• Sonuç bulunamadı

Branchio-Oculo-Facial Sendrom Olgu Sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Branchio-Oculo-Facial Sendrom Olgu Sunumu"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Branchio-Oculo-Facial Sendrom Olgu Sunumu

Branchio-Oculo-Facial Syndrome A Case Report

Filiz ÖZEN*, Nadir KOÇAK*, İlhan SEZGİN** ÖZET

Branchio-oculo-facial sendrom (BOFS) doğumda fark edilen (konjenital) çok az rastlanan genetik bir hastalıktır. Bazıları sporadik olgular olmasına rağmen, çoğunun ailesinde birden fazla etkilenmiş kişi vardır. Geçiş modeli otozomal dominant kalıtım ile uyuşmaktadır. BOFS hastalarının çoğunun semptomları alt boyun veya üst göğüste kan damarlarının proliferasyonunu (hemanjiomatosis), düşük doğum ağırlığını, büyümede gecikmeyi, mental retardasyonu, malforme kulak yapısını, iris kolobomu ve displastik burun yapısını içermektedir.

Aksiler kavarnöz hemanjiom şikayeti ile hastanemize başvuran olgumuzda; displastik kulak yapısı, iris kolobomu, kulakta çukurcuklar, mikroftalmi, uzun filtrum, plenoidal sinüs, mikrosefali ve kraniosinostozis belirledik. Yukarıdaki bulgulara göre, ayrırıcı tanı mukopolisakkaridozlar ve Kasabach–Meritt Sendromu için yapıldı ve sonunda branchio oculo–facial sendrom olarak tanımlandı.

Anahtar kelimeler: Hemanjiom, koloboma, plenoidal sinüs

C.Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 30 (1): 33 – 37, 2008

SUMMARY

Branchio-oculo-facial syndrome (BOFS) is a very rare genetic disorder that is apparent at birth (congenital). Although some are sporadic cases, most of them are in families with more than one affected individual.The symptoms of most BOFS patients include the proliferation of blood vessels (hemangiomatous) in the lower neck or upper chest, low birth weight, retarded growth, mental retardation, malformed ears, coloboma of iris and dysplastic nose.

In a patient who was axillary cavernous hemangioma, we detected displastic ears, iris coloboma, microftalmia, plenoidal sinus, microcephaly and craniosinostosis. According to the above findings, selective diagnosis have been made for mucopolysaccaridosis and Kasabach –Meritt Syndrome and eventually defined as branchio oculo- facial syndrome .

Key words: Hemangioma, coloboma, plenoidal sinus

* Arş. Gör. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik A.D.-SİVAS

** Prof. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik A.D.-SİVAS

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

(2)

Branchio-Oculo-Facial Sendrom Olgu Sunumu

GİRİŞ

Branchio-Oculo-Facial Sendomuna (BOFS) ait ilk bulgular Lee ve ark. (1) tarafından 1982’de 38 yaşındaki bir bayan ve 8 yaşında bir erkek çocukta rapor edilmiştir. Bu hastaların bulguları düşük doğum ağırlığı, postnatal gelişme geriliği, bilateral branchial sinüs yarığı, konjenital strabismus, nazolakrimal duktus tıkanıklığı, geniş nazal köprü, dışa çıkık üst dudak (balık ağzı) şeklinde belirlenmiştir.

