• Sonuç bulunamadı

Hastaların Kliniklere Kabul ve Taburculuklarında Hemşirelik Yaklaşımlarının Belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hastaların Kliniklere Kabul ve Taburculuklarında Hemşirelik Yaklaşımlarının Belirlenmesi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HASTALARIN KLİNİKLERE KABUL VE TABURCULUKLARINDA HEMŞİRELİK

YAKLAŞIMLARININ BELİRLENMESİ *

Halise COŞKUN **; Nalan AKBAYRAK ***

ÖZET

Birey/n hastaneye yattığı ilk gün kliniğe ve tedaviye uyu-munun sağlanması , endişelerinin azaltılması için yapılan iş-lemler dizisi kabul süreci olarak tanımlanmaktadır. Birey hasta-neye yattığı andan itibaren sağlık ekibi tarafında taburculuk hazırlıkları başlatılır. Başarılı bir taburculuk için ekibin bütün üyeleri birlikte çalışmalıdır. Bu çalışma ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) hastaların kliniğe kabul ve taburculuklarında hemşirelik yaklaşımlarının belirlenmesi he-deflenmiştir. Araştırma GA TA hastanesinde 15-19 Mayıs 2000 tarihleri arasında Acil Servis, Psikiyatri ve Çocuk Hastalıkları kliniği dışında diğer kliniklerden taburcu olan hastalara anket formu uygulanarak yapılmıştır. Araştırma sonuçları jhastaların kliniğe geldiklerinde ilk olarak % 16.7 sinin hemşire ile görüş-tüğü , görüştükleri hemşirelerin % 85'nin kendini tanıtmadığı ve hastayı yatacağı odaya götürme, yatağını gösterme, diğer hastalarla tanıştırma ve kliniği tanıtma ile ilgili konularda hem-şirelerin hastalara yeterli hizmet veremedikleri , hastaların taburcu olurken % 18 ine hemşire tarafından taburculuk eğitimi verildiği belirlenmiştir.

Anahtar Sözcükler:Hasta kabulü,taburculuk,hemşirelik

bakımı

SUMMARY

Det7ning The Nursing Care On Patient Admission To The Clinic And Discharge

The admission process is defined as a set of procedures that are done for orientating the patient towards the clinic and therapy,and reducing the anxiety for the first day. As soon as a patient is admitted to a hospital, all members of the health care team begin preparations for discharge. All care givers must work together for a discharge plan to be succesful Defining the nursing approaches on the patient admission and discharge were aimed at in this research. This study was carried out at clinics except Emergency Department , Psychiatri and Pedlatric unit by questionnaire method between 15 and 19 May 2000. The results of this research:6.7 % of patients discussed with nurse for the first day of admission and 85 % of nurses didnt introduce themselves and the nurses couldn't serve sufficiently on taking the patient to his room,pointing out his bed to him, introducing him to the other patients and informing him about the clinic and nurses educated only 18 % of patients when they were discharged.

Key Words:Patientadmission,discharge,nursing care

GİRİŞ

Hastanelerin temel amacı sağlığı bozulan bireylerin özel sorun ve gereksinimlerine yönelik kişisel bakım , tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sağlamaktır. Bireylerin özellikle hastanelerde ilk başvurdukları yerler poliklinik-lerdir. Polikliniğe müracaat eden hastalardan gerekli görülenler hastaneye yatırılabilir.

Yataklı tedavi kurumlarında hastalara verilen ba-kımın etkinliği hemşirenin mesleki bilgisinin yanında bu bilgiyi hasta gereksinimlerini belirlemede kullanabilme becerisine dayanmaktadır. (Velioğlu 1986) Hastaneye gelen hasta ve ailesinin yabancı oldukları bu ortama ilişkin olarak yaşadıkları korku ve endişeleri karşısında sağlık bakım ekibinin tutumu,bireylerin hastane deneyi-mini büyük ölçüde etkilemektedir. (Yazıcı ve ark.l992)Hastane ortamı hasta birey için yabancı ,

korkutucu , endişe verici ve karmaşık bir ortamdır. Hastaneye yatma bireyi özel bakıma ve duygusal deste-ğe ihtiyaç duyan bağımlı bir kişi konumuna getirmekte-dir. (Cebeci 1996). Bireyin hastaneye yatmaya ilişkin deneyimleri ve duygusal reaksiyonları farklıdır ve sağlık personelinin tutumu bu deneyimde olumlu ya da olum-suz yönde etkili olabilir.

