaklaşımda Model………... 34
4.4. Konvansiyonel Ekonomiden Ekolojik Ekonomiye Geçiş……….. 43
5. ARAŞTIRMA BULGULARI………. 48
5.1. Değişkenlere İlişkin Genel Tanımlayıcı İstatistikler……….. 48
5.2. Panel Birim Kök Test Sonuçları………. 48
5.3. Kuznets Eğrisi Yaklaşımına İlişkin Panel Regresyon Analizleri……… 51
5.3.1. Patiküler Madde Ölçütüne Göre Kuznets Eğrisi Yaklaşımı……… 51
5.3.2. Kükürtdioksit Ölçütüne Göre Kuznets Eğrisi Yaklaşımı……… 52
5.4. Trend Analizi Sonuçları……… 54
5.4.1.Türkiye Genelinde Hesaplanan Trend Denklemleri ve Projeksiyonlar…… 54
5.4.2. Sektörlere Göre Sera Gazı Tahminleri……… 57
5.4.3. İl Merkezleri İçin Hava Kalitesi Ölçümlerinden Elde Edilen Zaman Serisine Dayalı Trend Denklemler………... 60
6. SONUÇ ve ÖNERİLER……….. 116
KAYNAKLAR………. 142
EK TABLOLAR……….. 147
EK-1: Analize Dahil Edilen İller………... 147
EK-2 Yıllar İtibariyle İllere Göre SO2 Salınımları……… 148
EK-3 Yıllar İtibariyle İllere Göre PM Salınımları………. 153
EK-4 Yıllar İtibariyle İllere Göre KBMG……….. 158
v
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa
Şekil 1.1.70 Yıllık Süreç İçinde Keeling Eğrisi………. 2
Şekil 3.1. Analize Dahil Edilen ve Analiz Kapsamında Olmayan İl Merkezleri………... 12
Şekil 4.1. Çevreye Uyarlanmış Kuznets Eğrisi ve Diğer Formlar………. 35
Şekil 4.2. Çevreye Uyarlanmış Kuznets Eğrisi, Gelir Esnekliği Yaklaşımı….. 39
Şekil 4.3. Konvansiyonel Ekonomi Modeli……….. 44
Şekil 4.4. Genişletilmiş Ekolojik Ekonomi Modeli………... 45
Şekil 5.1. Türkiye’de Partiküler Madde Ölçütüne Göre Oluşturulan Grafik…. 52 Şekil 5.2. Türkiye’de Kükürt Dioksit Ölçütüne Göre Oluşturulan Grafik……. 54
Şekil 5.3. CO2 Salınımı İçin Trend Grafiği……… 55
Şekil 5.4. CH4 Salınımı İçin Trend Grafiği……… 56
Şekil 5.5. N Salınımı İçin Trend Grafiği……… 56
Şekil 5.6. “F” Gazları Salınımı İçin Trend Grafiği……… 56
Şekil 5.7. Enerji Sektöründen Kaynaklanan Sera Gazı Salınımları Trend Grafiği……… 58
Şekil 5.8. Endüstriyel İşlemlerden Kaynaklanan Sera Gazı Salınımları Trend Grafiği……… 58
Şekil 5.9. Tarımsal Faaliyetlerden Kaynaklanan Sera Gazı Salınımları Trend Grafiği……… 59
Şekil 5.10. Atıklardan Kaynaklanan Sera Gazı Salınımları Trend Grafiği…… 59
Şekil 5.11. Adana İli Trend SO2………. 60
Şekil 5.12. Adana İli Trend PM………. 60
Şekil 5.13. Adana İli Trend KBMG………... 60
Şekil 5.14. Adana İli Trend NY………. 60
Şekil 5.15. Adıyaman İli Trend SO2………... 61
Şekil 5.16. Adıyaman İli Trend PM………... 61
Şekil 5.17. Adıyaman İli Trend KBMG………. 61
Şekil 5.18. Adıyaman İli Trend NY………... 61
Şekil 5.19. Afyon İli Trend SO2………. 62
Şekil 5.20. Afyon İli Trend PM……….. 62
Şekil 5.21. Afyon İli Trend KBMG………... 62
Şekil 5.22. Afyon İli Trend NY……….. 62
Şekil 5.23. Amasya İli Trend SO2……….. 63
Şekil 5.24. Amasya İli Trend PM………... 63
Şekil 5.25. Amasya İli Trend KBMG………. 63
Şekil 5.26. Amasya İli Trend NY………... 63
Şekil 5.27. Ankara İli Trend SO2………... 64
Şekil 5.28. Ankara İli Trend PM……… 64
Şekil 5.29. Ankara İli Trend KBMG……….. 64
Şekil 5.30. Ankara İli Trend NY……… 64
Şekil 5.31. Antalya İli Trend SO2………... 65
vi
Sayfa
Şekil 5.33. Antalya İli Trend KBMG………. 65
Şekil 5.34. Antalya İli Trend NY………... 65
Şekil 5.35. Aydın İli Trend SO2………. 66
Şekil 5.36. Aydın İli Trend PM……….. 66
Şekil 5.37. Aydın İli Trend KBMG……… 66
Şekil 5.38. Aydın İli Trend NY……….. 66
Şekil 5.39. Balıkesir İli Trend SO2………. 67
Şekil 5.40. Balıkesir İli Trend PM………. 67
Şekil 5.41. Balıkesir İli Trend KBMG………... 67
Şekil 5.42. Balıkesir İli Trend NY………. 67
Şekil 5.43. Bilecik İli Trend SO2……… 68
Şekil 5.44. Bilecik İli Trend PM……… 68
Şekil 5.45. Bilecik İli Trend KBMG……….. 68
Şekil 5.46. Bilecik İli Trend NY……… 68
Şekil 5.47. Bingöl İli Trend SO2……… 69
Şekil 5.48. Bingöl İli Trend PM………. 69
Şekil 5.49. Bingöl İli Trend KBMG………... 69
Şekil 5.50. Bingöl İli Trend NY………. 69
Şekil 5.51. Bolu İli Trend SO2………... 70
Şekil 5.52. Bolu İli Trend PM……… 70
Şekil 5.53. Bolu İli Trend KBMG……….. 70
Şekil 5.54. Bolu İli Trend NY……… 70
Şekil 5.54. Burdur İli Trend SO2……… 71
Şekil 5.55. Burdur İli Trend PM………. 71
Şekil 5.56. Burdur İli Trend KBMG……….. 71
Şekil 5.57. Burdur İli Trend NY………. 71
Şekil 5.58. Bursa İli Trend SO2……….. 72
Şekil 5.59. Bursa İli Trend PM………... 72
Şekil 5.60. Bursa İli Trend KBMG……… 72
Şekil 5.61. Bursa İli Trend NY………... 72
Şekil 5.62. Çanakkale İli Trend SO2……….. 73
Şekil 5.63. Çanakkale İli Trend PM………... 73
Şekil 5.64. Çanakkale İli Trend KBMG………. 73
Şekil 5.65. Çanakkale İli Trend NY………... 73
Şekil 5.66. Çankırı İli Trend SO2………... 74
Şekil 5.67. Çankırı İli Trend PM……… 74
Şekil 5.68. Çankırı İli Trend KBMG……….. 74
Şekil 5.69. Çankırı İli Trend NY……… 74
Şekil 5.70. Çorum İli Trend SO2……… 75
Şekil 5.71. Çorum İli Trend PM………. 75
Şekil 5.72. Çorum İli Trend KBMG………... 75
Şekil 5.73. Çorum İli Trend NY………. 75
Şekil 5.74. Denizli İli Trend SO2………... 76
Şekil 5.75. Denizli İli Trend PM……… 76
Şekil 5.76. Denizli İli Trend KBMG……….. 76
Şekil 5.77. Denizli İli Trend NY……… 76
vii
Sayfa
Şekil 5.79. Diyarbakır Denizli İli Trend PM……….. 77
Şekil 5.80. Diyarbakır İli Trend KBMG……… 77
Şekil 5.81. Diyarbakır İli Trend NY………... 77
Şekil 5.82. Edirne İli Trend SO2………. 78
Şekil 5.83. Edirne İli Trend PM………. 78
Şekil 5.84. Edirne İli Trend KBMG………... 78
Şekil 5.85. Edirne İli Trend NY………. 78
Şekil 5.86. Elazığ İli Trend SO2………. 79
Şekil 5.87. Elazığ İli Trend PM……….. 79
Şekil 5.88. Elazığ İli Trend KBMG………... 79
Şekil 5.89. Elazığ İli Trend NY……….. 79
Şekil 5.90. Erzincan İli Trend SO2………...……….. 80
Şekil 5.91. Erzincan İli Trend PM……….. 80
Şekil 5.92. Erzincan İli Trend KBMG………... 80
Şekil 5.93. Erzincan İli Trend NY……….. 80
Şekil 5.94. Erzurum İli Trend SO2………. 81
Şekil 5.95. Erzurum İli Trend PM……….. 81
Şekil 5.96. Erzurum İli Trend KBMG……… 81
Şekil 5.97. Erzurum İli Trend NY……….. 81
Şekil 5.98. Eskişehir İli Trend SO2……… 82
Şekil 5.99. Eskişehir İli Trend PM………. 82
Şekil 5.100. Eskişehir İli Trend KBMG………. 82
Şekil 5.101. Eskişehir İli Trend NY………... 82
Şekil 5.102. Gaziantep İli Trend SO2………. 83
Şekil 5.103. Gaziantep İli Trend PM……….. 83
Şekil 5.104. Gaziantep İli Trend KBMG………... 83
Şekil 5.105. Gaziantep İli Trend NY……….. 83
Şekil 5.106. Giresun İli Trend SO2………. 84
Şekil 5.107. Giresun İli Trend PM………. 84
Şekil 5.108. Giresun İli Trend KBMG………... 84
Şekil 5.109. Giresun İli Trend NY………. 84
Şekil 5.110. Hatay İli Trend SO2……… 85
Şekil 5.111. Hatay İli Trend PM……… 85
Şekil 5.112. Hatay İli Trend KBMG……….. 85
Şekil 5.113. Hatay İli Trend NY……… 85
Şekil 5.114. Isparta İli Trend SO2……….. 86
Şekil 5.115. Isparta İli Trend PM………... 86