Hall ve ark. (2) 1983’de üst dudak psödoyarığı ve hemanjiomatozu olan iki çocuğu sporadik olgu olarak rapor etmişlerdir.1987’de Fujimato ve ark. (3) bu hastalığı ilk kez bir sendrom şeklinde tanımlamışlardır. Şimdiye kadar 50 civarında vaka rapor edilmiştir (4). Branchio-oculo-facial sendromlu olgulara rastlanan 3 ailede yapılan incelemede kalıtımının otozomal dominant paterne uyduğu tespit edilmiştir. Bu olgularda anormal gelişimli üst dudak, geniş ve düzleşmiş nazal köprü, lakrimal ductus tıkanıklığı, malforme kulaklar ve brankial sinüs yarığı belirlenmiştir. Ayrıca servikal bölgede nadirde olsa deri defektlerine rastlanabilmektedir. Hiroshi ve ark. (4) boynunda bilateral dermal timus dokusu saptanan BOFS sendromlu bir çocuğu tariflemişlerdir. Benzer şekilde servikal ve postauriküler bölgede deri defektleri bulunan bir olgu Öztürk ve ark. (5) tarafından rapor edilmiştir. BOFS sendromunun ilk olarak rapor edildiği dönemden şimdiye kadar literatürde 50 civarında olgu rapor edildiğinden (4), BOFS sendromu olarak tanımladığımız olgumuzu sunmayı uygun bulduk.

OLGU

Sol koltuk altında kitle şikayetiyle başvuran 3 yaşındaki hastanın yapılan fizik muayenesinde; sol koltuk altında 6x8x3 cm boyutlarında venöz malformasyon, yüksek damak, displastik kulaklar, aksiller kavernöz hemanjiom, iris kolobomu, auriküler çukurcuk, geniş burun kökü, mikroftalmi, hipertelorizm, telekantus, uzun filtrum, arkaya ve aşağı düşük kulaklar, plenoidal sinüs, mikrosefali,

kraniosinostozis, meme dokusu hipoplazisi saptanmıştır (Şekil 1- 3).

Şekil 1. Mikrosefali, displastik kulaklar ve auriküler çukurcuklar, arkaya ve aşağı düşük kulaklar.

Şekil 2. Aksiler yerleşimli hemanjiom.

Şekil 3. Mikrosefali, geniş burun kökü, mikrooftalmi, uzun filtrum ve hipertelorizme ait fenotipik görünüm.

(3)

ÖZEN ve Ark.

Yapılan laboratuar incelemelerinde, Hb 9.1mg/dl, protrombin zamanı 15.6 saniye, aktif parsiyel tromboblastin zamanı 37.9 saniye, fibrinojen 258 mg/dl olarak saptanmıştır. Hastanın renal fonksiyon testleri ve rutin idrar tetkikleri normal bulunmuştur. Karaciğer fonksiyon testleri ve batın ultrasonografisi normal bulunmasına karşın; kranial bilgisayarlı tomografide (BT) benign eksternal hidrosefali, göz-göz dibi tetkiklerinde de iris kolobomu saptanmıştır.Ultrasonografide (USG) ve anjiografi sonucunda hemanjiomun kapiller bölgeden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Hasta sesli uyaranlara yanıt vermekte olup, işitme testleri normal bulunmuştur. Hastanın kan lenfosit kültründen elde edilen kromozomları G bantlama tekniği ile boyanarak sitogenetik analiz yapılmıştır. Bu analiz sonucunda sayısal ve yapısal bir kromozom anomalisine rastlanmamıştır. Sitogenetik analizi 46, XX normal dişi birey olarak raporlandırılmıştır. Hastanın aile ağacı çıkarılmış ve ailede benzer bir olguya rastlanmadığından sporadik bir olgu olarak kabul edilmiştir (Şekil 4).

Şekil 4. Hastanın çıkarılan aile ağacında benzer bir olguya rastlanmadığından sporadik bir olgu olarak kabul edilmiştir.

6

6

(4)

Hastaya yapılan bu incelemeler ve elde edilen bulgular sonucunda branchio-oculo- facial sendrom tanısı konmuş ve takip önerilmiştir.

TARTIŞMA

Branchio-oculo-facial sendrom (BOFS) yüksek oranda değişken ifade farklılıkları gösterebilen nadir görülen otozomal dominant hastalıktır. Bu hastalık kraniofasiyal, servikal, auriküler, oftalmolojik ve ağız bölgesi anomalileri ile karakterizedir. Kraniyofasiyal bölge harici malformasyonlar yaygın değildir. Atrial septal defekt ve fallot tetralojisi olan BOFS ‘lu vakalar bildirilmiştir (4).