Hastaneye yatan bireyin ne zaman yatacağı , ne zaman kalkacağı,ne zaman ziyaretçilerinin gelebileceği, doktorunu ne zaman görebileceği ve diğer konulardaki kararlar bireyin kendisi dışında bir otorite tarafından belirlenmiştir (Cebeci 1996 ). Hastalık durumuna uyum sağlamada , hastaneyi kabullenmede ve bireyin kendini bulunduğu ortamda rahat hissetmesinde, kabul sırasın-da yapılacak planlı faaliyetler ile hastalara beklenildiği ve

* 5. Balkan Askeri Tıp Kongresinde Poster Bildiri Olarak Sunulmuştur. (25-28 Eylül 2000 Ankara) ** Öğr. Gör. Dr. GATA Hemşirelik Yüksekokulu Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı, Ankara *** Doç. Dr. GATA Hemşirelik Yüksekokulu İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, Ankara

(2)

değer verildiğinin hissettirilmesi etkili olmaktadır (Cebeci 1996, Yazıcı ve ark. 1992).

Bireyin hastaneye yattığı ilk günde kliniğe ve teda-viye uyumunun sağlanması , endişelerin azaltılması için yapılan işlemler dizisi kabul süreci olarak tanımlanmak-tadır (Demiralp 1997). Hemşire hastayı klinikte kabul ederken hastanın endişe ve korkularını anlayarak yakla-şımda bulunmalı ve hastanın bireysel özelliklerini ön planda tutarak kabul sürecini gerçekleştirmelidir. Hasta bireyin servise kabul sürecinde hemşirenin kendini,diğer personeli, kliniği tanıtması bireye bildiği bir ortamda kendini güvende ve rahat hissetmesi konusunda yar-dımcı olacak ve bakım aşamasında bu alanlara bağlı olarak çıkabilecek sorunları en aza indirebileceği gibi hastanın hastanede yatma süresinin kısalması konusu n-da n-da etkili olacaktır (Yıldırım 1998). Hastanın hastane-ye yatması ile başlayan taburculuk süreci hastanın tedavi gördükten sonra hastaneden aynlması ile sona erer. Hastalar evde kendi bakım ihtiyaçlarını karşılayabilecek bilgi ve becerilere sahip olarak taburcu olmalıdır. Ta-burculuk sırasında hasta ve ailesinin eğitiminden sağlık ekibinin bütün üyeleri sorumlu olmakla birlikte taburcu-luk planlaması hemşirenin sorumluluğundadır. Bu konu ile ilgili mevcut durumun saptanması konunun tekrar ele alınarak aksaklıkların giderilmesine , hasta bakımına olumlu yönde katkıda bulunabilir ve hemşirelerin bu konuda daha etkin çalışmalarını sağlayabilir.

AMAÇ

Bu çalışma ile GATA Eğitim Hastanesinde hastala-rın kliniğe kabul ve taburculuklahastala-rında hemşirelik yakla-şımlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.

YÖNTEM

Araştırma GATA Eğitim Hastanesinde 15-19 Mayıs 2000 tarihleri arasında yapılmış ve Acil servis, Psikiyatri ve Çocuk Hastalıkları klinikleri hasta kabulünde farklı özellikler içermesi nedeni ile hariç tutularak diğer bü-tün kliniklerde taburcu olan hastalara soru formu uyg u-lanmıştır. Ömeklem seçiminde tabakalı rasgele örnek-leme yöntemi kullanılmıştır. 2000 yılı ilk dört ayında ortalama haftada 634 hasta taburcu edilmiştir. Buna göre a = 0.05 , p=q= 0.5 alınarak hesaplama sonucun-da ömeklem hacmi 240 kişi olarak bulunmuştur (Sümbüloğlu 1998). Daha sonra her bir klinik bir taba-ka olarak taba-kabul edilmiş ve tabataba-ka ağırlıklarına göre veri toplanmıştır. Araştırmada veri toplamada anket formu kullanılmıştır. Konu ile ilgili literatür incelendikten sonra hasta kabul ve taburculuk süreci ile ilgili on altı adet kapalı uçlu sorudan oluşan anket formu hazırlanmıştır. 30 hastaya ön uygulama yapılarak gerekli düzenlemeler

