• Sonuç bulunamadı

Aybar:Rafine bir kişilik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aybar:Rafine bir kişilik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET

____________________Tir

irs

öyküsü

/

M ehm et A li Aybar,

30 Mayıs 1975 ’te

Sosyalist Devrim Partisi

ni kurdu

Sosyalist hareketin önde gelen isimleri Mehmet Ali Aybar ve Aziz Nesin yargıç önünde.

osyalist Devrim

Partisi’nin genel

başkanlığına

Mehmet Ali Aybar,

Genel Sekreterliğe

DÎSK’e bağlı ASİS

Genel Başkanı Cenan

Bıçakçı, Genel

Saymanlığa İlerici Yapı-

Iş Sendikası Genel

Başkam Uğur Cankoçak

getirildi.

ALİ ER ~

TİP içinde Sovyetler Birli- ği’nin 1968’de Çekoslovak­ ya’yı işgaliyle başlayan gö­ rüş ayrılığı iki yıl sonra par­ tiyi bölünmeye götürdü. “Ai­

datlarım ödemediği” gerek­

çesiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilen partinin eski Ge­ nel Başkam Mehmet Ali Ay­

bar istifa etti. Bu tarihten

sonra “TİP çm an” iki ana koldan yürüdü.

Behice Boran ve arkadaş­

larınca, 13 Şubat 1975 günü TİP ikinci kez kurulduktan 2.5 ay sonra Mehmet Ali Ay­

bar’m da aralarında bulun­

duğu 50 kurucu üye, 30 Ma­ yıs 1975’te Sosyalist Parti’yi kurdu. Parti, daha sonra Sos­ yalist Devrim Partisi (SDP) adını aldı. Aybar’ın SDP’yi, TSİP, TEP ve TİP’in kurulu­ şundan sonra kurması dikkat çekicidir. Yakın çevresi, bu gecikmeyi Aybar’ın son ana kadar sosyalist birliği sağla­ mak istemesine bağlar. Ay­ bar’m sol birlik için bilinen çabası bu savı doğruluyor.

SDP: Türkiye'ye özgü sosyalizm

SDP’nin genel başkanlığı­ na Mehmet Ali Aybar, Genel Sekreterliğe DİSK’e bağlı ASlS Genel Başkam Cenan

Bıçakçı, Genel Saymanlığa

ilerici Yapı-lş Sendikası Ge­ nel Başkanı Uğur Cankoçak getirildi. Partinin Merkez Yönetim Kurulu üyeliklerine ise kendi ifadeleriyle “kafa

emekçileri” Erdoğan Özen, Metin Sallahoğlu, Kemal Ne- bioğlu. İsmet Erdemoğlu ile “kol emekçileri” Zeki Keskin, Refik Özbar, Vural Acar,

Mahmut Demiray, Mustafa Öz, Süleyman Ceydeliler ve Savlet Dağlar seçildiler.

Demokrasi,

Bağımsızlık, Sosyalizm

SDP, çok doğal olarak Ay- bar’ın “Güleryüzlü Sosya­

lizm” olarak da bilinen gö­

rüşleri doğrultusunda şekil­ lendi. Aybar’ın Türkiye’ye özgü sosyalizm anlayışının i- ki temel ayağmdan biri tam bağımsızlık, bir diğeri Leni- nist parti modelinin şiddetli eleştirisi ve reddidir. Aybar, ulusal bağımsızlıkla ilgili olarak şunları söyler: “... Ulu­

sal Kurtuluş Savaşımızın an- tiempcryalist, antikapitalist, halkçılık kavramı ile Kurtu­ luş Savaşımızın esas kazanım- lannın birer birer yitirilerek Amerika’nın bir ileri karako­ lu durumuna düşürülmemiz, ulusal bağımsızlığı, sosyaliz- nihilizmin vezgeçilmez öğesi haline getirmiştir...”

Sosyalizmin yaşadığı te­ mel sorunun en önemli nede­

ninin Leninist parti modeli olduğunu ve bu modelin emekçi yığınlarını sistemli olarak iktidardan uzak tutan bir bürokrasinin doğmasına yol açtığını savunan Aybar, yazarımız Uğur Mumcu ile yaptığı söyleşide de Leninst modeli şöyle eleştiriyor:

“... Leninist parti modeli öncülerin modelidir. Öncüler fedekânhr, namusludur, dü­ rüsttür, ama halkın kendisi değildir. Sovyetler Birliği’nde de halk devrimden dışlandı.”

Farklı tüzük

Aybar’m, Türkiye’ye özgü sosyalizm anlayışı doğal ola­ rak SDP’nin tüzüğüne de yansıdı. Tüzüğün dikkat çe­ ken bazı maddeleri satır baş­ larıyla şöyle:

- SDP sosyalist bir sınıf par­ tisidir. Ama yabancı modelle­ re hayranlık duyan, taklitçi bir parti değildir.

- SDP tabanın egemen ol­ duğu, katı merkezciliği, tepe­ den imne disiplini reddeden

bir partidir. İşçi sınıfına dı­ şardan bilinç götürmeyi red­ deder.

- SDP demokrasi ile yöneti­ lir. Türkiye’ye özgü sosyaliz­ mi savunan, anti-bürokratik bir örgüttür.

- Doğruyu yanlıştan nesnel gerçeklik ayırır. Doğrunun tek ölçütü, dışımızdaki nes­ nel gerçekliktir.

- Sosyalist hareketin en aman­ sız düşmanı bürokrasidir.

- İnsanlar sosyalizm için değil, sosyalizm insanlar içindir.

