• Sonuç bulunamadı

Sahne sohbeti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sahne sohbeti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA:

S

TAKVİMDEN

BİR YAPRAK

f c u ı ı r u u £

İ

Sahne Sohbeti

i

AZ ayları geçti. İstanbulun en güzel mevsimi olan sonbahar |

[ başladı. Şairlerin hüznü remzeden Eylül ayı

girince, her |

:

tarafta bir faaliyet başlıyor, fakat bu faaliyet

bilhassa ti- I

| yatro âleminde oluyor. İstanbulun sahne hayatı artık yalnız Şehir |

: Tiyatrosundan ibaret değil. Sahne hayli zenginleşti. Mevsimle be- 1

j raber bütün tiyatrolar, perdelerini açıyorlar. Gazetelerde verilecek |

l

piyeslerin isimleri, tahlilleri, mühim roller yazılıyor:

Filân teşekkül filân filân artistleri almış. Falan kumpanya fi- f

\

lan aktörü angaje etmiş. Filân muharrirle falan teşekkülün arası :

I açılmış. Bir hây ü huydur gidiyor.

Sahne sanatındaki bu faaliyet beni Meşrutiyet ve Mutlakıyet |

| devirlerine götürdü.

Sultan İkinci Abdüllıamit, Tanzimattan sonra Mutlakıyeti tat- §

İ bik eyleyince tiyatro hareketini durdurdu. Tiyatroyu tulûat \

|

kumpanyalarına hasreyledi.

Fakat memlekette sahne boş kalamazdı. O yalnız tulûat ile |

f telâfi edilemiyordu.

O zaman Ermeniler bir dram kumpanyası kurdular.

Güllü 1

İ Agoplaıdan intikal eden bu sanat hareketinin başında Minagyan ;

| vardı.

Maıdiros Minagyan 1837 de Balat'ta doğmuştur. Bir sene ka- |

| dar mektepte muallim yardımcılığı yaptı, aynı zamanda amatör §

olarak piyeslerde rol alıyordu. İlk defa 1857 de Naum tiyatrosun- İ

da .Magakyan'la Ekşiyan'ın kurduktan kumpanyaya dahil oldu ve I

Aristodem trajedisinde rol aldı. Ondan sonra bütün hayatını ti- I

yatroya vakfetti.

Teşkil ettiği Osmanlı dram kumpanyasında kabiliyetli artist- 1

ler seçmesini bildi.

Tiyatroyu Mutlakıyet idaresini pirelendirmeyecek bir şekilde |

kurmak ve devam ettirmek lâzımdı. Minagyan bunun için ekse- f

riyetle (Melodram) ları tercih e.li. Bunlar âdi cinayet vak'alarmı f

piyes mevzuu şekline koyarak ve daima faziletin namuskârlığın I

galebesi tezini koruyan eserler olduğu için

Mutlakıyet sansürü |

müsamaha ile karşılayoıdu.

Minagyan kumpanyasında çok kuvvetli sanatkârlar vardı. Tek f

kusurları lisanlarını Ermeni şivesinden kurtaramamış olmaları idi, i

fakat onların güzel sanatlardaki meharetleri bu lehçe kusurunu I

seyircilere unutturuyordu.

Osm aıılı dram kum panyasının kadr ii kıym etini İkinci Meşrutiyetin § ilânından suııra daha iyi anladık. O tarihte çerden çöpten kurulan te - |

şekküller Minagyan ve arkadaşlarının ka’hına yaram ıyorlardı. Celâl s

i.satla Selah Cimcoz'un birlikte yazdıkları Üçüncü Selim de Minagyan’ın £

harikulade bir Alemdar Mustafa Paşa Küpen Binem icyan’ın Dördüncü :

M uştala K ın ar banım ın Çevri katta, Eliza Binem icyan'ın da İkbai rol- İ lerini hâlâ unutamam.

Şehireıniııi Cemil Paşanın, Fransadan getirterek kurduğu Darülbedayi : bu sanatkârlardan müstağni kalam adı. Eliza, K ın ar, yine baş rolde idiler. £ Ben Miııag.van'ı şalisen tanıdım . Son derece hassas, boş sohbet bir £ adamdı. Bu toplulukta lehçe hatâsına düşmeyen sanatkârlar da vardı, i Meselâ Keork Holas'da Erm eni şivesi yoktu, hattâ diksiyon itibariyle o | devirde ondan daha mükemmeli bulunamazdı.