yapılmıştır. Hemşirelik Yüksek Okulu Hl.sınıf öğrencile-rinden seçilen beş öğrenci anketör olarak eğitime tabi tutulmuştur. Anketörlerin ilk uygulamaları birlikte yürü-tülerek olabilecek aksaklıkların önlenmesi amaçlanmıştır. Anket formu hastalar taburcu olup hastaneden ayrılırken anketörler tarafından uygulanmıştır. Anket formu uy-gulanmadan önce hastalara isteyip istemedikleri soru-larak sözlü izin alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelikler kullanılmıştır.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Tablo-1 incelendiğinde araştırmaya katılan hasta-ların % 40.8' inin ilk-orta okul mezunu ,% 79.6' sının erkek, % 47.5'nin 15-24 yaş grubunda , % 53.7'sinin er , %62.5'nin 1-14 gün yatan hasta grubunda olduğu görülmektedir.

Tablo-1 :Hastaların Demografik Özelliklerine Göre Dağılı-mı(n=240) Demografik Özellikler Gruplar Sayı % Eğitim almamış 19 7.9 İlk-Ortaokul 98 4D.8 Lise 89 37.1 Eğitim Durumu Üniversite 34 14.2 Kadın 49 20.4 Cinsiyet Erkek 191 79.6 15-24 114 47.5 25-34 39 16.3 35-44 18 7.5 45-54 22 9.2 Yaş 55+ 47 19.6 Subay-Astsubay 39 16.2 Asker ailesi-sivil 72 30.0 Meslek Er 129 53.7 1-14 150 62.5 15-29 63 26.3 30-44 15 6.3 Yatış Süresi 45+ 12 5.0

Tablo-2 incelendiğinde hastaların kliniğe yatış için geldiklerinde % 76.7 sinin doktor ile % 16.7 sinin hem-şire ile görüştüğü görülmektedir. Hastaların

(3)

çoğunluğu-nun doktor ile görüşmesi hemşireleri bu konuda yetkili bir kişi olarak görmediklerini düşündürmektedir. Yazıcı ve arkadaşlarının(1992) yaptığı çalışmada da servise yatış için gelindiğinde hemşire tarafından karşılanan hasta sayısı çok yetersiz bulunmuş, hastalara kim tara-fından karşılanmak istedikleri sorulduğunda ise hemşi-reler tarafından karşılanmak istediklerini belirtmişlerdir. Cebeci(1996) nin yaptığı çalışmada da hasta ve yakınla-rının ilgiyle karşılanması hemşirelerin yeterli düzeyde yerine getirmedikleri sorumlulukları arasında yer almış-tır. Üstün(1998) ün çalışmasında da kliniğe yatan has-taların hemşire tarafından karşılanması düşük düzeyde bulunmuştur.

Hastaların % 45'ini yatacağı odaya hemşire gö-türürken % 29.6'sı ise herhangi bir personel tarafından odasına götürülmemektedir. Bu uygulamaların hemşire-ler tarafından yapılması hasta ve hemşire arasında ku-rulması gereken iletişim için bir başlangıç oluşturabilir ve hastanın kendisini rahat hissetmesini sağlayabilir.

Has-taların %45.4'üne hangi yatağa yatacağını hemşire, %20.4'üne diğer hastalar gösterirken %17.1'ine ise hangi yatağa yatacağı gösterilmemiştir. Oysa hastanın odasına bir hemşire tarafından götürülmesi, ona hangi yatağa yatacağının gösterilmesi hastanın kendisini gü-vende, rahat ve değer verilen bir kişi olarak hissetmesini sağlayacaktır. Bu durum hastaların ortama , tedavi ve bakım sürecine de uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır. Özmen (1992) in yaptığı çalışmada ise hemşirelerin hastaya yatağını gösterme basamağını diğer basamak-lara göre daha fazla uyguladıkları belirlenmiştir. Cebe-ci'nin (1996) yaptığı çalışmada da hastaya yatağının gösterilmesi gerektiği hemşireler tarafından bilinmesine rağmen yeterli düzeyde uygulanmadığı belirlenmiştir. Üstün'ün (1998) çalışmasında da odasına götürme ve yatağı gösterme gibi hasta kabul basamaklarının hem-şireler tarafından yeterli düzeyde yapılmadığı bulun-muştur.