BOFS olarak rapor edilen olgularda sık görülen semptomlar; Mental retardasyon (% 25), branchial sinüs veya füstül (% 45), atopik deri lezyonları, lakrimal kanal obstrüksiyonu, mikrooftalmi, anoftalmi, oblik palpebral fissür, telekantus, miyopati, arkaya düşük kulaklar, kulakta üst helix hipoplazisi, iletim tipi işitme kaybı, yalancı yarık damak görünümü (psödokleft), erken saç ağarması (18 yaş civarında) ve infertilite şeklinde belirlenmiştir (1-7). Seyrek görülen anomalileri; mikrosefali, ptozis, orbital kist, katarakt, strabismus, preaurikuler ve postauriküler çukurcuklar, küçük dış kulak kepçesi (mikrotia), yarık damak, kafada deri altı kistleri, renal agenezi, polidaktili, klinodaktili, mikrooftalmia, uzun filtrum, planoidal sinüs, mikrosefali, kroniosinostozis, meme dokusu hipoplazisi şeklinde özetlenmiştir. Kalıtım şeklinin otozomal dominant kalıtım ile uyumlu olduğu gözlenmiştir (7-11).

Yukarıda tanımlanmış bulgular doğrultusunda BOFS’nun mukopolisakkaridoz ve Kasabach Merritt sendromuyla ayırıcı tanısının yapılması

gerekmektedir.

Olgumuz epifizial ve metafizial displazisinin olmaması, idrarında mukopolisakkarit ürünlerine rastlanmaması ile belirgin olarak mukopolisakkaridozdan ayrılmaktadır (1–2). Dev kapiller hemanjiomunun olması ve bunun kavernöz yapı göstermemesi, trombositopenisinin olmaması, PT (Protrombin zamanı) ve PTT (Parsiyel

Kasabach Meritt sendromundan ayrılmaktadır (10). Olgumuzla ayrımının yapılması gereken diğer bir sendrom branchio oto-renal sendromdur. Olgumuz bu sendromdan; renal displazinin, duysal bir kulak anomalisinin, brankial fistül veya kistin bulunmamasıyla ayrılmaktadır (11-16).

Olgumuzda kaba yüz görünümü, koloboma, konjenital glokom, uzun filtrum, arka ve aşağıya düşük kulaklar, kulak kepçesinin önünde çukurcuklar (auricula pits), plenoidal sinüs, mikrosefali, kraniosynositozis, kubbe damak, meme dokusu hipoplazisi, sol koltuk altı hemanjiomu, kalın burun kökü gibi bulgular saptanmıştır Bu bulgular ve ayırıcı tanıları göz önüne alınarak olgumuz branchio-oculo-facial sendrom tanısı almıştır. KAYNAKLAR

1. Lee WK, Root AW, Fenske N. Bilateral branchial cleft sinuses associated with intrauterine and postnatal growth retardation, premature aging, and unusual facial appearance: a new syndrome with dominant transmission. Am J Med Genet 1987; 11: 345- 352.

2. Hall BD, deLorimier A, Foster LH. A new syndrome of hemangiomatous branchial clefts, lip pseudoclefts, and unusual facial appearance. Am J Med Genet 1983; 14: 135-138.

3. Fujimoto A, Lipson M, Lacro RV, et al. New autosomal dominant branchio-oculo-facial syndrome. Am J Med Genet 1987; 27: 943-951.

4. Hiroshi F, Satoru S, Eisuke U, Kunihiro K, Yuhei Y. Bilateral dermal thymus of neck in branchio-oculo-facial syndrome. J Plast Reconstr Surg 2006; 59: 1385-1387.

5. Öztürk O, Tokmak A, Demirci L, Silan F, Güçlü E. Branchio-oculo-facial syndrome with the atresia of external ear. Int J Ped Otorhin 2005; 69: 1575— 1578.