Şekil 5.116. Isparta İli Trend KBMG………. 86
Şekil 5.117. Isparta İli Trend NY………... 86
Şekil 5.118. İstanbul İli Trend SO2……… 87
Şekil 5.119. İstanbul İli Trend PM………. 87
Şekil 5.120. İstanbul İli Trend KBMG………... 87
Şekil 5.121. İstanbul İli Trend NY………. 87
Şekil 5.122. İzmir İli Trend SO2………. 88
Şekil 5.123. İzmir İli Trend PM………. 88
Şekil 5.124. İzmir İli Trend KBMG………... 88
viii
Sayfa
Şekil 5.126. Kastamonu İli Trend SO2………... 89
Şekil 5.127. Kastamonu İli Trend PM……… 89
Şekil 5.128. Kastamonu İli Trend KBMG………. 89
Şekil 5.129. Kastamonu İli Trend NY……… 89
Şekil 5.130. Kayseri İli Trend SO2………. 90
Şekil 5.131. Kayseri İli Trend PM………. 90
Şekil 5.132. Kayseri İli Trend KBMG………... 90
Şekil 5.133. Kayseri İli Trend NY………. 90
Şekil 5.134. Kırklareli İli Trend SO2……….. 91
Şekil 5.135. Kırklareli İli Trend PM……….. 91
Şekil 5.136. Kırklareli İli Trend KBMG……… 91
Şekil 5.137. Kırklareli İli Trend NY……….. 91
Şekil 5.138. Kırşehir İli Trend SO2……… 92
Şekil 5.139. Kırşehir İli Trend PM………. 92
Şekil 5.140. Kırşehir İli Trend KBMG………... 92
Şekil 5.141. Kırşehir İli Trend NY………. 92
Şekil 5.142. Kocaeli İli Trend SO2………. 93
Şekil 5.143. Kocaeli İli Trend PM………. 93
Şekil 5.144. Kocaeli İli Trend KBMG………... 93
Şekil 5.145. Kocaeli İli Trend NY………. 93
Şekil 5.146. Konya İli Trend SO2………... 94
Şekil 5.147. Konya İli Trend PM………... 94
Şekil 5.148. Konya İli Trend KBMG………. 94
Şekil 5.149. Konya İli Trend NY………... 94
Şekil 5.150. Kütahya İli Trend SO2……… 95
Şekil 5.151. Kütahya İli Trend PM………...…. 95
Şekil 5.152. Kütahya İli Trend KBMG……….. 95
Şekil 5.153. Kütahya İli Trend NY……… 95
Şekil 5.154. Malatya İli Trend SO2……… 96
Şekil 5.155. Malatya İli Trend PM………. 96
Şekil 5.156. Malatya İli Trend KBMG………... 96
Şekil 5.157. Malatya İli Trend NY………. 96
Şekil 5.158. Manisa İli Trend SO2………. 97
Şekil 5.159. Manisa İli Trend PM……….. 97
Şekil 5.160. Manisa İli Trend KBMG……… 97
Şekil 5.161. Manisa İli Trend NY……….. 97
Şekil 5.162. Kahramanmaraş İli Trend SO2………... 98
Şekil 5.163. Kahramanmaraş İli Trend PM……… 98
Şekil 5.164. Kahramanmaraş İli Trend KBMG………. 98
Şekil 5.165. Kahramanmaraş İli Trend NY……… 98
Şekil 5.166. Nevşehir İli Trend SO2………... 99
Şekil 5.167. Nevşehir İli Trend PM………... 99
Şekil 5.168. Nevşehir İli Trend KBMG………. 99
Şekil 5.169. Nevşehir İli Trend NY………... 99
Şekil 5.170. Niğde İli Trend SO2………... 100
Şekil 5.171. Niğde İli Trend PM……… 100
ix
Sayfa
Şekil 5.173. Niğde İli Trend NY……… 100
Şekil 5.174. Ordu İli Trend SO2………. 101
Şekil 5.175. Ordu İli Trend PM……….. 101
Şekil 5.176. Ordu İli Trend KBMG………... 101
Şekil 5.177. Ordu İli Trend NY……….. 101
Şekil 5.178. Rize İli Trend SO2……….. 102
Şekil 5.179. Rize İli Trend PM……….. 102
Şekil 5.180. Rize İli Trend KBMG……… 102
Şekil 5.181. Rize İli Trend NY……….. 102
Şekil 5.182. Sakarya İli Trend SO2……… 103
Şekil 5.183. Sakarya İli Trend PM………. 103
Şekil 5.184. Sakarya İli Trend KBMG………... 103
Şekil 5.185. Sakarya İli Trend NY………. 103
Şekil 5.186. Samsun İli Trend SO2………. 104
Şekil 5.187. Samsun İli Trend PM………. 104
Şekil 5.188. Samsun İli Trend KBMG………... 104
Şekil 5.189. Samsun İli Trend NY………. 104
Şekil 5.190. Siirt İli Trend SO2……….. 105
Şekil 5.191. Siirt İli Trend PM……….. 105
Şekil 5.192. Siirt İli Trend KBMG………. 105
Şekil 5.193. Siirt İli Trend NY………... 105
Şekil 5.194. Sinop İli Trend SO2……… 106
Şekil 5.195. Sinop İli Trend PM………. 106
Şekil 5.196. Sinop İli Trend KBMG……….. 106
Şekil 5.197. Sinop İli Trend NY………. 106
Şekil 5.198. Sivas İli Trend SO2………. 107
Şekil 5.199. Sivas İli Trend PM………. 107
Şekil 5.200. Sivas İli Trend KBMG………... 107
Şekil 5.201. Sivas İli Trend NY………. 107
Şekil 5.202. Tekirdağ İli Trend SO2………... 108
Şekil 5.203. Tekirdağ İli Trend PM………... 108
Şekil 5.204. Tekirdağ İli Trend KBMG………. 108
Şekil 5.205. Tekirdağ İli Trend NY………... 108
Şekil 5.206. Tokat İli Trend SO2……… 109
Şekil 5.207. Tokat İli Trend PM………. 109
Şekil 5.208. Tokat İli Trend KBMG……….. 109
Şekil 5.209. Tokat İli Trend NY………. 109
Şekil 5.210. Trabzon İli Trend SO2……… 110
Şekil 5.211. Trabzon İli Trend PM………. 110
Şekil 5.212. Trabzon İli Trend KBMG……….. 110
Şekil 5.213. Trabzon İli Trend NY………. 110
Şekil 5.214. Uşak İli Trend SO2………. 111
Şekil 5.215. Uşak İli Trend PM……….. 111
Şekil 5.216. Uşak İli Trend KBMG………... 111
Şekil 5.217. Uşak İli Trend NY……….. 111
Şekil 5.218. Yozgat İli Trend SO2……….. 112
x
Sayfa
Şekil 5.220. Yozgat İli Trend KBMG……… 112
Şekil 5.221. Yozgat İli Trend NY……….. 112
Şekil 5.222. Zonguldak İli Trend SO2……… 113
Şekil 5.223. Zonguldak İli Trend PM………. 113
Şekil 5.224. Zonguldak İli Trend KBMG……….. 113
Şekil 5.225. Zonguldak İli Trend NY………. 113
Şekil 5.226. Aksaray İli Trend SO2……… 114
Şekil 5.227. Aksaray İli Trend PM………. 114
Şekil 5.228. Aksaray İli Trend KBMG……….. 114
Şekil 5.229. Aksaray İli Trend NY………. 114
Şekil 5.230. Kırıkkale İli Trend SO2……….. 115
Şekil 5.231. Kırıkkale İli Trend PM………... 115
Şekil 5.232. Kırıkkale İli Trend KBMG………. 115
xi
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa
Çizelge 3.1. Analize Dahil Edilen Veri ve Kaynakları……… 13
Çizelge 3.2. 2001-2011 Aralığında Tahminde Kullanılan Büyüme Oranları….. 14
Çizelge 4.1. Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği'nin Öngördüğü Uzun ve Kısa Vadeli Sınır Değerler………. 40
Çizilge 5.1. Değişkenlere İlişkin Tanımlayıcı istatistikler……….. 48
Çizelge 5.2. IPS Birim Kök Testi Sonuçları……… 49
Çizelge 5.3. LLC Birim Kök Testi Sonuçları……….. 50
Çizelge 5.4. Partiküler Madde Ölçütüne Göre Panel Veri Tahmin ve Sonuçları 51 Çizelge 5.5 Kükürt Dioksit Ölçütüne Göre Panel Veri Tahmin ve Sonuçları…. 53 Çizelge 5.6. Türkiye’deki Kirletici Gazların 20 Yıllık Genel Eğilimi………… 55
Çizelge 5.7. Sektörlerin Faaliyetleri Sonucu Oluşan ve Atıklardan Kaynaklanan Sera Gazlarına İlişkin 20 Yıllık Genel Eğilim…….. 57
Çizelge 5.8. Adana İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……….. 60
Çizelge 5.9. Adıyaman İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler………... 61
Çizelge 5.10. Afyon İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 62
Çizelge 5.11. Amasya İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 63
Çizelge 5.12. Ankara İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 64
Çizelge 5.13. Antalya İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 65
Çizelge 5.14. Aydın İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 66
Çizelge 5.15. Balıkesir İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 67
Çizelge 5.16. Bilecik İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 68