Tablo -2: Hastaların Çeşitli Konularda Hizmet Aldıkları Kişilere Göre Dağılımı(n=240)

Konular Doktor Hemşire Hasta

Bakıcı

Diğer hastalar

Hiç kimse Sekreter

Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

İlk Görüşülen 184 76.7 40 16.7

16 6.7

Odaya götüren 41 17.1 108 45.0 9 3.8 11 4.6 71 29.6

Yatağı gösteren 40 16.7 109 45.4 1 0.4 49 20.4 41 17.1

Hastalarla tanıştıran 5 2.1

235 98.0

Eşyalar için yer Gösteren 3 1.3 64 26.7 10 4.2 86 35.8 77 32.1

Ziyaret saatleri hakkında bilgi veren 8 3.3 56 23.3 1 0.4 87 36.3 88 36.7

Banyo ve tuvaletin yerini gösteren 31 12.9 4 1.7 130 54.2 75 31.3

Telefon hizmetleri hakkında bilqi veren 4 1.7 32 13.3 3 1.3 124 51.7 77 32.1

Yemek saatleri konusunda bilgi veren 5 2.1 44 18.3 8 3.3 111 46.3 72 30.0

Çağırma zili hakkında bilgi veren * • 24 17.1

15 10.7 101 72.1

Vizite saatleri hakkında bilgi veren 26 10.8 86 35.8 2 0.8 49 20.4 77 32.1

Odasında çağırma zili olan hastaların toplamı alınmıştır (n = 140)

Hastaların % 2.11 hemşire tarafından diğer has-talarla tanıştırılırken % 98'i tanıştırmadığını bildirmiştir. Cebeci'nin (1996) yaptığı çalışmada da hastaların diğer hastalarla tanıştırılması çok düşük düzeyde bulunmuş-tur. Oysa hastaların birbirleri ile tanıştırılması kendilerini daha rahat hissetmelerini ve duygularını kolaylıkla ifade etmelerini sağlayabilir.

Üstün'ün (1998) yaptığı çalışmada da diğer hasta-larla tanıştırma basamağının hemşireler tarafından ye-terli düzeyde uygulanmadığı belirlenmiştir. Hastaların diğer hastalarla tanıştırılması birbirleri ile daha kolay iletişim kurmalarını ve ortama uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır. Hemşirelerin bu uygulamayı yeteri kadar yerine getirmemeleri çalıştıkları ortamdaki iş

(4)

ğunluğundan dolayı bu tür davranışları unuttuklarını yada önemsemediklerini düşündürmektedir.

Hastaların % 35.8'i eşyalarını nereye koyacağını diğer hastaların gösterdiğini söylerken, %26.7'si ise hemşirenin gösterdiğini belirtmiştir. Ziyaret saatleri hakkında hastaların % 36.3'üne diğer hastalar tarafın-dan bilgi verilirken % 36.7'sine bu bilgi verilmemiş, %23.3'üne ise hemşire tarafından verilmiştir.

Hastaların %54.2'si banyo ve tuvaletin yerini diğer hastalardan öğrenirken %12.9'una hemşire tarafından bilgi verilmiştir. % 31.3'üne ise bu konuda bilgi veril-memiştir. Telefondan nasıl yararlanabileceği konusunda hastaların % 51.7'si diğer hastalardan bilgi alırken % 13.3'ne hemşire tarafından bilgi verilmiş, %32.1'ne ise bu konuda bilgi verilmemiştir. Yemek saatleri konusun-da hastaların % 46.3'ü diğer haslarkonusun-dan bilgi almış, % 18.3'üne hemşire tarafından bilgi verilirken % 30'una ise bilgi verilmemiştir. Çağırma zillerinin kullanımı konusun-da hastaların % 41.7'sinin okonusun-dasınkonusun-da çağırma zili olmadığı odasında çağırma zili olan hastaların ise % 17.1'ne hemşire tarafından bilgi verilirken % 72.1'ne ise bilgi verilmediği belirlenmiştir. Görüldüğü gibi kliniği tanıtma ile ilgili basamaklarda da hemşirelerin uygulamaları yetersiz bulunmuştur. Bunun kabul sürecinin planlı bir şekilde yapılmayıp olayların akışı içerisinde gerçekleş-mesinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Hasta