- Parti organlarında, olanak varsa üçte iki çoğunluk kol emekçüerinden seçilir.

İlk seçim sınavı

SDP 1977 genel seçimleri­ ne katılamadı. Hedef, 14 Ekim 1979’da yapılacak ara seçimlerdi; 24 ilde Senato üç­ te bir yenileme, 1 ilde Sena­ to ara seçimi, 5 ilde ise mil- letvekeli ara seçimleri vardı. Aybar, “Genel başkanın en

fazla bir dönem için seçilebi­

leceğini” öngören tüzük mad­

desi gereği görevini Cenan Bıçakçı’ya bırakmıştı. Kü­ tahya ve Muş dışındaki iller­ de seçime katılan SDP, ilk kez görüşlerini TRT’den yurttaşlara duyurma fırsatı buldu; sosyalizm söylemleri kadar konuşmacıların kim­ likleri de farklıydı. SDP’nin çoğu sendikacı ve işçi olan konuşmacılarının anlattıkla­ rı, yurttaşlar arasında geniş sempati topladı ve kısmen oya yansıdı. CHP’nin oyları­ nın yüzde 40.7’den yüzde 29’a düştüğü ve üç sosyalist partinin yanı sıra çok sayıda bağımsız sosyalist adayın da yarıştığı seçimleri değerlen­ diren Genel Başkan Bıçakçı, seçimlere ilk kez giren parti­ sinin bütün olanaksızlıklara karşın CH P’nin solundaki partilerin en kazançlısı ola­ rak çıktığım söyledi. İki ilde seçime katılmamasına karşın TİP’ten 524 oy fazla aldıkla­ rına dikkat çeken Bıçakçı, TSİP’nin kendilerinden faz­ la oy almasını da diğer kendi görüşüne yakın sol gruplarla yaptığı ittifaka bağladı.

12 Eylül darbesi

SDP, 12 Eylül cuntası tara­ fından diğer partilerle birlik­ te kapatıldı, Cuntanın çekil­ mesinden sonra, Aybar de­ mokratik sosyalist solun bir­ leşmesi için çağrıda bulundu. I986’da Marmara Etap Ote­ li’nde yapılan toptantı bu yönde umut verdiyse de bek­ lenen birlik sağlanamadı. Par­ tilerin yeniden açılmasına izin verilmesinden sonra S- DP yeniden faaliyetine başla­ dı. Daha sonra kendisini fes­ hederek ÖDP’ye katıldı.

Yılmaz Atik yaptığı açıkla­

mada, Sosyalist Devrim Par­ tililerin Mehmet Ali Aybar ve Cenan Bıçakçı’mn ölümün­ den sonra ayda bir, bağımsız Türkiye sosyalistleri olarak toplandıklarım kaydetti. Atik,

“ Şu anda bazı arkadaşlarımız ÖDP üyesidir, politikayı ÖDP içerisinde sürdürmekteyiz. Her ay eski üyelerimize Sabah Kahvaltısı adlı bülten yollan­ maktadır” dedi.

Sürecek

Aybar

Rafine

bir kişilik

1908’de doğan Mehmet

Ali Aybar, paşa dedesine

ait Kuzguncuk’taki köşkte büyüdü. Çocuk yaşlarında dedesi Hüseyin Hüsnü Paşa’nın İngiliz askerlerince evinden alınıp götürülmesine tanık oldu. Galatasaray Lisesi’ni ve İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra öğrenimini Fransa’da sürdürdü. Milli sporcuydu, atletizm milli takımımızın kaptanlığını yaptı, 100 ve 200 metrede Türkiye ve Balkan rekortmeniydi. Ressamdı, devletler hukukuk doçentiydi, felsefeciydi; özetle, iyi eğitimliydi, sporcu ahlakına ve sanatçı duyarlılığına sahipti, filozoftu, kendisine özgüveni tamdı. Bu sağlam, rafine kişilikte hiçbir kompleks kendisine yer bulamazdı. Aybar, hümanistti. Kızı Güllü Aybar, Cumhuriyet’te yayımlanan yazısında, çocukluğunda babasının kendisine sık sık Alphonse Daudet’nin

Mösyö Seguin’in Keçisi adlı hikâyesini

okuduğunu ve her seferinde birlikte ağladıklarını anlatır.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Susurluk davası kapsamında hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Ağar, aranan Abdullah Çatlı 'nın yerini bildi ği halde yetkililere bildirmediği, Çatlı'yı

[r]

Aykırı bir fikrin söylenemediği bir iklimde; aileniz için, çocuklariniz için, dostlarınız için, şehriniz için ve ülkeniz için son derece anlamlı bir duruş

Ankara Şube evsahipliğinde gerçekleşen İç Anad- olu Bölgesi İftarına Eski Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, ATO Başkanı Gürsel Baran, ASO Başkanı

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahm i atölyesin­ den mezun olduktan sonra A m eri­ ka Wisconsin Üniversitesi’nde mas­ ter yapan ve Amerika, Tahran,

Bi- limsel programda sualtı omurgasızları- nın örneklenmesi ve denizlerimizdeki yabancı türler, sualtı fotoğrafçılığının bilimsel amaçlı kullanımı, gözleme da-

Sadece aralığın 20’sinin akşamında “Cumhurbaşkanı konuştu, döviz düştü” diye satılan gizli saklı satılan rakam birkaç gün sonrasının toplamıyla baktığımızda 9

Olağan Genel Kurulda, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sen- dikaların genel başkanları tarafından ‘tek aday’ gösterilen Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türkiye