Çizelge 5.17. Bingöl İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 69
Çizelge 5.18. Bolu İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……….... 70
Çizelge 5.19. Burdur İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 71
Çizelge 5.20. Bursa İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 72
Çizelge 5.21. Çanakkale İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……….. 73
Çizelge 5.22. Çankırı İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 74
Çizelge 5.23. Çorum İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler……… 75
xii
Çizelge 5.24. Denizli İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin Trendler………
Sayfa
76 Çizelge 5.25. Diyarbakır İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere
ilişkin Trendler……….. 77
Çizelge 5.26. Edirne İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 78
Çizelge 5.27. Elazığ İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 79
Çizelge 5.28. Erzincan İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 80
Çizelge 5.29. Erzurum İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 81
Çizelge 5.30. Eskişehir İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 82
Çizelge 5.31. Gaziantep İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 83
Çizelge 5.32. Giresun İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 84
Çizelge 5.33. Hatay İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 85
Çizelge 5.34. Isparta İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 86
Çizelge 5.35. İstanbul İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 87
Çizelge 5.36. İstanbul İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 88
Çizelge 5.37. Kastamonu İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere
ilişkin Trendler……… 89
Çizelge 5.38. Kayseri İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 90
Çizelge 5.39. Kırklareli İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 91
Çizelge 5.40. Kırşehir İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 92
Çizelge 5.41. Kocaeli İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 93
Çizelge 5.42. Konya İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 94
Çizelge 5.43. Kütahya İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 95
Çizelge 5.44. Malatya İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 96
Çizelge 5.45. Manisa İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 97
Çizelge 5.46. Kahramanmaraş İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere
xiii
Sayfa
Çizelge 5.47. Nevşehir İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 99
Çizelge 5.48. Niğde İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 100
Çizelge 5.49. Ordu İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler 101
Çizelge 5.50. Rize İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 102
Çizelge 5.51. Sakarya İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 103
Çizelge 5.52. Samsun İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 104
Çizelge 5.53. Siirt İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 105
Çizelge 5.54. Sinop İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 106
Çizelge 5.55. Sivas İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 107
Çizelge 5.56. Tekirdağ İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 108
Çizelge 5.57. Tokat İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 109
Çizelge 5.58. Trabzon İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler………. 110
Çizelge 5.59. Uşak İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler 111
Çizelge 5.60. Yozgat İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler………. 112
Çizelge 5.61. Zonguldak İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere
ilişkin Trendler……….. 113
Çizelge 5.62. Aksaray İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
Trendler……… 114
Çizelge 5.63. Kırıkkale İl Merkezinde Araştırma Konusu Değişkenlere ilişkin
xiv
KISALTMALAR DİZİNİ
ABD Amerika Birleşik Devletleri CO2 Karbondioksit
DPT Devlet Planlama Teşkilatı
EPDK Enerji Piyasası Denetleme Kurumu F Gazları Flor Gazları
FAO Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü N Azot
NH4 Metan Gazı
NY Nüfus Yoğunluğu PM10 Partiküler Madde SO2 Kükürtdioksit
1.GİRİŞ
1.1. Konunun Önemi, Amacı ve Kapsamı
İklim değişiklikleri, ekonomik ve sosyal sonuçları olan son derece kompleks bir olgudur. Tarımsal verimden, turistik destinasyonlardaki değişime kadar birçok etkileşimi içine alan bu fenomenin; deniz düzeyindeki yükselmeler, insan sağlığı, su kaynaklarının durumu, enerji talebi gibi bir doğal dengenin bozulması sonucu oluştuğu kabul edilmektedir. İklim değişikliklerinin oluşturan en önemli unsur ise atmosferik karbondioksit CO2 konsantrasyonundaki artışa bağlıdır (De Cian ve ark. ,2007).
Atmosferik CO2 konsantrasyonunun artışı ve buna bağlı olarak ortalama küresel
sıcaklıktaki yükseliş, global çevre değişiminin insan aktivetelerinden kaynaklandığının önemli bir göstergesidir. İnsan aktiviteleri; hava, iklim, atmosfer bileşimi ve iklim değişmelerini şekillendirmesi nedeniyle ekosistem karbon döngüsünün ve enerji akışının düzenlenmesinde anahtar rol oynar (Norby ve Luo., 2004). Doğanın dengesinde bozulma, küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde büyük iklim değişiklikleri ve ani ısı hareketleri olarak ortaya çıkmaktadır (Kohlmaier, 1990; Tinker, 1990; Franz, 1990; Jenkinson ve ark,1991; Davidson ve Janssens, 2006).
Doğal dengenin bozulmasıyla birlikte; bazı bölgelerde, ortalama yıllık yağışlarda büyük azalma görülürken özellikle Güney, Kuzey ve Batı Afrika'da sıcaklık artışı ve sel basmaları, Güney bölgelerde kuraklıkların yayılması, fırtınaların artması ve kutuplarda buzulların erimesindeki hızlanma görülmektedir. Ekosistemi oluşturan toprak, su ve havanın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin bozulması sonucu yaşamsal aktivitelerin olumsuz etkilenmesi çevresel kirlenme olarak isimlendirilmektedir.
Çevresel kirlilik, ekonomik gelişme paralelinde oluşan kirleticilerin artmasından kaynaklanmaktadır. 1980 yılından itibaren yürütülen birçok çalışma, kükürt dioksit (SO2) azot oksitler (NOx=NO ve NO2) ve bazı hidrokarbonlar gibi önemli atmosferik iz
gazların (trace gases) konsantrasyonlarındaki önemli ölçüdeki artışının iklim üzerine etkisinin CO2 artışıyla hatta karbondioksit konsantrasyonundan daha fazla artış
gösterdiğini ortaya koymuştur (Lacis ve ark., 1981; Ramanathan ve ark., 1996 ; Hansen, 2000).