her bir sorun için ulaşabildiği herhangi bir personelden bilgi alabilmektedir

Coşkun ve arkadaşlarının(1993) yaptığı çalışmada da hastaya servisi tanıtma hemşirelerin % 52'si tarafı n-dan yapılmayan hemşirelik işlevi olarak belirlenmiştir. Cebeci'nin (1996) yaptığı çalışmada da acil ve normal durumlarda hemşire ve doktoruna nasıl ulaşabileceği konusunda hastaya bilgi verilmesini gerekli gören ve uygulayan hemşire oranı düşük bulunmuştur.

Vizite saatleri konusunda hastaların % 35.8'ine hemşire tarafından bilgi verilirken, hastaların % 20.4'üne diğer hastalar tarafından bilgi verilmiş, % 32.1'ne ise bilgi verilmemiştir.

Cebeci'nin (1996) yaptığı çalışmada da hastalara ziyaret ve yemek saatleri konusunda bilgi veren hemşire sayısı yeterli düzeyde bulunmamıştır. Aynı çalışmada hemşirelerin banyo ve tuvaletin yeri, doktor vizite saat-leri ve diğer konularda hastalara bilgi verilmesi gerekti-ğini düşünmelerine rağmen bunu uygulayan hemşire sayısı çok az bulunmuştur. Üstün'ün (1998) yaptığı çalışmada da servisi tanıtmanın hemşireler tarafından yeterli düzeyde uygulanmadığı belirtilmiştir. Hastalara bu konularda bilgi verilmesi ortamda kendilerini yabancı hissetmelerini engelleyecek ve uyum sağlamalarını ko-laylaştıracaktır. Ortama uyum sağlamada güçlük çekme-yen hastaların kendi bakım ve tedavilerine katılmaları kolaylaşacaktır.

Tablo 3: Hastaların Hastaneye Kabul Ve Taburculuk Sürecinde Aldıkları Bazı Hizmetler Konusunda Sorulara Verdikleri Yanıtların

Dağılımı (n=240)

Evet Hayır

Sorular

Sayı % Sayı %

Görüştüğünüz kişi size kendini tanıttı mı ? 90 37.5 150 62.5

Hemşire şikayetleriniz hakkında bilgi aldı mı? 130 54.2 110 45.8

İlk gün ateş nabız tansiyonunuz ölçüldü mü ? 176 73.3 64 26.7

Taburcu olurken ilaçlar, yapmanız gerekenler ve diğer konularda bilgi verildi mi ? 172 71.6 68 28.4 Hastaneye yatış işlemleriniz yapıldığı zaman size hastaneyi tanıtıcı broşür verildi mi ? 26 10.8 214 89.2

Tablo-3 incelendiğinde hastaların kliniğe geldikle-rinde ilk olarak görüştükleri personel hastaların % 37.5'ne kendisini tanıtırken % 62.5'ne kendisini tanıt-mamıştır. Hemşire tarafından kliniğe yattıkları ilk gün hastaların % 54.2'sinden şikayetleri konusunda bilgi alınırken % 45.8' inden bilgi alınmamıştır . Fakat alınan bu bilginin hemşirelik bakım planlaması için değil kliniğe ait formların doldurulmasında kullanılması hemşirelerin bu basamağı kendi bağımsız fonksiyonları için

gerçek-leştirmediklerini düşündürmektedir. Cebeci'nin (1996) yaptığı çalışmada da hemşirelerin çoğunluğunun hasta kliniğe yattıktan sonra geçmiş sağlık yaşantısı hakkında bilgi alınmasının gerekli olduğunu belirtmelerine rağmen bu konuda uygulama yapan hemşire sayısı düşük bu-lunmuştur. Kliniğe yattıkları ilk gün hastaların % 73.3'nün ateş nabız , kan basıncı ölçülürken, % 26.7'nin ölçülmediği belirlenmiştir. Bu uygulamanın diğerlerine göre daha fazla uygulanmış olması hemşirelerin bunu

(5)

bir rutin olarak gördüklerini düşündürmektedir. Cebe-ci'nin (1996) araştırmasında da hastaların kliniğe yat-tıktan sonra yaşam bulgularının alınma yüzdesi diğer uygulamalara göre daha yüksek bulunmuştur.

