• Sonuç bulunamadı

Günler, Yaşar Kemal günleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Günler, Yaşar Kemal günleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^MBA

SANAT

Seyhan

Belediyesi kültür

sanat etkinlikleri

çerçevesinde

‘Çukurova

Edebiyatı’

tartışıldı.

Hemite

K öyünde ‘İnce

Meme t ‘in

heykeli,

şenliklerle açıldı.

Epope gele­

neğinin en son

halkalarından

Yaşar Kemal,

Adana’da

düzenlenen

‘Çağdaş Epope

Sempozyumu n-

un da eksenini

oluşturdu. Bir

yontu da dün,

İstanbul

Yenikapı

Sahilyolu’nda

açıldı. Bu sefer,

kuşlara bakan,

İnce M eme t ’in

değil, Yaşar

Kemal'in

gözleri!..

Ayça ATİKOĞLU

Yaşar Kemal

‘KÖYÜNyakınında, Anavarza ka­ yalıklarından başlayan büyük Ak- çasaz bataklığı vardı. O bataklıkta yüzlerce kuş türü vardı. Köyümün kayalıklarında da yüzlerce kartal uçuşurdu. Kara kartallar, kızıl kartallar. Ben Akçasaz’da çok flamingo gördüm. Renk renk, büyüklü küçüklü kuşlar, kelebekler bulutlar gibi uçuşuyorlardı. O kadar çok kelebek vardı ki buralarda, bütün bahar, bütün sonbahar kuşlar, kelebekler rüzgâr­ lar gibi esiyorlardı. Dünya öylesine bir renk cümbüşünde çalkalanıyor­ du ki, inanmak olası değil. Bütün bu kuşların, kelebeklerin, hep ötelerde­ ki, hiç görmediğim Akdeniz’den geldiğini sanıyordum. Bir de, köyümüzün tam önünden akan Ceyhan ırmağının getirdiğini sanı­ yordum. O gün bugündür bütün düşlerim, ak bulutlu ve renklidir. Doğa, alabildiğine zengin ve verim­ liydi.’.

Bahar kokan, rüzgâr esintili di­ liyle Yaşar Kemal’in Çukurova’ya ve Hemite köyüne yönelik sayısız betimlemelerinden biridir yukarı­ daki cümleler... Doğa ve bitki ör­ tüsünü bir botanikçi kadar bilen, ötesi, doğayı metinleştirerek Çukurova’dan tüm dünyaya ulaştı­ ran Yaşar Kemal’in bu topraklara ne kadar değer kattığını, insan Hemite köyüne gidince daha iyi anlıyor. Bizim için Hemite, 150 hanelik bir köy, Hemiteliler de, bildiğimiz Güneydoğululardı..İşte

bilemediklerimizin, göremedikleri­ mizin söylencecisiydi Yaşar Kemal. Tanımadığımız kuşların, böceklerin, ağaçların ve en önemlisi, insanın evrensel özünün yazan.

Hemite’de 8 mayıs günü bir bay­ ram yaşandı. Hemiteliler bayramlı­ klarını giyinip “İnce Memet”in anıtının etrafına doluştular. Gençler, yaşlıların ellerini öptüler. Çocuklar ortalıktaki ‘artizTeri daha çok merak ediyorlardı ama, ödevlerini iyi öğren­ mişlerdi ve kimin için geldin diye so­ rulduğunda, esas duruşa geçip-Yaşar Kemal için- diye yanıtlıyorlardı. İsveç Başkonsolosu, Fransız Kültür Ataşesi ve Dünya Kültür Akademisi Genel Sekreteri dışında biz bize ge­ çen anıt açılış töreninde, yontunun tasarımcısı Metin Deniz ve bronz heykeli yapan Yunus Tonkuş’la ko­ nuştuk.

“Arkada büyük bir tepe var.

Onunla yarışa girmek istemedik. Dağdan üç büyük kaya getirerek yontuyu onun ortasına yerleştirdik. Kayaların içinden başkaldıran ya da yoruma göre, kayalara saklanan bir heykel”diye açımladılar yapıtlarını. Arkadaki üç çınar, aks olarak kulla­ nılmış, yontunun etrafı paklaştırıla­ rak ve banklar atılarak da, heykel, yaşama katılmış. Bataklık ise, çocuk parkı yapılmış... Bir de kuyu açılmış park sulansın diye. Bronz döküm ve tasarımın tümü, altı ayda gerçekleş­ miş.