Küresel ortalama sıcaklık artışının 21. yüzyıl başlarken yaklaşık 0.6 C° arttığı ve bu artışın süreceği beklenmektedir (Meehl ve ark., 2007). Öte yandan, küresel ısınmayla birlikte toprak organik maddelerinin çürüyerek ayrışmasının hızlanması ve böylece atmosferde serbest kalan karbondioksit miktarının giderek ısınma trendine etkili olacak bir kısır döngü yaratacağı görülmektedir. Charles David Keeling (1928–2005) kaydettiği karbondioksit ölçümleri ile dünyada ilk defa, insanların atmosferdeki “sera etkisi”ne ve “küresel ısınma”ya doğrudan katkısının olabileceğini ortaya koymuştur. Keeling’in uzun yıllar boyunca sistematik ve kesintisiz olarak yaptığı ölçümlerin sonucu ortaya çıkan ”Keeling Eğrisi”, bir sera gazı olan karbondioksit gazının atmosferdeki konsantrasyonunun endüstriyel büyümeye paralel olarak sürekli arttığının ilk kanıtı olduğu kabul edilmektedir (Haris, 2010).
Birleşik Devletler Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi NOAA ( U.S. Department of Commerce, National Oceanic & Atmospheric Administration, NOAA Research) raporlarına bakıldığında CO2 miktarını gösteren Keeling eğrisinin, giderek artan bir
trendle 2012 yılında 394,29 ppm düzeyine ulaştığı görülebilir (Anonim, 2012). Şekil 1.1’de 1950 yılından itibaren çizilmiş Keeling eğrisi yer almaktadır.
Şekil 1.1. 70 Yıllık Süreç İçinde Keeling Eğrisi
Kaynak: http://www.planetforlife.com/co2history/The History of Atmospheric Carbon Dioxide on Earth.
Küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarına bağlı olarak yeni bilim dalları doğmuştur. Bu konudaki çalışmalar güncel ve önemli bir yapı kazanmıştır. Söz konusu bilim dalları; zaman ve mekan içinde ekosistem ve insan ekonomisinin birlikte evrimini ele alan disiplinler arası bir araştırma alanı olan “ekolojik ekonomi”, sürdürülebilir gelişme kavramına dayalı “yeşil ekonomi” ve biyolojik kaynakları üreten, yöneten ve yayan birimleri kapsayan “biyo-ekonomi” olarak sıralanabilir. Sözü edilen bu çalışmalar, küresel ısınma sonucu, bir zorunluluk olarak gündeme gelmiş ve 2000’li yıllarda bilimsel araştırmaların odak noktasına yerleşmiştir (Xepapadeas, 2008; Kenet, 2006). Küresel ısınmanın yarattığı çevresel kirliliğin ise çağdaş yaşamın sonuçlarında biri olduğu yadsınamaz. Oysa çevresel kirlilik üzerinde çalışmalarının başlangıcı 30 yıldan fazla değildir.
Çevre konusu, dünya gündemine ilk olarak Haziran 1972’de düzenlenen Stockholm Konferansında getirilmiştir. 1992 yılına gelindiğinde çevresel endişelerin sürmekte olduğu ve daha geniş kapsamlı bir çalışma gereği ortaya çıkmıştır. En önemli tespit “Çevreye rağmen ekonomik gelişmenin sağlanamayacağı, gelişmenin ihmal edilmesi ile çevrenin korunamayacağı” dır. Bu nedenle çevre ve ekonomik gelişme konularının birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınması önemli görülmektedir (Anonim, 2012).
Gelişme olgusu, sanayileşmeden farklı bir kavram olarak düşünülmemektedir. Çünkü, artan çevre problemleri ve bu problemlerin ortaya çıkardığı ekolojik denge bozulması, çevreyle barışık bir gelişme modelinin gerekliliğini doğurmuştur. Sürdürülebilir gelişme olarak tanımlanan bu model, gelişme ve ekonomiklik arasındaki dengenin sağlanmasını amaçlamaktadır (Sofuoğlu, 2012).
Çevre kirliliği, insan faaliyetlerinden kaynaklanan (anthropogenic) ekolojik zararlar(Çepel ve Ergün., 2003)sonucu doğmaktadır. Başka bir ifadeyle, çevresel kirlenmenin odak noktasında insan faaliyetleri yer almaktadır(William.,2001).
Çevresel kirliliği yaratan insan faaliyetleri, sera gazları düzeyindeki artışı tetiklediği bilinmektedir. Fiziksel çalışmalar, dünya atmosferinde iklimi etkileyen en önemli göstergenin CO2 miktarı olduğunu göstermektedir (Lacis ve ark., 2010). Son 150 yıl
sonucu, karbondioksitin ve diğer sera gazlarının atmosferik yoğunlaşmalarının önemli derecede arttığı ifade edilmektedir (Değer ve ark., 2008). Karbondioksit salınımı ile insan sağlığını etkileyecek olumsuz unsurlar yanında, doğal yaşamın da önemli ölçüde bozulacağı ifade edilmektedir (Davis ve ark., 2007).
Bu nedenle, iklim değişikliğini olumlu yönde etkilemek için sera gazı emisyonlarının azaltılması gerekmektedir. Küresel yüzey ısısının son 30 yıllık süreç içinde on yılda bir 0,2 derece arttığı dikkate alınırsa, konunun önemi anlaşılacaktır (Hansen ve ark., 2006). Karbondioksit salımı nüfus artışına bağlı olarak arttığı ve bu artışın birim elastik olduğu, yani nüfustaki %1 birim değişmenin, karbondioksit emisyonunu %1 birim arttırdığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir (Shi, 2003).
Dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu; nüfus, gelir ve buna bağlı olarak aşırı kaynak kullanımının yarattığı enerji gereksinimi ile sera gazı emisyonun hızlı bir şekilde artış gösterdiği ülkelerde yoğunlaşmıştır. Ülkelerin gelişmişliğine paralel olarak karbondioksit salınımı, azalan marjinal yayılma eğilimi (diminishing marginal propensity to emit -MPE) olarak isimlendirilen bir yapı taşır. Bunun anlamı, ülke gelişmişliği arttıkça CO2 emisyonunun giderek azalacağı varsayımıdır (Douglas, 1992).
Bu savı ortaya koymak amacıyla; ülke geliri ve sera gazları salınımı arasındaki ilişkiyi açıklamakta Çevresel kuznets eğrisinden (Environmental Kuznets Curve-EKC) yararlanılmaktadır. Simon Kuznets (1955), iktisadi büyüme ve gelişme ile birlikte gelir dağılımının önce bozulacağını, ancak gelir artışının devam etmesi ile birlikte gelir dağılımındaki adaletsizliğin azalacağını ileri sürmüştür.
Ekonomi literatüründe çevresel Kuznets Eğrisi adı ile anılan bu görüş, 1990’lı yıllarla birlikte ekonomik büyüme ile çevre kirliliği ve çevre tahribatı için de kullanılır hale gelmiştir (Başar ve Temurlenk, 2007). Çevresel Kuznets eğrisi ile yapılan çalışmalar, genelde tek bir görüş etrafında birleşmektedir. Esas olarak nüfusla birlikte büyüyen ekonomik gelir, tüketim artışını tetiklemekte, tüketimi karşılamak için endüstriyel birimlerin enerji kullanımdaki artış karbondioksit salınımına neden olmaktadır. Bu olgu kısır döngü yaratmamakta, gelişen ekonomi bilinç ve teknolojik olarak ilerlediği için belli bir kırılma noktasından sonra çevresel kirliliği azaltıcı önlemlerle gelir artışı ile çevresel kirlenme arasında negatif bir ilişki doğmaktadır. Yapılan kimi çalışmalarda, nüfustaki büyüme ile kişi başına enerji tüketimindeki artışın birbirine paralel olmadığı
ifade edilmektedir (Cohen, 1997). Örneğin, gelişmiş ülkelerden, Birleşik Devletler de kişi başına ticari enerji tüketimi 1971-91 sürecinde %4, Danimarka’da ise %17 düzeyinde gerilemiştir (World Resources Institute, 1994). Yine Birleşik Devletler de 1940-1969 dönemi içinde nüfus artışı etkisiyle, enerji kullanımının %38 artırdığı saptanmıştır. Öte yandan, gelişen ülke varsayılan Türkiye’de yapılan çalışmalar 2001 yılında enerji talebinin 98 Mtoe (Milyon ton petrol eşdeğeri -Million Tonnes of Oil Equivalent-Mtoe) olduğunu 2020 yılında bunun 308 Mtoe düzeyine ulaşacağı yönündedir (Oğulata ve Oğulata, 2002).