Hastaların % 71.6'sı taburcu olurken ilaçlarını nasıl kullanacağı, diyeti ve yapması ya da yapmaması gere-kenler gibi konularda bilgi aldıklarını belirtirken % 28.4'ü bu konularda bilgi almadıklarını belirtmişlerdir. Hastalara taburcu olmadan önce verilecek eğitim aldıkları tedavi ve bakımın etkinliğini devam ettirecek olmasına rağmen bu basamağın yeterli düzeyde uygulanmaması hemşi-relerin bu konuya yeteri kadar önem vermediklerini düşündürmektedir. Velioğlu ve arkadaşlarının(1986) yaptığı çalışmada ise hastaların taburcu olma hazırlığını içeren faaliyetlere çok önem verdiği belirlenmiştir. Özmenln (1992) yaptığı çalışmada da hastaların hem-şirelerden daha fazla açıklayıcı bilgi vermeleri konusun-da beklentileri yüksek bulunmuştur. Özcan'ın (1997) yaptığı çalışmada hastalara yapması ya da yapmaması gerekenler ve diyeti konusunda bilgi verilmesi hastaiarın ve hemşirelerin çok önemli olduğunu düşündükleri ko-nular arasında yer almaktadır.

Tablo-3 incelendiğinde hasta yatış işlemlerinin ya-pıldığı bölümde hastaların % 10.8'ne hastaneyi tanıtıcı broşür verilirken % 89.2'sine broşür verilmediği belir-lenmiştir. Yazıcı ve arkadaşlarının (1992) yaptığı çalış-mada da hastane ve diğer konularda bilgi alma durum-ları incelendiğinde hastadurum-ların çoğunluğunun bilgilendi-rilmediği görülmüştür. Eti Aslan ve arkadaşlarının (1992) yaptığı çalışmada ise hastaların eğitim verme, iyi karşı-lanma ve endişelerinin giderilmesi hemşirelerden önce-likle yardımcı olmalarını istedikleri konular arasında yer almaktadır.

Tablo-4: Hastaların Kliniğe Yatış İçin Geldiklerinde Görüştükleri Kişilerin Kendini Tanıtma Durumları(n=240)

Kendini Tanıtma

Evet Hayır

İlk görüşülen Kişi

Sayı o/o Sayı o/o

Doktor 78 42.4 106 57.6

Hemşire 6 15.0 34 85.0

Sekreter 6 37.5 10 62.5

Toplam 90 37.5 150 62.5

Üstün'ün (1998) yaptığı çalışmada hastaların ço-ğunluğu kliniğe yattıkları ilk gün ne yapacaklarını

bile-medikleri için tedirgin oldukları, şaşırdıkları kendilerini terkedilmiş ve yalnız hissettiklerini belirtmişlerdir. Has-taların kliniğe prosedüre uygun olarak kabul edilmesi yaşayacakları bu duygulardan en az etkilenmelerini sağlayacak ve ortama uyumunu kolaylaştıracaktır.

Tablo- 4 incelendiğinde görüşülen doktorların % 42.4'nün ,hemşirelerin %15'inin, sekreterlerin % 37.5'inin kendisini tanıttığı görülmektedir. Özcan'ın (1997) yaptığı çalışmada kendine bakan hemşirenin kim olduğu hastalar tarafından önemsiz, hemşireler tarafın-dan ise orta derecede önemli konular arasında belirtil-miştir. Bizim araştırmamızda ise görüşülen hemşirelerin % 15'inin kendisini tanıtması hemşirelerin bu konuya yeteri kadar önem vermediklerini düşündürmektedir. Tablo-5:Hataların Taburcu Olurken Bilgi Aldıkları Kişilerin