6. Legius E, Fryns J P, Van Den Berghe H. Dominant branchial cleft syndrome with

(5)

characteristics of both branchio-oto-renal and branchio-oculo-facial syndrome. Clin Genet 1990; 37: 347-350.

7. Lin AE, Doherty R, Lea D. Branchio-oculo-facial and branchio-oto-renal syndromes are distinct entities. (Letter) Clin Genet 1992; 41: 221-222.

8. Lin AE, Gorlin RJ, Lurie IW, Brunner HG, et al. Further delineation of the branchio-oculo-facial syndrome. Am J Med Genet 1995; 56: 42-59.

9. Lin AE, Semina EV, Daack-Hirsch S, Roeder ER, Curry CJR, Rosenbaum K, et al. Exclusion of the branchio-oto-renal syndrome locus (EYA1) from patients with branchio-oculo-facial syndrome. Am J Med Genet 2000; 91: 387-390.

10. Mazzone D, Milana A, Carpinato C. Branchio-oculo-facial syndrome: report of a new case with agenesis of cerebellar vermis. Europ J Pediat 1992; 151: 312.

11. McCool M, Weaver DD. Branchio-oculo-facial syndrome: broadening the spectrum. Am J Med Genet 1994, 49: 414-421.

12. McGaughran J. Another case of preaxial polydactyly and white forelock in branchio-oculo-facial syndrome. Clin Dysmorph 2001; 10: 67-68.

13. Richardson E, Davison C, Moore A. Colobomatous microphthalmia with midfacial clefting: part of the spectrum of branchio-oculo-facial syndrome? Ophthal Genet 1996; 17: 59-65.

14. Schmerler S, Kushnick T, Desposito F. Long-term evaluation of a child with the branchio-oculo-facial syndrome. Am J Med Genet 1992; 44: 177-178.

15. Demirci H, Shields, CL, Shields JA. New ophthalmic manifestations of branchio-oculo- facial syndrome. Am J Ophthal 2005; 139: 362-364.

16. Özcan Öztürk O, Tokmak A, Demirci L. Branchio-oculo-facial syndrome with the atresia of external ear. Int J Ped Otorhin 2005; 69: 1575-1578.

Yazışma Adresi : Dr. Filiz ÖZEN

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik A.D.-SİVAS

e-mail:fozen@cumhuriyet.edu.tr Tel: 03462191300/2253

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyal temsiller kuramı bağlamında dağcılık metaforuyla işletmeler ve yönetim üzerine anlam yaratma konusunu ele alan bu çalışma, yönetim ve işletmeler adına metaforların

yaşantılarını etkiler. Gelir düzeyinin yüksek olduğu yerlerdeki insanların sosyal yaşantıları daha iyidir. Buna göre, aşağıdaki faaliyetlerden hangisinin yaygın

Adress for correspondence: Uzm.Dr.Rahmi Duman, çamlıtepe mah, Kıbrıs caddesi 9/4, Çankaya, Ankara, Türkiye, 06620 e-mali:drrahmi42@yahoo.com. Available

Pridostigmin veya AchE inhibitörlerine kısmı veya tam yanıt veren mutasyonlar arasında kolin asetil transferaz defekti, Ach reseptör defekti, hızlı kanal

Öz geçmişinde, doğduğundan beri sık sık enfeksiyon nedeniyle medikal tedavi alan an- cak düzelme olmayan hasta tarafımızca sol üst konjenital lober amfizem ön tanısıyla

Kulak burun boğazda oldukça sık görülen DKK yabancı cisimlerin türü ne olursa olsun komplikasyonları en aza indirmek için bu hasta- ların ilk olarak kulak burun boğaz

Diğer yandan, iletişim olanaklarının gelişmesiyle sanat eserleri tüm dünya üzerinde çok daha kolay olarak sergilenmekte, icra edilmekte ve pazarlanmaktadır.. 3 Dennis

II. Makara ağırlıklarının ve sürtünmelerin önemsiz olduğu aşağıdaki sistemler dengededir. şekilde uygulanan kuv- vetten daha büyüktür. Sadece 2.şekildeki