Kişi başına enerji tüketimi ile satınalma gücü paritesi (purchasing power parity- PPP) cinsinden kişi başına gayrisafi milli hasıla karşılaştırıldığında, yüksek gelirli ülkelerde gelir artışına bağlı olarak enerji tüketiminin arttığı görülmektedir (World Bank, 2010). Bu durumda, çevresel Kuznets eğrisinin, ancak gelişimini tamamlamış ülkelerde ters “U” biçimini alacağını düşündürmektedir.
Bu konudaki çalışmalar, giderek insan yaşamını etkileyen çok olumsuz sonuçlar konusunda uyarıcı bir görev üstlenmesi açısından güncel ve önemli bir konudur. Çeşitli disiplinleri ilgilendiren bu çalışma, çevresel kirleme konusunu ekonomik perspektiften ele alınarak analiz edilmesi, günümüzde ve gelecekte ortaya çıkması beklenen olumsuz sonuçları göstermesi açısından önemli görülmektedir.
Çalışmanın iki temel amacından söz edilebilir. Bunlardan birincisi Türkiye’deki il merkezlerini ele alarak SO2 ve PM salınımının gelir ve nüfus yoğunluğuna dayalı olarak
ne düzeyde geliştiğinin analitik olarak ortaya konulmasıdır. Bununla, çevresel Kuznets eğrisinin Türkiye’deki yapısı, başka bir ifade ile eğrinin oluşup oluşmamdığı belirlenmeye çalışılacaktır.
ÇKE ile ortaya çıkan sonuçlar 1990-2011 aralığında çevre bilinci düzeyinin saptanmasında yardımcı olacaktır. Öte yandan söz konusu salınımların gelecekte ulaşacağı düzeyin yönü belirlenmeye çalışılacaktır. İkinci amaç benzer yöntemlerle, Türkiye için sera gazlarının salınımını etkileyen unsurların gelir ve nüfus yoğunluğuna bağlı olarak çevresel kirlenme ile olan ilişkilerinin seçilen zaman dilimi içinde analitik olarak değerlendirilmesi şeklinde özetlenebilir.
2. KONUYLA İLGİLİ YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR
Brennan (1999), “Population, Urbanization, Environmental and Security: A Summary
Of Issues” isimli çalışmada nüfus, kentleşme, çevre, güvenlik konuları özet şekilde aktarılmaya çalışılmıştır. Dünyadaki pek çok büyükşehrin büyüme oranının büyük ölçüde düşmesine rağmen çevresel problemlerin açık şekilde kötüleştiğini ifade etmiştir. Bunu ekonomik gelişmenin temel problemi olarak yansıtmıştır. Bugün gelişmekte olan ülkelerdeki büyük şehirlerde çevresel etkilerin sağlık üzerinde etkili olduğu düşünülmekte ve büyükşehirlerdeki yoksul alanlardaki kent sakinlerinin sağlık durumlarının nüfuslu olanlardakinden daha da kötü durumunda olduğu vurgulanmaktır.
Stern ve ark (2000): Bu çalışmada sülfür salınımları için Kuznets eğrilerine ulaşılmak
istenmiştir. ÇKE hakkında bilgiler verilmiş. Sülfür salınımında OECD ülkeleri ve OECD üyesi olmayan ülkeler karşılaştırılmıştır. Ayrıca sülfür salınımlarının insanlara ve çevreye zararlarından bahsedilmiştir.
Andreoni ve ark (2001): Bu çalışmada çevresel Kuznets eğrileri tanımlanmış, U, ters
U, N ve ters N şekilli Kuznets eğrilerinden bahsedilmiştir. Çevresel kirlilik faktörlerine değinilmiştir.
Kaygusuz (2002) Bu çalışmada Türkiye’de ki enerji politikaları ve iklim değişikleri
üzerinde çalışılmıştır. Türkiyede kullanılan yenilebilir enerji kaynaklarından ve biyokütlenin enerji için kullanılması gerektiğinden bahsedilmiştir. Biyokütle Türkiye’deki mevcut durumundan bahsedilmiştir. Gelecekteki enerji harcamaları için tahminlerde bulunulmuştur.
Öztürk (2002): Bu çalışmada küresel iklim ve iklim değişmeleri üzerinde durulmuştur.
Çeşitli nedenlerle oluşan iklim değişikliklerinin dünyaya ve özellikle Türkiye ’ye olası etkileri incelenmiştir.
Karaer ve Gürlük (2003), “Gelişmekte Olan Ülkelerde Tarım, Çevre, Ekonomi
Etkileşimi” isimli çalışmada, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çevresel etkilerin daha belirgin olduğu için daha rasyonel ve çevreci bir bakış açısı geliştirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. çevreye duyarlı tarım ürünleri üretimin gerçekleştirilmesinde önemli bir adımın, doğal kaynakların ekonomik anlamda etkin yönetimi olduğunu varsaymaktadır. Ayrıca tarım ve çevre politikalarının birbirine uyumlu hale
getirilmesinin ve çevresel etkilerin ekonomik olarak analiz edilmesinin çevre dostu tarım yapılabilmesinde etkinliği olduğu kabul edilmektedir.
Stern (2004): Bu çalışmada Kuznets eğrilerinde meydana gelen değişiklikler ve gelirin
bu değişikler üzerine olan etkisinden bahsedilmiştir. Diğer çalışmalardan farklı olarak bu çalışmada sadece gaz salınımlar değil yeni üretilen zehirler ve kimyasallar içinde Kuznets eğrilerine ulaşılmaya çalışılmıştır.
Growdy ve Erickson (2005), “The Approach of Ecological Economics” isimli
çalışmada, neoklasik refah ekonomisi ile ekolojik ekonomi alternatifi konularını karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Bu iki ekol; value monism, rasyonel aktör modeli, marjinal analiz, belirsizliğin işleyişi, iktisat politikasında etkinliğin rolü, sosyal ve fiziksel süreç olarak üretim gibi kavramsal konular perspektifinden yaklaşılmıştır.
Cohen (2006), “Urbanization In Devoloping Countries: Current Trend, Future
Projections, And Key Challanges For Sustainability” isimli çalışmada, kentleşmenin temel problemin özellikle kentsel alanların küresel olarak sınıflandırılamaması olarak belirtmiştir. Araştırmacı bu çalışmada geçmiş, günümüz ve gelecek kent soruları üzerine yoğunlaşmıştır. Nüfus artışıyla kentleşmenin hız kazandığını bunun sonucu olarak kentsel bozukluklara değinmiştir. Kentsel gelişme ile kent ölçeğinin değişeceğini dile getirmiştir. Kentsel alanlardan ziyade kırsal alanlara doğru bir kentleşme eğilimi göstereceğini ancak bunun gelişmekte olan ülkelerin yoksul alanlarında birçok olumsuz etki taşıyacağını belirtmiştir.
Özdemir ve ark (2006), “Kentleşme ve Çevre Sorunları” isimli çalışmada, sanayileşen
ve gelişmekte olan ülkelerde sanayileşmenin ve iktisadi büyümenin kentsel büyümeyi tetiklediğini ve bunun sonucunda kentsel çevrenin ve doğal kaynakların olumsuz yönde etkilendiğini ileri sürmüştür. Çevre sorunlarına yol açan kentleşmeye yönelik ulusal kent stratejileri, yerel yönetimi güçlendirmek, kendi kendine yeterli olma gibi çözüm önerileri ortaya koymuştur.
Cian ve ark (2007), Bu çalışmada iklim değişiklerinin enerji arzı üzerindeki etkilerini
açıklamaya çalışılmıştır. Çalışmacı mevcut verilere dinamik panel veri analizi uygulayarak sonuçları yorumlamıştır. Kısa ve uzun dönem tahminlerde bulunulmuştur.
Başar ve ark (2007): Bu çalışma 1950-2000 dönemi için Çevreye Uyarlanmış Kuznets
Eğrisi Hipotezi’nin Türkiye için geçerliliğini araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, Çevreye Uyarlanmış Kuznets Eğrisi’nin Türkiye için geçerli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Gelir ile katı yakıtların ve fueloil kullanımından dolayı ortaya çıkan CO2 miktarı arasında anlamlı herhangi bir ilişki elde edilememiştir. Buna karşılık gelir düzeyi ile kişi başına karbondioksit emisyonu ile fosil yakıtların kullanımından dolayı ortaya çıkan emisyon değerleri arasında ters N biçimli bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.