Dağılımı

Bilgi Alınan Kişi Sayı %

Doktor 141 82.0

Hemşire 31 18.0

Toplam 1 7 2 * 100

*Taburcu olurken bilgilendirildiğini belirten hastaların toplamı Tablo-5 incelendiğinde bilgilendirildiğini belirten hastaların % 82'si doktor tarafından bilgilendirilirken % 18'i hemşire tarafından bilgilendirildiğini ifade etmiştir. Haytural ve Atalay'ın (1992) yaptığı çalışmada da hem-şirelerin % 88.6'sının hasta ve yakınlarına sağlık eğitimi yapmadıkları belirlenmiştir. Coşkun ve arkadaşları-nın(1993) yaptığı çalışmada hemşirelerin % 74' ü hasta ve ailesine sağlık eğitimi yapmanın hemşirelerin görev-lerinden birisi olduğunu söylemiş fakat hemşirelerin % 46.7'si bu uygulamayı gerçekleştirmemiştir. Birol ve arkadaşlarının (1997) çalışmasında hemşirelerin % 72.6'sı sağlık eğitimi yaptıklarını ifade etmelerine rağ-men % 40.3'ü hasta eğitiminde kendini yetersiz buldu-ğunu ifade etmiştir. Lee ve arkadaşlarının (1998) yaptı-ğı çalışmada ise hastaların %92'si ihtiyaç duydukları konularda taburculuk eğitimi aldıklarını belirtmişlerdir. Bu konuda yapılan başka bir çalışmada ise hastaların sadece % 3 line taburcu olduktan sonra kullanacakları ilaçlar ile ilgili bilgi verildiği belirtilmişti^ Bonetti ve ark.2000). Hastalara taburculuk sonrası yapması gere-kenler konusunda bilgi verilmesi tedavisinin devamlılığını sağlayacağı gibi çıkabilecek problemler karşısında da planlı bir şekilde hareket etmesini sağlayabilir.

(6)

SONUÇ VE ÖNERİLER

Araştırma bulgularına göre kliniğe yatış için gelen hastaların % 16.7'sinin yatış sırasında hemşire ile gö-rüştüğü ve görüştükleri hemşirelerin % 85'nin kendini tanıtmadığı ,hemşirelerin hastalara, yatacağı odaya götürme, yatağını gösterme, diğer hastalarla tanıştırma ve kliniği tanıtma ile ilgili diğer konularda yeterli hizmet vermedikleri ve hastaların taburcu olurken yalnızca % 18'ne hemşire tarafından bilgi verildiği saptanmıştır.

Bu sonuçlar doğrultusunda hemşirelerin hasta ka-bul ve taburculuklarında uygulanması gerekli basamak-ları uygulamama nedenlerini belirleyici bir çalışma ya-pılması, hemşirelerin bu konuda bilgi düzeylerinin belir-lenerek uygulamalı olarak hizmet içi eğitim verilmesi, hasta kabul ve taburculuk basamaklarını içeren uygula-mada örnek bir model geliştirilmesi önerilebilir.

KAYNAKLAR

Birol L ve ark (1997) "Hemşirelerin hasta eğitiminde

karşılaş-tıkları güçlüklerin saptanması," Hacettepe Üniversitesi Hemşire-lik Yüksek Okulu Dergisi 4 (2)

BonettiP O, Hartman K, Kuhn M ve ark. (2000) Potential

drug interactions and number of prescription drugs with special instructions at hospital discharge,Schweizlundsch Med Prax 89 (5):182-189

Cebeci F (1996)Hemşirelerin Hasta Bireyin Kiniğe Kabulüne

İlişkin Bilgi ve Uygulamaları Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi,Ankara,Hacettepe Üniversitesi

Coşkun A ve ark (1993) "Uygulayıcı rol üstlenen hemşirelerin

hizmetlerinde yer alması gerken hemşirelik işlevleri hakkındaki bilgi durumları ve uygulama biçimlerinin araştırılması," Hemşi-relik Bülteni 7 (29)

Demiralp M (1997) Hastaneye Kabul ve Taburculuk

İşlemle-rinde hemşirenin Rolü, Rehabilitasyon Hemşireliği, Arpac/oğlu O (Ed), Ankara,GATA Basımevi, s.65

