• Sonuç bulunamadı

Anadolu uygarlığı...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadolu uygarlığı..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 K A S IM 1987

PO LİTİKA VE ÖTESİ

MEHMET) KEMAL

Anadolu Uygarlığı...

Yaşı 62, yazdığı kitap sayısı da 61, hemen her yıla bir kitap düşüyor. Tarikat ehli olduğunu sanırdım. Çünkü tarikat ehli olanların dervişçe, içlerine dönük tutumları olur. Yanılmamı­ şım. Ortaokuldayken tarikat işlerine merak salmış. Bu yüzden üç yıllık ortaokul 6 yılda bitmiş. Bu yılları şöyle anlatıyor:

"... 1940-46 arasında tarikatlara merak saldım. Nakşibendi

ve Halveti dergâhlarına devam ettim. Mevlevi muhibbi oldum. Şimdi Bektaşi muhibbiyim. ”

İstanbul Üniversitesinde felsefe okurken, rahmetli Fuat Eroğlu ile birlikteymiş. O yıllarda ibnülemin Mahmut Kemal İnal’ın evine gidermiş. Bu ev bir dergâh gibidir. Zaten eski bir konak, babadan kalmış. Haşan Âli Yücel, bu evi ne güzel an­ latır, kimler gelmezmiş ki oraya, nice ünlü edebiyatçı, sanatçı varsa orda. Ortada hizmet görenler de İsmet Zeki Eyuboğlu ve Fuat Eroğlu yaşında öğrenciler. - ' T

İsmet Z e ki F u n h n ftin i q?r yılının ekim sonlarında (kasım

başlan da olabilir) Maçka’da Konak mahallesinde doğuyor. Kıyı şeridi üstünde her uğrak yerinin bir adı var. Ailesi Ocaklı (ispe- la) köyünden. İlkokulu Maçka’da bitirdikten sonra, orta için ka­ pağı İstanbul’a atıyor. Tarikatçılık yüzünden çift dikişli okudu­ ğu için dolaştığı okullar: Gaziosmanpaşa, Zeyrek, Yenikapı... Liseye Pertevniyal’de başlıyor, Vefa’da bitiriyor. Çaksa da sav­ saklaşa da içinde okuma ateşi var. 1948 yılında liseyi bitirin­ ce İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Klasik Fi­ loloji bölümüne giriyor. Burada tezli felsefe tarihi, sistematik felsefe, ilk çağ tarihi ve Latince ihtisas lisansı yaparak 1953 yılı haziran döneminde fakülteyi bitiriyor.

Hemen askere gidiyor. Askerlikten sonra edebiyat fakülte­ sinde doktora yapmak istiyor. Ama bu sırada karşısına bir burs çıkıyor. Dekan Prof. Takiyettin Menguşoğlu Almanya, Heidel- berg Üniversitesi’nden fakülteye gelen burs sınavına girme­ sini öğütlüyor. Sınava giriyor, kazanıyor, ama burs iptal edili­ yor. Demek o sıralarda bazı fincancı katırlarını ürkütmüş ola­ cak... Her felsefe öğrencisinin ardına birini takmazlar mı? Üs­ tat biraz saftır. Sınav haksızlığının giderilmesini beklerken, bir süre sonra 516 lira yollukla Urfa Lisesi’ne felsefe öğretmeni olarak atanmaz mı? Atanacak, ama Urfa'ya gitmeyecektir.