Baykal ve ark (2008): “Küreselleşen Dünyada Çevre Sorunları” adlı çalışmada,
küreselleşmenin etkisiyle 1970’li yıllar itibariyle çevre sorunları daha da tartışılmaya başladığı ve çevre konulu konferans ve kongrelerle çevre konusunun son derece ivme kazandığı dile getirilmiştir. Nüfus, kentleşme, sanayileşme, teknoloji, aşırı kaynak tüketimi, küresel ısınma gibi çevresel sorunlara hem ulusal hem de uluslararası perspektiften yaklaşılmıştır.
Akyıldız (2008): Bu çalışmada SO2 ve PM salınımları iller bazında yıllara göre
incelenmiş. Kuznets eğrisine Türkiye’ de ulaşılmaya çalışılmış ve eğrideki kırılma noktaları verilmiştir. 1990-2000 yıllara arasında PM ve SO2 bağımlı değişkenlerine gelir
ve nüfus yoğunluğu bağımsız değişken olarak seçilmiş ve panel regresyon analizi yapılmıştır. Kuznets eğrilerine ulaşılmış sonuçlar illere göre grafikler halinde verilmiştir.
Özkaynak (2009), “Çevre Sorunlarına İktisadi Çözümler Getirebilir miyiz? Yerleşik
İktisat ve Ekolojik Ekonomi Karşılaştırılması ve Yerleşik İktisadın Türkiye’ye Yansımaları” isimli çalışmada, çevre ekonomisinin gelişimine tarihsel perspektiften bakılmaya çalışılmıştır. Çevre sorunları neoklasik iktisat ve ekolojik ekonomi yönüyle değerlendirilmiş. İki ekol arasındaki çatışmalara yer verilmiş ve çevreyi korumaya baz alan politikaların uygulanabilirliğini tartışılmıştır.
Aydın (2010): Enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi incelemiştir.
Çalışmada, Enerji tüketimi ve ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkiye sahiptir hipotezi en küçük kareler yöntemiyle bulunmuştur.
Güvenek ve ark. (2010): Bu çalışma nihai enerji tüketimi ve ekonomik büyüme
arasındaki nedensel ilişkileri 25 OECD üyesi ülke için Panel Data Analizi kullanarak tahmin etmektedir. Sonuç olarak bu ülkelerde ekonomik büyüme ve enerji tüketimi arasında dikkate değer bir ilişki bulunmaktadır.
Tokatlıoğlu ve ark (2010): Bu çalışmada Türkiye'ye özgü verileri kullanarak Kuznets
Eğrisinin Türkiye için geçerli olup olmadığını test etmeyi amaçlanmıştır. Ancak Türkiye'nin gelir dağılımına ait tutarlı ve anlamlı bir zaman serisi olmadığından, Türkiye'nin "Düzey 2" olarak tanımlanmış farklı gelişmişlik düzeyine sahip bölgelerinin gelir dağılımı verileri kullanılarak kesit analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre Türkiye'de Kuznets Eğrisi ters-U şeklinde değil, U şeklindedir. Üçüncü dereceden belirlenen bir fonksiyonla yapılan analizde de Türkiye 'ye ait Kuznets Eğrisinin U şeklinde olduğu görülmüştür. Yani Türkiye 'de büyüme/kalkınma ile gelir dağılımı eşitsizliği arasında önce ters yönlü ancak daha sonra aynı yönlü bir ilişki mevcuttur.
Bayraktutan ve Uçak (2011), “Ekolojik İktisat ve Kalkınmanın Sürdürülebilirliği”,
isimli çalışmada, iktisadi düşüncede kalkınma, sürdürülebilirlik ve çevre konularına ekolojik iktisat ve neoklasik iktisat ekolleri açısından yaklaşılmıştır. Her iki ekolün iktisadi düşünürlerinin çevre ve sürdürülebilirlik konularındaki varsayımlarına değinilmiştir. Sanayi devrimiyle artış gösteren çevre kirliliğinin temeli, ekonomik büyümeyle çevresel boyutunun göz ardı edilmesine dayandırılmıştır. Çevre sorunlarının nasıl giderileceği ya da azaltılacağı yönünde, etkin enerji kullanımı, nüfus planlaması, biyo-çeşitliliğin korunması gibi çeşitli fikirler ortaya konulmuştur.
Tutulmaz ve ark (2012): Çalışmamız çevre ve ekonomi ilişkisine dair önemli bir
hipotezi ortaya koyan Çevresel Kuznets Eğrisi Hipotezi üzerinedir. Dünya ekonomisini temsilen 45 ülkenin 40 yıllık verilerinden oluşan panel veri analiziyle, çevre ve ekonomiyi temsilen, CO2 emisyonu ve kişi başı gelir arasındaki ilişkinin türü
araştırılmaktadır. Yazındaki ilk dönem çalışmalarına olan eleştiri dikkate alınarak serilerin durağanlığıyla eş bütünleşme sınamaları etraflıca gerçekleştirilmiş ve tartışmalı bulunan özellikler ortaya konulmuştur. Sabit etkiler yönteminin tercih edildiği panel sınamalarında, düzey ve logaritmik düzey serilerle tahmin edilen modellerin matematiksel olarak farklı sonuçlar dahi verse ilişki türü olarak tutarlı ve benzer ÇKE ilişkilerine işaret ettiği görülmektedir. Modellerin kendi içindeki tutarlı sonuçlarına
karşın modellerde hassasiyetten (sensitiveness) kaynaklanan sağlamlık sorunları saptanmıştır. Son olarak tahmin edilen ilişki ve dönüm noktalarının seviyeleri ve konvansiyonel incelemeden çıkan sonuçlar birleştirildiğinde karbon emisyonu yapısındaki artışın kısa dönemde artacağına ve özelde Türkiye’nin gelişmekte olan ülke olarak bu artışı kısa vadede net olarak gösteren ülkeler içinde olacağı sonucuna varılmaktadır.
Akar (2012): Bu çalışmada, refah düzeyi daha yüksek bir hayat yaşama gayesiyle
gerçekleştirilen sınırsız üretim ve tüketim faaliyetlerinin, çevre tahribatı yoluyla tam aksi yönde etki yapıp yapmadığı incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın temel amacı, üretim ve tüketim faaliyetlerinin çevreye zarar vermesi durumunda, çevresel vergilerin bu tahribatı azaltmada etkili bir çözüm olup olamayacağı hakkında çıkarımda bulunmaktır. Çalışmanın problemi genelde çevresel bozulma, özelde de emisyondur. İktisadi büyüme süreciyle çevresel bozulma arasındaki etkileşimi açıklarken ÇKE ve Kirlilik Sığınağı Hipotezi veya Kirlilik Cenneti’nden faydalanılmıştır. Türkiye’nin de ÇKE ile uyumlu olduğu ve milli geliri reel olarak 4090 dolardan sonra çevreye verilen zararların azalacağı tespit edilmiştir. Ayrıca milli gelir hesaplamalarında da çevresel maliyetlerin hesaba katılması zaruretine değinilmiştir. Çevresel bozulmayla çevre vergileri arasındaki ilişki de çevresel vergi gelirlerinin toplam vergi gelirlerine oranlanarak ortaya konmaya çalışılmıştır.
Ulucak ve ark (2012), “Çevre - İktisat İlişkisi Ve Türkiye’de Çevre Politikalarının
Etkinliği” adlı çalışmada; çevre ve iktisat bilimlerinin sanıldığı gibi birbirinden ayrı değil tamamen birbirine entegre olmuş bilimler olduğu ve pek çok çevreyi tahrip edici durumun üretim ve tüketim kaynaklı olduğu ileri sürülmüştür. Çevre kirliliğinin en etkin faktörü aşırı karbondioksit salınımı olarak düşünülmüş ve karbondioksiti baz alan ekonometrik bir çalışmaya yer verilmiştir.
Yaylı (2012), “Çevre Etiği Bağlamında Kalkınma, Çevre ve Nüfus” isimli çalışmada,
kalkınma, çevre ve nüfus konuları hakkında kapsamlı literatür bilgisine yer verilmiş ve bu üç kavram arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Kalkınma, çevre ve nüfus konularının çözümünde çevre lehine politikaların uygulanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Franklin (2012): Bu çalışmada, Amerika’nın bir bölgesindeki 1950-2000 yılları
etkisi analizlere açıklanmaya çalışılmıştır. ÇKE analiziyle ters “U” modeline ulaşılmaya çalışılmış fakat başarılı olunamamıştır. CO2 salınımlarının iklim deşikleri üzerindeki
etkilerinden bahsedilmiştir.