Eti Aslan F (1992) İstanbul da bir üniversite hastanesinde ve

devlet hastanesinde yatan hastaların hemşirelerden

beklentile-rine yönelik karşılaştırmalı bir çalışma II. Ulusal Hemşirelik Kongresi Bildiri Kitabı İzmir, Ege Üni. Basımevi, s.873

Haytural H, Ata/ay M (1992) Hemşirelerin bağımlı- bağımsız

işlevlerinden en çok hangilerini yerine getirdiklerinin saptanma-sı, II. Ulusal Hemşirelik Kongresi Bildiri Kitabı İzmir, Ege Üni. Basımevi s.585

Lee C Al, Masson R d, Anderson A M ve ark. (1998) A

survey of patient education postdischarge, Journal of Nursing Care Quality 13(l):63-70

Özcan A (1977 ) Hastanede Yatan Hastaların Durumlarına

İlişkin Bilgi İstedikleri Alanların Saptanması ve Hastaya Verile-cek Bilgiler Konusunda Hemşire ve Hasta Görüşlerinin Karşılaş-tırılması Yayınlanmamış Doktora Tezi Ankara, Hacettepe Üniversitesi

Özmen D (1992) Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hasta-nesinde yatan hastaların beklentilerinin saptanması II. Ulusal Hemşirelik Kongresi Bildiri Kitabı. İzmir, Ege Üni. Basımevi. S.533

Sümbüloğlu K (1998) Sağlık Bilimlerinde Araştırma Yöntem'

leri,2.bs, Ankara, Hatiboğlu Yayınevi,s,64

Üstün B (1998 ) Hastaneye ilk kez yatan hastaların hastaneye

yatmaya ilişkin duygu ve düşüncelerinin ve hemşirelik yakla-şımlarının saptanması Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara, Hacettepe Üniversitesi

Velioğlu P ve ark (1986) Hastalara ve hemşirelere göre

hemşirelik faaliyetlerinin önem derecesi, Hemşirelik Bülteni,2 (6)

Yazıcı S , Eti aslan F, Sabuncu H (1992) Yataklı tedavi

kurumlarında yatmakta olan hastaların hasta kabulü ile ilgili düşünceleri II. Ulusal Hemşirelik Kongresi Bildiri Kitabı İzmirEge Üni. Basımevi. S.882

Yıldırım A (1988) Hastaların hastaneye kabullerinde

karşılaş-tıkları güçlükler, Uluslararası Akdeniz Cerrahi Kongresi/ 87 Cerrahi hemşireliği Seksiyonu Konuşmaları ve Bildiri Kitabı, İstanbul, Hilal Matbaacılık Koli. Şti.

Referanslar

Benzer Belgeler

Klasik antibiyotik tedavisine 10 günde yanıt alınamayan, klinik ve radyolojik olarak tüberküloz peritonit olabileceği düşünülen iki hastaya laparoskopik periton

atık la rı nın, şehir ler kur ma adı na or man la rı ta lan et me nin, me de ni yet adı na üre ti len fa kat ha va ya za - rar ve ren un sur la rın ted bi ri alın ma dı ğı

Forex Piyasalarında Emtia Alım SAtım Kararlarında Teknik Analiz Kullanımı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal

Soxhlet extraction and pyrolytic conversion are the tradi- tional methods for extraction of bio-oil and natural products from the plant material, but the former is labor intensive

Neslihan Şendur tarafından editörlüğü yapılan “Dermatoloji Rehberi” Türk Dermatoloji camiasında konusunda tecrübeli dermatologlar tarafından hazırlanmış en

Taiwanofungus camphoratus is an indigenous mushroom in Taiwan, which has been used as a traditional medicine to treat many health-related problems. Several biological activities

— Yüzde 59 hissesi belediyeye ait olan eski Şişli Otobüs G arajı’nın yerine yapılacak olan 20 katlı iş merkezi, 600 bin metre kare ka­ palı inşaat alanına

Sultana anlatılmalıdır ki bu büyük devlet adamının bu yolda bir muhakeme neticesinde mahkûm edilmesi, bizim nazanını »7?. da S’vasî rakîn’ erinin