İstanbul’da gazetecilik okulunda sanat tarihi ve felsefe ho­ calığına başlar. Edebiyat öğretmenliği yapmak için bakanlığa başvurursa da 'Türkoloji mezunu değilsin" diye yapmazlar. Bu­ na içerleyen üstat, bu kez bakanlığa bir dilekçe dayanır:

"Maden mühendisi olan Behçet Kemal Çağlar nasıl edebi­ yat öğretmenliği yapıyor?” diye sorar. Dilekçesine yanıt ala­

maz. Şurada burada bazı işlerde çalışır, öğretmenlik yapar, gazetelere girer, sonunda İstanbul’a gelir, hiçbir işe girmez, serbest çalışır. Artık kalemiyle geçinmektedir. 61 kitabın her biri 61 konuyu içerir. Dilcilikten tutun da türlü tarikatların açık­ lanmasına değin. Duramaz, Türk şiirinde Tanrı’ya kafa tutan­ ları, divan şiirinde sapık sevgiyi konu alır. Atatürk ilkelerini an­ latırken, beri yandan Türk dilini gözü gibi korur. Almancasıy- la çeviriler yapar. Her türlü uygarlığın Anadolu topraklarından çıktığı kanısındadır. Sabahattin Eyuboğlu’nun toplantılarına, kültür aşısı için gider. Eski gibi görünse de, "kökü mazide olan af/” dir. Kimi çevreleri yererken şu sonuca varır:

"... Eskiyi savunanların en başarılı olduğu alan, halk inançla­

rını, özellikle dinle ilgili olanları alabildiğine dillerine dolamala­ rıdır. Bu yolla aşılıyorlar halka çağdışı düşüncelerini... önce hal­ kın inançlarını alıyorlar ele, sonra eskiyi yaşatmak isteyen dü­ şüncelerini onlarla yoğurarak sunuyorlar halka. ”

Anadolu uygarlıkları demez Anadolu uygarlığı der. Uygar­ lıklar birbirinin izleyicisidir. Hitit, Urartu, Likya, Frigya, Luvi, Hurri gibi toplulukların hepsi çağdaş olarak yaşamamış, bir­ biri ardınca ortaya çıkmış. Eyuboğlu’na göre, uygarlıklar bir­ birlerini izleyeh buluş evreleridir. Bundan ötürü Anadolu uy­ garlıkları değil, Anadolu uygarlığı demek gerekir.

İsmet Zeki Eyuboğlu’nun altmışıncı yaşında düşünlerini ak­ tarmaya çalıştık. Bir bilim adamı ne denli anlatılabilirse...

Referanslar

Benzer Belgeler

12 Düzenli Ordunun Kurulması; Doğu Cephesi (Ermeni Sorunu-Ermeni Saldırılarının Durdurulması-Gümrü Barışı ve Sonuçları); Güney Cephesi.. (Adana – Antep- Maraş-

3 sıra numaralı proje: Vaziyet plâ- nında, meydanın derinliğine tanzim edil- mesi, Adliye ile Maliyenin aynı blokta ve üst üste tertiplenmiş olması, Adliye- ye hariçten rampa

Zâviye mimari olarak incelendiğinde, genel olarak simet- rik bir plana sahip olduğu, bu simetriyi yapının kuzeybatı kö- şesinin bozduğu, bu kısımdaki tamir kitabelerinden ve duvar

Urfa, Antep ve Maraş’ın mütareke hükümle- rine aykırı olarak bu kez Fransızlar tarafından işgal olunacağı haberinin yöre halkını heyecana sevk ettiğini ve bu

Bir nevi yerli bir çıban olan ve kalıcı iz bırakan Şark Çıbanı 1925 yılında Urfa’da yaygın olarak görülen has- talıklardan biri olmuş ve burada bulunan doktorlar

Höyükte yapılan yüzey araştırması sonucunda, Bakır devrinin Halaf dönemi, Erken-Orta Tunç devri, Demir devri, Roma ve Bizans devrine ait buluntular ele geçmiştir

42 Yılmaz, Aktan Müge, (2011), Geleneksel Bir Sohbet Toplantısı Urfa Sıra Geceleri, Ankara, Grafiker Yayıncılık, s.122-128; Atlı, Sagıp, (2016),

Erkek hastalarda, difli hücrelerin varl›¤›n›n do¤rulanmas›yla da, anne kaynakl› mikrokimerizmin yetiflkinlik dönemine kadar sürdü¤ü belirlenmifl ve kontrol