Ahmed ve ark (2012): İklim değişiklerinin elektrik talebi üzerindeki değişikler panel
regresyon analizi açıklanmaya çalışılmıştır. Artan sıcaklıkların enerji talebini artırmasından bahsedilmiş ve bu enerjinin üretilmesindeki salınımlarında CO2 miktarını
arttırdığı anlatılmaya çalışılmış. Bugün yaz aylarında kullanılan elektrik ile gelecek yıllar arasında bir bağlantı kurulmaya çalışılmış ve tahminlerde bulunulmuştur.
Lee and Brahmasrene (2013), “ Investigating The İnfluence of Tourism on Economic
Growth and Carbon Emissions: Evidence From Panel Analiysis of European Union ” isimli çalışmada, turizmin ekonomik büyüme ve CO2 emisyonları üzerindeki etkisi
incelenmiştir. Turizm gelişimi sadece ülkelerin sektörel büyümesini değil aynı zamanda ülkelerin genel ekonomik büyümesini de tetiklediği ifade edilmektedir. Ancak önemli ölçüde turizmin çevresel bozulmaya, sosyal ve kültürel negatif etkiye, yaşam alanlarının parçalanmasına etki ettiğini belirtmiştir. çalışmada turizmin çevre ve ekonomi ilişkisini değerlendirmek için panel analiz kullanılmıştır.
3.MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal
Çalışma kuramsal bilgilere ve analize dayalı başlıca iki kısımdan oluşmaktadır. Çalışmanın ana materyalini çeşitli ikincil verileriler oluşturmaktadır. Kuramsal kısmın oluşturulmasında; yerli ve yabancı basılı kaynaklar ile konuya ilişkin web sayfalarından yararlanılmıştır.
İller bazındaki cari fiyatlarla kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla miktarları TÜİK kayıtlarından sağlanmıştır. Yıllar itibariyle SO2 ve partiküler madde verileri “çevre veri
tabanından” elde edilmiştir. Türkiye bazında CO2, CH4, N ve F gazlarına ilişki veriler
ise yine TÜİK kaynaklarından sağlanmıştır.
Araştırma kapsamına, veri bulma imkanı olan 56 il dahil edilmiştir. Bunun nedeni, bazı illerin 1990 yılından sonra il merkezine dönüştürülmesidir. Dolayısıyla, il kapsamına alınan bu şehirlere ilişkin SO4 ve PM10 verileri oluşturulmamıştır. Böylece 25 il
araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. Çalışma kapsamına dahil edilen ve edilmeyen iller haritada işaretlenerek Şekil 3.1. oluşturulmuştur.
Şekil 3.1. Analize Dahil Edilen ve Analiz Kapsamında Olmayan İl Merkezleri Çalışma kapsamındaki 56 İl Çalışma kapsamına alınmayan 25 il
Analize alınan il merkezleri ayrıca Ek-1 çizelgesinde verilmiştir. Çalışma kapsamına alınan 56 il merkezi için; SO2 değerleri:1 232, PM10 değerleri:1 232, KBMG
değerleri: 1232 ve NY değerleri: 1232 olmak üzere toplam 4928 veri ile çalışılmıştır. Öte yandan, panel regresyon veri setini elde etmek amacıyla, aynı miktarda kişi başına gayri safi yurt içi değerleri ve nüfus yoğunluğuna ilişkin değerler kullanılmıştır. Türkiye genelinde yapılan hesaplamalar ve projeksiyon çalışmaları için ise 420 gözlem değeri araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırmada kullanılan değişkenler ve veri kaynakları Çizelge 3.1’de verilmiştir.
Çizelge 3.1.Analize Dahil Edilen Veri ve Kaynakları
Değişkenler Analizler için kullanılan kısaltmalar Açıklama Verinin Kaynağı Kükürt dioksit SO2 mg/m3 (mikrogram/metreküp) TÜİK
Partiküler Madde PM10 mg/m3 (mikrogram/metreküp) TÜİK Kişi Başına Gelir KBMG Cari fiyatlarla A.B.D Doları($) Worlddatabank
Nüfus Yoğunluğu NY Kişi/km2 TÜİK
Metan CH4 mg/m3 (mikrogram/metreküp) TÜİK
Azot N mg/m3 (mikrogram/metreküp) TÜİK
Karbon dioksit CO2 mg/m3 (mikrogram/metreküp) TÜİK
Florakarbonlar F gazları mg/m3 (mikrogram/metreküp) TÜİK
3.2. Yöntem
Çalışmanın analitik yapısı, 56 il merkezine ilişkin toplam 4928 panel veri seti ve Türkiye geneli için toplam 1232 veri olmak üzere toplam 6160 veriden oluşmaktadır. Bu amaçla, araştırma kapsamındaki her il merkezi için panel regresyon yöntemi ile çevresel Kuznets eğrisinin değerlendirilmesine gidilmiştir.
Ayrıca araştırma; CO2, NH4, N ve F gazlarının Türkiye bazında 2016 yılına kadar
ulaşması beklenen değerin projeksiyonları yapılması şeklinde sürdürülmüştür. Bunun yanı sıra, yine Türkiye genelinde sektörlere göre de projeksiyonlara da yer verilmiştir.
Çalışmanın amacına yönelik olan, gelir ve çevresel kirlilik olgusunu oluşturan zaman serisine ilişkin veri kaynaklarına eksiksiz olarak erişim mümkün olmamıştır. Bu nedenle ulaşılamayan SO2 ve PM10 miktarları ara değer bulma (polinom interpolasonu)
yöntemi ile hesaplanmıştır. Polinom interpolasyon aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Bir fonksiyonun sonlu sayıdaki x x0, 1 ,xnR noktalarında aldığı
0
( )
f x , f x( )1 ,…, ( )f x değerleri biliniyorsa bu noktalardan geçen n. dereceden bir tek, n
2
0 1 2
( ) ... n
n n
P x a a x a x a x polinumu vardır.
(i0,1, 2...,n için P xn( )i f x( )i ). P (n x) polinomu elde edilip bir x noktasındaki ( )
f x değerinin yerine P (n x) alınırsa, bilinmeyen f x değeri yaklaşık ( ) olarak hesaplanmış olur. Bu yaklaşım, çalışmada “SPSS -20 programı” yardımı ile hesaplanarak, bulunan ara değerler veri setine yerleştirilmiştir. Bazı verilerin son ulaşım tarihi ise 2010 yılıdır. Oysa araştırma 2011 yılına kadar olan süreci kapsamaktadır. Bu noksanlığın giderilmesi amacıyla, trend denklemlerinden yararlanılmıştır. Mevcut veriler “Minitab-16 programı”nda 2011 yılına ilişkin il bazındaki veriler, çeşitli trend denklemlerine itibak ettirilerek en uygun trend denklemlerin bulunması yoluyla tahmin edilmiştir.
KBMG rakamları analizler için önemli bir veri kaynağı olmasına karşın, TÜİK, 2000 yılından sonra il merkezlerine ilişkin KBMG verilerini yayınlamamaktadır. Bu amaçla, 2001 yılı baz alınmış ve Türkiye’de cari fiyatlarla hesaplanan büyüme oranları deflatör olarak kullanılmıştır. Dolayısıyla, her il merkezi için KBMG, büyüme oranı deflatörüyle endekslenerek tahmin edilmiştir.
KBMG rakamlarının bulunmasına ilişkin yöntem Çizelge 3.2. de verilmiştir.
Çizelge 3.2. 2001-2011 Aralığında Tahminde Kullanılan Büyüme Oranları
Yıl Cari fiyatlarla GSYİH( $) Büyüme oranı Yıl Cari fiyatlarla GSYİH( $) Büyüme oranı
2001 196736 0,00 2007 648625 23,21 2002 230494 17,16 2008 742094 14,41 2003 304901 32,28 2009 616703 16,90 2004 390387 28,04 2010 731608 18,63 2005 481497 23,34 2011 772298 5,56 2006 526429 9,33 2012 - - Kaynak: TUİK.
Araştırma amacına uygun olarak Çevresel Kuznets Eğrisinin bulunması için kullanılan model, yatay kesit ve zaman serilerinden oluşan ‘’panel regresyon’’ eşitliğidir. Eşitliğin matematiksel modelinin ortaya konması için başlangıçta bir panel veri setinin oluşturulması gereklidir.
Panel veri analizlerinde ‘’n’’ adet birim ve her birim için ‘’t’’ adet gözlem olması gerekmektedir. Panel regresyon uygulanmasında; iki boyutun bir analizde kullanılması, daha fazla bilgi sağlayabileceği gibi (Chang ve Hsiaq, 2006). Ekonometrik çalışmalarda panel veri setinin kullanılması en az dört farklı yarar sağlar: (a) Çoklu bağlantı (multicollinearity) problemlerini azaltır, serbestlik derecelerini artırır. (b) Ekonomik hipotezlerin karşılaştırılması ve ekonomik modelin tanımlanmasına yardımcı olur. (c) Tahmin hatalarının azaltılması ve elimine edilmesinde kullanılır. (d) Bütünleştirilmiş veri analizleri için mikro dayanak sağlar (Hsiao, 2003).