Hemitelileri“Yaşar Kemal Bay­

ramı” yaparken bırakıp, biz

Adana’-daki “Epope Sempozyumu”na doğru yola çıktık....Şenlik, Yeşilçam ağırlıklı yaşanıyor, çoluk- çocuk herkes “Bi-

zimkiler”in katili Aykut Onay’ın pe­

şinde koşuyordu. Edebiyatçıların pe­ şinde koşsalardı şaşırırdık. Ne var ki Gılgamış’tan, İlyada’dan günümüze kadar destan geleneğinde önde ülke­ lerden biri olan Türkiye’de, Çukuro­ va’nın yetiştirdiği bu büyük yazan an­ latacak bir Türk eleştirmeni aradı göz­ lerimiz.

...Göğüslerinde ‘Yaşar Kemal Dostu’ kokartı taşıyan Yeşilçamlı- lann, Yaşar Kemal’in dostu olmasına bir diyeceğimiz yok ama, Yaşar Ke­ mal’in yazar dostları bu kadar mı az?.. Gördüklerimiz ise, daha çok aka­ demik unvanlı araştırmacılar oldu. Çağdaş Epope Sempozyumuna Prof. Cahit Tanyol, Osman Şahin, Prof. Özcan Köknel, Prof. Dr. Cengiz Gü­ leç, Türkolog Mustafa Apaydın, Prof. Dr. Altan Gökalp ve Fransız edebiyat öğretmeni Jean Pierre Deleage katıla­ rak bildirilerini sundular. Bruno Halff, İsveç Başkonsolosu Kai Fallk- man ve Françoise Herret-Ducrooq ve Fransız Kültür Ataşesi Mallausat, Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu, Prof. Eser Alptekin, Prof. Dr. Yalçın Eyici, Prof. Oğuz Lav ve Necla Işık ise birer konuşma yaptılar.

Sempozyuma katılacakları bildiri­ len Jorge Amado, İsmail Kadare, Ado-nisise gelmedi. Kadare, hasta olduğu­ nu bildirdi, Amado ise sevgilerini gön­ derdi...Ne diyelim, bizden de sevgiler!

Bir hafta içinde iki yerde yontusu dikilen Yaşar Kemal’le birlikte bol bol Çukurova edebiyatı da tartışıldı..

‘Yabancı Dilberler’ ve

‘Sürgün Edebiyatı* üstüne

Mine G. SAULNİER-PARİS FRANSIZ Kültür Bakanlığı’nın her yıl bir ülke

edebiyatını kutladıkları “Yabancı Dilberler” yazın etkinliğinin Türkiye’ye ayrılan yirminci bölümünde, Paris programı, geçen hafta bitti. Bu yılın yabancı dilberi, Türkiye yazınını temsil eden on bir Türk yazan, okuyucu ile sohbetler ve edebiyat panelleri ile 15 mayısa değin

ve bir

Referanslar

Benzer Belgeler

Web sitelerinin say›s›n›n artmas›yla bir- likte Bilim ve Teknik yazarlar›n›n çabas› da yeni bir boyuta ulaflt›: Odak, bu bilgi bombard›man›n- da, çok

Ekipten bir başka mikrobiyolog Eugene Rosenberg, besin türünün sinek üzerinde- ki etkisinden çok, sinek üzerinde simbiyotik olarak yaşayan bakteriler üzerinde yapacağı

Red cell distribution width levels were found to be significantly higher in patients diagnosed with AA in comparison to the control group.. The commonly used, low-cost RDW test may

ve sayıları giderek artan işletmeleriyle Alman ekonomisine katkı sağlamaktadırlar. 2007 yılında bu işletmelerin sayısı 703 bine, yıllık toplam cirosu 32,7 milyar

Çünkü gezegen, ay›n ilk günlerinde bile Günefl’ten yaklafl›k bir saat sonra bat›yor ve par- lakl›¤› 1,7 kadir, yani oldukça düflük.. Bu s›rada Merkür’ü görmek

Geriye yüzer havuzlar yerine Pendik Tersanesi’nin büyük gemi inşaatları için yeni hizmete giren kuru havuzu kalıyor ki, bu havuz hem tamir havuzu olarak di- z.ajn

1933 yılında özel sektöre yalnızca yük taşımacılığının bırakılması, yolcu taşıma hakkının devlete verilmesi ile Şirketi Hayriye ke- penklerini indirdi..

Sinire uygulanan elektriksel bir stimulus uygula- nan akım belli bir düzeye ulaşınca sinirde depolarizas- yona neden olur. Düşük düzeyde verilen akımla olu- şan aktivite