İkinci Meşrutiyetin ilânından sonra Türk liyatrusu genç elem anlarla : zenginleşm iştir. Bunda Türk sahnesi Şadi Muvahhid gibi büyük değerlere !

m alik oldu. £

Merhum Şadi ilk defa Iiireklerarasınd a Kâzım Nâmi'nin am atörler |

tarafından oynanan Nasıl oldu?., adlı bir piyesinde sahneye ç ık tı.

Eseri, kulisten takip ediyorduk. .Şadi burada tiran yâni kötli bir | adaın rolünde idi. Eser bir iki akşam evvel Tepebaşında Reşat Rıdvanın s teşkil etliği toplulukla oynanm ıştı. D irekterarası am atörleri (A k sesu vır) £ di.ve birşe.v düşünmemişlerdi. Tesadüfen orada bulunan bir Tepebaşı ar- £

tlsti, Şadinin vurulacağı sahneden evvel sordu: |

— Tabanca hazır nıı?

Şadi şaşırdı. \

— N e ta b a n c a s ı ? |

— Canım seni öldürecekler... Ne ile öldürecekler? — Ne bileyim ben...

Çocuklar sağa sola dağıldılar... Tabanca arayorlardı. Bende otoma- I tik bir tabanca vardı.

— Buyurun, dedim, bende var.

Şadi, irkild i: s

— Fvet ama bu sahici tabanca.

~T Ne çık ar? Fideliklerden kurşunları a lır, yerine kâğıt tıkarız. OyJe de yaptık. Kurcun yerine mukavva koyduk.

Ferde açıld ı. Şadinin h asın ı:

— Seni alçak, namussuz h erif .. Seni geberteyim.

Diye tabancayı çekip bir el ateş etti. Şadi birdenbire yuvarlandı. I

K ıvran ıy or. B ald ırın ı sık ıp inliyordu.

Hepimiz onun ıztırab ı bu kadar tabii surette taklit etmesine hayran I olmuştuk. Fakat rol bitmiyordu. .Nihayet kulisten b akırd ık:

—- Şadi! Y eter a rtık ...

O, bize doğru baktı. §

— Ne diyorsunuz be?.. Ben sahiden vuruldum.

Kurşun yerine konan mukavva b aldırına koca bir çürük yapm ıştı. î

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Cümleler yap›lar› bak›m›ndan yal›n (basit), birleflik, s›ral› ve ba¤l› cümle olmak üzere dört türe ayr›l›r. ‹çerisinde tek yarg› bulunan cümleye

Düzgün magnetik alan içinde alana dik ve üzerinden ak›m geçen iletken bir tele etkiyen (daima magnetik alana ve ak›ma dik olan) bu kuvvetin yönü sa¤ el kural›na göre

Hayvanlarda döllenmifl yumurta hücresi olan zigotta meydana gelen hücre bölünmesi ile geliflme ve büyüme gerçekleflir.. Sonuçta tek hücreli zigottan farkl› görevleri

‹ki tam say›n›n oran› fleklinde yaz›labilen say›ya rasyonel say› denir. Bu say›lar›n oluflturdu¤gu kümeye rasyonel say›lar kümesi denir ‹ki tam say›n›n

Bir cisim üzerine ayn› do¤rultu ve yönde birden fazla kuvvet etki etmekte ise net ( bileflke ) kuvvetin de¤eri; etki eden bütün kuvvetlerin aritmetik toplamas›na eflit, yönü

Bir düzgün alt›gen piramidin taban ayr›t›n›n uzunlu¤u 2 3 cm ve yan yüz yüksekli¤i 5 cm oldu¤una göre, bu piramidin yüksekli¤ini bulal›m.. Düzgün Olmayan

Tanzimat Dönemi edebiyat›n›n birinci dönem sanatç›lar› (fiinasi, Ziya Pafla, Nam›k Kemal, Ahmet Mithat…) “sanat› toplum yarar›na” düflünerek toplumla

12. Verilen bir noktadan geçen, birbirine dik iki düzlemden birine dik, di¤erine paralel olan bir do¤ru çiziniz. P düzlemi içinde H dikme aya¤›n› merkez kabul ederek, 9 cm