1990-2011 yılları arası 56 il için 6160 gözleme dayalı oluşturulan panel veri setlerinde yer alan tüm değişkenlerin durağan olup olmadığını saptamak için ‘’durağanlık analizi” test edilmiştir. Bu amaçla, veri setinde durağan olmadığı belirlenen değişkenleri için panel birim kök testi uygulanmıştır. Sonuçta , “Panel PP’’ ve ‘‘Panel ADF’’ istatistiğinin önem düzeyi “0,000’’ olması nedeniyle uzun dönemde değişkeler arası ilişki olduğu belirlenmiş ve panel regresyonun uygulanabilirliği sonucuna varılmıştır. Zaman serilerinin yer aldığı çalışmalarda genellikle değişkenlerin durağanlık testlerinin yapılması gerekir. Bu tip regresyonların sapmalı katsayılar içermesi ve sonlu olmayan varyanslara sahip olması nedeniyle ulaşılan regresyonlar “düzmece ya da sahte regresyonlar” (Spurious Regression) olarak tanımlanmıştır. Regresyonların son derece yüksek R2 değerlerinin bulunmasına karşın çoğunlukla düşük DW (Durbin-Watson)
değerine sahip olması nedeniyle R2>d kıstasının, “düzmece regresyon” olarak tanı
koyulabilmesi için geçerli olabileceği ifade edilmektedir.
Düzmece regresyonların sonuçları üzerinde kuşku duyulmasına gerekçe olarak gösterilen temel düşünce; “Zaman serileri analizlerinin kendine ait bir karakteristiği olmasıdır”. Bu olgu, verinin “durağan olasılıklı” süreç sonucunda elde edilmiş olmasını nitelemektedir. Bu nedenle, rassal yürüyüş modeli (random walk) sonucu elde edilmiş zaman serilerinin stokastik bir yapısı vardır. Bu yapı dolayısıyla, karakteristiği belirlenemeyeceği için “t” ve “F” testleri de anlamlı olmalarına rağmen doğru sonuçlar
verememektedirler. Eğer bir zaman serisi durağansa, ortalaması, varyansı ve (çeşitli gecikmelerdeki) ortak varyansı, ne zaman ölçülürse ölçülsün aynı kalmaktadır (Gujarati,1999). Levin ve Lin tarafından yapılan çalışmalarda, 1993 yılından beri panel birim kök testleri kullanılmaktadır. Bunlar arasında en yaygın olanlarından bazıları; Levin-Lin(LL), Levin-Lin-Chu (LLC) Im-Pesaran-Shin(IPS) ve Maddala-Wu(MW), Breitung’s Test olarak sıralanabilir.
Çalışmada kullanılan panel birim kök testleri; diğerlerinden daha güçlü olarak kabul gören; Im, Peseran, Shin (IPS) ve Levin, Lin, Chu (LLC) birim kök testleridir.
Im, Peseran, Shin testi, aşağıdaki gibi trendli ve sabitli geniş bir regresyon denklemine dayanmaktadır:
Bu denklemden trend çıkartıldığı zaman sabitli model elde edilmektedir. Burada i= 1, 2, ..., N ve t= 1, 2, ..., T olacaktır. Bu testte sıfır hipotezi “bütün i’ler (yani yatay kesit birimler) için = 0” şeklinde kurulurken, alternatif hipotez ise “en az bir i için pt< 0”
şeklinde oluşturulur. Şayet sıfır hipotezi reddedilirse serilerden en az bir ya da bir kaçının durağan olduğu sonucuna varılır. Bu test için gerekli kritik değerler, Im, Pesaran, Shin tablo değerlerinden bulunur. Im, Pesaran, Shin ilk olarak her bir yatay kesit birimi için t istatistiği;
Formunda hesaplanır. lerin ortalaması alınarak Z istatistiği aşağıdaki gibi bulunur:
Burada, şeklinde elde edilir.
Levin-Lin-Chu ise bireysel birim kök testlerinin alternatif hipotezlere karşı sınırlı gücünün olmasını tartışmıştır.
Bu, küçük örneklemlerde kendisini daha fazla hissettirmektedir. Levin, Lin, Chu her bir yatay kesit birim için bireysel birim kök testlerine nazaran daha güçlü bir panel birim kök testi önermektedirler. Sıfır hipotezi her bir bireysel zaman serisinin birim kök içerdiği, alternatif hipotez ise her bir zaman serisi durağandır şeklinde kurulmaktadır. Levin, Lin, Chu aşağıdaki gibi bir modeli dikkate alır.
Burada dmt deterministik değişkenler vektörünü, ami ise modelin katsayılar vektörünü
gösterir. Levin, Lin, Chu kendi testlerini gerçekleştirebilmek için 3 adımlı bir prosedür önermişlerdir.
Birinci adımda, her bir yatay kesit birim için
regresyon modeli çalıştırılır. Gecikme uzunluğunun (p,) yatay kesit birimler arasında değişmesine izin verilmektedir. “t” dönemi için, maksimum gecikme uzunluğu “pmax”
belirlenir. Şayet daha küçük gecikme uzunluğu tercih edilirse; bu durumda ’nin “t” istatistiği kullanılır. Burada; sıfır hipotezi pi = 0, alternatif hipotez ise pi < 0 şeklinde
kurulur. pi belirlendikten sonra (L = 1,….., pt) ve dmt üzerine ve yit-1
regresyonları çalıştırılarak kalıntılar ( it ve it-1) elde edilir. Bu kalıntılar aşağıdaki gibi
standardize edilir:
İkinci adımda, uzun dönem standart hatanın kısa dönem standart hataya oranı tahmin edilir. Birim kökün varlığı şeklindeki sıfır hipotezi altında modelin uzun dönem varyansı aşağıdaki gibi hesaplanır:
Burada, L normal gecikme, ise bir geçiş gecikmesini temsil eder. nin tutarlılığını sağlayacak şekilde elde edilmelidir.
Barlett çekirdeği için, olarak hesaplanır. Her bir yatay kesit birim için,uzun dönem standart hatanın inovasyon standart hataya oranı ile hesaplanır.Ortalama standart hata içinde formülü kullanılır.
Üçüncü adımda, panel test istatistikleri hesaplanır. N gözlem sayısına sahip aşağıdaki havuzlanmış regresyon çalıştırılır:
Burada , paneldeki her bir yatay kesit birim başına ortalama gözlem sayısını ifade eder ve = T - -1 şeklinde hesaplanır. p ise bireysel Augmented Dickey-Fuller (ADF) regresyonların ortalama gecikme uzunluğunu gösterir ve şeklinde hesaplanır. sıfır hipotezi için geleneksel t istatistiği olarak bulunur. Burada ve aşağıdaki gibi hesaplanır.
Burada ayrıca sit nin tahmini varyansı ( ve düzeltilmiş t istatistiği (tp) aşağıdaki
Buradaki ve değerleri, Levin, Lin, Chu tarafından hesaplanmıştır (Çetin ve Ecevit, 2010), ( Pedroni., (2004).
Çalışmada, Panel veri setine uygulanan birim kök testleri Eviews-7 programından yararlanılarak gerçekleştirilmiştir.
Panel veri setinin her bir yatay kesit için eşit uzunlukta zaman serisi içermesi durumu dengeli panel; zaman serisi uzunlukları yatay kesitten yatay kesite değişmesi durumu ise dengesiz panel olarak ifade edilir. Bu çalışmada, dengeli panel durumu söz konusudur.
Sabit, eğim katsayısı ve hata terimi hakkında yapılan varsayımlara bağlı olarak panel veri regresyonunun farklı şekillerde tahmin edildiği görülmektedir. Sabit ve eğim katsayısının zaman ve yatay kesitler arasında sabit olduğu ve hata teriminin zaman ve yatay kesitler boyunca olan farklılıkları yakalayabildiği varsayılabilir. Bütün birimlerin verilerinin bir havuzda toplandığı ve bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken üzerindeki etkilerinin analiz edildiği bu model “Havuzlanmış Regresyon Modeli” (Pooled Regression Model) ya da “Sabit Katsayılar Modeli” olarak tanımlanmaktadır. Havuzlanmış Regresyon Modelini aşağıdaki gibi ifade etmek mümkündür: