S e r g i m i z i n a ç ı l ı ş ı n d a
b i r l i k t e o l m a k d i l e ğ i y l e
Resim Sergisi Sokak ressamı
C EM İL B A ŞO
EKİM
o f i s & g a l e r i17 Mayı s ' t a n itiba ren
Uygulamalı ve Süresiz Sergi
Heraün Pazar dahil 12.oo-18.oo arası
Sütçü Ali Sok. No. 3CEM İL B A ŞO ’NSJN BİYOGRAFİSİ
Cemil Başo 1930 yılında Yugoslavya’nın Prizren
kentinde
doğdu. Yedi yaşında ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelen sanatçı
ilkokuldan sonra tüm çalışmalarını ve çabalarını resim üzerine
yoğunlaştırdı. Geçimini sağlama kaygıları onu başka uğraşılara
yöneltmedi, tersine resimle daha fazla içiçe olmasına ve yaşama
savaşını resimden aldığı dirençle sürdürmesine etken oldu.
Akedemik yaklaşımdan, kalıplaşmış kurallardan ve türlü sa
nat akımlarına bağlanmaktan titizlikle kaçındığını söyleyen Cemil
Başo, kendi resim anlayışını ve yaratıcılığını uzun yıllara dayanan
bir uğraş sonucu geliştirdi. Genç yaşlarında kütüphanelerde re
sim üzerine yazılmış kitapları özümseyip, sanatçıların yapıtlarını
inceledikten sonra her türlü etkiden korunmak için sanat çevre
lerinden uzak durdu, resim sergilerine uğramadı. Bu arayış yılları
süresince kahvelerde sokaklarda sürdürdü resim çalışmalarını
Onun yaratı alanı sokaklardı.
Şimdi, Cemil Başo kendi deyimiyle* sokaklardan aldığını so
kaklara verme çabası içinde... İstanbul’un çeşitli
semtlerinde
kaldırım kenarlarında açtığı sergilerde resimlerini sokaktan ge
lip geçen, sanatla uzak yakın ilgili herkesin görmesini sağlayan
sanatçı şöyle diyor: ‘resim halka sevdirilmeli sanat halkın aya
ğına götürülmeli, geniş kitlelere yayı İmal ıdı r.
Cemil Baso bu amacı doğrultusunda, sokak
sergiciliğinin
ülkemizde yasallaşması, yaygınlaşması için türlü başvurularda
bulundu. 1982 yılında Boğaziçi üniversitesinde ve geçtiğimiz ay
larda Bursa’da açtığı sergilerde, izleyicilere özel buluşu olan
teknikleri göstererek isteyen herkesin resim ile kolayca bir bağ
kurabileceğini kanıtladı.
BİR R E SSA M IN ÖZDEYİŞLERİ
Güzel sözler hepimizin hoşuna gider. Özellikle, az sözle çok şey söylenmişse değeri daha da büyük olur. Dergilerde, edebiyat kitaplarında sık sık rastlarız- Kimi, ünlü romancılar, ozanlardır. Kimi, kumandanlar, devlet adamlarıdır. Kimi de yaşamı birçok yönüyle incelemiş filozoflardır.
Yalnız felsefe okumuş, felsefe konularını incelemiş kişi mi filozoftur? Bilimsel olarak, evet... Arna ne yaşam filozofları vardır ki bin yüzüyle görüp tanımışlardır ya şamı... Acısıyla, gerçeğiyle, gizli-saklı bin yönüyle bilmişlerdir, dokunmuşlardır, solu muşlardır yaşamı...
Güzel sözlerden oluşmuş bir kâğıt var elimde... Birkaç yıl önce alıp saklamı şım... Sokak ressamı, kaldırım ressamı Cemil Başo’nun bir sergisinden.. Resimleriyle birlikte bu yazıları da duvara asmıştı, Başo... Bir bakıma kendisini ve dünya görüşünü anlatmak istemişti...
İlk cümle, kendi yaşamını özetler gibiydi:
"Mutluluğumu, kaybettiklerimin arkasından bakacağıma, elimde kalanları değer lendirmeye ve de kaybettiklerimin kaç katını kazanmak için gösterdiğim çabaya borç luyum.,,
Burada, kazanılan ve kaybedilenin parayla hiçbir ilgisi yoktur. Sanatsal değer lerden ve gerçek değerlerden söz açar, Başo...
Bir başka söz :
“inanılmış bir gaye uğraşısında uğranılan başarısızlıklar, başarının ilk basamak larıdır’’ •
Yersiz.yurtsuz, evsiz-barksız resim yaparak, tüm zorluklar içinde bu deneyimi kazanmıştır, Başo...
"Değeri değerleyebilmek için, gene değere ihtiyaç vardır” .
Gören göz, duyan, hisseden yürek demektir bu... Büyük bir gerçekçilikle eleştir menleri de kapsar... Bir cümle ile çok şey anlatmış, Başo...
Sanatçının bir başka sözü :
‘.Bir insan başkalarına benzemek istemediği sürece, o insan kendisidir’’.
Cok daha uyqun ve rahat şartlarda yaşavan sanatçılarda var. Önemli olan, onlara yada şartlarına özenmek değil; kendi kendisi olabilmektir. Nitekim, bir tarzı, bir us- lubu vardır, Başo’nun.. Meraklısı ve tiryakisi hemen tanır- Resimde çok önemli bir noktadır bu: İmzaya gerek kalmadan imzayı atmış olmak...
Ve sanata duyduğu büyük saygı:
‘‘Sanat, kırka yarılmış bir kılı, yarma inceliğidir’’. ‘‘Resim, gözle duyulabilen ince bir senfonidir”... Başo’nun yaşam deneyimleri :
‘.Okuyabilen insan için, her olay bir kitaptır.”.
“Tecrübeli insan, yaşanan ve de yaşanacak olayları defalarca içinde yaşatmış olan kişidir”.
"Bütün insanlar, yalnız ağlarken ve gülerken birbirlerine benzerler”. “Dudaklar her şeyi, gözler bir şeyi der...’’
Başo’nun sözleri de resimleri gibi insanı uzun uzun düşündürüyor... Ve, yakın
geliyor insana... .
K A Y N A K Ç A : Bu yazı 27-7-1985 tarihli Posta gazetesinde Psikoloğ Suna Tanaltay tarafından kaleme alınmıştır.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi